Catalog

SArFA CUMHURİYET 1 EKİM 2003 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydır Denızh Y PB Y PB B B B B 22 24 22 22 27 27 28 26 Sinop PB 22 Adana Y 28 Samsun PB 22 Mersın Y 26 Trabzon Y 23 Diyarbakır A 29 Giresun Ankara _Y 23 Şanlıurfa A 30 Y 24 Mardin A 27 Eskışehır Y 21 Sıirt A 29 Konya PB 24 Hakkâri B 25 Sıvas PB 22 Van B 22 Zonguldak Y 19 Antalya B 27 Kars PB 17 Doğu Akdenız ıle yur- dun kuzey kesımlen par- çalı çok bulutlu. Marnıa- ra'nın doğusu, Kuzey Ege nın ıç kesımlen. Iç Anadolu'nun kuzeybatı- s, Batı Karadenız, Doğu Karadenız kıyılan ıle Do- ğu Akdenız sağanak ya- ğışlı. dığer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı tum yurt- ta bıraz azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 13 13 12 20 18 18 21 14 Münih Y 19 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB Y PB PB PB PB Y 20 21 20 20 21 20 26 27 Y 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre PB B B Y PB B Y A M 20 14 26 21 11 9 32 Moskova A 29 Taşkent Tahran Parçalı bulutlu ^ Çok bulutiu ı Yağmuriu Suiu kar » Gok gurultulu GUNCEL CUNEYT ARCAYLREK • Büştarafı 1. Sayfada YSK, seçıme girme hakkını yitirmiş bir partiye verilen oylarla ortaya çıkan durumu gözden ge- çirmeye hazırlanıyor. YSK karan üzerıne üç, kimi basında dört koşul- lu olasılıklaryazılıyor. Kurul, 3 Kasım seçimlerini ıp- tal edebilirmiş. DEHAP'a venlen oyları diğer parti- lere dağıtır; DYR AKP'den 44, CHP'den 22 millet- vekilliği alarak 66 sandalye ile Meclis'te temsil edi- lirmiş. Yargıtay kararının, seçimlerin iptaline veya yeniden oy dağılımına olanak vermediğini öne sü- rer ve bugünkü durumun devamına karar verebi- lirmiş... Dördüncü olasılık, TBMM seçim karan alır- mış! Oysa YSK'nin önündeki iki yoldan biri, konuya hukuksal açıdan bakmak ve hukukun emrettiğı yönde karar vermek. Bu durumda ıki şık ağıriıklı. Ya seçimleri yenile- yecek ya da DYP'nin Meclis'e girmesine yeşil ışık yakacak. Ikinci yol, olaya siyasal açıdan bakmak. Seçım iptal edilirse -Başkan Tufan Algan'ın sonradan yadsımasına karşın YSK, ülkede 'kaos' başlar var- sayımından hareket ederek- ne şu ne bu olasılık der, mevcut düzenin devamına karar verir. Ağzı laf eden bütün kadrolarıyla AKP'nin, AKP ile bu konuda kader birliğı yapan CHP'nin onama ka- ran duyulduğundan beri yaptığı açıklamalara gö- re, iki parti YSK'nin seçimi iptal karan alacağına ağırlık vermiyor. Onların derdi, DYP'ye kendilerınden gidecek 66 milletvekilliği. Hukuku, demokrasi etiğini düşünen yok. Maazallah böyle bir hal başa gelirse (AKP der ki) deıtıal erken seçim. 22 milletvekilini kaptırmamaya çalışan CHP; 3 Kasım'da aldığı yuzde 18 oyu erken seçimde rrtu- hafaza edebilecek mi acaba? Hesapta Dimyat'a pi- rince giderken evdeki bulgurdan olmak da var. AKP ne diyor? 367 ile gider 450 milletvekili ile ge- lirim. Iktidarda yarı dinci, yarı laik bir kışilik sergili- yor. Yerinegöreelde Kuran, Islamcı. Yerıne göre la- ik, muhafazakâr demokrat. Giderekgüçlenen, güç- lendirdiği Islami sermaye arkasında. Peki ama "ben nereden bileyim Halk Partisi'nin benim partim kalacağını" diyen Atatürk'ün kurdu- ğu parti olmaktan öteye kıvanç duyacağı neyı ne- si var CHP'nin? Aydınları yitiriyor, kitleleh küstürü- yor, lider sultası savlarını çürütecek bir şeyler ya- pacağı yerde bu savları güçlendirecek hazırlıklar içinde. Irili ufaklı iktidar sözcüleri erken seçimde 450 milletvekilini cepte keklik göruyorlar. Hatta öteki partiler yüzde 10 barajını aşamazsa 550 milletve- killiğinin hepsini AKP'nin alacağını söyleyenlere rastlanıyor. Palavraların ortasında duran RTE ise yüzde 50'lere yakın oydan dem vuruyor. Bu heyecan verici düşsel olasılıkları gerçek ka- bul ettiğine göre, ey Aaa-Kekeke-Pepepe, YSK'yi hukuksal kararını guguksal duruma dönüştürme- ye çabalayan tehdit, şantaj kokan irdelemeler ye- rine... toplagrubunu yerel seçimlerle birlikte erken genel seçim karan al. Hazırla bir önerge, ver Mec- lis'e, çoğunluğu elinde tuttuğun komisyonlardan ve genel kuruldan geçir! Gelışme, her açıdan lehıne. Deıtıal seçime gidi- lebilirse; YSK'nin iptal karan askıda kalacak veya DYP Meclis'e giremeyecek, üstelık AKP... iktidar- da ve hükümette kalarak seçimlere gidecek! Hadi, ne duruyorsunuz AKP'li dıngır mıngır Meh- met beyler, er ve geç doğan edepli edepsiz bey- ler, kökü mazide çiçekler, dikenli bahçenin gülle- ri... YSK'yi neden bekliyorsunuz? Böyle kelepir fırsat bir daha kolay ele geçmez. Başta GüntherVerheugen, hatta Amerika, sonra- cığıma TÜSİAD; "sahtekârlıkla partiler seçime var- sın girsin, ne çıkar. Maksat bugün dilediklerimizi yerine getiren siyasal istikrar bozulmasın" diye tir tir titriyorlar. öyle ya da böyle bir kararta parlamentonun meş- ruiyetıne toz kondurmak istemiyorsanız, gelişme- leri gözden geçirerek yapılacak olanı saptamanız gerekiyor. Yapılacak olan ise DEHAP oylarını dikkate alma- dan seçim sonuçlannı yeniden hesaplamaktır ki, si- zin de CHP'nin de işine gelmiyor. O halde? Cartlı curtlu, tehdit, şantaj kokan sav- ları bırakın bir yana. YSK kararını beklemeden alın seçim karan da boyunuzu posunuzu görelim. Kasımpaşalılığınızdan ne haber? Aydın ve sanatçılardan çağri: Hok ve özgürlükler güvence altına alınsın İstanbul Haber Servi- si - Aydınlar ve sanatçılar tarafından oluşturulan "Demokratik Türkiye İçin Çağrı Girişimi". başta 1982 Anayasası ol- mak üzere tüm antide- mokratiknitelikteki yasa- ların değiştirilerek temel hak ve özgürlüklerin gü- vence altına alınması ge- rektiğini vurguladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde (TGC) ya- pılan ortak basın açıkla- masında, Demokratik Türkiye tçin Çağn Giri- şimi'nin çalışmalan hak- kında bilgi verildi. Top- lantının açılışını yapan yazar Adnan Özyalçı- ner, 7. AB uyum paketi- nin de çıkanlmasına kar- şın Türkiye'nin demokra- tikleşme sorunlannın çö- zülemediğinı anımsata- rak, "Aydınlar ve sanat- çılar olarak Meclis'e demokratik bir Türkive için birlikte çağrı yap- mak istiyoruz. Bu konu- da imza topluyoruz. Bu çalışmalanmızın so- nunda sempozyum da gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Çağn metnini okuyan öğretim üyesi Ül- kü Azrak da, MGK, T- MY,YÖK,DGM,sıkıyö- netim, OHAL gibi de- mokrasiyle bağdaşmayan özel kurum ve yasalarm kaldınlması gerektiğini vurguladı. Yazar Aydın Çubuk- çu, TYS Genel Başkanı Cengiz Bektaş, öğretim üyesı İzzettin Onder, oyuncu Jülide Kural, Türkiye PEN Genel Baş- kanı Ustün Akmen, ga- zetecı Vecdi Sayar'ın da aralarında bulunduğu ay- dın ve sanatçılar hazırla- nan çağn metnini imzala- dılar. Çağnya çeşitli sivil toplum örgütleri de des- tek verdi. Bakanuı Sait Nıırsi sevgisiI Baştarafı 1. Sayfada Merkezi ve Akgün Hotel'de düzenlenen "Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu (20'nci Asırda İslam Düşüncesinin Yeniden Yapılanması ve Bediüzzaman Sait Nursi)" konulu sempozyuma bir bildiri sundu. Çe- lik'in bildirisi, "Bediüzzaman Sait Nursi ve tttihad-ı İslam Mevkuresi" adını taşıyordu. Çelik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Di- li ve Edebiyatı Bölümü Başkanı olarak sun- duğu bıldiride, "Yaygın olan kanaatin aksi- ne Sultan Abdülhamit döneminde İslamcı aydıniara göz açtırılmamıştır" gibi radikal bir görüş de ortaya koydu. çellk'in llglnç göruşlerl Çelik, Bediüzzaman'ın rehber kabul ettiği kişilerin, çelişkili fıkirlerine karşın genelde tslam birliği idealine gönül vermiş insanlar olduğunu kaydetti. Çelik, o dönemdeki Batı ülkeleri için "küfr"tanımlamasını kullandı. Çelik'in, Cumhuriyet'in ilk yıllan ve Atatürk ile Bediüzzaman Sait Nursi düşüncesi hak- kındaki görüşlerinden bazılan şöyle: - Bediüzzaman, Osmanlı fıkir hayatında se- sini duyurduğu zaman Osmanlı hâkimiyeti altında olan topraklann dışında, tran istisna edilirse tüm İslam âlemi küfrün esareti altın- dadır. - Kanaatimizce Batı, Batıh olmanın gere- ğini yapıyor. tslam âlemi onlara kendini sö- mürtecek, böldürecek fırsatlar vennekle so- rumlu değil midir? Koyunlannı sahipsiz bı- rakan birinin kurtlann onlan yemesinden şi- kâyet etmeye hakkı var mıdır? -Cumhuriyet kurulduktan sonra yeni dev- lete şekil verenlerin Türkçülüğü o günden be- ri söylenegelmektedir. En tehlikelisi îslami- yet hayatın neredeyse tamamen dışına itilmiş- tir. Henüz Cumhunyet kurulmamışken ve Milli Mücadele devam ederken Bediüzzaman Atatürk'ün davetı üzerine Ankara'ya gelir. Kuvayı Milliye'yı destekleyen Bediüzzaman Ankara'daki havayı teneffüs etmiş ve millet- vekillerinin bir kısmımn dine karşı aldınşsız olmasını tehlikeli bulmuştur. -Bediüzzaman, Cumhuriyetin kuruluşun- dan sonra, Milli Mücadelenin birçok manevi veya maddi miman gibi yeni rejimle banşık olmamıştır. O artık Van'da inzivaya çekilmiş- tir. Şeyh Sait tsyanı'na katılmadığı gibi kar- deş kanının akmasına yol açan bu harekete birçok nüftız sahibi kimsenin de katılmama- sını sağlamıştır. Buna rağmen Van'dan alına- rak Burdur'a sürülmüştür. O artık hayatının sonuna kadar devam edecek iman ve Kuran mücadelesıne kendisini adamıştır. Bıldınsınde, "Bediüzzaman, cumhuriyet- ten sonra resmi devlet ideolojisi haline gel- miş, dinden neredeyse tamamen soyutlan- mış Türkçülüğün, başta Türk milletine haksızlık olduğuna inanır" ıddıasında bu- lunan Çelik şöyle devam etti: "Bütün bir Osmanlı, Selçuklu ve diğer Müslüman Türk devletleri ve bunlann meydana getirdiği medeniyeti adeta elinin tersiyle kenara iten, Türk milletinin kökü- nü Anadolu'daki antik medeniyetlerde ve- ya tslamiyet öncesindeki Türklügünde ara- yanları, Cengiz ve Hülagu hayranlannı as- la affetmez. Onun tslam birliğinin sembol- lerinden biri olan Ezan-ı Muhammedi'nin Türkçeleşmesine karşı çıknıasının bir se- bebi de ayrımcılığa sebep olması mülaha- zasıdır. Hele o, Kuranı Kerim'in Türkçeleş- tirilmesinin tslam lisanı olan Arapçaya karşı olan antipatiden kaynaklandığını ve ırkçı yaklaşımların sonucu olduğunu söy- ler." Küıtçülük meselesi Çelik, bildirisinde, Sait Nursi'nin tüm etnik gruplara aynı sevgiyle yaklaştığını belirtir- ken "Kendisine 'Kürtçü' demek insafsız- lık" dedı. Çelik, Doğu ve Güneydoğu'dakı sorunlar konusundakı görüşlerinı de şöyle di- le getirdi: "Bediüzzaman, asrın başında hastalığı cehalet. zaruret ve ihtilaf olarak tespit etmiştir. Bugün de Doğu ve Güney- doğu Anadolu'da temel mesele budur. Bö- lücüler, insanımızın cehaletinden. bölgenin geri kalmışlığından yararlanıyorlar. Bu noktalardan hareketle insanların ır- ki duygulannı tahrik ediyorlar. Doğu me- selesinin çözümü de tslam kardeşliğinde- dir. Ne yazık ki bu işte de geç kaunmıştır. Eğer Cumhuriyetin başında Bediüzzaman resmi makanılarca dinlenseydi bugün ül- kenin durumu şüphe yok ki böyle olmaz- dı. 'Kavak eken sopabiçer','Rüzgâr eken fırtına biçer' atasözleri ülkemizin durumu- nu çok iyi ortaya koymaktadır. Maneviyat- tan yoksun olarak yetiştirilen Doğululula- nn Kürtçü, Batıhİarın da Türkçü olma- malannı beklemek iyimserlik olur." IDEF Fuan'nın geleneksel bir yapıya kavuşmasından mutluluk duyduğunu, söyleyen Başbakan Erdoğan "Türkiye savunma sanayii alanında nada sanayileşmeyi ir.'' dedi. Erdoğan: Güvenlik insanlık için ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya savaınma sa- nayii firmalannın ürünlerinin sergilendiği IDEF 2003 Fuan açıldı. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, Türk dış ve gü- venlik politikasının ana hede- finin, Türkiye'de ve dünyada insanlığın gelişmesine olanak sağlayacak bir ortam oluştu- rulması olduğunu söyledi. Er- doğan, Türk dış politikasının da Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Yurtta sulh ci- handa sulh" olarak belirlendi- ğini sözlerine ekledi. Milli Sa- vunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye'nin Soğuk Savaş son- rasında gelişen ortamda 19 kriz bölgesinden 13'ünekom- şu olduğunu vıırguladı. Gönül, özellikle 1985'ten bu yana eş- güdüm halinde yapılan çalış- malar sonucunda savunma sa- nayii alanında 30 bin kişinin istihdam edildiğini, ihracatın 250 milyon dolar olduğunu ve yüzde 60 oramnda Türk Silah- lı Kuv\etleri'nin ihtiyaçlannı karşıladığını söyledi. IDEF SaNTinma Havacıhk ve Denizcilik Fuan'mn 6.'sı Türk Hava Kurumu'nun (THK) Etimesgut'takı Türkku- şuTesisleri'nde dün açıldı. Fu- ara 31 ülkeden 295 firma ve kuruluş katılıyor. Fuarda bu yıl Türkive'den 90 firma ürünleri- ni sergiliyor. Fuann açılışı ne- deniyle dün sabah düzenlenen törene Başbakan Erdoğan, Ge- nelkurmay Başkam Orgeneral Hilmi Özkök, Milli Savımma Bakanı Gönül, kuvvet komu- tanlan ve 16 ülkeden gelen sa- vunma bakanı ve üst düzey yö- netici katıldı. Törende konuşan Bakan Gö- nül, Soğuk Savaş sonrası olu- şan 19 kriz bölgesinden 13 'ünün Türkiye 'ye komşu ol- duğuna dikkat çekti. Türk hal- kının savunma ihtiyaçlan için hiçbir fedakârlıktan kaçınma- dığım anlatan Türk savunma sanayiinin bugün toplam 30 bin kişiyi istihdam ettiğini ws- guladı. Gönül, şunlan söyledi: •'Yerli katkı oranı yaklaşık yüzde 60'lara ve yıllık ihra- catımız 250 milyon dolara u- laşmıştır. SKil ve askeri üre- timle savunma sanayiimizin cirosu vıllık 4 milyar dolara ulaşmıştır. Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nun kurul- masından bu yana TSK'nin modernizasyonu için yürürü- len projelere 14 milyar dolar harcanmıştır. Türkiye Silah- b Kuvvetlerinin ihtiyaçlan- nı daha önce büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılarken bugün yaklaşık yüzde 60'ını kendisi karşılayacak nokta- ya ulaşmıştır" KORUNMASI GEREKEN 100 DÜNYA MİRASI îzmir Merkez TARlHt ESERLER PAZARLARDA SATILIYOR Irak'ın kültürel Sinagog'u listede | I mirası haraç mezat ÎZMtR (AA) - Dünya Anıtlar Vakfı'mn (WMF), 2004 yılı "Korunması Gere- ken 100 Dünya Mirası" lis- tesine Türkiye'den 5 yeri aldı- ğını açıklaması, bunlann ara- sında da "tzmir Merkez Si- nagogu ve Efes Arkeolojik BölgesF'nin bulunması se- vinçle karşılandı. tzmir Musevi Cemaati Baş- kanı Moris Bencuya, "Ko- runması Gereken 100 Dün- ya Mirası" listesine, îzmir Merkez Sinagogu'nun alın- masının "sevindirici" oldu- ğunu bildirdı. Bencuya, bu- nun için 1 yıldır çalışma yü- rüttüklerini belirterek "Tür- kiye için bu havra ve sina- goglar, çok değerlidir. tz- mir'in isminin tüm dünyada koruma listelerinde yer al- ması, tanıtım için büyük gö- rev de yükledi." dedı. Bencu- ya, Kemeraltı bölgesinde "Hevra", "Algaze", "Sinyo- re", "Etshaim", "Şalom", "Bikurholim", "Betillel" havralan bulunduğunu, bun- lann 150 ila 500 yıllık geçmı- şe sahip olduğunu kaydetti. CHICAGO (AA) - Irak'ın Amerikan askerlerinin dene- timine geçmesinden sonra ar- keolojik alanlardan, ülke ve insanlığın kültürel mirasının en değerli parçalannı yağma- layanlann bu eserlerin önem- li bölümünü sattığı belirtildi. Irak'ın üst düzey arkeoloji yetkililerinden Donni Geor- ge, hırsızlann ülkenin güne- yindeki kazılann devam etti- ği onlarca arkeolojik alanı yağmaladığı ve bu eserlerin güpegündüz pazarlarda satıl- dığını söyledi. Irak Arkeoloji ve Ulusal Miras Dairesi Müdürü Donni George, ABD'deki Chicago Üniversitesi'nde düzenlediği basın toplantısrnda, ve yağ- malanan Bağdat Müzesi'nden kaybolan 14 bin eserin geri gelmesi için gösterdikleri ça- balara rağmen yagmalamala- nn gözden kaçtığını söyledi. George, Mezopotamya'nın ar- keolojik alanlanndan çıkan bu eserlerin ait olduğu yere geri getirilmesinin zor olduğunu, çünkü çoğunun listelenmemiş olduğunu belirtti. Uludağ'daki kaçak yapılaşma Tarikat villalarına afplanı LEVENT GENCELLİ BURSA - Osmangazi Belediyesi'nin yetkileri- ni kısıtlayarak Uludağ eteklerindeki köylerde tarikat villalannın yıkımını engelleyen AKP'nin hazırlattığı yeni imar planımn, kaçak yapılar için af getirdiği ortaya çıktı. Bursa Ba- yındırlık ve tskân tl Müdürlüğü tarafından Kül- tür ve Tabiat Varhklan Koruma Bölge Kuru- lu'na gönderilen Hüseyinalan Köyü tmar Pla- m'na göre, tarikat villalannın yoğunlaştığı böl- gede köy yerleşik alanı 16 katına çıkanlıyor. Bölgedeki lüks kaçak villalann affedileceğini belirten uzmanlar, plamn kabul edilmesinin di- ğer köyler için de örnek oluşturacağına dikkat çekti. Uludağ'daki köylerde önemli bölümü ta- rikat villalannın oluşturduğu kaçak yapılaş- mayla mücadele başlatan Osmangazi Belediye- si'nin Bursa Jandarma Bölge KomutanlığTnın desteği ile başlattığı yıkımlar sırasında, MGV'nin (Milli Gençlik Vakfi) yanı sıra Arap kökenliler tarafından yaptınlan villalann irticai örgütlenmede kullamldığı belirlenmişti. Kaçak Kuran kurslanyla yaz kamplannın da içinde bulunduğu bazı villalar yıkılırken, AKP'liler devreye sokulmuş ve yıkımlar engellenmişti. Bursa II tdare Kurulu, Hüseyinalan köyünün 1996'daki çevre düzeni imar planrnda 45 hektar olan köy yerleşik alanını 720 hektara çıkararak bölgedeki tüm kaçak vilalann afFının yolunu açtı. Kurul, Külrür ve Tabiat Varlıklan Koruma Bölge Kurulu'na gönderdiği çalışmayla kaçak yapılann tümünü köy yerleşik alanı içine aldı. Arınç'a Kemalizm tepkisi 'Meclis Başkanı istifa etmelV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bülent Arınç 'ın, "Kemalizm, Ata- türkçülük bir tarafa, Atatürk'ün kendi şahsiyeri bir tarafadır" sözlerine sivil top- lum ögrütleri ve siyasi partilerden tepki gel- di. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Baş- kanı Ertuğrul Kazancı, "Atatürk ayrı, ide- olojisi ayndır" şeklindeki bir yaklaşımın si- yasal ve sosyolojik mantıkla ilgisinin bulun- madığını, Atatürkçülük ve Kemalizmin öz- deş kavTamlar olduğunu belirtti. Cumhuri- yetçi Demokrasi Partisi (CDP) Genel Başka- nı Yekta Güngör Özden de yaptığı açıkla- mada, Türkiye'de bugün yaşanan sorunlann temelinde, Atatürk'ü unutmak ve Atatürkçü- lükten uzaklaşmamn yattığını söyledi. Türki- ye Cumhuriyeti yurttaşhk bilincini yeterince taşımayan zihniyetin, Atatürk ilkelerinin ya- şamsal değerini unutarak laik Cumhuriyet karşıtlanna mesaj verme amacı taşıdığını vurgulayan Özden, "Dünvanın hiç bir ül- kesinde, devletinin kuruluş felsefesini bu tip yanlış ve yanıltıcı düşüncelerle yad- sıyan bir Meclis Başkanı bir gün bile kol- tuğunda oturamaz" diye konuştu. Yasa tasarısı hazırlanıyor Berlin türbanı yasaklayacak • Baştarafı 1. Sayfada içinde hazırlanacağını yazdı. Haberde, Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarafından yönetilen eyaletlerden Schleswig- Holstein ile Berlin eyaletinin başörtüsüne karşı çıktığı, Berlin'de de özellikle Körting ve Eğitim ve Spor Bakanı Klaus Böger'in, devlet kuruluşlannda hiz- metlilerin başörtüsü takmasına karşı olduklan hatırlatıldı. Bavyera Eyaleti Kültür Bakanı Monika Hohlmeier de Münih'te yaptığı açık- lamada, "sembollere karşı açık bir yasak" getirilmesi gerektiğini, başörtü yasağı için eyalet çapmda yasal düzenlemeye gidecekleri- ni söyledi. Başörtüsünün gittikçe daha yoğun şekilde "Islami köktendinciliğin" sembolü olarak görülmeye başladığım savunan Hohl- meier, eyaletteki okullarda bulunan haçlann ise kaldınlmayacağmı, kiliselerin bugüne ka- dar hep "temel değerlere" bağlı kaldıklannı söyledi.Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile SPD tarafından birlikte yönetilen Brandenburg ve Bremen eyaletleri de başörtü- süne karşı çıkarken, CDU tarafından yönetilen Hamburg, Saarland, Saksonya-Anhalt ve Thü- ringen eyaletleri yasak getirmek istemiyor. 8020 nolu kaptan ehliyetimı kaybettim. Hükümsüzdür. H.İBRAHtMVERGİLİ