25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 OCAK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DÜRİJST TA3ÎATLI İSTANBÜL 2FESDÎSÎ ASDÖICAN3AZ' • I N HARÎKÜİADE MACEEALAEI EESIM ÎEKMİLİ BÎHDEN ^ , 80Z.Mİ.M FLfZiiU DEY CrENİS, tftcî HEfe.5ife.YANl kıv/fe fciYife. röZEn-EOıûiMrN F AMA,KA£MA.Dl. MATTA, BÜ.E 3u TPY K/ZA Oi.TA.yi f f3AHç£5i finjıif/ı 11 rr ı / AKP'nin 22.5 milyar dolarlık 'duble yol' için açtığı ihalelerden kötü kokular yükseliyor 'Ak' partinin 'karayolu'SERDARMZIK İZMİR - Demiryolannın yeniden gündeme getirilmesinin gerekliliği konusunda birçok kuruluş ortak göriiş belirtiyor. Cumhııriyetin ilk kuruluş yıllannda olduğu gibı demiryollanna yeniden eğilmekle ülkenin ekonomik alanda önemli sıçramalan gerçekleştireceği vurgulanıyor. "Ulaşımda Çözüm DemiryoDan" yazı dizimizle ılgili birçok kişi ve kuruluştan olumlu göriiş geldi. Genç Cumhııriyetin ".... Başta bütün dünyanın/saydığı başkıunandan/demir ağlarla ördük/Anavurdu dört baştan_" mısralannda olduğu gibi Kemal Atatürk'ün önderliğınde Anadolu'ya yayılan ışığın ne yazık ki sağ iktidarlarla söndürüldüğü vurgulandı.37. Dönem Inşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Şevket Çorbacıoğlu, 1948-1952 yollan arasında alınan Marshall yardınu aracılığıyla demiryollannın nasıl çökertildiğine dikkat çekti. Otomotiv sanayiınin yanı sıra dışa bağımlı petrol politikalaruun altını çızerken de şu değerlendırmeyi yaptı: u Bu süreç aynı zamanda ABD'nin Ortadoğu petrol platformlannda karargâh kurduğu süreçtir. Bu nedenle ABD Marshall yardımlan} la otoyol projeleri dayatarak ülkemizdeki ulaşun poütikalannı otoyol bağlamında beürlemeye başladı. 1950'lere değin demir ağlarla örülmeye başlanan Anadolumuz otoyoflarla o>TiMu."Özellikİel950'li yıllardan sonra kasıtlı olarak gözden düşürülen demiryollanmızda oynanan oyunlara iyi örneklerden birisi de TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Celal Beşiktepe'den geldi. 1974yılında önemli bir proje olarak gündeme gelen Îstanbul-Ankara Çift Hath Hızlı Tren Projesi'ndeki yaşananlara dikkat çekti Beşiktepe. İstanbul-Ankara arasındaki ulaşunı 2.5 saate indirecek 250 Km/saat hızındaki demiryolu projesinin nasıl baltalandığını anlattı. 240 km uzunluğundaki Arifiye-Sincan hızlı tren projesinin, "Arifiye- Sincan Demiryolu 1. Kısım İnşaatT olarak adlandınlan "Ayaş TûneB" kesiminde başlatılan çalışmalann nasıl durdurulduğunu, kontrol mühendisi olarak 20 Ocak 1977'de işe başlayan Beşiktepe'den okuyalım: Avas. tozlu raflarda "1977 yıh, yoğun inşaat faatiyetiyle geçtL 1978 yıhnda, projenin Ayaş- Beypazan-Çayırhan-Nalhhan- Göynük kesiminin ihakleri yapüarak inşaat faaliyeti tüm güzergâha yayıkn. Tamamlandığı zaman Tüıîdye'nin en uzım tüneU olacakü Ayaş Tüneli. Demiryolu projesinde çahşmak, coşku ve heyecan vericiydL Çahşan herkes umutiuydu. Türkrye'nin yûk ve yolcu taşımacınğında yüzde 20 gibi önemli bir paya sahip İstanbul- Ankara ulaşunı çift hath hızh trenfc o İ.A* • 1 • T ^ zelliklel 950'li yıllardan sonra, ABD 'nin dayattığı otoyol projeleri yüzünden kasıtlı olarak gözden düşürülen demiryolları, 12 Eylül sonrasında tamamen bir yana bırakıldı. Yeniprojeler de o zamana dekyapılan yatırımlar göz ardı edilerek durduruldu. U. İstanbul-Ankara Hızn Tren Projesi kapsamında Ayaş Tüneli kesiminde başlaolan çahşmalar, 12 Eylül sonrasındaki yeni Hberal poütikalar nedeniyle yanm bırakıldı. zmanlar, dünyada demiryollannın ekonomiye katkısından dolayı her zaman gözetildiğini belirtirken Ankara Tüketici Hakları Derneği Başkanı Çakar şunları söyledi: Milyarlarca dolar borçlanarak yapılan otoyollar yüzde 10 kapasiteyle kullamlıyor. AKP'nin 15 bin kilometrelik 'duble yol 'u gereksizdir. sağjanacakb. 1982 yıbnda tamamlanması öngörükn demiryolu projesini, ülkenin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olarak görüyorduk. Bu arada bazı çevrelerin projeyi durdurmak için çeşith' girişimler içinde olduklannı duyuyorduk. Korktuğumuz başunıza geldi: Proje için aynlan kamu ödenekleri 1978'denra'barenkısılnıaya başladı. 1980'den itibaren de kaynak aktanmıayarak tamamen durduruldu. Proje otomotiv, petrol ve petro-künya tekeDerinin engeffine takıku, tozlu raflara kaldınku. Bu karann alünda soygun ve sömürüye dayanan, özeDeştirmeci bir sistemin gerçeköği yatıyor. Oysa Sincan- Ayaş-Beypazarı-Çayu-han-Cöynük böhîmünde inşaatlar büyük ölçüde tamamlanmış, projenin en uzun tünel geçişi olan 10 km'uk Ayaş tünelinin 85 kmiik bölümü de tamamen bitirilmişti. Demiryolu projesi, 12 Eylül 1980 sonrası Türkive'nin izlediği wni Hberal poütikalar nedeni\1e gözden çıkanldı." Çıkanldı da ne oldu? Özal'la birlikte Ankara-Istanbul arasının Ankara-Gerede kesiminde bölünmüş çift hath karayolu olduğu halde, Ankara-Gerede arasında 140 km'lik otoyol inşa edildi. Oysa Ankara-Gerede Otoyolu'na aktanlan kaynakla, hızlı demiryolu projesini tamamlamak mümkündü. Bu arada 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinın, inşaatı sürmekte olan Bolu tünelinin çökmesine yol açtığını da anımsataiım. Yer seçimindeki yanlışhk, bir doğa olayı olan depremle ortaya çıkmıştı. Zamanında yapılan uyanlan dikkate almayan yetkililerin, halkın kaynaklannı nasıl yağmaladıklan gözler önüne serildi. Bu arada demiryolu hattı için yapılan yer seçıminde, zemin açısından uygun bir güzergâhın tercih edildiği de anlaşıldı. Bugün Turizm için de raylı sistem Cumhuriyet'in, demiryollannı yeniden gündeme getirmesinin son derece yerinde bir girişim olduğunu belirten TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, raylı sisteme geçilmesinin turizmin de kurtuluşu olacağını söylüyor. Binlerce yurttaşımızı kazalarda kaybetiğimizin altını bir kez daha çiziyor. (Resmi veriler hastanelerdeki ölümleri değil, salt kaza yerlerinde yaşamını yitirenleri kapsıyor.) Turizmin raylı sisteme dayalı toplu taşımacılıkla çok büyük bir potansiyele kavuşacağını da eklerken şunlan dile getiriyor Ulusoy: "ülkenin turizmde gerçek gücü, ancak böyle ortaya çıkacak. Anadohı'nun o denli büyük bir kapasitesi var ki önemli böigelere yapılacak toplu nlaşımla büyük bir aühm gerçekleşebüir. Yediğimiz domatesten ghsilerimize kadar her şeyin maliyeti demir>oDarr>1a düşecek. Bizfcr rayta sistem konusunda hükümetkri, yetkyOeri sürekh" uyanyoruz. Ancak dinleyen ounuyor. Karayonannm bugünkü durumundan korkan ruristler ülkeye getaniyor." Bolu tüneli inşaatı hâlâ çözümlenmeyen bir sorun olarak ortada duruyor. Italyan Astaldi fırmasuıın müteahhitliğini üstlendiği Bolu tüneli, AKP'nin lideri Tayyip Erdoğan'ın Italya Başbakanı Berhısconi ile Italya'da yaptığı görüşmede bile gündeme geldi. Komünist sistemin Isi* Eski Demıryollan Genel Müdürü Zühtü Oral'ı dinleyelim bir de: "Dünyada demiryollan ABD dışında devtete aittir. DemiryoDan o kadar önembdir ki ABD'de dahi hükümet şirketkre ait demiryollannı sübvanse eder. Oyle ki en büyük sübvansrvonlar özel sektörün eundeld bu alana verinr. Dünyada bütün demiryoDan tek başına zarar eder, ancak ekonomiye katkuarmdan ötürü her zaman gözetilmişterdir. Örneğin Ahnanya ve Fransa'da ilk sıradaki askeri yannnüann dışında ikinci sırada destekknen demiryollandır. Durum böyleyken Sayuı Turgut Özal demiryoUannın komünist sistemin işi olduğunu söyleyebümiştir. Şimdi sorahm, bütün dünya ülkeleri enayi de bir tek demiryollanna hiçbir yatınm \apmm an Türkiye mi akdh?" Ankara Tüketici Haklan Derneği Başkanı Turhan Çakar'ın yaptığı değerlendirme de 'ak'ın nasıl "kara'ya dönüştürüldüğünü gösteriyor: "Bugün için 16 milyar dolar borçlanarak yapılan otoyollar, ancak yüzde 10 kapasiteyle kullaıulmaktadır. Yani oto>ollara harçanan para boşa gitmiştir. Şimdi de benzeri bir yanhş uygulamava gidilmektedir. AKP'nin öngürdügü 15 bin Idlometre duUe yol gereksizdir. Sovgun lclnde sovoun Bu projenin manyeti 22.5 mDyar dolar civanndadır. O>sa bu parayia en az 10 bin kilometre çift hath, elektrikb, sin> aüzasyonlu deminolu yapılabior. Yani Ankara-tstanbul arasuu 2 saatte albfleceğimiz nızh demiryolu hatü ile Ankara-tzmir, Ankara-Adana, Ankara-Konya, Ankara-Doğu Anadolu haüan, Ankara-Karadeniz hatü gerçekleştirikbflir. tşte ulaşımda gerçek devrim o zaman olur." Birçok kişi ve kurum demiryollannm önemine değiniyor, ancak bugün Karadeniz sahil yolu, Adana-Urfa, Istanbul-lzmir arası otoyollan, yurt dışından Libor artı 17.5'lik yüksek faizlerden alınan paralarla projelendiriliyor. Bu yollar için aluıan borç tutarı yaklaşık 12 milyar dolara yaklaştı. AKP'nin 15 bin kilometrelik 'duble otoyol' üıalelerinden de kötü kokular yükseliyor. Parçalara bölünen ihalelerle yandaşlara çıkar sağlanıyor. Ak olduğunu söyleyenlerden kara tablolar sergileniyor. Soygun için de soygun sürüyor... DUZYAZI ORHAN BİRGİT Askerler de Ağlar... TBMM Başkanı Annç'ın başkanlığında bir parla- mento heyeti, 13 Ocak'ta KKTC'ye gidecek. Arala- nnda Dışişlerı ve Milli Savunma Komısyonları'nın başkanlannın da bulunmasına özen gösterilen heye- tin bu gezisi, Kofi Annan planını imzalaması için Ra- uf Denktaş'a üç taraflı baskılann giderek arttırıldığı bir döneme rastiadığı için, elbette önem kazanıyor. Önce niçin "üç taraflı baskı" deyişine açıklık ge- tırmek istiyorum. 28 Şubat tarihini, planın imzalanması için son va- de olarak belırleyıp, Denktaş'ın Cumhurbaşkanlı- ğı'ndan ve göaişmecilikten aynlmasını isteyen, Gü- ney Kıbns'la işbirlikçi kesim, bu taraflardan birincisi- ni teşkil ediyor. Ikincı kesimde, Tayyip Erdoğan ve çevresi var. Dik- kat edilsin, tüm AKP'lilerı ve hükümeti, bu kesimin ortasına oturtmak istemiyorum. Çünkü, özellikle An- nan planının ardındaki gerçeklen oğrendikçe, mese- la Yaşar Yakış bile, artık ilk günlerdeki kadar acıma- sız bir ver kurtulcu olmadığını ortaya koyan görüşle- rinı, özellikle Sedat Ergin'e yaptığı bir dizı açıklama- nın içine özenle yerieştinyor. Tabii, üçüncü kesim Yunanistan ve Güney K/bns ile onların sözcülüğüne soyunmuş bulunan AB + ABD ortaklığı. Bugünkü Birieşmiş Milletler Genel Sek- reteri'nin nasıl bir ABD avukathğına soyunduğunu ise sadece Irak sorununa yaklaşımı ile değil, Kıbns konusundaki tutumu da birer suçüstü dosyası ile ka- yıtlara geçirtiyor. Öncekı gün, TBMM Dışişleri Komisyonu'nun Kıb- ns ve Irak sorunları ile ilgili toplantısında, Türk Silah- lı Kuvvetteri adına brifing veren ikı amıraJden daha genç olanının adı Kadir Sağdıç'mış. 1974'teki Barış Ha- rekâtı'na teğmen rütbesi ile katılmış olan Tuğamiral, Kıbrıs'la ilgili Kofi Annan planının askeri stratejiyi bi- lenlerce çok ustaca hazırlandığını söytüyor. BM Genel Sekreterliği'nin askeri uzmanlan yok. O zaman o ustalığı yapanlar Yunan kuımaylan olmalı. Yanı Mehmet Ali Erel'ın CTP ve TKP başkanlannın, Kıbns'takı sıvıl toplum temsilcilerinin, bir an önce im- zalanması için her gün ayn bir başkaldırı mitıngi dü- zenleyerek Denktaş'ı yıldırmaya yöneldikleri planın ge- risinde, öyle banş gibi, bir arada yaşamak gibi güzel sözler değil, Enosis çeteciliği yatıyor. Dünkü Hürriyet, Amiral Sağdıç'ın, Türkiye'nin kont- rolünden çıkacak bir Kıbrıs adasının, bizı nasıl bir gü- venlık rıskı ile karşı karşıya getireceğini söylerken gözyaşlannı tutamayıp ağladığını yazıyor. Askerler ağlar mı? Hıç "Askerter de ağlar mı?" demeyiniz. Elbette onlar da insan olarak, zaman zaman ağlarlar. O göz- yaşlan, bazen tarifsiz bir acının ılacıdır. Bazen de onanlması olanaksız bir tehlıkenın yaklaşmakta ol- duğunun işareti. Türk Silahlı Kuvvetlen adına, TBMM Dışişlen Ko- misyonu üyelerini Kıbrıs konusunda aydınlatma gö- revinı üstlenen amiral, öyle sanıyorum ki bu ikinci olayın dürtüsü altında gözyaşlarını tutamıyor. Kıb- rıs'ta son elli yılın ilk yansında verilmış olan şehitler; dökülmüş kanlar ve tüm bu olup brtenlerin oluştur- duğu bardağı 15 Temmuz 1974 darbea tle taşıran Eno- sts ilanına gıden yolu yenı şehitler ile ama son kez kapatmak amacıyla yapılan Barış Harekâtı. Azıcık tarih bilenler, 20 Temmuz 1974 harekâtın- dan bu yana adada gerçek banşın kurulduğunu da bildikleri için, şimdi o statükoyu kurnazca değiştir- meye kalkışmanın sonucunun birkaç yıla kalmadan yine kan, yine gözyaşı demek olacağını elbette gö- rüyoriar. Bence Tuğamiral'in, hem de ülkesinin milli irade ku- rumunun temellerine damla damla akan gözyaşlan, o geleceğin kaçınılmaz sonunu haber veriyor. Ben bir siyaset adamı olsam, bir askerin, üstelik partamentonun resmi bir toplantısında gözyaşı akıt- masının nedeni üstüne düşünür, düşünürüm. Faks: 0212- 677 O7 62 obirgit@e-kolay.net Uyusmazlık çözüldü ITMe yetki Hizınet-Iş'te tstanbul Haber Ser- visi - ÎETT'de çalışan işçiler adına toplu iş sözleşmesi yapma yet- kisi Hak-îş'e bağlı Hiz- met-Iş Sendikasf na ve- rıldı. Istanbul 1. İş Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, Türk-Iş'e bağlı Bele- diye-Iş ile Hak-îş'e bağlı Hizmet-Iş sendi- kalan arasında yaklaşık 5 yıldır süren yetki uyuşmazlığı çözülerek yetkılı sendikanın Hiz- met-lş Sendikası oldu- ğuna karar verildi. Duruşmaya, Beledi- ye-Iş ve Hizmet-Iş sen- dikalannı temsüen avu- katlan katıldı. Duruş- manın ardından bir ba- sın toplantısı düzenle- yen Hizmet-lş Sendi- kası Genel Başkanı Mahmut Arslan. kara- nn Türkiye emek ha- reketi için çok önemli olduğunu, kendi işkol- lanndaki en büyük iş- yeri olan tETT'de yet- ki almanın kendileri açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Ars- lan, karann temyiz edUl- memesi durumunda 15 gün içinde toplusözleş- me görüşmelenne baş- layacaklannı belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı- ğı'nın, 1997 yılında ÎETT'de toplu iş söz- leşmesi yapma yetki- sini Belediye-Iş Sendi- kası'na vermesi üzeri- ne dava açan Hizmet- Iş Sendikası, mahke- mece tespit yapılması- nı talep etmişti. Biürki- şı olarak görevlendiri- len avukat Zafer Ye- ğin'in, Hizmet-Iş Sen- dikası'nın 5 bin 452, Belediye-Iş Sendika- sı'nın ise 2 bin 286 üye- sı bulunduğunu rapor etmesinin arduıdan ts- tanbul 1. Iş Mahkeme- si, toplusözJeşme yap- ma yetkisini Hizmet-Iş Sendikası'na vermişti. Belediye-Iş Sendikası ise mahkeme karannı temyiz etmişti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mahkemenin karann] bozmuş, mah- keme de bu karara uya- rak davalann sonuçla- nnın beklenmesini ka- rarlaştırmıştı. Mahke- me, söz konusu ceza davalannın sonuçlan- masının ardından Hiz- met-Iş Sendikası 'nın talebini reddetti. Bu ka- rar da Yargıtay 9. Hu- kuk Dairesi'nce bozul- muşru. Istanbul 1. Iş Mahkemesi'nce hazır- lanan ek bılirkişi rapo- runa göre yetkili sendî- kanın Hizmet-Iş oldu- ğuna karar verildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear