Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2002 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr
EVET /HAYIR
OKTAYAKBAL
Biraz Ayıp Olmuyop mu?
Kanuni Sultan Süleyman olduğunde gun-
lercehabersaklanmış Ordu seferdeymış Pa-
dışahın bo/le bır anda yaşamını yıtırdığı habe-
n kanşıklıkyaratırmış
Her zaman devlet/n baş/ndakılerın hastalığı,
olumu, bır gız perdesıyle ortulur Tarıhte orneğı
çok'.
Fransa Ojrnhurbaşkanı Mıtterrand ıkıncı kez
cumhurbaşkanı olduğunda muhalıflerı başka-
nın kanser olduğunu duyurmuşlar, devlet yone-
tımının bır hasta adama venlmesını onlemek ıs-
temışlerdı Yedı yılı acılar ıçınde geçıren Mıt-
terrand, gaevı bıtıp ayrıldığında saklanan ger-
çek ortaya çıktı. Mrtterrand'ın ozel hekımı bu ger-
çeğı /ıllarca sakladığı ıçın ağır eleştınlere uğra-
dı Oysa başkanın hastalığı, onun dunya ve ul-
ke ışlerınde başarılı olmasını onlememıştı1
Herkes anırnsar ABD Başkanı Roosevelt
1932'de başkan seçıldığınde felç hastasıydı
Yuruyemıyordu, tekerleklı sandalyede oturu-
yordu. Ust uste dortkezadayoldu, seçıldı, hat-
ta Ikıncı Dunya Savaşı'nda da ulkesını ustalık-
layonettı Kımsede ağır hastalığı oten bınnın ABD
gıbı buyuk bır devletı yonetme sorumluluğu ta-
şımasını eleştırmedı Bugun Franklın Roose-
velt, ABD'nın gelmış geçmış en buyuk başkan-
lanndan bırı sayılır
Herkes hasta olabılır Hele bellı bır yaşa gel-
mış olanlar1
Bıitent Ecevit'ın sağlık durumu da
yıllardır saklandı iyı mı oldu' Işın başında ger-
çek açıklanabılse hem sağlığı açısından, hem
de bırdenbıre patlak veren ağır hastahk gerçe-
ğının toplumda yaratacağı turtu tepkılen once-
den onlemek açısından çok daha yararlı olmaz
mıydı?
"Hastasın aynl, goreve yapışma" gıbı sozler
eleştın sayılmaz! Terbıye dışıdır Hele Tayyip gı-
bı kendını bılmez kışıler, bır an once ıktıdan ele
geçırmek hırsıyla "Iktıdara gelmekıçın papaz bı-
le olurum" dıyenler en azından ınsanlık dışı sa-
yılmalıdır Turk ulusunun yaşamındayerı olan bır
polıtıkacının hastalığı, yaşlılığı ıle eğlenmeye
kalkışmak bılmern bo>le davrananlara ne kazan-
dınr? Gunu gelınce herkes hastalanır, herkes zor
çalışır hale duşer'
Ağır bır kanser hastalığıyla çarpışarak on dort
yıl Fransa'yı yoneten Mıtterrand, on dort yıl ABD
başkanlığını yapan Roosevelt gorevlerını basa-
nyiasurdurmedılermı'' Bulent Ecevit'ın yurume-
sı, konuşması mı onemlı, yoksa duşunsel gu-
cunu koruması m ı ' B yazısıyla sık sık gazete-
cılere yolladığı rnesajiar hıç de kafa yorgunlu-
ğunu gostermıyor
9
Varsın bellı bır sure otura-
rak hatta yatarak yurt ışlerıyle ılgılensın
1
Bugun-
ku koşullarda Ecevıt'ır başbakanlıktan ayrılma-
ması, ayrılmasından çok daha yararlıdır
Elbet Turkıye Ecevıtsız de yaşamını surdure-
cektır O gelır, bu gıder bır şey değışmez
1
Ama
bırçalkantı, bır kanşıkıktır Ecevıt'ten sonrası
Tayyıp'ler, Mesut'lar. Tansu'lar, Bahçeli'lerhep
bıldığımız, tanıdıQımız ınsanlar Hepsı sağlık-
lı! Ama yıllardır bu "sağlıklı" polıtıkacılar top-
luma ne kazandırdı?
Ayıptır, çırkındır, utanç vencıdır
1
Yaşamının
en az ellı yılını yurt ve ulus hızmetıne adamış bır
kışıye, durustluk, aydnlık, bılgelık gıbı dona-
nımları ıle hep saygıya anılacak Bulent Ece-
vıt'e, sağlıklar dılemeknepımız ıçın bır gorev ol-
malıdır
T.C. YÜKSEKÖCRETtM KURULU
ÖĞRE>Cİ SEÇME VTE
YERLEŞTİRV1E MERKEZİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
1 Anne veva baba_si ışı\eva gorevı nedenıyle vurt-
dıştnda bulundugu sırada, irtaoğrenımlennı bu ulkele-
nn lıse veya dengı meslek okullannda vapan oğrencı-
ler ıçın vuksekogretım ktrumlanmızın Turk Dılı ve
Edebı>atı Turk Dılı -ve Ecbbı>an Oğretmenlığı Tanh
Tanh Oğretmenlığı, Coğraya, Cografya Oğretmenlığı
llahıyat tlkoğretım Dın Kiltûru ve \h\ak Bılgısı Oğ-
retmenlığı Rehberhk \e Pîikolojık Danışmanlık, Işıt-
me Engellıler Ogretmenlı|ı Zıhın Engellıler Oğret-
menlığı Alman Dılı \e Edebıyatı Almanca Oğret-
menlığı Fransız Dılı \e Idebı>atı Fransızca Oğret-
menlığı lngılız Dılı ve Edebıvatı Ingılızce Oğretmen-
lığı, Smıf Oğretmenlığı Tırızm Işletmecılığı ve Otel-
cılık, Konaklama tşletmeclığı Konaklama tşletmecı-
lığı Oğretmenlığı. Seşahat şjetmecıiıgı Seyahat Işlet-
mecılığı ve Tunzm Rehbclığı Sevahat Işletmecılığı
ve Tunzm Rehberlıgı Ogrernenlığı Radyo Sınemave
Televızvon Gazetecılık. halkla tlışkıler ve Tanıtım
programlannda TC Yuksekoğretım Kurulu'nca a>n-
lan 954 kışılık kontenjana oğrencı seçmek amacı>la
Yurtdışında Çalışanlann Çccuklan Içın V ukseköğretı-
me Gınş Sınavı (YÇS ) vapLacaktır
Bu sınava baş\uru koşjlları 2002 VÇS Kılavu-
zu'nda ver almaktadır
2 Sınav 14 Temnmz2O(2 tanhmde Turkıve'de ^n-
kara ve Almanja'da Köli şeıırlerınde japılacaktır
3 Sınavla ılgılı aynrtılı blgı ıçeren Kılavuz ıle Baş-
vurma Belgelen 3-14 Hazran 2002 tanhlennde (a)
karyağdı Sokak No 28, /j}ağıayrancı - Ankara ad-
resındekı OSYM Ankara BJOSU veva (b) Turkıye"nın
vurtdışı temsılcılıklenndelı eğıtım ataşelıklen veya
eğıtım muşavırlıklennden s^âlanabılecektır
llgılılere duyurulur
OSYM BAŞKANLIÖ
Basın 1758
MERZİFON AJSLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No 002 47
Davacı Sebıha Ozkan araindan da\alı Yaşar Ozkan
levhıne mabJcememıze açılın boşanma davasında da-
a dılekçesı ve duruşma gmu tum aramalara rağmen
ıdresı tespıt edılemeyetı Gunuşhacıkov ılçesı Artıka-
^at Mahallesı nufüiuna kaııtlı Katn ve Emıne oğlu
9^9 doğumlu Yaşar Ozkan ı teblıg edılememış olup,
uruşmanm 02 07. 2002 gu_ü »aat 9 00 a bırakıldığı,
>ellı edılen gun ve saatte mihkemede hazır bulunma-
ıgı veya bır vekıl tarafındar temsıl edılmedığı takdır-
e tahkıkat ve yargılama a oklugunda devam oluna-
agi ve hukûm veriieceğı ıfıtır olunarak teblıgat yenne
eı,erlı olmak üzere ılan clunır
Basın. 32338
ISlZtLER KİTAPLARI S0A.<KLARA YAKMAK ÎÇÎN
-7ĞIYORDU KORSA\ MKSIZKAZANÇİÇİN
1ĞIYOR İKİStNlNDE G0RUNUMU1ĞRENÇ'
lOJm \e Edebivat Esen Sıhipleri Meslek Biriiği
(BESAVI)
Küreselleşme ve Yerelcilik...
Dr.SemaPİŞKİNSÜT
Toplumcu Demokratık Partı Genel Başkanı A\dın MılleUekılı
M
erkezı yönetı- mokrasi kuiturunun geüşmesine
mınsorunlanve
yerel yonetım-
lenn güçlendı-
nlmesı, Turkı-
ye'nın son yıllarda en çok tartışı-
Ian konulan arasında yer almak-
tadır Bu tartışmalar kımı zaman
\ enmsız ve ışle\inı yenne getıre-
mezbır konuma suruklenmış olan
merkezj yönetimin yenıden yapı-
landınlması ıstemlen, kımı za-
man yerel yonetımlerle ılgılı ola-
rak hazırlanmış yasa onenlen, kı-
mı zaman da sorunlann her yon-
den buyuk bır yoğunluğa ulaştı-
ğı buyuk kentlenmızın, en başta
da Istanbul'un bu durumuna ço-
zum arayışlan kapsamında ya-
şanmaktadır Öte yandan, dunya-
da bu>oık bır yaygınlık kazanan
küreselkşmenin, bu alandakı et-
kılen de açıkça kendısını goster-
mektedır Hazırianan Yerel Yone-
tım Yasa Tasarısf nın parlamen-
toya getınlme olasılığının bulun-
ması ve Istanbul ıçın ozel yasa
çıKanlması yonundekı onenlenn
kamuoyunun gundemıne getınl-
mesı, bugun ıçın konuya ılışlan go-
ruşlenmızı açıklamamız açısın-
dan uygun bır ortam yaratmışhr
Yerel yonetımler. rîalkın yerel
ve ortak gereksınmelennı çoğun-
lukJa yerel kaynaklardan karşıla-
yan, yaşam duzeyını arttırmayı
onune hedef olarak koyan, bu ış-
levını seçılmış yerel yonetıcıler-
le ve organlan elıyle yenne getı-
ren, yonetım surecınde, halkın
kanlımını gerçekleştıren bır orgut-
lenme bıçımıdır Yerel yonetım-
ler aynı zamanda, halkı doğrudan
ılgılendıren etkınlıklerde bulun-
duklan, karartannı büyiik ölçu-
dedemokratık yöntemlerie akfak-
lan için ya da aldüdan ölçüde de-
de son dereceonemB katkılar vap-
maktadırlar.
Sorunlann çozumunde küre-
selleşme surecınde yaşananlar ıle
uygulananlar, bütun bu kuramsal
tanımlamalardan daha çok yol
gostencı olabıhr Çunku, gunu-
mûzde "yerefcifik", bır eğıhm ol-
manın da otesınde yaşanan bır
gerçeklıktır Bu nedenle merkezi
yönetimin sonınJannın çözüfane-
si, yerel vönetimJerin etkin kdın-
ması. dernokrasinin ve KadJımın
guçlendırilmesi çabalannm. ye-
relcin'k anlayışı Ue kanştınlma-
masmda ve onun dışında ek ahn-
masmda buyuk varar vardır.
Bu farkı ortaya koyduktan son-
ra yerelcılıfı, tümuyle kuresel-
leşmenın etlası altında gelışen bır
akun olarak tanımlayabılınz Kü-
reselleşmenm, yerelcılığı ozen-
dıren ozellıklere sahıp olduğu da
çok açık olarak gozlemlenmekte-
dır Küreselleşme surecınde bır
yandan ulkelenn her alanda bu-
tunleşece|ı soylemı one çıkanl-
makta, ote yandan da uygulama-
da yalnız ulkeJerkarşı karşıya ge-
tuılmekle kalınmamakta, ulkele-
nn ıçınde farklı bolgeler de bır-
bırlenne rakıp konuma getınl-
mektedır Gıderek (hatta) ulkeler
\ e bolgeler arasındakı acımasız ya-
nşmanın yanında, farklı bolgele-
nn buyuk kentlen arasında da
*dünya kenti" olabılme yonunde
yoğun bır rekabet ortamı yaratıl-
maktadır
Butun aynştıncı akımlarda ol-
duğu gıbı yerelcilikte de öne ÇH
kan, çıkarahk ve benciHik obnak-
tadır Gunumuzde yerelcilik, ar-
tık doğrudan doğruya yerel çı-
karlara dayalı bencılîık uzennde
yukselen bır ıdeolojıyı ıfade eder
duruma gehıuştır Bunun en açık
kanıtı, yerelcıhguı genellıkle zen-
gın bolge ya da ıllerde ortaya çık-
masıdır Bugun her ulkede bu te-
melde yerelcılık akunlan gorul-
mekte, zengın bolgeler ya da ıl-
lerkendılennı daha yoksul bolge
ya da ıllerden ayırma eğılımlen-
ne gırmektedırler Bu durumun
yaşanmakta olan en iyı orneğı ıse
İtalya"da Umberto Bossi lıderlı-
ğınde yukselen Kuzey Ligası ha-
reketıdır Kuzey Ligası, "flreten
zengin Kuzey'in Roma bürokra-
sisi ve tembei Gıineyiüer tarafin-
dao sömürüktüğü" ıddıası ıle ltal-
ya'dan aynlmak ıstemekte, Po
Ovası'nda 1943'teMnssofini'nın
kurduğu "Saio Cumhuriyeti''nın
bır taklıdı olan "Padanya Cum-
hurr>eti"nı kurmayı amaçlamak-
tadır Kuşkusuz bu durum öpık bır
sosyal Darvenızm anlayışı olup,
hedeflenen, guçlu olanın ayakta
kalmasıdır
Yerelcılığın savunuculan, bu
yaklaşımlannı, yerel yapılann ya
da beledıyelenn yurttaşlara ya-
kın olması nedenıyle daha de-
mokratık olduğu gerekçesıne da-
yandırmaktadırlar Ancak tum
toplumsal yapılann butunleşmek-
te olduğu bır sureçte, bu- bolge-
nın ya da ılın toplumsal kaynak-
lan hakkında venlecek kararla-
nn, aynı ulkede yaşayan ınsanla-
nn tumûnu ılgılendırmesı gerek-
tığı gerçeğını gormezden gelmek-
tedırler Bugun Istanbul, sahıp ol-
duğu ekonomık olanaklan \e bı-
nkımı nedenıyle otekı ıllere go-
re tartışılmaz ustunluklere (a\ an-
tajlara) sahıptır Istanbul'un sa-
hıp olduğu bu ka>Tiaklann kulla-
nımının yalnızca tstanbul'da ya-
şayanlara aıt olduğunu ıddıa etme-
nın, demokrasıyle de herhangı bır
ılgısı soz konusu değıldır Soru-
na bu açıdan bakıldığmda, yerel
yonetımlenn ozerklıklennın art-
tınlmasının tek başına demokra-
tıkleşme anlamına gelmeyeceğı
de son derece açıktır
Son donemde yapılan tarhşma-
larda ya da gundeme getınlen
onerılerde ıkı konu behrleyıcı
olup. uzennde dıkkatle durulma-
sı gerekır
Bınncısı, yerel yonetımlenn ya
da Istanbul'un yönetırmnı guç-
lendınnek ıçın ongorulen özeıii-
Bğin bovTitunun nereye kadaruza-
nacağıdır Eğer ongorulen ozerk-
lık, ıdan ozerklığın yamnda sı-
nırsız bır malı ozerklığı, yanı \ er-
gı koymayı. toplanan vergılenn
\e elde edılen tum gehrlerm o
bolgede ya da ılde kullanılması-
nı ongoruyorsa, bu durumun bel-
lı bır sure sonra ulkede ekonomik
temelde bir böhicu dalga \arat-
ması kaçuıılmazdu- Boyleceetnık
\e mezhep temehnde aynştınl-
maya çalışılan ulkede bır de eko-
nomık temelde aynştırma gun-
deme gelebıhr Ikıncı konu ıse
yerel yonetımlenn çahşmalann-
da kamuyaranru mı on planda tu-
tacaklan, yoksa bır tıcan ışlerme
gıbı davTanarak yalnızca hızmet-
len değıl, sahıp olduklan tum kay-
naklan da kâr amaçh olarak mı
kullanacaklandır Dolayısıyla ye-
rel demokrasıyı yalnızca yerel yo-
netımlenn seçımıyle sınırlı go-
ren anlayışlar. çağımızın demok-
rası anlayışının nasıl kı gensındey-
se demokrasıyı ıçermeyen bır
ozerkleştırme anlayışı ya da ye-
rel yonetımlen yalnızca bır ışlet-
me gıbı goren yaklaşımlar da son
derece sakıncalıdır
Tartışmalarda ve kamuoyuna
açıklanan onenlerde bu ıkı konu
uzennde yetennce durulmamak-
tadır Oysa bu ıkı konu, nlusal bü-
tunluğıi korumak. bolgeler arası
dengesizJigi gidennek \e kamu ya-
ranru gerçekleştirmek açısından
yaşamsaJdır.
İnsanoğlu ve Çevre
Prof. Dr. İlhamİ KİZIROĞLUHacettepe Vnıversıtesı Oğretım U\esı
Y
ann Dunya Çevre gunu, insa-
noğlu tarafindan bılmçsızce kul-
lamlan doğanm olumsuz tepkı-
lennın, gozler onune senldığı
ulusal ve kuresel çevre durum değerlendı-
nhnesmın ortaya konduğu bır gun olmaJı-
dır Yerkurenm akcığerlen olan tropık or-
manlann, nasıl % e kımler tarafindan yağma-
landığının \ e bunun ınsanlık ıçın ne anla-
ma geldığmın ortaya konması gerekır In-
sanoğlununl8 yy'danbenmevcutorman-
lann yuzde 23 'unu yok ettığını ve bunun da
yılda 11 mılyon hektar orman varlığına denk
geldığının bılınmesı gerekır Her yıl dunya-
da yok edılen orman \arlığı, Turkıye'nın tum
orman varlığı olan 20 mılyon hektarlık ala-
nın, yuzde 55"ı demektır Sız bu yazımı
okurken geçen 5 dakıkalık zaman surecın-
de, uç Ataturk Onnan Çıfthğj buyukJuğun-
de bır tropık ormanm yok olduğunu bılıyor
musunuz
9
Bunun hesabını kımlenn vermesı gerek-
tığı ıle ılgılı bır bılgınız var mı9
Bu duru-
ma sessız kalınmaması ıçın neler yapılma-
lıdır Dunya ulkelennı yonetenlenn, bu so-
rulara yanıt vermesını kım sağlayacaktır9
Orman varlığı bır ulkenm dınamık gele-
ceğıdır Orada yaşayanlann kalbıdır O ne-
denle kalbın sağlıklı çalışması gerekır Onun
ışlevsellığını surdurmesmde hepımız so-
rumluluk taşınz Ormanlan olan bır ulke-
de, doğadakı uçuncu derece den yanığı ıle
eşdeğer olan erozyon tehlıkesı yok denecek
kadar azdır Ormanlık arazılerdekı yıllık
toprak erozyonu mıktan hektar başına sa-
dece 0 004 - 0 02 ton olurken, sualı ekım
yapılan veya boş arazılerde, bu mıktar 40-
290 tonu bulur Yapılan araştırmalarda uze-
nnde çok az bıtkı ortusune sahıp olan, çıp-
lak arazılerde yılda 3 5 mılyar ton ust top-
rak su akışı ıle bır mılyar ton toprak da ruz-
gâr erozyonu ıle tasınarak kullanılamaz du-
ruma gelır Tanmsal alanlara ozgu onjınal
ve bır cm 'lık toprak tabakasmm 10 000 yıl-
da oluştuğu dıkkate alımrsa, bu kaybuı ne
demek olduğu çok iyı anlaşılmış olur Oy-
sa hepımız bılıyoruz kı, toprak örtusü bir
ekosistem olarak, insanoğhınun var olabil-
mesi için en temel oğedir. Toprak, insan ya-
şamınıdüzenkme \edesteklemeişlevini ûst-
lenir. Bu işlevleri \erine getirmede, insanoğ-
lunun onu hor kullanmama zorunluluğu
vardır. Oysa insanoğlu topragı sürekHve ar-
tan bir biçimde vok etmek için eünden gele-
ni yapmakta \e kendi >asamını dfizenJeme
işkvini ortadan kaldırmaktadır.
insanoğlu çevreye \erdığı olumsuzluk-
larla, sadece toprağın doğal yapısını bozmak-
la kalmaz, oksıjen ve başka bazı yaşamsal
elementlenn kaynağı olan ve bızımle koz-
mık çevre arasında tampon gorevı yapan
atmosfenn de ekolojdc yapısını bozar At-
mosfer, çoğu katı kozmık parçacıklan dun-
ya yuzeyıne ulaşmadan yutar Ozon taba-
kası, morotesı ışınlann yaklaşık yuzde 75'ını
durdurur Floroklorohidrokarbon gazmın
artan bır şekılde kullammmm sonucu ola-
rak. son yıllarda ozon tabakasında yol açı-
lan delınmelen nedem ıle bu ışınlar kolay-
ca yerkureye ınebıhnekte ve ozellıkle deri
kanseri riskini arttmnakta'dır Yapılan en
son gozlemlerden Antarktıka'nın yaklaşık
30 km uzennde ozon tabakasında Amen-
kakıtası kadar bır delık belırlenmıştır Eğer
böyle giderse 2020 >innda ozonun yoğunlu-
ğu \iizde 15-20azalmışolacakör. Bundan da
yine en fazla tanm ülkeleri olumsuz etkile-
necek ve zamanJa eknıek yapacak buğuay
bile >efiştirilemez duruma gehnecektir.
Dunyadakı canlılan banndıran farklı eko-
sıstemlerde, karbondıoksıt, azotdıoksıt, me-
tan, kloroflorohıdrokarbon gıbı gazlann do-
ğal taşınırlık smınm aşmalan ıle dunya sı-
caklık dengesı bozulacaktır Adı geçen gaz-
lar, guneşten gelen kısa dalga boylu ışınla-
ra geçırgendır Ancak uzun dalga boylu ışın-
lan emer ve yansıtarak dunyanın ıklımının
değışmesıne yol açarlar Sera gazlan dıye
bılınen bu gazlann artışı kuresel ısınmaya
neden olur Son yıllarda yerkurenın ortala-
ma sıcaklığında 0 3-07 derecelık bır artış
olmuştur Durum gunumuzdekı duzeyde
seyrederse, yanı ozellıkle CO2 uretımı dur-
durulmazsa, dunya ıklımı de olumsuz yon-
de etkılenecektır
Yuzyılın başı ıftban ıle yapılan gozlem ve
değışımler. bundan sonrakı yanm yuzyıllık
donemde, dunyanın 1 5 - 4 5 derece kadar
ısınacağını ve bu da tath su kaynaklannm
yuzde 95"ını bunyesınde banndıran buzul-
lann enmesıne \ e deruz sevıyesınm 20-140
cm yukselmesıne neden olacaktır Bunun
sonucunda, başta ABD'nın sahıl kentlen
olmak uzere, bırçok kent ve ulke su taşkın-
lan ıle ortadan kalkacaktır Bu sonucu ya-
şamamak ıçın, en son Fas'ın Marakeş ken-
tınde geçen yıl yapılan Dunya îklım Kon-
feransında, .\BD dışuıdakı obur ulkeler,
CO2 uretımınde 2012 yılına kadar, 1980
oncesı duzeye ındınme gıdılmesuıı onayla-
yarak, çevxe koruma bağlamında, onemlı bır
adım atmışlardır Ancak ABD anüasmaya
taraf olmamayı surdururse, kanımızca bu-
nun gerçekleşme şansı çok zayıf olacaktır
Dunya çevre gemısı.ınsanoğlunun çevre-
sındekı olumsuz baskı ve uygulamalan ıle
batmlırken, tum msanlığı da bırhkte denı-
zın dennlıklenne çekecektır
Bundan hıçbır ulke kendısını kurtarama-
yacaktır Her yıl 5 Hazıranlann Dunya Çe\-
re Gunu olarak lcutlanması ıstenıyorsa, çe\ -
reye karşı daha bılınçlı ohnak zorunluluğu-
nu tum ınsanlann ve ozellıkle onlan yone-
tenlenn hıssetmesı ve ona gore davranma-
sı gerekır
E
peyce once Cumhunyet
gazetesını elıme alınca 1
sayfada "SamklarDışar-
da - Farura, Operasvon \apa-
nan
başhğı gozume çarpmıştı
Haber, Beyaz Enerjı Operasyo-
nu'ndan soz edıyordu Bu yol-
suzlukla ılgılı tum sanıklar ser-
best bırakılmış, operasyonu yu-
nıtenler suçlu bulundugu ıçm
ya kızağa alınmış ya da surul-
muş
Obur yolsuzluklarda da aynı
durum olmadı mı
9
' Hangı yol-
suzluk davası sonuçlandı ve han-
gısınde suçlular ceza gordu kı1
Susurluk davasında kamyon şo-
fbrunden başka kım suçlu bulun-
du
9
Yolsuzluklann aydınlanma-
sına ışık tuttuğu ıçm şofbr suç-
lu1
Çarpacak başka otomobıl
bulamadı mı9 1
Enerjı Bakanı Cumhur Ersü-
mer'm ıstıfasmı ne Mesut Yıl-
maz ne de Bulent Ecevit ıstedı
Mesut Yılmaz savunmaya bıle
kalktı, 'askerierk'ıkarşısmaal-
Bu Ne Biçim Adalet!
Neclâ TÜRKEL Bıyoloj, Oğretmem
dı Bulent Ece\ıt'e gelınce. ger-
çekten çalıp çırpmadı. hıçbır
yolsuzluğa adı kanşmadı Sıya-
sılenn ıçensınde en durustu dı-
yebıhnz
Ama, yolsuzluğa adı kanşan-
lan, çalıp çupanlan aklamakla
meşgul' Bakanlar ne yaparsa
yapsm, ıster de\ let hazınesını
soysun, ıster hazıne arsalannı
ele geçırsın, ısterse banka hor-
tumlasın, yeter kı ıstıfasmı \e-
np bakanlıktan aynlmasın \e
koahsyon bozuhnasın Ecevit,
Korav Aydnı'ın ıstıfasmı da en-
gellemışh KorayAydın hem ba-
kan maaşı alacak hem de dep-
remzedelere ev yaparak para ka-
zanacak Ohneâlâ
1
Neredeo
bolluk
9
'
Bu ne bıçım adalet
9
Bu ne bı-
çım Turkıye
9
Yolsuzluğa adı ka-
nşanlar, banka horrumlayanlar.
devlet malım çalanlar, halkı so-
yanlar ellennı kollanru sallaya-
rak dolaşmakta, çaldıklan para
yanlannakârkalmakta Heledış
ulkeye kapağı attı mı, kurtuldu
demektır Kaçışı engellenmedı-
ğı gıbı, bulunamamaktadır, ya-
nı bır tur koruma altındadır'
Zamanaşunma uğrayıncaya de-
ğın dış ulkelerde sefa surer, son-
ra ısterse ulkesıne tertemız ola-
rak gen donebıhr' Hatta mıllet-
vekılı bıle seçılebılır
Hapıslerde yatanlar kımler
9
Nefsıne hâkım olamayıp ekmek
çalan, baklava çalan ganbanlar,
eğıtımde ozerklık ısteyen. kı-
taplannın daha ucuz satılması-
nı ve eğıtımın parasız olmasını
ısteyen oğrencıler, ucret artışı
ısteyen memur ve ışçıler, duşun-
celennı kâğıt uzerıne doken ya-
zarlar, çızerler Bunlara hapıs-
te bıle ınsanca yaşam yasak
Baskı var, dayak var, ışkence
var Buyuk çapta hırsızlık ya-
panlar. banka hortumlayanlar,
yolsuzluklara adı kanşanlar şa-
yet hapse duşecek olurlarsa, ko-
nuk muamelesı gormekte, tele-
\ ızyon karşısında, cep telefonu
\ e tabancası cebınde keyfederek
gununu doldurmaktadır
2 çocuklu bır aılenm ayda 911
mılyon gelın varsa yoksulluk sı-
nınnda demektır Bırakın 911
mılyonu, ayda 307 mılyonu bı-
le bulamayan bır dılım ekmeğe
muhtaç bırçok aıle var
MılletvekıllerL Mechs çaösı al-
tında bır araya gelınce, hemen
maaşlan ıçm bır ıyıhk duşunu-
yorlar1
"BizinıaJdığımızmaaşm
yirmide birini bile bulamayan
birçok yurrtaşunız \ar. Onlan
düşünelim*
1
dıyen yok Hıç mı
yuzlerı kızarmaz. hıç mı vıc-
danlan sızlamaz1
PENCERE
Orhan Kemal'in jkbal
Kabvesi..'
'Orhan Kemal Roman ödulu' bu yıl Selim lle-
ri'ye AKM'de yapılan coşkulu bır torenle verıldı
AKM'nın koca salonunu gençler tıklım tıklım dol-
durmuşlardı, on sıralarda -medyanın değıl- ede-
bıyatın ve sanatın değerlerı oturuyorlardı
llk sozu alan Kultur Bakanı Istemihan Talay bır
gerçeğın altını çızdı
"- Orhan Kemal yalnız edebıyat sanatındakı
yaratıcılığını halka yansıtmakla kalmamış, en bu-
yuk kultür varlığımız olan Turkçemızı tum ozgun-
luğuyle gelecek kuşaklara aktaran bıryazar olmuş-
tur"
"Komunızm tehlıkesı" gudulenmesıyle korleş-
tınlmış sıyası ıktıdartarın, devlet adına Orhan Ke-
mal'in canına okuması, geçmışlerde kalmıştı, Ta-
lay doğruyu, guzelı, çağdaşlıgı dıle getınyordu
Bır omur boyu romancının yaşamıyla ozdeşle-
şen Nuriye Oğutçü yanımda oturuyordu, çaktır-
madan yan gozle baktım, Nunye Hanım'ın gozle-
nnde mutluluk parıltısı çakıyordu
Konuşmalardan sonra Nunye Hanım, odulu Se-
lım llen'ye verdı
Selım llen, geçmışı edebıyatla geleceğe bağla-
yan bıryazar; Cumhunyet'tekı koşesınde kalem sa-
hıbı, Orhan Kemal Odulu ıçın bırebır
•
Nurer Uğurlu'nun kıtabı elımde
"Orhan Kemal'in Ikbal Kahvesı"
Ikıncı baskısı çıktı Kahve Orhan Kemal'in ya-
şamında belkı evınden çok yer tutuyor
Masalan mermerden, aynaları tozlu, çaylan bu-
ruk eskı kahveler
Kahvehane
Hapıshane
Ikısı arasındakı gıllıgışlı çaprazda yaşanan gel-
gıtlerle kınlmış, dokulmuş, tukenmış, yok olmuş
hıçleşmış mılyonlarca kışı arasında kendısını na-
sıl kurtarabılmış Orhan Kemal?
Bır raslantı
Mahpusane unıversıtesınde Nâzım Hıkmet'ın
kursusunde doktorasını vermış Reşit Oğütçü..
Orhan Kemal olmuş
Nâzım'a rastlamasaydı?
Kım bıltr?
•
Bugun ortalama uç yıl eğıtımle kendı kendısını
kurtarmak ıçın çırpınan mılyonlann hal-ı pur me-
lalı seçkınlenmızı ılgılendınyor mu?
Yok olup gıdenlerın arasında -fırsat bulsalardı-
kım bılır neler yaratıp uretebılecek yeteneklerın
kaç kışı olduğunu hesaplamak olanağı var mı?
Acımasız bırdeğırmenın taşı ınsanlanmızı oğu-
tup yok edıyor
Dunden bugune farkımız şu
Bugun bu durumu doğal sayıyoruz, yıtıp gıden
ınsanımızı duşunen, dınleyen ben gelsın
1
•
Tanhımızde matbaa yoktu, gazete yoktu, resım
yoktu, heykel yoktu, roman yoktu' 'Bıreycılık'
tezgâhından geçmeden, 'toplumculuk'a ozen-
dık
1
Orhan Kemal bu çelışkılı fırtınanın yarattığı
olağanustu yazar kımlığıyle edebıyatımızda roma-
nın ozgun bır orneğı
'Ikbal' ne demek?
Hayatında 'ıkbal'm yalnız kahvehanesını gore-
bılen Orhan Kemal'e borcumuz buyuk
Ancak ganptır
Bız ona odul veremedık, ama, o o/umunden
sonra yazarianmıza odul dağıtıyor
Deniz SOM
dere tepe anadolu
hertıangi tnr yerde-2
u n i z i V A v ı n c ı L ı K
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 II 72
BOZCAADA SULH HUKUK
MAHKEMESİSATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Dosya No 2002 6 Satış
Çanakkale ılı Bozcaada ılçesı Cumhun\et Mahal-
lesı 125 ada 8 parseldekı ortaklığın batı^ suretı ıle gı-
denlmesıne karar venldığınden
Bu parselle ılgılı 1 batışının 08 07 2002 tanhınde
saat 11 30 ıle 11 45 arası 2 satışının ıse yıne gerek
duvulduğunda 18 07 2002 tanhınde saat 11 30 ıle
11 45 arasında yapılmasına karar venlmış ve bu dava-
da adresı bellı olmayan davalılar Aspasva Hovarda \e
Elenı Kondu )a satış gunlennın teblığtne aıt olmak
uzere ılan olunur Basın 32354
Turiaye Gazetecıler Cemıyetı nın yayınladığı gunluk
Bizim Gazete
Ulke sorunlanna ılışkın raporlanyla araştırmalanyla,
koşe yazılanyla tarafsız haberlerıyle sıvıl toplumlann gazetesı
Duzenlı okumak çn at»ne olun. Te<: 0.212.51108 75