24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2003 PAZARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Y 20 Sınop Y 18 Adana A 30 Edırne PB 21 Samsun PB 20 Y 18Kocaelı Y 21 Trabzon Çanakkale PB 22 Giresun Y 19 Izmır B 26 Ankara PB 21 Manısa B 25 Eskışehır PB 20 PB 20Ayaın B 25 Konya Denızlı B 24 Sıvas PB 19 Zonguldak Y 20 Antalya A 29 ( J Aç k İ _ 3 Paf Ç aİ1 bufutlu Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Snrt Hakkân Van A A A A A B B 29 30 30 27 29 24 17 Kars PB 20 Yurdun kuzey ke- sımlen oarçalı bulutlu. Batı ve Ooğu Karade- nız kıyılan ıle Istanbul. Kocaelı ve Sakarya çevrelen sağanak ya- ğışlı. dığer yerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yurdun kuzeydoğu ke- sımlennde artacak. dı- ğer yerlerdeonemlıbır değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB B Y PB B B PB PB 8 co 7 17 15 16 19 15 Münıh Y 16 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B Y Y Y B Y B 1b 14 19 14 15 17 24 26 Y 17 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y A A PB B PB Y B 10 17 8 20 22 7 12 28 B 23 : SlSİI H BuUiu > Çok bulutlu Yağmjrtu ; Karlı Sulu <ar > GoK gurultulu Meslek lisesi statüsü gerekli TÜStAD'dan hükümeteimam hatip uyarısı • Baştarafı 1. Sayfada yükseköğretime girişi düzenlemeyi amaçlayan yasa tasansı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, yükseköğretime girişte öğrencilerin mezun olduklan alan/bölüm ve kol farklılıklannın gözetilmemesi amacıyla hazırlanan kanun tasansının, aceleye getirilmeden ve eğitımin diğer kademeleri ile bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak değerlendirilmesi istendi. Açıklamada, meslek lisesi istihdam ilişkisinin kurularak mezunlann iş hayatına atılmalannın desteklendiği, yükseköğretime devam etmek isteyenlerin ise mezun olduklan alanda devam ermelerini yönlendiren bir sistem oluşturulması gerektiği belirtildi. İhtlyaç kadar İmam hatip lisesi olmalı tmam hatip liselerinin de meslek lisesi statüsüne uygun bir yapıya kavuşturulması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: "İmam ve hatip ihtiyacım karşılamaya yetecek sayıda imam hatip lisesinin eğitime devam etmesi ve bu liselerden mezun olanlann arzu ettikleri takdirde kendi alanlarında yükseköğrenime devam etmeleri sağlanmalıdır. Geriye kalan imam hatip liselerinin meslek lisesi statüsü kaldırılmalı ve gerekli tedrisat ve müfredat uyumu yapılarak bu meslek liseleri normal lise statüsüne dönüştürülmelidir." YÖK yasası aceleye getlrllmemell Hükümetin YÖK Yasa Tasansı'nın kamuoyundan gelen istekler doğrultusunda Üniversitelerarası Kurul ile diyalog içinde ele alma yoluna gitmesinin memnuniyet verici olduğu belirtilen açıklamada, "Yükseköğretime girişte esas alınacak hususları düzenleyen kanun tasarısının da aceleye getirilmemesi ve eğitim-öğretim kurumları, sivil toplum örgütleri, öğrenciler ve ilgili tüm kesimlerce kamuoyunda tartışılmasına fırsat vererek toplumsal uzlaşma kanallarının açık tutulması gerekmektedir" değerlendirilmesi yapıldı. Yüksek enf lasyon Türkiye dünya altınası ANKARA (AA) - Türkiye enflasyonla mücadelede sınıfta kaldı. 1990-1999 yıllannı kapsayan 10 yıllık dönemde yüksek enflasyonla mücadele eden ülkeler arasında 30. sırada yer alan Türkiye, 2000-2003 yıllannı kapsayan dönemde 6. sıraya kadar yükseldi. Son üç yıllık dönemde Türkiye'den yüksek enflasyon oranıyla mücadele eden sadece 5 ülke kalması dikkat çekti. IMF Araştırma Departmanı Direktörü Kenneth Rogoffun "Globalizm ve Global Dezenflasyon" konulu araştırması Ankara Ticaret Borsası yayın organı "Borsavizyon" dergisinde yayımlandı. 3 yıllık enflasyon oranı yüzde 44.8 Araştırma sonuçlanna göre Türkiye'de 2000- 2003 dönemindeki yıllık ortalama enflasyon oram yüzde 44.8 olarak gerçekleşti. Türkiye, yüksek enflasyonla mücadele eden ülkeler sıralamasında ise 6. sıraya kadar yükseldi. Sıralamada, Kongo yıllık 236.4 enflasyon oranı ile birinci, Zimbabve yıllık yüzde 180.6 enflasyon oranı ile ikinci, Angola yıllık yüzde 165.5 enflasyon oranı ile üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri Beyaz Rusya yıllık yüzde 75.2 ve Sırbistan Karadağ yıllık yüzde 48.9 ile izledi. Araştırmaya göre, Türkiye, 1970- 1979 yıllannı kapsayan 10 yıllık dönemde yılhk ortalama yüzde 24, 1980-1989 yıllannı kapsayan 10 yıllık dönemde yüzde 51.3 ve 1990-1999 yıllannı kapsayan 10 yıllık dönemde de yıllık ortalama yüzde 78 oramnda enflasyon yaşadı. Türkiye diğer ülkelere göre başarısız Dünyada, 1990-1999 yıllan arasında yüzde binler seviyesinde enflasyon oranlan görülürken Türkiye'den daha yüksek # t- enflasyon yaşayan ülke sayısı 29 olmafta- 2000-2003 döneminde ise Türkiye 'de#Vül»ek enflasyon yaşayan sadece 5 ülke kalm^şt"^ dikkat çekti. Sıraİamada, 90'h yıllarda Türkiye'nin üzeriride yer alan ülkelerin büyük çoğunluğunun çok daha büyük enflasyon düşüşü sağlaması ise Türkiye "nin enflasyondaki başansının, diğer ülkelerin sağladığı başanlann oldukça gerisinde kaldığım ortaya koyuyor. •• •• YOK Yasası ve OSS'de değişiklik içeren düzenleme komisyonda görüşülecek 'İnat tasanlan' Meclis'teANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP hükümetinin, orta- öğretim kurumlan ile TÜBÎ- TAK'ı siyasallaştırmaya dönük hazırladığı yasa tasanlan hızla TBMM gündemine alınıyor. TBMM Milli Egitim Komisyo- nu'nda, perşembe günü görüşüle- cek olan Öğrenci Seçme Sına- vı'nda (ÖSS) katsayı değişikliği öngören yasa tasansı, 28 Şubat'ın ardından kendı alanlanna yönlen- dirilen imam hatip lisesi öğrenci- lerine yeniden hukuk ve kamu yönetimi başta olmak üzere tüm fakültelere girme olanağı tamyor. TÜBtTAK Yasa Tasansı'nda ise Başbakan Tayyip Erdoğan'a, AKP'ye yakın isimleri başkan ve Bilim Kurulu üyesi olarak atama yetkisi getiriliyor. AKP ıkndannın "tabana me- saj" olarak da nitelendirilen YÖK Yasası'nda değişiklik ya- pılmasına ilişkin yasa tasansı, perşembe günü TBMM Milli Egitim Komisyonu'nda ele alına- cak. Tasannın daha sonra hızla TBMM Genel Kurulu gündemi- ne alınması beklenıyor. CHP'nin karşı çıktığı tasannın görüşmele- rinin sert tartışmalara sahne ol- ması bekleniyor. CHP'nin, gö- rüşmelerde özellikle imam hatip- lılere "kamu yönetimi ve hukuk fakültesi"ne girişlerine kolaylık getirilerek devlette "dinci kad- rolaşmanın" yolunun açılacağı görüşünü işleyeceğı bildirildi. Daha önce 10 yoksul çocuğun özel okullarda okutulmasını ön- gören yasayı, "cemaat okulla- n" endişesi ve "eşitlik ilkesine aykın" olması nedeniyle TBM- M'ye iade eden Cumhurbaşkanı MİLLİ EĞİTİM KOMİSYONU'NDA TÜBİTAK DA CÜNDEME CELECEK TÜBtTAK Yasası'na geçici madde eklenmesine ilişkin yasa tasansının da izleyen günlerde TBMM Milli Egitim Komisyonu'nun gündemine alınması bekleniyor. Tasanyla AKP hükümetinin TÜBtTAK'ta kadrolaşmasının yolu açılıyor. Yasaya geçici 3. madde olarak eklenen hüküm şöyle: "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte boş bulunan Bilim Kurulu üyeliklerine, 4. maddede belirtilen niteliklere uygun kişiler arasından, 4. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen oranlar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere Başbakan tarafından atama yapılır. Başkan, bir defaya mahsus olmak üzere başbakanın teklifi üzerine cumhurbaşkanı tarafından atanır." Hükümet tasanyı ilginç bir gerekçeye dayandırdı. Seçilen TÜBİTAK Başkanı ve Bilim Kurulu üyelerini Başbakan" ın uzun süredir atamadığı gözardı edilerek "Bilim Kurulu'nun toplantı ve karar yeter sayısına ulaşması imkânı kalmadığından, kanunda yer alan hükümlerin uygulanmasına imkân kalmadığı" belirtildi. Böylece Başbakan Erdoğan, önce TÜBtTAK'ın seçilen başkan ve üyelerini atamayarak Bilim Kurulu'nun çahşmasını engelledi, daha sonra "Bilim Kurulu'nun çalışamadığı" gerekçesiyle tek maddelik tasanyı Meclis'e gönderdi.Tasanda başbakanuı "bir kereye mahsus" atama yapacağı ibaresiyle de Erdoğan açıkça kendi kadrolannı atamak istediğini ortaya koydu. Bundan bir dönem sonraki TÜBtTAK başkanhğı seçimi yine mevcut yasadaki düzenlemeye göre yapılacak. Buna göre başkan yine Bilim Kurulu'nun belirlediği üyeler arasından cumhurbaşkanınca atanacak. Ancak Erdoğan'ın atadığı isimler salt çoğunluğu ele geçireceği için yine AKP'nin isteklerine uygun başkan seçimi yapılabilecek. Ahmer Necdet Sezer'in, bu dü- zenlemeyi de geri gönderebilece- ğine dikkat çekiliyor. Tasan, üniversiteye girişte ge- nel ve meslek liselen ıle fen ve Anadolu lıselerine göre yapılan puanlama sistemini kaldırarak tek bir puanlama sıstemi getiri- yor. Tasanda, "Bireysel başarı puanı; adayın. beşlik sisteme dayalı ortaöğretim diploma no- tu ile ÖSYM'nin yapmış oldu- ğu sınavdan aldığı puanın yüz- de 2'sine karşılık gelen sayının çarpımıyla elde edilir" denili- yor. Böylece, imam hatip lisesi mezunlannın ortaöğretim puan- lan için belirlenen 0.3 katsayı sı- nırlaması kaldınlıyor. Tasanyla, Yükseköğretım Ku- rulu'nun "öğrencilerin seçilme- si ve kabul edilmesiyle ilgili esasları tespit etme" yetkisi de kaldınlıyor. Sözel. sayısal, eşıt ağırlık ve yabancı dıl puan türle- rinın esas alınacağı kaydedılen tasanda. mevcutYÖK Yasası'nda bulunmamasına karşın puan ağır- lıklanna da yer verilerek şöyle deniliyor:"Sözel puanının yüz- de 45'ini Türkçe, yüzde 4Ö'ını sosyal bilimler ve yüzde 15'ini matematik; sayısal puanın yüz- de 20'sini Türkçe, yüzde 40'ını matematik, ve yüzde 40'ını fen bilinıleri; eşit ağırlık puanının yüzde 30'unu Türkçe, yüzde 10'unu sosval bilimler ve vüz- de 60"ını yabancı dil puanları oluşturur." Bu değışıklıkle, imam hatip li- seleri ve meslek liselennın yal- nızca kendı alanlannda egitim veren fakülteleri tercih etmeleri durumunda ek puan verilmesi, bunun dışındakı fakültelen tercih etmeleri durumunda ise puanla- nnın düşmesıne yönelik uygula- ma kaldınlıyor. YÖK Yasası'nın ÖSYM'nin görevlerini düzenle- yen bir maddesınde de değişiklik yapılması öngörülüyor. Buna gö- re ÖSYM yalnızca yükseköğre- nim kuruluşlanna değil, kamu ve özel sektörün talepleri doğrultu- sunda personel ya da öğrenci se- çimi yapacak. Irak'a asker gönderilmesini protesto eden eylemcilerden 41'i gözaltına alındı Barış gösterisine polis engeli tstanbul Haber Servisi - Harbiye ve Ka- dıköy'de "TBMM'nin Irak'a asker gönde- rilmesine ilişkin tezkereyi" kabulünü protes- to eden gruplara müdahale eden polis, 41 ki- şıyı gözaltına aldı. Harbiye Orduevi önünde Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği tarafından düzenlenen eylemde geniş gü\ enlik önlemleri alan çe- \ik ku\-vet ekipleri göstericilerin "Tecride ve işgale son" yazılı pankartlan açmasına izin vermedi. Basın açıklaması yapamadık- lan için Orduevi önünde oturmak isteyen göstericilere müdahale eden güvenlik güç- leri 14 kişıyi gözaltına aldı. Babası gözaltı- na alındığı için ağlayan 5 yaşındakı bir kız çocuğu ise annesi tarafından teselli edilme- ye çalışıldı. Eylemden bir saat sonra Taksim Meydanı'nda bir araya gelen dernek üyesi 100 kişi. tezkerenın TBMM'den geçmesini kınayarak gözaltına alınan arkadaşlannın serbest bırakılmasını istedi.Kadıköy Altı- yol'da toplanan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi bir grup da çeşitli sloganlar ata- rak iskeleye doğru yürüyüşe geçri. Gruba is- kele yakınlannda müdahale eden polis. bı- ber gazı sıkarak dağıtmaya çalıştığı gruptan 27 kişiyi gözaltına alıp emniyete götürdü. Polise taş atarak karşılık veren gruptan bazı kişiler ise ara sokaklara girerek kaçtı. Harbiye Orduevi önünde birbirlerine kenetlenerek direnen dernek üyelerini polis önce göz yaşartıcı sprey sıkarak ayırdı, daha sonra 14 kişiyi gözaltına aldı. (FotoğrafALPER TURGUT) Taşçı'nın eşinin danışma şirketi sahibi olması, bankanın tarafsızlık özelliğini zedeledi Merkez Bankası'na gölgeEBRUTOKTAR ANKARA - Devlet Bakam Ali Babacan'ın danışmanlığım ya- pan Doç. Dr. ErdemTaşçı,geçen hafta Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı'na atandı. Taşçı'nın eşi Dr. Sıdıka Taşçı. 1999 yılın- da kurduğu ESTİM adh ekono- mik araştırma ve danışma şirke- tinde kurumlara ve kişilere tah- min ve analizlerde bulunuyor. Sı- dıka Taşçı'nın, şu anda Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olan eşi Erdem Taşçıyı ise şırketine referans olarak gösterdiği ortaya çıktı. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Bilkent Üni- versitesi tktisadi ve İdari Bilim- ler Fakültesı Ekonomı Bölü- mü'nden Doç. Dr. Erdem Taş- çı 'dan danışmap olarak yararlan- dı. Taşçı, Babacan"ın ekonomide sır niteliğindeki bilgilerini pay- laştığı danışmanı oldu. Baba- can'ın büyük güveninı kazanan Erdem Taşçı, geçen hafta Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı'na atandı. Ancak Taşçfnın eşinin ekonomik araştırma ve danışma şirketine sahip olması, Merkez Bankasf nın tarafsızlık özellıği- ne gölge düşürdü. Eşlnl referans gösterdi Taşçı'nın eşi Dr. Sıdıka Taş- çı, sahibi olduğu ESTİM adlı şirkette yaptığı ekonomik tah- min ve analizlerde. güvenilir- liklerine işaret etmek için eşi ile birlikte AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercanı referans gösterdi. "Enflasyon rakamlan, dış ticaret istatistik- leri, ödemeler dengesi verileri, mevduat faizi döviz tevdiat he- sabı ağırlıklı faiz oranlan, büt- çe verileri, Gayri Safi Milli Ha- sıla, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla değerleri, yatırım araçlarının reel getirileri" bilgilerinin venl- diği şirketin internet sıtesinde, şu uyanda da bulunuluyor: "Siste- mimizde yayımlanan bilgiler, güvenilir ve halka açık kaynak- lardan alınnıakta ve herhangi bir yanlışlık yapılmaması için titizlikle sunulmaktadır. Tah- minlerimiz, detaylarını yön- temler sayfasında da bulabile- ceğiniz araştırmalarımız neti- cesinde ortaya çıkan modeller kullanılarak üretilmektedir. Bu tahminlerin yatırımcılara bir tavsiye niteliği taşıdığı düşünül- memelidir. Bu tahminlere göre alınacak kararlardan doğacak sonuçlardan şirketimiz sorum- lu değildir." Ancak şirket, paralı danışman- lık hizmetlerinde ise daha aynn- tılı bilgiler sunuyor. Sıdıka Taşçı. yıllık 500 milyon lira karşılığın- da yaptığı kurumsal danışmanlık hizmetlerinde, "makroekono- mik veriler ışığında beklenen getiri tahminleri. sektör haber- leri, blKB-100 indeksinde yer alan hisselerin sistematik risk tahminleri, hisselerin işlem ha- cimleri, portföy analiz progra- mı" adı altında raporlar sunuyor. Kişilere yapılan danışmanlıkta ise 3 aylık abonelik için 100 mil- yon lira talep ediliyor. Şirket. Merkez Bankası Başkan Yardım- cısı olarak atanan Erdem Taşçı'yı "www.estim.com" adlı internet sitesınde referans olarak göster- meye de devam ediyor. GUNDEM MISTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada değildi. Erdoğan'ın 45 sayfalık konuşması, partisinin grup toplantılarında yaptığı konuşmaların derlenip özetlenmiş biçimiydi. Çok köpüklü bir konuşmaydı. Türkiye'nin önününaçılmasındangirdi, dünya yıldızı olmasına uzandı... Devlet-millet dengesini tersine çevirip küheylanla yükseldi... Erdoğan'ın konuşmasını rüya tabirleri uzmanı eşliğinde dinlemek daha yararlı olabılirdı. Zira, uzun- ca süre rüyalarından söz etti, bunların gerçekleşen- lerini, gerçekleşecek olanlarını sıraladı. Erdoğan, gizli gündemleri olmadığına dikkat çekme gereği duydu. Süreklı demokrasi vurgusu yaptı ama, bu vurgu ülkede demokrasiydi, partinın içinde değildi. Son yapılan tüzük değişikliğine göre, parti yönetımini tümüyle belırleme yetkisi sadece Erdoğan'a ait... Erdoğan'ın sürekli millet vurgusu yapması tabii ki güzel ve kulağa hoş geliyor. Ancak, bu vurgunun arkasında devlet kurumlanna ınceden meydan oku- ma da dikkati çekiyordu. Kongrede Âvrupa'dan gelen temsilciler de konuştu. Bu konuşmaların ortak paydasını, "AKP, Türkiye 'de sisteme karşı mücedele eden birpartidir" yaklaşımı oluşturuyordu! Gerek delegelerin gerekse izleyicilerin genel görünümü, eski ANAP, DYP kongrelerini anımsatıy- ordu. Tanıştığımız kimi AKP'lıler bu gözlemimizi doğruladı. Reha Yener, Karadeniz Ereğli'den gel- miş bir partili. "Geçmişiniz" deyince şöyle dedi: "3 dönem ANAP ilçe başkanhğı yaptım..." Salon vitrininde Milli Görüş çızgısı baskın değildi. Gençler yoktu. Doğal olarak heyecan da eksikti. Antalya Milletvekıli Mehmet Dülger'le salonun gürültüsü arasında sohbet ertik. "Artık her şeye şüphe ile bakmayın. Bu hareketin merkeze yakın bir ortakpaydası var" dedi. Dülger saygı duyduğumuz bir siyasetçi ama. Anadolu insanı şüphe içın şunu der: "Şüphe, aklın yansıdır!" Turan-Kuran-Ulus Devlet MHP Kongresinde Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin ağırlığı salona damgasını vurmuştu. Di- van başkanlığına Bahçeli'nin desteklediğı eski TB- MM Başkanı Ömer Izgi'nin seçılmesi kongrenin sonucu hakkında ıpucu venyordu. Bahçeli'nin 11 sayfalık konuşmasında temel vur- gu ulus devlet, temel hedef AKP iktidarıydı. öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki dönem AKP'ye parlamento dışında muhalefet edecek partilerin başında MHP gelecek. AKP politıkaları için "karanlık", "ihanet", "teslimiyetçilik"', "Türkiye'yi küçültme" sözcükleri vardı... MHP, 1960-90 arasında "turan ülküsünü" bayrak edinip, antikomünizmin merkezi işlevini üstlendi. 1990-2000 arasında "ülke bölünmeziiğinin" slo- ganlarını oya dönüştürdü. Şimdi de "ulus devlet" kavramının içini dışını doldurup bu merkezde yürümeye hazırlanıyor. MH- P'ye göre, AKP iktidarı "yeni sömürgecilerin kukla hükümeti..." Salonda sohbet ettiğimiz MHP'lilerin bakışı değışiktı. Muhalif kanada göre, Bahçelı MHP'yi bitirecek, yüzde 2'lere düşürecek... Bahçelı yan- daşları, "Yeniden başlayacağız" dıyor, "geçen ikti- dardöneminin özelkoşullan vardı. MHP ıdeolojisi bit- mez." Genç bir MHP'lı ise görüşünü açık söyledı: "Ben heyecan için gelmiştim. Istediğim düzeyde değil..." O sırada tribündekı genç grup, "Bozkurt olanlar ayağa kalksın" sloganı atıyor, herkes ayağa kalkı- yordu. MHP kongresinin ana sloganı şuydu: Büyük buluşma... Demek bir dağınıklık var ki, buluşma aranıyor! ankcum@ttnet.net.tr KESK Başkanı Evreti: Sürgün, devlet poliûkası oldu ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - KESK, "iş veya başka nedenlerle sürgün edilenlerin sorunları- na dikkati çekmek amacıyla" 1 günlük "Sürgün Kurultayı" düzenledi. Kurultayın açılışında konuşan KESK Başkanı Sami Evren, "sürgünün devlet politikası" ol- duğunu belirtti. Türki- ye'nin tarihinde birçok kişinin siyasi görüşü nedeniyle sürgüne uğ- radığmı anımsatan E\- ren, kamu emekçileri- nin de mücadelelerini yürütürken zaman za- man sürgün edildikle- rinisöyledi. 1990'hyıl- lardan başlayarak sis- temli bir sürgün politi- kasının uygulandığını belirten EvTen, bunun sendikal hareketi en- gellemek-zayıflatmak amacıyla yapıldığını ve binlerce insanın sürgü- ne manız kaldığmı söy- ledi. Sürgünlerin kad- rolaşma çabalanyla da bağlantılı olduğunu an- latan Evren, şöyle de- vam etti: "AKP Hükümeti de kendinden öncekileri aratmayacak bir kad- rolaşma hareketine girişti. Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engeller sü- rüyor. Hükümet, sen- dikal hak ve özgür- lükleri tanıma konu- sunda isteksiz davra- nıyor." Sürgüne karşı müca- delenin demokratik hak olduğunu \ürgula- yan Sami Evren. "Bu insanlık suçunu ulus- lararası platformda tüm insan hakları ku- ruluşlanna ifade ede- ceğiz. Siyasi iktidarla- rı kamuoyu önünde teşhir edeceğiz" diye konuştu. Kurultayda konuşan gazetemiz yazan Oral Çahşlar da, sürgünle çocuklukta tanıştığını belirtti. Demokrat Par- ti'nin 1950 yılında ba- basını sürgüne gönder- me karan aldığını söy- leyen Çahşlar, "Bu ka- rar üzerine, babam memuriyetten istifa etti ve bir daktilo ala- rak arzuhalciliğe baş- ladı. Benim sürgün ve daktiloyia tanışmam bu döneme rastlar" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear