22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2002 PAZARTESİ O L A l L ı A R V E t r O R L J ! Ş L . C J R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr MUMTAZ SOYSAL Hasta Ulke EĞRİ oturmadan da doğru konuşup kabul et- melisınız ki, son günlerin en doğru sözünü AKP Genel Başkanı söylemiştir. Sayın Erdoğan'ı sev- seniz de sevmeseniz de beğenmeseniz, hatta zararlı görseniz de Başbakan'ın rahatsızlığı ko- nusunda şu söylediklerini doğru bulmaz mısınız: "Birinsanın hastalığı üzenne konuşuppolitikaya- pılmaz, ayıptır; konuşulması gereken, ülkenin hastalığıdır." Suçlanmaktan çekinmese, "Üstelik günahtır da" diyebilirdi. Ne var ki, ayıplığına ve günahlığına karşın yıl- lardır yapılan bir hesaptır bu. Partinın içinde de dışında da. Parti içlerinin ve dışının demokrasisi hasta olmayan ülkelerde bu çeşıt hesaplann gün- demlerı işgal etmesi düşünülebilir mi? Q imdı yapılan "Başbakan 'a vekâlet mümkün mü" Otartışmalannabakıp "Demekkı, anayasadabu gıbı olastlıklar için kural koymak gerekiyormuş" diye aşın bir hukukçuluk endişesıne de kapılabi- lirsiniz. Oysa, normal partamenter sistemlerde bu gibi kısa rahatsızlıklan pratik önlemlerie aşmak kolaydır. Çünkü, bu sistemin ağırlığı tek kışide de değil, Bakanlar Kurulu'ndadır. Sistem, kimilerinin arada sırada önerdikleri gi- bi bir başkanlık sistemi olsaydı, o zaman kesin düzenlemeler gerekebilirdi. Nitekim Amerikalılar, eskiden beri, "Başkan görevinı yapamaz duru- ma gelırse..." diye başlayan ayrıntıiı duzenleme- lere önem vermışlerdir. Anayasanın "Başkanın yerine başkanyardımcısı geçer" kuralı yetmemiş, 1792 tarihli bir yasayla, "Aynı zamanda Senato başkanı sayılan başkan yardımcısına da bır şey olursa, sıra Senato başkan yardımcısınındır, onun da başına bir şey gelırse temsilciler meclısi baş- kanı geçıci olarak başkanlığı devralır" dıyen bır kural konmuştur. Arkadan, Lincoln un öldurulme- sinden sonra, bu sıra değiştırılip temsilciler mec- lısi başkanı öne çıkanlmış, üstelik Senato'dan sonra, kuruluş tarihlerine göre, dokuz bakanlığın başındakilerde sırayasokulmuştur. Aynca, Ken- nedy cınayetinin dedikodulan yüzünden, 1965'te yapılıp 1967'de yürürlüğe gıren bir anayasa de- ğişikliği, başkanın "görevyapamaz" durumagel- diğine kimlerin, ne zaman, nasıl karar vereceği- ni ve buna ilişkin itiraz yollarını aynntılanyla dü- zenlemiştir. Bunu da bır başka toplumun tarihsel parano- ya hastalığı sayabilirsıniz. Bizim ülkenin hastalığı ise yalnız AKP Genel Başkanı'nın ima etmek ıstediği çift kültürel kımlik ve bunun yarattığı kutuplaşmalardan iba- ret değil. Bunlann ustüne bınen ağır ekonomık bu- nalımlann tahnbatı ve toplumsal yapının zayıflığı da var. Insanlan zaten endişelendırmekte olan bu ge- nel hastalık olmasaydı, Sayın Başbakan'ın rahat- sızlığı dolayısıyla ülkenin ateşi bu kadar yukselır miydi? Çek Sorunu: Yanlış Israr Niye? 2 . Erdener YURTC AN, Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku Pmfesörü lKasım2001 günüyıne küm,karşüıksızçekfaillerinikur- kara'dakâğıtkalemıönlerine alın- bu sayfada yazdığım bir taran cansimıdidır... yazıda, karşılıksız çekte Oysa... hapis cezasının kaldınl- masının satancalannı an- lattnaya çahşnuşöm. Anlaşılıyor ki sıyasal iktidar bu konuda kararlı- dır, çüakû değişiklik tasansı TBMM Adalet Komisyonu'nda son şeklini alıyor. Bu demektir ki, bu hafta tasan Meclis'ten geçe- cek ve ticaret piyasasmda bir ka- osu ve ükanmayı sahneye koyacak- tır. 1985 yılından bu yana uygulan- makta olan "ÇekYasası"karşılık- sız çek suçunu çek yaratarak ve kar- şılıksız çek keşıde edenlerı hapıs- le cezalandırarak, çek kullananla- n hızaya getınp, bir ticari ahşve- riş sonucu çek alanlara da rahat bir nefes aldırmışken, bu kez karşılık- sız çek para cezası ile karşılana- rak, çeke olan güven ve çekin ko- ruması azaltılmaktadır. Bu macera nasıl başladı? Tasa- nyı hazırlayanlar tarafindan ka- bul edilmese de, bunun altında ya- tan temel neden, 2001 sonbahann- da anayasada yapılan değışiklik- le 38. maddeye eklenen bır hü- kümdür. Buna göre, bir sözleşme- den doğan borcunu yerine getire- meyen kişıye hapis cezası venle- meyecektir. Bugünhiçbir ülkenin anayasasında yer almayan, tasan Haklan Avrupa Sözleşmesi'ne ek 4 sayılı protokola girmiş bulunan, Türkıye için geçerh olmayan bu hü- 1. Çekbir ödeme aracıdır. Birki- şıye çek vermenın anJamı, param bankada, oradan alabilirsin, bu sözleşmeden doğan borcu ödeye- memek değildir. Bu bır ahlaksız davranıştır, çünkü muhatap alda- tılmaktadır. Zaten karşılıksız çe- kin uzun yıllar dolandıncılık ola- rak cezalandırümasının nedeni de budur. Bugün yasa karşılıksız çe- ke 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ce- zası öngörmektedir. 2. Tasanya göre karşılıksız çe- ke para cezası verilecektir. Bu so- nuç o kadar yanlıştır kı, kışinın parası olsa zaten çekin karşüığını ödeyecektır. 3. Çek tican pıyasada ülkemiz- de senet gibi kullanılır, çünkü va- deli çek keşide edilır. Oysa yasa gereği çekte vade olmaz, banka çeki gördüğünde ödemelidir. Ül- ke gerçeği bu değıldır. Ticari plat- formda vadesinden önce çeki ban- kaya götürmek ve karşıhğıru iste- mek ayıptır, tican geleneklere bir ihanettır. Bu, kişinin piyasadan si- linmesı anlamına gelır. 4. Durum böyle olunca, çek bir vadeli ve taksitli alışveriş aracı- dır. Bu ahşverişte satıcının güven- cesi karşılıksız çekin hapisle ce- zalandırılmasıdır. Oysa bu güven- ce kaldınlmca, piyasa işlemez, kimse çek almaz ve ticaret durur. Nitekim, tasanyı hazırlayanlar An- ca, Ulus ve Kızılay'da kimse çek almamaya başlamıştır. 5. Tasannın gerekçesine göre, karşılıksız çekten ötürüher yıl açı- lan binlerce ceza davası asliye ce- za mehkemelerini işlemez hale ge- tirmişrir. Bunun önlenmesi ıçın çözüm, çekte hapsi kaldırmak de- ğildir. Hk akla gelenler bu suçu ic- ra ceza suçu yapmak yetkıyi icra ceza mahkemelerine vermektir. Bır başka çözün, bu konuda kamu davası yerine şahsı dava yolunu seçmek olabilir. Bu durumda da- vasını takip etmeyen şikâyetçinin davası düşer. Adliye rahat nefes alır. 6. Bu açıdan Yargıtay'ın çek ko- nusundaki yaklaşımının da ele akn- ması uygun olur. Yargıtay ısrarla karşılıksız çek suçunun bır cürüm olduğunu bir kenara koyarak, suç genel teorisinın aksıne yaratılmış şekli suç kavramına dayanarak, her karşılıksız çekte faıkn cezalan- dınlmasının önünü açmaktadır. Bu sonuç yanlıştır, çünkü Türk Ceza Yasası'nın 45. maddesi cü- rümde kastın aranacağını belırt- miştır. Karşılıksız çek suçu da bır cürümdür. Oysa Yargıtay kararla- n, "çeki imzalayan öder" mantığı- m yerleştırmıştir. Bunun sonucu olarak da, çekten sonra iflas eden, konkordato ilan eden kişiler dahi çekten mahkûm olmaktadır. Bu yanhş uygulamanın da çek konu- sundaki değişiklikte "psyı" vardır. 7. Karşılıksız çek konusunda adeta dokunulmaz olanlar banka- lardır. Bugün bankalar, layık ola- na da olmayana da çek karneleri- ni dağıtırlar. Sonra bu kışüer yağ- mur gibi çek suçu işlediklerinde, yasada bankalar için öngörülan "komik derecedekT para cezala- n, bankalan hıç mı hıç sarsmaz; o sistem yine işler. Ne hikmettir ki, tasanda bu konuda bankalan "hi- zaya" getirecekbir düzenleme yi- ne yoktur. 8. Bu konu temel bir hukuk il- kesinı anımsatır. 0 ilke şudur: Her hukuknormu o ülkenin sosyal ger- ceklerine uygunluk taşmıak zo- rundadır. Bunun aksıne çözümler iki sonuç doğurur. Birincisi bu normlar uygulanma olanağını bu- lamaz. îkincisi ise adil olmayan sonuçlar yaratırlar. Konumuz yö- nünden ıkınci sonuç geçerlıdir. Bugün Çin"de ıkinci çocuğa sahip olanlara 3 yıl hapis cezasının ve- nlmesi sizce nasılyorumlanacatır? Bence bir milyar üç yüz mılyon nü- fusu banndıran bir toplum, bireyı bu nedenle cezalandınrken çok mu mutlu olmaktadır? Tabıı ki ha- yır. Fakat ülkenin sosyal gerceğı bu normu getirmeyi zorunlu kıl- maktadır. 9. Öte yandan ceza normlan hiç- bir zaman suç faihne altından köp- rüler kurmaz, çünkü bu köprüler kamu düzenini yerle bir eder. Bu tasan yasalaşırsa -ki bu sonuç ya- kın görünüyor- böyle bir altın köp- rü çek faillerine sunuhnaktadır. Son sözüm şudur: Hatadan dön- mek erdemdir. îstanbul Üniversitesi ve Kitaplık Gerçeği... Pnof. Dr. Suat GEZGİN lletişim Fakültesi Dekanı T! Pişman Değilim Şen Sahir Sılan'ın anılan îletişim Yayınlan'nda çıktı. \ ürkıye'nin en kök- lü, en güçlü bilim kurumuna saldın- lartükenmiyor. Sü- rekli belirsizlik yaratılmaya çalışılıyor. Ne yazık ki yarat- tıklan karanlıkta güneşi bal- çıkla sıvamaya çahşıyorlar. Övünçle belırtelım ki Îstan- bul Üniversitesi üretimiyle, uvgulamalanyla, toplumsal gelişmeler hakkında göster- diğı duyarlılıklarla dıkkat- lerin üzerinde yogunlaştığı bir kurum olmuştur. îstan- bul Üniversitesi, başanlı bi- limsel çalışmalanyla Türk yüksekögrenimınin yüz akı- dır. Görkemli öğretim yılı açıhşlan, mezuniyet törenle- ri, ulusal sorun ve çıkarlar- da gösterdiği duyarlılıklan, Îstanbul Üniversitesi çatısı altında bulunmayı onur ve gurur kaynağına dönüştür- müştür. Îstanbul Üniversitesi'nın konumu, ne yazık ki olum- lu bakış, destek ve ilgiyle birlikte saldınyı da berabe- rinde getirmektedir. Bilinen odur ki hiçbiröğretim kuru- mu, yükseköğretün kurumu bu denli taraşmalann odagın- da yer alıp saldınlara hedef olmamıştır. Saldınlann bu denli yoğun yaşanmasının nedenlerinden bırisı başan, öbürü de Îstanbul Üniversi- tesi'nin üstlenmiş olduğu öz- görevdir (misyondur). Bir yükseköğretim kuru- mu elbette cehalete, kara ce- halete karşı mücadele \ ere- cektir. Bir yükseköğretim kurumu elbette ulusal çıkar- lan gözetecek ve yücelte- cektır. Bir yükseköğretim kurumu elbette hakkı, hu- kuku, ılkeyı, ıyiyi, doğruyu, güzeli yüceltip toplumsal he- İstek Vakfı Okulları 12 Yıllık Kesintisiz Eğitime Hazırdır! ATAMIZIN BAŞLATTIĞI TÜRK RÖNESANSINI DEVAM ETTİRECEK NESİLLER YETİŞTİRİR 2002 - 2003 Öğretim Yılı Aday Kayıt Koşulları ANAOKULLARI 4 - 6 Yaş (Başvuru sırasına göre mülakat ile) ANASINIFLARI 6 Yaş (Başvuru sırasına göre mülakat ile) İLKÖĞRETİM OKULLARI 1., 2., 3. Sınıflara (Başvuru sırasına göre mülakat ile) 4., 5., 6., 7. ve 8. Sınıflara (Başvuru sırasında Seviye Belirleme Sınavı ile) LİSELER Lise Hazırlık: Oiploma derecelerine ve Seviye Belirleme Sınavı ile 1., 2., 3. Sınıflara: Diploma derecelerine ve Seviye Belirleme Sınavı ile Fen Liseieri: M.E.B. Merkezi Sınavı ile Güzel Sanatlar: 25-26 Haziran 2002 Yetenek Sınavı ile İstek Okulları Tanıtım Günleri • 25 Mayıs 2002 Saat: 13.00 •02 Haziran 2002 Saat 13.00 (Tanıtım günleri tarihi bütün okullarımız için geçerlidir.) Aday Kayıt İçin Gerekli Belgeler • Nüfus Cüzdanının aslı ile önlü - arkalı fotokopisi • 2 adet vesikalık fotoğraf • Okuldan verilecek başvuru dilekçesi I s t a n b u l ' d a Size Yakın M u t l a k a B i r Okulumuz Vardır İS1TK İSTANBUL EĞTTİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İbrahimağa Mah Köftüncü Sk Acıbadem/İSTANBUL Tel. (0216) 326 34 14 (10 Hat) Faks. (0216) 326 34 31 E-maıl: istek@istek.org tr Web istekorg.tr ACIBADEM OKULLARI İbrahimağa Mah BağSok. 81010 Acıbadem Tel: (0216)3255075-325 3096 Faks: (0216)325 9232 E-mail. acibadem@istek.org.tr ATANUR OĞUZ OKULLARI Mecıdiye Mah Şakır Kesebır Sk No.28 80690 Balmumcu BEYKOZ KONAKLARI ANA OKULU Soğuksu Mah. Beykoz Konaklan C/75 Paşabahçe Tel Faks: 0216) 539 02 50 0216)53902 51 Tel Faks- 0212)21134 60-21134 61 0212 272 5210 E-maıl atanuroguz@istek.org tr IELDE OKULLARI BumanıyeCad RasimağaSk. 81200 Bağlartaşı Tel (0216)333 0102-333 74 06 Faks- (0216İ 341 72 71 E-maıl: belde@ıstek org.tr BİLGE KAGAN OKULLARI Rorya Asialtı Nc 2 34810 Florya Tel (0212)6632971-663 29 73 Faks. (0212)6632972 E-mail: bilgekagan@ıstek org.tr KAŞGARLI MAHMUT OKULLARI Eskı Edırne Asfaltı, Sultançırtlığı 34110 Gazıosmanpaşa Tel. (0212)5941804-2941805 Faks. (0212)5941248 E-mail: kasgarlımahmut@ıstek org.tr SEMİHA ŞAKİR OKULLARI Bağdat Caa No: 246 Çiftehavuzlar 81030 Göztepe Tel. (0216)3569092-3601218 Faks: (0216)385 2516 E-maıl semihasakir@istek.org tr KEMAL ATATÜRK OKULLARI TarabyaCad 80800 Tarabya Tel. Faks- E-maıl 0212)262 42 57-262 75 75 0212)262 79 58 kemalataturk@istek.org.tr ULUGBEY OKULLARI Ataiar Cad. Yukarı Rahmanlar 81410 Kartal Tel (0216)353 43 92-374 5029 Faks (0216)353 4088 E-maıl: ulugbey@istek.org tr defler arasına yerleştirecek- tir. îstanbul Ünrversıtesi ta- rihi boyunca bu tutum ve an- layışın öncüleri arasında yer almıştır. Ulusal çıkarlan ha- raç-mezat pazarlav an, satan ülke düşmanlannınkarşısm- da üniversıteler değil de kım yer alacaktır? Din simsarla- n ve sömürenlerinin karşısın- da üniversıte değil de kım yer alacaktır? îstanbul Üni- versitesi'ne dönük saldınla- nn temelinde bu onurlu kar- şı çıkışı sindiremeyen "gûç- süzier" vardır. tstanbul Üni- versitesi"nin haklı ve onur- lu karşı duruşu dün olduğu gibi bugün de sürecektir. Son günlerde îstanbul Üni- versitesi'nin karşı karşıya kaldığı haksız saldınlardan bın de kütüphanelerle ilgıli gerçekleştirdıği düzenleme- lerdır. Anlatılanlann. ileri sürülenlerin hiçbirinın ger- çek payı yoktur. Bılgi edin- meden, gerçekliği bulunma- yan ve konunun tarafina baş- vurulmadan basına yansıtı- lanlar. bütünüyle birtercih so- runudur. Görülüyor ki bu teT- cih de ne yazık kı din sim- sarlannın ve numaralı cum- hunyetçilerin ekmeğıne yağ sürmektedır. Türkıye'nın içinde bulunduğu koşullar gerçek anlamda yurtse\er bir duyarhhğı gerekli kıl- maktadır. Ulusal ekonominin yaşa- dığı sarsıntılar. özellıkle \1ik- seköğretım kurumlannı de- rinden etkilemıştır. îstanbul Üniversitesi bu bılinçle ha- reket etmektedir. Kütüpha- nelerle ilgıli yapılan çalış- ma da bu gerçekhğin biryan- sunasıdır. Sınırlı koşullar ve olanaklarakarşın. hiçbir ku- rumun, kışinın, yurttaşın yük- lenen bu sorumluluktan ka- çınması olası değildir. îstan- bul Ünıversitesı bünyesınde bulunan kütüphanelere iliş- kin sayısal döküm. gerçeği daha behrgin kılacaktır. ts- tanbul Tıp Fakültesı'nde top- lam 10. Edebiyat Fakülte- si'nde 17. Hukuk'ta 8, tkti- sat'ta 6, Fen'de 5 tane kütüp- hane var. Aynca enstitülere bağlı 10,yüksekokullaraaıt 8 tane daha kütüphane var. Elbette kütüphane sayısının fazla olması ıyi, ancak işlev- li ve güçlü kütüphaneler ol- ması daha anlamlıdır. Ne ya- zık kı son yıllarda kütüpha- nelerimızın önemlı kan kay- bına uğradığını behrtmek gerekir. Bütçe sorunlan. ye- tersizlikleri bu kadar geniş, dağınık ve boyutlu yapılan- maya izin vermiyor. Bu ya- pılanmanın fakülte kitaplı- ğıyla sınırlandınlması ve merkez kütüphanenın daha genış kıhnması sorunlann doğurduğu bir sonuçtur. Bu sorunlar karşısında îstanbul Üniversitesi" nin kütüphane- lere ılışkin uygulamasını "ki- tap düşmanhğı''yla özdeş- leştırmenın hangı zihinsel çarpıklığın üriınü olduğu da- ha net biçımde gunışığına çıkmaktadır îstanbul Ünhersitesi per- sonel ravnrganhğına kârşı- dır! Kamu lcurumlannın birer insan yığınağı haline dönüş- mesı çağdaş yonetim anlayı- şıylabağdaşmamaktadır. Ku- rumlann etkın ve etkili ça- lışma gucüne kavıışması hiç kuşkusuz yeterlı ve gerekli personel sayısıyla olasıdır. Gereğinin üzennde bir istih- dama gitmek uretimin dina- mıtlenmesinden başka bır şey değıldır îstanbul Üni- versitesı bünyesinde bulu- nan kütüphaneler de ne ya- zık kı aynı sorunla karşı kar- şıyadır. Bugüne kadaruygu- lanan polıtikalar, sonuçta Îs- tanbul Üniversitesi'nın çok- lu ve karmaşık bır yapıya dönuşmesine yol açmıştır. Her akademik birimin ayrı kütüphanesı. bugünün ko- şullan içerisınde ka>Tiağının da sorgulanmasını gerekli kılmıştır. Görülmektedir kı uzun yıllann bırikırru sonu- cu sayısı artan kütüphaneler berabennde personel voğun- luğunu da getırmıştir. Oysa mevcut personeluı rasyonel kullanılması bır tercih değil, zorunluluktur. Bu nedenle sonuç şudur: Bilgi ve bılim ulaşılabildi- ği ve paylaşılabildıği ölçüde değerkazanır. Önünde engel- lerin ve sıkıntılann sıralan- dığı bılgi ve bılim yolunun ünıversitelere. üniversiteye yaraşır bir tarafı yoktur. çün- kü üniversıteler kamusal alanlardır. Sadece öğrencıle- rıne. personehne. öğretim elemanlanna değil. halka, halkın kullanımına açıktır. Oysa Îstanbul Üniversite- si'nin içinde bulunduğu çok- lu ortam, kaynağa ulaşmada giderek zorluklann yaşan- masına yol açmaya başla- mıştır. Birçok birimimizin birikimlerini yetennce ve ıs- tenıldiğı ölçüde serbest kul- lanıma açamadığı gözlem- lenmiştir Dola>ısıylakütüp- hanelerin daha genış ve öz- gür paylaşımını hedefleyen bir yapılanma yerilecek ve eleştınlecek bir uygulama değildir. tstanbul Ünıversıte- sı'nın bu anlamda atıl ve güç- süz kalmış kütüphaneleri merkez kütüphane çatısı al- tında birleştirmeye uğraş ver- mesı yadırganacak ve eleş- tınlecek bir tutum değildir. ÎstanbulÜnhtrsitesi Mer- kez Kütüphanesi çağına >a- raşırbir hizmet kununudur! Banndırdığı tüm yapıtlar- laeşsizbirkaynak gücüne sa- hip merkez kütüphane bu gücünü daha etkin ve verim- li kullanmaçabasındadır. Da- ğılmış birikımini ve gücünü bir araya toplayarak güçlen- mektedir. Sınırlannı zorla- yarak daha geniş bir kaynak kuşağı sunma amacındadır. Nitekim elindekı yapıtlan compact disklere aktararak bılgiye htzlı ve kolay ulaşım sağlamaya çalışmaktadır. Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuşlar i . i v ı n c ı L ı. Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 7' Deniz SOM dere tepe anadolu hertıangiblryercle-2 üm i£*a<Utı/>nMrda ve <• u n i z i V A v ı n c ı T e l : 0 2 1 2 - 5 1 2 4 2 !<•> F a k s : 5 1 2 hayata değer katmak için. YAZ PROGRAMIARI 02 Genel Ingılızce Programlan ŞırkeCler ve Kuruluşlar Içın Ozel PrograTÜar Iş Ingılızcesı Programlan TOEFL-IELTS-FCE Sınavlanna Hazırlık Programian Çocuklara Ozel Hafta Içı Gunduz Yaz Programlan Bıre-bır Ingılızce Eğıtımlerı Ev Hanımlarına Ozel Hafta Içı Gunduz Ingılızce Programları Rumeli Cad. No:92 80220 Osmanbey tstanbul Tel: (0212) 225 91 72 - 247 09 83 - 241 20 34 www.englishcentre.com ATATURK GENÇLIGI GÖREV BAŞINDA Gokçe Fıraî ' 9 Wayıs ta Atoturk çozumunu hcttrlam'ak Cevnm yapıp vatanı ku r ta r mak M Kema! Afatürk Somurgectlık ve emperyalızm yeryuzunden yok olocok llhan Selçuk Gard-op Atatu'kçjluğu Doğan Avcıoğlu Istklolcıler, mıllıcıler, öırleşınızl Uğur Mumcu, Azız Nesın, M Alı Aybar'ın Atatunt uzenne yozılon Sunay Akın Atatürk'un heykelı bıie sırtnı Avrupa'yo donmuş Zekerıya Temizel ile soyleşı Vergı kaçınp, ekonomıde dınamızm yoratır dıvorlar Alı Özsoy Hasto olan sadece Ecevıt mı? Güne} Ayas Türkiye'yı AB de bolmeyecekse mm bolecek? Nur Arslon Arafatsız Fılıs'in, Fılıstınsız Grtadoğu demek Vahap Erdoğdu (Turk Solu 1967-69 Genel Yaym Yonelmenı) TCrk Solu Ezılen halklorın antıemperyalıst mucodelesınm parçası Istanbul. (0212) 293 72 92-245 61 30-292 73 00 WWW.tUrkSOİU.OfQ Ankara: (0312) 232 46 22 lımır.(0232) 465 10 3" 1 Oanizli: (0256) 242 26 59 >-po«U: lurksolu@hctmaı com 4.sayı bayilerde 750.000 TL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear