01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Z2DAAY1S 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI [email protected] 13 •tfXETLERDEN • Ç.vRŞI \4.\C\ZALAR1, bu yaz grnçlerle buluşacak yeni «rkek giyim mErkisı 'Pi'ninaykın çizgibriyle sıra dışı bir lcolekıiyon sunuyor. • OYPA. saglıkh t>eslerme ve doğal diyet iirünlenyle tanınan Ot£cı :1e başlattığı kanpaıya çerçevesinde diyet yapmayı planla/anlara öneriler sunuyor. • BOSS HUGO BOSS, mezunıyet heyecanı yaşayan genç bayan ve erkeklere bu özel gecelennde farklı şıklığın keyfini yaşatıyor. • METRO CASH & CARRY'lerde bahar sezonu cazip fiyatlarla başladı. • CHICCO, herçocuğun ihtiyacına yönelik çocuklann yaş gnıplanna ve çocuğun gelişme sürecine göre geniş bir oyuncak çeşitliliği sunuyor. • ADlDAS'ın 2002 FIFA Dünya Kupası reklam kampanyası tüm dünya ile birlikte Türkiye'de de başladı. • FEDEX TÜRKÎYE, Formula 1 organizasyonunun Türkıye'de de yapılması için başlatılan girişimlere ciddi destek veriyor. • YKM, Îlkbahar-Yaz sezonu ürünlerini şimdi peşın fiyaüna 6 taksitle tûketicilerin begenisine sunuyor. • JOHNSON DIVERSEY adh şirkette Johnson Wax Professional ve Unilever temizlik ürünlerindeki güçlerini birleştirdi. • TUROB'un çeşıtli merkezlerde düzenleyeceği "GeleceğinOtelcisi" seminerlerinde yakJaşık 400 otel işletmecisı ve \önetici eğitim görecek. | GOLDEN KEY BÖRDÜBET Oteh Mainaris'te, tatiJde özlenen, hayalleri kurulan köy yaşantısı sunıyor. -tr RNDA DOVDURMA'nın yeni szcn için hazırladığı rîkJım kampanyasında Dao dizisinin oyunculan Dİ dıyor. Enron'un başını çektiği birkaç şirket, olmayan elektriği satıp fiyat yükselterek yolsuzluk yaptı ABD'de beyazenerjioperasyonuEkonomi Servisi - ABD ener- ji endüstrisi Türkiye'deki "Bc- yaz Enerji Operasyonu'' benze- ri bir yolsuzluk operasyonuyla çalkalaruyor. Kaliforniya'da önceki yıl ay- larca süren ve dünya piyasala- nnda "Bberal enerjinin trafık kazası7 " olarak nitelendirilen elektrik kesintilerinin arkasın- da ABD'nin eski enerji devi ba- tık Enron fırmasının başını çek- tiği enerji Fırmalannın kirli pa- ra oyunlannın olduğu anlaşıldı. Bir hafta içerisinde ABD enerji şirketlerinin tümünün in- celeme altına alınmasını geti- • Enron'un enerji piyasasna yönelik gizli stratejileri ele geçirildi. Bir yıl önce Kaliforniya milyarlarca dolarlık zarara sokan kriz sırasında, Enron'un yanı sıra Shell Grubu'na ait Coral Energy, Powerex ve Reliant enerji gibi büyük firmalann da benzer oyunJara başvurduğu iddia edildi. ren "yolsuzluk zmciri", ABD di. "Şişman Çocuk", "Ölüm lanndabenzeroyunlarabaşvur- mahkemelerince sürdürülmek- te olan Enron soruşturması kap- samında, 7 Mayıs'ta şirketin enerji piyasasına yönelik gizli stratejilerine ulaşılmasıyla baş- ladı. Enron'un çeşitli "kodisiın- toie" hazırladığı stratejilerle ol- mayan elektriği satmış gibi gös- terdiği ve eyalete yanlış bilgi vererek serbest piyasadaki ener- ji fıyatlannı yükselttiği öğrenil- YıldızT, "Ktsa Ttot" gibi kod isimlerin kullaruldığı piyasa oyunlanyla şirketin milyarlarca dolarlık kâr elde etriği belirtil- di. Elde edilen belgeler, "karan- bgı bflmeyen" Kaliforniya eya- letini milyarlarca dolarlik zara- ra sokan kriz sırasında, En- ron'un yanı sıra Shell Grubu'na ait Coral Energy, Powerex ve Reliant enerji gibi büyük firma- duğu iddia edildi. Megavat para aklama "Megavat karapara aklama" olarak nitelendirilen iddilan doğrulayan belgelere göre En- ron, Kaliforniya eyaletinden elektrik alıp bunu dışanya satn; ardından yeniden satın alıp eya- lete geri satrı. Firrna bu döngü- yü sürekli olarak devam ettire- rek enerji fiyatlannda manipü- lasyon yarattı. Eyalet borsasrn- da megavatbaşına 250 dolar ve- rerek elektrik saön alan firrna, bunu eyalet dışına en az beş ka- tına sattı "ÖKim YıkfazT stra- tejisiyle Enron •*aşmy1ildenme- vi boşaitmakiçin enerjiyi nakle- diyormuş" gibi gösterip aslın- da bunu yapmadan eyaletin ba- ğımsız sistem operatöründen iş- lem için para alıyordu. "Yükle- me hflea" stratejisiyle "boşalb- lan enerji eyaletin bir başkaböl- gesine aktâninuş" gibi göste- rilerek 30 milyon dolar kâr elde edilmesi planlanıyordu. .5 MİLYAR DOLAR Krizin Türkiye'ye maliyeti yüksek ANKARA (AA) - Türkiye geçen yıl yaşa- dığı krizde gayri safi yurtiçi hasılasından (GSYİH) 55.5 mılyar dolar kaybederken Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyesi 30 ülke içindeki sıralamada 4 sıra birden geriledi. OECD verilerini baz alarak yapılan hesapla- malara göre, 10.1 tril- yondolarlıkGSYÎHile ABD'nin ilk sırada yer aldığı sıralamada, 2000 ve 2001 yıllarında ilk 10 sırada bir değişiklik yaşanmadı. Hollanda2001yıhn- da Avustralya'yı gende bırakırken Belçika da sıralamada Isveç'in üzerine çıktı. En fazla düşen ülke Sıralamada yeri en fazla düşen ülke ise Türkiye oldu. 2000 yı- lında 30 ülke içinde 199.9 milyar dolarlık GSYİH ile 16'ncı sıra- da yer alan Türkiye. 2001 yılına gelindiğin- de 144.4 milyar dolar- lık GSYÎH ile 20'nci sıraya geriledi. ERGİ VE PRİM ÖDEMELERİ Yeni şirketlere kolaylık yok ANKARA (ANKA) - Şubat krizinden sonra işyerlerini istihdamJan- nı arttırmaya teşvik et- mek amacıyla çıkanlan vergi ve sigorta primi er- telemesinden 30 Nisan 2001 'den sonra faaliye- te başlayan işyerlerinin yararlanamayacağı bil- dirildi. Maliye Bakanlığı, ek istihdamı teşvik için uy- gulanacak vergi ertele- mesinin uygulama esas- lannı bir tebliğle belır- ledi. Başbakanlık'agön- derilen tebliğe göre, ver- gi ertelemesi, gelir ve kurumlar vergisi 30Ni- san 2001 tarihi itibany- la faaliyette bulunan iş- yerlerinde fıilen çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen vergiler hakkın- da uyguJanacak. Ertele- menin kapsamına, işve- renlerin Ocak-Nisan 2001 dönemine ait dört aylık sigorta prim bord- rolarında bildirdikleri toplam işçi sayısı ile 1 Nisan 2002 tarihinden 31 Arahk 2002'ye kadar yeni ışe aldıklan işçile- re ödenen ücretler üze- rinden kesilen gelir ver- gisi ve primler giriyor. Sendika teklifi kabule hazır ama patronlar masaya oturmadı Lastikte îşverenin grev oyunu Ekonomi Servisi - Lastik işko- lunda üç fırmada süren toplusöz- leşme uyuşmazlığında, işverenle- rin iddiasının aksine sendikanın teklif edilen zam oranlannı kabu- le hazır olduğu, ancak işverenlerin masaya oturmadığı bildiril- di. Lastik-tş Sendikası, iş- verenlerin kamuoyuna ve hükümete "zam konusunda uzlaşmazük sürüyor" imajı verip durumu greve götür- meye çalıştığım, asıl ama- cın grev başladıktan sonra hükü- metten iptal karan almak olduğu- nu ifade etti. Sendika, ilanlarda, sektörün sorunlannı aktararak "Bunlara rağmen Araç Lastiği Üreticileri imkânlannı sonuna ka- dar kullandıklan tekfiflerini Las- tik-İş Sendikası'na sunmuşlanür. Buna karşuı grev karan alınmış- ör" demişlerdi. Ilana göre, işve- renlerbu yıl yüzde 36 orarunda üc- ret zammı öngörüyorlar. Brttiği zam oranlaruu kabule haa- rtz. Bunu kendilerine de defalarca ilettik, ancak ısrarla masa>a orur- muyor ve grevi başiatmaya çahş»- yorlar" dedi. Geçen dönem yine benzer bir şe- kilde grevin hükümet ta- • tddialann aksine işçilerin teklif edilen raftndan iptal edildiğini zammı kabule hazır olduğu, ancak hattrlatan Karacan «Şo , , , , • . ı . ı anda grevm iptal edilmesi ışverenın sosyal haklan iptal etmek ^ hökümedelörüştük- amacıyla masaya oturmadığı belirtilıyor. krİBİ bfliyonız. $tol kara- n aknnfaktan sonra Yük- Lastik-Iş Sendikası Genel Baş- kanı Abduilah Karacan, ilanlara yanıt verdi. Kamuoyunun yanıltıl- maya çalışıldığını öne süren Kara- can, "Grevyapma maksadı taşırru- yoruz. Biz işverenin ilanlarda be- sek Hakem Kurulu'na gidipbütün maddelerimizi kökten değiştirme- ye çauşacaklar. Amaçlan norm maddelerimizi, sendikanınşimdrve kadar aldığı sosyal haklan iptal et- tirmek" dedi. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGtN YTLDIZOĞLU LONDRA Batı'ya Doğru İki Adım DahaBir yıl içinde beş kez gonjş- meyi başaran Bush ve Putin bu hafta ıkı kez daha bir araya gele- cek, geçen hafta imzalanan M"tarihser anlaşmayı mühürle- yecekler Bu gelışmeler, Putin yö- netimindekı Rusya'nın, daha ön- ce bu köşede dikkat çektiğımız gibi 11 Eylül'den sonra ıvme ka- zanan Batı'yla bütünleşme süre- cinin güçlenerek devam ettığmı gösterıyor. Bu bağlamda, Putin Rusya'sının "Primakov Doktri- ni" olarak bilınen çok kutupluluk stratejısıni terk ettığı, ABD hege- monyasını kabullendiği, kendıne uluslararası hıyerarşı içine, 1. lig- de bir yer bulmakla yetinmeye karar verdiği söylenebilir. En azın- dan şimdilik... 'Soğuk savaşın mirası IHclde oldu' mu? Geçen hafta ABD ve Rusya nukleer başlıklarda büyük indinm yapacak bir anlaşla imzaladılar. Rusya NATO'nun karar mekaniz- masında, veto yetkisi olmasa bi- le, güçlü bir ses olma hakkı elde etti. Bu iki anlaşma üzerine "So- ğuk savaşın mirası da artık lıkıde edildi" diyen Bush, bu hafta Pu- tin'e Uzay Savaşlan Füze Kal- kanı Projesi'ne katılmasmı öne- recek. Baba Bush "soğuk savaşı'' bi- tırmışti, oğlu soğuk savaşın son kalıntılarını da ortadan kaldınyor. Baba, soğuk savaş brttiğıni açık- ladıktan bir yıl sonra dünya ken- dinı tarihın ateş yoğunluğu en yüksek savaşının içinde bulmuş- tu. Oğul, "soğuk savaşın mirası- nın likide edildiğini" ilan ederken, dış polrtika, Chaney, Rumsfeld, Worfowitz, Hermitage, Perle gibi soğuk savaş dinozoriarına teslım edılmiş durumda. Anlaşı- lan içerıksız söz etmek bir gene- tik hastalık. Geçen haftakı anlaş- malarabakınca, "galiba tedavisı" de yok denebılır. Toplam üç sayfalık anlaşmaya göre Rusya ve ABD 2012 yılına kadar bınlerce hükleerbaşlığı hiz- metten çekecekler. Ne müthış bir gelişme! Ancak, kımı gariplikler de yok değil. Birincisi her ıkı taraf da, istemezse 2012 yılına kadar tek bir başlığı dahi sökmeyebilır- ler. Denetım sürelerı bulanık. 1991 tanhliStart-1 Anlaşması'nın 500 sayfalık eki, bu üç sayfanın sonuna eklenivermış. Ikincisı, ABD çoktan çok başhklı nükleer sılahlar savunma stratejisinden uzaklaştı, düşük verimli "kullanı- labilir"sılahiarfa, füze kalkanı pro- jesine yöneliyor; cephaneliğinde- kı başlıklann çok büyük bir kısmı- nı nasıl olsa hizmet- ten çekecektı. Diğer bir değışle ABD açı- sından yeni bir du- rum yok. Rusya'ya gelınce, Rusya za- ten, uzun süredır bu nükleer başlıklann bakımının getirdığı mali yükün altında eziliyordu.Biryükten kurtulacak, o kadar. NOTA'dasozsahi- biolmayagelince, bu daha önemli, ama sunulduğu ka- dar büyük bir gelişme değil. Bi- nncisi bu anlaşmayla kurulacak olan 20 kışılik Nato Konseyi için- de Rusya'nın söz söyleme hak- kı var ama kararları veto etme hakkı yok. Gerçek NATO uyele- rinin konseye, önceden kararalıp öyle gelme olanakları da var. ABD'nin zaten NATO iradesine pek önem vermedığı, kendi çı- karlanna göre tek taraflı olarak davranmaya devam edeceği, Rusya'nın NATO'da olmasına pek aldırmayacağı da söylene- bilir. Avrasya nın sonu...' Buraya kadar anlattıklarım bu ıkı anlaşmanın ıkısınin de ıçenği- nin medyada sunulandan çok daha zayıf olduğunu gösteriyor. Ama bu goruntunun yalnızca bir kısmı. Örneğin Carnegie Endo- wement Moskova merkezı dı- rektörü Dmitri Trenin yeni ya- yımlanan Avrasya'nın Sonü kıta- bında (Carnegie Endovvement 02/04/2002), "500 yıldır Rusya dunyanın büyük ve kendine ye- terii bir kütlesi olarak var oldu" dedikten sonra bugün Rus- ya'nın, artık, Asya ve Avrupa'yı içeren "büyük coğrafi/jeo-poli- tik kütle üzerinde güç biriktirme stratejisini terk ettiğini", Batı'yla entegre olmaya başladığını vur- guladı. Trenin'e göre bu, Rus- ya'nın "birgün krizinden çıkarak kendi 'doğal nüfuz alanında'ye- niden egemenliğini kurabilece- ğine ilişkin rüyanın da sonu."... "Gerçek şu ki, Rusya açısından, geriye dönecek üzerinde yeni- den yükseleçek bir Avrasya ar- tık yok. " Bir jeo-polrtik alan ola- rak "Avrasya var olmaya devam edecek ama artık birmerkezden yönetilemeyecek." Trenın'in saptamalan abartılı, aceleci ya da doğru ama geçici bir duruma karşılık gelen sapta- malar olarak da görülebılir Ama Putin'in Batı'ya yönelimını hızlan- dırdığı da bir gerçek. Putin'in 11 Eylül günü Bush'u arayarak "Ya- nınızdayız" demesi, 24 Eylül'de yaptığı konuşmada, "terörizme karşı savaşa * katıldıklarını açık- ladıktan sonra, ABD'ye hava sa- hasını açması, entelijans sunma- ya başlaması. 3 Ekim'de NA- TO'nun "yeni konseptiyle" işbır- liği yapacağını açıklaması, 13 Aralık'taABD'nin Balistik Fuzeler anlaşmasından çıkmasını so- ğukkanlılıkla karşılayıp, "Biziteh- dit etmez" demesi, 1 Mart'ta ABD'nin Gürcistan'a giımesini desteklediğmi açıklaması, bu Batı'ya doğru yuruyüşün, yeni je- opolitiği kabul etmiş olmanın işa- retlerı olarak görülebılir. Geçen hafta. Council on Fo- regne Relati- ons'da ve Centre forStrategicand International Studiesde Bush- Putin zirvesine yö- nelik iki panel ya- pıldı. Carnegie Endovvement Rusya ve Avrasya DırektörüAndrew C. Kutchins'da "Summit With Substance: Creating Payoffs in an Unequ- al Partnership başhklı bir "Polik Bilgi Notu"yaytm\adı (Bkz: VVEB siteleri) Bu panellerdeki tartışma- lardan, Kutchins'in analizinden, kimi başka yorumlardan, Duma Dış Işleri Komitesi Başkanı Da- nışmanı Vladimir Frolov'un yo- mmundan aşağıdakı sonuçlarçı- karılabilırsanınm. Rusya açısından Avrasya pa- radıgmasının ikincı plana itildiğı ve Putin'in günün jeo-politik "gerçekleri" gereği Batı'yla bü- tunleşmeyı hfzlandırmaya çalıştı- ğı söylenebilir. Bu Putin'in "Pri- makov'' doktrini olarak bılinen ABD hegemonyasını sınırlama stratejisini izlemek, bu amaçla, erginy«; tr.net ABD'yi dengelemek amacıyla Çin, Kuzey Kore, Küba, Irak vb. gibi zayıf ve sorunlu ülkeler- le yakınlaşmak yerine, Rusya'yı Batı içine daha derin köklerle yer- leştirmeyi seçtiğini düşündürü- yor. Batı'yla entegrasyon hedefi, Rus sermaye çevrelerinın istek- lenne de uygun. Hem bu çevre- ler, hem de Putin bu yolla Rus- ya'ya daha kolayyabancı serma- ye çekebileceklerine, ülkenin teknolojik temelinı yenileyebile- ceklerine inanıyorlar. Ancak bu yaklaşımın, ABD'nin hegemon- yadan imparatorluğa geçme, tek kutuplu bir "Pax Americana" oluşturma girişiminin önünü aç- tığı da bir gerçek. ABD'nin hesaplarına gelince bunlar, "teronzme karşı savaş" gerekçesiyle başlatılan küresel yayılma sürecine Rusya'nın mu- halefet etmesini engellemek, krt- le ımha silahlannın yayılmasını engellemek. Çin'in bir büyük güç olarak yükselmesıni dengele- mek, küresel enerji akışının istik- rarlı ve ABD denetımı dışına kaç- madan sürmesıni sağlamak, OPEC'İ dengelemek, Rusya enerji üretimini genışletırken bu genişlemenın içinde yer almak. Rusya'nın Iran, Irak, Kuzey Kore gibi ülkelerie olan özel ihşkilerin- den faydalanmak. Rusya'yı da katarak Füze Kalkanı Proje- si'ni, gerçekleştirmek ve rakip- siz, ulaşılamaz bir üstunlük düze- yi oluşturmak olarak özetlenebi- lir. Ancak. Rusya bu entegrasyon sürecınden gerekli kazancı elde edemez, ekonomisi de yeniden dağılmaya başlarsa, a) ABD/Ba- tı karşı birtepki geliştirmeye, çok kutupluluk stratejisine gen dön- meye başlayabilir; b) daha da za- yıflarveBatı'nın "yenidenpayla- şım" masasına yatınlır. Yok, eğer Putin'in stratejisi çok fazla başa- nlı olursa... O zaman yine bakı- nız, a şıkkı... ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Vazgeçilemeyen Belirsizlik Belirsizlik, ekonomik karar alma süreçlerini çok olumsuz etkiler. Ekonomi politikalarının önemli bir amacı da belirsizlikleri gidermek; karar alıcılann, olabildiğınce doğru bir biçımde önlerini görmele- rini sağlamaktır. Plan ve programlar bu amaçla ya- pılır. Uygulanmakta olan IMF programı da belirsiz- likleri gidermeye çalışıyor. Türkiye ekonomisinin enfîasyon, ulusal gelir, faiz, bütçe, dış ödemeler gi- bi temel büyüklüklerı 2004 yılını da kapsayacak bı- çimde saptanmış bulunuyor. Ancak. istikrar prog- ramıyla geleceğı aydınlatma çabalanna karşın eko- nomi belirsizlik ortamından kurtulamıyor. Belırsizliğin kaynağı hükümettir. Hükümeti oluşturan uç siyasal partinin ulkenin geleceği açısından yaşamsal olan konularda anla- şamadıkları görüluyor. Kıbns konusundan idamın kaldınlmasına uzanan çok genış bir yelpazede ik- tidar partileri birbirinden çok uzak, giderek karşıt görüşler sergiliyor. Hükümetin, her bir parçası önemli konularda ayrı yöne gidiyor. Buna karşılık bu iktıdar sahıplerı, ulke için çok olumsuz konularda çok iyi anlaşıyor. Rekabetçi pi- yasa özlemini hergün yineleyen hükümetin, basın yayında tekelleşmeye yol açacağına kesin gözüy- le bakılan ve üstelik elektronık iletışıme bile sınır- lama getırecek olan RTÜK Yasası'nı ısrarla ve ınat- la çıkarması bunun son örneğıdır. Üstelik RTÜK Yasası'nın bu yıl çok keskin virajlardan geçen Av- rupa Birliği kurallarıyla da uyumlu olmadığı açıkla- nıyor. Karanlık noktalan çok olan Af Yasası ile de olağanüstü bir kargaşa ortamı yaşanıyor; hükümet her önemli konuda halkımıza yalnızca belirsizlik- ler armağan edryor. Sürmekte olan belirsizlik ortamı son iki açıkla- mayla iyice sarsıldı. İlk açıklama ekonomiden so- rumlu bakandan geldı; K. Derviş, yapılacak birse- çimin ekonomiyi olumsuz etkilemeyeceğini açıkladı. Bu açıklamayı izleyen günlerde, IMF'nin Türkiye gorevlisi J. Kahkonen de Istanbul'da TÜ- SİAD yönetıcileriyle yaptığı toplantıdan hemen son- ra neredeyse aynı sözlerı soyledi. Ekonomınin ar- tık seçimle bıle sarsılamayacağının en yetkili ve sorumlu kişilerceaçıklanıyorolması, ekonomi dün- yasını rahatlatmalıydı. öyle olmadı. Ekonomi yeni- den sisler içinde kaldı. Sonuçta, siyasal tartışma- lar ve Başbakan'ın sağlığına ilişkin gelişmelere bağ- lı olarak borsa düşüyor, dolar ve faız yükseliyor. Komutanlan tarafından seçıme dayanıklı duruma geldiğı açıklanan ekonominin, Başbakan'ın sağlı- ğına ilişkin gelişmeler nedeniyle bu oranda sarsıl- ması, aslında ıçinden çıkılmaz bir durum yaratıyor. Doların TL fiyatının değişmesi, anında, milyarta- nn kaybına ya da kazanılmasına yol açıyor. Benzer bir kayıp olgusu borsa endeksindeki düşüşler için geçeriidir. Faizlerin yeniden yükselme eğilimine gir- mesi, bir-iki günde 7-8 puan birden artması, eko- nomiyi çok olumsuz yönde etkıleyecektir. Faizlerin yükselmesıyle, sürekli olarak borçlanan devlettril- yonlarca lira zarara girecektir. Yine yüksek faiz, ya- tınmcıyı mal ve hızmet üretimine yönelmekten cay- dıracak, maliyetlere yansıyarak fiyat artışlarına yol açacak ve kaynak kullanımlannı bozacaktır. • • • özellikle borçlanma, ıhale ve kadrolaşma uygu- lamalanyla yarattığı olanaklardan yararlanan ke- simler var olan hükümetin surmesinı istiyor, olabi- lir. Ayrıca, kamuoyunu yanıltarak, dedikodu çıka- rarak bu ortamdan çıkar sağlamak isteyenler her toplumda bulunabilir. Türkiye halkı bu türdavranış- lara, kanıksayacak kadar alıştırıldı. Siyaset ve bü- rokraside gün geçmiyor ki yeni bir "komplo" pat- lak vermesin. Bu türlerin, yani spekülatörlerin, et- kisini azaltmanın yolu onlan güç odaklan diyerek suçlamak değildir. Yapılması gereken, kamuoyu- na Başbakan'ın sağlığı konusunda düzenli olarak doğru bilgi vermektir. Toplumun buna hakkı var- dır. Belirsizlik ortamından çıkış, olabildiğince sancı- sız olmalıdır. Bu konuda her gün bir dizi senaryo yazılmaktadır. Aslında, yazılan her senaryo belirsiz- liği biraz daha derinleştiriyor; var olan sisli havayı ağıriaştınyor. Bundan kurtulmanın yolu, kısa bir geçiş sürecini seçimle noktalamaktır. Ekonomi- yi teslim ettiği bakandan seçim yapılabilir işareti geldikten sonra hükümetin, seçimi engellemeye gücü yetmez. Hiçbir hükümet, özellikle de duru- mu belirsizleşen hükümet vazgeçilmez değil- dir. Ekonomi, hastalıktan yeni kalkıyor; en küçük bir belirsizlik rüzgânna dayanamıyor. Asıl bu nedenle ekonominin sağlığı için seçim gerek/yor. Bunca ağır bunalımı aşan Türkiye bu bunalımı da seçimle çözecektir. önemli olan belirsizlik ortamının en az ekonomik ve toplumsal zaraıia atlatılmasıdır. [email protected] T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ M Ü S E M "YETENEK GELİŞTİRME' PROGRAMLARI Sanatın toplumU yakınlaşmasını amaçlayan "Herkes için Sanat Programı çerçevesinde Vetcnek Gcliştirme Atölycleri çalışma programı aşağıdaki gibidır. RESİM-DESEN HEYKEL FOTOGRAF SİNEMA GRAFİK SahPerşembe 13 3 0 / 1 7 3 0 15.30/ 1 7 3 0 Perşembe 13 30/17 30 Salı-Perşembe 15 3 0 / 1 7 3 0 Salı 18 00/21 15 Salı-Perşembe 18 00/21 00 Alöhelerde acılacak programlar, uygulamalı çalışmalar \anında leorik dersler ve konuk Öğrerim Cyelerinin katılımı ile destekleniyor. Atölyeler en az 10 kışi müracaat etmesi durumunda açılacaktır. Başvuru Merkezi: M.L. Cüzcl Sanatlar Fakıilkvsi AcıbadciTi ' Isıarb Tel 0 2 1 6 3 2 6 26 i~ Dahıh 1)6 ' M " Not Bu ı!an Marmjrj ı.- :-sıtc*ı Dortcr Scnn3\C Islo'ncsı urafında ı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear