Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2003 PAZARTESİ
HABERLER
6. Cumhurbaşkam
Korutürk anıldı
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Türkiye
Cumhuriveti'nin 6'ncı
Cumhurbaşkanı Fahri
Korutürk. ölümünün
16'ncı yıldönümünde,
Devlet Mezarlığı'nda
düzenlenen törenJe anıldı.
Korutürk'ün kabrine
Cumhurbaşkanı adına
Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreter Yardımcısı
Bülent Serimin, TSK
adına Denız Kuvvetleri
Komutanlığı Kurmay
Başkanı Koramiral Üğur
Yiğit'in çelenk
koymasının ardından
saygı duruşunda
bulunuldu. Törene,
Korutürk'ün eşi Emel
Korutürk, kızı Ayşe Arzık
ve oğlu Osman Korutürk
ile De\ let Bakanı Beşir
Atalay ve Ankara Valisi
Yahya Gür de kahldı.
İP'den hükümete
ppotesto
• İstanbul Haber Servisi
-lşçıPartısı(lP),AKP
hükümetinin Irak'a asker
gönderme karannı ve yeni
YÖK Yasa Tasansı'nı
Galatasaray Postanesi
önünde protesto etti.
"Cumhunyet değil
hükümet yıkılacak" yazılı
dövizler taşıyan ve
"Hükümet istifa. Tayyip
Amerika'ya" sloganı atan
yaklaşık 50 kişilik partili
adına açıklama yapan tP
Öncü Gençlık Genel
Başkanı Tugay Şen, AKP
hükümetinin ABD'nin
hesabına çalıştığuu
belirterek "Farklı
kollardan milli devlete ve
Cumhuriyete yönelik
yıkıcı faaliyetlerini
sürdürüyorlar" dedi.
RTÜK'ten lisans
devri olanağı
• ANKARA (ANKA) -
RTÜK'ün özel radyo ve
televizyon kuruluşlannın
uyması gerekli asgari
idari ve mali şartlarla
yayın alanı. yayın saat ve
süreleri ile yayın
lisansuun, yayın
istasyonlannın ve
şebekelerinin bir üçüncü
kuruluşa devrine ilişkin
usul ve esaslan belirleyen
yönetmelik değişikliği
yürürlüğe girdi. Resmi
Gazete'de yayımlanan
yönetmeliğin "hisse ve
tesislerin de\Tİ"ni
öngören maddesinde
yapılan değişiklikle.
RTÜK'ün yayın lısansı
verdiği bir kuruluşun bu
lisansı, yayın
istasyonlannı ve
şebekelerini, Üst
Kurul'un izniyle,
mevzuatın aradığı şartlan
taşıyan bir üçüncü
kuruluşa devredebilmesi
öngörüldü.
Günay ve Keskin'in aralannda olduğu muhalifler kurultay için tüzük önerisi hazırladı
CHP'de kongre hareketliliğiANKARA/tSTANBUL
(Cumhuriyet) - CHP'li muha-
lifler, partının "yandaşhk ve
dar grupçuluğun hüküm sûr-
düğü sıradan bir siyaset tabe-
lasına dönüştürüklüğünü" sa-
vunarak demokratik bir tüzük
yapılanması istediler. Cumhu-
riyet Halk Partisi'nin muhale-
fet ve iktidar bloklan dün Istan-
bul'da ayn ayn yaptıklan top-
lantılarla kurultaya dönük stra-
teji belirlemeye çahştılar.
Muhaliflerin önceki günkü
toplantısına, CHP PM üyeleri
Adnan Keslrîn, HaJuk Ozdal-
ga, Erol Tuncer, Hidayet Uras,
eski genel sekreter Ertuğrul
Günay ve eski genel başkan
CezmiKartay'ınyanı sıraba-
zı kurultay delegeleri, il ve il-
çe başkanlan katılırken, eski
• Partinin sıradan bir siyaset tabelasına dönüştürüldüğünü savunan CHP'li muhalifler,
Parti Meclisi üye sayısının azaltılması, adaylann belirlenmesinde önseçimin zorunlu
olması ve Hazine yardımının en az yansının örgütlere verilmesini önerdiler.
genel başkan Altan Öymen ve idare etmeye çalıştığı savunu-
PM üyesi Aykut Oray da me- lan bildirgede şöyle denildi:
saj gönderdi. Toplantıda kabul "Bu tabJonun sorumhısu par-
edilen bildirgede, "CHP, ken-
di üyesinin emeğini ve huku-
kunu çiğneyen, üJkeye vaat et-
ögi erdenıkri kendi içinde uy-
gulamayan, yandaşüğuı \e dar
grupçuluğun hüküm sürdüğü
sıradan bir siyaset tabelasına
dönüştürühnüştür" görüşü di-
le getirildi.
Tarihsel bir siyasal akımın
ilke ve amaçlanndan kopan-
larak kişi egemenlığine teslim
edildiği, CHP'nin sorunlara
çözümler üretmek yerine, du-
rumu günübirlik politikalarla
timizin bugünkü \önetimidir.
Başta genel başkan olmak üze-
reCHPGenelMerkezi'dir. Par-
tinin anayasası olan tüzük rafa
kaldınlmış, tek adanı anlayışı
hâkinı küınmış, örgütler dış-
lanmıştır. Mustafa Kemal,
Cumhuriyeti, 'kimsesizlerin
kimsesi' diye tanımlamıştı.
Onun kurduğu CHP de, seçkin-
leri değil; enıekçilerive ezümiş-
leri kucaklayan bir parti olnıa-
hdır."
Bildirgede, tüzük değişikli-
ği önerileri şöyle sıralandı:
- PM üye sayısı azalhlmalı,
PM seçiminde ayncalıklı yön-
temler kaldınlmalı..
- Seçimlerde adaylar önse-
çunle belirlenmelidır.
- Tüzüğün 12. maddesine gö-
re üye olanlann parti içi seçim-
lerde oy kullanma hakkı diğer
üye olanlar gibi 6 ay sonra baş-
lamahdır.
- Partinin aldığı Hazine yar-
dımının en az yüzde 50'si ör-
gütlere verilmeli.
CHP'li eski il başkanlannın
öncülüğündeki "Anadolu Ha-
reketi" adlı muhalifgrup da, ku-
rultayda CHP lideri Deniz Bay-
kal'ın karşısına bir genel baş-
kan adayı çıkarmak amacıyla
dün bir araya geldi.
Genel merkeze yakın grupla-
nn Pendik'te düzenlediği toplan-
tıda ise katılımcılar parti içi tar-
tışmalann kamuoyu önünde ya-
pılmaması ve basına sızmama-
sı gerektiğini belirterek CHP'nin
son redece başanlı bir muhale-
fet yaptığını ifade ettiler.
Parti içi muhalefeti oluştu-
ran kanatlar ise Mecidiyeköy
Kültür Merkezi'nde bir araya
geldiler. Toplantıda kurultayın
meşru olmadığının altı çizildi.
Partide ideolojik kaymaya, sa-
ğa sapmaya, hukuksuzluğa ve
tek aday yönetimine karşı çı-
kan CHP'liler, kongrenin, par-
tinin özlemlerine ve tabanın du-
yarlılıklanna yanıt vermekten
uzak olduğunu vurguladılar.
12 PM üyesini seçecek
Baykal
kontenjanda
ısrarlı
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu'nun "antidemokratik"
olduğu gerekçesiyle uyanda bulunduğu
uygulamaya göre, Baykal'ın delegelere
sunacağı 18 isim arasından seçilecek 12
kişi PM üyesi olacak.
ANKARA (ANKA) -
30'uncu Olağan Kurul-
tay'da Parti Meclisi (PM)
üyeliği sayısım 80'e çı-
karacak olan CHP'de,
Genel Başkan Deniz
Baykal, Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'nın
uyansına karşın "Genel
Başkan KontenjanT uy-
gulamasında ısrar edi-
yor.
Kurultayın ilk günü
gerçekleştirilecek tüzük
değişikliği ile 72 olan
PM üyeliği sayısım 80'e
çıkarmaya hazırlanan
CHP'de, 12 üye Bay-
kal'ın kontenjanından
Parti Meclisi'ne girecek.
Yapılan tüzük değişik-
liği ile ilk kez geçen ku-
rultayda uygulamaya ko-
nulan ve dönemin Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Sabih Kanadoğ-
lunun "antidemokra-
tik" olduğu gerekçesiy-
le uyanda bulunduğu uy-
gulamaya göre, Bay-
kaTın delegelere sunaca-
ğı 18 isim arasından se-
çilecek 12 kişi PM üye-
si olacak.
CHP'nin 23-24 Ekım
tarihlerinde yapılacak
kurultayı öncesinde Ke-
mal Derviştartışması sü-
rerken Baykal'ın kon-
tenjanından PM'ye gi-
recek olan isımler Der-
viş'in başında bulundu-
ğu Bilim, Yönetim, Kül-
tür Platformuüyeleri ara-
sından belirlenecek.
Deniz Baykal'ın ye-
niden genel başkanhğa
seçilmesinin ardmdan
kurulan CHP'nin Bilim,
Yönetim, Kültür Plat-
formu'nun geçen 3.5 yıl-
lık sürenin ardından bu-
gün sadece adı var. Bü-
yük iddialarla kurulan
Platform'da bugün bir
sekreter ve danışman dı-
şında kimse bulunmu-
yor. 3 Kasım seçimleri
öncesindeki süreçte pek
çok konuda rapor hazır-
layan platformun, se-
çimde listeye alınmayan
üyeleri partiye küstü ve
Platform'dan aynldı.
DELECE TEPKİSİNİ KONTENJANLA AŞMA PLANI cHPnm 23-24 Ekim ta-
rihlerinde yapılacak kurultayı öncesinde Kemal Derviş tarüşması sürerken Deniz Baykal'ın kontenjanın-
dan PM'ye girecek olan isimler Derviş'in başında bulunduğu Bilim, Yönetim, Kültür Platformu üyeleri ara-
sından belirfcnecek. 30'uncu Olağan Kurultay'da Baykal, delegenin tepkisini çekebilecek isimleri 18 kişilik
Bilim Platformu kontenjanmdan aday göstererek Parti Meclisi'ne sectirmeye çanşacak.
SOSYALlST ÖNDERİN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
KiYilcımlı anıldı
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye sosyalist hareketinin
önderlerinden Hikmet
Krvıkımh. ölümünün 32.
yılında anıldı. Kıvılcımirnın
ölüm yıldönümiü nedeniyle
Devrimci Mücadele Dergisi
tarafindan Kadırga Kültür
Merkezi'nde bir toplantı
gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve
Enternasyonal
Marşı'nın
okunmasıyla
başlayan anma
toplantısında
Devrimci Mücadele
Dergisi adına
konuşan Gürdal Çmgı,
"Dünvayı kana bulayan
emperyalist güçler
karşısuıdaİd mücadele
yohımuz uzun ve çetin. Ama
biz hocanuz KrvücımlTnın
bize bıraküğı teorik ve pratik
bilgilerle ilertiyoruz" dedi.
Makedonya Priştine'de 1902
yıhnda doğan Kmlcımh,
Kurtuluş Savaşı'nda
Köyceğiz Kuvayı Milliye
Komutanlığı yaptı. Kurtuluş
Savaşı'nın ardından Vefa
Lisesi'ne yazılan Kıvılcımlı
Haydarpaşa'daki İstanbul Tıp
Fakültesi'nde askeri öğrenci
olarak okudu. Türkiye
Komünist Partisi'nde görev
alan Kıvılcımlı, 1945'te
Vatan Partisi'ni
kurdu. 1960 yılında
yayımlanan
Sosyalist gazetesi ile
Tarihsel Maddecilik
Yayınlan'nın
kurucusu olan
KiMİcımlı,
"Komünisttik" suçlamasıyla
farklı dönemlerde uzun yıllar
cezaevlerinde yattı. 12 Mart
darbesinden sonra yeniden
aranmaya başlanan Dr.
Kıvılcımlı yurtdışına kaçtı.
KıvücımlıllEkiml971'de
tedavi gördüğü Belgrad
Askeri Tıp Akademisi'nde
yaşamını yitirdi.
DÖRT YIL ÖNCE YlTlRDÎK
Öngören için panel
ANKARA (ANKA)-
Türkiye'de ilk TV yayınlannı
başlatan yayıncı^gazeteci
Mahmut Tali Öngören,
ölümünün 4. yıldönümünde
ömür boyu emek verdiği
kurum ve kuruluşlann
hazırladığı etkinliklerle
anılıyor. Ankara Üniversitesi
Iletişim Fakültesi, Ankara
Üniversitesi Iletişim
Vakfi, IHD, Türkiye
Insan Hakları Vakfi,
Cumhuriyet
gazetesi, Dünya
Kitle tletişimi
Araştırma Vakfi,
TRT ve Çağdaş
Gazeteciler Derneği (ÇGD)
düzenleyecekleri bir dizi
etkinlikle 4 yıl önce
yaşamını yitiren gazeteci-
yayıncı Ongören'i anıyor.
Mahmut Tali Öngören'in
dostlan bugün saat 12.30'da
Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki
mezan başında bir araya
gelecek. Öngören'in anısına
aynca AÜ Ahmet Taner
Kışlah Sanat Evi'nde saat
14.00'te panel düzenlenecek.
AÜ tletişim Fakültesi Radyo
Televizyon Sinema Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Bülent
Çapn'nın yöneteceği panele
gazeteci Varhk Ozmenek,
ÇGD Başkanı Doç. Dr.
Doğan Tıhç ve gazeteci Mete
Çubukçu konuşmacı
olarak kahlacak.
Panelin ardından,
yapım-yönenmini
Seval BeyazıL Pmar
Günal. Tuğba
Karakaya ve Pınar
Okan'ınüstlendiği
ödüliü öğrenci fılmı
"Çıkmaz'' gösterilecek.
Türkiye'de31Ocakl968'de
ilk televizyon yayınını
başlatan ekibin başında yer
alan, genç yayıncı kuşaklann
yetişmesinde önemli
görevler üstlenen Öngören,
13Ekiml999'dahayatını
kaybetmişti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Ankara, pazar günü kurultaylar
kentiydi. KESK, Sürgün Kurultayı
düzenlemişti. Kamu emekçileri her
iktidar döneminde yaşadıklan sür-
günü şimdi fazlasıyla AKP hükü-
meti döneminde yaşıyorlardı. KESK
yönetiminin 1990 ile 2003 yıllan ara-
sında saptayabildiği sürgün sayısı
2124'tü. En fazla sürgüne sağlık ve
eğitim emekçileri uğramıştı. KESK
Genel Başkanı Sami Evren'le, sür-
günlere engel olabilmek amacıyla
neleryapılabileceğinikonuşuyoruz.
Evren, Sürgün Kurultayı'nın bir ilk ol-
duğunu söylüyor. Birde uygulanma-
yan mahkeme kararlannı daha et-
kin hale getirebilmek amacıyla ye-
ni çözümler üretmek gerektiğini be-
lirtiyor.
Sürgün Kurultayı'ndan çıkıp AKP
Kurultayı'nayöneldim. Yani sürgün-
leri gerçekleştiren hükümetin oldu-
ğu yere. Içeri girdiğimde Başbakan
Tayyip Erdoğan konuşuyordu. Tay-
yip Erdoğan, konuşmasının başın-
da söylediği "Cumhuriyetimizin ku-
Sürgün Kurultayı'ndan AKP Kurultayı'na
rucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün
milletimizin önüne koyduğu mu-
asır medeniyet seviyesinin üstüne
çıkma hedefine doğru yürürken, o
değerier bizim en sağlam dayana-
ğımız olacaktır" sözleriyle artık mer-
kezde siyaset yapma niyetini orta-
ya koyuyordu. Zaten Avrupa Birli-
ği, Kıbrıs konularındaki çizgisi de
geçmiş gelenekten oldukça farklı
bir yerde durduklannı gösteriyor-
du.
"AKP takıyye mi yapıyor" soru-
su kafaları sürekli meşgul eden bir
soru. AKP'lilergeleneksel Milli Gö-
rüş çizgisinden koparken REFAH-
YOL deneyinden de dersler çıkar-
mışlar ve "parlamenterrejimi" ken-
dileri için bir garanti olarak görme-
ye başlamışlardı. Avrupa Birliği'ni
parlamenterrejimin birsığınağı ola-
rak kabul ediyorlardı. Bu nedenle
söyfedikleriyle kendi gelecekleri ara-
sında artık bir bağ kurmaya başla-
mışlardı. Biçim, yavaş yavaş içeri-
ği de etkilemeye başlamıştı.
• • •
Bundan 3 yıl önce mayıs ayında
yapılan Fazilet Partisi Kongresi'ni ay-
nı yerde ASKİ Spor Salonu'nda iz-
lemiştim. O kongrede genel başkan
adaylan olarak Recai Kutan ve Ab-
dullah Gül karşı karşıyaydılar. Tay-
yip Erdoğan o dönemde yasaklıy-
dı. Onun yerine Kutan'ın karşısına
Gül çıkmıştı. Necmettin Erbakan'ın
büyük ağırlığına rağmen Abdullah
Gül çok az bir farkla genel başkan-
lığı kaybetmişti. Ancak orada görü-
nen tablo, artık Milli Görüş gelene-
ğinin sonunun geldiği yönündeydi.
3 yıl sonra ASKİ salonuna geldi-
ğimde görünen farklar nelerdi: Re-
cep Tayyip Erdoğan "Milli Görüş
gömleği"ri\ çıkardığını söylemişti.
Giyim kuşam açısından baktığımız-
da gerçekten gömlekler, elbiseler de-
ğişmişti. 3 yıl önceki Fazilet Partisi
Kongresi'ndeki delege ve katılımcı-
lann manzarası tam anlamıyla taş-
ralıydı. Sakallı, sanklı erkekler, çar-
şaflı kadınlar önemli bir sayı oluş-
turuyordu.
Bu kez farklı bir görüntü öne çık-
mıştı. Görevli gençler lacivert elbi-
seleri, açık kahrevengi kravatlarıy-
la modern bir görünüme bürünmüş-
lerdi. Aslında bütün görevlilere böy-
le bir tablo egemendi. Çarşaflı ve sa-
nklı delege neredeyse hiç görme-
dim. Türbanlı kadınlar da moda
evinden çıkmış gibiydiler. Başı açık
kadınlar da önemli bir orandaydı.
Bu görüntü, aynı zamanda bir sı-
nıfsal değişime mi işaret ediyordu?
AKP, yoksullann ve çaresizlerin oyu-
nu almıştı, ama bu kez sanki zen-
ginler, partinin yeni çehresini oluş-
turuyortardı. Geçmişte Anadolu es-
nafına dayanan partinin omurgası
artık yeni orta sınıfların eline mi ge-
çiyordu? Tayyip Erdoğan, "Bizmer-
kezdeyiz" derken bu görüntüyü mü
ifade etmek istiyordu?
AKP, diğer bütün partilerimiz gi-
bi bir lider partisi. Kurultaya da bu
egemendi. örneğin parti yönetimi
için aday listelerini Tayyip Erdo-
ğan'dan başka bir bilen yoktu. Kar-
şılaştığımız il başkanlan bile liste
açıklanıncaya kadaradaylardan ha-
berdar değillerdi. Liste Tayyip Erdo-
ğan'ın listesiydi ve kimsenin itiraz
etmesi düşünülemezdi bile.
• • •
Ankara'daki üçüncü kongre MHP
kongresiydi. Görünen o ki, Devlet
Bahceli bu seçimi kazanacak. MHP,
yeniden bir umut olabilir mi? Mu-
hafazakâr oylara yeniden talip ola-
bilir mi? Partinin böyle bir dinamizm
taşıdığını söylemek çok zor.
Ankara'da yeni bir şey var mı di-
ye sorarsanız, bence yok. Ankara
bildiğimiz Ankara.
2000'IJ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Aileler Ne Yapabilir?..
Daha önce çıkan yazılanmız, "Freud'a Ne Yap-
tık da Çocuklarımız Böyle Oldu", "Çocuk Ege-
men Aile", "Çocuğumuzu Korumak" okuyucu-
lanmızda ilgi uyandırdj. Bir anne, "Biz elimizden
geleni yaptığımızı düşünüyoruz, elbette yanlış-
larımız da olabilir ama çocuklanmızı bizyetiştir-
miyoruz ki" diyor, "Arkadaşlar, televizyon, sine-
ma, cep telefonlan gibi pek çok ıletişim yolu var,
çocuklar aileden uzaklaştıkça bu etkiler de artı-
yor, biz ne yapabiliriz?" Bir baba, "yazdıklannı-
za katılıyorum, günümüzün ailelen böyle oldu
da biz ne derece etkili olabiliyoruz" diye soru-
yor. Bir arkadaşımız da "Bu konunun daha işlen-
mesi gerektiğine" değindi. Bu görüşlerin hepsi
de önemlidir, hepsi de gerçekleri dile getiriyor.
Gelelim, "Aileler ne yapabilir" sorusunun ya-
nıtına. Gerçekten de böyle hızlı iletişim çağında
hertürlü olanağa sahip olan çocuklarımız aileden
ne ölçüde etkileniyor?
Hemen yanıtlayayım ki, çocuklarımız ailelerin-
den sanıldığından çok daha fazla etkileniyor. Yal-
nız küçük çocuklar değil, ergenler de, hatta da-
ha sonra da çocuklarımız aile içinde dolaşan "ef-
ki çevhmleri"nden çok etkileniyor. Bu "etki çev-
rimleri", düşünsel planda da, duygusal alanda da,
davranışsal örneklemde de çocuklanmızı etkile-
mektedir.
"Ne yapabiliriz ki" sorusunun kaygılarını, ça-
resiz kalma korkularını aşarak yapabileceklerimi-
zi paylaşırsak:
1. Bilgi eksiklerimizi giderebiliriz.
Bilgi eksiklerimiz sandığımızdan çok daha
önemlidir. 0-6 yaş arasının gelişim özelliklerini
bilmek çok önemlidir ama bu konuda anne ba-
balarımız çok eksiktir. özellikle bu dönemdeki
gelişimin "kritik periyot"larına ilişkin bilgi eksik-
liği, çocuğun güven, bağımsızlık, girişimcilik, ye-
terlilik gibi özelliklerini etkilemektedir. Ergenlik
dönemi, başlı başına önemli bir dönemdir. Bu
konuda da yaygın bilgi eksiklikleri vardır. Işte bu
bilgi eksiklikleri tamamlanmalıdır.
2. Çocuklanmızı "aşın koruyuculuk"tan vazgeç-
memiz gerekir.
Bu tutum ailenin (özellikle annelerin) kaygıla-
rından kaynaklanır ve çocuğun gelişmesini en-
geller. Çocuk, aşın korunmaya alıştığı zaman kar-
şılaştığı her sorunun çözümü için kendisine bir
koruyucu arar, böylece sürekli bir acz duygusu
içinde yaşar, aynı zamanda da koruyucusuna
bağımlılık geliştirir, kendi özgüven eksikliğinden
de acı çeker. Çocuğu aşırı korumak yerine ona
"kendisini korumayı" öğretelim. Bunu nasıl ya-
pacağımız da gene bir eğitim konusudur. Yetiş-
kin eğitiminin konusudur.
3. Duygusal eksikliklerimizi çocuklanmızla ta-
mamlamaktan vazgeçelim.
Anne babalann duygusal gereksinme eksikli-
ği olduğu zaman bunu çocuklan ile "tamamla-
maya çalışıriar". Bu durum hem çocuğa aşın bir
yük oluşturur, hem de çocukla anne, çocukla ba-
ba arasında yanlış bir bağlanma geliştirir. Ço-
cuklannı duygusal açıdan paylaşan aileler bile var-
dır. Bu da çocuklar arasında yanlış bir bölünme
ve haksız bir yakınlık-uzaklık duygusu uyandınr.
Duygusal eksiklik nerede ise orada tamamlanma-
sı doğrudur.
4. Beklentilerini çocuğa yüklemekten vazgeç-
mek gerekir.
Her anne babanın çocukları ile ilgili beklentile-
ri vardır. Elbette ki anne baba beklentileri olma-
lıdır. Ancak bubeklentiler, anne babanın kendi bek-
lentileri olmamalıdır.
Bu beklentiler çocukla ilgili olmalı, ona iletilme-
li, baskı oluşturmamalıdır. Doğru olan, çocukla-
nn kendilerinden beklentileri olmasıdır. Eğer bir
çocuğun kendisinden beklentileri yoksa ona ya-
kınlannın "beklenti yüklemesi" olumlu birsonuç
vermeyecektir.
5. Çocuklan karşılaştığı sorunlardan kaçınma-
mak gerekir.
Bu tutum bir ölçüde aşırı koruyuculuktan kay-
naklanır ama onu aşan bir yanı vardır. Anne ba-
balar çocuğun karşılaştığı sorunlarda çocuğun pa-
yını göremez ya da görmek istemez ya da kabul
etmezler, sorunlann kaynağını hep çocuklannın
dışında arar, böyle gösterirler. Bu tutum hem ço-
cuğun kendi yanlışlan ile karşılaşmasını önler
hem de soruna kendi dışında suçlular bulmayı öğ-
retir. Elbette ki, sorunlar sürüp gider, çocuk da
kendi yanlışlannı göremeyen bilişsel bir körlen-
me ile yaşamak zorunda kalır.
Konuyu sürdüreceğiz.
E-mail: erdalatak a superonline.com
Faks:0 212-513 90 98
Bursa'da yakalandı
Hizbullahyöneticisi
Fidancı soı^uda
Yurt Haberleri Ser-
visi - Şeriatçı terör ör-
gütü Hizbullah'm üst
düzey yöneticilerinden
olan ve şehit Emniyet
Müdürü Gaffar Ok-
kan'ın açıkladığı 26 ki-
şilik tetikçi listesinde
yer alan Mehmet Sait
Fidancı Bursa'da yaka-
landı.
Diyarbakır, istanbul
ve Gaziantep Emniyet
müdürlüklerince ara-
nan Fidancı, bölgedeki
birçok cinayetten so-
rumlu tutuluyor.
Bursa Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Müca-
dele Şube Müdürlüğü
ekiplerinin uzun süre-
li takibi sonucu 4 kişi-
lik özel ekip tarafindan
yolda yürürken gözal-
tına alman Fidancı'nın
üzerinden "Mehmet
Çetinkaya" adına dü-
zenlenmiş sahte kim-
likçıktı. Sorgulanmak
üzere Diyarbakır'a
gönderilen Fidancı,
Hizbullah tarafindan
24 Ocak200l'de şehit
edilen Diyarbakır Em-
niyet Müdürü Gaffar
Okkan'ın açıkladığı 26
kişilik tetikçi listesinde
yer ahyordu.
1969 Diyarbakır Sil-
van doğumlu olan Fi-
dancı, köy korucusu
Şükrü Sezik, Mehmet
Şah Şen, Mehmet Ça-
ğap'ın öldürühnesı ey-
lemlerine katıldı.
Nisan200l'de Diyar-
bakır'da yakalanan Ok-
kan suikasti zanlılann-
dan Mehmet Fidan-
cı'nın amcasının oğlu
olan Mehmet Sait Fi-
dancı bölgedeki birçok
cinayetten sorumlu tu-
tuluyor.