22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16AĞUSTOS2002CUMı OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr AÇI MÜMTAZ SOYSAL Kompb Sonrası BÜYÜK kcrnplo neyın nesıydı? Nereye gıdı- yor? Başlangıça duşunulen, uçlu koalısyon ıktıda- nnı yıkıp koırp>loculann başka ortaklarla kura- caklan yenı r>r hukumetın başında seçıme grt- mektı Ecevit iktodarı, "Kopenhag olçutlen" adına ve IMF ıte Djnya Bankası'nın dayatmalarıyla Turkıye'y& kaoul ettınlmek ıstenen Ikıncı Cum- hunyetçıfc>ırmodele karşı, daha çok DSP-MHP eksenında, rafcften hafife "ulusalcı" denebıle- cek bırdırenş başlatmıştı Bu dırenışın yıkılma- sı gerekıyorcu Başbakan n, ozellıklecıcı-bıjı medyacaabar- tılan hastalığ ooyle bır çaba ıçın zaten son de- rece elvenşlı öır fırsat oluşturmuştu Derviş'ın, "belırsızltk fazb. surmesjn" dıyerek başlattığı "er- ken seçım" havası hukumetın sureklılığı konu- sunda zıhıni&dekı tereddutlen arttırdı TUSİAD ve İKV baştaolrnak uzere, Istanbul çevrelen de aynı yıkım çabasına katılmakta gecıkmedıler Kjmlenn, n=relerde, hangı bılgısayar progra- mının sonuçlaina dayanarak verdıklerı bılınme- yen bır kararte duğmeye basıldı ve komplo ış- lemeye başladı. Sayın Bahçeli'nın planı sezerek yaptığı "3 Ka- s//n "açıklaması komploculann hesaplannı buyuk olçude bozmuştur DSP'dekı ısyan vak- tınden once başlatıldı, Özkan - Yılmaz ıttıfakı deşrfre oldu Cem, DSP'dekı beklentısı belkı olur umuduryla bıraz ayak surudu, sonra, daya- namadı ve OzKan'ın yanında "konu mankenlı- ğı"ne soyundu Dervış ıse, Atlantık ötelennın talımatı ıle Ankara'dakı gıdışatı komploculardı- şında kendı başına yonlendırmeyı denedı Butun bu olaylar, komplonun beklenen sonü- cu vermesını engelledı Ama, Bahçeiı dışında, butun bır sıyasal kad- ro, ıstemeye ıstemeye, sonuçlan pek kestınle- meyen bır erken seçım ortamına suruklendı Ustelık yıkılmak ıstenen hukumetın hâlâ ışba- şında kaldığı bır seçım ortamına Doğrusu, boylesıneyuzegözebulaştınlan bır başka komplo az bulunur Şımdı, komplo sonrasında çeşrtJı kollardan hâlâ surdurulen "merkez solu bırleştırme" çabalanna bakarak şaşkınlık geçırmemek zor- dur Yıllarca ses çıkarmadan ıçınde kaldıkları DSP'den kımsenın ınanmadığı gerekçelerie ay- rılanların, "yenı sıyaset" ıçın bırleşecek partı olarak, bula bula bır sağ partıyı, Mehmet Alı Ba- yar'ın DTP'sını bulrnası ve nıkâhın yıne yıllarca sağın sımgesı olmuş bır kışıce, Demirel'ce kı- yılmış olması şaşırtıcı değıl mıdır^ Pekı, son r»aftalar boyunca solu bırteştirme ça- balannın Dunya Bankası ıle IMF'nın Turkıye'ye yolladığı bır gorevlıce, yrllar boyu sağ polıtıka- lan Uçuncu Dunya'ya benımsetmeye çalışmış bır Dervış'çe ustlenılmesı daha mı az şaşırtıcı 7 Sormazmısınız. Bırieştınlmek ıstenen merkez sol mudur, yoksa merkez sağ mı, hatta dupe- duz sağ mı? "Sol" sozu herhalde hıç bu kadar çarprtılmamıştır 1838'den 1995'e... Bugüne Prof. Dr. CİJian DURA Emyes Umversıtesı 1ÎBF 1 6 ^ğustos 2002 Osman- h-îngılız Tıcaret Anlaşma- sı'nın 164'ûncü yıldönu- mu1 DoğanAvaoğhi-MiffiKur- tuioşTarihi 1838'den 1995'e" adlı dev yapıtmda şöyle der "1939'dan son- ra dış poKtikamızın befli başh anıa- a, Türkiye'nin kaderini ABD \e tn- gütere've bağiamaya \ondmiştir. Bu jöneüş 1838 Osmaıib-İngiKz Tîca- retAnlaşmasıvel839TanziınatFer- manıilebaşlavan gehşmeçızgısiüze- rindedır \e 1995'te Ortak Pazar'a (Avnıpa Birhğı'ne) tam uje olmak- la doruJv noktasma ulaşacakor." 182O'lı yıllar Ingıltere sanayı devnmını tamamlamış, dûnya pa- zarlanndarakıpsızdurumda Öbur Avrupa ülkelen, Fransa, Almanya, Avusturya. , sanayı devnmını henuz yaşamakta, Sanayıleşmelen, ulusal pazarlannın, Ingılız mallanna kar- şı korunmasınabağlı Bunedenleko- nımacı polınkalarla, yuksek gumruk vergılenyle, Ingılız mallannın ül- kelenne gınnesını engellıyorlar(Bu- gun Turkıye'nın yaptığının tam ter- sı bır pohtıka') Ingılız tıcaret ve sermayesı ıçın tek çıkış yolu var Avrupa dışına yönehnek1 1820-1840 arasında uıgütere, LannAmenka'dan Çın'e kadar, pek çok ülke ıle serbest tıcaret anlaşmalan ımzalar tşte Os- manlı Devletı ıle yaptığı 1838 Tıca- ret Anlaşması da bunlardan bındır Osmanlılar, bır "ekonomik tu- zak" olan serbest mubadele duzenı- ne bu aniaşma ıle ıtıldı Olkeye on- ceAvrupancaret sermayesı gırdı. ar- dından da Avrupa fînans sermaye- sı 1995 GümrûkBırlığı Anlaşma- sı'ndan bu yana, bugunkû Türkı- ye'deolduğugıbı Ingılız tûccariar Osmanlı Devle- n'nın ekonomıye mudahalesmden, ıç tıcarete genrmış olduğu engeller- den şıkâyetçıydı Bu nedenle, Ingıl- tere'nın başlıca hedefi Osmanlı ul- kesındehammadde pıyasasını duzen- leyen rejımın serbestleşmesını sağ- lamakn Tümyasaklamalarvetekel- ler, vergı ve harçlar, ıç ve transıt tı- carettekırusurnlarkaldınlrnalıydı En çok yakındıklan uygulama, ıç tıca- rette geçerlı olan yed-ı \ahıt (tekel) uygulamasıydı Emperyalızm, aslında kendı çı- kanna olan değışıklıklen, Osman- lı'nın da çıkanna uvgunmuş gıbı gostermekteçokustaydı DoğanAv- cıoğlu'nun deyışıyle, "açıkpazar" anlaşması kalkınrrîanın tek yolu ola- rak gostenldı Serbest tıcaret, nasıl tngıltere'nın sanayıleşmestnı sağ- lamışsa, sozüm ona, Osmanlı Dev- letı"nın de sana\ ıleşmesını sağlay a- caktı Nıtekım Palmerston, ">ed-i vahifı kaldırtmak ıçın Osmanlı n- calıne şu goruşu ulaştınvordu "Ser- best ticaret savesuıde Sultan'm te- baasııun servet\erefahıartacak. Sa- nayigetişecek." Batıdangelen soz- de Turkıye uzmanlan Osmanlı bu- rokrat ve aydınlannın kafalan surek- lı ışlıvor, şoyle dı>orlardı "Osman- b Devieti bu anlaşmayı u^gulamak- b,BabUYgarbğuıagirecek.'' (Bugun de neo-lıberalızm tek kurtuluş yolu gıbı, AB ıse cennet olarak gosten- lıyor) "Bm'ük'' Rfişh Paşa, Osmanlı 'nın "idam fermaoı" olan 1838 Tıcaret Anlaşması 'nı, -tıpkı DYP-SHP Ko- alıs>on Hukumen'nın 1995 Gümruk Bırlığı Anlaşması'ru ımzalaması gı- bı- -kalkınma .volunu açacak" bır belge olarak ımzaladı Paşa "ulke- nin, serbest ticaret sayesinde büyük birhrda sanınikşeceğnıe'' ınanıyor- du S.Yerasiıııos'agoreReşıtPaşa. 1838 Tıcaret Anlaşmasfnı "öncû kadro" dedıgı, A\rupa lıberalızmı- nın ıdeallenyle yogrulmuş. aydm yönettcılenn "sırabaşı'' olarak ım- zalamışö Buoncukadroyu. A-LIJU- dni şöyle tanıtı>or "BunbrPariste öğrenci iken Fransızdar gibi gninir- ierdL Bır toplulukta Turk oldukla- n anlaşınrsa utaoçlanndan vüzleri kızanrdLTûrkrve'vç döndukJerinde önemfi de\1et memurhetlenne geti- rildikleri zaman. ulkelerine vararfa otanaktan çok. A\rupahlann gözle- rine gırmeyi. >ıırtdişında ünlerini artürmmı dü$ünuıierdL" Anlaşmanın, Ingıltere bakımın- dan en onemlı hukûmlen şunlardı tngıiız tuccan ıstısnasız her tûrlu malı, hem ıç hem dış tıcaretamacıy- la alıp satabılecektır Bu mallar In- gılız ünınlen de olabılır, başka ül- kelerden getırttıklen mallar da Yed-ı vahıt usulu kaldınlacaktır Mal alım \ e naklı ıçın tezkere ısten- meyecektır Ingılız tuccan, ıç tıca- rette en ayncalıklı yerh tuccardan faz- la vergı odemeyecektır Yabancı mallar Boğazlar'dan ser- bestçe geçecelc Osmanlı lımanla- nnda bırgemıden oburune aktanla- bılecek, transıt serbest olacaktır Bu ışlemlerden a\nca hıçbır vergı alın- mayacaktır Kapıtulasvonlar devam edecek anlaşmayla tanınan yenı ayncalık- lar(ımnyazlar) oncelalere eklenecek- tır Aniaşma hukumlennden otekı devletlerdeyararlanabılecektır An- iaşma *îdebetmer'ivenıırteber''dır 1838 Anlaşması, Osmanlı eko- nomısının her alanında son derece- de zararlı sonuçlar doğurdu De\letın çökuşunu hızlandırdı Ekonomıkbağımsızlıkyıtınldı Dev- letın. bağımsız dış tıcaret polıtıkası ızleme seçeneğı ortadan kalktı An- laşmanın getırdığı "gümnikboy'un- duruğu" kapıtalıst gelışmenın te- mel koşulu olan bağımsız gelışme olanağını kaldırdı Kapıtalıst sana- vıleşmeye geçış engellendı Ekono- mının eskı-j-enı butun sanayılen yok oldu Gelışme olanaklan butunüy- le > ıtınldı Fabnkalann çoğu Avru- pa de\ letlenyle ımzalanan serbest tı- caret anlaşmalan uyannca yapılan ıthalatla baş edemeyerek kapandı Halk joksullaştı Tıcaretyabancı egemenbğme geç- tı Ekonomı ılen Avrupa ekonomı- lennın açık pazan hahne geldı Os- manlı tuccan Ingılız tuccara oran- la daha fazla v ergı oder bır duruma duştu Bu, onun rekabet gucünu kır- dı Llke sanayısını dışa karşı koru- ma onlemı getınlmeden, ıçerdekı kavıtlarkaldınldı Sonuç ucuzAv- rupa mallannın bendı yıkılmış sel- ler gıbı Osmanlı pazarlannı basma- sı ulkenın Avrupa'nın açık pazan- na donuşmesı oldu 1838 Anlaşma- sı ve onu ızleyen öbur anlaşmalar, dış borçlanmanın yolunu açtı Dev- letın başına Duyun-u Umumıye gı- bı bır bela musallat ettı ^vrupa tı- caret sermayesı, dev letm vergı top- lama ağmın yennı aldı Ingılız Dışışlen Bakam Palmerston, anlaşmayı "şaheser" olarak nıtele- mıştır Osmanlılan -bugun IMF'nın, Dunva Bankası nın Turk hukumetı- nıo\duğugıbı-şovleo\u\ordu "Ti- caretifaşküeVmdeOsmanhDevieü,bu- tun otekıdo lederden çoL serbest mu- sadelerde bulunmaktadır." Ve Avrupa ulkelen ıle yapılan, 6 Mart 1995 tanhlı Gümruk Bırlığı Anlaşması 1 Doğan \\cıoğlubızıuyan>or' 1838 Serbest Tıcaret Anlaşması, doğurduğu zıncırleme etkılerle Av- rupalılannservetme servet kattt Pe- kı Osmanlı Dev letı'ne.Anadolu ın- sanına ne getırdı9 Ya 1995 Gumruk Bırlığı Anlaşması, bugunku Turkı- ye'ye'' 1995 Gumruk Bırlığı Anlaşması ıle 1838 Osmanlı-Ingılız Tıcaret An- laşması esas ıtıbam la bırbınnın tı- pa tıp aynı Turkıye'nın bugunku Avrupa karşısmdakı ekonomık du- rumu, 1800'lenn Osmanlı Devle- ü'nın o zamankı Avrupa karşısında- kı durumundan farklı değıl Çunkü Turkıye -Cumhun)etsayesinde- ıler- ledı ıse Avrupa da ılerledı Turkrve sanayıleşmede btr aşamaya geldıy- se, emperyahst ulkeler de sanayı- otesıtoplumaşamastnageçtı Şuda var kı son ekonomık knzler sağla- nan başanlan da sılıp goturdu Av- rupa ulkelen ıle aramız daha da açıl- dı Karşılıklı durum değışmedığı- ne, hatta aleyhımıze değıştığıne go- re 1995 Gumruk Bırlığı Anlaşma- sı nın, Turk ekonomısınde doğura- cağı sonuçlar da -tanhtekının-1838 Tıcaret Anlaşması 'nın aynı olacak- tır Bu hıpotezm doğruluğunu des- tekleyen pek çok ışaret şımdıden gorüluyor Nevdı, 1838 Anlaşması nın Os- manlı Dev letı bakımından sonuçla- n° Şunlardı Ekonomık bağımsızlık vıtınldı, tıcaret ve sanayı yabancı- lann elıne geçtı, ekonomık gelışme durdu, hazıne gelırlen kurudu, dış borçlanma başladı Bunlann her bınnı bugun de bır bır yaşamıvor muyuz9 1995'ten ben TurkıyeAvrupa Bır- lığı"nın vesayetınde Avnıpa ûlkele- nne gıttıkçe daha bağımlı hale gel- mekte Kendı geleceğını kendı çıze- mıyor Kendı polıtıkalannı kendı belırleyemıyor Sanayıleşmesı dur- du Ekonomı AB'nın dev şırketle- nnın ışgalınde Butun kaynaklan yabancılann elıne geçıyor Borçlan- dıkça borçlanıyor Bılını "aynıkoşullarbirarayage- Hnce sonuçlan da aynı olur" der Ataturk ve sılah arkadaşlan, Kut- sal Bağımsızlık Savaşını bu penşan hallere duşelım dıye mı verdı 0 "Bir güneş gibı doğacak" Turkıye Cum- hunyetı 'nı bu zılletlere yuvarlansın dıye mı kurdu 9 Tanh ne zaman tekerrur eder° Lord Curzon cebındekılen bırer bırer çıkarmakta Batı eskı hesaplan kapattı mı sa- nıyorsunuz 9 ELBtSTAN ASIİYE1. HUKUK HÂKİMIİĞl'NDEN Dosya 2001 452 Dunjşması 19 07 2002 Davacı fçı^ien BaJcaaJığı vekıli Av Bırsel Avranpmar tarafından davalılar Femıh Çıftçı ve Adem Turkmen alevhıne mahkemenuze açılan nıcuan tazmmat davasının yapılan açık duruşmaM sırasında ve nkn ara kaıan geregınce davalı Ferruh Çıftçı nın adresının meçhul ol duiu yapılan savcıbk araştırmasından anlaşılıp da\alıva ılanen teblı ğıne karar venlmış olmakla Davalı Elbıstan ılçesı Buvuk Yapalak kasabası Yenı Mahallede ıkamet eden Mehmet oğlu 19^2 dogumJu Fenuh Çıftçı nın adresının meçhul oldugu sapılan savcılık araştınra sından anlaşıldıgınclan. davahnın 09 10,2002 gunu saat 09 25 te mah kememızde hazır bulımması veya kendılennı bır velal ıle lemsıl eltır mesı da\a dılekçesının teblığıne ılışkrn teblığat yeruıe kaım olmak Û2tre ılanen teblıg olunur Basın 38412 Cumhuriyet'in Kazanımlannı Tükete Tükete... f I 1 iryakflik afyon, tü- I tün, çay, kahve gıbı A keyıf veren madde tutkunluğudur Alışkanlığı- nın oksesınden kurtulama- yantaşıyedırzaran Herna- sılsa, polıtıkaya firlamışla- nn tıryakılığı oyle mı ya 9 Demokrasıyı, yahıız gös- termelık seçım sayan ulke- lerde, seçmı ulusal ıstencı (mıllı ıradeyı) yansıtmaz Halkın duygulannı kamçı- lavarak, gerçek dışı sozler soyleyerek oy avcılığı ya- pılır Seçım, belh kesımın çı- kariarmagore ayarlanır, ora- da, karanlık guçlerden ve Gençlik: Gelecek 27 Ağustos 3 Kasım'da seçme hakkını kullanmak için son gun Seçmen listeleri 10 gün daha asılı kalacak. Muhtarlikta adın yoksa, seçme hakkın da yok. ' 27 Agustos'a kadar adını ara. 3 Kasim'da ülkemizi daha iyi yoneteceğine inandığımız yönetıcileri seçeceğiz. Sandik başına gelip hakkını ara. Değişimin gücü sende. Seçme hakkını da, gücünü kullandığın gibi kullanacağım göster. Ara ki, geleceğin yolu açılsın. CUMHURÎYET HALK PARTÎSÎ partı padışahlanndan des- tek alan polıbka trryakılen türer Pohtıka, ıçtekı-dışta- kı egemenlere bağımlılığa donuşür Bırkez seçılen, ye- nnı korumak ıçuı her turlu oyunabaşvurur Ulusahız- met, yörungesınden yozur, çıkar çevrelennın buyruğu- na gırer, ulus yaran devTe- den çıkar Polıtıkacı, ken- dısını vazgeçılmez sanır Onlann getırdığı yıkım, ken- dılennı aşar, ulusun yakımı olur Uhıslannbaşbelasıdır politika tirvaldsi. Tarihe, dunyaya baîanız, uhıslann çokuntüsünde, potitika tir- yakierinin ayak izi \ardn; Polıtıkayı yoksamak mı ıstıyorum9 Hayır' Pohtıka, zaman ve mekân ıçmde ev- rensellık, sureklıhk gostere- rekdevlet ışlennı yurutmek, ulusunun, ulus adına orgen- leşmış yapısı olan devletı, adaletle ışleterek msanını mutlu kılmak ıçın sıyasal ıktıdar savaşımıdır Ajıcak bu savaşım, hukukun kural- lanyla surer, genel ortak ya- rarda uzlaşır Sıyasal erk ulusal, evrensel değerlere uygun yasalanyla, yonefı- lenlerden kabul alır Ulus adınakuşamlmış sıyasal erk, kendısını aşamarmş polıtı- ka tıryakjlermuî ıyeüğıne geçuılmez. kuçuk adamla- n, buyükluk, tek'lık sevda- sınabukağılamaz Pohtıka. uygulandığı toplumun tu- munü -hangı anlayış ve dû- şünuşte olurlarsa olsunlar- goz onune alan bu- anlayı- şın ustune kurulursa msan- cıl bır sanattır Geçmışte ve şımdı, bu anlayışta mı kımı polıtıka- mız/polıtıkacımız9 Yoksa ozel hırslaruıı koşturan po- htıkacılann terkısmde aç- mazlara, çekıncelere (teh- lıkelere) mı suruklenıyoruz bız Cumhunyet'm kaza- nımlannı tükete tükete, bır yıkımın eşığınde mıyız 9 Hele son günlerdekı goru- num Bır ulke, kendısını aşa- mayan polıtıkacınm yone- tunnıe duşerse, ulusal kağ- şama, duzendekıyıbnî, ora- dan başlıyor Pohtıka tırya- kılen, Makyavd'ı aranrolu- yor Makyavel, polıtıkada ereğe v arrnak ıçm her turlu aracı kullanmayı, devletın devamlıhğı ıçın ılen sur- müştu,bıranlamda Ahlak- sızdı Gunümuzunpolıüka- cısı onu aştı Polıtıkayı, te- cunsel ortaklığa dönuştür- dü Yeruu, çıkaranı koru- makıçın mafyayla butünleş- mekten, ruşvetten, hortum- lamaktan, dunyayı gudumu- ne alan para unparatorluğu ıle elleşmekten çelanmıyor Kırlı çıkannın kıstağında kalmak, utanç değıl onlar ıçuı Halkı, kullanacağı su- ru, çıkar kaynağı sayıyor, kullanıyor Sonra ulusal ıs- tenç (ırade) dryor, ağzmı ko- purte köpürte Kendıstnı aşamayan po- lıtıkacı, yabanıl (vahşı) hay- vandanbeladır Çunkuhay- van, ancak gereksınımlen ve savunmak ıçuı başka bır yararağa saldınr Bunlar, bı- raJan çıkariannın önunukes- mek, yüzlermdekı kın gos- terenlen, amansız duşman sayar, yok etmeye çalışır Pohrıkacının tutkusunu. bır yere kadar hoş karşüay abı- lınz Ancak tutku, kor hır- sa donüşmüşse, onun ufala- mayacağı değer yoktur BirMustafaKeınal'idû- şünfin: Erzurum'da, asker- lıktençekıldığınde srvıl gry- sısı yoktur, Sıvas'a ulaşa- cak parası yoktur Sıvas Kongresı'ndekı resımlen- ne bakın, srvıl gıysı boldur, üstundendokulur Sıvas'tan Ankara yoluna çıkarken bıl- mem bırkaç okka peynır bılmem kaç tane yumurta- yı bulmakta zorlanırlar An- kara'da Zıraat Mektebı'nde kahve ıçecektır Kahve ya- pacak er kıvranır, "Şeker bitmiş" dıyemez Bol şe- kerlı kahve ıçen Mustafa Kemal. "Ben kahMeyi, za- ten şekersiz içerim" der 1919'un Aralık aymda bu- tun paralan bıtmış Ankara bakîcallanna borçludurlar Eylem arkadaşı Mazhar Mnfit (Kansu), o bozkınn soğuk ayında, sırhndakı go- cuğu satar, borçtan kurtulur- lar Bunu duyanAnkara hal- kı, Kuvâcılara yardıma ko- şar Emperyalızmın uşaklan, yurttan surulmuş, Turkıye Cumhunyetı kurulmuş Türk aydınlanmasL devnmı başlamışhr Mustafa Kemal 'Afisiın' gıbı halk furkulen- nı sever, 'Cânarakflbihan- dan edersin' benzen ağu- şarkılardan hoşlanır Ama Ankara'da konservaruvar açtınr Buyuk Nutku, Os- manlıca dıl amtıdu" O, hal- kın dılını yeğler, oz Turkçe- yı duşünüş, dünyaya bakış kaynağımız yapmak ıçın TurkDıl Kurumu'nukurdu- rur Kurtuluş'tan sonra ona pek çok mal armağan edıl- mışür Bunlan gınşımcılık, üretuncıhk orneğı olarak ış- leten Mustafa Kemal, ıye- hğındekı fum mallan, ya- kınlanna değıl ulusuna ba- ğışlamıştır O, kendısını aşan, ulusun ıster (ıcap) ve gereklenne gore yaşayan, yedı duvelı dıze getırmış, ama alçakgonullu bır Türk ınsanıdır Buyuk kavgamı- zın tasanmcısı, mıman, uy- gulavicısı odur Açın bakın söylev ve de- meçlenne, çok çok ben de- mış mı9 Yoksa yaptıklannı, ettıklennı, gerçekleşürdık- lennı, hep ulusuna mı yakış- tırmış9 Sonra donun de gö- run pohtıka tıryakılennın yuzunü1 Nerdesın, 1919'un ola- naksızhğında, dunyanın ılk bağımsızlık savaşını ger- çekleşrıren, mazlum ulus- lara orneklık eden Turk ulu- su9 Sen değıl mıydın, se- nın özünu kavTayıp, senın ozlemJennı dülendıren Mus- tafa Kemal'ın ardına duşup olum kalım savaşuıdan sağ çıkarak dımdık ayağa kal- kan9 Bugun, düşunuş/algı- layış çapın daha uzun, ye- tışmış evlatlann daha çok Pohtıka tıryakısuıuî çubu- ğunda tütecek tütun değıl- sın Bınlerceyıllıktanhınta- ruktzr senın, ozunu korudu- ğuna, yabancı kuyruğunda surüklenmedığme Türk ulusuna yakışır mı hıç, ak yuzunu eğdırmek 9 Pohtıka tuyakılennın olma- yacaktır ulkemız' PENCERE Bektaşi'nin Güzelim Kimliği... Bektaşı kım'' Eğer Bektaşı'yı tanımıyorsanız, yazıklar olsun, de- mek kı yaşamınızda bır dost eksık Bektaşi'nin dunyada eşı menendı yok! Ne Amerıka'da benzerı var Ne Avrupa'da Ne de yerkurenın Anadolu'dan başka bır coğ- rafyasında Bektaşi'nin dunya göruşune rastlaya- bılırsınız Bektaşı sen, ben, bız demek, ınsan demek, Tan- n demek, evren demek Bır Bektaşı (Melûlı) dıyor kı "Tann bıze bızden yakın Gıtme uzaklara sakın Onu gormek mı merakın Aç gozunu bak ınsana* " Dunya edebıyatında Bektaşı mızahıyla aşık ata- bılecek bır benzerı yok • Sofunun bın kafasını lyıce utuledıkten sonra Bek- taşı'ye sormuş - Tann her şeye kadırdır, soyle bakalım, Allah bır dıkış ığnesının delığınden deveyı nası) geçırır? Erenler kafasını kaşımış - Ya ığnenın delığını buyutur, ya deveyı kuçultur, başka yolu var m\7 Gerçekçıdır Bektaşı, bıldığınız gıbı camıye grtmez, namaz kılmaz oruç tutmaz Sofunun bın Bektaşı'ye dayatmış - llle de camıye gıdeceksın1 - Gıtmem1 - Neden"? - Ben senın gıbı yuzsuz değılım, gunde beş va- kıt evıne gıdıp yukardakını rahatsız edemem' • Hacı Bektaş V/elı, yedı yuz yıl once bu toprak- larda yaşamış o gunlerden bu yana kuşaktan ku- şağa gonullerde taht kurmuş bır yuce kışı O donemde dunya kapkaranlık ıken, Batı'da dın- cıyonetımlerdeınsanlarodunateşlenndecayırca- yıryakılırken Avrupa hoşgorunun H'sınden haber- sızken, Anadolu'da ınsan sevecenlığının ateşını Hacı Bektaş Velı yakmış Hacı Bektaş hoşgorunun kâbesıdır 1 Bırtoplum, bılımde ve kulturde ne kadar yol alır- sa, geçmışte yetıştırdığı degerlerının bılıncıne o ol- çude ulaşabılır, Hacı Bektaş Velı'nın kımlığı bu ol- çutlenn terazısınde zaman geçtıkçe daha çok be- lırlenecek Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kokenınde ve laık Cumhunyet'm kuruluşunda da Hacı Bektaş Ve- lı'nın adı geçer, Anadolu da Aydınlanma'yı başla- tan savaşımda Mustafa Kemal ın yanındadır Bek- taşı • Mızahı sevmek 'hoşgöru'yu sevmektır. Mızah ınançla değıl, akılla, zekâyla yapılır. Bektaşı'ye demışler kı - Kıyamet yakın Sormuş - Kıyamette ne olacak? - Dunyanın altı ustune geiecek Bektaşı - Gelsın ımanım, demış, belkı de şu yaşadığımız dunyanın altı ustunden lyıdır Ben de Baba Erenler gıbı duşunuyorum Şu dunya duzenının altı ustune gelmeden ın- sanlığa rahat yok Devrımcılık de bu değıl mı? Sİ>EM ATAL\\ MLFtT AT4L\\ (23 11976 9 9 1979) (12 11961 - 16 8 198<) YİNE ARAMIZDASINIZ ATALA\ VE ARAL AİLELERI BODRUM Yeşıl ve Huzurlu BÎTEZ'de HOTEL NATUR * * * Tam Pansiyon 40.000.000 TL. Odalarda kluna, mınıbar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fitness, tenıs, bısıklet, yuzme havuzu kapalı açık restaurant, bar, snack bar, ozel restaurant, eğlence gecelen \e tam gun doktor Tel 0 252-363 77 74(SHat), Faks 0 252-363 77 83 ESKİŞEHİR ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2001 832 Karar \o 2002 460 Davacı Mesut Çalrşan \ekili \\ 'Uımet Acar tarafın- dan davalı Nurhavat Çahşan aleyhıne açılan boşanma davasının açık yargıiaması sonunda Açılan davanın ka- bulu ıle Eskışehır ılı Merkez Gulluk Mahallesı, C 24 H 6O2'denüfijsaka>ıtlı Rıfat \e Rukıve oglu 1965 do gumlu davacı Mesut Çalrşan ıle Husevm ve Muzevyen kızı, 1971 doğumlu davalı Nurhayat Çalışanın TMK uyannca şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanmalanna, taraflann muşterek çocuklan Hulya ve Tugbanın vela- yetını davacı babaya venlmesı ıie davalı anne ıle kuçuk- îer arasmdaa şahsı munasebet tesısıne karar venlmıştır Karan 7 gun beklendıkten sonra İ3 gün temyız suresı sonunda kesuıleşecegı davahva karar teblığı yenne geç- mek uzere ılanen teblıg olunur Basın 49868 Anadohj Uruversıtesı'ne aıt dıplomamı kaybettım Hukumsuzdur ALİBÎRÇEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear