24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2003 PAZAR 22 SPOR sporta cumhuriyet.com.tr Ulusal Takım, tarinde gol atamadığı îngiltere'yle 0-0 berabere kalarak final şansını baraja bıraktı OynadıkyinedeyenemedikTürkiye: 0 lngiltere: 0 STAT: Şüknı Saracoğlu HAKEMLER:P/<?Wu/g7 Collisıa (6), Narcıso Pisacreta (7). Marco Ivaldi (7 1 TURKIYE:/fM^ıi (6), Fatıh (4), Bü- lent (5), Alpav (7), tbrahım (6). Okan (5) (dk 68 llhan Mansız 4), Tugm (6), Emre Belözoğlu 15) (dk S0 Er- gün), Sergen (4) (dk 61 Tuncay 4), Nihat (7). Hakan Şükiir (4) tNGİLTERE: James (7), \e\iJle (5). Terry (6). Campbell (7 ). Ashle\' Cole (6), Butl (5), Beckham (5), Ğcholes (5), Gerrard (6j, Rooney (6/ (dk. 72 Dyer5), Heskey (3) (dk. 68 Vassel 4) SÂRIKARTLAR: Hakan Şükür Tu- gay, Butt ARİF KIZILYALIN Umut doluydu herkes. Stada koşan 55 binden, sahaya çıkan 1 ] "e, kenardaki Şenol Güneş'ten, TV'lerı başındakı 70 milyona kadar koca bır ulus Ingıltere zafenne hazır- lamıştı kendini. tlk goller atılacak, ilk gali- bıyet atılacak, Portekiz bileti cebe indirile- cekti ama olmadı. Yine olmadı. Türk rut- bolunun şansı İngilızlere bir kez daha tutma- dı. Kadıköy "deki dev buluşmanın ilk dakika- lannda stres, heyecan. umut gibi kavramlar birbırine kanştı CoDina'nın düdüğüyle bır- likte herkes Ay - Yıldızlı 11 'den basİa, pres beklerken, sorumluluk alan taraf îngilizler oldu. İlen ıkilide Haskey ve Rooney'i sü- rekJı karşıt alanda tutup savunma blokunu kalesinden 25 metre uzağa kuran Adalılar, Sergen. Tugay, Emre gibi usta ayaklann pas bağlantısını kesti. Özellikle Sergen. ilk ya- nda yaptığı 11 top kaybıyla adeta tngilizle- nn sa\r unma oyuncusu gibiydi. Üstelik sağ kanatta Fatih ve Okan, göbekte de Tugay maça kötü başlayınca, ulusal ekip havasını bulamadı Rooney 'nın yıpratıcı hücum girişimleri, Beckham'ın ateşleyici gücü tngilizleri ön plana çıkarmaya başlamıştı ki imdada Nlhat Kahveciyetişti. Sol tarafta İbrahim'in ener- jik görüntüsüne yıpratıcı kanat bındirmele- riyle ayak uyduran genç yıldız, rakibin oyu- nunu bozdu. Emre'nin de orta alanda pas da- ğıtıcılık görevini yapmaya çalışan yorgun Sergen'den alması, 20. dakıkadan sonra sa- ha içi dengelerin eşitlenmesini sağladı. Scholes'un kafa vuruşuna hemen Nihat ya- nm voleyle karşılık verdi. Emre'nin uzak- lık tanımaksızın 21. dakikada attığı şut ise Türkiye'nin tngiltere ağlanna bıraktığı ilk gol olabilirdi ama James topu son anda to- katladı. Maç tam bir düelloya dönüşmüştü kı Ger- rard'ın vuruşu savunmadan, Nihat'ın friki- ki de James'ten sekti. 36. dakika ise yüzle- rin kireç gibi bembeyaz olduğu bir andı. Tu- gay, Gerrard'ı düşürdü. Collina penaltıyı gösterdı. Atışı 50 milyon Euro'luk Beck- ham kullandı. Ancak 55 bin kişinin sinerji- si Ingıliz yıldızın ayağını kaydınnca, meşin yuvarlak Genç Fenerbahçelilerin açtığı 'Si- ze inanıyoruz' yazılı pankarta kadar gitti. Kaçan penaltı kuşkusuz îngilizleri oyun- dan düşürecek, 11 Dev Adam'ı da yüreklen- direcekti. Öyle de oldu. 39. dakikada Ser- gen, 44. dakikada Nihat, 45. dakikada da yi- ne Sergen'in şutlan golle burun buruna ge- tirdi Güneş'in öğrencilerini.. Ama onlann da kalecisi günündeydi. Maçın ikınci yansına tngiltere yine ayru taktikle başlamak istedi ama devre arasın- daki gerginlikten olsa gerek ulusal futbolcu- lar bir başka hırslıydı bu bölümde. Her to- pa koştular, yüreklice mücadele ettıler. Me- şin yuvarlak iki kale arasmda mekik dokur- ken. Hakan Şükür'ün ceza alanı ıçinde ken- dini bırakışı tribünleri penaltı diye sevindir- di. Ancak Coliina oralı bile olmadı. Dönen top Rüştü'nün koruduğu kalede karambol yarattıysa da o ana dek yoklan oynayan Fa- tih, çok tehlikeJi bir pozisyonu eritti Maç sanki kilitlenmışti. Önce Tuncay'ı alana sürüp hücum bölgesini zenginleştır- mek ısteyen Güneş. ardından da tlhan Man- sız kozunu oynadı. Bu değişiklikler Îngiliz- leri doğal olarak savunmaya yönlendirdi a- ma gol gelmiyordu. Emre'nin ıskası. Tun- cay'ın yetişemediği top şanssızhktı. Tu- gay'ın şutu da belki savunmaya çarpmasa gol olabilirdı. Maçın sonlan ise dramatik dakikalardı. Onbinlerce seyircinin "Haydi Türkiye.» Bastr Türkrye" sloganlan tüyleri diken di- ken etti. Ergün'ün şutu. Tuncay'ın volesi, Nihat'ın fiizesi de gol getirnmeyince, maç başladığı gibi sona erdi 0-0 İngilizlere yaramıştı; Portekiz bileti- nı almakla kalmayıp Türkiye önündekı ta- rıhsel üstünlüklerini de sürdürdüler. Ama futbol bu. Yenmekdevaryenilmekde .. Ba- zen de dün akşamkı gibi berabere kahrsınız. Grup ıkıncilıği dünyanın sonu değil. ÖzellikJe Alpay gibi yüreklı oyunculannız varsa; barajı aşar, Avrupa Şampiyonası'na öyle gidersiniz. K A D I K Ö Y Ş Ü K R Ü S A R A C O Ğ L U S T A D I ' N D A N N O T L A R / K E R E M K A Ç A R L A R Koridorda yumruk yumruğaOlay çıkmaması için olağanüsrü güven- 1ik önlemlerinın alındığı dünkü maçta fut- bolcular kapıştı. Beckham'ın 37. dakika- da kaçırdığı penaltı sonrası Aston Vılla ta- kımında forma giyen Alpay, İngiliz futbol- cunun yanına gitti. Birbirlerinı kafayla itekleyen ıki oyuncuyu Italyan hakem Col- lina sakinleştirdi. Sahadaki gergınlik devre arasında bu kez koridora taşındı tlk 45 dakika bıtımin- de soyunma odası gınşmde Beckham ile- Emre ve Campbell ile Alpay ve Hakan Şü- kür yumruk laştı lar Arayadiğeroyuncular girerek kavgacılan ayırdı. Gerginlik ikin- ci yanda da sürdü. Futbolculann pozisyon sonralannda birbirlerine tekme atmalan ve küfurleşmeleri dikkat çekti. Hakan Şü- kür'e san kart göstenlen pozısyonda saha- ya yabancı madde atılınca d a 4. hakem Collina'ya gıdıp durumu şikayet etti. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapılan de\ maç için yurtdışından 63 TV kanalının ya- yıncı kuruluş TRT'ye başvurduğu, bunlar- dan 51 'inin karşılaşmayı naklen yayımla- dığı bildinldi. TRT; 3 naklen yayın, 5 uy- du aracı kullanırken. 90 dakikayı 13"ü uluslararası sinyale açık 17 kamerayla gö- rüntüledi. UEFA'nın 'riskü' maç listesinın başına koyduğu maç için yaklaşık 5 bin polis göre\ yaptı. Ingüizkr giremediler Daha önce alınan ortak karar gereğince İngiliz taraftarlar maçı statta izleyemedi. K.arşılaşmayı sadece Türk vatandaşlan kimliklerini göstererek izledi. îngilizlere sadece VIP tribününden konsoloslukça be- lirlenen 100 kişilik yeraynldığı bildinldi. Içki yasağı delindi Kadıköy-Sangazi bölgesi arasında içki satışının yapılması yasaklandı. Ancak Mo- da ve Kalamış yakınlanndaki bazı lokal- lerde birçok taraftann alkol aldığı görüldü. 42 bin seyirci Şükrü Saracoğlu Stadf ndaki mücadele- yi 42 bin biletli seyirci izledi. Bilet satış- lanndan yaklaşık 2.5 trilyon liralık gişe ha- sılatının elde edıldiğı öğrenildi. Sponsor Pepsi'nin dağıttığı 10 bin biletin yanı sıra Turkcell. Efes Pilsen ve Türkiye Iş Banka- sı da tüketicilennı maça getırdi. ABD'den bile geldiler Maça olan yoğun ilgi, karaborsacılan da devreye soktu. Karşılaşmanın biletlerinin karaborsada yüksek fiyatlardan alıcı bul- duğu öğrenildi. Aynca dünyanın çeşitli ül- kelerinden Türk sporseverler de dünkü ma- çı izlemek üzere İstanbul'a geldi. ABD'den Avustralya'ya kadar dünyanın çeşitli ülke- lerinde yaşayan gurbetçiîer maça büyük il- gi gösterdi. Marş gerginliği Maçın başlamasına dakikalar kala Şük- rü Saracoğlu Stadı'nda - Yaşa İspanya' mü- ziğinden alınan Fenerbahçe marşı çalındı. Stadın büyük bir bölümü müziğe eşlik ederken, bazı gruplardan da ıslıkJı tepki geldi. Aynca maç öncesi maraton tribü- nünde dev bir Türk bayrağı da açıldı. Saracoğhı'nda İngiliz paniği Emnıyet göre\lilerini maça dakikalar kala bır duyum harekete geçirdi. Bodrum üzennden îstanbul'a gelen 200 kişilik tn- giliz taraftann maraton tribününe girdiği iddia edildi. Bu duyum üzerine harekete geçen em- niyet görevlilen. maraton tribününde ola- ğanüstü güvenlik önlemi aldılar. Bfilent masajla oynadı Karşılaşma öncesi hafif bir sakathk ge- çiren kaptan Bülent. masajla sahaya çıktı. Tecrübeîi futbolcu, Şükrü Saracoğlu Sta- dı'na ayak basıldıktan sonra 11 'de yer alan futbolculann yanına tek tek giderek gali- biyet sözü aldı. Nielsen Tûrklerie izledi Sakatlığı nedenıyle Türkiye-İngiltere maçını yönetemeyen hakem Kim ÎVilton Nielsen zorlu 90 dakikayı Danimarka'da Türklerle beraber izledi. Bfllent91.kez Bülent Korkmaz Ingiltere maçıyla 91. kez ulusal formayı giyerken, Tugay 90, Hakan Şükür de 88. kez Ay-Yıldızlı for- ma giyme onurunu yaşadılar. Sergen: Uzgünüz îngiltere'yle 0-0 berabe kalan ulusal takımda 60 dakika forma giyen Sergen Yalçın maç sonrası,"Kazanmak için şartlandık. Aşın konsantrasyon yüzünden iyi bir futbol sergfleyemedik, Üzgûnüz, Üzerimizde aan baskı vaıtb. Pbrtekfe'egldececiz drve düsünö\onnn w ifadesiri kuHandı Ulusal Takım, 90 dakika bü\ ük mücadele vermesine rağmen lngiltere engdini geçemedi Futbokular maç içinde ve devre arasmda birbirine girdL O R T R D N N D N R Collina: Dün geceki tarihi karşılaşmada en büyük başan, tüm dünyanın izlediği bu zor oyunu müthiş bir rahatiık ve ti- tizlikle yöneten Collina'nındı. Her pozisyonun yanında değil adeta içindeydi. Son derece soğukkanlı, yansız bir şekilde karizmasına önemli bir 90 daki- ka katan Italyan hakem, verdi- ği penattıda ise tereddütsüz bir kararlıhkla sonucu negatif yön- de etkilemedi. David Beckham: Sahaya adım atışından son dakikaya kadar takımına egemen bir cid- diyet ve soğukkanhlık içinde ve- rilen taktik doğrultusunda basit, riske girmeden ve ters uzun Alkışlar Collina'ya toplaria lngiltere'yi atağa kaldır- dt. îngilizler için oyunun kınlma noktası olacak penaltı atışında ise yaşadığı olay bir ömür boyu unutulmayacaktır. Topu vurma- ya gelirken destek ayağının kayması ve vuruş anında sağ ayağına çarpması sonucu to- pun kaleye değil de tribünlere doğru havalanması, rüyalarda görülse inanılmaz bir Beckham şanssızhğı olarak dünya futbol literatürüne patentlenmiştir. Sergen Yalçın: 60 dakika oynadığı sürede tüm gücünü ortaya koymasına karşın sa- vunma ve orta sahada kalaba- lık İngiliz oyuncularını aşacak ve oyunu etkileyecek pozisyon yakalayamadı. Her ne kadar topla buluşmak için alan değiş- tirse de sarinkanlı pasları rakip için öldürücü olmaktan ziyade, daha sonraki pozisyonlar için hazırtık pası anlamını aşamadı. Ikinci yannın son 30 dakikasın- da oyuna ahnsa belki rakibin oyun disiplinini bozabilecek bir etkinlik içinde olabilirdi. Nihat Kahveci: Karşı atakta çok etkili olan Nihat, savunma- da çok dikkatli ve kalabalık ln- giltere defansını aşabilecek 'ra- kip arkası' pasları alamayınca özellikle sağ kanada yaptığı de- parlarda gol pası vermeyi dene- di. Ancak kaleyi karşısında gö- rüp vuracağı bir pozisyon bula- madı. Şenol Güneş: Bir teknik adam için yapılabilecek her şe- yi denedi. Elindeki kadroyu sa- dece kazanmak zorunda olan birdikkatle kullandı. Hepimizin hiç de üzülmeyeceği büyük mücadele veren takımın hoca- sı olan konumunu bir kez daha kanıtladı. Bize göre olması ge- rekenleri yapan hazırlığı son da- kikaya kadar dikkatiyie sürdü- ren çizgideydi. M A Ç I N E L E Ş T Î R Î S I BirGünMutlaka... ABDÜLKADİR YÜCELMAN Beraberlik bize yaramıyordu, tek düşüncemiz kazanmaktı. A- ma îngilizler öyle bir presle oyuna başladılar ki... Gözdağı mı vermek istiyorlardı yoksa. Bunaldık ilk da- kikalarda. Savunmadan şaşkın toplar çıkarmaya başladık. Orta sahamız pas kaybında... Neler oluyor bize. Orta sahadaki büyük umudumuz Emre'nin ne yaptığı belli değil. O da bunalımda olma- lı. Sakin olmamız gerekiyor, za- manı da iyi kullanmak zorunda- yız. Kalemizin önünde gol arayan İngiliz forvetinin de galiba şanssız bir günü. Biz ise bir türlü kendimi- ze gelemiyoruz. Bölge sorumlulu- ğumuz birbirine karşıyor. Boş alanlar varken birbirimizden top kapmaya çalışıyoruz. İngiliz kale- sine ilk bomba Nihat'tan gelince îngilizler presi kendi alanlanna çekmek zorunda kaldı, oyunda denge kurduk. Artık sahada bir bizden bir onlardan ataklar vardı, karşılıklı düello gibi. Alpay yaptı- ğı bir hatadan sonra toparladı. A- ma bize gol gerekliydi. Kanatlan iyi kullanmaya başladık, ancak boyumuz Ingilizlerin cüssesıne yetmedi. Ve orta sahamız Avru- pa'nın en üç kısasına kalmıştı. Derken bir penaltı. Hani Colli- na amcamızdı ya... Ama amca- mız da olsa verdi işte. Penaltı ve- rilebilirdi de verilemezdi de... Am- camızıntakdiri... Beckham aya- ğı kayıp topu havaya dıkince tri- bünlerde meşaleler yandı. Yağ- murdan ve ağır sahadan korku- yorduk. Ama olan Ingilize oldu. Devre biterken ikinci yarıda bazı değişiklikler gerekli diye düşünü- yorduk. Şenol Hoca değişikliği gerekli görmedi. Emre biraz daha düzel- miş gibi. Ama dakikalar ilerliyor, pas hatalan artan Sergen'in çık- ması gerekiyordu. Ama Şenol Hoca bıraz daha bekliyordu, aca- ba neyi? Ataklarımız sürüyor, Ser- gen yenni Tuncay a bırakıyor. în- gilizler beraberliği sürdürmek he- vesinde. Bir atağımızda top Ha- kan'ın önünden geçiyor, Hakan yerde; penaltı mı, yoksa topun rüzgârından mı düştü? Devre arasında değiştirilmesi gereken bir başka oyuncumuz da Okan'dı. Şenol Hoca biraz geç de olsa değişikliği yaptı, oyuna llhan Mansız girdi. Gol atmamız şart. Rizke girebiliriz. Şenol Hoca da golü düşünüyor. Nihat sağ- dan, Ibrahim soldan dalıyorlar a- ma bombalanmız karavana, Ingi- lizin uzunlarını aşamıyoruz. Rizi- koya gırelim diyoruz ama Şenol Hoca Emre'nin yerine Ergün'ü al- dı. Amacımız beraberliği kurtar- mak değildi ki... lngiltere karşısında elimizden gelenden fazlasını yaptık. îngiliz- ler rahattı, istediklerini aldılar. Ve biz bir kez daha ne gol atabildik ne de yenebildik. Ama çok kısa bir zamanda onları yeneceğiz, mut- lakayeneceğiz. Buna inanıyorum. NeredenNereye... HALİTDERlIVGÖR Futbolda ulusal bırliktelik tarjhte görülmedik şekilde görkemli. Ülke bayrağımızla gelincik tarlasına dönmüş. Keşke ülke çıkarlan kar- şısında da böyle birliktelik içinde olabılsek. 11 Ekim gününe sankı ulusal bir bayrama hazııianır gibi hazıriandık. İngiliz Ulusal Takımı, Türkiye'nin bu tutumu karşısında onlar da iyi- den iyiye bilenmişlerdi. Maça bu nedenle çok hızlı başladılar. önce defans yapacaklannı sandık ama tersine ofansif bir tarzda oyuna başladılar. önce gol atıp işi bıtirme- yi düşünüyorlardı. Düzenleri 4-4- 2'ydi. Tüm sahada pres yaptılar, hücumda ise daima 4 kişi oldular. Ulusal Takımımız ilk dakikalarda tu- tunamadı. Ingilizlerin presinden top kapamadılar. Ikili mücadelele- ri hep kaybettiler. îngilizler defans aralannda Haskey'ı gole yönlendı- rebilmek için çaba sarf ettiler. De- fanstan Haskey'in üzerine uzun toplargönderdiler. Defansımız ça- buk kapandığı için bu oyuncu gol atamadı. Oyunun 15. dakikasın- dan sonra sahadaki oyun eşıtlen- di. Karşılıklı akınlaroldu. Biz de on- lar da gol kaçırdık ama bu yanda bır pozisyon oldu ki belki de eşi dünyada az görülmüştür. Gerard, 18'in içinde Tugay tarafından dü- şürüldü. Collina hiç düşünmeden, penaltıyı bastı. Beckham atacaktı penaltıyı, topa gerildi acaba hangi köşeye vuracak diye düşündük a- ma bu dünyanın en pahalı futbol- cusu, topu kaleye değil de sanki kuşlan düşürmek için atmıştı. Yani insanın inanası gejmiyor. Bir an şa- ka mı yaptı diye düşündük. Görül- düğü gibi futbolda büyüklük, soyut bır kavram. Bazen büyükler küçük olabiliyor, bazen de küçükler bü- yük. Maçın ikinci devresi, yine iki ta- rafın orta saha mücadelesi içinde başladı. Ama hemen bu devrenin başlarında, Şenol Güneş, Ser- gen'in yerine Tuncay'ı aldı. Okan ın yenne de llhan Mansız ı... Haklıydı, Okan çok etkısizdi. Ser- gen de oyun karakteri itibariyle böyle sert bir defans karşısında ba- şarılı olamazdı. Devre boyunca serbest vuruşlan kovaladı. Bir ta- nesinı yakaladı ama onu da auta atb. îngilizler, ilerleyen dakikalarda soldan gelen bir topu Beckham gole çevirdi ancak hakem ofsayt bayrağını çoktan kaldırmıştı. ikinci yannın sonlanna doğru, İn- giliz Ulusal Takımı beraberliği ga- rantiye almak için, koyu bir defans yaptı. Bu defansı aşamadık. Özetle, futbolun beşiğı olan ln- giltere Ulusal Takımı karşısında ba- şa baş bir oyun sergiledik. Grup birinciliğini kaybettik, baraja kaldık ama koskoca lngiltere takımının beraberiiğe sevinir olması, bizim için bir övünç kaynağıdır. Ne günlerden, ne günlere gel- dik. Koskoca İngiliz Ulusal Takımı, Türk Ulusal Takımı'yla berabere kaldı diye bayram yapıyor... Yürekliydik Ama... MAHMUT SERT Maç öncesinin gergin atmosfe- ri özeilikle ulusal ekibimizi çok et- kilemış. llkyarının son beşdakika- sı dışında topa doğru dürüst sahip olamadık. İkinci yandaki atak gö- rüntümüz ise üretken değildi. îngi- lizler ise kendi evlerinde oynadık- lan ilk maçtan daha atak ve etkı- liydi. Hazırlık paslarında çok yan- lış yapmamız, atağa çıkarken rakı- be yakalanmamıza neden ol- du ki Ingilizlerin girdiği pozısyon- ların önemli bir bölümü, böyle ger- çekleşti. îngilizler atak futbollanyla hem ekibimizi hem de tribünleri şaşırt- tı. Beraberlik onlara yeterlı olduğu ıçın herkes savunma ağıriıkla oy- nayacaklannı sandı ve yanıldı. Futbolculanmızın bireysel yan- lışları, belki çok fazlaydı ama bu- nun yanında oyun kurgumuzun da yeterii olduğu söylenemezdi. Ka- labalık İngiliz savunması içindeki Hakan Şükür'ün yüksek top at- mak; hızlı ve çabuk Nihat'ın önü- ne pas atmak yerine, onu kalaba- lık içinde topla buluşturmak; ve de bu girişimlerin dışında başka bir atak biçimı gelıştirememek taktik düşüncedeki kısırlığtmızdı. Ingilizlerin 50 bin kışınin yarattı- ğı baskıyı kendi avantajlanna çe- virdikleri söylenebılir. Gergin at- mosfer altında bugüne dek olma- dığı kadar takım gibiydıler. İnanıl- maz biryardımlaşmayla oynadılar. Ulusal Takımımız belki teknık ve taktik olarak yeterlı değildi ama maçı kazanmak için çok uğraş ver- di. Sonuçta rakibımiz dünya futbo- lunun devlerinden lngiltere... 10 yıl- dırdeplasmandayenilmiyoriar. Bu düzeydekı bir ekıbi geçebilmek için her bak/mdan normalin üzerin- de bır performans göstermek ge- rekir. Dün gece bunu başaramadık ama takımımız elemeleri geçecek kapasitede olduğunu gösterdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear