Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2002 PERŞEMBE
4 HABERLER
DLNYADA BUGIJN
ALİ SİRMEN
B İnsaf
Uğur Mumcu'yu ne kadar çok anıyor, ne ka-
dar özlüyorum. Şimdi sağ olsaydı, hiç kuşku-
suz o zamandan bu yana daha da artacak olan
öfkesini kim bilir nasıl, mizahın kremasına bu-
layıp kahkahalaria dile getirirdi.
Bilgi sahibi olmadan düşünce sahibi olan in-
sanların ülkesinde yaşadığımızı bu denli veciz
biçimde dile getiren ilk oydu.
Gerçekten de Türkiye, bilgi sahibi olma ge-
reğini bile duymadan düşünce sahibi olan in-
sanlarla dolu, hem de aralarında en bilgiç ge-
çinenler de bulunmak üzere...
Gerçi bunun yalnızca bize özgü bir davranış
biçimi olduğunu söylemek olanaksız. Çok şü-
kür başka toplumlarda da örneklerine rastlanı-
yor, ama bizdeki kadar sık da olmuyor.
Birkaç yıl önce Belçika-Flaman TV kanalından
birileri bir röportaj için Cumhuriyet'e gelmişler-
di.
Konuşmamız sırasında, Türkiye'deki insan
hakları sorunlarıyla uğraşmalannın şahsen be-
ni tedirgin etmediğini, insan haklannın insanlı-
ğın ortak mameleki haline gelmiş olduğunu ve
hiçbir ülkenin bu alanda "Benim içişlerime ka-
nşma"deme hakkına sahip olamayacağını söy-
lemiş ve hatta kimi zaman bu gibi müdahalele-
rin içeride aynı dogruttuda savaşım veren insan-
lan güçlendirdiğini de belirtmiş ve eklemiştim:
- Yalnız şimdi ölmüş bulunan ünlü gazeteci-
miz Uğur Mumcu'nun deyimiyle, bilgi sahibi ol-
madan düşünce sahibi olmamak koşuluyla...
Sonra da biraz gülümseyerek sürdürdüm:
- Uğur bu sözleri bizim ülke için söylemişti,
ama ne yazık ki Türkiye ile ilgili konularda aynı
davranış biçimine Avrupalılarda da rastlıyoruz.
• • •
Konu döndü dolaştı, kaçınılmaz olarak Kürt
sorununa geldi.
Flaman Belçikalı meslektaşım, biraz da ders
verir bir hava ile yüksekten konuştu:
- Siz de Kürt sorununun çözümü için biraz böl-
genin ekonomik durumunu düzeltme konusun-
da bir şeyler yapsanız.
Bu düşüncenin yaygın olduğunu, Türkiye'de
askerier dahil çok kişinin bu alanda adımlar atıl-
masını istediğini, aslında terör yüzünden ge-
cikmiş bulunan GAP'ın da bu cümlede ele alın-
ması gerektiğini belirttim.
Sonra da dayanamayıp ekledim:
- Yine de Flaman bir meslektaştan böyle bir
öneriyi duymayı yadırgadım.
Konuşmayı sürdürdüm:
- Etnik sorunlar ile ekonomik durumlar ara-
sında birebir korelasyon olmadığını, ekonomik
gelişmenin etnik kimliktaleplerini engellemedi-
ğinieniyisizbilmekdurumundadeğilmisiniz?..
Muhatabım bozulmuştu, ama belli etmeme-
ye çalışıyordu, ben devam ettim:.
- Bakın siz Flamanlar, 35 yıl önceye göre üç
misli daha zenginsiniz, artık Valonları geçtiniz,
ama bu Flamanlardaki ayrılıkçı eğilimleri hiç de
azaltmadı, hatta tersine arttırdı bile...
Sonra gülerek ekledim:
- Cümle âlem biliyor ki Brüksel'i paylaşmayı
becerebilseniz, çoktan ayrılacaksınız. Peki şim-
di bana bu öneriyi nasıl getirebiliyorsunuz?
Sanırım o röportaj yayımlanmamıştır.
• • •
Pazartesi günkü Hürriyet'te Cüneyt Ülse-
ver'in köşesini okurken, bilgi sahibi olmadan,
düşünce sahibi olup herkese ders vermeye
kalkmanın yeni bir örneği ile karşılaştım.
Ülsever "Belden Aşağı Siyaset!" başlıklı ya-
zısında, Tayyip Erdoğan'a karşı takınılan tavn
eleştirirken, savını güçlendirmek için Batı'dan
da örnekler getiriyor ve yazının bir bölümünde
aynen şunları söylüyordu:
"...Le Pen'e karşı olanlar, adamın kasetleri-
ni bulalım diye düşünmeyi dahi akıl etmedi,
kimse iktidar olmaması için onu siyasetten ya-
saklamayı düşünmedi..."
Oysa gerçek bu değildi. Le Pen iki yıl önce
seçim kampanyasında solcu bir kadın adaya de-
mokrasi ve edep dışı saldırısından dolayı bir
buçuk yıl siyasetten men edildi. O sırada üye-
si bulunduğu Avrupa Parlamentosu üyeliği bu
süre için askıya alındı; sonunda kendisi, bu sü-
renin bitimine az kala hukuki bir boşluktan ya-
rarianarak kurtuldu.
Yani böylesine bilmeden konuşmak ve iş-
kembeyi kübradan atmak...
İnsaf! El insaf.
Ama "Türkiye yalnız Türklere bırakılamaya-
cak kadarönemli bir ülkedir" diyebilen birinden
her şey beklenir, değil mi?
ANMA
Ben bir gülü, bir çiçeği
koklar gibi yaparım
Tada tada
Sindire sindire
Kolsuz kanatsız uça uça
Gerisini anlamam...
Onunla aramdaki
Macerayı görmeyenlere
anlamayanlara da
asla kınlmam
dizeleriyle "kendini" anlatan ressam
BURHAN UYGUR'U
aramızdan ayrıhşının 10. yılında anmak için
bugün 2 Mayıs 2002 saat 14.00'de
Maltepe Gülsuyu mezariığı'ndaki kabri başında
toplanacağız. sevenlerine duyurulur.
VESİLE - TUNA UYGUR
ART1UM SUNGUR SANAT EVİ
Anayasa Komisyonu, yasa 'şartla salıverilme' niteliği taşıdığı için 330 oya gerek olmadığma karar verdi
Sezer'in veto gerekçesine retANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Anayasa Komisyonu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in anayasada öngöriilen
yeterli çoğunlukla kabul
edilmediği gerekçesiyle veto ettiği
Şartla Salıverilme Yasası'nın "330
oyu gerektiren af düzenlemesi
olmadığına" karar verdi. ANAP'lı
mılletvekıllerınin muhalefetle
birlikte hareket ettiği
görüşmelerde, Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, dün ıtibanyla
1070 mahkûm ve tutuklunun
tahliye edıldiğini açıkladı. Adalet
Komisyonu'nda, AKP ve
DSP'liler arasında "CHP"
tartışması yaşandı.
Af Yasası, dün TBMM Anayasa
ve Adalet komisyonlannda
görüşülerek aynen kabul edildi.
Anayasa Komisyonu Başkanı
Turhan Tayan. hükümeti
eleştirerek 21. dönemin yasalann
en çok iptal edildiği dönem
olduğunu belirterek "Yasalann
zamanında gönderilmemesi,
görüşmelerin yapılması için yeterli
zaman bırakılmaması yaşanan
sorunda önemli bir paya sahip"
CEZAEVLERİNDEN TAHLİYELER SÜRÜYOR
Haber Merkezi - Anayasa Mahkemesi tarafindan
bazı maddeleri iptal edilen Af Yasası'nda gerekli
dûzenlemelerin yapılması için tanınan 6 aylık
sürenin dolmasmm ardmdan, cezaevlerinde
başlayan tahliyeler sürüyor.
Edime Cumhuriyet Savcüığı yetkilileri, önceki
akşamdan bu yana Edirne Kapalı Cezaevi'nden
68, Tarım Açık Cezaevi'nden 38 ve F Tipi
Cezaevi'nden 6 mahkûmun tahliye edıldiğini
bildirdiler. Aydın Cumhuriyet Başsavcıhğı
yetkilileri de önceki akşamdan bu yana Aydın E
Tipi Cezaevi'nden toplam 25 kişinin, Germencik,
Koçarlı, Yenipazar, Söke ve Nazilli
cezaevlerinden de 15 kişinin tahliyesinin
yapıldığını bildirdiler. Yetkililer, 10 kişinin daha
tahliye edilebileceğini, dosyalannın incelendiğini
belirttiler. Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Esat
Semerd ise Giresun"da 50 hûkümlünün, Şartla
Salıverilme Yasası'ndan yararlanarak tahliye
edildiğini bildirdi. Konya'da 12, Içel'in Tarsus
ilçesinde 10, Kahramanmaraş'ta 12, Adıyaman'da
da 52 kişi tahliye edildi. Gaziantep ve Kilis
mahkemeleri ise yasada netlik olmadığından
bekleme karan aldılar.
dedi. ANAP'h Işm Çefcbi,
Cumhurbaşkanı Sezer'in haklı
olduğunu. yasanın kabulü için 330
oyun aranması gerektiğini söyledi.
MHP'li Mehmet Nacar ise 30 bin
kişinin katili Abduflah Öcalan için
terör suçlanndan ölüm cezasının
kaldınlmasını isteyenlerin 25 yıl
öncesinde kalan olaylan gerekçe
göstererek intikam duygusuyla
hareket etmelennin adalet ve
demokrasiyle bağdaşmadığını
savundu. MHP'li Mehmet Gül de
yasayı çıkanrken Haluk Kırcı ile
Mehmet AB Ağca'ın akıllanna bile
gelmediğini savundu. Gül, "Kırcı
daha mi katil? tpekçı daha rm
kn metli ölü? Katil katildir. 5 kişi\i
katleden giriyorsa, 5 bin kişi bu
yasadan yaraıianacaksa Kırcı da
yarananır" dedı. Gül, Sezer'in
popühzmden etkilendiğini ileri
sürdü.
Türk'ten Sezer'e eleştiri
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk.
Cumhurbaşkanı Sezer'in yasayı
veto etmesının anayasa aykın
olduğunu belirterek cumhuriyet
döneminde 1924 Anayasası'nda
veto yetkisi olmasına karşın ilk üç
cumhurbaşkanının Meclis
iradesine saygı göstererek bu
yetkiyi hiç kuHanmadıklannı
söyledi. Yasanın şartla sahverilme
niteliği taşıdığını kaydeden Türk,
dün itibanyla 1070 mahkûmun
Anayasa Mahkemesi karan
doğrultusunda tahliye edıldiğini
bildirdi. Anayasa Komisyonu'nda
yapılan oylamada. yasanın özel
nitelikli af değil Şartla Sahverilme
Yasası olduğuna karar verildi.
Komisyon Başkanı Tayan ve
ANAP'lı milletvekıllen bu kararın
tersi yönünde oy kullandı. Bu
kararla. yasanın genel kuruldaki
görüşmeleri sırasında 330 oy
çoğunluğunun aranması
beklenmiyor.
CHP tartışması
Anayasa Komisyonu'nun ardından
Adalet Komisyonu'nda görüşülen
tasan aynen kabul edildi. AKP'h
Ramazan Toprakın "CHP, seçim
meydanlannda 'DSP, Kırcı ve
Ağca'yı affetti' diyeceği için
yasayı tartışılmasın diye son anda
Meclis'e getirdiniz" sözleri
tartışmaya neden oldu. Komisyon
Başkanı Emin Karaa, "Siyasi
senarvolannıa basın toplantısryla
açıklayabinrsiniz, burası yeri değil.
Lütfen konuyla ilgili konuşun"
diyerek uyardı. Toprak'ın
"Provoke etmeyüı" demesi
üzerine. DSP'li Yekta Açıkgöz,
"Kendisi provoke ediyor. Yavuz
hırsızsınız, ev sahibini
basünyorsunuz" diyerek tepki
gösterdi.
Partisi ve kendisi hakkındaki dosyaların 'zamanaşımı' kapsamına girdiğini savundu
Erdoğan 'affa' gığmdıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, partisi ve
kendisi hakkındaki hukuki
dosyalann "af, erteleme veya
zamanaşımr kapsamına
girdiğini savunarak "Adil
>-argılanma hakkou haürlanyoruz
herkese" dedi. Tayyip Erdoğan,
dün partisinin grup toplantısında,
son günlerde kişiliğine ve
partisine dönük saldınlann
eleştiri sınırlannı aşarak "bir
siyasi khnliği ve kunımu taciz
eder boyuta ulaştığını" savundu.
"AB'ye girmeriiyamızhiçbir
zaman bu şartlarda
gerçekleşemez" diyen Erdoğan,
"Bizi sistemk ve bu ülkenin
kunımlanyla kavgah göstermeye
çahşıyorlar. Hesap edemedikleri
bu- şey var, AKP toplumsal
derinlik ve yaygınhk ile
Türkiye'nin temel
kurumlanndan biridir" diye
konuştu.
Kjvnkoğlırna eleştiri
AKP liderının "Yofcsuzluk
lobisinin sözcüleri ve demokrasiyi
içine sindirememiş kimi şamslar*
Türkiye'nin anayasal zeminlerine
saygı göstermediklerini ilan etnıiş
oluyorlar" sözleriyle
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hüseyin Krvnkoğhı'nu da hedef
aldığı yorumu yapıldı.
"Önümüze hangi engeOer
çıkanhrsa çıkanlsın, bu vatana,
demokrasiye ve toplumsal banşa
hizmet etmekten asla geri
durmayacağız" diye konuşan
Tayyip Erdoğan, rejim karşıtı
konuşma kasetleriyle ilgili olarak
da şunlan söyledi: "Eflerindeki
tek malzeme yıDar yıh öncesi
yapmış olduğumuz bazı
konuşmalann kasetleridir. Adil
yargüanma hakkını haürlaüyoruz
herkese. Böylece insanlara
değişim yönünde bir yol açıhr.
Yargı kunımu ile aramıza duvar
örmeye çalışanlar başansızbğa
mahkûmduriar. Yolumuza emin
adımlarla devam ediyoruz."
Erdoğan. yazılı konuşma
metninde yer alan "Türk ve Kürt,
Sünni ve Alevi, başı örtülü ya da
örtülü olmayan herkesin eşitlik ve
kardeşük ilkeleri ışığmda yön
verebileceği bir parti kurduk"
tümcesini ise kürsüden dile
getirmemeyi yeğledi.
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
'm iKtsr\m. açdması için medfee onerge veriyor—
Ankara DGM
Tııtuklamu
istemine ret
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara 2 No'lu
DGM. AKP lideri Recep
Tayyip Erdoğan'm
tutuklanması isteminin reddine
ilişkin yedek yargıçlık karanna,
savcı Nuh Mete Yüksel'in
yaptığı itirazı reddetti.
Erdoğan'ın tutuklanmasına yer
olmadığma karar veren
mahkeme heyeti, karan
oybirliğiyle aldı. Hüseyin Eken
başkanlığında bir araya gelen
Ankara 2 No'lu DGM heyeti,
savcı Yüksel'in yürüttüğü
soruşturma kapsamında
tutuklanmasını istediği
Erdoğan'ın yedek hâkimlikçe
serbest bırakılması karanna
yaptığı itirazı sonuçlandırdı.
Ankara 2 No'lu DGM,
Erdoğan'ın tutuklanmasına yer
olmadığına karar verdi. Heyet,
karan oybirliğiyle aldı. Ankara
DGM Savcısı Yüksel, 1992
yılında Rize'de ve 1993 yılında
da Almanya'da yaptığı
konuşmalar nedeniyle Türk
Ceza Yasası'nın idam cezasını
öngören "anayasal düzeni
bozmaya kalkışmak" fiılüıi
düzenleyen 146'2. maddesi
uyannca Erdoğan hakkında
soruşturma başlatrruştı.
TGC yönetimiyle görüşen Çalışma Bakanı Okuyan, RTÜK Yasası'm değerlendirdi
Içimize sinmese de sahip çıkmahyızANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Yaşar Okuyan, RTÜK Yasası'na
değinirken bazı yasalarda enteresan
tavırlar sergilendiğıni belirterek "Ya-
sayı hazırhyoruz, sonra içimize sin-
diremiyoruz. İçimize sinse de sinme-
se de, hükümet olarak sahip çıkma-
mız lazun" dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Başkanı Orhan Erinç ve Yö-
netım Kurulu üyeleri dün Okuyan'ı zi-
yaret etti. Erinç, gazetecilenn büyük
bölümünün "serbest meslek erbabı"
gibi çalıştınldığını, bunu engelleye-
cek yasal dûzenlemelerin yapılması
gerektiğini, 1475 sayıh yasa kapsamın-
da çalışanlann da yasadan gelen hak-
lannı kullanamadıklannı kaydetti.
Erinç, "Bu sorunlar hem gazetecilik
mesleğinin hem de gazetecilenn hiz-
• Bazı yasalarda enteresan tavırlar sergilendiğini söyleyen Okuyan,
"İçimize sinse de sinmese de, hükümet olarak o kanun tasansının
altında imzamız varsa sahip çıkmamız lazun. Yanlışsa yanlış" dedi.
met verdiğiokurlann sorunlannm çö-
zülmesindeki en önemü sıkmnlardan
birini oluşturuvor" dedi.
^Yasadan menınun olan yok'
RTÜK Yasası'na da işaret ederek
bugüne kadar bu yasadan memnun
olanbirine rastlamadıklarıru belirten
Erinç, yasanın yerel, bölgesel ve ba-
ğımsız medya için büyük tehlikeler
içerdiğini söyledi. Erinç, İş Güven-
cesi Yasası kapsamına gazetecilerin
de alınması umudunu hâlâ kaybet-
mediklerini vurguladı.
Basında çalışanlann sorunlannın
yıllardır çözüm üretmek yerine tar-
tışılmaya devam edildiğini belirten
Okuyan, 212 sayılı yasanın Türki-
ye'de hiçbir basın-medya kuruluşun-
da uygulanmadığını, sadece basın
kartı konusunda kontenjanla sınırlı
olarak uygulandığını söyledi. Oku-
yan, "1475sayıhkanunadarazıynn,
o da uygulannuyor. Çok daha farkh
sözleşmeleruvgulamyor. Bunlar ma-
alesef yasalann olmayışından ziya-
de yasalann uygulanmasındaki ak-
sakhklardan kaynaklamyor. Çöze-
lim dediğimiz zaman, ortaya medva
sahiplerinin insafinaterkedilmiş ga-
zeteci arkadaşlarm olduğu gerçeğiy-
le karşılaşıyoruz." diye konuştu.
RTÜK Yasası'na da değinen Okuyan.
şunlan söyledi:
"Bazı yasalarda enteresan tavn-
mız oluyor. \asa> ı hazuiıyoruz, üze-
rinde hepimizin imzası var. Sonra içi-
mize sindiremiyoruz. Sayın Yılmaz
Karakoyıınlu" nun dediği gibi çoksert
eleştirilergetiriy'oruz. İçimize sinse de
sinmese de, hükümet olarak o ka-
nun tasansının altında imzamız var-
sa sahip çıkmamız lazun. Yanlışsa
yannş. Ben imzayı attım, ama içime
sinmedi, canım da sıküdı, ateşim de
başınıda... Bu yaklaşımlan doğru
bulmuyorum. Bunu Karakoyunlu
için söyiemiyorum. Genelde böyle
değerlendirmeleroluyor. Bizedüşen,
meseleler hakkında daha iyi tarüşıp
hazırladığumz yasa tasansına sahip
çıkmakür."
Erinç ve beraberindeki heyet Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ta-
rafindan da kabul edildi.
RTÜK YASASI TBMM'DE GÖRÜŞÜLEMEDÎ
Muhalefet yasaya direniyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iktidar
milletvekillerinin gizli, muhalefetin açık
direnişi nedeniyle, RTÜK Yasası'nın
TBMM Genel Kurulu'ndakı
görüşmelerine geçilemedi. RTÜK
Yasası'yla ilgili görüşmeler öncesinde,
sigara bırakma konusunda genel
görüşme açılması. görüşmelere
geçilmesini geciktirdi. Meclis'in çalışma
süresini tamamlayacağı 19.00'a yanm
saat kala RTÜK Yasası'na sıra geldi.
Ancak AKP, SP ve DYP grup
yöneticileri. Cumhurbaşkanı'nın yasanın
tümünü geri göndermesine karşın
Anayasa Komisyonu'nun sadece 9
maddeyi görüştüğünü, oysa
Cumhurbaşkanı'nın veto tarihinde,
yasalann sadece maddelerini geri
gönderme yetkisinin bulunmadığını
vurguladılar. Tartışmalar sürerken
Meclis Başkanvekili Murat
Sökmenoğlu, bırleşimi kapattı.
ÜÇ ÜYEStNtN GÖREV SÜRESİ DOLUYOR
RTÜK Yasası karmaşa yaratacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT
Genel Müdürü'nün görevinin sona
ermesinin yolunu açacak olan RTÜK
Yasası, üst kurulda da bürokratik
sorunlara neden olacak. RTÜK'ün 3
üyesinin görev süresi 12 Mayıs'ta sona
erecek. Yeni yasa bu tarihe kadar çıkarsa
bu üyeler, yenileri seçilinceye kadar
görevlerine devam edecek, ancak tersi
durumda 3 üyenin gitmesi nedeniyle
kurul 6 kişi kaİacak. RTÜK, bu
durumda karar yeter sayısını
bulamayacağından hiçbir çalışma
yapamayacak. RTÜK üyeleri Mehmet
Doğan, Güneş Müftüoğlu ve Emin
Başer'in görev süresi 12 Mayıs'ta
doluyor. RTÜK 1 ay önce TBMM'ye
yazı yazarak yeni üye seçimi için
çalışmalann başlatılmasını istedi. Ancak
TBMM, yeni RTÜK Yasası'nın da
gündeme gelmesiyle birlikte bu konuda
hiçbir girişimde bulunmadı.