25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURfYET SAYF HABERLER Höpruere 0 İstanbul Haber Servisi - Karayollan Genel IMüdürlüğü tarafindan g»erçekleştirilecek olan Boğaziçi, Fatıh Sultan \Aehmet ve Haliç k-oprüJeri ile bağlantı yollan ûzerindeki vTİyadükJerin sismık güçlendırilmesi projesi için. Japonya hükümeti tarafindan veriJen 12 mJlyar 22 milyon Japon Yeni (yakJaşık 100 miJyon dolarj tutaruıdaJd krediye ilişkin anlaşma imzalandı. Bayındırlık ve îskân Bakaru Abdülkadir Akcan, Anadolu'dakj her türlü köprü ve viyadükün de deprem riskine karşı sismik giiçlendirilmesi gerektığini ifade etti. Emniyet müdüpüne ceza • SAMANDAĞ (Cuunhuriyet) - 6 polisle birlikte eski Samandağ kaymakamı Mustafa Canarslan'ı odasını basarak tartakJadıgı iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan eskj ıJçe emniyet müdürii Yusuf Güngör, 13 ay 10 giin hapis ve 316 milyon lira para cezasına çarptunldı. Güngörn yanı sıra görevi ihmaJ suçundan yargılaan komiser yardımcısı Mustafa Bağ, polis memurlan Kenan Kolotoğlu, Mehmet Heyva, Adem Özdemir, Mahmut Göksu ve Takyeddin Irmak ise delil yetersizliğinden beraat etti. Akgündüz'e para cezası • AÎSKARA(ANKA)- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Intermedya Yayıncılık hisse senetlerini borsadan satın alarak şirkete ortak olan Memet Fadıl Akgündüz, Korhan Semih Pulatoğlu, Orhan Konak ile Abdulferit Obut'un, şirketin ödenmiş sermayesini temsil eden paylann yüzde 25'inden fazlasına sahip olmalan nedeniyle ortaya çıkan çağrı yükümlülüğünü yerine getinnedikierini belirledi. Bu nedenJe, söz konusu kişilere 10'ar milyar liralık para cezası verildi. feDA^bomfnfarn çocuMarbuttı • tstanbul Haber Servisi - Beykoz'da, ormanJık alanda oynayan çocuklar tarafindan 4 adet Rus yapımı. parça tesirli el bombası ile "Gelen biziz. İBDAC" yazılı birpaket, mavi zemin üzerine 3 hilal ve 1 yıldız bulunan 4 adet bez bulundu. fl Jandarma AJay Komutanlığı Patlayıcı Imha Ekibi, bombalan etkisiz hale getirirken olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi. Kalopller yakıtmazam • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Petrol ürünlennden kaloriferyakjtınm (KaJyak) fiyatı, yüzde 2.31 oranında arttınldı. Bugünden itibaren geçerli alacak zammın ardından tstanbul Avrupa yakasında >48 bin liradan satıJan tkaryakınn fiyatı 663 irayayükseldı. yabancf' çıktı 1 Haber Merkea- Haluk Levent Dostlar ulübü'" tarafindan iyımJanan "Yabancı" llı müzik dergisinin inci sayısı çıktı. Derginin ı ayki sayısında Demir îmirican, Yücel Arzen ve ;jat Yavaşoğullan ile pılan röportajlar, afranbolu Eskimiyor" "Samsun'da Neler lyor" başlıkJı gezi ılan, "GitarDoktoru" e tanımJanan Ekrem carpat'ın portresi ve jadoluRock" yasının ikinci bölümü alıyor. Ecevit, liderler zirvesinde çekilmesinin söz konusu olmadığmı söyledi: GöreviminbaşındayımA1VKARA (Cumhumet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit, DevletBakanı KemalDerviş'in, önceki günkü ekonomi zirve- sinde hükümetten çekilmesini isteyip istemediği sorusuna açık- lık getirmedi. Ecevit, gazeteci- lerin, bu yöndeki sorusuna " Dünkü {önceki giin) zirvede, çekümem söz konusu ofmadT karşılığını vermekle yetindi. Ecevit, ANAP liden Mesut Yıl- maz tarafindan zirvede öneril- diği ileri sürülen "vekâlet siste- mine" de, "görevinin başında olduğu için gerek olnıadığı" karşılığını verdi. Başbakan Bülent Ecevit, 26 Haziran'daki Başkent Ünıversı- tesi Hastanesi'ndeki genel kont- rolün ardından Oran Sitesi 'nde- ki mesaisini de artürdı. Önceki gün Başbakanlık Konutu'ndaki ekonomi zırvesine katılan ve daha sonra da Cumhurbaşkanı Sezer ile bir araya gelen Başba- kan Ecevit, 4 saati aşkın bir ça- lışma yaptı. Ecevit, dün de Prof Dr. Turgut Zileti tarafindan 15 daJdka kontrol edıldikten sonra önce Başbakaniık muhabirleri- nin kendisine yönelttiği sorula- n yazılı olarak yanıtladı, daha sonra da Başbakaniık Konutu "na geçerek Yahudi dernelderiyle bir görüşme yaptı. Ecevit, gazetecilerin önceki günkü ekonomi zırvesine ilişkin sorulannı yazılı olarak yanıtla- dı. Basın Müşaviri Cem Avcı aracılığıyla Ecevit'e yöneltilen sorular ve yanıtlan şöyle: Soru: Devlet Bakanı Kemal Derviş'ın dün yapılan ekonomi zirvesinde, size "çeküîn'' dedi- ği doğru mu? Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz, zirvede, sızin sağlık rapo- runuzu kamuoyuna açıklama- nızı ya da bir süre vekâlet vere- rek dinlenmenızi önerdi mi? Ecevit: Dünkü ekonomi do- ruğu toplantısı sırasında çekil- mem söz konusu olmadı. Soru: Dünkü zirvede Derviş ve ekonomi bürokratlan size na- sıl bir tablo çizdiler? Ecevit: Dünkü doruk toplan- üsında Sayın Kemal Derviş eko- nomi balomından biraz kaygılı idi. Fakat görüşmeler sonunda ortaya çıkan tablo Sayın Kemal Derviş'in de kaygılannı gider- di. Çünkü bütün göstergeler, ekonomıde hızlı bir iyileşme gösteriyor. Enflasyon, yani ya- şam pahalılığı hızla düşüyor. Önemli olan ekonomi çevrele- rinin küçük dalgalanmalardan paniğe kapılmamasıdır. Soru: "Çekilmetniistiyorlar- sadüşûrsünler'" dediniz. Bu çağ- nnın adresi ortaklannız mı? Mu- halefetin sayısı sizi düşürmeye yetmiyor. Bu açıklamanıza ge- len tepkileri nasıl değerlendiri- yorsunuz? Ecevit: Muhalefetin veya ki- mi çevrelerin beni düşürmeye güçlerininyetmemesi benim so- runum değildir. Soru: Ekonomiyi olumsuz yönde etkileyen siyasi belirsiz- liğı nasıl aşmayı düşünüyorsu- nuz? Ecevit: Ortada siyasal belir- sizlik diye gerçek birsorun yok- tur. Meclis'te yeterli çoğunlu- ğu olan ve uyum içüıde çalışan 3 partili birhükümet vardır. Us- telik bu hükümet iş başına gel- diğinden beri yapısal reform ni- teliğinde sayısız yasa çıkarmış ve çıkamıaya devam etmektedir. Bu durumda, siyasi belirsizlik- ten söz etmek kuruntudan iba- rettir. Soru: Başbakanlığı sürdür- meye kararh ırusınız? Vekâlet mekanizmasını işletmeyi düşü- nüyor musunuz? Ecevit: Başbakan olarak gö- revimin başındayım. Vekâlet mekanizmasını işletmenıngere- ğiyoktur. AKP, Ecevit'in 'zihinsel yeterliliğinin' araştınlmasını isteyecek ATO Başkanı Sinan Aygün dava diJekçesinde. 1982 Anayasasfna göre Başbakan'uı yapmakla yükümlii olduğu gbrevve sorumlulukannı anımsafrj. (Fotograf: AA) ATO vesayet davası açüAJ>JKARA (CumhuriyetBurosu)-An- kara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Si- nan Aygün, yaşanan ekonomüc bunalı- mın halen sürdüğüne işaret ederek Baş- bakan Bülent Ecevit'in vesayet altına alınması istemiyle dava açfı. AKP de Başbakan Ecevit'in görevini yürürmek için "fiziksel ve zihinsel yeterliliginjn'' araştınlması için Meclis araştırma öner- gesi vermeye hazırlanıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Sadık Yakut, Ecevit'i Saddam Hüseyin'e benzerti. ATO Başkanı Aygün dava dilekçe- sinde, 1982 Anayasası'na göre Başba- kan'ın yapmakla yükümlü olduğu gö- re\' ve sorumluluklannı ammsattı. Ece- vit'in iki aydır makamına gelemediği, önemli toplantılara katılamadıgı ve yurt- dışında Türkiye'yi temsil edemediğı be- lirtilen dilekçede, bu durumun, piyasa- larda ciddi belirsizliğe ve isrikrarsızlı- ğa yol açtığına işaret edildi. Dilekçede, "Hukuk düzenimizde ve idari yapınuzda Başbakan'ın üstkndi- ği ağırgörevier dikkate aJındığında. Sa- vui Bülent Ece\it'in sonunluluklannı yerine getirip gedremeveceğinin tespiti- nin gerekii olduğu düşünüJmektedir" denildi. Dilekçenin son bölümünde, Ecevit'in Türk Medeni Yasası'nın 405 ve ilgili maddeleri uyannca vesayet al- tına alınması talep edildi. Aygün, "Bu müracaaü yapmak beni gercekten üzdü. Ama başka çareyoktu. Dürüst, temizve şaibesizbir kişi bakkm- da nıüracaatta bulunmak zorbir şev ta- bü" dedı. Aygün'ünbaşvurusuAnkara 16. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce ele alınacak. Ali Arabacı, partisinin tüzüğünü ancak yargı karanyla alabildi DSP'nin 'sır tüzüğü' ortaya çıktı İLHAN TAŞCI ANKARA - DSP Bursa Milletvekili Afi Arabaa'nın, 29 Nısan 2001 tarihınde ya- pılan kurultayda değiştiri- len ve genel merkez yöne- timi tarafindan "sır gibi" saklanan parti tüzüğünü el- de etmek için Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı' na yap- tığı başvuru olumlu sonuç- landı. Başsavcıhk, istemi doğrultusunda parti tüzüğü- nün son halinin fotokopisi- ni Arabacı'ya teslim etti. DSP Genel Başkan Yardım- cısı Tayfiuı tçfi, kendisinden füzük isteyenlere "Bunlar ailemeseJesi'' karşılığını ver- mışti. Tüzükteki sondeğişik- likte kurucu üyelerin oy kul- lanmasını suıırlandıran dü- zenleme yer alıyor. Türk si- yaset tarihinde, ilk kez bir milletvekili, kendi partisi- nin tüzüğünü partiden ve- rilmediği için Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'ndan alabildi. 29 Nisan 2001 tarihinde yapılan DSP kurultayında kimi fikralan değiştirilen rü- zük, başta partüi milletvekil- leri olmak üzere hiçbir ör- güte verilmedi. DSPli mil- letvekillerin uzun süre önce başlattıklan tüzük elde etme girişimleri sonuçlandı. DSP Bursa Milletvekili Ali Arabacı, partisinin tü- züğünü temin edebilmek için Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'na başvurdu. Ara- bacı'mn başvunısunu de- ğerlendiren başsavcılık, rü- züğün milletvekiline veril- mesini uygun gördü. DSP'li kadın vekîller Ecevitler'e saldınlan kınadılar ANKARA (Cumhariyet Bürosu) - DSP'li 10 kadın miHetvekili dün ortak bir açıklama yaparak "Başbakan Bülent Ecevit ve Genel Başkan Yardımcts Rahşan Ecevit'e karşı dozunu gittikçe arttiran, hiçbir kural ve iislup tanunay-an, etik degerlerin djşındaki saldırdan" kınadılar. "Saldınlann altmda başanlara tahammülsüzlük ve devJetten beslenme döneminin biti^uün yatüguu" savunan milletvekilleri, "Şuraagayet iyi büuunefidir ki, Saym Ecevit ülke yararuıa olacağma inandjğmda, örnekleri geçmişte defalarca göriildüğfi gibi iktidar kohuğuna başkalan gibi yaptşma>ip bırakmasuu bilmistir" dediler. Esvet Özdoğru, Gûler Aslan, Perihan Yılmaz, Yücel Erdener, Suihive Serbest, Sebahat Vanfar, Ayşe Gârocak, MeMa Baver ve Gönül Sara> Alphan dün parlamentoda bir basın toplantısı düzenlediler. Adana Milletvekili TayyibeGülek'in toplantıya yetişemediği vurgulandı. Ayşe Gürocak'ın ayağı kınldığı için koltuk değnekleriyle geldiği toplanhda, 10 kadın milletvekilinin ünzasını taşıyan metni Ankara Milletvekili Esvet Özdoğru okudu. Açıklamada, "DSP'nöı düriisdükten ödön venneden, yıflarca çözüJemeyen veya baa çıkar çevrelerince çözfimü istenmeyen sorunlarm üstüne korknsuzca gittigi, 57. hükümetin başanlannın cumhuriyet tarihinde 'sessiz devnmler' dönemi olarak anüacağt" vurgulandı. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net.tr Mesleğin usta öğütlerinden bıri şöyle der: "Yazının okunmasını istemi- yorsan, başka yazılardan bol bol alıntı yap!.." Ben bu yazının okunmasını, hem de dikkatle ve ibretle okun- masını istiyorum ve yine de bir kitaptan alıntılar yaparak baş- lıyorum. Yani sabrınıza sığınıyorum. Şımdi alıntılar: "...PKK'ninyaptıklanna kar- şı çıkılmadan özgürve dayanış- macı birsosyalizmıKürtlere ve Türklensanlatmakmümkün de- ğildir." "... Toplum olarak, failimeç- hulleraçığa çıkmadan, PKK'nin sicilinde yer alan siyaset telin edilmeden (=lanetlenmeden) demokrasi olmaz." "...PKKnedeniylesolculukve sosyalizm itibar kaybetti! Di- ğer pek çok nedenin yanı sıra herhalde en çarpıcı olanı şuy- du: PKK'de korkutucu, imha edici, uzak tutucu bir şeyter vardı. Sol hareket bu nedenle mevzi kazanmadı, mevzi kay- betti. " "...Kendi payıma, PKK'nin bu sorunu çözmeye ilişkin gün- deme getirdiği politikalan, yö- Dikkat, PKK Propagandası Yapmıyorum!.. nelimleri ve bunlariçin seçtiği araçlan yanlış bulduğumu her fırsatta dilegetirdim; PKK'ye iti- raz etmeden Kürt ve Türk emekçilensosyalizm konusun- da ikna etmenin mümkün ol- mayacağı görüşünü savun- dum." "...öcalan'ın (savunmasın- daj söyledikleri, hangi kaygı- nın ürünü olursa olsun, şu an- lamda doğrudur. Bundan son- ra PKK çizgisini sürdürmek, sadece ve sadece bölge dev- letlerinin ufak bir oyuncağı ol- manın ötesinde bir anlam ta- şımaz." • • • Bu kadar yeter. Şimdi sıra küçük bir testte. Sizce bu alıntılan yazan kişi PKK'ye karşı nasıl bir tutum içindedir? Bir: Azılı bir PKK militanıdır. Örgütün eyîemlerini övmekte, mücadele yöntemlerinin pro- pagandasını yapmaktadır. İki: Gizli bir PKK sempatiza- nıdır. Çaktırmadan PKK propa- gandası yapmaktadır. Üç: PKK'nin "sicilinde yer alan siyaset"e kesinlikle karşı- dır ve PKK'nin Türkiye soluna ve sosyalizm ülkülerine itibar kaybettirdiğine inanmaktadır. Siz bu testi nasıl yanıtladı- nız? • • • Ama kitabı okuyup davaaçan DGM savcısı, açılan davayı ka- rara bağlayan DGM yargıçlan tam tersi kanıdalar. Yazara "PKKpropagandası yapmak" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası kestiler. Yargıtay bu karan onayladı; hüküm ke- sinleşti. Yazarın adı: Melih Pekde- mir. Türkiye solunu yakından ta- nıyanlar için bildik bir ad. 12 Eyfül zindanlannda başının göl- gesinı önüne düşürmeden ya- tan bir sosyalist. ÖDP Parti Meclisi üyesi ve... Ve çiçeği burnunda siyasal mülteci. • • • Melih Pekdemir'in kitabını 1999 yılında çıkan ilk baskısın- dan okudum. Kitap hakkında ne bir dava açıldı, ne kitap topla- tıldı. Buna şaşmadım. 2000 yılında krtabın ikinci bas- kısı yapıldı. Kitap toplatıldı, ya- zan hakkında DGM'de dava açıldı. Buna şaştım. Birkaç kez, bu hukuksal "tu- haflık" üstüne yazmak istedim. Her defasında "Görülmekte olan bir davayı etkilemek mak- sadıyla yazı yazmak") suç sa- yan Türk Ceza Kanunu madde- sielimituttu. "Inceldiğiyerden kopsun" deyip yine de yazma- ya kalkıştığımda ise elimi Cum- huriyet'in hukuk uleması tuttu. Ama şimdi dava "görüldü", hüküm kesildi. Yazmak hem hakkımız hem ödevimiz. Ceza Kanunumuz "terörle mücadele edelim" derken hu- kukla mücadele eden tuhaflık- larla dolu. Örnegin terörü mü- cadele yöntemi bellemiş bir ör- gütün yayınından, önderinın sözlerinden her ne surette olursa olsun alıntı yaparsanız o örgütün propagandasını yap- mış sayılıyorsunuz. (Okumakta olduğunuz şu yazıda PKK ya- yınlanndan, önderierinin sözle- rinden, yazılanndan tek satır bi- le alıntı yapılmadığı gözünüz- den kaçtı mı?) Peki bir siyasal çizgiyi, birör- gütsel yapıyı eleştirmek, hatta yerin dibine batırmak isterseniz, onlann sözlerini, görüşlerinialın- tılamadan bunu nasıl yapacak- sınız? Bu sorunun yanıtı Melih Pek- demir'in karannda var: 3 yıl 9 ay hapis!.. ••• Melih Pekdemir şimdi çiçe- ği burnunda bir siyasal mülte- ci... Birkonferans için grttiği Al- manya'da hakkındaki hükmün kesinleştiğini öğrenince dön- medi. Yani Melih Pekdemir açısın- dan ortada vahim bir durum yok. Benim kuşağım hapisha- ne hücresinde de, baba evinde de, siyasal göçmenliğin boğun- tusunda da mızmızlanmadan, kimselereyük olmadan iki aya- ğı üstünde durmasını bilir. Kı- demli bir "siyasalmülteci" ola- rak, "çiçeğibumunda mülteci" Pekdemir'in geleceğinden kuş- kum da yok, endişem de. AmaTürkiye'deki hukuk sis- teminden ciddi endişelerim var. Çok çok ciddi endişelerim... POLİriKA GÜNLÜĞÜ HfKMET ÇETfNKAYA Kuşadası... Kuşadası'nda denize bakan kahvelerden birin- deoturuyoruz... Hava sıcak... Az önce Kuşadası çarşısında dolaşırken satıcı- larla konuşmuştuk... Ortak düşünceleri şuydu: "Artık Sisam Adası'ndan gemi gelmiyor..." Kuşadası birdönem dunyanın en büyük transat- lantiklerine ev sahıpliği yapıyordu. 2001 yılında Kuşadası'nı büyük-küçük bin gemi ziyaret etmiş- ti... Peki bu gemiler Kuşadası'na ne kadar dolar bı- rakmıştı? Turizmciler bu soruya şu yanıtı veriyor: "Geçenyılkiistatistikleraçıklanmıyorama 2000 yılında Kuşadası'na gelen gemiler 250 milyon dolarbırakmıştı. Hergeminin limana demiratma- sı 100 bin dolardır sadece... Bu yıl ise durum çok kötü. Sisam 'dan 250 ge- minin geleceği sanılıyor. Yani Kuşadası için sıkın- tılı bir dönem başlıyor..." Soruyoruz: "Sisam'dan gelen gemilerin azalmasının nede- nini açıklayabilir misiniz?" Yanıt: "11 Eylülsaldırısının ardından, ABD'dekisigor- ta şirketleri Türkiye'yi riskli ülkeler arasına aldı. Sisam'dan Kuşadası'na gelen transatlantiklen'n yolcuları Amerikalı. O nedenle Türkiye'ye gelmi- yohar. Çünkü, s/gorta şirketleri sigorta kapsamı- nın dışında tutuyor..." Kıyıdaki kahveden karşı tepelere bakıyorum... Çarpıkyapılaşma, çevresorunlan, altyapı yeter- sizliği ve bunların yanı sıra organıze suç örgütleri- nin, aşiretlerin Kuşadası'nı mesken tutmalan insan- lantedirginediyor... Bunun uzerıne kent meclisi tüm sorunlara el at- mış, LİMAŞ, KOMER, KUTAVgibi kuruluşlar, de- mokratik kitle örgütleri, Kuşadası'nda köklü deği- şikler için kollan sıvamışlar... ANAP'lı Belediye Başkanı Fuat Akdoğan'a se- çildiği günden beri verilen destek sürüyor... • • • Gürsel ve Hasan Tombul... Bir Kuşadası akşamında 'Değirmen'de, turizm- ci Gürsel ve Hasan Tombul'un yarattıklan mekân- daydık... Gürsel Hanım, Değirmen'in öyküsünü anlattı uzun uzun... Oğulları Burak trafik kazası geçirmiş on bir yıl önce. Fiziktedavi için Bursa'yagidipgelirken 'De- ğirmen' adlı bir restoran görmüşler... Oğlu Burak, dutağaçlannı görünce keyiflenmiş. Sonra, Balkan göçmenı yaşlı ve haylı sinirli sahı- biyletanışılmış. Huysuz ihtiyar, dut koparmalanna izin vermiş... Bundan sonrasını Gürsel Tombul anlattı: "Benzenni Kuşadası'na taşıdık. Tek bir ağaç yoktu burada. Elbirliğiyle yılmadan, usanmadan böyle bir mekân kurduk..." Davutlar yakınında Değirmen... Ağaçlar, yapay göl, tavşanlar... Şeftaliden domatese, kayısından zeytine dek tüm ürünler hormonsuz üretiliyor... Karşıda Davutlar'ın ışıkları... Hava serin!.. Türkiye'nin en uzun plajlanndan Karaova kjyısı- na bakıyorum... 492 sitede 125 bin yazlık konut bulunuyor Ku- şadası'nda... Acaba bu konutlar turizme kazandırılamaz mı? Kuşadası'nda Turizm Bakanlığı belgeli 14 bin 431 yatak var!.. 'Pina Bay' otelinin müdürlerinden Zülal Inan bakın ne dıyor: "Turizmdeyenidenyapılanma şart. Yazlıkkonut- lar bir-iki ay için kullanılıyor..." • • • Kuşadası'na Fransa, Almanya, Belçika'dan tu- rist gelmiyor. Bu yıl Bulgaristan. Sırbistan, Arna- vutluk ve Romanya'dan turist geliyor... Zülal Inan diyor kı: "Patlama fılanyok buralarda. Antalya 'da beş yıl- dızlı tatil köyleri dolu sadece. Avrupa 'da Euro'ya geçiş ekonomik kriz yarattı..." Ada Sanatevı'ni Gürsel Tombul ve Hasan Tom- bul restore ettirmişler... Eski bir Kuşadası evi... Gazeteci Latif Sansür işletiyor Sanatevı'ni... Resim çalışmaları yapılıyor, tiyatro oyunlan sah- neleniyor, şiirakşamlan düzenleniyor... Kuşadası geçmişin yanlışlarından ders almış... Geceyi Ahmet Altunsoy'un 'Türkü Bar'möa noktal/yoruz... Sabahın üçünde otele gidiyorum... hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuştar u m i i ı A Y ı n c ı L Tel: 02 l 2-5 I 2 -42 19 Faks. 5 I 2 II
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear