23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuftur(a cumhuriyet.com.tr 15 Collection dergisi iki yılı geride bıraktı Kültür Servisi - Art Ya- yıncılık tarafmdan çıkanlan •ve üç ayda bir yayımlanan Collection dergisi 8. sayısı ile iki yılıjeride bıraktı. Fikret Ozer'in 'deniz ka- buklan'. Nejat Yentürk'ün 'göz boncuklarf koleksi- yonlan. her objenin koleksi- yonunun yapılabileceği çe- şitli örnek ve bilgilerle sunu- lan dergide yer alan iki ko- leksiyon türii. Asım Uysal'ın •İskender dönemi sikkele- ri' ile Ayla tlbar'ın 'para keseleri'de dergide dikkat çeken diğer koleksıyonlar arasuıda. Derginin Tarih-koleksiyon ilişkisinden yola çıkarak ha- zırlanan araştırmalar bölü- münde ise Namık Kemal'in babasının Müneccimbaşı Mustafa Efendi olduğunu Sener Köksümer kaleme al- mış. Diğer araştırma yazıla- n arasuıda ise Prof. Dr. Ha- luk Oral'ın 'Yahya Kemal Beyath', DT. R. Sertaç Kay- serilioğlu'nun 'Eski İstan- bul Plajlan', Kemal Su- manın 'tskambil Kâğıtla- n ve Tarihi' ilginç görsel malzemeler şeklinde sunulu- yor SANATÇI SEMİNERLERİ DİZİSİ Erden Kosova Proje 4L'deKültür Servisi - Yazar, eleştirmen ve sanat tarihçısi Erden Kosova, Nifca(Nor- dic Institute for Contempo- rary Art) sanatçı seminerle- ri kapsamında Proje4L Is- tanbul Güncel Sanat Mü- zesfnde 31 Temmuz Çar- şamba günü 18.00'de semi- ner verecek. Nifca'nın semi- ner projesi, çeşitli bölgeler- de yerel söylemin odaklan- dığı noktalann saptanması. Seminerler dizisi sona erdi- ğinde, kuruluş tarafından bır de kitap yayımlanacak. İs- tanbul'dan Proje4L' ın yer al- dığı projeye birçok kurum katıhyor, Belfast'tan Ca- talvst Arts, Oslo'dan Oslo Kunsthalle. Reykjavikten Living Art Museum, Hel- sinki'den muu. Kopen- hagdan Overgarden, Mal- mö'den Signal. Glas- gow'dan Transmission. Halen Londra Goldsmiths College'de doktora çalışma- lannı sürdüren Erden Koso- va, 2001 - 2002 yıllan ara- sında, Londra'da Kahve - Society, Frankfurt'ta Mani- festa IV, Zagrep'te Rotor Graz, Utrecht'te Begane Grond ve Proje4L'de 'Video Sanatı: Dokümanter mi, Mokümanter mi ?' adlı kon- feranslara katıldı. (Bilgi için Tel: 0 212 281 51 50) Yedikule'de Fazıl Say ve Mercan Dede Kültür Servisi - tstan- bul'un en önemli tarihsel me- kânlanndan Yedikule Zin- danları, 6 Ağustos günü, dünyada pek az örneği bulu- nan, Türkiye'de ise ilk kez gerçekleştirilecek olan bir et- kinlikle, ünlü piyanist Fazıl Say ve DJ Arkın Allen'i mü- zikseverlerle buluşturacak. tki bölümden oluşacak etkin- liğin, piyanoyla başlayan bi- rinci bölümünden sonra Fa- zıl Say, tanınmış müzisyen ve DJ Mercan Dede'yle birlikte elektronik müziğin üzerine piyano ezgileri yükleyerek izleyiciye yeni ve deneysel bir müzikal doku sunacak. Böylece konser şeklinde baş- layan etkinlvk giderek parti havasına bürünecek. Fazıl Say ile eskiyle yeni, Doğu'yla Batı arasında müzi- kal bir birleşme sağlayan Mercan Dede'nin bu buluş- ması, deneysel müziğin önemli duraklanndan biri ol- maya aday görünüyor. iki farklı müzik türünün dinleyi- cilerini bir araya getirmeyi hedefleyen etkinlikte, müzik- severler konser ve parti hava- sını birlikte soluyacaklar. (Aynntıh bilgi için: 249 18 39) 5 Temmuz'da 'Platonov' ile başlayan etkinlik, bugün 'noBody' ile son buluyor 56. Avignon Festivali'nin ardından DEFNE GÜRSOY Festival yönetiminin geçen yıllar- da karşılaştığı eleştirilerin başında, tanınmış oyunculann yorumladığı 'klasik' yapıtlan 'çağdaş' olanla- ra (festivalin 'çağdaşlık' tanımı el- li yaşından 'genç' yapıtlan kapsı- yor) tercih etmeleri geliyordu. Festival, 55. yılında bu eleştiriye resmi programında iki 'rür' arasın- da bir denge oluşturmaya çalışarak yamt veriyordu. Ünlü Papalar Sara- yı'nın Şeref Avlusu'na bu yıl yal- nızca iki gösteriyı yerleştiriyordu yöneticiler: Çehov'un 'Platonov'u ve Sacha Waltz'ın 'noBody'si. Çehov festival tarihinde yalnızca on kez sahnelenmiş, açılış gösterisi olarak da ilk kez bu yıl seçilmiş. Er- ic Lacascade, yazann ölümünden on altı yıl sonra, 1920'de birçok el- yazması versiyonu keşfedilen ilk oyunu 'Platonov'u 'tanınmamış' oyunculardan kurulu, ancak yıllar- dır birlikte çalıştığı ve Çehov'un Ivanov, Martı ve Üç Kızkardeş'in- de kullandığı gerçek bir 'ekip'le sahneye koyuyordu. Açılış gecesi olan 5 Temmuz'da, izleyicilerin dörtte üçü yağmur yüzünden terk et- miş olsalar da ıkinci, hatta üçüncü kez git- mekten zevk ahnacak Lacascade'ın bu Çehov yorumu; çağdaş, yaratıcı, görsel ve entelektü- el bir şölene dönüşüyor. Izleyenlerin dakika- larca ayakta alkışladıklan Lacascade. önce- likle 'zamansız' bir sahneleme seçmiş: Oyun bugün, yüzyıl önce veya yirmi yıl son- ra geçiyor olabilir. Papalar Sarayı'nın 35 met- re yüksekliğindeki avlu duvannı ve 680 m2'lik sahneyi bu denli ustahkla kullanan bir sahne- ye koyuş yinelenir mi bilinmez, ancak Lacas- cade içeriden ve dışandan pencereleri sahne- ye katıyor ve dev sahneyi adeta bir dans pis- tine dönüştürerek oyunculanna benzersiz bir hareket yeteneği sağhyor. Platonov Istanbul'a gelecek mi? Ahşılmış 'klasik Rus atmosferi'ni yansı- tan bir oyun bekleyenler, Lacascade'ın kendi ürünü olan çağdaş dili ve bir gram bile ro- mantizm olmayan yorumuyla karşılaşıyorlar. tkinci bölümdeki siyah-beyaz yapay havai fi- şekleri, son bölümün tümünde süregelen be- yaz duman, incelikli ışık oyunlan ve çağdaş müziklerle bezenmiş yapıt başdöndürücü bir şölen. Festivalden sonra Paris'e taşınacak olan La- cascade'ın Platonov'u, kapalı tiyatro salonla- nnın olağan boyutlanna sığmakta güçlük çe- keceğe benzer. îstanbul'un tarihi mekânlann- da yeniden nefes almasına fırsat yaratüabilir mi acaba? Platonov'dan sonra, Türk izleyicilerin bu yıl Istanbul Tiyatro Festivali'nde yer alan 'Be- denler'le tanıdıklan, Berlinli koreograf Sac- ha Waltz'ın 'noBody'si oynandı Papalar Sa- Claire Lasne - 'Ortnan Adamı' Eric Lacascade'ın sahnelediği Çehov'un 'Platonov' oyunu, Sacha Waltz'in 'Bedenler' le başlayan üçlemesinin son oyunu 'noBody', ve JosephNadj'ın 'Filozoflar'ı festivalin en önemli oyunlarıydı. rayı avlusunda. 'Bedenler'le başlayan, 'S' (Sensualityşehvet; Sexualty cinsellik) ile sü- ren üçlemenin üçüncü bölümü 'noBody'de, ölümsüzlük ve ölüm sonrası yaşam arayışı di- le getiriliyor. 'Resmi' programdaki diğer önemli oyunla- ra gelince: Öncelikle, 1981 yılında Italyada Bologna yakınlannda küçük bır kasaba olan Cesena'da kurulan Societas Rafaello Sanzio topluluğunun başını çeken Romeo CasteUuc- cinin Tragedia Endogonidiasının ıkmci bö- lümü olan 'A. Ç 02/ Avignon No. 2' var Bu dizi Avignon"dan sonra yedi kentte daha sah- nelenecek: Avignon, Berlin, Bergen ("Norveç), Brüksel. Marsilya, Roma, Paris ve Strasbo- urg. "Bu kentler coğrafyanın tarihle buluş- tuğu ağırlık merkezlerini tenısil ediyor" di- yor Castellucci. Her e\Tede, gösterinin yer al- Joseph Nadj - 'Filozoflar' dığı kente göre oyun kendini yenıleyecek, böy- lece her seferinde hiç sergilenmemiş, tıpkı canlı bir organizma gibi sürekli evreden evre- ye, farklı bir görünüme dönüşen bir gösteri çı- kacak ortaya. Erkek bedeninin zerafeti A.Ç02 tragedyanın geleceği üzerine bir araştırma. Tiyatroda imge ve ses kullanımının sınırlan zorlanıyor; hatta gösterinin bir nok- tasında. bir 'castrato' (hadım) o inanılmaz sesiyle şarkı söylüyor. Kendisiyle görüşme- mızde, "Istanbul benim en sevdiğim kent- lerden biri" deyince, "Bir İstanbul No.l yapmaya ne dersiniz" diye sorduktabii: "İs- tanbul Tiyatro Festivali yetkilileri ile ilişki kurduk, neden olmasın" diye umutlandırdı bizleri! Avignon IN izlencesindeki sayıca sınırlı dans gösterisi arasında 'noBody'nin yanı sıra, Macar kökenli Joseph Nadj'ın, Polonyah yazar Bruno Schultz'tan esinlene- rek yarattığı 'Filozoflar' da yer ahyordu. Kendisiyle bir- likte beş erkek dansçıyla iz- leyicilere sunduğu Filozoflar, erkek bedeninin zarafetini, hareketlerin yumuşakhğıyla birleştiriyor. Nadj, festival çerçevesinde aynı zamanda yine Bruno Schultz'tan esin- lenerek yaptığı resimlerini sergiliyor. Ünlûler geçidi Kanadalı sanatçı Denis Marleau'nun, Nobel ödüllü (1911) Belçikah yazar Ma- urice Maeterlinck'in 'Kör- ler' adlı yapıtından uyarlaya- rak Montreal Çağdaş Sanat- lar Müzesi'nde 'yarattığı' teknolojik fantezi, Rodrigo Garcia'nın 'modern za- manların Promethe'si' ola- rak nitelendirilen 'Prome- teo'su da festivalin başanh yapıtlanndan. Yazar (ve Çek Devlet Başkanı) Vaclav Havel'in 'Vernissage/Ağırlama' adlı ya- pıtı da Jan Burian tarafından Bohemia Magica-Fransa'da Çek Kültürü Mevsimi kapsamında sahnelendi. Havel yetmişli yılla- nn ortalannda Çek 'normalleş- me' döneminde insanlann sis- temle ilişkilerini irdeliyor. 'Havere Saygı' ~ Devlet Başkanı 'HaveFe Say- gı' başlıklı etkinliklere bizzat ka- tıhnak üzere Avignon'a gelmiş- ken zatürree tanısıyla Prag'a dönmek zorunda kaldı. Bu etkin- likler Havel'in kansı Olga'ya hapisteyken yazdığı mektuplar çe\Tesinde, bir sergi. ya- zar politikacı ile ilgili filmler, yapıtlanndan okumalar ve Havel'le bir buluşmadan oluşu- yordu. Ustalan anmadan geçmek yanlış olur: Fran- sız tiyatro ve sinemasının büyüklerinden 76'hk Michel Bouquet, resmi festival kapsa- mında Thomas Bernhard'ın sahneye koyduğu 'Minetti'de ünlü Alman oyuncuyu başanyla canlandınrken geçen sezon gerçek bir 'geri dönüş/come back' yaşayan 71 yaşrndaki An- nie Girardot da OFF programında yer alan Roberto Athayde'nin Madame Margerite adlı yapıtıyla izleyiciyle buluştu. Festival res- mi kitapçığı da Bouquet den bır alıntıyla baş- lıyordu: "Tiyatro, içinde acımasızlığın da y- er aldığı bir gerçeklik okuludur." Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin doğumunun 100. yılında usta sanatçıya armağanı... Cemal Nadir Caddesi'nden gelip geçenler CEMftLNPDiR CADDESİ Kültür Servisi - Karikatür sanatçısı Cemal Nadir Güler'in doğumunun 100. yüı nedeniy- le düzenlenen etkinliklerden biri olan Kamil Yavuz'un hazırladığı 'Cemal Nadir Caddesi' adlı kitabın ikinci baskısı çıktı. Cemal Nadir'in hayatı ve eserlerinden ke- sitler veren kitapta, Cumhuriyet dönemi Türk karikatüründe Cemal Nadir'in yeri ve önemi ir- delenirken Burhan Belge, Necip Fazıl Kısakü- rek, Verim Dergisi, Necdet Evliyagil, Yeniden Doğuş, Cemal Nadir Güler, Başyazı/L'stura, Mansur Tekin, K.Yavuz, Son Saat, Sağdıç, Enver Naci Gökşen, Kadircan Kaflı, Selma Emiroğlu Aykan, Va-Nu Cumhuriyet, Tur- han Selçuk, tbrahim Ersaraç, Semih Balcı- oğlu Elif Naci, Zeriha Karadeniz, Selçuk K. • Kamil Yavuz'un hazırladığı 'Cemal Nadir Caddesi' adlı kitapta Cemal Nadir 'in hayatı ve eserlerinden kesitlere yer verilip, Cumhuriyet dönemi Türk karikatüründe Cemal Nadir 'in yeri ve önemi irdeleniyor. Emre, Cahit Tanyol, Burhan Felek, Orhan Karaveli, Kadircan Kaflı, Hikmet Sabri, Do- ğan Nadi, Nusret Safa Coşkun, Behçet Kemal Çağlar, Dr. Ercüment Baktır, Nurettin Ar- tam, Peyami Safa, Yusuf Mardin, Prof. Ke- nan Temizkan, Malik Aksel, Abidin Daver, Ratip Tahir Burak, Faruk Taşkıran, Enver Naci Gökşen, Burhan Cahit Morkaya, Cihat Borçbakan, tsmail Habip Savük, Falih Rıfkı Atay, Muhtar F.Enata, Vedat Günyol, Selma Emiroğlu Aykan, Cemal Kutay, Avni tnsel, Cevat Fehmi, Kamil Yavuz, Ahmet Hamdi Tanyol, Usrura Dergisi, Faruk Yenik, Ergin Gürel, Zeynep Oral, Şahin Özgür, Kaya Oz- sezgin, Necmi Rıza Ayça, Rıza Zelyut, Oğuz Aral'ın Cemal Nadir hakkındaki görüşleri yer alıyor.'Amcabey', 'Dalkavuk', 'Yeni Zengin', 'Dede ile Torun', 'Ak'la Kara', 'Salomon' gi- bi karikatür tiplemelerinden örneklerin de bu- lunduğu kitapta, Cemal Nadir'in Savaş ve Ba- nş karikatürleri, Cemal Nadir özel albümü sa- natseverlerin beğenisine sunuluyor. EStNTtLER ZEYNEP ORAL Yalmayak Yürümek Varken...Her sabah guneş doğuyor diye mutlu olanla- rı, her sabah güneş doğuyor diye yataktan se- vinçle, neşeyle fırlayanları tanıdım... Her sabah, yeni bir güne başlamak cesaretıni kendinde bu- lamadığı için, yeni bir günü hiç de "yeni" bulma- dığı için, hiçDİr zaman hiçbir şeyin daha iyi, da- ha güzel olabileceği umudunu taşımadığı için, uyandıklarında yataktan çıkmak istemeyenleri de tanıdım... Bir de ikisi arasında gidip gelenle- ri... Bir uçtan ötekı uça geçmenin pamuk ipliğine bağlı olduğunu da yakından gördüm. Bütün bu insan ve ruh hallerinde, istesem de istemesem de hep aynı noktanın altını çiziyor- dum, dönüp dolaşıp hep aynı çerçeveye daya- nıyordum: Türkiye'de yaşamanın harikuladeliği ve Türkiye'de yaşamanın korkunçluğu... Sabah- ları mutlu uyanmanın ya da işkencedeymiş gibi uyanmanın önünde sonunda gelip dayandığı nokta işte bu harikuladelik ya da korkunçluktu... Leyla Navaro'nun "İki Boy Ufak Pabuç" adlı kitabını (Remzi Kitabevi) okurken yalnız içinde yaşadığımız ülkeden değil, kültürel birikimden, geleneksel değer ve düşüncelerden, toplumun, ailenin, çevremizin (hatta kendımizin) bize yük- lediği cinsiyet rol beklentilerinden nasıl etkilen- diğimizi görüyordum. Kadın depresyonunda, kişisel nedenler kadar belki de daha çok sosyal nedenler de rol oynu- yordu: Kadının aile ve toplum içinde ikincil ko- numu, engellenmişlik duygusu, karşı koyama- manın çaresizliği, bu durumu değıştiremeyece- ği, bu durumdan kurtulamayacağı duygusu... Erkekte ise, doğuştan ona bahşedilmiş "üstün konum"a uyum sağlayabilmek için "erkek benli- ğini şişirmek, şişkin görünmek zorunluluğu"... Düşünsenize, sürekli başarılıymış, güçlüymüş gi- bi görünme çabası, insanı nasıl da yorar, bu yü- kü taşımak hiç de kolay değildır! Ya göründüğü, ya sanıldığı kadar güçlü olmadığı bir gün ortaya çıkarsa endişesi ne büyük gerginlik yaratır in- sanda! Kadın ve erkekte cinsiyet rolleriyle oluşan dep- resyonlar örneklerle anlatılıyor, açıklanıyor, irde- leniyor kitap boyunca. Yalnız anlayarak, öğrene- rek degil, müthiş bir paylaşma duygusuyla tat alarak okudum "İki Boy Ufak Pabuç"u. Artık günümüzde balkabakları atlı arabaya, külkedileri prensese dönüşmüyorsa da, ortalık- ta hâlâ kendilerini prens sananlar ellerindeki kris- tal ayakkabıya uygun küçük ayaklı külkedilerini arayıp duruyorlar. Prenses olmak isteyenler de ayaklarını o dar kalıba sokmak için yanşıyor! "Sonuçta depresyon, ruhun beden yoluyla gönderdiği bir mesajdır: 'Dur! Bekle! Yoruldum! Tükendim! Artık kaldıramıyorum! Bu yaşam ko- şulları bana çok ağır' Ya da 'Hayatımda ruhumu canlı tutacak hiçbir şey yok! Ruhum solmak üze- re... Ruhumun ölmekte olduğunu hissediyorum! Yaşamın hiçbir anlamı yok! Hayat çok renksiz!' Bu mesajlara kulaklarımızı tıkadık mı fena! Tam tersine bu mesajlara, iç sese kulak vermeyi, din- lemeyi, anlatmayı, paylaşmayı öneriyor Leyla Navaro. "Karşı koymak ve mücade/e etmekten- se, depresyonu doğal görüp kabul etmek sağlık- lı bir yol olur" diyor. Hatta, "Depresyonun keyü- ni çıkarmanın" bu süreçte yardımcı olduğunu be- lirtiyor. "Depresyonun keyfini çıkarmak" doğrusu ilk kez karşılaştığım bir kavram. Çok ilginç.lnsan bu kavramdan yola çıkarak neler neler üretebilir. Latin Grammy ÖdüHeri adaylan • LOS ANGELES (AFP) - Latin Grammy Ödülleri, 18 Ekim'de Hollyvraod'da yapılacak törenle sahiplerini bulacak. Ödüllerin en güçlü adaylan ise Kolombiya'h Garlos Vives ve Küba'lı Celia Cruz. Vives, bu yıl çıkan son albümüyle, 'Yılın En iyi Kayıt', 'Yılın Şarkısı', 'En iyi Çağdaş Tropikal Albüm', 'En tyi Tropik Şarkı' ve 'En tyi Müzik Videosu' dallannda aday gösteriliyor. Çruz'un albümünün aday gösterildiği dallar ise, 'Yılın En tyi Albümü', 'Yılın En tyi Kaydf, 'En iyi Salsa Albümü' ve 'En tyi Müzik Videosu'. Miguel Bose, Emilio Estefan, Juanes, Gian Marco ve Alejandro Sanz, üçer dalda aday gösteriliyorlar. Bezi Küttür ve Sanat ŞenSğr I Kültür Servisi - ' 16. Şile Bezi Kültür ve Sanat Şenliği' bugün başhyor. 3 Ağustos'a dek sürecek festivalin Genel Sanat Yönetmenliğini Gafur Uzuner üstleniyor. Bugün Belediye Meydanı'nda 20.30'daki açılış töreninin ardından M. Astek Dans Topluluğu sahne alacak ve Sema Ündeğer Karikatür Sergisi açılacak. Aynı gün, Yılmaz Erdoğan, Stadyum'da 'Çebimde Kelimeler' adlı tek kişilik oyununu sunacak.'Tiyatro Çisenti', 'Şile Belediyesi Gençlik Orkestrası', 'tstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan', "Kent Orkestrası', 'tBB Şehir Tiyatrolan', festivale katılan topluluklar arasında yer ahyorlar. 'Sabit Ayasbeyoğlu' Anısına Şile'de Yaşayan Sanatçılar Sergisi', festival süresince Resort Otel'de sanatseverlerle buluşacak. Sergide, Mustafa Ata, Aydın Ayan, Çan Ayan, Selma Ayasbeyoğlu, Balaban, tsmail Biret. Balkan Naci tslimyeli, Nuri lyem, Nasip lyem, Türkan Göksan, Rasim Konyar, Mehmet Pesen, Helga Uzlar ve Gafur Uzuner'in yapıtlan yer alıyor. BUGUN • İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında 12.00, 14.15, 16.30 ve 19.00'da MUos Forman'ın yönetmenliğini yaptığı 'Aydaki Adam'. (0 212 316 10 83) • BEYOĞLU SİNEMASI'nda 'Yaz Şenliği I - Ferruh Doğan Anısına' kapsamında 11.30, 14.00, 16.30, 19.00 ve 21.30'daMichael Haneke'nin yönetmenliğini yaptığı 'Piyano'. (0 212 251 32 40) • BAŞKA KÜLTÜREVt'nde 15.00'te Ken Loach'un yönetmenliğini yaptığı 'Ayak Takımı'. (0 212 249 12 84)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear