Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: CUMHURIYET \ÂKFI
adma İLHAN SELÇUK
Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim lstıhbarat
Yıldız • Yazıışleri Müdurü: Salinı
Alpadan#Sorumlu Müdür. Mehmet
Sucu # Haber Merkezi Müdürü:
HakanKara
Cengiz Yıldırım
. 9 Kultur Egemı
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Ka-
raören 9 Düzeltme Abdullah \ azıcı 9 Bıl-
gı-Belge EdibeBuğra • Yurt Haherlerı Meh-
met Faraç 9 A\rupa Temsılcısı Güra_\ Öz
Ekonomı Öz- YaymKurulu: tlhan Seiçuk(Baş-
kan), Emre Kongar (Danışman),
Orhan Erinç, Hikmet Çetin-
ka\a. Şükran Soner, Ibrahim
Yıldız, Orhan Bursalı. Musta-
fa Balba\, Hakan Kara.
<\nkara Temsılcısı Muslafa Balbay AtatürkBulvan
No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020 (7
hat). Faks 4195027 •lznurTemsılcısı SerdarKızık.
H ZışaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4418^45
• Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119
S No 1 Kat l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Muduru Erol REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel
Erkut 9 Koordınator
Ahmet Korulsan 9 Mu- Reha
hasebe Bülent\ener9
tdare Hüsc\in Gürer
9 Satış Fa/ilet Kuza
Müdur Gülbin Erduran 0 koordınator
Işıtman 9 Genel MudurYrd
Se\da Çoban # Fınansman Muduru
Çetin Erduran Tei 0212 514 <T 53 -
513 8460-61.Faks 021251384 63
\a\ımla>an: ^ enı Gun Haber \jansı Basm \e Yavıncıhk \Ş Baskl: Sabah \ avıncıhk A Ş
Tuıiocağl C ad 19 41 CagaloSlu 14^4 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34415 Istanbul
Tel <0 212ı 512 05 05 (2Ü hatl
Faks 10 212ı 513 85 9S 17OCAK2003 Imsak 5 47 Güneş-7 20 Öğle:12 21 Ikmdıl4 46 Akşanv 17 10 Yatsı:18 36
Antalya 'daki stüdyo yeni bir sözleşme yapamayınca figüran köylüler işsiz kaldı
'Artizler'iş bekliyorGÜRSUKUNT
ANTALYA-Antalya'nın Serik ilçesi-
ne bağlı Çandır beldesınde 1997 yılın-
da kurulan Çandır Fılm Stüdyosu'nda,
ABD'lı bır şırketin çevırdiğı "Arabian
Nights"tan (Arap Gecelen) sonra, ye-
ni bir film sözleşmesire ıınza atı
lamadı. O dönemde yaklaşık 10
trilyon liraya mal olan stüdyo,
yıllardır boş bekliyor. Fılmde
fıgüranhk yapan hatta tavukla-
nnı bile kiralayan köylüler ise
yapımcılann yolunu gözlüyor.
Antalya-Senk Karayolu'nun
yaklaşık 5 kilometre kadar ku-
zeyindeki, Toroslar'la Akdeniz arasında
30 bin dönümlük düz arazideki Çan-
dır'da kurulan, Avrupa standartlannda-
ki stüdyonun, bünyesindeki teknik ofis-
ler, sanatçı odalan, dekor ve kostümle-
rin hazırlandığı salonlar, geniş açık alan,
1998 'deki yaklaşık 8 aylık hareketli gün-
lerin ardından, 5 yıldır sessızliğe bürün-
müş durumda.
Tavuklarını bile kiraladılar
Arabıan Nights'la, Çandır'ın adını her-
kese tanıtan, beldeyi 24 saat yaşayan bir
kent haline getiren stüdyo, pek çok ki-
şiye de istihdam sağlayarak 1998'de bü-
tün dikkatleri üzerine topladı. Figüran-
• 1997'de 10 trilyon liraya mal olan
film stüdyosu yıllardır boş bekliyor.
Figüranlık için sıraya giren köylüler
stüdyo sayesinde günlüğü 10
milyona çalışıyordu. Hatta
tavuklannı bile filmlerde
oynamak için kiralıyordu.
Köprünün alttndan akan
sular stüdyoya fayda yerine
zarar getirdi. Köylüler
şımdilerde para kazanmayı
ve 'artizlik' hikâyelerine
yenilerini eklemeyi bekliyor.
lık için sabahın erken saatlerinde sıraya
giren Çandırlılann yanı sıra, çevre köy-
lerden de çok sayıda kişi günlük 10 mil-
yon lira kairşılığında, belki 5 dakika, bel-
ki 1 saat yönetmenin isteklerini yerine
getirdi. Köylü kadınlar hem dekorlann
dikimınde çalıştı hem figüranlık yaptı.
Gençler güvenlik görevlisi olarak pa-
ra kazanırken kımileri de şoförlük yapa-
rak sanatçıyı, yönetmeni, dekorlan taşı-
dı. Köylülerin, atı, eşeği, tavuğu ne var-
sa para etti. 1998'de tanesi 1 milyon li-
radan satılan bir tavuk, günlük 1 milyon
liraya kiralandı. Çekimde gerekli olan ha-
mamböceğini köylüler tanesini 5 mil-
yon liradan sattı.
Çöl görüntüsü için gerekli olan 2 ton
kımyon kamyonlarla taşındı. Tatıl köy-
lerine yakın bir yerde kurulan stüdyo, çev-
redeki turistik tesisleri de hareketlendir-
di. Çok sayıda yabancı, hem konaklama
tesislerine, hem alışveriş hem de eğlen-
ce merkezlerine iyi paralar bıraktı. Film
stüdyosunda çevnlen ilk ve tek filmde
figüranlık yapan Çandırlılar, kısa süre-
liğine de olsa kendı deyimlenyle "Artiz"
oldu.
Berber tdris Toman, Japon askeri oy-
nayan Ramazan Ansoy, şofb'rü canlan-
dıran AB Karaüzüm ve güvenlik görev-
lisi rolündeki Fahrettm Ansoy köy kah-
vesinde eski günleri kahkahayla anıyor
ve "Keşke yeni filmler olsa" diyor.
Ancak son yıllarda görüşmeler yapıl-
sa da yabancı şirketlerle anlaş-
maya vanlamıyor ve stüdyo yıl-
lardır bomboş bekliyor.
Çandır Belediye Başkanı Er-
güven Yılmaz, geçimim tanm-
la sağlayan 2 bin 500 nüfüslu bel-
denin, fılm sayesinde herkes ta-
rafindan tanındığını belirtti. Bel-
denin hareketli ve kazançlı gün-
lerinin ardından yeniden özüne
döndüğünü anlatan Yılmaz, "Ye-
niden film çekilmesini istiyoruz"
dedi. Yılmaz, geçen yıl Chris-
topher Lambert'ın 3 film için
stüdyoyla görüşme yaptığını an-
cak filmlerin çekilemediğini,
şirketin de stüdyoya yüklü bir borç bı-
raktığmı bıldirdi.
Avrupa Antalya'ya akar
Akdeniz Ünıversitesı Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekanı Prof. YükselBingöl ise
Antalya'da ışığın yumuşak, parlak ve
filrn çekimine uygun bir eğıme sahip ol-
duğunu kaydederek "Altyapı tamamlan-
dığmda gerek Istanbul gerek Avrupa'nm
AntaKa'ya akacağuu ve8-10 yıl içindebu-
ranın prodüksiyon merkezi olacağına
inanıyoruz" dedı.
Prof. Yüksel, "Çokiyi paralar kazan-
dıran bu sektörün rvi değerlendirilmesi
gerekiyor" diye konuştu.
Tarihteki Büyük Yalanlar
kitabma göre Kleoparra as-
hnda Mısırlı değil Yunanh.
Tarihteki Büyük Yalanlar:
Kleopatra
Yunanlı,
Napolyon
uzundu
ANKARA (AA) - Eski Mısır'la
özdeşleşen tarihin en ünlü
kadınlanndan Kleopatra, Mısırlı değil,
Yunanlıydı. Roma'nın yanmasıyla
hiçbir ilgisi olmayan Neron, yangın
sırasında 25 kilometre uzaktaydı.
Richard Shenkman'ın tarihe ilişkin
bazı bilgılen "tersyüz" ettığı, "Tarihin
Büyük Yalanlarr adlı kıtabı, Aykın
Yayınlan'ndan piyasaya çıktı. Kıtapta,
tarihteki ünlü kışilere ilişkin bazı
bilgilerin yanlış, eksik olduğu iddialan
yer alıyor. Kitaptaki bilgilere göre,
tanhin en ünlü kadınlanndan
Kleopatra sanıldığı gibi Mısırlı değil,
Yunanlıydı. Böyle sanılmasının
nedeni, ailesinin 300 yıl kadar Mısır'da
yaşamasından kaynaklanıyordu.
Kitapta, Napolyon'u "bütün dünyayı
yönetme kompleksme" sürükledıği
ıddıa edılen kısa boyuna ilişkin
bilgilerin de "tarihin büyük
yalanlaruıdaıT bin olduğu öne
sürüldü. Kitapta Napolyon'un boyu
konusundakı tartışmanın, eski Fransız
ölçüm sısteminden kaynaklandığı
belirtildi. Günümüz ölçüm hesaplanna
vurulduğunda boyunun aslında 1.80'in
biraz daha üstünde olduğu bildirildi.
Şeffaflık ve
ışıttı için...
• Haber
Merkezi -
Kozmetık
sektörünün önde
gelen
fırmalanndan
Vichy, kılcal
damarlardaki
kan dolaşımını
harekete geçiren
yeribir
nemlendirici yarattı: Oligo 25. Ürün Kan
dolaşımını harekete geçirerek solgun
görünümü engelliyor. Cildi 24 saat
boyunca suya doyuruyor. Yeni krem 14
gün içinde cilde şeffaflık, ışıltı ve berraklık
kazandırmayı vaad ediyor.
Tom Cruise tazminat kazandı
• NEW YORK (AA) - "Mission
Impossible" fılminin başrol oyuncusu ve
Nicole Kidman'ın eski kocası Tom Cruise,
kendisiyle eşcinsel ilişkide bulunduğunu
iddia eden bir porno yıldızı hakkında açtığı
10 milyon dolarhk tazminat davasını
kazandı. Cruise'un avukatı Ricardo Cestero,
iddiayı ortaya atan Chad Slater adlı porno
yıldızınm, söylediklerinin yalan olduğunu
mahkemede itiraf ettiğini, bunun üzerine Los
Angeles Mahkemesrnin davayı Tom
Cruise'un lehine sonuçlandırdığını söyledi.
i ROTEZ ORGAN YAKINI ODAKLIYOR
Biyonik gözlere
az zaman kaldı
• ISTANBUL (AA) - Internet ortamında
yer alan sıkıştınlmış müzik programı
MP3'ler, korsan CD ve kasetlerle de
mücadele eden sanatçılann albüm
satışlannı olumsuz etkiledi. MÜ-YAP
Başkanı Aydın Oskay, internetteki
MP3'lerde, sanatçılann CD'leri ve sevilen
parçalannın yer aldığını, herkesin parçalan
indirerek rahat bir şekilde dinlediğini
söyledi. MP3'lerdeki parçalann çoğaltılarak
satıldığını ifade eden Oskay, "Korsan CD
ve kasetlerle uğraşırken şimdi de internette
yer alan sıkıştınlmış müzik programı
MP3'lerle mücadele ediyoruz" dedi.
"ÎNSAN HAYAL ETTİĞİ MUDDEÎCE
tstanbul Haber Servisi- Yaşlılıkla
bırlikte ortaya çıkan yakım
görememe sorunu, kataraktın
tedavısınde kullanılan FAKO ile
bırlikte uygulanan yeni mercekle
ortadan kalkıyor. "cristalens" adı
venlen hareketli protezle göz,
kaybettiği yakım odaklama
fonksıyonuna yeniden kavuşuyor.
Tekniği Türkıye'de uygulamaya
başlayan Opr. Dr. Sinan Göker,
mercek teknolojısının çok
geliştiğını vurgulayarak
"Bilinıkurguda olduğu gibi. Biyonik
göze gidiş var" dedı. Istanbul
Cerrahı Hastanesı kurucusu Sınan
Göker, kataraktın tedavisinde 1990
yılından bu yana uyguladığı FAKO
yöntemınde yeni gelişmelenn
olduğunu söyledi.
Dikl? yok
Bu yöntemde operasyonun dikışsiz
yapıldığına dikkat çeken Göker,
"Şimdiye kadar hipermetropi, miyopi
ve astigmat teda\i edilryordu, ama
hasta \-ashhga bağlı > aianı
görememe>e karşı gözlük
kuDanıyordu" dedi. 40 yaşından
sonra göz merceğinin şekil değiştirme
yeteneğini kaybettiğini ve yakım
odaklayamadığını belirten Dr. Göker
şöyle devam etti:
"Gebşmeler bhonik göze doğru
gidivor. Cristakns bunun ilk örneğL
Sonuçta göze bir protez taküryor. Bu
hareketli bir protez. göz kaslanyla
biıükte şekil değiştirfvor. Hasta kendi
göz merceğinin >itirdiği göz
fonksiyonunu yeniden kazanrvor.
Katarakn olan hasta hem bundan
kurtuluyor hem de yakın
göztiiğünden. Yöntem Latin
Amerika'da 3.5 - 4 yıldır uygulanıyor.
1 av önce de burada başladık. Yöntem
kataraktın erken saflıalannda da
yapılabibr. Kullanılan materyal
süikondan ve 20-25 vıldır gözde
kullanıküğı için güvenilir.*"
Göker, FAKO yöntemimn lazerle
kanştınlmaması gerektiğıni de
vurgulayarak, "FAKO'da uhrasonik
Mücevher mi
model mi?
Podyumlann siyah mankenlerinden
Iman. bugürüerde mücevher
tanıtımına merak sakiı. Müceviıer
dünyasının bihükfirmalanndanDe
; Beers LV yeni ehnaslanıun tanıümı
' için siyah manken Iman'ı seçrL
GüzelHğijle kendine havran bırakan
J siyah manken en az taşuhğı
s mücevherler kadar ilgiçekiyor.
Beyaz ehnaslarla zrthk ohışturan
• manken insana mücevher mi güzel
! manken mi dedirtiyor. (REUTERS)
uç kuDanıhyor. Lazerde ise henüz
\akm göziüğüyle ilgin bir çözüm yok"
diye bilgi verdi.
2 bin 500 dolar mallyet
Yöntemin maliyetinin ise 2 bin 500
dolar olduğuna dikkat çeken Sinan
Göker, "Bilim şimdi kendi errannda
rotasyon yaparak odaklaşmayla ilgüi
çahşmalan yapıyor. Bunda göz,
normal insandan daha fazla büyük
görebikcek, dürbün gibi" dedi.
'Oncelik Hakkı', Nasıl Bir Hak?
Aynı vesileyle, daha önce, galibasöylemiştim: 70'li
yıllar, siyaset çıkmazı, anarşi dağdağası içinde-
yiz; bir Fransız gazetecisi (Le Monde) Noblecourt,
Ankara'ya gelmış, nabız yokluyor; o tarihte gazete-
nin Ankara temsilcisı, Artun Ünsal aldı getirdi, sağ-
dan soldan konuşuyoruz; derken, beklenmedik birtar-
tışma konusu açıldı: "Eski bir metropol'ün bağım-
sızlığını elde etmiş -eski 'sömürge'si- birülke üze-
rinde; 'öncelik hakkı' var mıdır, yok mudur? Var-
sa, uygulaması nasıl olmalıdır?"
Onlara şapur şupur, bize yarabbi şükür!..
Benim savunduğum tez şöyle bir şey: Ba-
ğımsız bır ülke, -eski ılışkilerinin mâhıyeti, ne olur-
sa olsun- başka bir ülkenin, iç ya da dış işlenne mü-
dâhalesini kabul etmez, edemez; zira bu 'bağımsız-
lığına' gölge düşürür; II. Dünya Savaşı'ndan sonra,
milletlerin eşitliği ilkesıne ve Birleşmış Milletler Teşki-
lâtı'na rağmen, eski metropoller, artık 'bağımsızlığına
kavuşmuş' eski sömürgelenne; sosyal, sıyasal ve eko-
nomik, hatta askeri düzeyde 'müdahale etmektedir';
bu alanda onlara, adeta bir 'öncelik hakkı' tanınmış-
tır. örnek mi, Kenya'da Ingittere, Kongo'da Belçi-
ka, Kuzey ve Bat Afrikadaysa Fransa, bu hakkı kul-
lanırlar. Böylece, benzer başka ülkeler için, benzer bir
hak -de facto olarak- doğmuş olur.
Noblecourt'ayönelttiğım soru şuydu: "-...Osman-
lı topraklan üzerinde, kırka yakın devlet kurul-
muştur, bu ülkelerin yaşadıklan sorunlara, eski met-
ropol'ün müdâhalesi, aynı 'de facto' hakkın kul-
lanılması sayıimaz mı? Üstelik bu yeni ülkeler, o
dönemde Osmanlı'nın 'sömürgesi' değillerdi; ül-
kenin 'mütemmim cüzü' sayılırlardı; bu da 'mü-
dahale'yi çok daha haklı ve geçerli kılmaz mı?"
Bu bir!
"...hal böyledir de, eski sömürge imparatorluk-
lann, bağımsızlığını kazanmış topraklannda; her
olayda cirrt atan Ingiltere, Fransa, Belçika, Hol-
landa ve öteki ülkeler; Kıbns'ta kan gövdeyi gö-
türünce, Türkiye -üstelik aynca, uluslararası an-
laşmalara istnâden- müdahalede bulunursa ya da
mesela, Filistin'de sesini yüksertirse ya da -pek
yapacağını sanmam ya- Balkan ülkelerinde, ba-
zı önlemler almaya yönelirse, niçin bir ağızdan kı-
yameti kopanyoıîar? Gerçekte bu Ankara'nın, on-
lann sık sık kullandıkları bir hakkı kullanması an-
lamına gelmez mi?"
Mr. Noblecourt, ciddi birgazeteci idi; tartışmanın
sonunda ne dedi, bilir mısınız; aşağı yukarı şunlan: "-
...Teziniz doğru, hatta meşrû sayılabilir; ama son
derece, tehlikelidir!" Manâ ve mâhiyetini belirtme-
diği tehlike', 'dünyalar hâkimi' Yunan/Latn Uygar-
lığı'nın benzer bir hakkı, kendi dışındaki uygariık-
lann ülkelerine -isterse Osmanlı gibi cihangir bir
imparatortuk olsun- asla lanımamasından' doğu-
yordu. Biz bunu Hatay'da yaşamıştık; Kıbns'ta se-
nelerdir yaşatıyorlar; açıkça görüyoruz ki, yarın öbür-
gün Ege'de, Doğu Akdeniz'de ve Ortadoğu'da da
yaşayacağız.
Oysa Batı Afrika'daki -eski sömürgesi- Fildişi Sa-
hili'nde, Fransa haftalardır, aynı hakkı kullanıyor; çıt
çıkaran yok!
Câzl'nln öncelik hakkını
kullanma' kılavuzu!
Gâzi, Ankara'nın eski Osmanlı topraklan üzerinde-
ki 'öncelik hakkını' nasıl kullanması gerektiğini; ger-
çek bir 'inkılâpçı' ve 'demokrat' olarak koymuştu.
Hat rlayınız, daha 1919'da 'kurtuluşlan' için ona
başvurmuş olan, Suriye'ye ye Irak'a ne demiştir
Önce işgalci Emperyalizm'e karşı, kendi gücünüz-
le savaşıp 'bağımsız' olunuz, siz devletinizi kur-
duktan sonra eşrt haklarla bir federasyon ya da
konfederasyonda birleşebiliriz! Bu ne yağmacı
despot 'kafasıdır', ne sömürgeci emperyalist tav-
n; milletleri (halklan) hür ve eşit sayan, gerçek bir
'ulusal demokratik devrimci' tavndın Doğrusu da
budur.
Oysa bugün ne oluyor? Atlanfk ötesindeki bir ül-
ke, özgür ve bağımsız bir ülkeyi işgal edebilmek için,
Türkiye'yı eski Osmanlı topraklanna müdâhaleye zor-
lamaktadır. Ne için? Sözde, Irak Halkı'nı demokra-
siye kavuşturmak, gerçekteyse Ortadoğu Petrolü-
ne el koymak, bir de Israil'ın 'elinı kuvvetlendırmek'
için! Hal böyle ve durum bu kadar açık iken, odun ke-
senin hınk deyicileri, olayı Musul ve Kerkük dolayı-
sıylaTürkiye'nın 'öncelik hakkı'm kullanması gibi, al-
tm tabakta sunuyorlar: O petrol bizimmiş de, zaten
bir yüzde hakkımız varmış da, estek köstek! Lütfen
peçetelerle havlulan, yıne karıştırmayalım. Irak'la bir
petrol meselemiz varsa, geçmişı ortak iki komşu ül-
ke olarak, biz oturur konuşur, sorunu tatlılıkla çöze-
riz; bunun için, VVashington'ın kalkıştığı yeni Haçlı Se-
feri'ne kanşıp; hem Türk dünyasında, hem Islâm âle-
minde, Türk'ün adını kirletmemize ne lüzum var?
Hem niye, 'öncelik hakkımız'i, çok daha önemlı ve
gerekli yerde kullanmayı düşünmüyoriar? 'Beyaz Ba-
tılı ve Hıristiyan' Emperyalizm, 1919'da başımıza
belâ olan projeksiyonun peşindedir: amacı, Gürcis-
tan, Ermenistan ve Kürdistan zinciriyle, Gâzi'nin
otarihtetespitve teşrih ettiği 'Kafkas Seddi'ni kur-
maktır, Kürdistan'ı, hem Iran'ı, hem Türkiye'yi da-
ğıtmak, istikrarını bozmak; hem de Israil'i, için-
den bir türlü kurtulamadıgı, ağır yalnızlığından
kurtarmak için kullanacak! Ankara'nın 'öncelik
hakkı', bu teşebbüse 'müdâhale'sl halinde, haklı ve
geçerli. O topraklardaki 'sâö//cas/'yüzunden, Ingitte-
re'yi, ve maksadı ve mâhiyeti kuşku uyandırıcı 'öne-
njerini', reddertıği takdirde, haklı ve geçerli! Avrasya
Üçgeni (Rusya, Çin, Hindistan), öteki Asya Cum-
huriyetleri'yle bırlikte; 'müdâhale'nn mutlakaBM ona-
yına bağlı olmasında ısrar ettiği zaman, haklı ve ge-
çerli!
Ama bölge ile uzak yakın bir alâkası olmayan; gö-
zünü hırs bürümüş Atlantik ötesi bir ülke, dünya ege-
menliğini tesis için Avrasya Petrol Coğrafyasına
el koymaya, Ortadoğu haritasını keyfince değiş-
tinmeye kalkıştğı zaman, haksız ve geçersiz! He-
le, alavere dalavere, işin içine Kıbns karıştırılıyor;
terazinin öteki gözüne, hak hukuk hık mık diye-
rek, o konuluyorsa!..
e-mail:tilahana isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88
"NİYE TELSIM'E GE-
ÇEYİM?.. KULLAN-
DIĞIM TARİFE ÇOK
EKONOMİK." DİYOR
SANIZ, MUHTEME-
LEN YANILI-
YORSUNUZ.
ÇEPPAKETİ
İNCELEYİN.
CEPPAKEf
SOYLEŞİ ATTİLA İLHAN
444 0 542 www.telsim.com.tr
I C W