01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
J6*ĞJS-0S 2002 PAZAFTTESİ CUMHURİYET SAYFA flAijErtJJtiİl. [email protected] 11 İspanya Parlamentosu, teröre destek vermekle suçlanan Batasuna'yı yasadışı ilan ediyor Bask içinkritikoylamaP- SosyalistParti'nin, lugünkü özel otururnda ittıdardaki Halkçı Parti ile b.r ikte ETA'nın siyasi kanadı Batasuna'nın yasaklanması yönünde oy vermesi bekleniyor. Partinin kar.atılması için Baltazar Garzon da devrede. Dş Haberier Servisi - Bask soru- nu, lspan\a parlamentosuiiun, ayn- lıkçı ETA örgütünün sıyası kanadı olmakla suçlanan Batasuna Parti- si'nm yasaklanmasına dair bugün yapacağı oylamayla kritik bir döne- mece giriyor. tktidardaki Halkçı Parti ile Sosya- list Parti, Batasuna'nın yasaklanma- sı konusunda aynı görûşü paylaşıyor. Üd partinin özel oturumda, söz ver- diklen gibı Batasuna'nın yasadışı sa- ytlması ıçın oy vermeleri durumun- da sorun Yüksek Mahkeme'ye taşı- nacak. Başbakan Jose Maria Aznar, liden olduğu Halkçı Parti "nin dünkü toplantısında, "Terorizmiıı siyasi ko- lunun kesilmesi için geri sayım arük başlanuşür. Arük onlara t>ir dakika, K:AŞIST FRA DÖNEMİNİN MİRAS Batasuna lideri Amakk) Otegi: Bask insanmın kimtiğini yok etmek istiyor. (Fotoğraf: AP) Batasuna, 32 yıl önce başlattığı şiddet eylemlerinde bugüne kadar 800 kişinin ölûmüne yol açan aynlıkçı Bask örgütü ETA'mn siyasi kanadı olmakla suçlanı- yor. Bask dili Euskera'da "Birfik" anla- mına gelen Batasuna, General Francis- co Franco'nun faşist diktatörlüğûnden (1939-1975) demokrasıye geçiş döne- minde Herri Batasuna adıyla kurulmuş- tu. Franco Bask milliyetçiliğini bastırmak için şiddete başvurmuştu. ETA da Fran- co yıllannda doğdu. ETA gibi Batasuna da 1980'de özerk- lik elde eden Ispanya'nın kuzeyiyle Fransa'nın güneybatısındaki Bask böl- gesınin bağımsızlığını savunuyor. Ken- dine özgü bir kültürü olan Bask böl- gesinde, 1 milyon kişi 1978'de "res- rai dfl" kabul edilen Euskera'yı konu- şuyor. 1978'de Basklılara geniş haklar ta- nınmasına karşın ETA ve Batasuna bu değişikliği yeterli bulmuyor. Ancak haklarla ilgili tartışmalar Ispanya'nın geri kalan bölgelerinde, ETA şiddetinin gölgesinde kalmış durumda. Batasuna şiddetten üzüntü duyduğunu söylemek- le birlikte bunun "baskılaria dohı bir ta- rihin" ürünü olduğunu öne sürüyor. Bu- güne kadar yüzlerce Batasuna yetkili- si, ETA'yla bağlantıh olduklan gerek- çesiyle gözaltına alındı. bir saniye ftrsat bile tanımayacağız. Umuyoruz hiçbir yargıç ve mahke- mededebufirsantanıınayacaktır.De- mokratik bir tspanya'da bu insanla- nn yeri yoktur" dedi. Batasuna ile ilgili tarhşma, Madrid sıyaset sınıfiyla Bask mılliyetçileri- nin bölünmesine yol açh. îspanyapar- lamentosunda 7 sandalyeye sahip olan Bask Milliyetçı Partisi (PNV), Bata- suna'yı siyasetten silme karannın seç- menlere aıt olması gerektiğini savu- narak bugûnkü oylamada yasaklan- maya karşı oy kullanacağını açıkla- dı. Adalet Bakanı Jose Maria Micha- vila "Birfleri PNV'ye demokratlann mı yoksa teröristierin mi safinda ol- duğunu sormah" sözlenyle bu açık- lamaya tepkisinı dıle getırdi. Batasuna Partisi'nin liderleri ise ta- raftarlanru karan protesto için sokak- lara döküimeye çağınyor. ETA, ka- rara karşı tehditler savururken Bask bölgesi liderleri de yasaklamanm geri tepebileceği uyansında bulun- dular. Geçen yılki yerel seçimlerde Bask bölgesinde oylann yüzde 10'unu alan Batasuna, Bask ülkesindeki be- lediye meclislennın çoğunun da kont- rolünü elinde tutuyor. Ispanya parlamentosunda bugün yapılacak oylamanın yanı sıra Şi- li'de halkoyuyla seçilen sosyalist Devlet Başkanı Salvador ADende'yi 29 yıl önce öldüren eski dıktatör Au- gusto Pinochet'nın Ingiltere'de gözal- tına alınmasını saglayan tspanyol yargıç Baltazar Garzon da Batasu- na'nın yasaklanması için ayn bir gi- rişim başlatmış bulunuyor. Batasu- na'nın etkinliğinin 5 yıl süreyle as- kıya alınması için dava açan Yüksek Mahkeme Kurulu üyesi Garzon, par- tinin tüm mal varhğına el konulma- sını sağlamaya çalışıyor. Saldınlan kmamamıştı ETA, "ateşkesine" son verdıği Ocak 2000'den beri bombalama ey- lemlennde çocuklar dahil 41 kişiyi öldürdü. ETA'nın siyasi kanadı ol- duğu iddialannı reddeden Batasuna, bu kanlı eylemlere karşın ETA terö- rünü kınamamakla suçlanıyor. Ay- nlıkçı Bask örgütü. 4 Ağustos'ta mi- nik balıkçı kenti ve turizm merkezi Santa Pola'da polıs lojmanlan önün- de bomba patlattığında 6 yaşındaki bir kız çocuğu ile otobüs bekleyen 57 yaşındaki bir kışi ölmüştü. İNASKER BÖLGEYE GİRDİ Tiflis Panldsi'de harekete geçti Rusya, Gürcistan'ı Pankisi Vadisi'ndeki Çeçen militanlara göz yummakla suçluyordu. Rusya'nın ülkenin kuzeyine düzenlediği ve bir kişinin ölümüne yol açan bombardımanına ABD tepki gösterdi. Dış Haberier Servisi - Gür- cü askerlerinin, Rus sının ya- kınlanndaki Pankisi Vadı- si'ne girmeye başladıkları öne sürülürken ABD, Rus as- keri uçaklannın Gürcistan' ın kuzeyindeki köylen rasgele bombaladığına dair haberler karşısında derin endişe duy- duğunu bildirdi. Washington yönetimi, sivillerin de öldü- ğü bombardımanın ardından bunun Gürcistan' ın egemen- liğinin ihlalı anlamına gel- diği uyansında bulundu. Gürcistan, Rus uçaklanrun dört gün önce ülkenin kuze- yindeki köyleri rasgele bom- baladığını, olayda sivillerin I Azerbaycan Aliyev 'in istediği oldu Dış Haberler Servisi - Azer- baycan'da, protestolara neden olan anayasa değişikliklerine ilişkin referandumda, seçmenle- rin yüzde 97'sinin değişiklikler- den yana oy kullandığı bildirildi. Gayri resmi sonuçlara göre, sayılan oylann yüzde 97'si de- ğişiklik lehinde, yüzde 2.7'si aleyhinde kullanıldı. Referan- duma katılım oranının ise yüz- de 88.43'e ulaştığı bildirildi. Cumhurbaşkanının görevleri- ni meclis başkanı yerine başba- kana devretmesine ilişkin deği- şikliğe yüzde 96.84 oranında "Evet", yüzde 2.89 oranında "Hayır" oyu verildi. Muhalefet partileri, referan- dumun asıl amacının, Cumhur- başkanı Haydar Ahyev'in, oğlu Jbham AHyev'e iktidar yolunu açmak için yapıldığını öne sü- rerek referandumu boykot ka- ran almıştı. Yeni anayasa deği- şikliğiyle birlikte, hastalanan cumhurbaşkanı yetkiierini, mec- lis başkanı yerine başbakana devredecek. Başbakansa, Ali- yev tarafindan atanacak. Muhalefet partileri, devlet ku- rumlannda çalışanlara işlerin- den çıkanlma tehdidiyle oy kul- Iandınldığını veTcahümın çok düşük olduğunu savundular. Oy kullananlann sayısının komis- yon tarafindan açıklanan raka- mın yüzde 20'sine bile erişme- diğini dile getiren muhalefete göreboykota katılım oranın yüz- de 80-90 oldu. öldüğünü bildirmıştı. Mos- kova ise Tiflis'in Rus uçakla- nrun topraklanna yönelik ha- vadan bombardımarunda bir kişinin öldüğü, 7 kişinin ya- ralandığı yolundaki açıkla- malannı yalanlamıştı. AGtT doğnıladı Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer, bombardımanda sivil can kaybı olmasına ve Gürcistan'ın egemenlığinin ihlal edilmesine üzüldükleri- ni söyledi. ABD'nin Gürcis- tan'ın bağımsızlığını ve top- rak bütünlügünü şiddetle des- teklediğini kaydeden sözcü, açıklamalannın, ABD-Rus- ya ilişkilerinin bo- zulduğunun bır işa- reti olmadığını ve Dışişleri Bakanı Co- lin Powell'ın, ABD'nin bu konu- daki endişelerini Rus muadiline ilettiğini kaydetti. Beyaz Sa- ray sözcüsü, Avrupa Güvenlik ve Işbirli- ğiTeşkilatı'ndan sı- nır gözlemcilerinin, Gürcistan toprakla- nnın havadan bom- balandığını dogrula- dıklarını da belırtti. Rusya- Gürcistan ilişkileri, Mosko- va'nın Gürcistan'ı Pankisi Vadısi'nde- kı Çeçen militanla- ra göz yummakla suçlamasından ve tutukladığı milıtan- lan ıade etmeyi red- detmesınden sonra gergınleşti. Gürcistan, Rus- ya" nın bu iddıalan karşısında dün ılk kez bin kişilık bır gücü Pankisi Vadisı'ne gönderdı. Cumhur- başkanı Eduard Şe- vardnadze, harekâ- tın ülkesinin "giicü- nü gösterdiğini" söy- ledi. Şevardnadze, dün televizyondan yaptığı açıklamada, "tçişferi Bakanhğı'na bağh büükler, ulusal güvenlik bakanlığı- na bağhgüçlerle bir- likte, talimatlarım üzerine Pankisi'ye girdi'' dedı. Şevard- nadze, "HemÇeçen- ler hem de Gürcüler bizden müdahak et- memia istedi'' diye konuştu. (Fotoğraflar; AP) c Başkentte yüzbinlerce kişi yürüdü havez 9 e tam destek • • • • • • • Dış Haberler Servisi - Venezüella'da yaklaşık yüz bin kişi, Devlet Başkanı Hugo Chavez'e destek için başkent Caracas'ta gösteri düzenledi. Yüksek Mahkeme'nin, Chavez'e karşı nısan ortasında düzenlenen darbeye kanşan 4 üst düzey askeri aklamasından sonra ülkede gerginlik tırmanıyor. Hugo Chavez'i görev süresınin dolacağı 2007 yılmdan önce koltuğundan indirmek isteyen muhalefet. bunun için yeni bir fırsat kolluyor. Chavez, önceki gün kendisı için ellerinde Venezülla bayraklanyla toplanan on bınlerce kişiye hitaben yaptığı konuşmada "Sesaz kalamayız, Yüksek Mahkeme'nin karannı reddertiğimizi göstermetiyiz" dedi. Chavez, taraftarlannı, azline yönelik halkoylaması düzenlenmesi için uğraşan valileri ve belediye başkanlannı da yerlerinden etmeye çağu-dı. Chavez karşıtlan, Devlet Başkanı'nın yürüttüğü tutarsız politıkalar ve ış adamlanyla sürekli sürtüşmesi yüzünden ekonomiyi uçuruma sürüklediğini öne sürüyorlar. Muhalefetin elindeki medyanm kurbam olduğunu söyleyen Chavez ise kendısine karşı birleşen sendikalann ve iş dünyasının düzenledikleri grevlerle, protesto göstenleriyle adını yıpratmaya çalıştığını savunuyor. Bin Ladin ya yaşıyorya öldü! El Kaide lideri internetten cihat çağnsı yaparken ABD'li general net konuştu: Hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Hayattaysa günleri sayılı Dış Haberler Servisi - Afganistan'da üslenen El Kaıde örgütünün lideri Usa- me bin Ladin'ın akıbeti ve konuyla il- gili yapılan açıklamalar kafalan kanş- tırmaya devam ediyor. Usame bin Ladin'in internette ya- yımlanan bir mektubunda Afgan hal- kını "cihadısürdürme^e" çağırdı. Mek- tubu yayunlayan IslamOnline.net adlı haber sıtesi, Bin Ladin'in yazdığı "bu en son mektubun", bir Afgan kaynağın- dan elde edildiğini belirtti. Afgan hal- kını "cihada ve Afganistan'daki Ame- rikan güçlerine karşı direnmeye" çağı- ran Bin Ladin, "ABD'nin yakmdayıkı- lacağmı" savundu. Afganistan'daki operasyonlardan so- rumlu ABD Merkez Komutanı Gene- ral Tommy Franks ise "Usame bin La- din hayattaysa da günleri sayılT diye ko- nuştu. Franks, Bagram Ha\'a Üssü'nde ABD askerlerine yaptığı konuşmada şunlan söyledi 'EHmizde bir kanrt yok' "Elimizde, Bin Ladin'in öldüğünü gösteren inandıncı bir kamt yok. Bu yiizden şimdiük bize gelen istihbarat ra- porlannı doğrulama\B ya da yalanlama- ya devam edeceğiz. Asbnda hayatta olup olmadığını bilmiyorum ancak dünya üzerindeki pek çok ülkenin bu adamla ilgilendiğini bilhorum. Eğer ha\atta>- sa 'yakalamamız ya da öldürülmesi' an meselesi" Tommy Franks, Afganistan'da, Ulus- lararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) Komutanı Tümgeneral HilmiAkm Zor- hı'yu da ziyaret etti. Bagram'daki üsten başkent Kâbil'e geçen Franks, Tümgeneral Zorlu ile ISAF karargâhında bir araya geldi. Tümgeneral Zorlu, görüşmeden sonra gazetecilere, Amerikalı generalle Kâ- bil'deki asayiş sorunlannı ele aldıkla- nnı söyledi. General Franks de ISAF kuvvetlen- nin başanlı işlere imza attığına dikkat çekti ve terörle mücadelenin sürdürül- düğünü belirtti. BICAKSIRTI EROL MANİSALI Önce Bunalım Sonra Küreselleşme Soğuk savaş sonrasında Batı kapitalizmi dışın- da kalan ülkelerde büyük ekonomik krizler yaşan- maya başladı. Art arda Meksika, Brezilya, Arjan- tin, Türkıye gibi ülkeler inanılması güç sorunlaryu- mağının içine düştüler. Krize doğru gıderken, yaşanan çok ilginç ortak özellikler görüldü; 1) Önce bu ülkelerin gümrük kapılan açıldı. Ba- tı kapitalizminin çokuluslu şirketleri (ÇUŞ) gemiler- le, TIR'larla, uçaklarla, trenlerle mallannı bu ülke- lere yığmaya başladılar. 2) Içerde halk tüketime teşvik edildi: Kredilertü- ketim için verildi, sanayi unutuldu, tanm unutuldu: Kredi kartları, televizyonlar, gazeteler, internetlertü- ketim için çaiıştırılmaya başlandılar. "Yaşamakde- mek tüketmek demektir" felsefesı yayılmaya baş- ladı. "Ithalat Lobileri" sıyaseti, medyayı işgal etti. Sistem, üretim ve ihracat yerine tüketim ve ıtha- lat için çalıştınlmaya başladı. 3) Türkiye ve benzeri ülkelerde yerlı üreticiler ya fabrikalannı yabancılara satıyor ya da kapılanna ki- Irt vuaıyoriardı. Eskiden "ithat ikamesi" olarak bilinen politika- lann yerinı "üretim ikamesi" alıyordu. Sanki Mars- hall Yardımt gibi (!) 4) Ithalat, dış ticaret açığı ve dış borçlar hızla bü- yüdü, içerde malı sistem çöktü. 5) Şimdi kurtarmaoperasyonlan başlayacaktı: Bir şeyler olmuş, bu ekonomiler Batı kapitalizmi kar- şısında; "her istenene evet diyecek" bir duruma sokulmuşlardı, dirençleri kınlmıştı. Şimdi, hamur gi- bi yeniden şekıl verilecekti. 6) Bu arada "anahtar" rolünü, içerdeki bazı bü- yük sermaye çevreleri oynuyorlardı. Çünku bu yer- li büyükler aslında, "dışardakı en büyük şirketle- rin yerel uzantılan" durumunda idiler. Ekonomiyi, siyasetı, bürokrasıyi Batı kapitalizminebağlayan "ka- talizör" unsuriardı. Türkiye'de, Brezilya'da, Arjan- tin'de iyi çalışıyorlardı; Venezüella'da başansız ol- dular, halk kazandı onlar kaybettiler. Türkiye şablonun tam ortasında... Soğuk savaş sonrasında Türkiye, sanki bir "de- nek" gibi kullanıldı. Küreselleşme kurbanlan için bir laboratuvar ya- pılmış da, bir ülke nasıl krize sokulur" senaryo- sunun uygulaması için Türkiye model olarak se- çilmiş; içerden de düzenlemelere katılım olmuştu. Şu olaylar dizısi bu gerçeğı ortaya koymuyor mu? 1) 1989-1995 donemınde, yani soğuk savaşın bi- timi ile birlikte Türkiye, yangından mal kaçınr gibi "içerdeki ve dışardaki bırilerı tarafindan" dışanya tek taraflı bağlanmış; Gümrük Biriiği ile ulusal sa- nayi, tarım gibi alanlann "çöküşü hazırianmtş". 2) Türkiye'de "üretımin ikamesi" başlamış. Kır- tasiyeden elma soyucusuna, Italyan pastasından en basit tahta tabureye kadar her şey dışardan gel- meye başlamış. Hem de dış borç karşılığında! 3) Yerli sanayıci rekabet edemiyor; karşısında Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ) var; onun Türkiye'deki uzantılan yerli büyükler var; bürokrasiyi bile ayar- lamışlar. Yerli sanayicı ya Pıgale düşen taşralı Fran- sız gibi kendini tezgâhın üzerine koymuş ya da ke- penk kapatmış. Geçen yıl Baba Bush'un yanında gelen açık sözlü Texas'lı danışman açık açık söy- lemedi mi; "Ekonominin dibe vunıp vurmadığını görmeye geldik; uygun bulursak şirket alacağız" demedi mi.. batan geminin malları gibi... 4) Krizin son perdesi oynanırken sahneye Ke- mal Derviş çıkarıldı; Dünya Bankası Başkanı "Ben gönderdim" derken bazı büyük sermaye çevre- leri, "Bizim tercihimizdir" dedıler. Medyalannın açık sözlü tutumu ile de gerçekten kendi tercihleri ol- duğunu ortaya koydular. - Derviş herhalde IMF'nin detercihi idi ki IMF'nin taleplerini Türkiye'de yenne getirtti. Kemal Derviş'e ÇUŞ de herhalde tepki göstere- mez: TBMM'den geçmesinı sağladığı kanunlaren fazla, Türkiye'ye mal satacak ÇUŞ'leri sevindir- miştir. - Kemal Derviş AB'nin de hatırını kırmadı; geçen yıl devlet bakanı olarak Floransa'daki üniversite- de şöyle diyordu: "Türkiye AB'nin dışında da ol- sa, AB para sistemine dahil olmalıdır". Kısacası, tekyanlı Gümrük Biriiği sısteminin, parasal olarak da ışler hale gelmesıni savunuyordu.. yani "tam ba- ğımlılık" tezıni. Kemal Derviş, soğuk savaş sonrası, orta halli ül- kelenn Batı kapitalizmineentegrasyonundaTürki- ye'deki uygulamalardason perdeyi kapatan insan olmak istemiş olmalı ki IMF'yi, ÇUŞ'yi VVashing- ton'u, Brüksel'i fazlasıyla memnun edip, - işçiyi, çıftçiyi, memuru, - esnafı, ulusal sanayiciyi zor durumda bıraktıktan sonra, şimdi de CHP'ye dahil oldu. Deniz Baykal'ın Kemal Derviş'i IMF'ciliğinden, Dünya Bankacılığı'ndan veya ÇUŞ'ciliğinden vede solculuğundan dolayı mı ısrarla içeri aldığı beni hiç ilgilendirmiyor. Benim merak ettiğim, ÇUŞ'ler, IMF ve Dünya Bankası ne zaman solcu oldular ve bu gerçeği kimse göremez iken, Deniz Baykal'ın şip şak dunjmu kavramış olması... Pes doğrusu demekten başka aklıma bir şey gelmiyor... • Dış Haberler Servisi - Almanya'nın Federal Suç Dairesi Başkanı Klaus Ulrich Kersten, 11 Eylül saldmlannı düzenleyenlerden Muhammed Atta ve 2 Hamburg'lu hava korsamnm, saldınlardan önce Afganistan'da eğitim gördüğünü ilk kez resmi olarak doğnıladı. The Times gazetesine konuşan Kersten, Atta'nın yanında, Hamburg'da yaşayan Mervan El Şeyhi ve Ziyad El Cerrah'ın da 1999 sonundan 2000 yıh başına kadar Afganistan'da El Kaide örgütüne aıt kamplarda eğitim gördüğünü söyledi. Kâbil'de kinyasal madde dohı ev • KÂBİL (AA) - Afganistan'ın başkenti Kâbil'deki bir evde kimyasal maddeler içeren kutular ele geçirildi. ISAF'tan yapılan açıklamada, kimyasal ürünlerin bulunduğu evde kimsenin oturmadığı, ancak evin daha önce bir Suudi sıvil toplum örgütünce kullanıldığı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear