Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 EYÜL 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Yoflar kabak
• EDİRNE(AA)-
Ediıne'de. çiftçilerin
yoğun olduğu
semtlerdeki asfalt yollar
kabak çekirdeği
harmanına dönüştü.
Tarihi Kırkpınar
gûreşlerinin yapıldığı
Sarayiçi, Kapıkule yolu,
Karaağaç ve Yeniimaret
semtlerindeki asfalt
yollarda, çok sayıda
üretici, çıkardıklan yaş
kabak çekirdeklerini
kurutmaya çalışıyor.
Çiftçiler, gündüzleri yaş
kabak çekirdeklerini
kanştırarak lcurumasuıı
sağlarken gece de
çalınacağı endişesiyle
kabak çekirdeklerinin
yanında yatıyorlar.
Alman tankına
Türk paleti
• AYDEV(AA)-
Aydın'uı Umurlu
beldesinde dünyaca ûnlü
Alman Leopard tank
paletlerinin üretilmeye
başlandığı bildirildi.
JANTSA Yönetim
Kurulu Başkanı Şefik
Çerçioğlu, kamyon ve
traktör jantı üretiminden,
savunma sanayii
üretimine geçtiklerini
anlattı. Savunma
sanayiinde "lider"
olmayı hedeflediklerini
belirten Çerçioğlu, ilk
etapta 1.5 milyon
dolarhk palet üreterek
Almanlara teslim
ettiklerini anlattı.
Çerçioğlu, "Leopard
tanklannı ürettiğimiz
paletlerle biz
yürütüyoruz" dedi.
Sraartan
emekliye kolaylık
• ANKARA(AA)-
Ziraat Bankası, emekli
maaş hesaplannda yeni
bir düzenlemeye giderek
"kolay hesap" dönemi
başlatıyor. Bundan önce
emekli maaşlannın
alınması dışında
herhangi bir işlemde
kullanılamayan emekli
maaş hesaplanna bundan
böyle, para
yatınlabilecek, havale
yapılabilecek. Kolay
hesap ile birlikte
emekliler, otomatik
ödeme talimatı vererek,
bireysel kredi, Ziraat
Bankası'na ait kredi kartı
elcstre borcu, fatura ve
Başak Hayat-Başak
Sigorta prim ödemelerini
yaptırtabilecek.
İzmir'de Fransa
işgünteri
• tZMtR(AA)-
"Fransa Iş Kültürü
Günleri", BEylül'de
Ege Serbest Bölgesi'nde
yapılacak. Ege Serbest
Bölge Kurucu ve
tşleticisi (ESBAŞ)
Yönetim Kurulu Başkanı
Kaya Tuncer'in ev
sahipliğinde yapılacak
toplantıya, Fransa'nın
önde gelen finans,
elektronik ve otomotiv
sektörü temsilcileri
katılacak.
Bconomi masaya
yatırılacak
• A\KARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ekonominin tüm
boyutlanyla ele alındığı
ODTÜ uluslararası
ekonomi kongrelerinin
alhncısı, 11 Eylül'de
başhyor. Beş gün
sürecek olan kongre
kapsamında, 100'eyakın
oturum
gerçekleştirilecek.
Kongreyi Merkez
Bankası, IMKB, TOBB,
Rekabet Kurumu,
BDDK ile Tûrkiye
Bankalar Birliği
destekliyor.
Ekmek yüzde 100 oranında arttığmda endeks yanlızca yüzde 4 yükseliyor
Enflasyon gerçekçi değü• DlE, tüketici enflasyonunu hesaplarken 410 maddenin
fiyatlannı baz alıyor. Ekmek, süt, benzin gibi temel
tüketim ürünlerindeki yüksek artışlar ağırlıklan oranında
yansıtılınca enflasyona etkisi çok düşük düzeyde kalıyor.
ANK\RA (AA) - Özellikle son velere, kahve ve çaydanalkollü ve
dönemlerde sokaktaki enflasyon
ile I>e\'let Istatistik Enstitüsü (T)lE)
tarafindan açıklanan enflasyon
oranlannın farklı olduğu yönünde-
ki vatandaşlann şikâyetlen, tüketi-
ci fiyatlan endeksinde (TÜFE) yer
alan maddelerin ağırlıklanndan ve
endeks hesaplamasında 410 mad-
denin kuUanılmasından kaynakla-
alkolsüz içeceklere, sigaradan pal-
toya, dantel ipliğinden terliğe, kıra-
dan tüpgaza kadar 410 ana madde-
yi (747 madde alt çeşidi) kullanı-
yor.
nıyor.
DÎE, TÜFE'nin hesaplanmasın-
da ekmekten bisküviye, yaş pasta-
dan dana erine, peynirden tereyağı-
na, sebze ve meyvelerden konser-
TÜFE nasıl hesaptanıyor?
TÜFE'nin hesaplanması için te-
mel yıl bilgileri esas alınarak her ay
410 maddenin fiyatlan (747 mad-
de alt çeşidi) 35 değişik yerleşim
yerinden, toplam 6 bin 390 işyerin-
den ve 2 bin 988 kiracı haneden
derleniyor. Özellikle dargelirli va-
tandaşlann kullandıgı sınırh sayıda
temel ihtiyaç maddesindeki yüksek
oranlı artışlar ise endeks içindeki
ağırlıklanndan dolayı bire bir TÜ-
FE 'ye yansımıyor. Omeğin, ekme-
ğin Türkiye endeksi içindeki ağır-
bğı yüzde 4.01 olarak belirlenirken
sadece ekmeğin fiyarı yüzde 100
artnğında ve tüm maddelerin fiya-
tı sabit kaldığında, Türkiye endek-
si yüzde 4.01 yükseliyor.
Beyaz peynirin Türkiye endeksi
içindeki ağırlığı 1.3 olarak belirle-
nirken temmuz ayında bir önceki
aya göre 0.8 oranında artan peynir
fıyatı endeksi ancak 0.02 oranında
arttırdı.
Benzinin endeks içindeki ağırlı-
ğı ise yüzde 2.2 olarak hesaplanı-
yor.
Balıkçı
denize
açüdı
Su ürünlerinde 2002-
2003 av sezonu dün
başladLTanm
Bakanı Hüsnü Vusuf
Gökalp, su ürünleri
üretiminde büyük
arbş beklediklerinj
açıklarken denize
açıtanDoğu
Akdenizli bahkçüar
imkânsızlıklardan
şikâyetçi. Karataş
Bahkçüar
Kooperatifı Başkanı
GalipÜnver, mazot
fiyaünın 1 miiyon
174 bin liraya
çıküğuu haürlatarak
"Astronomik fryadar
bahkçılığı
öldüriivor" dedi.
Maç büeti zaııı şatnpiyonu
ttSTANBUL(AA)-lstan-
bul'da ağustos aymın zam
rekortmeni, yüzde 93.3 ar-
tışla maç giriş ücretleri oldu.
Istanbul Ticaret Odası
(ÎTO) verilerine göre, geçen ay en
fazla ikinci fıyat artışı. yüzde 34.5
ile Milli Egitim Bakanhğmın ma-
tematik kitabında kaydedildi.
Üçüncü sırada ise yüzde 31.2 ile
kurşun kalem yer aldı.
Aylık fiyat arnşlan 5 ortalı def-
terde yüzde 23.9, taze fasulyede
23.4, limonda 22.3, okul çantasın-
\JQ verilerine göre, geçen ay maç giriş perakende fıyatı en fazla ar-
ücretleri yüzde 93.3 arttı, 12 aylık
m h i z m e t
' y
0
®*
6 25
°
9 i l e
,.. , ••. i . ı_i mahkeme ve avukatlık üc-
donemde en yuksekartış mahkeme veavukatlık ücretlerinde oldu.
da 14.7 ve okul önlüğünde yüzde
13.9 olarak gerçekleşti.
Fiyatı en az artan ürünler ise
yüzde 2 ile elektrik, yüzde 2.3 ile
kâğıt, ev malzemesi, yüzde 2.5 ile
manto dikiş ücreti oldu.
ÎTO verilerine göre, 2001 Ağus-
tos ile 2002 Ağustos aylan arasın-
daki 12 aylık dönemde ortalama
reti olarak belirlendi.
Bunu yüzde 191.7 ile bi-
rinci sınıfgünlük hastane yatak üc-
reti ve yüzde 142 ile cam mutfak
eşyası izledi.
Yıllık bazda fiyatı en az artan
ürünler ise, yüzde 50.2 ile 1. sınıf
erkek berberinde saç sakal tıraşı,
yüzde 51.6 ile yabancı
sigara ve yüzde 51.8 ile çamaşır
makinesi oldu.
YÜZDE 85'E VARANİNDÎRİMLER
MAĞAZA URUN ESKI FİYAT YENİ FİYAT
Bbıse
Body
Pantoton
55.900.000
23.900.000
89.900.000
27.950.000
11.950.000
44 950.000
Pantolon
Ceket
Takım
95.000.000 53.200.000
245.000.000 137.200.000
395 000 000 221200 000
50.000.000
52.000.000
54.950.000
35.000.000
39.950.000
27.950.000
Gömtek
Ltm Pantolon
T-Shırt
60.000.000
135.000.000
19.900.000
Pantolon
Elbıse
T-Stıırt
19.500.000
43.875.000
6.500.000
Ceket
Atalar Etek
Gömlek
179.000.000
97.500.000
95.000.000
44.750.000
39.000.000
38.000.000
Mağazalarda
sezon sonu firsatı
Ekonomi Servisi -
Mağazalann sezon so-
nu indirimleri, "modayı
takip ederken bütçesini
de koilayan tüketici"ye
firsatlar sunuyor. Yakla-
şan kış, ihtiyacı olsun
olmasın özellikle kadın
tüketicileri vitrinlere çe-
kerken, mağazalann se-
zon sonu indirimleri
yüzde 85'lere kadar va-
nyor.
Halkın gerileyen alım
gücüne karşın indirim-
lerin getirdiği hareketli-
likten memnun mağa-
zalar, özellikle kadın
müşterilerin bir sonraki
yazı düşünerek ahşveriş
yaptığına dikkat çeki-
yor.
îndinmlennın ilk
günlennde daha çok ta-
lep gördüklerini belir-
ten mağaza yetkilileri,
sürümden fazla kâr et-
mediklerini, yaz sezonu
boyunca yaşanan talep
darlığı sonucunda elle-
rinde kalan ürünleri sat-
maya çalıştıklannı ifa-
de ediyor.
Taksitli satışlarda ve
peşin ahmlarda yapılan
indirimin yanı sıra alı-
nan ürünlerin yanında
bedava ek ürün kam-
panyalan da müşterile-
re sunuluyor. Sarar'da
yüzde 30 ile yüzde 50
arasında, Lee'de yüzde
30 ile yüzde 40 oranla-
nnda, Mavi Jeans'de
yüzde 25, Mustang'da
ise yüzde 60'a varan in-
dirimler uygulanıyor.
Aynca Koton Mağa-
zası'ndan 4 ürün alan-
lar 1 ürün fiyaö ödüyor.
Satişlar artü
Mağaza yetkilileri,
Levis'ta yüzde 50'ye
varan indirimlerin ar-
dından satışlann yüzde
20, Tiffany'de yüzde
50'ye varan indirimle-
rin ardından satışlann
yüzde 30 arttığını kay-
dediyor. İGS'de taksitli
satışlarda yüzde 30, pe-
şin satışlarda yüzde
50'ye varan indinmle-
rin ardından satışlar
yüzde 20 artarken, Bey-
men'de taksitli satışlar-
da yüzde 50, peşin sahş-
larda yüzde 70 indirim-
lerin ardından saüşlann
yüzde 80 oranında yük-
sehnesi dikkat çekiyor.
Vakko'da da yüzde
85 'e varan indirimin ar-
dından satışlar yüzde
85, Koton'da yüzde 60
indirimin ardından sa-
tışlann yüzde 10, Ata-
lar'da yüzde 60 indiri-
min ardından satışlann
yüzde 15 arttığı belirti-
liyor.
DÜNYA EKONOMİStNE BAKIŞ / ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA
Geçen hafta su yüzune çıkma-
ya başlayan birçok gelişme Afga-
nistan'da ışlerin ABD açısından
sarpa sarmaya başladığını dü-
şünduruyor. Tabii bu dunjmun bir
başka yorumu da yok değü!
ABD düşmanlığı artıyor
Afganisan'da yedi ayda Karzai
hükümetinin iki bakanı oldürüldü,
bunun üzerine ABD Özel Güçleri,
Başbakan Karzai'nın korunması
görevini bizzat üstlendi. Afganis-
tan'da ABD variığına karşı direni-
şin artık tüm bölgeleri kapsayacak
kadar yaygınlaştığına ilişkın ha-
berlergelırken (Stratfor, Fınancial
Times), El Kaide güçlerinın topar-
ladığına, Molla Ömer'ın Afganis-
tan'a gen döndüğune, harta bir
BM raporuna göre Bin Ladin'in
yeniden örgütünün başına geçti-
ğine ilişkin söylentıler yoğunlaşı-
yor (The Guardıan, Wall Street Jo-
urnal, Associated Press).
Tüm bunlar, ABD'nin Taleban
rejimini devırmesinden Karzai'nin
devlet başkanı olarak atanmasını
sağlamasına kadar yolunda gkjen
gelişmelenn, birdagılmasürecine
doğru yön değiştirmeye başladı-
ğını gösteriyor. Böyle dağılma sü-
reçleri hemen her zaman, daha
önce gizlenen ya da görülmek is-
tenmeyen kimi olgulann da gün
ışığına çıkarak, süreci daha da
hızlandırmasına yol açar. News-
week'de yayımlanan Afganistan
"ölûm tarlalan" haberi; bu haber-
de sözü edilen en az 900 kişilik
toplu mezaralanının araştınlması-
nın siyasi nedenlerle mümkün
olamayacağına ilişkin saptama-
lar, bu türden olgulara bırer omek.
Bir süre önce bir düğüne yapılan
hava saldınsında yanlışlıkla 50 Af-
gan sivilin öldürülmesi ABD duş-
manlığını hat safhaya çıkarmıştı,
şimdiBM'ninKâbiltemsilcıne gö-
re "ölüm taıiaları" haberi, ABD
düşmanlığını bir kaynama nokta-
sına getirdi. Teksas merkezli stra-
Afganistan'da İşlen Sarpa mı Sarıyor?
tejik araştırma kurumu Stratfor,
bırden fazla kaynağa dayanarak,
şimdi, ABD düşmanlığının tüm
Peştu eyaletlerine yayıldığını, hat-
ta kimi Tacik, Özbek ve Hazara
komutanlarının ABD askerlerını
hedef almaya hazırlandığını bildı-
nyor. Afganistan'da SSCB'nın ba-
şına gelenleri anımsattıktan son-
ra, Stratfor ekliyor: "Önümüzdeki
dönem ABD askerlerinin garni-
zonlanndan çıktıktan sonra sıksık
pusuyla karşılaşacaklan uzun sü-
reli bir mevzi savaşı dönemi ola-
cak. Bu analiz bir kötüm-
seriikürünüdeğil. Sahada-
ki durum böyle."
Kayıplar açıklanandan
çok daha fazla
Çeşitli yerel, uluslararası
kaynaklara dayanarak ha-
zırladığı yazısında Stratfor,
bir başka olguya daha dik-
kat çekiyor: ABD kayıplan
resmen kabul edilenlerden
yüksek. Halen, 101 ABD
askeri kayıp, öldükleri var-
sayılıyor. Rusya ve Hindis-
tan haberalma kaynaklan-
na göre de ABD kayıplan
400 kişiyi buluyor. Ne ka-
darabartılı olursa olsun bu
tahmınler, gerçek kayıpla-
nn ABD resmi açıklamalarından
çok daha fazla olduğunu gösteri-
yor.
Bu koşullardaABD nihayet Ba-
rış Gücü'nün genişletilmesini ka-
bul ettiğini açıkladı (New York Ti-
mes, The Independent). Her ne
kadar ABD, bunun ancak başka
ülkeler askeri ve maddı katkı ya-
parlarsa gerçekleşebıleceğıni vur-
guladıysa da, halen bir Afgan or-
dusu kurma süreci, yeterınce eği-
tecek guvenilır Afgan bulunama-
dığı için, salyangoz hızıyla yürü-
duğünden, zaten Rand Corpora-
tion uzmanlanndan James Dob-
bin'in ışaret ettığı gıbı de, "Afgan
ordusunun kurulması uzakbir he-
def olduğundan" (The New York
Tımes), ABD Afganistan'a gide-
rek daha çok asker yığmak zo-
nında kalacak. Afganistan ordu-
su komutanı General Frank'ın da
"Çevre ülkelerde de operasyon
yapmak gerekebilir" (Financial Tı-
mes 26/08), "ABD burada çok
uzun sure kalacak?" dedıkten
sonra Güney Kore'yi örnek gös-
termesi (International Herald Tri-
bune 29/08) bu yonde beklentıle-
ri güçlendirirken, "ABD'nin Afga-
nistan macerası da, Ingilizlerin
veya Ruslannki gibi mi sonuçla-
nacak" sorusunu da gündeme
getiriyor.
Tarih tekerrûr eder mi?
"Afganistan'a ağır silahlaha
donatılmış binlerce asker gön-
derdik, en son teknolojiye daya-
narak savaşı, neredeyse müsteh-
cen bir kolaylıkla kazandık. İki
yüzlü bir vahşi olarak gördüğü-
müz yönetimi, kendimize uygun
bir yönetimle değiştirdik, hatta
sürgündeki kralı da geri getirdik.
Ama dûşmanın şefi en yakın çev-
resiyle bıriikte elimizden kaçtı, ka-
yıplara karıştı" dıyerek durumu
özetleyen The Times'taki bir yo-
rum, sonra ekliyor: Ve o zaman
yıl 1839'du" (31/08)
Ingıltere'nin 1842'de büyuk bir
düş kınklığıyla sonuçlanan Afga-
nistan macerasının başlangıcıyla
ABD'nin bu günkü girişimi arasın-
daki benzerlikler işte bu kadar
çarpıcı... Sonra Ruslargel-
diler. Isgalden bir yıl sonra
kendılerini, güçlerini her
gün biraz daha yıpratan bir
gerillasavaşının içindebul-
dular. Onlarda birkaç ken-
te sıkışıp kaldılar, sonunda
da çekip girtiler. Tarih te-
kerrür eder mi? Bu soruya
neden olmasın denebilir,
eğer ABD'nin esas amacı
Afganistan'da istıkrarlı bir
rejim kurmak ise. Ya
ABD'nin en azından gele-
cek 10-15 yıl için başka bir
amacı varsa?
istikrarsızlığın faydalan
Ingiliz askerlennın Afga-
nistan'dan çekilmesiyle il-
gili olarak Robert Fisk'le konu-
şan bir Ingiliz yardım görevlısınin
"Ingiliz güçleri çekilmekte haklıy-
dılar? Amerika'nın ülkeye bir dü-
zen getirmekte hiçbir gerçek ni-
yeti olmadığını fark ettiler? Bu
yüzden ilk fırsatta çekildiler" (The
Independent 14/08) saptmasında
onemli bir gerçek gizlı olabılir. Ya,
ABD'nin bölgedekı çjkaıiarı ve
planlan açısından Afganistan'a ıs-
tıkrar gelmesi gerekmiyorsa? Ya,
ABD harp akademılen dergisi Pa-
rameters'de bir stratejist (Raph
Peters, Istikrar: ABD'nin ulusal
erginy@tr.net
düşmanı, Kış 2001-02) tarafindan
ileri suruldüğü gibi kendıni bir im-
paratorluk kurma süreci içinde
bulan ABD için müdahale edilebi-
lir istikrasızlıklar ve stratejık belir-
sizlıkler siyasi ve ekonomik ka-
zanç sağlıyorsa?
Bu açıdan bakınca ABD, Afga-
nistan savaşı sayesinda ilk kez
OrtaAsya'yageldiği, yeni üslerel-
de ettıği, Kazakistan, Kırgızistan,
Tacikistan, Türkmenistan ve öz-
bekistan yönetimleriyle, ordula-
nyla doğrudan bağlantılar kura-
bıldiğı gorulur. Özbekıstan Dışış-
leri Bakanı Kamilov'a göre "Ame-
rika bölgeye ciddi bir amaçla ve
uzun süre// olarakgeldi". Nitekim
ilk anda geçici kaydıyla yapılan
çadır kentlerin yerini şimdi kalıcı
binalar almaya başladı (Internati-
onal Herald Tribune 29/08).
Kazakistan'daki bir ABD üst
düzey görevlisine göre bölge
"2015'e kadar dünyanın en
önemlipetrol ve gazalanlanndan
biri olabılir"... ABD'nin "bubölge-
de muazzam ekonomik ve ener-
ji çıkarlan söz konusu" ve "bu
ABD ulusal enerji stratejsinin bir
parçası" (IHT). Öyleyse, önemli
olan burada kalmak, Afganis-
tan'dan hareketle Pakistan'a ko-
laylıkla girip çıkabilmek; Iran,
Rusya. hatta Çin karşısında böl-
gede stratejik üstünlüğe, bu ülke-
lere baskı yapma olanağına sahip
olmak. Bunları başarmak için ise
Afganistan istikrardeğil, ABD'nin
kendi çıkan yönünde müdahale
ederek şekillendirebileceği, bir is-
tikrarsızlık, stratejik belirsizlik ye-
terli. Ancak hesaplan ne olursa
olsun, ABD açısından sonucu Af-
ganistan'da mayalanmaya baş-
layan dırenişin şiddeti belirleye-
cek. Bu yüzden ABD kayıplannı
azaltmak, yerel dırenişi belli bir
düzeyde tutabilmek ve tarihin te-
kerrür etmesini engellemek için
güvenliğın sağlanmasında diğer
ülkelerin de rol oynamasını istiyor
olabılir.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Aklanmanın
Tam Zamanıdıp...
Geçen günlerde Uluslararası Saydamlık örgü-
tü'nün yıllık araştırması yayımlandı. Çalışma, dün-
yanın 102 ülkesini. rüşvetveyolsuzluklara bulaş-
mışlık durumlarına göre sıralıyor. Rüşvet ve yol-
suzluğun tümüyle yok edildiği ülkeye, böyle bir ül-
ke varsa, not olarak on veriliyor; öbür ülkeler de
aşağı doğru derecelendiriliyor. Bu yıl en temiz ülke
olan Finlandiya'nın notu 9.7; notu en düşük ülke ise
1.2 ile Bangladeş. Türkiye'nin notu, on üzerinden
bu yıl 3.2; ülkeler sıralamasında da 64. sırada yer
alıyor.
Oncelikle belirtilmelidir ki araştırma, dokuz ayn
araştırma grubunun uyguladığı 15 ankete dayanı-
yor. Yani, araştırmanın bulgulan bilimsekJir; "Tür-
kiye düşmanr çevrelerin ürünü değil.
Sonra, Türkiye, geçen yıla göre bu yıl daha
çok kirlenmiştir. Geçen yıl on üzerinden 3.6 notu
ile dünya sırlamasında 54. sırada yer alırken bu yıl
10 basamak birden kirliliğe doğru gitmiş ve 64.
olmuştur. DominikCumhuriyetı, Etiyopya ve El Sal-
vador gibi ülkeler bile yolsuzluk bakımından Türki-
ye'den iyi durumdadır. Başta Kuzey Avrupa olmak
üzere, AB ülkeleri temizlik sıralamasında üst basa-
maklarda yer alıyor; AB üyeliğine aday ülkelerin
içinde de yalnızca Romanya'nın notu 2.6 ile Türki-
ye'nin altındadır.
Türkiye neden bu durumdadır?
Rüşvet ve yolsuzluklann kaynağını Uluslararası
Saydamlık örgütü Başkanı şöyle açıklıyor: Siyasi
liderier fırsat buldukça rüşvet alıyor. Kötü işadam-
lan ile el ele verip kendi ülkelerini batağa sürûklü-
yor... Işin özetı budur.
örgütün Türkiye temsilcisi Erciş Kurtuluş ise ül-
kemizi de göz önünde tutarak bu konuda, "Lider-
lerin yolsuzlukla savaşan bürokrat ve savcılan ko-
rumakyerine cezalandırmalan, yolsuzluklan da art-
tırdı.." saptamasını yapıyor. Aslında, Kurtuluş ek-
sik bırakıyor. Türkiye'de genel kamuoyu, kimi ba-
kanların rüşvet ve yolsuzluklarla savaştaklan
için görevlerinden uzaklaştırıldığını biliyor. Bu-
na karşılık kimi başbakan ve yardımcılannın, ba-
kanların da milletvekillerinin oylanyla aklandığını ib-
retle izlemiş bulunuyor. Bir gazetecinin "Liderierin
çoğunun altında kirii dosyalar var. Tayyip Erdo-
ğan'/n durumu da ortada. Bu konuda ne düşünü-
yorsunuz"sorusuna Kurtuluş şu yanıtı veriyor: "Se-
çim öncesinde davaları bulunan adaylar, seçildik-
lerinde dokunulmazlık zırhını kullanırlarsa gelecek
yıl daha aşağıya düşeceğimizden kimsenin kuşku-
su olmasın..." Türkiye'ye, yıllarca, kimi sanıklan
Meclis'e taşryarak aklarna süreci yaşatıldı.
• • •
Türkiye'nin üzerinde, kimi basın-yayın kuru-
luşları artı kimi siyasetçi ve bürokrat artı kimi
ekonomik çıkar grubu üçiüsünden oluşan bir
işbirliği ağının ağır zincirleri var. Bu ağır zincir,
halkın üzerine kapanmakta, ekonominin önünü tı-
kamakta ve toplumsal yapıyı felç etmektedir. Kirli-
lik bataklığının sonucu, siyasetin çıkarcılığa daya-
narak halkın sorunlanndan uzaklaşması; ekonomi-
nin çökmesi ve toplumsal dokunun parçalanması-
dır. Ülke, asıl bu nedenle açılım yapamamaktadır.
Yarattığı ahlaki çöküntü bir yana, rüşvet ve yol-
suzluk ortamı, siyasette kirliliği beslemekte; ada-
letin işlemesini engellemekte; kamu kesimini çö-
kertmekte; mal ve hizmet maliyetlerini arttır-
makta; gelir dağılımını daha da eşitsiz bir duru-
ma getirmekte; yatınm riskini yükseltmektedir. ül-
kenin doğrudan 40 milyar dolar kaybına yol açan
batık banka olayı bu çürümüşlüğün çok küçük bir
parçasıdır.Piyasa süreci işletilemiyor. Ülkeye ya-
bancı sermaye gelmemekte; gelirse de sermaye-
sinin yüzde 15 ile yüzde 25'i arasında bir bölümü-
nü rüşvet gideri olarak muhasebe kayıtlanna işle-
mektedir. Bu ülkede para sahiplerinin, üretimi bir
tarafa bırakarak devlete yüksek faizle borç ve-
rerek yaşamalannın temelinde de rüşvet ve yolsuz-
luk olgusu vardır.
• • •
Türkiye seçime gidiyor. Seçimle halkın eline, dört
yılda bir de olsa bir olanak geçiyor. Bu, ülkenin ge-
leceğini etkileyecek çok önemli bir olanaktır. Bu
olanak ülke yönetimini temiz ellere teslim etmektir.
Bu çok önemli günlerde, kamuoyu oluşturan ba-
sın yayın kuruluşlarına tarihsel bir görev düşüyor.
Bırakınız merkez, sağ, sol tartışmalannı şimdilik bir
yana. Halkın gözünü, yapay gündem maddeleriy-
le ve sanal tartışmalannızla bu kez artık boyama-
yın. Kıbns'ı, AB'yı, idamı ve IMF'yj tartışın da ulu-
salcı ya da emperyalist demeden önce yapılması
gerekeni yapın. Partileri ve milletvekili adaylannı
her şeyden önce, rüşvet ve yolsuzluk ölçüsüne
göre değerlendirin.Rüşvet ve yolsuzluğu redde-
din.
Kendinizi de, ülkeyi de aklayın.
• • •
Geçtiğimiz günlerde toplumumuz üç aydınlık ön-
cüsünü yitirdi. Inanmış dava insanı Hasan Yalçın,
Türkiye'de sol düşüncenin öncülerinden Ali Faik Ci-
han ve 12 Eylül karanlığında yazılan Aydınlar Dilek-
çesi'nin sessiz öncüsü Hüsnü Göksel'i yaşamın
sonsuzluğuna uğurladık. Tüm sevenlerine başsağ-
lığı diliyorum.
yakup@metu.edu.tr
Tarım Bakanı Cökalp:
Fındık 30
yıllık problem
StVAS (AA) - Tanm
ve Köyişleri Bakanı
Hüsnü Yusuf Gökalp,
son günlerde findık ta-
nrmnda yaşanan prob-
lemin 30 yılınproblemi
olduğunu ve çözümü-
nün 3,5 yıl önce Başba-
kanlığa götürüldüğünü
söyledi.
Gökalp, "Tannı 30
yıkhrparçalanmış. Hu-
bubat, pancar, çay, tü-
tün her biri başka yer-
de. Parçafa oluşun zara-
rıııj, sıJantısınj çeki-
yoruz. Eğer bunlar bir
bütün haiinde olsaydı
bu sorurüar vaşanmaz-
dı" dedi.
Bunun bir organizma
gibi olduğunu anlatan
Gökalp, şunlan kay-
detti:
"Fmdık hasat olunca
findık probJemi, patates
sökümü gehnee patates
konuşuluyor. 3^ \il ön-
ceBaşbakanhğa sundu-
ğum Tanm Kanunu
Başbakanhk tarafmdan
Meclis'e gönderibeydi,
bugün bu sıkuıtılarm
hiçbiri yasanmazdL"