01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EYLÜL 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DÜP/Ü5? TA3ÎATLI İSTAN3UL EFEN'DÎSÎ A3DÜLCANBAZ1 KARİKLT.AD2 MACSHALAHI KISIM T2KMİLİ 3İPJEN* Dfâı't-Pı'MKl,fruVENLı'fl(|Lfo&U- YcNİLtPİ DEYADAM.. AMA Bu iNPf. PöfiyA5lM(İAiîW(0^ıfrA İ Topraklannı satarak daha iyi bir yaşam umuduyla Istanbul'a göç eden insanlar düş kınklığına uğradı Varoşlardayaşamzor• Doğu ve Güneydoğu göç ederek "Ümraniye, Gaziosmanpaşa, Sultanbeyli, Kurtköy" gibi varoşlanna yerleşen yurttaşlann çoğunun sosyal giivencesi yok. Bu insanlar genellikle işportacılık. simitçilik, hamallık gibi işler yapıyorlar. İstanbul Haber Servisi - Siyasal, sosyal ve ekonomik nedenlerle köylerinden göç ederek tstanbul'a gelen ve kentin varoşlanna yerleşen yurttaşlar sağhk, bannma ve eğitim gibi temel ıhtiyaçlannı bile karşılayamıyor. Yaşadıklan kente yabancı olan gecekondu sakinleri, seçim zamanlannda kapılannı çalarak bir sürü vaatlerde bulunan siyasilere de artık oy vermeyeceklerini anlatıyorlar. Daha iyi bir yaşam umuduyla Istanbul'a göç eden insanlar, şartlann hiç de istedikleri gibi olmadığını fark ettikJerinde geriye dönmeleri için artık çok geç olduğunu anladılar. Evlerini ve topraklannı satarak yollara düşen insanlar, kendilerini bitmek bilmeyen hayat çilesinin içinde buldular. Genellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden gelerek IstanbuFun, "Ümraniye, Gaziosmanpaşa, Sultanbeyli, Kurtköy" gibi varoşlanna yerleşen yurttaşlar, düzenli bir işleri olmadığı ıçin hiçbir sosyal güvenceye de sahip olamadılar. Emekli oluncaya kadar çok çeşitli işlerde çalışan insanlar, genellikle işportacılık, simitçilik, hamallık gibi işler yapıyorlar. Mahalle kahvehaneleri geçimlerini sağlamakta güçlük çeken ve gündelik iş bekleyen insanlarla her gün dolup taşıyor. Ev çllesl bltmlyor Varoşlar geneilikJe Hazıne arazisine kaçak olarak kuruluyor ve insanlar ev sahibi olabilmek için "arazi mafyalanna" 1 çok yüksek miktarda para ödemek zorunda kalıyorlar. Yapılann tamamına yakınının kaçak olduğunu ve yerel yönetımlerin bu yapılara seçim öncesinde oy uğruna ruhsat ve tapu dağıtıyor. Ancak burada yaşayan insanlar yol, su, elektrik gibi temel hizmetlerden yeterince faydalanamıyorlar. Bu durumun sorumlusunun belediyeler olduğunu ifade eden gecekondu sakinleri "Seçim zamanlannda tek tek kapımızı çalarak bizden oy dilenenler seçildikten sonra bütün vaatkrini unutup bir sonraki seçime kadar getip gitmiyorlar. Altyapı için gerekli yaünmlar yapılmadığından her yağmurda evlerimiz sular attında kahyor. Perişan oluyoruz. Geldiğimize biz de çok pişmanız, ancak başta da belirttiğiıniz gibi geri dönüş için arük çok geç" diye konuşuyorlar. Geçmiş seçimlerden ders aldıklannı belirten \atandaşlar. seçımler konusunda çok da fazla ümitli olmadıklarını söylüyorlar. Boş ya da geçersiz oy kullanacaklannı ifade eden insanlar, tepkileri nedenıyle AKP'ye veya HADEP'e oy vermeyi düşündüklerini de vurguladılar. istanbul'a yabancılar Varoş insam Istanbul'un tarihi ve doğal güzellikJerine de yabancı. Bu bölgelerde yaşayanlann birçoğu "Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofva Müzesi" gibi kentin sımgesi olan yapılan hıç görmediklenni ifade edıvorlar ve "Gezmek için de para lazım. Kim bundan hoşlanmaz ld" diyerek duygulanm ifade ediyorlar. Yaroşlann saymakla bitmeyen sorunlanndan birinin de eğitim olmasına karşın sekiz yılhk eğitime geçişle bırlıkte özellikJe kız çocukJann okula gitme oranlannda artış yaşanıyor. Orta yaş ve üstündeki kadınlann büyük çoğunluğunun okuma-yazma bilmediği varoşlann okullannda ise yeteri kadar cğretmen yok. Sağlık ocakJanrun birçoğu personel ekskliği nedeniyle hem verimsiz çalışıyor hem de kapasitesinin çok üstünde hasta kabul etmek zorunda kakyor. Heosi birblrlnden dertll Gaa Mahallesi'nde ıkamet eden Musa Asrak, Erzmcan'dan 1980 yılında göç ettiğini anlatarak çok zorşartlarda günde 15-16 saat çalışarak geçimini sagadığını söyledi. Paranın hızla değer kapetmesinden yakınan Asrak, "1980'lerdeki kaancımla hem arsa aldım hem de ev ge^ndiriyordum. Şimdi insanlar kiralannı ödemekte zorhnıyor" dedi. Kurtköylü Rıza Çalık. 70 yaşında el&igunu ve sağlık sorunlan yaşadığını söyleyerek "Hiçbir sağiık güvencem yok. Devlet ve sigorta hasanelerinde tedavi olabilmem için para gerekiyor. Sajkk ocaklan ise tedavide çok yetersiz" diye konuştu. Varoşlarda yaşayanlann en büyükmuduhığu, beraberyapüklan kahvalü. Fazlazengin olmayan sofrada bütün dertlerunutuluyor. (OKAN BA RIŞ) GÖREVLERtNÎN TANIMLANMAMASINDAN VE YETKİSİZLİKTEN RAHATSIZLAR Zabıtalar 'yasa' peşindeHİLALKÖSE tşportacılann ve sağlık kurallanna aykırı yiyecek satan dükkân sahiplerinin korkulu rüyası zabıtalar görev tanımlannı yetersiz buluyor, yetkilerinin olmadığını belirtiyorlar. Sokaklarda hırpalanmaktan, belediye başkanlanndan siyasi baskı görmekten yakınan zabıtalar, kendilerine ait bir yasanın çıkanlmasını istiyor. Türkiye Belediye Zabıtalan Vakfi Genel BaşkanıŞinasi Oztürk. zabıtalann görevlerinin tam olarak bilinmediğini belirterek, "Zabıtalar belde sakinlerinin her tüıiü faaliyetieri ile ilgileniyorlar " dedi. Kendilerine ait görev ve yetki yasasının olmadığını söyleyen Öztürk. "Kent içinden poüs çekilsin, Koruma görevi zabıtaya verilsin" dedi. Var olan yasalann Çöp atanlan da denetliyorlar Yalnızca herhangi bir işletmede gördükleri aksaklıkian idari amirliklere haber verme yetkisine sahip zabıtalann görevlerinden bazılan şöyle: "Sokaklarda hayvanlara ezhet edenlerden. yerlere tûkürenlere ve apartmaıun ön cephesinden çamaşır asanlara kadar kentte huzur bozucu her türiü olaya müdahale etmek. Çevreyi çöp atarak kirietenieri tespit etmek inşaatlann kaçak olup olmadığını denetlemek." eskidiğini anlatan, Öztürk, " "Zabrta TeşkUaü 1930 yılında kurulmuştur. O zamanki Yerel Yönetimler Yasası çok çağdışı kalıyor. O zaman suç sayılan birçok şey suç olmaktan çıktı. Suç sayılmayan birçok şey de suç halini aldı" dedi. Türkiye"de 45 bine yakın zabıtanın olduğunu, buna karşm zabıta teşkilatı yasasının olmadığını ifade eden Öztürk, "Belediye başkanı isterse zabıtanın görevine son verebilir. Belediye içinde başka bir alanda çauştirabilirler'' diye konuştu. Zabıtalann yargı karan olmadan görevlerinden uzaklaştınlmamalan gerektiğini söyleyen Öztürk, "Onlar bir kent âsığıdu-" dedi. "Istanbul'da yaşanan kaosun sorunılusu devlettir" diyen Öztürk, şöyle devam etti: "Zabıta değil devlet tedbir almalı. Mihonlarca insan fstanbuTa geliyor. Ama onlara istihdam alanlan açılnıı yor. İşsiz bir adanı ya hırsızlık yapıyor ya da işportacıhk." Eminönü Belediyesi Zabıta Müdürü Fikret Muüu da sokakta yaptıklan çahşmalarda hırpalandıklanru söyleyerek "tnsanlar bizim yalnızca simitçinin peşinde koştuğumuzu düşünüyor" dedi. Daha önce işletmeleri denetlediklerini söyleyen Fikret Mutlu, bu işi iki yıldır Sağlık Bakanlığı'nın yaptığını kendilerinin, ceza verme yetkilerinin olmadığını ifade etti. Dünyanın eniyiH. otelitstanbuVda Çırağan Sarayı'ndaki Hotel Kempinski, Institutional Invetor dergisi tarafmdan dünyanın en iyi 12. oteli seçiIdL Dünyanın en iji 75 otelinin yer aldığı sıralama>a Türkiye'den giren tek otel olan Çırağan Kempinski. geçen yıl 22. sırada yer almıştı. Dünyanın en iyi oteK, çeşitli ülkelerden yılda ortalama 61 ^cevi oteDerde geçiren 100'ün üzerinde üst düzey işadamınm kaoldığı anket sonuçlanna göre belüieniyor. GEÇMIŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Demokrasi Ama Herkes İçin Erbakan Hoca'nın adaylığının reddi ile Erdo- ğan'ın adaylığını tehlıkeye sokan gelişmeler, de- mokrasi adına göruş bıldirme hakkını kullanmaya nıyetlenenlerin özgürluk isteklerini depreştirdi. Ama benzergerekçelerle adaylıklarına karşı çıkı- lan Murat Bozlak ile Akın Birdal ıçin ne bir ses ne bir nefes. Muhteremlerin demokrasi anlayışları, nedense tek yanlı kalmayı gerektırıyor. Oysa, karşrtlarını susturmak için "Demokrasiher- kese lazım" demekten geri kalmıyorlar. Hukuk devletı olduğu iddia edilen ülkemizde de- ğişik işler yapmalarına karşın yasal açıdan aynı sta- tüde oldukları kendilerine ait yasalarda belirlenmiş dört grup var. a) Milletvekilleri, b) Devlet memurtan, c) Sorumlu yazı işleri müdürlerı, d) Muhabırler. Bu sıfatlan alabilmeye engel olan sınırlamaJarara- sında Türk Ceza Yasası'nın 312'nci maddesinden mahkûm olmak da yer alıyor. Görüldüğü gibi devlet, yalnız "Milletvekili ola- mazsın", "Devlet memuru olamazsın" demekle ye- tinmiyor. 12 Eylül hukukunun ülkemize armağan et- tiği düzenlemeyle gazetecileri de sorumlu müdür ya da muhabır olamazsın diyerek meslekten men edı- yor. Bu kadarla da kalmıyor. Genel yayın yonetme- ni, yazı işleri müdüru, yazar, karikatürıst gibi sıfat- larla çalışsalar da "gazeteci" olarak tanımıyor. Bu sınırlamayı da "San Basın Kartı" vermeyerek gerçekleştırıyor. Demokrasi mücadelesini ıster yandaş olarak, is- ter anlayış farklılıklarını savunmak için yapalım. ya- parken kapsamını da düşünelım. Yoksa demokratik, laık ve sosyal bir hukuk dev- leti olmak yerine kanun devletı olmaktan hiçbir za- man kurtulamayız. • • • Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın zor- lamalarıyla oluşturulan bağımsız kurulların yoneti- cilennin astronomik ücretlerini de kendileri belirie- mesinden rahatsız olan hükümet, 13 Temmuz 2001 günü 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yi yü- rürlüğe koydu. Kapsamına da "özel kanunlaria ka- mu tüzelkişlliğini haiz olarak kurul, üstkurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkul, fon ve sairadlarla ku- rulmuş olan bütün kamu kurum ve kunıluşlannı" al- dı. Niyet bu kurum ve kuruluşlardakı yoneticilerin ücretlerini Başbakanlık Müsteşan'nın aylık ortala- masıyla sınırlamaktı. Ama uygulama o hale geldi ve getirildi ki asgari ücretle çalışanlar bıle ücretlerine zam alabilmek için Bakanlar Kurulu'nun kararname yayımlamasını bek- lemek zorunda kaldılar. BugünEylül'ün19'u.Ama1 Temmuz'dayapılma- sı gereken zamlann uygulanabilmesi için beklenen Bakanlar Kurulu Kararnamesı hâlâ ortalarda yok. 657 sayılı yasa kapsamındaki memurlar, zamla- nnı 1 Temmuz'da aldılar. Şımdi de haklı olarak ka- yıp gelirlerini elde etme savaşımını veriyorlar. Ne deve ne kuş sayılan diğer kamu görevlileri ise Bakanlar Kurulu üyelerinin gönüllerinin olmasını bekliyorlar. Başbakanlık Müsteşan'nın ocak-haziran arasındaki aylık ortalamasının hesaplanması 80 günde becerilemiyorsa bir diyeceğimız yok. Bece- riliyor da andığım kamu çalışanları adam yerine konmuyorsa ne denilmesi gerektiğinı ayak süru- yenler düşünsün. • • • Uzunca bir süredir işten çıkarmalarla ilgili haber- ler tavsadı. Yerini ekonominın iyiye gittiğı, sanayi üre- timinin arttığı yolundaki pembe haberler aldı. Ama ışten çıkarmaların haber olmaması, galiba doğal karşılanır bir duruma dönüşmesinden kaynak- lanıyor. Öysa Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'nün iş- sizlik Sigortası Fonu'na ait verıleri işten çıkarmala- nn (kaçak çalıştırıldıkları ya da sigortalıhk süreleri 20 ayı aşmadığı için fondan yararlanamayan yeni iş- sizler dışında) sürdüğünü gösteriyor. 1 Mart 2002 günü ödemelere başlanan fondan ödenek alanlann sayılan şu sırayı izliyor. Mart: 5710, Nisan: 13126, Mayıs: 20463, Haziran: 26472, Tem- muz: 32902, Ağustos: 36068. Verilerin anlattığına göre mart ayında. aranan ku- rallara uyan ve alacağı ödeneğin harcayacağı emek- le yol parasına degmeyeceğini düşünmeyen 7416 yeni ışsızimiz olmuş. Hazirandakı resmi işsiz kalan sayısı 6430, temmuzdaki ise 3166. Veriler yukarıda değindigımız gıbı gerçek sayıla- rı yansıtmıyor. Ama bu görünüşüyle bile düşündürücü. İşten çı- karmalara yargı denetımi öngören 4773 Sayılı Ya- sa'nın uygulamaya girmesinin 15 Mart 2003'e er- telenmesinin sonuçlarını izlemeyı sürdürmek gerekiyor. oerinc(2 cumhuriyet.com.tr. Samsun'da yoksullara yardım Babanın intihan kampanya başlattı SAMSUN(Cumhuri- yet) - Samsun'da kapıcı Cemal Can'ın, çocuğu- nun okul gereksinimle- rini karşılayamadığı ıçin intihar etmesi üzerine Samsun Doğum ve Ço- cuk Bakımevi Hastane- si Başhekimi Op. Dr. AlaaddinBalcı,''Çocuk- lar Babasız Kabnasın" kampanyası başlattı. Kadıköy Mahallesi Osmaniye Caddesi'nde bir apartmanda kapıcı- lık yapan Cemal Can'ın, ilköğretim okulu ikinci sınıf öğrencisi oğluna ki- tap ve önlük alamaması üzerine bunalıma gire- rek intiharetmesininyan- kılan sürüyor. "Çocuklar Babasız Kalmasın" sloganıyla yürütülen kampanyaya Samsun Doğumevi Kal- kındırma ve Geliştirme Derneğı 5 mih/arlira kat- kıda bulundu. Dr. Bal- cı, " Bu ola\a karşı du- yarsız kalamazdık. Va- roşlarda bulunan okul- lann müdürleri ile bağ- lantı kurup ihtrvaç sahi- bicocuklann isnnleriniis- teyeceğiz. İhtij^ç sahibi cocuklann önlük, a\ak- kabu kırtasiyegibigerek- sinimlerini karşıknaca- ğız" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear