Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ
HABERLERtN DEVAMI
G U N C E L CÜNIYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
çözüm mü arıyordu, yoksa bsşka önerileri mi var-
dı; bır türlü anlaşılamadan erken seçim kampan-
yası başadı ve 3 Kasım kap-ıya dayandı.
CHP'li olduğunun üzerinden bir iki gün geçti
geçmedı. Aaaa bir de ne gcVrelim; bir bakıma şu
aşamada ne idüğü bilinmeyen, hatta anlaşılır bi-
çimdeaçıklanmayan "belirs/Zzlik" Derviş'in sözlü-
ğünde yine baş tacı.
Siyaset önde gidenlerinin büyükçe bir bölümü-
nün oturduğu Tarabya Mahallesi Muhtarlığı'nda
seçmen kaydını yaptırırken "3 Kasım'da 'belir-
sızîiğin' çözümlenmesi" gereğine tekrar degin-
miş.
Çözüme ulaşmanın yolu yordamı nedir? Der-
vış'e göre; tek başına, elbette CHP iktidarı. Ola-
bilir, umudun sonu yok!
Ne çare, Derviş demokrat ık kuralların yaşama
geçirdiği olanaklan fazla sincfirememiş gibi bir iz-
lenim veriyor.
Dün "belirsizliğin" ekonorniyi allak bullak ede-
ceğini söylüyordu. Bugün 3 Kasım tek başına bir
iktidarçıkarmazsa olası koal ısyonların (tabii eko-
nomide, tabii siyasette) "beftrsizlik" yaratacağını
öne sürüyor.
Bu ne biçım demokrasiye inanç sahibi ınsan-
dır kı; daha bugünden korku tohumlan atarak
seçmenin tercihini kısıtlamsya girişiyor, koalis-
yonlarda çalışmayacağını, tek başına bir iktidar
çıkmazsa ülkenin hemen her konuda bunalımla-
ra gebe olacağını bugünden ilan ediyor!
• • •
Medyanın büyükçe bir bölıJmünün seçmene el
bebek gül bebek yutturmaya çalıştığı "bizim Ke-
mal", ilk halktepkisini Tarabya'da mütevazı muh-
tarlık bürosunda 30 yıllık CHP'li muhtar Hasan
Refet Üstün'den alıyor.
Tuhaf bir rastlantı:
Muhtar Üstün'ün Derviş'e (AA haberine göre)
"Ben uzun yıllardır CHP'liyirn. Deniz Baykal'/a
nasıl geçineceksiniz? (Gazete haberlerine göre)
Kimse ona dayanamadı. Sizin hareketlerinizonun-
la nasıl bağdaşacak" dediği sıralarda...
...Bir türlü kısa ve özlü konuşamayan CHP li-
deri, Hürriyet'e verdiği uzuuun demeçte "Bizim
(tabii Derviş 'le) ortaya koydugumuz işbirliğininyü-
riımeyeceğini söylemenin hiçbir haklı temeli yok-
tur" diyordu.
OysaTarabya Muhtarı'nın açıkseçiksöylemiy-
le Baykal'ın kendine yontan irdelemesi; CHP'de,
"Tabanın tavana, tavanın tabana" nasıl baktığını
gösteren somut bir örnek.
Üstelik eleştirilere Baykal'ın gösterdiği tepki
(Tarabya Muhtan'nın değindi£|i gibi) saldırgan do-
gasından beklenen bir tepki -
Dervış'le "beraberliği sahiplenmeyenleri 'şe-
amettellallığı'yapmakla, 'kara senaryolar' yazma-
ya başlamakla" suçlaması, doğasına yeterli bir
kanıt değil mi?
• • •
Baykal'la Derviş, tek başına iktidar türküleri ve
medya desteğiyle hedefe varacaklarını sanıyor-
lar.
"Türkiye'deki araştırmalara güvensizlik" nede-
niyle Deutsche Bank'ın 7 bölgede 2 bin 400 kişi
arasında yaptırdığı (hata payı yüzde 1.5) anketin
seçmenin yüzde 25'ınin kararsız olduğunun irde-
lendiği sonuçlarda CHP'nin oyu yüzde 6.9!
Üstelik CHP; AKP'den, MHP'den, DYP'den,
hatta ANAP'tan da sonra, sonuncu parti.
Uzmanların, kararsızların dağılımıyla yaptıkları
değerlendirmede CHP, yüzde 8.7. Yine sonuncu
parti.
Kuşku yok, Baykal da CHP yönetimi de bu an-
keti yadsıyacaklar. Hatta anketin tarih itibarıyla
Derviş'in katlımından önce yapılmasını yadsıma-
larına gerekçe gösterecekler.
Ne çare, anketler Derviş'in büyük kentlerde
CHP'ye getireceği yüzde bir-iki oyun sonucu faz-
la değiştirmeyeceği izlenimini veriyor.
Partinin yüzde 10 barajının üzerine sıçraması
olasılığını güçlendiriyor.
Kim yitirdi de Derviş'ler bulacak tek başına ik-
tidarı!
Dısisleri Bakanı Cürel
Kuzey Irak'ta devlete
hoşgörülü bakmayız
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Dışişle-
ri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Şükrü Sina
Gürel, Tüıkiye'nin, Ku-
zey Irak'taki toplumsal
örgütlenmelerin devlet
örgütlenmesi düzeyine
çıkmasına hiçbir zaman
hoşgörüyle bakmayaca-
ğını belirtti.
Gürel, TRT-l'de ya-
yınlanan "Pazar Pano-
rama" programında,
Türkiye'nin Irak politi-
kasına ilişkin sorulan
yanıtladı. Körfez buna-
lımmdan sonra Kuzey I-
rak'ta insan ihtiyaçlann-
dan doğan toplumsal bir
örgütlenmenin ister is-
temez geliştiğini söyle-
yen Gürel şunlan kay-
detti:
"Çünkü orada bir
otorite boşluğu, bir
devletsizlik olunca ya
da devlet otoritesinin
oraya yansıması ger-
çekleşmeyince, ister is-
temez bazı toplumsal
işlevleri orada o insan-
lar kendi aralarında
örgütlenerek yerine
getirmek zorunda kal-
dılar. Ama tabii ki biz
Türldye olarak Kuzey
Irak'ta ayrı, güneyin-
de ayrı bir rejim ku-
rulmasını ya da I-
rak'ın toprak bütünlü-
ğüne zarar verecek
herhangi bir gelişmeyi
hiçbir zaman hoşgö-
rüyle karşılamadık. Ve
bu toplumsal örgütlen-
me de, evet insan ihti-
yaçları içindir ama,
bunun da bir devlet ör-
gütlenmesi düzeyine
çıkmasına hiçbir za-
man hoşgörüyle baka-
mayız."
Irak Kürdistan De-
mokratik Partisi (DCDP)
lideri Mesud Barza-
ni'ye atfedilen bazı ifa-
delerin anımsatılması
üzerine de Bakan Gürel,
"Kuzey Irak'tan ba-
zen çıkan aykırı sesler
oluyor tabii ki. Bu ay-
kın sesleri bakıyorsu-
nuz, daha sonra da res-
mi ağızlar yine yalan-
lıyorlar, hatta tercüme
hatası diyorlar. Dolayı-
sıyla burada bir kar-
şıthğa. sertleşmeye ge-
rek yok" diye konuştu.
Gürel, bazı yerel li-
derlerin "ortada boş-
luk görünce, onu dol-
durma hevesleri olabi-
leceğini" belirtti ve "A-
ma ben sonunda akıl
yoluna geldiklerini de
görüyorum" dedi.
Eğitim sııııfta kaldı• Baştarafı 1. Sayfada
olmak üzere 328 bin 730 aday
öğretim programlanna yerleşti-
rildi. Mevcut kontenjanınsa 55
bin 609'u boş kaldı. Boş konten-
janlar daha sonra yapılacak ek
yerleştirmelerle doldurulacak.
Sınava giren 4 bin 185 lise birin-
cisinden 2 bin 107'si herhangi bir
programa yerleşmeye hak kaza-
namazken bu kişiler ek konten-
jandan yararlanabilecek.
Yerleştirme sonuçlannın açık-
lanmasırun ardından en başanlı
iller Antalya, Ankara, Izmir, Ay-
dın ve Zonguldak olurken Istan-
bul 16. sırada yer aldı. En başan-
sız illerse yine Hakkâri, Ardahan,
Artvin ve Ağn olarak sıralandı.
Aday sayısına göre en başanlı
okul türleri de sırasıyla fen lise-
leri, özel fen liseleri, öğretmen li-
seleri, yabancı dille öğretim ya-
pan liseler veAnadolu liseleri ol-
du.
ÖSS-2002 yerleştirme sonuç-
lanna göre Açıköğretim Prog-
ramlanna 107 bin 754'ü lisans,
177 bin 641'i de önlisans olmak
üzere toplam 285 bin 395 aday
yerleştirildi. Açıköğretim Fakül-
tesi, Ingilizce Oğrermenliği,
Okulöncesi Öğretmenliği ve Bil-
giYönetimi Programı, bu sene de
büyük ilgi göriirken bu program-
lann kontenjanı tamamen doldu.
Öte yandan sınavda dereceye
giren adayların tercihi, Orta Do-
ğu Teknik Ünıversitesı (ODTÜ),
Boğ_aziçi Üniversitesi ve Hacette-
pe Üniversitesi oldu. Sayısal ve
eşit ağırlıklı puanda 1. olan Et-
hem Erken Aktakka, ODTÜ
Mühendislik Fakültesi Elektrik
Elektronik Mühendisliği Bölü-
mü'ne yerleşri. Sayısal 2'ncisi
olan Cihat Eldeniz. Boğaziçi
Üniversitesi Mühendislik Fakül-
tesi Elektrik Elektronik Mühen-
disliği Bölümü'ne girerken 3.
Emrullah Yümaz, Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi tngi-
lizce Bölümü'ne yerleşmeye hak
kazandı. Sözel puan türünde Tür-
kiye l'incisi olan Emin Şenay,
Boğaziçi Üniversitesi Mühendis-
lik Fakültesi Bilgisayar Mühen-
disliği'ne yerleşirken 2. Sinan
Otlu, aym üniversitenin Endüst-
ri Mühendisliği Bölümü'nü ter-
cih etti. Yabancı dil puan türünde
1. olan Hakan Er, ODTÜ Eğitim
Fakültesi Ingilizce Bölümü'nü
kazandı.
ÖSYM, bu yıl ilk kez meslek
lisesi mezunlannı, meslek yük-
sekokullanna sınavsız olarak yer-
leştirdi. Sınavsız geçiş için baş-
vuruda bulunan 808 bin 727
adaydan 342 bin 982'si devlet ve
vakıfüniversiteleri ile KKTC'de-
ki üniversitelerin önlisans prog-
ramlanna yerleştirilirken, 2002-
ÖSS'ye girip 120'nin üzerinde
puan alan meslek lisesi mezunla-
nndan 14 bin 323'ü lisans prog-
ramlannı kazandı. 106 aday sı-
navsız geçiş hakkı bulunmasına
karşın meslek yüksekokullanna
2002-ÖSS sonuçlanna göre yer-
leşti. Sınavsız geçiş hakkı bulu-
nan 170 bin 88 aday da Açıköğ-
retim programlanna yerleştirildi.
Böylece sınavsız geçiş hakkı bu-
lunan adaylann yüzde 42.4'ü bir
yükseköğretim programına kayıt
yapmaya hak kazanmış oldu.
Felaketler arka arkaya geldi
KAYSERİ (AA) - 17 Ağustos
depreminde e\ini, işini ve sağlığı-
nı kaybeden Halil Akarsu, Kay-
sen'ye yerleşmesıne rağmen iş
bulamayınca borçlannı ödeyebil-
mek için organlannı satışa çıkar-
dı.
Halil Akarsu, 17 Ağustos dep-
remi öncesi Kocaeli'de oturduğu-
nu ve kamyonuyla nakliyecilik
yaptığını anlattı. Yaşanan deprem
felaketi öncesi kamyonunu sata-
rak yeni bir işyeri kurduğunu, an-
cak çalışmaya başlamadan dep-
remde ışyennin yüaldığuu belir-
ten Akarsu, şunlan anlattı:
"Kamyonumu satınca yıkama-
yağlama servisi kurdum. Henüz
çalışmaya başlamamıştık bile...
Depremde işyerim yerle bir ol-
du. Deprem sırasında da 3. kat-
taki evimin balkonundan atla-
yarak ağır yaralandım. Midem
delindi ve belimden sakatlan-
dım. Eşim ve 4 çocuğumla Kay-
seri'ye taşındık. Bizi Sümer Bez
Fabrikası'na ait lojmanlara
Depremzede baba, borçlannı ödeyebilmek için organlannı satıyor.
yerlejtirdiler, ama burası Erci-
yes Üniversitesi'ne devredilin-
ce, evden çıkanldık. Daha son-
ra Erkilet Beldesi'nde bir ev Iti-
raladık. Belimden rahatsız ol-
duğum için iş bulamadım. Eşim
ayhk 150 milyon liraya bir fir-
mada temizlikçi olarak çalışı-
yor. Bunun 60 milyon lirası da y-
ol masraflanna gidiyor. 6 aydır
ev kirasını ödeyemedik."
Çocuklanndan birinin evli ol-
duğunu ifade eden Akarsu, "10
yaşındald Melis, ilköğretim 4. sı-
nıfa gidecek, 7 yaşındaki Muh-
lis ise bu yü okula başlayacak, a-
ma maddi imkânım olmadığı
için her ikisini de okula gönde-
remeyeceğim. 18 yaşındaki Yi-
ğithan ise evden kaçtı. 10 milyon
lira haftalıkla sanayide bir işye-
rinde çahşıyordu. 1 haftadır ha-
ber alamıyoruz. Polise de baş-
vurdum, hâlâ bulamadılar."
Akarsu, Sağlık Bakanlığı'nın üc-
retsiz tedavi hizmetinden yarar-
lanmak için Yeşil Kart başvurusu
yaptığını, ancak vergi mükellefi
olduğu gerekçesiyle başvurusu-
nun reddedildiğini anlattı. Kimlik
bilgileriyle adına Istanbul Küçük-
yalı'da beyaz eşya mağazası açıl-
dığmı öğrendiğini ifade eden
Akarsu, "Vergi dairesindeki ba-
na ait bilgilerin tümü doğum ta-
rihim dışında doğruydu. Benim
böyle bir işyerim yok" dedi.
Akarsu, borçlannı ödeyebihnek
ve aılesine ev alabilmek için or-
ganlannı satmak istedığini belir-
terek, "Artık, hayattan hiçbir
beklentim kalmadı. Böbreğim
ile gözümün birinin korneasını
ve kemik iliğimi satarak borçla-
runı ödemek ve aileme bir ev sa-
tın almak istiyorum" diye ko-
nuştu.
Can Baba^nın şiirleri Yunancada
MEHMET EMİN BERBER
ÖZCAıN ÖZGÜR
DATÇA - Datça Knidos 1.
Kültür-Sanat Etkinlikleri kapsa-
mında bu yıl üçüncüsü gerçek-
leştirilen Can Şenliği'nde, yapı-
mına geçen yıl başlanan Can E-
vi açıldı. Yurtdışına çıkışına izin
verilmeyen, bir gün dayanama-
yıp Datça'da eşi Güler Yücel'e,
"Kayığa şarap doldurup geçe-
lim Rodos'a" diyen Can Yücel,
hiç karşıya geçemedi ama karşı-
dakiler Can Evi'nin açılışına
Yücel'inYunancaya çevrilip ye-
ni basılan ilk kitabı "Poemes"
(Şiirler) ile geldiler.
Can Şenliği'nin ikinci günün-
de Can Dostlan, şairi mezan ba-
şmda andıktan sonra, Can E-
vi'nin açılışını yaptılar.
Şairin yaşamımn son günleri-
ni geçirdiği Datça'nın "Eski
Datça" mevkiindeki mütevazı
evinin bahçesinde geçen yıl ya-
punına başlanan Can Evi tören-
siz açıldı. Içini ilk günden kitap-
lann doldurduğu e\in, genç şa-
irlerin atölyesi ve şiir dostlannm
evi olarak kullanılacağını belir-
ten Güler Yücel, tören yapıhna-
ması ile ilgili şunlan söyledi:
"Bırakın töreni, o bu evi de
istemezdi. Mezarına her gidi-
şimde Can'la dertleşiriz. Ona,
yaptıklarımı yapamadıkları-
mı anlatırım. Can Evi'nden
çekine çekine söz ettim. tste-
mezdi. Can Evi'nden söz eder-
ken iki de müjde verdim.
O hep Yunanistan'a, karşı-
• ••
Işadamı Uzeyir Garih anıldıIstanbul Haber Servisi - Alarko Şirketler
Topluluğu Eşbaşkanı Dr. Üzeyir Garih, katle-
dilişinin birinci >ıldönümünde Aya îrini'de dü-
zenlenen sema gösterileri ve senfonik müzik
konseriyle amldı.
Yaşamı boyunca hoşgörüyü bir birleştiricüik
unsuru olarak kullanan ve bunu yaşam biçimi-
ne dönüştüren işadamı Garih için felsefesine
uygun olarak, birçok dine ve kültüre ev sahip-
liği yapmış bir mekân olan Aya îrini'de muh-
teşem bir anma töreni düzenlendi. Şenol Filiz
ve Birol Yayla yönetimindeki sazendelerin eş-
Hğinde, "Maftirim tlahiler Korosu" ile baş-
layan törende koroya Galata Mevlevileri Sema
ve Tasavvuf Topluluğu Semazenleri de katıldı.
Garih'in banttan yayınlanan sesi ile katıldığı,
Alarko Holdıng Kurulu Başkanı tshak Alaton
ve yönetim kurulu üyesi Dalia Garih Herzi-
kowitz'in birlikte yaptıklan konuşmamn ar-
dından geçilen ikinci bölümde ise Garih'in ya-
kın dostu, dünyaca ünlü viyolonselist Alesan-
der Rudin yönetimindeki Istanbul Devlet Sen-
foni Orkestrası, Max Bruch'un "Tann'ya Söz
Veriş" ve Schubert'in "Si minör No.8 Bitme-
miş Senfoni"sini seslendirdi.
Anma etkinliğine aralannda Devlet Bakanı
Yılmaz Karakoyunlu. Ali Talip Özdemir,
Hayri Kozakçıoğlu, Vitali Hakko, Zeynel
Abidin Erdem gibi isımlerin de bulunduğu
yaklaşık 1500 davetli katıldı.
daki adalara gitmek isterdi.
Bazen yurtdışına çıkış yasa-
ğından, bazen parasızlıktan
gidemedik. Ama karşıdaki şa-
ir dostlan buraya geldiler.
Müjdenin biri buydu, diğeri
ise ilk kitabımı yazdım. Can'a
utanarak Şiir-Miir adını taşı-
yan kitabımın müjdesini ver-
dim. Onu çok anyorum."
Can Evi'nin açılışımn ardm-
dan eski Datça Meydan Kahve-
si'nde gerçekleştirilen "Şür ve
Çeviri" konulu söyleşide, mer-
kezi Rodos'ta bulunan Ulusla-
rarası Yazar ve Çevirmenler
Derneği Başkanı Sezer Duru,
hoş bir sürpriz yaptı.
Eline aldığı kıtapla izleyicile-
re "Yeni çıktı, sıcacık; sizlere
Can'ınYunanca kjtabını getir-
dim" derken Rodos'tan birlikte
geldikleri aym derneğin üyeleri
Yunan şairler Sipiris ve Andon,
Can Yücel 'in Yunancaya çevri-
len "Şiirler" adlı kitabım Dat-
ça Belediye Başkanı Erol Kara-
kullukça'ya hediye ettiler.
Turhan Ilgazın yönettiği
söyleşide konuşmacılar, Gert-
rude Durusoy, Özkan Mert,
Erdal Alova, Egemen Berköz
ve Sezer Duru, çeviri alanında
Can Yücel'in özgün bir yere
sahip olduğunu söylediler.
Akşehirliler 'Onur
Günü
J
nü kutladı
Haber Merkezi - Ba-
tı Cephesi Karargâ-
hı'nın 24 Ağustos
1922'deAkşehir'denAf-
yon'a taşmması, fener
alaylan ve şiirlerle kut-
landı. Akşehirliler her
24 Ağustos'u, Büyük
Taarruz'un ilk adımı ol-
duğu için "Onur Gü-
nü" olarak kutluyor. Bu
yıl diğer kutlamalardan
farklı olarak halkın da
katılımıyla "Kuvayı
MilliyeYürüyüşü" dü-
zenlendi.
Cumhuriyet Meyda-
m'nda önceki gün ak-
şam saatlerinde topla-
nan halk, Ruhi Su'nun
seslendirdiği Nâzım
Hikmet'ın "Kağnılar
Geçiyor Akşehir'den"
dizeleriyle yürüyüşe
başladı. Temsili Kuvayı
Milliye güçleri ile sey-
menlerin de katıldığı fe-
ner alayı, Nasreddin Ho-
ca Açıkhava Tiyatro-
su'nda sona erdi. Bele-
diye Başkanı Nuri Kök-
sal Akşehir Onur Gü-
nü'nde ilk kez düzenle-
nen Kuvayı Milliye Yü-
rüyüşü'nün gördüğü il-
giden çok memnun kal-
dıklannı belirterek önü-
müzdeki yıllarda da bu
etkinliği geliştirerek
sürdüreceklerini söyle-
di. Kutlamalar kapsa-
mmda Akşehir Kayma-
kamlığı, Garnizon Ko-
mutanlığı, Akşehir Be-
lediyesi ve Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Der-
neği de "Küreselleşme,
Avrupa Birliği ve Ulu-
sal Devlet" konulu bir
toplantı düzenledi. Top-
lantıya gazetemiz yazar-
lanndan Prof. Dr. Coş-
kun Özdemir ve Cü-
neytAkalın katıldı.
SezenAksu'dan
30Ağustos konseri
ANTALYA /İZMİR
(Cumhuriyet) - Türk
pop müziği sanatçısı Se-
zen Aksu, 30 Ağustos'ta
Izmir Efes Antik Tiyat-
ro, 1 Eylül Dünya Banş
Günü'nde de Antalya
Aspendos Açık Hava Ti-
yatrosu'nda "Türldye
Şarkılan"nı seslendire-
cek.
Son olarak "Şarkı
Söylemek Lazım" al-
bümünü piyasaya çıka-
ran ve 21 Mart'ta Diyar-
bakır'daki Nevruz kutla-
malanna katılan Sezen
Aksu'ya Feriköy Varta-
nat Ermeni Kilisesi Ko-
rosu, Los Pasaros Sefa-
radis Musevi Müzik
Topluluğu, Oniro Rum
Müzik Grubu, Dersa-
adet Oda Müzik Toplu-
luğu ve Izmir Devlet
Opera ve Balesi Orkest-
rası ve Diyarbakır Bü-
yükşehir Belediyesi Ço-
cuk Korosu'nun 15 üye-
si de eşlik edecek.
Beşiktaş Kültür Mer-
kezi ve Hedef Sanat Pro-
duction tarafından orga-
nize edilen konserlerde
160 kişilik orkestra ve
koronun eşlik edeceği
sanatçı, Anadolu'nun
farklı kültürlerinin me-
lodilerini ve seslerini su-
nacak.
Zafer Haftası başladı
• Baştarafı 1. Sayfada
zenlenecek. Etkinlikler
çerçevesinde, yann Eti-
mesgut 11. Hava Ulaş-
tırma Üs Komutanhğı
ve Mamak 28. Mekani-
ze Piyade Tugay Komu-
tanhğı 14.00-17.00 sa-
atleri arasında, Etimes-
gutZırhlıBirliklerOkul
ve Tümen Komutanhğı
ise 09.00-14.00 saatleri
arasmda, vatandaşlann
ziyaretine açılacak.
Hafta kapsamında ay-
nca 29 Ağustos Perşem-
be günü saat 18.30'dan
itibaren Ankara 19 Ma-
yıs Stadyumu'nda, ara-
lannda Muazzez Ersoy,
Songül Karlı ve Na-
lan'ın bulunduğu ünlü
sanatçılann katıhmı ile
mehteran bölüğü, ban-
do ve havai fişek göste-
rilerinin de yapılacağı
ücretsiz halk konseri
düzenlenecek.
Istanbul'da, 30 Ağus-
tos Zafer Bayramı kut-
lamalan çerçevesinde
yapılan prova ise yurt-
taşlar tarafından ilgiyle
izlendi. 66. Zırhlı Tugay
Komutanı Tuğgeneral
thsan Balabanlı komu-
tasında, Vatan Cadde-
si'nde gerçekleştirilen
provada, sancaklar, ga-
ziler, karma tören gru-
bu, harp okulu öğrenci-
leri ile motorize ve zırh-
lı birliklerin geçişi ya-
pıldı. Prova sırasında,
askeri helikopterler de
alan üzerinden uçtu.
Trafiğe kapatılan Vatan
Caddesi de askeri birlik-
lerin bölgeden aynhna-
sından sonra normale
döndü.
Depremzedeye 'seçim' armağanı
Nüfus cüzdammı kaybettim. Hükümsüzdür.
CENGİZ KARADAĞ^
OKTAY EKİNCÎ
Hemen her seçim öncesınde yaşa-
nagelen "geleneksel imar oyu avcı-
hğı". bu kez de "deprem yaralan-
m sarma" adma yeniden gündem-
de...
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı, bir
yandan "imar kurallanna aykın"
yapılann yeni imar planlanndâ "ya-
salmış gibi" gösterilerek kurtanlma-
sını "genelgeye" bağlarken, öbür
yandan da 17 Ağustos 1999 yıkımın-
da binalan hasar görenleri, deprem
bölgesindeki "elde kalmış" kalıcı
konutlan ahnaya çağınyor...
Böylece, depremi felakete dönüş-
türen yasadışı yapılaşma bir kez da-
ha "siyasi korumayla" ödüllendiri-
yor. Aym depremin 3. yılmdaki se-
çim ortamında da depremzedelerin
"oytercihlerini" etkileyebilecektu-
tumlar sergileniyor...
'Tarafsızlık' çiğneniyor
Anayasa'ya göre seçim öncesinde
devletin siyasete alet edilmemesi için
Adalet, Içişleri gibi "hassas" hizmet-
lerde "partili bakanlar" görevleri-
ni "tarafsız"lara devrederken, Ba-
yındırlık hizmetlerinde buna gerek
görühnüyor...
Ne var ki özellikle "sosyal içerik-
li" kamusal yatınmlarm gerçekleş-
mesinde Bayındırlık hizmetleri doğ-
rudan "halkın yaşamını" etkiledi-
ğinden, bu konudaki "seçime dö-
nük" politikalann güçlü devlet ola-
naklarmı da yine bu Bakanlık sağlı-
yor...
Nitekim, siyaset tarihimizin özel-
likle son 50 yılında, örneğin altyapı
yatınmlanmn hemen her seçim önce-
sinde hızlanması ve imar affi yasala-
nnm gündeme getirilmesi adeta bir
"siyasal gelenek" oluşturmuş du-
rumda... Bunlardan hiç değilse imar
affının "depremden alınan ders-
le"(!) artık unutuknası gerekirken,
aym gelenek şimdi de yasa yerine
"Bayındırbk Genelgesi"yle gün-
demde...
Bunun yam sıra depremin 3. yılın-
da bile "sahipsiz" kalarak, devlet pa-
rasının plansız ve hesapsız harcandı-
ğının da kanıtı olan "kalıcı konut-
lar" için yine tam da seçim öncesin-
de "halka dağıtım" çağnlanmn ya-
pılması ise anayasadaki aslında tüm
bakanlıklan bağlayan genel tarafsız-
lık ilkesinin çiğnenmesi anlamına ge-
liyor...
Baymdu-lık Bakanlığı'nm, "kıyı-
lardaki yatınmlarla" ilgili yayımla-
dığı 24.05.2002 tarihli genelgesi so-
nuna eklenmiş olan; "mevzuatla çe-
lişen yapılara da imar planlanndâ
gösterilerek çözüm getirilmesi" ku-
ralını, Şehir Plancılan Odası mah-
kemeye verdi ama.. belki de dava so-
nuçlanmadan seçim tarihi de gehniş
olacak... Bu genelgeye göre kaçak ya-
pılar bu kez de yasa yerine planlarla
affedilerek, "imar talanının oy po-
tansiyeli" affedenlerin siyasi kazan-
cınadönüşecek...
Bakanlığın bu tutumuyla, özellik-
le deprem sonrasındaki "Plansız ve
ruhsatsız yapılaşmaya göz açtırma-
yın" şeklindeki ilk genelgelerini de
geçersiz kıldığına dikkat çeken Şehir
Plancılan Odası Izmir Şubesi Başka-
nı A. Tuncay Karaçörlu diyor ki:
"Bayındırüğın göre\i yanlışı önle-
mek iken bunun tersini yapıyor ve
kamusal sorumluluğunu terk edi-
yor..."
Yasalara ve bilime aykın inşa edil-
miş yapılan, yine aynı genelgedeki
deyişle: "ülke ekonomisine katkı ve
toplum yaran" adına yasallaştıra-
cak olan bu planlara "imar planı"
denilip denilemeyeceği sorusunu ise
Karaçörlu şöyleyanıthyor: "Deprem
yıkımı bu yapılann ekonomiye de-
ğil, facialara katkı yaptığını göster-
medi mi?...Aynca imar talanı ve il-
kel rant yapılaşması toplum yara-
nna olamaz, olsa olsa arazi mafya-
sı yarannadır... Bunlan kabul eden
plan da elbette ki kentin değil spe-
külasyonun gelişmesi içindir, adı-
na imar planı bile denemez..."
'Kalıcılarla' siyaset
Işte böylesi bir anlayışın elinde
"hak sahiplerine" dağıtıhnayı bek-
leyen "sahipsiz kalmış" kalıcı elde-
ki fazla deprem konutlanmn, şimdi
"depremzedelere" adeta seçim ar-
mağam gibi sunulması da 17 Ağustos
1999'un 3. yıhnda bir "kara-mizah"
örneği gibi...
Deprem bölgesmin H Bayındırlık
Müdürlüklerinden yerel basm yoluy-
la yapılan duyurularda, kalıcı konut-
lannı şimdiye kadar teslim almayan-
lar için tanman son sürenin 24 Ağus-
tos 2002'de dolacağı, bu nedenle ko-
nutlann edinilmesi için "acele dav-
ranılması" gerektiği belirriliyor...
Aynı açıklamalarda, evleri "orta
hasarlı" olanlara verilen 6 milyar li-
ralık onanm kredisinin de 2002 sonu-
na kadar "devamettiği" anımsatıla-
rak; "Paramız vardır ve müracaat
edene ödenmektedir" gibi ifadeler
kullanılıyor. (Yalova Gazetesi -
13.08.2002)
Böylesi ilanlarla dağıtılmak iste-
nen kalıcı konutlann neden "fazla"
olduklan ve devlet parasının neden
"plansız harcandığı" hemen hiç
kıimse tarafından soruhnazken, ona-
nm için "elde var" denilen paralann
da özellikle "depremini bekleyen
tstanbuF'daki ivedi müdahale gere-
ken kamusal ve tarihi yapılann sağ-
lamlaştınknasma aktanhnası akla bi-
le gelmiyor...
Sözün kısası, 17 Ağustos 1999 fe-
laketinin 3. yılma rastlayan bu seçim
sürecinde, yıllardır vazgeçilmeyen
"oy için imar talanı siyaseti" şimdi
de depremi ve buna ait devlet olanak-
lannı sömürmekte...
Kamuoyu ise bütün bunlara aldır-
mayan liderler ve partiler arasından
"kurtancı" aramak gibi bir aymaz-
lığınpeşıne takılmış.. gidiyor...