Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HAZİFUN 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
3.Ebğaz köprüsünün SlT'lerde yaratacağı tehdit ICOMOS Risk Raporu'nda...
'Risk altındaki'Boğaziçi
Su ireticileri
'Kaynak
sularına
komplo'
İstanbıl Haber Servisi -
Ambaajh içme sulannda
'arsenk' bulunması ve bu
sular icin toplatma karan
alınması, sulann temizliği
tartışrrasını yeniden başlattı.
Marmıra Üniversitesi Sağlık
Eğitiır Fakültesi Halk Sağlığı
Uzmanı Prof. Dr. Mithat
Kıyak. arseniğin doğada var
olduğuıu ve sulara
geçebıleceğini belirtti. Su
UreticJeri Derneği Başkan
Vekili Mehmet Kardeş de
Niksaı'la ilgili haberlerin
insanlann işlenmiş suya
yönelmesi için yapılmış bir
kompb olduğunu savundu.
Kardeş, "Kuyu sulannın
piyasada yer etmesi için
yapıldı. Bu suyu Niksar
Belediyesi halİana içiriyor.
Kaynak sulan kötülennıeye
çalişılryor. Biz sulann günlük
anali/Jerinin yanı sıra 3 ayda
bir avnntılı analizlerini
yaptuTyoruz" diye konuştu.
Niksar Ayvaz Suyu'nun
satışını yapan Su ve Ambalaj
AŞ'den yapılan açıklamada
ise Niksar Ayvaz Suyu'nun
yurdışında da satıldığı
vurgulanarak söz konusu
tartışmalann uluslararası
meşrubat firmalannın
Türkiye pazanna göz
dikmeleri nedeniyle ortaya
çıktığı belirtildi.
Cevrecilerin başarısı
Biyo-Gökova
projesine
BMdesteği
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA-Gökova-
Akyaka'yı Sevenler
Dernegi'nin (GAS) Gökova
Havzası'nda biyolojik
çeşitliliğin korunması ve eko-
tanm yapılabıhnesi için
hazırladığı "Biyo-Gökova''
projesine Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı Küresel
ÇevTe Fonu'ndan 90 bın dolar
destek karan çıktı.
"Yerel Çözümlerie Gökova
Havzasında Biyolojik
Çeşittiliği Koruma ve
Artürma Projesi''nin
tanıtımını yapan GAS
Derneği Başkanı Heike Thol
Schmitz hedeflerinin
biyolojik çeşitliliği koruyup,
çoğaltırken "koruma-
kuDanma dengesini"
sağlamak ve havzada "eko-
tanm" "eko-turizmTI
ve "kuş
turizmi" olanaklannı
yaratmak olduğunu vurguladı.
• Uluslararası Anıtlar ve
SÎTler Konseyi'nin
;iCOMOS' raporunda
İstanbul Boğazı'na 3.
köprü yapımının
bölgedekı kültürel ve
doğal miras üzerinde
giderilmesi olanaksız
tahribatlar yaratacağına
dikkat çekildi. Raporda, 3.
köprü için "Arnavutköy-
Kandilli" arasının
seçilmesi de "talihsizlik"
olarak değerlendirildi.
OKTAYEKİNCt
Bayındırlık ve tskân Ba-
kanı Abdülkadir Akcan'ın
üst üste ve "srarlT açıklama-
lanyla yeniden gündeme ge-
len 3. Boğaz Köprüsü, kısa
adı "ICOMOS" olan Ulus-
lararası Anıtlar ve StT'ler
Konseyi'nin "Risk Alûnda-
ki Kültürel Miras" raporun-
da da yer aldı. Kamuoyunda-
ki ve uzman çe\Telerdeki tep-
kılere rağmen yine de yapıl-
ması durumunda, Boğaziçi
Köprüye neden hayır?
y Nazım Plan'a aykın
y Tarihi ve doğal doku zarar görecek
/ Çözüm değil sorun getirecek
y Şehircilik ilkelerine darbe
indirecek
y Arsa spekülasyonuna açık bir
şehir biçimi geliştirecek
J Kent ve toplum yararlannı hiçe
saydığı için
y Yeni çevre yollan ve şehir içi
arterleri inşası başlayacağı için.
Tüp geçite neden evet?
/ Nazun Plan'da öngörülüyor J
J îstanbul'un tarihini ve doğasını
koruyacak
y Arazi yağmasına hizmet i
etmeyecek
/ Toplu ulaşrmı, sorun yaratmadan
çözecek
J Ulaşımda bireysellik yerine j
toplumsalhğı savunduğu için j
v
' Çağdaş şehirciliğin ilkelerine
uyduğu için.
StT alanlan ve yeni çevre
yolu bağlantılannın etkile-
me bölgelerindeki kültürel
ve doğal miras üzerinde gi-
derilmesi olanaksız tahribat-
lar yaratacağına dikkat çeki-
len raporda, 3. köprü için
açıklanan "Arnavutköy-Kan-
diffi" arası için de; •'İstanbul
açısından talihsiz bir yer se-
çuni" vurgulaması yapılıyor.
ICOMOS'un Risk Altında-
ki Kültürel Miras Raporu.
dünya kamuoyunun ve
BM'ye üye tüm ülkelerin dik-
katlerini "insanlığın ortak
kültür ve doğa mirası üzerin-
deki tehdit ve tehlikelere"
çekmeyi ve bu evrensel mi-
ras değerindeki StT'ler ile
anıtlann söz konusu tehdit-
lerden kurtanlabibnesi için de
uluslararası işbirliği ortam-
lannı yaratmayı amaçlıyor...
UNESCO gûndeminde
Geçen günlerde çok sayı-
da ülkenin ulusal komite baş-
kanlan ve temsilcileriyle bir-
likte Istanbul'da gerçekleş-
tirilen ICOMOS genel yö-
netim ve dünya genel kııru-
lu buluşmasında, değişik kı-
talardaki risk altında bulu-
nan kültürel mirasa ilişkin
2001 - 2002 dönemi "Dünya
Raponı" da ele alındı. "He-
ritage at Risk-ICOMOS
VV'orld ReporT başhklı ra-
porun Türkiye bölümünde
ise "önceikfi w adl konu" ola-
rak 3. Boğaz Köprüsü Pro-
jesi'ne yer verildi.
UNESCO'nun aynı konu-
daki "damşman kuruluşu"
Demiryolu tüp geçişiıün hazıruklan son aşamaya getanişken üçüncü köprü konusunda bir dayatma yapıtayor.
Üniversiteler ve meslek odalan, 3. köprünün çözüm olamayacağını belirtiyor
Çağdaş uLaşrnı poKtikasıııa aykın
İstanbul Haber Servisi - Şehircilik il-
keleri ve çağdaş toplu ulaşım politikası
yıllardır tüp geçişi öngörmesine karşın,
Boğaz'a 3. köprü yapılması istemi gün-
deme taşınıyor. Üniversiteler ve meslek
odalan, 3. köprünün, ulaşuna çözüm ola-
mayacağını, aksine daha çok aracın kent
trafiğine çıkmasına yol açacağını belir-
tiyor. Yeni köprünün, tarihi dokuya za-
rar vereceğini ve yeşil alan tahribaüna yol
açacağını vurgulayan bilim adamlan,
Türkiye'de bu projeyi destekleyen güç-
tü bir karayolu ve Boğaz köprüleri lobi-
si bulunduğunu vurguluyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bir-
liği (TMMOB) Raporu'na göre ulaşım
politikasını belirleyecek temel tercih,
"araçlann" değil, "insanlann" hareket
ettirilmesi olmalı. Raporda, mevcut Bo-
ğaz köprülerinin insan taşımaya yönelik
değil, araç taşımaya yönelik olduğuna
dikkat çekiliyor. Ne kadar köprü yapılır-
sa yapılsın insan geçişlerinin artmadığı,
yalnızca geçiş yapan araçlar olduğu be-
lirtiliyor.
Îstanbul'un kentsel ulaşım etüdüne gö-
re, kentin ulaşım sorununu çözecek tek
yol, boğaz demiryolu tüp geçiti. Tüp ge-
çit ile köprüye oranla çok daha fazla in-
sanın geçişi sağlanacak. Ancak bilim
adamlan buna karşın her iktidardönemin-
de köprünün gündeme getirildiğine dik-
kat çekiyor. Türkiye'de güçlü bir karayol-
lan-otoyollar- Boğaz köprüleri lobisi bu-
lunduğunu vurgulayan bilim adamlanna
göre bu lobicilerin dış destekçileri ise
otomotiv, petrol, petrokünya tekelleri.
Tüm dünyada özellikle gelişmiş, zengın
ülkelerde demiryolu ağırlıkh ulaştırma ya-
tınmlanna hız verilirken lobiciler hâlâ ka-
rayolu, yeni otoyollar, İstanbul Boğa-
zı'na, Izmit Körfezi"ne, Çanakkale Bo-
ğazı'na köprüler yapılması için çaba sar-
fediyor. Ancak Boğaziçi, ulusal ve ulus-
lararası hukukta korunmasına karar ve-
rilen bir StT alanı olduğu için 3. köprü
girişimı, "hizmet'' değil, kente karşı "yol-
suzhık'" olarak niteleniyor.
olarak da görev yapan ve ara-
lannda Îstanbul'un da bu-
lunduğu "UNESCO-Dünya
Mirası Listesi" içindekı or-
tak insanlık değerlerinin ko-
runması konusunda teknik
ve hukuksal normlann be-
lirlenmesi alannıda uzman-
laşan ICOMOS, aynı göre-
vi uyannca 3. köprü ve Bo-
ğaziçi ilişkisini de bu rapo-
ruyla uluslararası bilim-kül-
tür ve çevre gündemine ka-
zandırmış oluyor. Raporun
Türkiye bÖlümünü hazırlaya-
rak genel dünya raporu için-
de yer almasını sağlayan
ICOMOS Türkiye Ulusal
Komitesi Başkanı Prof. Dr.
Zeynep Ahunbay. "3. Köp-
rü Projesi*ne karşı Arna\r
ut-
köy semt sakinlerinin son
yıllardaki "toplumsal muha-
lefet" örgütlenmelennı de
"sivil toptumun kültürel ve
doğal mirasa olan duyariıb-
ğma" ömekolarak gösteriyor.
SÎTler üzerinde bir
'kâbra'-
Köprü için; "Bu semtteld
kentsel StT ve tarihsel mi-
mari doku ile özgün peyza-
jı mahvedecek bir kâbus" ta-
nırruru yapan Ahunbay, ra-
porda özellikle şu saptama-
lann altını çiziyor: "Geniş
korulan ve kı>ı şeridindeki
yahlanüe KandüK, Asva'nm
sakin atmosferini yansıt-
maktadır. A\ rupa knısmda-
ki Arnavutkö> ise bir 19.
yüzyıl Boğaz kö>üdür ve
ahşap mimarisi ile eşsiz bir
örnektir. Bu miras üzerin-
devaratacağı tahribata rağ-
men hükümet projevi geri
çekmemektedirJ
1
Hukuk ve bilim de risk
altında...
3. Köprü Projesi'ne
1990'h yıllarda Koruma
Kurulu'nun da almış oldu-
ğu olumsuz kararlan var
ve yasalar gereğince yü-
rürlükte olan bu karşı ka-
rarlara rağmen Bayındır-
lık ve Iskân Bakanı'nın,
"Hemenbaşlayacağız" şek-
linde demeçler vermesi,
bir anlamda "hukuk dev-
leti üzerinde de risk" yarat-
mış oluyor.
Ulaştırma Bakanlığı'nca
"Mantıaray" adı verilen
demiryolu tüp geçişinin
hazırlıklarında son
aşamaya gelindiği bir
dönemde 3. köprünün
"aniden" dayatılmaya baş-
lanması ise aynı riskin
"biümsel ilkeler ve plan-
lama" üzerinde de güçlen-
diğini gösteriyor... Çünkü,
tüpgeçişi öngören İstanbul
ulaşım araştırmalanna göre,
Marmaray gerçekleştığin-
de "8 köprüye bedel" bir
rahatlama sağlayacak ve ilk
ikd köprü bile şimdiki yoğun-
luklannı yitirecekler...
3. köprücüler, işte bu
sonuç yaşanmadan, yani ar-
tık yeni bir köprüye gerek
kalmayacağı "yaşanarak
kanıtlanmadan" bu son
spekülahf projeyi de Istan-
bul'a dayatmak niyetinde
görünüyorlar...
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Çiller, Mmklıyor!.
Tansu Çiller'in dünkü Hürriyet ve Milliyet gazete-
lerine verdiği özel demeçlerde söylediği bir söz. Cum-
hurbaşkanı'nın 7 Haziran günü Çankaya'da düzen-
lediği lideriertoplantısını adeta battalamak amacını öne
çıkartıyor. DYP Genel Başkanı. Avrupa Birliği, Kürt-
çe yayın, ıdam gibi önemlı konuların ele alınacağı do-
ruk toplantısına katılmak için, Ecevit'in bulunmasını
şart olarak görduğünü soylüyor.
DYP Genel Başkanı'na göre, Ecevıtsiz bir doruk top-
lantısına katılmak, başbakansızlığı kabul anlamı ta-
şırmış. Çiller, Ecevit'in yennde olsa hemen çekilir, bu-
nunla da kalmayarak DYP nin kuracağı azınlık hükü-
metıni desteklemeyi kabul edermiş. Böylece seçimin
yolu da açılırmış.
Ana Muhalefet Partısı'nm Genel Başkanı, Cumhur-
başkanı'nın 7 Haziran için Köşk'te düzenlediği top-
lantıya çağnlı olanların pariamentoja grubu bulunan
partilerın genel başkaniarı olduklannı bir an için unut-
muş gorunüyor ve Ecevit'in başbakan olarak davet
edıldığı göruntusunü öne çıkartıyor.
O zaman Oevlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz da, Baş-
bakan yardımcılan ve devlet bakanlan kimliklen ile Çan-
kaya'ya gelecekler. Oysa, Cumhurbaşkanı Sezer'in
amacı, MGK'nin mayıs toplantısında oluşan görtiş-
leri, pariamentoda grubu bulunan siyasal partilere
olabildiğince benımseterek AB yolunun üstündekı
pürüzleri aşmak. Bu yüzden, Çankaya toplantısında,
şayet genel başkanlar katılamaz ise, partılerin grup
başkanlan da pekâlâ yer alabilirler.
Ama, Başbakan, DSP Genel Başkanı olarak bu ta-
rıhı göriışmede yer almayı, elbette içtenlikle istiyor ol-
malı.
Bu nedenledır ki. Başbakanlık Basın Müşaviri Cem
Avcı'nın, dün Ecevıt ile görüştükten sonra yaptığı
açıklamanın özellikle satır aralan ilgınç iki mesaj içe-
riyor.
Avcı, ''Başkent Üniversitesi Hastanesi'nin değerti
sağlık ekibi, Başbakan Bülent Ecevit'in bir an önce
tam sıhhatine kavuşabilmesi için canla başla çalışı-
yor" diyor ve ekliyor:
"Bu durumda, Başbakan Ecevit'in 7 Haziran Cu-
ma günü Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in başkanlığında yapılacak doruk toplantısına ka-
fı/ması beklenıyor."
7 Haziran toplantısı
İçtenlikle dileyelim ve umut edelim ki, Ecevit, dok-
torlarının canla başla çalışması sonucunda cuma gü-
nü Çankaya toplantısına katılsın.
Çiller ne diyecek? Çiller ve hatta AKP Genel Baş-
kanı Tayyip Erdoğan, Başbakan'm istifa etmesini
öne süren göruşlennı gerı alacaklar mı? Ya da, Ece-
vit'in 7 Haziran günü. elbette nekahat dönemini tam
atlatmadan, Oran'daki ofisinden çıkarakÇankaya'ya
gitmesi, 4 Mayıs'tan bu yana birbirini izleyen yalan yan-
lış spekülasyonların üstüne bir örtü çekecek mi?
Diyelim ki, Başbakan bu spekülasyonlardan bunal-
dı ve aslında bir hastanın sağlığına kavuşması için,
hekim tavsıyesine tam uyum, venlen ilaçlan tam ola-
rak kullanma gıbı önemlı etkenlerın yanında en az
onlar kadar yaşamsal önemı bulunan konu komşu ve
çevredekilenn tıp etığine asla sığmayan şom ağızlı far-
faralarından da yakasını kurtarabilmek için istifa etti!
Bu önerilenn sahıpleri. o andaTürk iç polrtikasının
seyir defterine nelerin yazılacağını hesap ediyorlar
mı?
Söyleyeyim: Cumhurbaşkanı, istifa mektubunu
TBMM Başkanlığına gonderecek; aynı anda istifa
Resmi Gazete'de yayımlanacak. Öylelikle 57. Cum-
huriyet Hükümeti tum bakanlan ile müstafı sayılacak.
Cumhurbaşkanı, TBMM de grubu bulunan parti-
leri, sandalyalannagöreÇankaya'yaçağıracak. DSP,
MHP, Anap ve DYP, AKP ve SP Genel Başkaniarı
Köşk yolunu tutacak, gönjşlerini sunacaklar,
Muhtemelen, bugünkü koalisyonu oluşturan par-
tiler kendı aralarında yeni bir Hükümet için temas
sağlama çalışmalan yaparken Çiller, nasıl bir mantık
ise, azınlık hükümetı kurayım, çoğunluk bana güven
oyu versin diye ötekı partilerın kapısını çalacak.
Kâğrt üzerinde, yeni hükümet kuruluncaya kadar
iş başında görünseler de, bakanlıklarda ışler tam an-
lamı ile duracak. İstifa etmış bir hukumet nöbeti ye-
nisine devredınceye, dahası o yeni ekip güven oyu
alıncaya kadar, TBMM'de hıçbir yasa görüşülemeye-
cek!
Ecevitsız yeni hükümet kuruldu diyelim. Progra-
mını hazırlayacak; program parti gruplannda görüşü-
lecek, TBMM'de okunacak, belirli bir süre sonunda
görüşme yapılacak.güven oyuna baş vurulacak..
Çankaya, haklı bir sağ duyu ıçerisınde, AB yolunun
üstündeki pürüzleri partilen anlaştırarak açmak ıster-
ken.Tansu Çiller'in iş brtiricilık adına öne çıkarttığı mı-
zıkçılığın altında yatan buzdağını gördünuz mü?
Bu mantık, bizim mevzuatımızda bulunmayan Baş-
bakanhğa vekâlet kurumunu da, bakan vekilliği ile
kanştırarak günlerce gündeme oturtmadı mı?
•••
Günlerdir sık sık yinelendığı gibı, Başbakanlar da
hasta olurlar. Hekimlere, ılaçlarabaşvururlar. Ama, asıl
gücü. çevrelerindeki moral desteğinden almalan, ya-
şama gücüne sahip olmaları için olmazsa olmaz bir
zorunluluktur.
İnsan olan herkes, bu hasta etiğini çiğnemekten vaz-
geçmelidir.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net
ENTERNET /MEHMETsucu mehmet(2 cumhuriyet.com.tr
Bürokrasi ve internete-Devlet yolunda
Türkiye'nin
gideceği yol hem
;ok uzun hem de çok dikenli. Hemen
nerkesın dile getirdiği bu gerçeğin en
somut yansıması Türkiye Bilişim
Derneği'nin geçen hafta yaptığı
ankette yer aldı.
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı
Rahmi Aktepe, TBMM Bilgi ve Bilgi
Teknolojileri Grubu toplantısında,
<amuda görev yapan üst düzey
yöneticiler arasında bilişim
teknolojisini kullanma açısından
bir araştırma yaptıklarını, ancak
araştırma sonuçlarını açıklamaya
"utandıklarını" söyledi.
Aktepe, bu durumda kamu
hizmetinin verimli ve hızlı bir
yapıya kavuşmasını sağlayacak
bilgi teknolojilerinin başanlı bir
şekilde uygulanamayacağını ifade
etti.
2000 yılında 70 kurumun genel
müdür yardımcıları ile müsteşar
ve müsteşar yardımcısı
düzeyindeki 100 yöneticisiyle yapılan
yüz yüze görüşmelerle gerçekleştirilen
anket sonuçlan, bürokratın "e"
kavramına ısınamadığını ortaya koydu.
Buna göre yönetıcilerin sadece yüzde
17'si bilgisayar desteğini "olmazsa
olmaz" olarak görüyor. Bürokratların
yüzde 85'inin evinde bilgisayar
bulunuyor, ancak yüzde 78'inin bir
e-posta adresi bile bulunmuyor.
Evden internet kullananlar ise sadece
yüzde 19. Bürokratlann yüzde 51 'i
işyerinden internet kullanıyor.
Bürokratlann yüzde 55'ı, o da zamanı
olursa bu konuda eğitim almayı istiyor,
yüzde 12'si gerekirse eğitim alacağını
söylerken, sadece yüzde 15'i "Bu
konuda eğitim ister misiniz" sorusuna
doğrudan "evef" yanıtını veriyor.
Rahmi Aktepe'nin utancı, kendisinden
değil anketin sonucunda ortaya çıkan
tablodan kaynaklanıyor. Soru şu:
Bürokratlarının sadece yüzde 12'sinin
e-postası bulunan bir ülke nasıl çağı
yakalayabilir?
Gelişen çağdan korkan ve
yeniliklerden yararlanmayı bilmeyen,
kemıkleşmiş hatta örümcek ağları
içinde yığılmış dosyalar arasına
sıkışmış insanlann yönettiği Türkiye'de
bir avuç kişi çağı yakalamaya çalışıyor.
Hep söylenilen bir söz vardır: Insanlar
bilmediklerinden korkariar. Bizde ise
sadece korkmakla kalmıyor.
bilmediklerinin yaygınlaşmasını
önlemeye çalışıyortar.
İlk cümleyi kim yazacak?
Dünyaca ünlû danışmantık kuruluşu
Price VVaterhouse Coopers'ın
raporuna göre; Türkiye yolsuzluklann
ekonomiye verdiği zarar
sıralamasında dünya 4'üncüsü.
Rapora göre Türk insanı, yolsuzluklar
nedeniyle yüzde 36 oranında fazladan
vergi ödemek durumunda kalıyor.
Kısacası biz yolsuzluklarla fazlasıyla
içli dışlı olmuş bir ulusun çocuklarıyız.
Internette herhangi bir arama
motoruna girip yolsuzluk diye
yazdığınız zaman karşınıza çıkan liste
pek çok kelimeye oranla birkaç misli
uzun oluyor.
Gazeteci Halil Nebiler yeni kitabı
Yolsuzluğun Ekonomi Politiği'nde
böylesi bir ülkede kimsenin temiz
olmadığını anımsatmak için şu
anekdota yer veriyor: "Fahişe
Magdelena'nın recmini önlemek için
Isa, ilk taşı en günahsız olanınız atsın
diyordu." Şimdi internet kullanıcılan
da yasa yapıcılara şöyte seslenseler
ne olurdu acaba: İnternet için
hazırlanacak yasaya ilk cümleyi en
günahsız olanınız yazsın.
Sanal ihanet
VVestern Sydney Üniversitesi
tarafından 1117 kişi üzerinde
yapılan araştırmaya kadınların
çoğunluğu, eşlerin sanal seks adı
verilen internette cinsel sohbetin
fiziki ihanet ile eşdeğer olduğunu
ifade etti. Ankete katılanlann
yüzde 41 'i sanal seksin gerçek
ilişkiden farklı olmadığını söyledi.
İnternet kullanıcılannın yüzde
56'sı, sevdiklerinin başka biriyle
gerçek bir ilişki kurmasının "daha
kötü" olduğunu söylerken, yüzde
41 'i "intemetle kurulan ilişkiyle
gerçek ilişki arasında fark
olmadığını" belirtti. Araştırmaya
katılanlann yüzde 30'u,
"heyecanlı bir internet
sohbetı"n\n, flörte giden yolu
açtığını kabul etti ve bu tür bir
chat'in isim ve başka kişisel
bilgiler verme ve birbırlenne
fotoğraf göndermeyle
sonuçlanabildiğini söyledi.
Yeni bir
virüs
İnternet yeni bir virüsün
tehdidi altında... Spider-B
(örümcek) adlı yeni bir
bilgisayar virüsünün,
Microsoft'un veri tabanı
yazılımı yüklenmiş
bilgisayarlara girerek
binlerce sistemi etkilediği
belirtildi. Microsoft SQL
sunuculanna saldıran virüs,
kullanıcılann şifrelerini ve
veri tabanı bilgilerini
çalıyor. Truva Atı olarak
adlandırılan bu tür virüsler
dosyalara zarar vermiyor,
ancak sisteme sızarak bilgi
hırsızlığı yapıyor.
Uzmanlar Spider-B'nin.
ünlü virüsler Nimda ve
Code Red (Kırmızı Kod)
gibi tehlikeli olabileceğini
belirtiyor.