Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16AĞUSTOS2002CUMı
OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Kompb Sonrası
BÜYÜK kcrnplo neyın nesıydı? Nereye gıdı-
yor?
Başlangıça duşunulen, uçlu koalısyon ıktıda-
nnı yıkıp koırp>loculann başka ortaklarla kura-
caklan yenı r>r hukumetın başında seçıme grt-
mektı
Ecevit iktodarı, "Kopenhag olçutlen" adına
ve IMF ıte Djnya Bankası'nın dayatmalarıyla
Turkıye'y& kaoul ettınlmek ıstenen Ikıncı Cum-
hunyetçıfc>ırmodele karşı, daha çok DSP-MHP
eksenında, rafcften hafife "ulusalcı" denebıle-
cek bırdırenş başlatmıştı Bu dırenışın yıkılma-
sı gerekıyorcu
Başbakan n, ozellıklecıcı-bıjı medyacaabar-
tılan hastalığ ooyle bır çaba ıçın zaten son de-
rece elvenşlı öır fırsat oluşturmuştu Derviş'ın,
"belırsızltk fazb. surmesjn" dıyerek başlattığı "er-
ken seçım" havası hukumetın sureklılığı konu-
sunda zıhıni&dekı tereddutlen arttırdı TUSİAD
ve İKV baştaolrnak uzere, Istanbul çevrelen de
aynı yıkım çabasına katılmakta gecıkmedıler
Kjmlenn, n=relerde, hangı bılgısayar progra-
mının sonuçlaina dayanarak verdıklerı bılınme-
yen bır kararte duğmeye basıldı ve komplo ış-
lemeye başladı.
Sayın Bahçeli'nın planı sezerek yaptığı "3 Ka-
s//n "açıklaması komploculann hesaplannı
buyuk olçude bozmuştur DSP'dekı ısyan vak-
tınden once başlatıldı, Özkan - Yılmaz ıttıfakı
deşrfre oldu Cem, DSP'dekı beklentısı belkı
olur umuduryla bıraz ayak surudu, sonra, daya-
namadı ve OzKan'ın yanında "konu mankenlı-
ğı"ne soyundu Dervış ıse, Atlantık ötelennın
talımatı ıle Ankara'dakı gıdışatı komploculardı-
şında kendı başına yonlendırmeyı denedı
Butun bu olaylar, komplonun beklenen sonü-
cu vermesını engelledı
Ama, Bahçeiı dışında, butun bır sıyasal kad-
ro, ıstemeye ıstemeye, sonuçlan pek kestınle-
meyen bır erken seçım ortamına suruklendı
Ustelık yıkılmak ıstenen hukumetın hâlâ ışba-
şında kaldığı bır seçım ortamına
Doğrusu, boylesıneyuzegözebulaştınlan bır
başka komplo az bulunur
Şımdı, komplo sonrasında çeşrtJı kollardan
hâlâ surdurulen "merkez solu bırleştırme"
çabalanna bakarak şaşkınlık geçırmemek zor-
dur
Yıllarca ses çıkarmadan ıçınde kaldıkları
DSP'den kımsenın ınanmadığı gerekçelerie ay-
rılanların, "yenı sıyaset" ıçın bırleşecek partı
olarak, bula bula bır sağ partıyı, Mehmet Alı Ba-
yar'ın DTP'sını bulrnası ve nıkâhın yıne yıllarca
sağın sımgesı olmuş bır kışıce, Demirel'ce kı-
yılmış olması şaşırtıcı değıl mıdır^
Pekı, son r»aftalar boyunca solu bırteştirme ça-
balannın Dunya Bankası ıle IMF'nın Turkıye'ye
yolladığı bır gorevlıce, yrllar boyu sağ polıtıka-
lan Uçuncu Dunya'ya benımsetmeye çalışmış
bır Dervış'çe ustlenılmesı daha mı az şaşırtıcı
7
Sormazmısınız. Bırieştınlmek ıstenen merkez
sol mudur, yoksa merkez sağ mı, hatta dupe-
duz sağ mı? "Sol" sozu herhalde hıç bu kadar
çarprtılmamıştır
1838'den 1995'e... Bugüne
Prof. Dr. CİJian DURA Emyes Umversıtesı 1ÎBF
1
6 ^ğustos 2002 Osman-
h-îngılız Tıcaret Anlaşma-
sı'nın 164'ûncü yıldönu-
mu1
DoğanAvaoğhi-MiffiKur-
tuioşTarihi 1838'den 1995'e" adlı dev
yapıtmda şöyle der "1939'dan son-
ra dış poKtikamızın befli başh anıa-
a, Türkiye'nin kaderini ABD \e tn-
gütere've bağiamaya \ondmiştir. Bu
jöneüş 1838 Osmaıib-İngiKz Tîca-
retAnlaşmasıvel839TanziınatFer-
manıilebaşlavan gehşmeçızgısiüze-
rindedır \e 1995'te Ortak Pazar'a
(Avnıpa Birhğı'ne) tam uje olmak-
la doruJv noktasma ulaşacakor."
182O'lı yıllar Ingıltere sanayı
devnmını tamamlamış, dûnya pa-
zarlanndarakıpsızdurumda Öbur
Avrupa ülkelen, Fransa, Almanya,
Avusturya. , sanayı devnmını henuz
yaşamakta, Sanayıleşmelen, ulusal
pazarlannın, Ingılız mallanna kar-
şı korunmasınabağlı Bunedenleko-
nımacı polınkalarla, yuksek gumruk
vergılenyle, Ingılız mallannın ül-
kelenne gınnesını engellıyorlar(Bu-
gun Turkıye'nın yaptığının tam ter-
sı bır pohtıka') Ingılız tıcaret ve
sermayesı ıçın tek çıkış yolu var
Avrupa dışına yönehnek1
1820-1840
arasında uıgütere, LannAmenka'dan
Çın'e kadar, pek çok ülke ıle serbest
tıcaret anlaşmalan ımzalar tşte Os-
manlı Devletı ıle yaptığı 1838 Tıca-
ret Anlaşması da bunlardan bındır
Osmanlılar, bır "ekonomik tu-
zak" olan serbest mubadele duzenı-
ne bu aniaşma ıle ıtıldı Olkeye on-
ceAvrupancaret sermayesı gırdı. ar-
dından da Avrupa fînans sermaye-
sı 1995 GümrûkBırlığı Anlaşma-
sı'ndan bu yana, bugunkû Türkı-
ye'deolduğugıbı
Ingılız tûccariar Osmanlı Devle-
n'nın ekonomıye mudahalesmden,
ıç tıcarete genrmış olduğu engeller-
den şıkâyetçıydı Bu nedenle, Ingıl-
tere'nın başlıca hedefi Osmanlı ul-
kesındehammadde pıyasasını duzen-
leyen rejımın serbestleşmesını sağ-
lamakn Tümyasaklamalarvetekel-
ler, vergı ve harçlar, ıç ve transıt tı-
carettekırusurnlarkaldınlrnalıydı En
çok yakındıklan uygulama, ıç tıca-
rette geçerlı olan yed-ı \ahıt (tekel)
uygulamasıydı
Emperyalızm, aslında kendı çı-
kanna olan değışıklıklen, Osman-
lı'nın da çıkanna uvgunmuş gıbı
gostermekteçokustaydı DoğanAv-
cıoğlu'nun deyışıyle, "açıkpazar"
anlaşması kalkınrrîanın tek yolu ola-
rak gostenldı Serbest tıcaret, nasıl
tngıltere'nın sanayıleşmestnı sağ-
lamışsa, sozüm ona, Osmanlı Dev-
letı"nın de sana\ ıleşmesını sağlay a-
caktı Nıtekım Palmerston, ">ed-i
vahifı kaldırtmak ıçın Osmanlı n-
calıne şu goruşu ulaştınvordu "Ser-
best ticaret savesuıde Sultan'm te-
baasııun servet\erefahıartacak. Sa-
nayigetişecek." Batıdangelen soz-
de Turkıye uzmanlan Osmanlı bu-
rokrat ve aydınlannın kafalan surek-
lı ışlıvor, şoyle dı>orlardı "Osman-
b Devieti bu anlaşmayı u^gulamak-
b,BabUYgarbğuıagirecek.'' (Bugun
de neo-lıberalızm tek kurtuluş yolu
gıbı, AB ıse cennet olarak gosten-
lıyor)
"Bm'ük'' Rfişh Paşa, Osmanlı 'nın
"idam fermaoı" olan 1838 Tıcaret
Anlaşması 'nı, -tıpkı DYP-SHP Ko-
alıs>on Hukumen'nın 1995 Gümruk
Bırlığı Anlaşması'ru ımzalaması gı-
bı- -kalkınma .volunu açacak" bır
belge olarak ımzaladı Paşa "ulke-
nin, serbest ticaret sayesinde büyük
birhrda sanınikşeceğnıe'' ınanıyor-
du S.Yerasiıııos'agoreReşıtPaşa.
1838 Tıcaret Anlaşmasfnı "öncû
kadro" dedıgı, A\rupa lıberalızmı-
nın ıdeallenyle yogrulmuş. aydm
yönettcılenn "sırabaşı'' olarak ım-
zalamışö Buoncukadroyu. A-LIJU-
dni şöyle tanıtı>or "BunbrPariste
öğrenci iken Fransızdar gibi gninir-
ierdL Bır toplulukta Turk oldukla-
n anlaşınrsa utaoçlanndan vüzleri
kızanrdLTûrkrve'vç döndukJerinde
önemfi de\1et memurhetlenne geti-
rildikleri zaman. ulkelerine vararfa
otanaktan çok. A\rupahlann gözle-
rine gırmeyi. >ıırtdişında ünlerini
artürmmı dü$ünuıierdL"
Anlaşmanın, Ingıltere bakımın-
dan en onemlı hukûmlen şunlardı
tngıiız tuccan ıstısnasız her tûrlu
malı, hem ıç hem dış tıcaretamacıy-
la alıp satabılecektır Bu mallar In-
gılız ünınlen de olabılır, başka ül-
kelerden getırttıklen mallar da
Yed-ı vahıt usulu kaldınlacaktır
Mal alım \ e naklı ıçın tezkere ısten-
meyecektır Ingılız tuccan, ıç tıca-
rette en ayncalıklı yerh tuccardan faz-
la vergı odemeyecektır
Yabancı mallar Boğazlar'dan ser-
bestçe geçecelc Osmanlı lımanla-
nnda bırgemıden oburune aktanla-
bılecek, transıt serbest olacaktır Bu
ışlemlerden a\nca hıçbır vergı alın-
mayacaktır
Kapıtulasvonlar devam edecek
anlaşmayla tanınan yenı ayncalık-
lar(ımnyazlar) oncelalere eklenecek-
tır Aniaşma hukumlennden otekı
devletlerdeyararlanabılecektır An-
iaşma *îdebetmer'ivenıırteber''dır
1838 Anlaşması, Osmanlı eko-
nomısının her alanında son derece-
de zararlı sonuçlar doğurdu
De\letın çökuşunu hızlandırdı
Ekonomıkbağımsızlıkyıtınldı Dev-
letın. bağımsız dış tıcaret polıtıkası
ızleme seçeneğı ortadan kalktı An-
laşmanın getırdığı "gümnikboy'un-
duruğu" kapıtalıst gelışmenın te-
mel koşulu olan bağımsız gelışme
olanağını kaldırdı Kapıtalıst sana-
vıleşmeye geçış engellendı Ekono-
mının eskı-j-enı butun sanayılen yok
oldu Gelışme olanaklan butunüy-
le > ıtınldı Fabnkalann çoğu Avru-
pa de\ letlenyle ımzalanan serbest tı-
caret anlaşmalan uyannca yapılan
ıthalatla baş edemeyerek kapandı
Halk joksullaştı
Tıcaretyabancı egemenbğme geç-
tı Ekonomı ılen Avrupa ekonomı-
lennın açık pazan hahne geldı Os-
manlı tuccan Ingılız tuccara oran-
la daha fazla v ergı oder bır duruma
duştu Bu, onun rekabet gucünu kır-
dı Llke sanayısını dışa karşı koru-
ma onlemı getınlmeden, ıçerdekı
kavıtlarkaldınldı Sonuç ucuzAv-
rupa mallannın bendı yıkılmış sel-
ler gıbı Osmanlı pazarlannı basma-
sı ulkenın Avrupa'nın açık pazan-
na donuşmesı oldu 1838 Anlaşma-
sı ve onu ızleyen öbur anlaşmalar,
dış borçlanmanın yolunu açtı Dev-
letın başına Duyun-u Umumıye gı-
bı bır bela musallat ettı ^vrupa tı-
caret sermayesı, dev letm vergı top-
lama ağmın yennı aldı
Ingılız Dışışlen Bakam Palmerston,
anlaşmayı "şaheser" olarak nıtele-
mıştır Osmanlılan -bugun IMF'nın,
Dunva Bankası nın Turk hukumetı-
nıo\duğugıbı-şovleo\u\ordu "Ti-
caretifaşküeVmdeOsmanhDevieü,bu-
tun otekıdo lederden çoL serbest mu-
sadelerde bulunmaktadır."
Ve Avrupa ulkelen ıle yapılan, 6
Mart 1995 tanhlı Gümruk Bırlığı
Anlaşması
1
Doğan \\cıoğlubızıuyan>or'
1838 Serbest Tıcaret Anlaşması,
doğurduğu zıncırleme etkılerle Av-
rupalılannservetme servet kattt Pe-
kı Osmanlı Dev letı'ne.Anadolu ın-
sanına ne getırdı9
Ya 1995 Gumruk
Bırlığı Anlaşması, bugunku Turkı-
ye'ye''
1995 Gumruk Bırlığı Anlaşması
ıle 1838 Osmanlı-Ingılız Tıcaret An-
laşması esas ıtıbam la bırbınnın tı-
pa tıp aynı Turkıye'nın bugunku
Avrupa karşısmdakı ekonomık du-
rumu, 1800'lenn Osmanlı Devle-
ü'nın o zamankı Avrupa karşısında-
kı durumundan farklı değıl Çunkü
Turkıye -Cumhun)etsayesinde- ıler-
ledı ıse Avrupa da ılerledı Turkrve
sanayıleşmede btr aşamaya geldıy-
se, emperyahst ulkeler de sanayı-
otesıtoplumaşamastnageçtı Şuda
var kı son ekonomık knzler sağla-
nan başanlan da sılıp goturdu Av-
rupa ulkelen ıle aramız daha da açıl-
dı Karşılıklı durum değışmedığı-
ne, hatta aleyhımıze değıştığıne go-
re 1995 Gumruk Bırlığı Anlaşma-
sı nın, Turk ekonomısınde doğura-
cağı sonuçlar da -tanhtekının-1838
Tıcaret Anlaşması 'nın aynı olacak-
tır Bu hıpotezm doğruluğunu des-
tekleyen pek çok ışaret şımdıden
gorüluyor
Nevdı, 1838 Anlaşması nın Os-
manlı Dev letı bakımından sonuçla-
n° Şunlardı Ekonomık bağımsızlık
vıtınldı, tıcaret ve sanayı yabancı-
lann elıne geçtı, ekonomık gelışme
durdu, hazıne gelırlen kurudu, dış
borçlanma başladı
Bunlann her bınnı bugun de bır
bır yaşamıvor muyuz9
1995'ten ben TurkıyeAvrupa Bır-
lığı"nın vesayetınde Avnıpa ûlkele-
nne gıttıkçe daha bağımlı hale gel-
mekte Kendı geleceğını kendı çıze-
mıyor Kendı polıtıkalannı kendı
belırleyemıyor Sanayıleşmesı dur-
du Ekonomı AB'nın dev şırketle-
nnın ışgalınde Butun kaynaklan
yabancılann elıne geçıyor Borçlan-
dıkça borçlanıyor
Bılını "aynıkoşullarbirarayage-
Hnce sonuçlan da aynı olur" der
Ataturk ve sılah arkadaşlan, Kut-
sal Bağımsızlık Savaşını bu penşan
hallere duşelım dıye mı verdı
0
"Bir
güneş gibı doğacak" Turkıye Cum-
hunyetı 'nı bu zılletlere yuvarlansın
dıye mı kurdu
9
Tanh ne zaman tekerrur eder°
Lord Curzon cebındekılen bırer
bırer çıkarmakta
Batı eskı hesaplan kapattı mı sa-
nıyorsunuz
9
ELBtSTAN ASIİYE1. HUKUK
HÂKİMIİĞl'NDEN
Dosya 2001 452 Dunjşması 19 07 2002
Davacı fçı^ien BaJcaaJığı vekıli Av Bırsel Avranpmar tarafından
davalılar Femıh Çıftçı ve Adem Turkmen alevhıne mahkemenuze
açılan nıcuan tazmmat davasının yapılan açık duruşmaM sırasında ve
nkn ara kaıan geregınce davalı Ferruh Çıftçı nın adresının meçhul ol
duiu yapılan savcıbk araştırmasından anlaşılıp da\alıva ılanen teblı
ğıne karar venlmış olmakla Davalı Elbıstan ılçesı Buvuk Yapalak
kasabası Yenı Mahallede ıkamet eden Mehmet oğlu 19^2 dogumJu
Fenuh Çıftçı nın adresının meçhul oldugu sapılan savcılık araştınra
sından anlaşıldıgınclan. davahnın 09 10,2002 gunu saat 09 25 te mah
kememızde hazır bulımması veya kendılennı bır velal ıle lemsıl eltır
mesı da\a dılekçesının teblığıne ılışkrn teblığat yeruıe kaım olmak
Û2tre ılanen teblıg olunur Basın 38412
Cumhuriyet'in Kazanımlannı Tükete Tükete...
f I 1 iryakflik afyon, tü-
I tün, çay, kahve gıbı
A keyıf veren madde
tutkunluğudur Alışkanlığı-
nın oksesınden kurtulama-
yantaşıyedırzaran Herna-
sılsa, polıtıkaya firlamışla-
nn tıryakılığı oyle mı ya
9
Demokrasıyı, yahıız gös-
termelık seçım sayan ulke-
lerde, seçmı ulusal ıstencı
(mıllı ıradeyı) yansıtmaz
Halkın duygulannı kamçı-
lavarak, gerçek dışı sozler
soyleyerek oy avcılığı ya-
pılır Seçım, belh kesımın çı-
kariarmagore ayarlanır, ora-
da, karanlık guçlerden ve
Gençlik: Gelecek
27 Ağustos
3 Kasım'da seçme hakkını kullanmak için
son gun
Seçmen listeleri 10 gün daha asılı kalacak. Muhtarlikta
adın yoksa, seçme hakkın da yok. '
27 Agustos'a kadar adını ara.
3 Kasim'da ülkemizi daha iyi yoneteceğine
inandığımız yönetıcileri seçeceğiz.
Sandik başına gelip hakkını ara.
Değişimin gücü sende. Seçme hakkını da, gücünü
kullandığın gibi kullanacağım göster.
Ara ki, geleceğin yolu açılsın.
CUMHURÎYET HALK PARTÎSÎ
partı padışahlanndan des-
tek alan polıbka trryakılen
türer Pohtıka, ıçtekı-dışta-
kı egemenlere bağımlılığa
donuşür Bırkez seçılen, ye-
nnı korumak ıçuı her turlu
oyunabaşvurur Ulusahız-
met, yörungesınden yozur,
çıkar çevrelennın buyruğu-
na gırer, ulus yaran devTe-
den çıkar Polıtıkacı, ken-
dısını vazgeçılmez sanır
Onlann getırdığı yıkım, ken-
dılennı aşar, ulusun yakımı
olur Uhıslannbaşbelasıdır
politika tirvaldsi. Tarihe,
dunyaya baîanız, uhıslann
çokuntüsünde, potitika tir-
yakierinin ayak izi \ardn;
Polıtıkayı yoksamak mı
ıstıyorum9
Hayır' Pohtıka,
zaman ve mekân ıçmde ev-
rensellık, sureklıhk gostere-
rekdevlet ışlennı yurutmek,
ulusunun, ulus adına orgen-
leşmış yapısı olan devletı,
adaletle ışleterek msanını
mutlu kılmak ıçın sıyasal
ıktıdar savaşımıdır Ajıcak
bu savaşım, hukukun kural-
lanyla surer, genel ortak ya-
rarda uzlaşır Sıyasal erk
ulusal, evrensel değerlere
uygun yasalanyla, yonefı-
lenlerden kabul alır Ulus
adınakuşamlmış sıyasal erk,
kendısını aşamarmş polıtı-
ka tıryakjlermuî ıyeüğıne
geçuılmez. kuçuk adamla-
n, buyükluk, tek'lık sevda-
sınabukağılamaz Pohtıka.
uygulandığı toplumun tu-
munü -hangı anlayış ve dû-
şünuşte olurlarsa olsunlar-
goz onune alan bu- anlayı-
şın ustune kurulursa msan-
cıl bır sanattır
Geçmışte ve şımdı, bu
anlayışta mı kımı polıtıka-
mız/polıtıkacımız9
Yoksa
ozel hırslaruıı koşturan po-
htıkacılann terkısmde aç-
mazlara, çekıncelere (teh-
lıkelere) mı suruklenıyoruz
bız Cumhunyet'm kaza-
nımlannı tükete tükete, bır
yıkımın eşığınde mıyız
9
Hele son günlerdekı goru-
num
Bır ulke, kendısını aşa-
mayan polıtıkacınm yone-
tunnıe duşerse, ulusal kağ-
şama, duzendekıyıbnî, ora-
dan başlıyor Pohtıka tırya-
kılen, Makyavd'ı aranrolu-
yor Makyavel, polıtıkada
ereğe v arrnak ıçm her turlu
aracı kullanmayı, devletın
devamlıhğı ıçın ılen sur-
müştu,bıranlamda Ahlak-
sızdı Gunümuzunpolıüka-
cısı onu aştı Polıtıkayı, te-
cunsel ortaklığa dönuştür-
dü Yeruu, çıkaranı koru-
makıçın mafyayla butünleş-
mekten, ruşvetten, hortum-
lamaktan, dunyayı gudumu-
ne alan para unparatorluğu
ıle elleşmekten çelanmıyor
Kırlı çıkannın kıstağında
kalmak, utanç değıl onlar
ıçuı Halkı, kullanacağı su-
ru, çıkar kaynağı sayıyor,
kullanıyor Sonra ulusal ıs-
tenç (ırade) dryor, ağzmı ko-
purte köpürte
Kendıstnı aşamayan po-
lıtıkacı, yabanıl (vahşı) hay-
vandanbeladır Çunkuhay-
van, ancak gereksınımlen
ve savunmak ıçuı başka bır
yararağa saldınr Bunlar, bı-
raJan çıkariannın önunukes-
mek, yüzlermdekı kın gos-
terenlen, amansız duşman
sayar, yok etmeye çalışır
Pohrıkacının tutkusunu. bır
yere kadar hoş karşüay abı-
lınz Ancak tutku, kor hır-
sa donüşmüşse, onun ufala-
mayacağı değer yoktur
BirMustafaKeınal'idû-
şünfin: Erzurum'da, asker-
lıktençekıldığınde srvıl gry-
sısı yoktur, Sıvas'a ulaşa-
cak parası yoktur Sıvas
Kongresı'ndekı resımlen-
ne bakın, srvıl gıysı boldur,
üstundendokulur Sıvas'tan
Ankara yoluna çıkarken bıl-
mem bırkaç okka peynır
bılmem kaç tane yumurta-
yı bulmakta zorlanırlar An-
kara'da Zıraat Mektebı'nde
kahve ıçecektır Kahve ya-
pacak er kıvranır, "Şeker
bitmiş" dıyemez Bol şe-
kerlı kahve ıçen Mustafa
Kemal. "Ben kahMeyi, za-
ten şekersiz içerim" der
1919'un Aralık aymda bu-
tun paralan bıtmış Ankara
bakîcallanna borçludurlar
Eylem arkadaşı Mazhar
Mnfit (Kansu), o bozkınn
soğuk ayında, sırhndakı go-
cuğu satar, borçtan kurtulur-
lar Bunu duyanAnkara hal-
kı, Kuvâcılara yardıma ko-
şar
Emperyalızmın uşaklan,
yurttan surulmuş, Turkıye
Cumhunyetı kurulmuş
Türk aydınlanmasL devnmı
başlamışhr Mustafa Kemal
'Afisiın' gıbı halk furkulen-
nı sever, 'Cânarakflbihan-
dan edersin' benzen ağu-
şarkılardan hoşlanır Ama
Ankara'da konservaruvar
açtınr Buyuk Nutku, Os-
manlıca dıl amtıdu" O, hal-
kın dılını yeğler, oz Turkçe-
yı duşünüş, dünyaya bakış
kaynağımız yapmak ıçın
TurkDıl Kurumu'nukurdu-
rur Kurtuluş'tan sonra ona
pek çok mal armağan edıl-
mışür Bunlan gınşımcılık,
üretuncıhk orneğı olarak ış-
leten Mustafa Kemal, ıye-
hğındekı fum mallan, ya-
kınlanna değıl ulusuna ba-
ğışlamıştır O, kendısını
aşan, ulusun ıster (ıcap) ve
gereklenne gore yaşayan,
yedı duvelı dıze getırmış,
ama alçakgonullu bır Türk
ınsanıdır Buyuk kavgamı-
zın tasanmcısı, mıman, uy-
gulavicısı odur
Açın bakın söylev ve de-
meçlenne, çok çok ben de-
mış mı9
Yoksa yaptıklannı,
ettıklennı, gerçekleşürdık-
lennı, hep ulusuna mı yakış-
tırmış9
Sonra donun de gö-
run pohtıka tıryakılennın
yuzunü1
Nerdesın, 1919'un ola-
naksızhğında, dunyanın ılk
bağımsızlık savaşını ger-
çekleşrıren, mazlum ulus-
lara orneklık eden Turk ulu-
su9
Sen değıl mıydın, se-
nın özünu kavTayıp, senın
ozlemJennı dülendıren Mus-
tafa Kemal'ın ardına duşup
olum kalım savaşuıdan sağ
çıkarak dımdık ayağa kal-
kan9
Bugun, düşunuş/algı-
layış çapın daha uzun, ye-
tışmış evlatlann daha çok
Pohtıka tıryakısuıuî çubu-
ğunda tütecek tütun değıl-
sın Bınlerceyıllıktanhınta-
ruktzr senın, ozunu korudu-
ğuna, yabancı kuyruğunda
surüklenmedığme
Türk ulusuna yakışır mı
hıç, ak yuzunu eğdırmek
9
Pohtıka tuyakılennın olma-
yacaktır ulkemız'
PENCERE
Bektaşi'nin
Güzelim Kimliği...
Bektaşı kım''
Eğer Bektaşı'yı tanımıyorsanız, yazıklar olsun, de-
mek kı yaşamınızda bır dost eksık
Bektaşi'nin dunyada eşı menendı yok!
Ne Amerıka'da benzerı var
Ne Avrupa'da
Ne de yerkurenın Anadolu'dan başka bır coğ-
rafyasında Bektaşi'nin dunya göruşune rastlaya-
bılırsınız
Bektaşı sen, ben, bız demek, ınsan demek, Tan-
n demek, evren demek
Bır Bektaşı (Melûlı) dıyor kı
"Tann bıze bızden yakın
Gıtme uzaklara sakın
Onu gormek mı merakın
Aç gozunu bak ınsana* "
Dunya edebıyatında Bektaşı mızahıyla aşık ata-
bılecek bır benzerı yok
•
Sofunun bın kafasını lyıce utuledıkten sonra Bek-
taşı'ye sormuş
- Tann her şeye kadırdır, soyle bakalım, Allah bır
dıkış ığnesının delığınden deveyı nası) geçırır?
Erenler kafasını kaşımış
- Ya ığnenın delığını buyutur, ya deveyı kuçultur,
başka yolu var m\7
Gerçekçıdır Bektaşı, bıldığınız gıbı camıye grtmez,
namaz kılmaz oruç tutmaz
Sofunun bın Bektaşı'ye dayatmış
- llle de camıye gıdeceksın1
- Gıtmem1
- Neden"?
- Ben senın gıbı yuzsuz değılım, gunde beş va-
kıt evıne gıdıp yukardakını rahatsız edemem'
•
Hacı Bektaş V/elı, yedı yuz yıl once bu toprak-
larda yaşamış o gunlerden bu yana kuşaktan ku-
şağa gonullerde taht kurmuş bır yuce kışı
O donemde dunya kapkaranlık ıken, Batı'da dın-
cıyonetımlerdeınsanlarodunateşlenndecayırca-
yıryakılırken Avrupa hoşgorunun H'sınden haber-
sızken, Anadolu'da ınsan sevecenlığının ateşını
Hacı Bektaş Velı yakmış
Hacı Bektaş hoşgorunun kâbesıdır
1
Bırtoplum, bılımde ve kulturde ne kadar yol alır-
sa, geçmışte yetıştırdığı degerlerının bılıncıne o ol-
çude ulaşabılır, Hacı Bektaş Velı'nın kımlığı bu ol-
çutlenn terazısınde zaman geçtıkçe daha çok be-
lırlenecek
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kokenınde ve laık
Cumhunyet'm kuruluşunda da Hacı Bektaş Ve-
lı'nın adı geçer, Anadolu da Aydınlanma'yı başla-
tan savaşımda Mustafa Kemal ın yanındadır Bek-
taşı
•
Mızahı sevmek 'hoşgöru'yu sevmektır.
Mızah ınançla değıl, akılla, zekâyla yapılır.
Bektaşı'ye demışler kı
- Kıyamet yakın
Sormuş
- Kıyamette ne olacak?
- Dunyanın altı ustune geiecek
Bektaşı
- Gelsın ımanım, demış, belkı de şu yaşadığımız
dunyanın altı ustunden lyıdır
Ben de Baba Erenler gıbı duşunuyorum
Şu dunya duzenının altı ustune gelmeden ın-
sanlığa rahat yok
Devrımcılık de bu değıl mı?
Sİ>EM ATAL\\ MLFtT AT4L\\
(23 11976 9 9 1979) (12 11961 - 16 8 198<)
YİNE ARAMIZDASINIZ
ATALA\ VE ARAL AİLELERI
BODRUM Yeşıl ve Huzurlu BÎTEZ'de
HOTEL NATUR
* * *
Tam Pansiyon 40.000.000 TL.
Odalarda kluna, mınıbar, TV, saç kurutma,
balkon, sauna, masaj, fitness, tenıs, bısıklet,
yuzme havuzu kapalı açık restaurant,
bar, snack bar, ozel restaurant,
eğlence gecelen \e tam gun doktor
Tel 0 252-363 77 74(SHat), Faks 0 252-363 77 83
ESKİŞEHİR ASLİYE 4. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 2001 832 Karar \o 2002 460
Davacı Mesut Çalrşan \ekili \\ 'Uımet Acar tarafın-
dan davalı Nurhavat Çahşan aleyhıne açılan boşanma
davasının açık yargıiaması sonunda Açılan davanın ka-
bulu ıle Eskışehır ılı Merkez Gulluk Mahallesı, C 24
H 6O2'denüfijsaka>ıtlı Rıfat \e Rukıve oglu 1965 do
gumlu davacı Mesut Çalrşan ıle Husevm ve Muzevyen
kızı, 1971 doğumlu davalı Nurhayat Çalışanın TMK
uyannca şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanmalanna,
taraflann muşterek çocuklan Hulya ve Tugbanın vela-
yetını davacı babaya venlmesı ıie davalı anne ıle kuçuk-
îer arasmdaa şahsı munasebet tesısıne karar venlmıştır
Karan 7 gun beklendıkten sonra İ3 gün temyız suresı
sonunda kesuıleşecegı davahva karar teblığı yenne geç-
mek uzere ılanen teblıg olunur Basın 49868
Anadohj Uruversıtesı'ne aıt dıplomamı kaybettım
Hukumsuzdur ALİBÎRÇEK