Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2003 PERŞEMBE
HABERLER
Imam hatip yasa tasansı, askerin tepkisinin ardmdan YÖK'le birlikte görüşülecek
Hükümettengeri adım• Rektörlere uzlaşma
mesajı veren Başbakan
Tayyip Erdoğan, dünkü
görüşmenin ardmdan
'tehditkâr' bir üslup
kullandı. İmam hatip
mezunu olduğunu
belirten Erdoğan, bu
liseleri Türkiye'nin
başına 'bela' olarak
niteleyenler hakkmda
dava açacağını söyledi.
ANKARA (Cumhuıiyet Büro-
su) - Hükümet, imam hatip lisele-
rinın üniversıte yolunda önünü açan
tasan konusunda Genelkurmay'dan
gelen uyanlann ardından "şimdi-
Bk" geri adım attı. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, dün görüştü-
ğü rektörlerden gelen, imam ha-
tiplerle ilgilı tasannın, üniversıte-
lerle bırlikte hazırlanacak geniş
kapsamlı YÖK Yasası değişıkliğı
ile birlikte Meclıs'e sevk edilme-
si önerisini kabul ettı. Bu çerçeve-
de imam hatip tasansının bugün
TBMM Milli Eğitim Komisyo-
nu'nda alt komisyona havale edile-
rek "beklemeye abnmasr benim-
sendı. Rektörlere uzlaşma mesajı
veren Erdoğan, görüşmeden sonra ise
"tehdttkâr" bır üslup kullandı. Ken-
disinin de imam hatip lisesi mezu-
nu olduğunu belirten Erdoğan, imam
hatip liselileri Türkiye'nin başına
"bela" olarak niteleyenler hakkında
dava açacağını söyledi.
Yeniden dlyalog
Hükümet ıle üniversiteler arasın-
da kesilen dıyalog, Genelkurmay'dan
gelen uyanlann ardından dün yeni-
den başladı. Üniversitelerarası Ku-
ruJ Başkanı Ayhan ADaş başkanhğın-
daki rektörler heyeti dün AKP Grup
Başkanvekili FarukÇeBk ile kahval-
tıda bir araya gelmelerinin ardın-
dan, TBMM Milli Eğitim Komisyo-
nu Başkanı Tayyar Alrıkulaç ile gö-
rüştüler. Rektörler daha sonra da Er-
doğan'la bir araya geldiler.
Alınan bilgiye göre Altıkulaç, rek-
törlere "teknik olarak tasaırvı bu-
Alkış:
Yanlıştan
dönüldü
OKTAYAPAYDIN
Üniversitelerarası Kurul Başkanı
Prof. Dr. Ayhan Alkış,
ortaöğretimde ciddi köklü
reform yapılmaksızın her küçük
operasyonun bu süreçte yararh
olamayacağını açıkladı
Alkış, "Ortaöğretim sisteminde
köklü reformlar vapıimah,
mesleki ve teknik öğretim
yeniden düzenlenmdJdir" dedi.
Alkış, Ankara'da yapılan
göriişmeler sonucunda bir uzlaşı
ortamının yeniden sağlandığını
belirterek şöyle konuştu:
"Yeniden yapılanma kapsamı
içerisinde biz ünhersite fle
birlikte ortaöğretim sistemini de
içine alacak bir çalışma
yapryoruz. Bu çalışma. akademik
ve büimseldir. YÖK değişikliği ve
ortaöğretimi de içine alan
parçacıl yaklaşımlann
sakıncalân oiduğu
düşünülmeBdir."
'Adll çözüm gerek'
Alkış, Recep Tayyip Erdoğan ile
yaphklan görüşmelerle ilgili
olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Olması gereken oldu. su
yeniden yatağına aknıaya
başladL Yeniden Yapılandırma
Komisyonu hafta sonu toplamp
bu konularda çabşmalaruu
sürdürecektir. Yanlıştan
dönüldü.'* Alkış, TBMM'ye
sunulan kanun tasansının
yeniden yapılanma
çalışmalannın kapsamı içine
girdiğini ve bu çerçevede ele
alınması gerektiğini yıneledi.
Prof. Alkış, "Bu çabşma bilimsel
yaklaşımlar getirecek biçimde,
adil bir çözüme ulaştınlmalıdır.
Hedefve politikalanna uygun
olmalıdır" dıye konuştu.
'YENİ YILA YENİ YASA' - TBMMMiffiEğffimKoınisyonu'nda bugün görüşükcek Meslek
Liseleri Tasansı alt komisyona sevk edilecek. Başbakania bir araya gelen rektörlerin 'zaman baskısı'
tstemediklerini söylemelerine karşuı Erdoğan'm "Yeni yda yeni yasayla gireom" dediği öğrenildi (AA)
gün komisyonda görüşmekzorunda
olduklanm, ancakbekleteceklerini"
söyledi. Görüşmeden sonra bir açık-
lama yapan Altıkulaç. rektörlerin,
tasannın YÖK Yasa Tasansı Tasla-
ğı içensinde ele alınmasını Önerdik-
lerini, mümkünse komisyonun ta-
sanyı bekletmesinin ya da bir alt ko-
misyon kurarak kendi bünyesinde
değerlendirmesini sürdürmesinin
yararlı olacağmı dıle getirdiğini an-
lattı. ÜAK Başkanı Alkış da akade-
mik çahşmalann uzun sürdüğünü,
konuyu bütünlük ıçınde ele aldıkla-
nnı belirterek "Zaman baskısı, si-
yasi baskılar bi/im üstünıü/deki en
yoğun yük olarak görütüvor, onun için
rahat çahşmak istiyoruz. Makul bir
sürede tamamlayacağız. Milli Eği-
tim Bakanlığı'na takvim verdik, on-
larla birlikte tamamlayacağız"' dedi.
Alkış, "aylardan" söz ettiklerini be-
Iirtirken ODTÜ Rektörü Prof. Dr.
Ural Akbulut,
u
Zaman baskısı yok"
diye konuştu.
Alkış başkanlığındaki rektörler
heyeti daha sonra Başbakanlık'a gi-
derek Erdoğan ile bir araya geldi. Gö-
rüşmeye, Alkış'ınyanı sıra Ural Ak-
bulut, Ankara Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Nusret Aras, Kocaeli Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Baki Kom-
suoğlu ve LJludağ Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran
da katıldı.
Içerlde uzlaşmacı
Alınan bilgiye göre rektörler Er-
doğan'a yasanınbekletilmesi istem-
lerini ilettiler. Rektörlenn özellikle
genel liselerin mağduriyetleri üze-
rinde durduklan öğrenildi. 350 bın
yeni genel lıse mezunu arasından
yalnızca 20 bıninin istediğı gibı üni-
versıteye gıdebildığını belirten rek-
törler, "sorunun büyük parçasını
görmek yerine küçük parçasryla uğ-
raşıldığını" belırttiler.
1
Yeni yıla yetlşsln'
Rektörlenn Başbakan'a. "Çahş-
malar sürüyor. Meslek liselerinin
yüksekokula geçişte bazı mağduriyet-
leri olduğunu biÜyoruz. Katsayı so-
rununu hiçbir Kseyi mağdur etmeden
çözebiüriz. Birçok ayn alternatifî
sentezleyerek tek bir modeli sunabi-
Briz. Hazniığınuz olgunlaştıktan son-
ra hükümetie birlikte yasayı oluşru-
ralım" dediklen öğrenildi. Erdo-
ğan'm tasannın YÖK Taslağf yla
birlikte ele alınması önerisine sı-
cak baktığı, "imam hatipler" ye-
rine genel olarak "teknik Hseler"
ifadesinı kullandığı behrtıldi. Er-
doğan'ın da rektörlere, "Yeniyıla
yeni YÖK Yasası'vla gireünr is-
temini ılettı.
ÜAK Başkanı Prof. Dr. Alkış,
konuya ilişkin olarak Cumhuri-
yet'e yaptığı açıklamada,
TBMM'ye sevk edılen tasannın
YÖK Yasa Tasansı Taslağı yla bir-
likte ele alınması konusunda gö-
rüş birliğine vanldığını bıldirdi.
Çalışmalarda başa döndüklerini
kaydeden Alkış, "Çabşmalan es-
Idsi gibi, bakanhkla koordineü ola-
rak sürdüreceğiz" dedi. Alkış
ÜAK'nın taslağını tamamlamak
içın Başbakan Erdoğan'dan 2003
yılı sonuna kadar süre aldıklannı
belırtırken hükümete sınav sıste-
mine ilişkin tek maddelık bir tas-
Iak sunmalannın ıse söz konusu ol-
madığını söyledi. Alkış. "Suıav
sistemini içeren düzenlemeyi deha-
zırladığımız genel taslakla birlikte
sunacağız. Yönteminde uzlaşbk.
Çalışmayı bakanla karşüıklı
görüşerek yürüteceğK" dedi.
ODTÜ Rektörü Akbulut da
TBMMdekı tasannın anayasaya
aykın olduğunu Başbakan Erdoğan'a
ifade ertıklennı kaydettı. Rektörler
daha sonra Ankara kendı aralannda
bir toplantı daha yaptılar.
Dışarıda tehditkâr
Rektörlere uzlaşma mesajı veren
Erdoğan, Diyarbakır'a gidışı ön-
cesinde Esenboğa Havaalanı'nda
yaptığı açıklamalarda ise "tehdit-
kâr" bır üslup kullandı. Erdoğan,
"İmam hatip okullannı 1 ürkrve'ye
bela edenlerveya Türkiye'nin başın-
daki imam hatip belası ifadeleri çok
çirkindir, çok köşelidir, çok sıkın-
ülıdır" dıye konuştu. Kendısinin de
ımam hatip mezunu olduğunu anım-
satan Başbakan, "Ben bu ülkenin
başına bela değil, ülkeme hizmet için
o bela diyenleri çok çok gerilerde
bırakan bir insanun ve bu hakareti
asla kabul edemem, affetmem ve
bunu diyenlere de kişisel dava
açacağını ve bu davanın da takipçisi
olacağım" dedi.
w
Biliııı özerk ohnah9
TÜBİTAK'ın kuruculanndan Prof. Dr. Erdal İnönü, hükümetin kurumun
yasasmda yapmak istediği değişikliğin sakıncalannı değerlendirdi
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - TÜBlTAK'ın kuru-
culan arasında yer alan Prof. Dr. Er-
dal tnönü. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'a kurum başkanını ve 6 Bi-
lim Kurulu üyesini seçme yetkisi ve-
ren tasanya tepkı göstererek "Kuru-
mun özerk yapısına dokunmamak
gerekir. Biüm Kurullan ancak özerk
olduklarında çahşabihr. îdari özerk-
Kk, kurumun verimli çabşmasuu sağ-
layan en önenüi özelliktir*" dedi.
'Başbakan karışamaz'
Erdoğan'ın Bılım Kurulu karan-
na kanşamayacağını vurgulayan înö-
nü, kurumun idari özerkliği sayesüı-
de bilimde hızlı ilerleme sağlanabil-
diğini belırttı.
TÜBİTAK'ın kuruculan arasında
yer alan İnönü, hükümetin kurumun
yasasmda yapmak istediğı değişik-
liğin yaratacağı sakıncalân Cumhu-
riyet'e değerlendırdi.
Erdoğan'ın mevcut TÜBÎTAK Ya-
sası'm uygulamadığını belirten tnö-
nü, Biüm Kurulu tarafından başkan-
lığa seçilen Prof. Dr. NamıkKemal
Pak'a ilişkin karann 5 aydır Çanka-
yaKöşkü'ne ıletilmediğinı anımsat-
tı. Bilim Kurulundan 6 üyenin gö-
rev süresinin dolduğunu ve seçilen
üyelerin de yine Başbakan tarafın-
dan atanmadığını anımsatan inönü,
bu durumun kurumu "işlemez" du-
nıma getirdiğini bıldirdi.
'Cüvensizlik uyandırdı'
Erdoğan'ın, TÜBİTAK Başka-
nı'na ilişkin karan Çankaya Köş-
kü'ne göndermesı \ e 6 Bılım Kuru-
lu üyesini de ataması gerektiğini vur-
gulayan tnönü şunlan söyledu
• TÜBİTAK için en
fazla emek
harcayanlardan biri Prof. Dr.
Erdal İnönü. Uzun yıllar
Bilim Kurulu üyeliği de yapan
İnönü, hükümetin TÜBİTAK
Yasası'nda yapmak
istediği tek
maddelik
değişikliğin
kurumun
özerk
yapısını
yok
edeceğini
vurguladı.
"TBMM'ye sunulan tek maddelik
tasan ile hükümet kendi istediği ki-
şileri seçmiş olacak. Hükümetin uy-
gulaması tereddüt ve güvensizük
uyandjnn, asıl amacın ne oiduğu yö-
nünde soru işaretlerine neden oldu.
Yapılacak şey, bir önceki sistemde
atamayı yapmakü. İş bü>ünıedençö-
zülebinrdl Ama Bilim Kurulu ka-
raıiannı uzun süre bekletmeleri aca-
ba yasayı değiştirecekler mi şüphesi-
ni doğurdu."
Kurumun özerk yapısına dokunul-
maması gerektiğini savunan İnönü
şöyle konuştu:
"BilimKurullan ancaközerkolun-
ca çalışabiliyoriar. Dışandan müda-
halede bulunulması > anlıştır. Tİ Bİ-
TAK'ın bilimi çocuklara ve gençlere
sevdirme, bilimsel araşOrmalan des-
tekleme, dergi çıkarma, bilimsel gi-
rişimlerde koordinasyonu sağlama
gibi çok önemli görevleri var.
Erdoğan'm TÜBİTAK BiBm Ku-
rulu karannı Çankaya Köşkü'ne
göndermesini beldh oruz. İdari özerk-
Bk TÜBİTAK'ın verimli çanşmasnu
sağlayan en önemliözeffîktir. Kurum
böylece bürokrasinin yavaş ilerieyi-
şinden kurtulmuştur. Bu sayede bi-
limde daha hızh ilerleme sağjandı."
2. Dünya Savaşı'nın ardından çe-
şitli ülkelerde değışık yasalar yapıl-
dığını, araştırma konseylen kuruldu-
ğunu dile getıren tnönü, TÜBİ-
TAK'ın da buralardan esinlenerek
oluşturulduğunu söyledi.
İnönü, "Ancak bütün ülkelerde
özerk kurullar var. Atamalar da
özerktir. Başbakan karışamaz. Ka-
nşmaması da gerekir. Bazı ülkeler-
de bu kuruluşlar devlet başkanına
bağlı. Bizde ise Başbakan'a bağlı.
Ancak özerk bir kuruluştur" diye
konuştu.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
UEKAE
Irak'ta Amerikalıların, başlarına çuval geçire-
rek subaylarımızı tutuklama olayının bir başka
yönü vardı: Amerikalılar, baskın sırasında bir na-
berleşme cihazına da el koymuşlardı. Bu cihaz,
subaylanmızın Türkiye ıle haberleşme aracıydı.
Peki önemi neydi?
Tabii bunları birebir doğrulatmak mümkün de-
ğil, ama Türk Ordusu'nun özel/gizli elektronik
haberleşmesi konusunda dünyada minik bir ef-
sane dolaşıyor bir süredir: Dünya, yani Amerika,
bu haberleşmeyi izleyemiyor, yani şıfreleri çöze-
miyor... Dolayısıyla büyük bir sıkıntı içinde... Irak
baskınında haberleşme aracına el koyup götür-
melerinin ardında da bu sıkıntı oiduğu söyleni-
yor..
Haberleşmenin şifrelenmesi "Türk malı". Ci-
haz da "Türkmalı"..
Ve bu ürünlerin en önemli adresi de UEKAE,
yani Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma
Enstrtüsü.
Amerikalılar, başkonsolos olsun uzman su-
baylan olsun, Gebze'deki TÜBİTAK'ın Marmara
Araştırma Merkezi'ni (MAM) geçmişte birkaç
kez ziyaret ettiler. Esas merakları, MAM arazısin-
de bulunan ve TÜBİTAK merkeze bağlı olarak
çalışan UEKAE... Çok başanlı buluyorlar bu ens-
titümüzün çalışmalannı ve yakından tanıyarak
bilgi almak istiyorlar... Harta işbirliği öneriyoıiar!
Tabii, münasip bır dil ve misafirperverlikle yolcu
ediliyorlar...
MAM'da üst düzey görev üstlenmiş bir yöne-
ticimiz, Amerikan Senatosu'nun bir raporunda
şu ifadeleri okuduğunu anlatıyor: "Müttefikleri-
mizin -Fransa ve Türkiye- askeri haberleşmele-
rinin yûzde 40'ını izleyebiliyoruz".
UEKAE sayesinde Amerikalılann övündüğü bu
yüzde 40'ın bugün ancak hayalini görebildikleri
biliniyor.
• • •
Salı günkü "Darbe Yasası" başlıklı yazımın
sonlarında, iyi soruşturulmamış, aceleye gelmiş,
bu yüzden de yanlış "bilgi" vardı: "under Ye-
tiş'ın bölümde dinsel etkinlikleri mi var? Söy-
lendiğine göre epey. Her cuma günü 30-40
araba geliyor ve bu bölümden camilere insan
taşmıyor! Toplu dini gösteri!"...
Önder Yetiş, UEKAE'nın müdürü. Akademis-
yen değil, ama çok parlak bir mühendis ve yö-
netici. Erbakan'ın TÜBİTAK ve MAM'yi hallaç
pamuğu gibi attığı dönemde oradan ayrılmak
zorunda kalmıştı. Bır önceki MAM Müdürü
Ömer Kaymakçalan ın teklifi üzerine özel sek-
törü bırakıp kuruma dönmüş ve 5 kişi ile başlat-
tığı Kriptoloji Enstitüsü'nün bugün 200'den fazla
çok iyi araştırmacının çalıştığı, Türkiye açısından
özgün ve önemli konuma yükselmesinde büyük
rolü var. Kaymakçalan, gönderdiği kısa mesajda
şöyle diyor:
"Bu insanlar Enstitüyü dünyada sayısı az bır
teknoloji birimi haline getirdiler. Bugün Türkiye-
nin müttefiklerinin gıpta ile baktığı ve üretilen
bilgilere sahıp olmak istediği bir yerdir. Ne yazık
ki bu insanların Türkiye için yaptıklarını anlat-
mak ve açıklamak mümkün değil. Yapılanların
değerini belırtmek için söyleyebileceğim, ön-
der ve arkadaşlarının ısimsiz kahramanlar ve
hepsinin Atatürk Cumhunyeti gençleri olduğu-
dur."
Enstitüde, savunma projeleri de gerçekleştiril-
diği için zaten sıkı bir kontrol var. Yönetim Kuru-
lu'nda askerler çoğunlukta. Ayrıca, 250 kadar
kişinin çalıştığı Enstitü'de bir kısım çalışanın cu-
ma günleri arabalanna binip namaza gitmesi de
doğal.
Belirleyici olan, insanlann hangi kriteriere göre
istihdam edildiğidir. Yıllardır bu köşede ve
CBT'deki yazılarımda savunduğum ilke, liya-
kattir
Insanları inançlarına, siyasal tutumlarına göre
değil, liyakatine göre tercih eden bir anlayışın,
üniversiteler de dahil olmak üzere bütün kurum-
lara egemen olmasını savundum durdum.
Dolasıyıyla kurumun hedeflerine bağlı kalındı-
ğı, dini ve siyasal tercihler kanştırılmadığı süre-
ce, bu ülkenin bütün yurttaşlanna eşit davranıl-
malıdır.
Bugünkü kaosu böyle aşabiliriz.
Tabii bu son sözüm, "Benim adamım olsun
da çamurdan olsun" anlayışıyla kurumları hallaç
pamuğu gibi atmaya koyulan AKP'yedir.
Ancak UEKAE'de bu politikalarının geçerli
olabileceğini hiç düşünmüyorum.
AKP, TÜBlTAK'ı "Darbe Yasası" ile devirse
bile!
• • •
Salı yazım üzerine çok sayıda eleştirel mesaj
geldi. Bunların önemli bir kısmı çok iyi niyetli ve
bilgilendirmeye yönelikti. Bir kısmı da salt saldırı
amacıyla kaleme alınmıştı.
Bu yanlışlıkta, önemli ölçüde kurumlar arasın-
daki kıskançlıklar ve çekememezlikler rol oyna-
dı. Bu, ne yazık ki geri kalmış ülkemizin, üstüne
üstlük, kaotik, durmadan en uç noktalar arasın-
da salınıp duran yapısının bır sonucu.
Bilim dünyasındaki bu çekişmelerin hep dışın-
da kalmaya çalışan bir kişi olarak, UEKAE ve
önder Yetiş değerlendirmesinde gerekli özeni
gösteremediğim için üzgünüm.
Bilgi ve üretimi, çağımızda en büyük güç.
UEKAE, bu olguyu, ülke yaranna çok iyi kulla-
nıyor.
Onlann başarılan hepimizin başansıdır.
Ürettiklerinden sadece gurur duyabilirim.
obursali(g cumhuriyet.com.tr
Sanayi ve Ticaret Bakanı Coşkun:
'TÜBİTAK bana
bağlanabilir'
ANKARA (ANKA)
- Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı ABCoşkun, TÜBÎ-
TAK'ın bakanlığına
bağlanma ihtimalı bu-
lunduğunu söyledi.
Coşkun, TBMM Plan
ve Bütçe Komisyo-
nu'nda "TÜBİTAKes-
kiden benim bakantağı-
ma bağtaydL Şimdi Baş-
bakanlığa bağlı. Ama
ilerkle benim bakanbğn
ma bağlanma ihtimaü
var" dedi. Coşkun'un
bu sözleri, halen Başba-
kanlığın ilgili kurulu-
şu olarak hıyerarşık ya-
pıda yer alan ve bağım-
sızlığı son getirilen ya-
sa tasansıyla tartışma-
h hale gelen TÜBt-
TAK'ın "bağlı kuru-
luş" haline getirilmeye
çalışılarak atamalarda
hükümet lehine çaba
içine girileceği şeklin-
de yorumlandı.