Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SA1FA
+
CUMHURİYET 26 MAYIS 2002 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLERolay.gorus@cumhuriyet.com.tr
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Aynı Şeyleni
Konuşmak...
"Onyılönce nekonuşmuşsakyine onlan ko-
njşacağz. Solda gruplaşmalar. Partiiçi, par-
tilışt bölûnmeler. Sanınm 1999'da da aynı şey-
leri konuşacağız."
• Ûu satrlan 1986'da yazılmış bir romandan
'atfın: PerideCelal'in "Kurtlar" romanından...
Aynrşeylen konuşmak; 1960'larda, 70'ler-
de, 30'lerde. 90'larda, 2000'de, 2001'de,
2002'deL
Sclda tirleşme; Kemalist ilkeleri koaıma, ir-
ticaya kanşı direnme; emekten, halktan yana
bi" partide buluşma; sağa, aşın sağa karşı bir
demokrasi cephesi kurabilme, dış güçlerin
yurt işlerine kanşmalarını önleme; tam bağım-
sız bırTürkiye ülküsünü yaşatma...
Zaman uçup gider, biz arkasından bakaka-
lınz. Zamanla her şey gider. Ne umut kalır, ne
özlem!.. ördebakanz, ileri gideceğimize büs-
bütün gerlemişiz, elde ettiklerimiz de yitip git-
miş!.. Haydi yeniden uğraş, yeniden didin, bir
kezdahatoplumsavaşınaatıl!.. Birdeğişmez
yazg/ yapşmış yakamıza... Dönüp dur, aynı
çemberin içinde!..
Seçimlere gideceğiz. Hiçbiryasayı degiştir-
meden, düzeltmeden, aynı kafayla, aynı anla-
yışla, aynı adamlarla ya da eskilerin kafasın-
daki yeni görünümlü politika heveslileriyle!.. So-
nuç yine boş!.. Yine aynı sözler, sözcükler bi-
le değişmemişti!.. Emperyalizm, kapitalizm,
küreselleşme. Abidin Dino'nun "Kültür, Sanat
ve Politika Üzerine Yazılar"ın\ (Adam Yayını)
okurken baktım günümüzde de tartışılan ay-
nı konular. aynı açıklamalar, aynı özlemler...
"Kitap, gazete ve mecmualarda gelişigüzel
kullanılan bu kelimelerin muayyen olan ma-
nası vardır. Emperyalizm, arzumuza tabi de-
ğildir, bir vakadır ve bu vakanın malum şart-
lannı tekrar etmek belki faideli olur" demiş
Abidin Dino...
Kaprtalizmin kaçınılmaz sonucu emperyalizm-
dir, bunu herkes bilir... Ama zamanla adı de-
ğişir, değiştirilir, emperyalizm denilmez, küre-
selleşme denir. Ikisi de aynı kapıya çıkar!..
Dino şöyle özetlemiş kapitalizmi!
"Üretimin ve sermayenin yüksek ölçüde bi-
rikimi monopolleri doğurur, ekonomik alanda
tekelleroluşur... Banka sermayesiyle, sanayi
sermayesi biıieşerek bu esasa dayanan fi-
nans kapital egemenliği ortaya çıkar... Mal ih-
racatından başka sermaye ihracı Önem kaza-
nır... Dünyayı paylaşan uluslararası kapitalist
tekelci birliklerkurulur... Ve bu paylaşma, bü-
yük kapitalist devletler tarafından gerçekleş-
tirilir."
Daha sonra Abidin Dino konuyu şöyle bitir-
miş:
"Emperyalizm, münhasıran yüksek aşama-
ya varmış kapitalizmin neticesidir, Kapitaliz-
min dışında bir emperyalizm mevcut değildir."
Abidin Dino'nun bu yazısı 1941 yılında Ses
dergisinde çıkmış... Altmış iki yıl önceyi anım-
sıyorum: O günlerde de kapitalizm, emperya-
lizm konulan sürekli tartışılırdı. Biraz çekinerek,
hatta korkarak, ama bilimsel birgörüntü altın-
da...
Bir türlü anlayamadık mı, kapitalizmin, em-
peryalizmin geri kalmış toplumlan sömürme
amacı taşıdığını; günümüzde de bunu evren-
sellik, küreselleşme diye bir kez daha yuttur-
maya çalıştıklarını! Ulusal devlet artık yoktur,
ulusal onur, ulusal biriik geçmişte kalacak ma-
sallardırdiyerek!..
Atatürk'ün, "Emperyalizm ve kapitalizm"\
başlıca düşman saydıgını da mı unuttuk?
27 Mayıs Oncesi Son Meclis Toplantısı...
Teoman KARAHUN Gazeteci
B
üyük Millet Mecli-
si Başkanı son sö-
zünü söyledi ve
"~Kararmızveçhi-
le, 20 Haziran Pa-
zartesi günü saat 15'te toplanıl-
mak üzere inikadı (birleşimi)
kapaüyorunT dedi. Ne var ki 25
Mayıs 1960 tarihinde (dün
yıldönümüydü) alınan karar ge-
reğince 25 günlük tatile giren
Meclis, bir daha toplanamadı ve
XI. dönemin yasama perdesı,
27 Mayıs Devrimi dolayısıyla,
açılmamak üzere kapanmış ol-
du. (Eski adıyla Büyük Millet
Meclisi'nin binası, Ulus'tan
Gar'a giderken, Ankara Palas'ın
karşısındaydı).
1950-1960 yıllan arasında,
iktidardakı DemokratParti(DP)
ile muhalefetteki Cumhuriyet
Halk Partisi arasında demokra-
tik rejim, laik düzen ve ekono-
mi konularuıda sert tartışmalar
yaşandı. CHP, iktidarca "gayri-
meşnı", "ihtifad destekpsP, "ko-
münist" ve "kâfir* ilan edilmiş-
ti. (Menderes'in konuşmalan-
Radyo Gazetesi)
Meclis'teyse görüşmeler kav-
gah geçiyordu. 25 Mayıs
1960'taki son birleşimde de öy-
le oldu. Turhan Feyzioğlırnun
(CHP), Seçim Yasası'nın düzel-
tilmesiyle ilgili kanun teklifî-
nin gündeme alınması görüşü-
lürken kavga çıktı. Yumruklar
atıldı, sandalyeler havada uçtu.
Oturuma ara verildi.
Basu nerede? tkinci oturum
açıldığında, Faruk Ayanoğlu
(CHP), başkanlığı uyardı: "Giz-
H cebe mi (oturum) akdetiyoruz,
matbuat (basın) nerede?" (Ça-
hşmalara ara verilince Basın Lo-
cası'ndan dışan çıkanlan biz
parlamento muhabirleri, o sıra-
da, hemen yandaki çok küçük
"basın odası"ndaydık. Ve kapı
üzerimize küitlenmişti. Yaklaşık
15 gazeteci, o daracık odada ve
ayakta bir saat 10 dakika geçir-
mek zorunda bırakıldık.)
Seçim Yasası teklifi oylanarak
gündeme alındı.
XL dönemin son önergesi: XI.
dönemde görüşülen son öner-
ge, Meclis'in 20 Haziran 1960
Pazartesi gününe kadar tatile
girmesiyle ilgiliydi. DP'li AH
Latifoğlu ile Şükrii Esen'in im-
zalannı taşıyordu. Önerge aley-
hinde CHP milletvekilleri Emin
Soysal, Mehmet AK Ankan ve
Vahap Dizdarogiu ile CMP Ge-
nel Başkanı Osman BölükbaşL
DP'nin iktidar yıllanndaki XI.
Dönem Meclisi'nin son konuş-
malannı yaptılar.
Aynı dönemin, görüşmelerin
yeterliligıne ilişkin son önerge-
sini ise Sükyman Kuranel (DP)
verdi. CHP'li Abdullah Kele-
şoğhı ve ibrahimUs, kapanan dö-
nemin son "kmama" cezalan-
nı aldılar. Tatıl önergesi de DP'Ii-
lerce benımsendi.
Meclis Başkanı Agâh Erozan,
saat 17.17'de ve 48 yıl önce, XI.
dönemin son sözünü söyledi:
u
™20 Haziran Pazartesi günü
saat 15'te toplanılmak üzere ini-
kadı kapaüyorum." (Biz gaze-
teciler de Meclis'ten aynldık.
Ancak yaklaşık 34 saat sonra
27 Mayıs Devrimi oldu ve bu
Meclis kapılannı kapattı. Tabii,
yeni anayasa geregince yenisi
toplanıncaya kadar.)
Cezarekoru: 1 Kasun 1957-
25 Mayıs 1960 tarihleri arasın-
daki bunalımlı yıllarda verilen
rejim savaşırrunda, o güne kadar
görülmemiş sayıda milletvekı-
li cezalandınldı. 1957yılırunnı-
san ayında, yargı, yürürme ve
yasama yetkilerini Meclis So-
ruşrurma Komisyonu üstlenmiş-
ti.
Yaptığımız araştırmalara gö-
re bu dönemde CHP milletve-
killerine 212 birleşim Meclis'ten
çıkanlma, 96 uyan ve 25 kına-
ma cezası verildi. Bazı birle-
şimlerde, "hiç konuşmama" ce-
zası alanlar da vardı. Ya da ma-
aşlarından para cezası kesilen-
ler...
tnönü'nün Meclis'tcn anlma-
sı: Ve aynı XI. dönemde, bir bü-
yük saygısızlık ve vefasızlık,
CHP Genel Başkanı lsmet Inö-
nü'ye yapıldı. Inönü. 27 Nisan
1960 günü, Soruşturma Komis-
yonu'nun görev ve yetkilerine
ilişkin DP'lilerce verilen kanun
teklifi görüşülürken kürsüye çık-
tı ve konuştu:
"...Tahkikat Komisyonu ile
'anayasa dışı', 'gayrimeşru" bir
baskı idaresi kurulmaktadır",
u
_Fakat mırvaffak oiamayacak-
sınız. Kore Cumhurbaşkanı
Svngman Rhee kurtuldu mu?
Üsteiik onun ordusu, nıemuru,
poKsi elinde\dir
, u
...Baskı ter-
tipcileri bilsinler ki Türk mille-
ti. Kore mUHetinden daha az hay-
si>etii değfldir."
Kavga çıktı. Oturum ertelen-
di. tbrahim Kirazoğhı'nun yö-
netimindeki ikinci oturumda,
bu sözlerinden dolayı DP'lilerin
oylanyla, lsmet Inönü'ye 12 bir-
leşim Meclis'ten çıkanlma ce-
zası verildi. Sözleri de tutanak-
lardan çıkanldı. Aynı anda ba-
zı CHP milletvekill'eri de 47 bir-
leşim için Meclis'ten uzaklaştı-
nldılar. (O gün ilk oturumu baş-
kanvekili Agâh Erozan, yönet-
mişti. "Dımhbir poKtikacr ola-
rak bıliniyordu. ikinci oturum-
da, başkanlık kürsüsünü, daha
sert ve iktidar yanlısı yöneti-
miyle tarunan Ibrahim KJirazoğ-
lu'nabırakmıştı.)
Ve Inönü, savunma yapmak-
sızın, CHP'lılerin ayakta alkış-
lan arasında salondan aynldı.
Yasa kabul edildi.
Bayındırlık Bakanı Tevfiklk-
ri de BMM de, DP iktidannın ko-
nuşan son bakanı oldu. Inönü
için "sefil" dedi.
İnönü'yü 12 birleşinı kimler dı-
şan atü? Bırleşırru yöneten Mec-
lis Başkanvekilı Ibrahün Kıra-
zoğlu, Atatürk'ün önderliğin-
de Meclis'i kuran, ülkeye de-
mokrasiyi getiren ve tek parti
iktidanna son veren, laik cum-
huriyerJn temel taşlanndan 76 ya-
şındaki tnönü'nün Mecüs'ten
atılması için DP'lilerin oyuna
başATirurken 41 yaşmdaydı ve
ne acıdır ki henüz2 yaşmdayken,
şimdi koMilmasmı istediği kişi-
nin, 1921 'de Yunanhlan yenilgi-
ye uğratarak İnönü zaferlerini
kazandığım unutmuş görünü-
yordu. Tanhte eşi ender görülür
bir vefasızlıkla tnönü, DP'lile-
rin oylanyla, kurduğu Meclis'ten
kovuluyordu.
Araştırmalanmıza göre Inö-
nü'nün Meclis'ten atılması öne-
risine olumlu oy verenlerden 57
DP milletvekili, înönü zaferle-
rinin kazanıldığı tarihlerde da-
ha doğmamışlardı.
17 DP'li, o mutlu zaferler sı-
rasında henüz bir yaşında idiler,
17'si de 2 yaşında. Meclis'in o
dönemde en genç dört milletve-
kili oylama sırasında 33 yaşın-
daydılarve bunlardan Inönü'nün
12 birleşim için cezalandınlma-
sını sağlayan 3 DP'li de onlar-
dı. Bu DP'liIer, Inönü zaferle-
rinden 6 yıl sonra doğmuşlardı.
27 Mayıs'ı Gerektiren Gerçekler...
Blirhaneddin AKDAĞ Eski Sakarya l
1
4 Mayıs 1950 tari-
hinde dürüst bir se-
çimle, Celal Bayar
başkanlıgındaki Demok-
rat Parti (DP), 27 yıllık bir
Cumhuriyet HaUc Parti-
si (CHP) iktidannı lsmet
Inönü'den kansız, borç-
suz ve tam bagunsız bir
Türkiye olarak teslim al-
dı. Dünyada eşi görülme-
miş bir iktidar degişikli-
ği 3. înönü Zaferi olarak
tarih sayfalannda yerini
alacaktır.
1950 seçimleri,
CHP'nin çıkanriak iste-
digı '^oprakrefonnu ka-
nununa" karşı olan Eski- sayıh yasa ile, Atatürk'ün
Milletvekili
şehirli toprak ağası Emin
Sazak'lan, Aydın'da Ça-
kırbeyli Çiftligi sahibi
Adnan Menderes'leri,
Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ne taşıdığı gibi,
doğuda aşiret reisi ve top-
rak agalannı da koyu bir
Atatürk düşmanı olan
Nur tarikatı şeyhi Said-i
Nursi'nin aile bireyleri-
ni de Meclis'e taşımıştır.
27 Mayıs Devrimi 'ni ge-
rektiren partizanlıklan ve
karşı devrim hareketle-
rini özetleyelim:
Bu kişiler ilk iş olarak
ÎÎGaranti
Türk milletine armağan
ettiği o güzelim Türkçe
ezanı Arapça okuttular.
8 Ağustos 1951 tarihin-
de Türk gençlerinin eği-
rim yuvası olan Halkev-
leri'ni kapattılar. Aynı ki-
şiler laik Türkiye Cum-
huriyeti'nde eğitim birli-
ğini dışlayarak, egitimi
yozlaşürarak ilkokul ve
ortaokullarda din dersle-
rini programa aldılar.
Dahası, tüm yurtta din-
ciler tarafindan Atatürk
heykellerine saldırılar
başladı. 5 Mayıs 1951 ta-
rihinde Kırşehir'de Ata-
türk heykellerine yapılan
saldınlan kınamak için
üniversite gençliği yürii-
yüşe geçti. 1-2 Temmuz
1951 tarihinde bu tepki-
ler bütün yurda yayıldı.
Aynı tarihlerde, DP yöne-
timi, Atatürk düşmanlığı
ve bu çirkin saldınlarla
başa çıkamayınca, Ata-
türk'ün manevi şahsiye-
tini korumak için 29 Mart
1952 'de kanun çıkarmak
zorunda kaldı.
7 Kasun 1952 tarihin-
de CHP Genel Başkaru
lsmet Inönü, Balıkesir'de
DP'ülerce konusturulma-
dı. Bu olay, Mersin ilin-
de de tekrarlandı.
22 Kasım 1952 tarihin-
de, Vatan gazetesi yaza-
n Ahmet Emin Yatanan'a
dinciler bir suikast dü-
zenlediler, şükür ki öl-
dürmeyi başaramadılar.
O tarihlerde, Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nde
eğitim görevlisi olan Prof.
Turhan Feyzfoğhı üe Prof.
.Muammer Aksoy CHP
üyesiydiler. DP, 21 Tem-
muz 1953 tarihinde, pro-
fesörlerin politika ile uğ-
raşmalannı yasaklayan
kanunu çıkardı. Bu iki
kıymetli profesör de biz-
lerle beraber 1960 yılına
kadar bu partizan idare ile
boğuştular.
DP, CHP'yi iyice güç-
süzleştirmek için, 14 Ara-
lık 1953 tarihinde ana-
yasayı çigneyerek
CHP'nin yurttaki tapulu
bütün mallarını Hazi-
ne'ye devretti. Ocak-bu-
cak başkanlan saltanatı
ile partizanlık azgınlaştı-
nldı. Bürokrasiye baskı
yogunlaştınldı. Onlann
bir işareti ile partizan ol-
mayan valiler, kayma-
kamlar, polis müdürleri,
orman başmüdürleri baş-
ka illere sürülüyordu. Bu
dönemde ayaklar devle-
tın başına bela edilmişti.
2 Mayıs 1954 seçimJe-
rinde 404 sandalye ile
Meclis'e gelen Adnan
Menderes artık muhale-
fetin ve basının sesine ta-
hammül edemez duruma
geldi. 23 Eylül 1954 ta-
rihinde memleketçe çok
sevilen 80 yaşını aşmış
gazeteci yazar Hüseyin
CahitYalçm, 26 ay hapis
cezasına çarptınlarak ce-
zaevine kondu.
1955 yıhnda, CHP Ge-
nel Sekreteri Kasun Gü-
lekZonguldak'ta tutukla-
nıp Istanbul Paşakapısı
Cezaevi'ne konuldu. O
tarihlerde TBMM'ye git-
tim. Meclis kürsüsünde
Refık Korahtan bulunu-
yordu. Artık Menderes,
muhalefetin sesini kıs-
mak için her zorbalığı gö-
ze almışü.
1955 tarihinde, Cum-
huriyetçi Millet Partisi,
Sakarya'da bir toplantı
düzenledi. Hoparlörteş-
kilatını CHP kurdu. Os-
man Böhıkbaşı çok esp-
rili ve belgelere dayana-
rak çok güzel konuşan
nadir hatiplerden biridir.
Adnan Menderes, Osman
Bölükbası'ntn konuşma-
lanna tahammül edeme-
diği için, Osman Bölük-
başı'nın seçim bölgesi
olan Kırşehir ilini 30 Ma-
yıs 1954 tarihinde 6429
sayıh Kanun ile ilçe yap-
mışhr.
Ve 2 Temmuz 1957 Sa-
lı günü, Kırşehir Millet-
vekili Osman Bölükbaşı
tutuldandı. Daha sonra 1
Arahk 1957 tarihinde
CHP Meclis Cyesi Ce-
mil Sait Barias tutuldan-
dı. 9 Nisan 1958 tarihin-
de, CHP'nin yegâne ga-
zetesi olan Ulus kapatıl-
dı.l Mayıs 1959 tarihin-
de, CHP Genel Başkanı
lsmet Paşa Uşak'ta başı-
na taş atıldıgı için yara-
landı. Sonrasında Yeşil
Hisar olayları başladı.
CHP ilçe idare kurulu
toptan tutuklanarak Sa-
karya Cezaevi'ne konul-
du.
1 Ocak 1960 tarihin-
de, Atatürk düşmanı Nur
tarikatı şeyhi İstanbul'a
getirildiginde, dinciler ta-
rafindan büyük gösteriler
düzenlenmesi, 22 Şubat
1960 tarihinde TBMM'de
lsmet Inönü'nün doku-
nulmazlıgının kaldınl-
masının istenmesi, Istan-
bul ve Ankara üniversi-
te gençliginin sokaklara
dökülmesine neden ol-
du. 7 Mart 1960 tarihin-
de Vatan gazetesi yazan
Ahmet Emin Yalman, 15
ay 16 gün hapis cezasına
çarptınlarak cezaevine
konuldu. Adnan Mende-
res, anayasayı çigneme-
ye devam etmekte karar-
lıydı. 18 Nisan 1960 ta-
rihinde, Ahmet Hamdi
Sancarbaskanlıgında bir
TahkikatKomisyonukur-
du. Bu komisyon, yargı
karan olmadan vatandaş-
lann evlerini arama ve
tutuklama yetkisine sa-
hipti. O gün Meclis'te ls-
met Inönü, kürsüdeki ta-
rihi konuşmasında, bu gi-
disaün çok yanhş oldugu-
nu, "Bu yolda devam
ederseniz,sizi ben de kur-
taramam" sözleriyle di-
le getirdi.
28 Nisan 1960 Perşem-
be günü, Istanbul olay-
lannda, üniversite ögren-
cilennden AHIhsan Kal-
maz öldürüldü ve Hüse-
yin Onur'un ayagı par-
çalandı. Istanbul ve An-
kara'da meydana gelen
olaylar üzerine her iki şe-
hirde de aynı tarihte sıkı-
yönetim ilan edildi.
3 Mayıs 1960 tarihin-
de Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı CemalGürsel ya-
ztlı olarak hükümeti uyar-
mış ve bu uyansında or-
dunun gençlige karşı kul-
lanılmasının akılsızca ol-
dugunu belirtmiştir.
5 Mayıs 1960 tarihin-
de 555K diye adlandın-
lan Kızılay olaylarında
ve 21 Mayıs 1960 tari-
hinde Harp Okulu ögren-
cileri Ankara ve Istan-
bul'da iktidarpartisi aley-
hinde sessiz yürüyüşler
yaptı.
Geliyorum diyen ihti-
lali görmeyecek kadar
gözler körleşti. Ve Ata-
türkçü aydınlanmayı ge-
tiren 27 Mayıs Devrimi
gerçekleşti. Bütün yurt
günlerce bu devrimi kut-
ladı. 1961 Anayasası bu
devrimin büyük eseridir.
27 Mayıs kutlu olsun.
PENCERE
GüvenRİçtaGüvensizA...
Sevgili yurdumuzun adı ne:
Anadolu.'..
Gidişata bakılırsa pek yakında güzelim ülkemi-
zin adı değişecek...
Ne olacak?..
BabadoluL
Susurluk'tan bu yana ortaya dökülen gerçekler,
görüntüler, haberfer, Türkiyemizin tekin bir yer ol-
maktan çıktığını mı vurguluyor?.. Büyük kentlerin
sokaklarında yürürken, otobüs durağında bekler-
ken, taksiye binerken, evinde otururken kişinin ba-
şına neler geleceğini kimse kestiremiyor...
Kuşku ve korkunun ikilemi, sıradan ya da seç-
kin insanın yüreğini kurt gibi kemirmeye mi başla-
dı?..
•
Tarihten bir yaprak:
İkinci Abdülhamit'in iki kaygısı, yıllar geçtikçe,
büyüye büyüye padişahı ele geçirmiş...
Biri taht kaygısı..
öteki de hayat..
Ibnülemin Mahmut Kemal yazıyor:
"Bu devredejumalcılık öyle bir tarz almıştı ki na-
musuyla hayat geçirmekte olan bir aile reisinin bir
jumal ile geceyarısı evinden alınarak zaptiye da-
iresinde birkaç gece ikametten sonra Anadolu 'nun
bir tarafına veya Afrika 'nın bir çölüne sürülmesi gün-
lük hadiselerdendi."
Işte tam bu zamanda padişahın uzaktan akra-
bası sayılan Fehim Paşa devreye giriyor...
Fehim Paşa istanbul'da ya san ya da kırmızı at-
lasla döşenmiş açık faytonla dolaşırken Beyoğlu
caddesinden geçtiğinde "Bu şahsı menhusun gö-
züne ilişmemek için" herkes kaçacak delik arar-
mış...
Fehim Paşa'nın el atmadığı "polis işi" yok gibiy-
miş; emrinde gizli zabıta örgütü bulunuyormuş;
bunlann başına da Süreyya adında bir Yahudi
atanmış...
Ibnülemin Mahmut Kemal anlatıyor:
"Bu Yahudinin o devre ait karanlık sayfalannda
çok elim hareketleri kayda şayandı. Piyasanın zen-
gin taciheri bu Yahudi vasıtasıyla Fehim Paşa ta-
rafından adeta haraca kesilmişti. Buna mukave-
met mümkün değildi. Hükümet içinde hükümeti
korkutan bu kuvvet adeta Abdülhamit'in ta ken-
disiydi."
•k
Sonunda Osmanlı'ya yakışır biçimde Fehim Pa-
şa'nın defteri dürülür...
Çünkü kurbanları arasına bir Alman kanşır...
Vay sen misin Alman'a ilişen!..
Olay Alman Büyükelçisine yansır, sefir-i kebir
zamanın sadrazamı Ferit Paşa ya gözdağı verir...
Sadrazam durumu Abdülhamit'e arzeder; padi-
şah Fehim Paşa'yı tutmakta ısrar eder; ama Ferit
Paşa derki:
- Fehim Paşa ecnebilerin emniyetini ihlal edi-
yor, bu konu elçilikler kesiminde büyüyebilir..
İş yabancılara dayandığından durum değişir, Fe-
him Paşa Bursa'da ikamete mecbur edilip kendi-
sine de yeterli bir aylık bağlanır.
Fehim Paşa padişahın "tahtını ve hayatını" gü-
venceye almak yolunda ortalığı haraca kesmişti..
Çok ocak söndürmüştü..
Yaşadığımız dönemde "devletin güvenliği"ni
sağlamak için devletin içine yuvalananlara ne de-
meli?..
Çok yuva yıktılar bu haramzadeler..
Bugün deyıkıyorlar...
Güvenlik sağlamak amacıyla güvenliği yıkanla-
ra bilmem ki nasıl çare bulunacak?..
Et kokarsa çare bulunur..
Yatuzkokarsa?..
TÖMER'de diksiyon kursu
1 Haziran 2002'de başbyor!
Tel: 0 212 232 58 32 - 0 212 232 07 99
www.tomer.com.tr
hayata değer
katmak icin...
ENGLISH CENTRE
YAZ PROGRAMLARI 02
Genal Ingilizce ProgrBmlsrı
Şirketler ve Kuruluşlar İçin Özsl Programlar
iş ingilizcesi Programlan
TDEFL-IELTS-FCE Sınavlanne Hazırlık Progremlerı
Çocukİ8re Ûzel Hafta içi Gündüz Yaz Programlan
Bire-bır Ingilizca EJıCimlen
Ev Hanımlenna Ûzel Hafta içi Gündüz ingilizce Programlan
iıınıi'lı C.ui No 92 80220 Osın.ınbty Isl.ı
Tol (0212) 22591 72-247 09 83-241 20 34