25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İAYFA CUMHURtYET 18 MAY1S 2002 CUMARTESİ DtZt sızlayan vicdanÖlüm; bazen bir yasayla gelir... Bir gün, bir ölüm cezası karan Meclis'e gelir. parmaklar kalkar, iner... Meclis, birilerinin idamının infazı için •*yasa" çıkanr.. Sonra, bir-iki gün içinde sehpalar kurulur ve sabaha karşı ınfazlar gerçekleştirilır... Başbakannu, bakanlannı, gencecik insanianıu asmış bir ülkede yaşıyoruz. Daıbeler oluyor, asker yönetime el koyuyor, ardindan darağaçlan kuruluyor. 27 Mayıs 1960 ihtılalinın ardmdan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edildi. 12 Mart döneminde bu kez Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan içm darağaçlan kuruldu. Meclis, 24 Nisan 1972 tanhınde "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ın Ölüm Cezalarımn Yerine Getirilmesiıre Dair Kanun Tasansı"nı kabul ettı ve üç genç 6 Mayıs 1972 tanhınde idam edüdi. 50 M;l darağacında can verdl 12 Eylül 1980 asken darbesınden sonta *'ölüm cezasının yerine getirilmemesinde kamu yaran görülmediğinden" 50 kışi darağaçlannda can verdi. Mechs, 1984 yılında Üyas Has ve Hıdır Aslan' ın idammdan sonra hıçbır idam dosyasını görüşmedi... Buyaza dizisinde, 1972'den 1984'tekı son ıdamlara dek çeşith parlamentolarda Ölüm cezalannın infazına yönelik kararlann nasd çıktığuu araştırdık. Ölüm cezalannın infazı ıçin oy vermiş milletvekilleriyle konuştuk. Bazılan, askeri baskı dönemlerinın koşullanna dikkat çekerek "O günlerde Meclis'e kâbus havası çökerdi" dedı. Bazılan, "hiç îdama oy vermediklerini" söylediler. Tutanaklan incelediğımizi ve oy verdıklerini gördüğümüzü anımsatınca mahcubiyet içinde "Yanlış yapmışım" dedıler. Bazılan, "ölüm cezasının infazına oy vermiş biri olarak" adını yazmamamızı rica etti. Ölüme oy vermek ve "olağan" dönemlerde bunu savunmak pek kolay olmuyor... BlrHerintn vlcdanı sıziıyor Parmaklar katkıyor, iniyor ve ölüm yasalan çıkıyor... Sonra, yıllar geçiyor ve bıriîennin vicdanı sıziıyor... Ancak, geçmişte kurulan darağaçlanna bakıp sızlayan vicdanlar, giden canlan geri getirmiyor... Ölümün bir ceza olamayacağını görmek içın başka kanıtlara gerek var mı? Deniz5 lerin idamına oy verenler bugün ne düşünüyor? üme oyvermek...Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ölüm cezasına çarptmlmasına ihşkin dosyalar TBMM Genel Kurulu'nda iki kez görüşûldü. Dönemm CHP Zonguldak Millet- vekili Bülent Ecevit, 10 Mart 1972 tarihinde yapılan ilk görüşmede, dosyalannöncelıkle go- rüşülmesıne ıhşkın komısyon raporuna karşı çıkarken "Ölüm cezasını gerektiren konu- lar, üzerinde uzun uzadıya düşünme>i, vic- dan muhasebesi yapmayı gerektiren konu- lardır" dıyordu O günün tutanaklannı incelediğimizde, bu sözlerden sonra Adalet Partisi sıralanndan "Ne vicdanı?" seslerinin yükseldığıni oku- yoruz.. tlk oylamada, Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ın Ölüm Cezalannın Yerine Getınlmesıne Daır KanunTasansı 53 ret oyu- na karşılık 238 oyla kabul edıldı. Bunun üze- rine, CHP konuyu Anayasa Mahkemesı'ne götürdü. Bu sürecm sonunda 24 Nısan I972'de ıdamlar yenıden TBMM'ye geldı. îkıncı oy- lamada da 48 ret oyuna karşılık 273 oyla ölüm cezalan onaylandı Ölüm cezalannın infazı için oy kullananlar arasında yer alan bazı isımler. bugün de siya- sal yaşamın Önemli aktörlen arasında yer alı- yor. Süleyman Demirel, tsmet Sezgin, Na- hit Menteşe, Hasan Korkmazcan, Vefa Ta- nır, Oğuz Aygün, Necmettin Cevheri, Zeki Çeliker ve Cevdet Akçalı'nın yanı sıra Al- parslan Türkeş de ınfazlann gerçekleştıril- mesiyolundaoykuUanmış Necmettin Erba- kan ıse oylamaya katılmamış. Bülent Ecevit'e 30 yıl önce "Ne vicdam" dıye bağıranlannbazılan bugün verdikleri oy- danrahatsız. Bazılan sarrumı birpışmanlık için- de görünüyor. bazılan "dönemin koşuüa- n..." deyip mahcubiyet içinde kendını savun- mayaçalışıyor... Buna rağmen idam cezasının yanında de- ğilim." NahitMenteş: Asker, mutlaka idamlannı istiyordu îki oylamada da idam kararlanrun infaz edil- mesı yönünde oy kullanan bazı millervekille- rine "Bugün ölüm cezası konusunda ne dü- şünüvorsunuz" dıye sorduk.Nahıt Menteşe, "yanlış yaptıklarmı" düşünüyor "Deniz Gezmiş ve arkadaşlan konusunda yanlış yaptık. Adli hatalar olabilir. Apo'nunkin- de böyle bir şey düşünmüyorum, ama bu- na rağmen 'Sırf Apo ıçin idam cezası uygu- lansın, kaldınlmasın' da diyemiyorum. O zaman, banka soygunu gibi olaylar kamu- oyunda çok tepki yaratıyordu. Altında baş- ka şeyler de vardı, rejimi korumak, nizamı korumak devlet adamımn görevi. Devlet elden gidiyor görüşü vardı o zaman. Birta- kım duyumlanmız vardı, bunlar da gözü- nü budaktan sakmmıyordu. O zamanki as- ker de bunlann mutlak surette idam edil- mesitaraftarrydı. O dönemde AnayasaMah- kemesi Başkanı Muhittin Taylan'ı cumhur- başkanı yapmak istedik. Bunun için CHP Ue irtibat kuran da bendim. Ancak, Ana- yasa Mahkemesi'nin bu gençlerle ilgili ka- ran nedeniyle gerek parlamentonun, ge- rek askeriyenin tepkisi oldu. O atmosferde idam kararları tasdik edildi. Sonra köprü- lerin altından o kadar çok sular geçti ki, o kadar çok banka soygunu oldu ki..." NahitMenteşe, oylamalar sırasında genelku- rul salonunda "3-3" intikam seslerinin yük- seldiğini anımsatarak yönelttığimiz "3 gen- cin idamı Adnan Menderes, FatinRüştü Zor- lu ve Hasan Polatkan'ın idamının intikamı gibi mi değerlendirildi" sorusuna da şu ya- nıtı veriyor "tntikamla alakası yok. Bu idamlar Menderes'lerin idamryla katiyen kı- yaslanmamalı. Ben talebeliğimden beri idam cezasına karşıydım, ama o dönemin koşulları gereği öyle oldu. İçimizden Keş- ke tasdik edilmese' diyorduk. Ama oy ver- dik. O zaman aksi halde vatan haini ilan ediKrdiniz. Hassas yapım nedeniyle ben hep idam cezasına karşı oldum, bu nedenle, 'Fi- lanca asılsın da ondan sonra kalksm' gibi ge- rekçelere de itibar etmiyorum. Şu kadar cani,tamam, ama Allah cezasınıversin. tpe gitmesi insanlık dışı. Ben Apo'yla en çok mücadele edenlerden biriydim. Bakanlı- gım döneminde sabahlara kadar uyumadım. Ismet Sezgin Devlet intikamci olmamalı DTP Genel Başkanhğı'm Mehmet Ali Ba- yar'a bırakmaya hazırlanan îsmet Sezgin de bugün gelınen noktada ölüm cezasınuı kaldı- nlmasındanyana. "Devlet akılcı olmah, ger- çekçi olmah. Devlet intikamcı, kindar olma- malı. Devlet duygularla değil akılla, yasa- larla, ülkenin geleceğinin güzel aydınûkol- masıyla ilgili hareket etmelidir" dıyor. Sez- gin, Abdullah Öcalan'ın ölüm cezasınuı infaz edılmesıne de karşı olduğunu söylemekten kaçınmıyor. "Apo'yla en çok mücadele eden devlet adamı benim. 1991-93 döneminde benim so- rumluluğum altında mücadele edildi. Hat- ta adam benim seçilmemem için kongrede gayret gösterdi. Ama Apo Türkiye'nin men- faatlarından daha mı önemli? Apo'yu idam ettireceğiz diye oy alanlar ya da oy aldığı- nı sananlar bu düşüncede. Türkiye'nin me- selesi değil Apo. Türkiye'nin daha büyük meseleleri var. Duygusal olmamak gerek- tiğine inanıyorum. Türkiye'nin bugün için- de bulunduğu durumdan çıkması Apo'nun idammdan daha önemlidir" görüşlerini dı- le getiriyor. Ya Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın fielen clüm idamına verilen oylar? İsmet Sezgin de " Yan- hş yaptık" diyor ve eklıyor "Bir fiili durum oldu adeta. O günün ha- vasında Meclis başka türlü karar veremez- di. Onlar etkili oldu. Bir baskı ortamı var- dı. O ortamdan kendini kurtaramadı Mec- lis. Öyle değerlendiriyorum onu. Yanhş ol- muştur. tdamlar hiçbir meseleyi halletmi- yor. Osmanh'da bu kadar sadrazam katle- dildi, Menderes katledildi, bu gençler asıl- dı da ne oldu? Bir kin meydana geüyor. Bir küskünlük meydana geliyor. Adeta bir küt- leyi de kaybediyorsunuz. Siyasetçiye en gü- zel ceza onu seçmemektir, denir ya. Beğen- miyorsanız oy vermeyeceksiniz. Ama bu hatalar yapılabiliyor. Devlet duygularla, heyecanlarla değil, akılla, hukukia > öneti- ür. Can atmak Tann'ya mahsustur." îsmet Sezgin de idam kararlan içın oy venlırken ın- dürtüsüyle hareket etmedıklerini savu- nuyor. O idamlar, hafızam beni yanütmıyorsa, çok büyük oy çoğunluğuyla verildi. İnti- kam diye bir şey yok. O anda, 12 Mart'ın boğucu, sıkıcı havası var, Meclis baskı al- tında. Meclis, Babil kulesi gibidir, çeşitli kesimlerden insanlar olabilir. 3-3 diye ba- ğıran da olabilir. Ancak bunu o kişilerin kendisinden başka bir şeye mal edemiyo- rum" dıyor.. Zeki Çeliker Vermiş miyim? Yanlış yapmışım... Bugün Türk Parlamenterler Bırhğı Başkan- lığı görevım yurüten Zeki Çeliker 1 ın adı da üç gencin ölüm cezalannuı infazuıa onay veren mılletvekillen arasında yer alıyor. Çeliker"ı konuyla ilgili olarak aradığımızda önce "Hiç- bir zaman bir idamı onaylayacak bir tavır içinde olmadım, elim kalkmadı" dedı Son- ra, tutanaklan incelediğımizi anımsattığımız- da "Demek ki unutmuşum, yanlış yapmı- şım" dedı. Belleğinı bıraz yokladıktan sonra da şöyle sürdürdü: "Orada oylar blok olarak kulla- nüıyordu. Şartlar değişikti. Sokakta her ?ün sağdan soldan bir-iki kişi gidiyordu. şin mahiyeti fikri manada tartişılmadan hissiyat içinde olabilir. Bugün gelinen nok- tada Türkiye'nin birliği, beraberliği, bü- tünlüğü, mutlu ufuklara gitmesi aslolan- dır. Bunu kişilerin idamına bağlayıp önü- ne set çekmek yanhştır. Kim olursa olsun öldükten sonra ülkeye sağlayacagı bir fay- da yokrur. Bir zarar varsa, bunu iyi düşün- mek lazım. Pire için yorgan yakmamak la- zım. Maâde olanlan tasvip etmekmümkün değil. Bu vatan hepimizin. Bunlan saptınp da temizlenen dağı tekrar tahrik etmemek ve AB'nin iyi olabilecek niyetlerini sekteye uğratmamak lazım." YARIN: Vefa Tanır ve Oğuz Aygünbugün ne dlyor? CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Somut Gazetecilik 18 Nısan Cuma gunu Armada Oteh'nm toplantı salo- nunda "Cumhunyet" gazetesı koşe yazarlan btr araya geldıler . Yaym Kurulu Başkanımızllhan Selçuk'unyo- netögıtoplantı saatierce surdu Sadece gazetemızın na- sıl daha iyi olacağının degıl, bir gazetenın nasıl otması gerektığının konuşulduğu bu toplantıda soylenenler tu- tanağa alınıp yaytmlansa. bir gazetecilik okulu oğrencı- sı ıçin paha bıçılmez değerde bir kaynak oluştururdu . Kendı payıma çok yararlandığım bu toplantı benı, ga- zete, gazetecilik, koşe yazariığı konulannda bir kez da- ha duşundurdu. Bir gazete nasıl olmalıdır? Gazetecı kımdır? Koşe yazarlığının anlamı ve ışlevı nedır? ••• Bılgı tazelemek içın ansıklopedı kanştırırken, bızde gazetecilik oğrenımı tanhının pek yenı olduğunu oğren- dım Boyle bir egrtım kurumu açılması duşuncesinı ılk kez, istanbul Gazetecıler Cemtyetı Başkanı olduğu sı- rada, Humyet gazetesı kurucusu Sedat Simavi ortaya atmış Ulkemızdegazetecilik oğrenım ve eğıtımını veren ılk kurum, Mıllı Eğıtım Bakanlıgı ıznıyle İstanbul'daaçı- lan bir ozel gazetecilik okulu. Bu alanda ılk resmı kurum ıse 1949'da Istanbui Unıversıtesı'ne bağlı olarak kuru- lup eğıtım vermeye 1950'de başlayan Gazetecilik Ens- tıtusu Demek kı gazetecilik eğıtımının ulkemızdekı tan- hı yanm yuzyıllık. Osmanlıiar döneminde bu meslek "edebıyatçılar. yazı yazmaya meraklı devlet memurlan ve sıyaset adamian tarafından bir 'ek ış' o/arak" yuru- tulmuş... • * • Ansıklopedı "gazete "yışoyletanımlıyor. "Sıyası, eko- nomik, toplumsal vb haberters ılışkın bılgıler veren ya da gorüş belırten gunlukyayın " (Buyuk Larousse, 9. att.) Tanımda bence bir kavram kanşıklıgı var "Haber" soz- cuğuzaten "malûmat", "b(lgı"Cınformatıon)anlamınage- lıyor. Bu durumda, "Btlgtlere ılışkın bılgıler vermek" gı- bı bir anlam kanşıklıgı ortaya çıkıyor. Kanşıkltğayol açan neden dıkkatsızlık mı, yoksa "gazete", gazetecthk" ol- gulannın ne olduğuna, ne olması gerektığıne ılışkın be- lırsızlık mı? Bence ıkıncısı daha buyuk bir olasılık. Çun- ku ulkemızde bugun bu kavram ve olgular alanındabu- yuk bir kargaşa, bir altust oluş yaşanıyor... * • • Gazete oncelikle btr bılgılendırme (înformatıon) araa- dır. Olaylara, olgulara. duyumlara vb. ılışkın bılgı (haber) venr... Yorum, habenn verüış bıçımıne ılışkın bir kavram- dır. Bir haber, yorumlu ya da yorumsuz venlebılır. Gün- cel olay ve olgular konusunda haber verme organı olan gazetede koşe yazan olan kışının yazılan bu anlamda bir haber verme kavramıyta ılgılı olmak zorunda mı, yok- sa degıl mıdır^ Bu yazının konusu tam olarakbudur. Fa- kat daha once bızım basınımızda geçerlı olan "haber", "babercılık" anlayışı ustune bırkaç soz soylemek gere- kır... ••• Gazete hangı tur olay ve olgulann habennı vermeti ve nasıl vermelıdır? Bızdekı gazetelenn, ozellıkle de buyuk sayıda basılıp satılanlann hementumu, haben venlen otay ve olgulann turten bakımından, sadece Batı ulkelennın değil herhangı bir ulkenın cıddı sayılabılecek gazetele- nyle karşılaştınldığında, sonuç ulkemız gazetecılığı adı- na yüz kızartıcı olacaktır, Bu haberlenn (ve genel oiarak tum haberlenn) venlış bıçımleri, usluplan. yorumlan ıse gıtgıde daha da yozlaşan bir duzeysızlığı omeklemek- tedır Doğrusunu soylemek gerekirse, "gazete habe- n"nın en duzeyltsının ve en duzeylı venlenmin de ne ol- çude bir gereksınımı karşıladığı, daha kestırme bir de- yışle "gazete" olgusunun kendısı debanatartışmaya açık görünüyor. Insan, yaşamaılışkın btlgılennı, dahadenn- lığıne bılgı kaynağı olan kıtaplardan mı, yoksa ıster ıste- mez bolük porçukbılgı demetı sunan ve gunumüzde bu- nu yaşamın her alanı içın yapmaya heveslı günlük ga- zetelerden mı edınmelı? Gazete, çok dahaaz saytalı, sı- yasal vb. guncel olaylann haberienyle sınııiı bir bülten nıtelığınde mı olmalı? Ulkemızde bugun basın adına sergılenen duzeysızlık ortamındabu gıbı sorular şımdıtık ne yazıkkıfazlaca "en- telektüel" kalıyor. Yazartanndan bın olduğum içın de- ğil. sadece birgazete okuru olarak da "Cumhunyet" ga- zetesinınulkemızdegazetecrtıgın yuzakıolduğundankuş- ku duymuyorum. Basınımızdacıddıyetın en seçkın or- neği olan u Cumhunyet"\e yenı bir atılıma gereksınım duyuluyorsa, bu onun omek olduğu gazetecilik ciddı- yetını daha da ust bir duzeye taşıması olabilir.. Toplan- tıda konuşan butun arkadaşlannsoyledıklen deesasola- rak bu doğrultudaydı.. Cıddı olmak, hıç kuşkusuz, ne mızah duygusundan yoksunluk, ne "rnagazın" gereksı- nımının karşısında olmak, ne gunluk yaşam olgulannın dışmdakalmaktır Başkaca değeriı duşüncelenn dıle ge- tınldıği toplantıda Necati Doğru'nun konuşmasındaki kımı saptamalar, bir gazeteyı gazete yapan ozellıklenn kanımca ozlu bir ozetıydı. Yazartaria haberier arasında butunluksağlamak Toplumun gundemınıyakalamak... Bellı kalıplann arkasındangıtme rahatlığında olmamak... Bunlar kanımca "somut gazetectlık" gıbı bir adaltnda toplanabılecek ılkelerdı. ••• Koşe yazariığı somut gazetecılığın aynlmaz bir öğesı ıse, boyle birgazetenınkoşe yazanyla haberbolumu ara- sında bu anlamdakı bir ılışkı sureklı olmalı, haber bolu- mü koşe yazannı konuya yonlendınrken yazar da araş- tırmacı ve düşunur kımlığıyle haber bolümunu olay ve olgulara yönlendırebılmelıdır. Gazetenın habercılık ve yazarlık bınmlen arasında bu dınamık ılışkının ışleriığı ol- çusunde ne haber bolumu, ne yazar "bellı kalıplann ar- kasından gıtme rahatlığında" olabilecek, koşe yazan yazarlık ve gazetecilik sentezını daha başanyla yapabı- lecek; sonuçta da gazetenın butun olarak, "toplumsal gündemi yakalama"nın daotesınde, onun oluşmasına önculugu daha kolaylaşacaktır.. ataol b(5 cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 TutanakLardan tarıhe düşen noüar Deniz Gezmiş ve arkadaşlan hakkındakı ölüm cezalannın görüşüldügü oturumun tutanaklanndan sectığımız bazı bölümler şöyle: Nuri Erdoğan Eğer bunlar sadece bır rejım değışıklığı ıstiyor ıdıy seler, o zaman bunlan affetmek mümkün olabılirdi. Ancak, onlar bır milletı öldürmek kastıyla hareket etmektedırler. Bu, bır kin, nefret, ıntıkam hıssının tezahürü değıldır, bu, bır vatan kurtarma mücadelesıdır. Necdet Uğur. Yüce Meclis, bu- mahkeme gıbı karar vermıyor. Yüce Mechs bır başka açıdan karar venyor. bır ^ -g| toplumun geleceğı açısından karar \ enyor.(...) Şımdı böyle düşünürsek, on sene sonra. yırmı sene sonra bu toplumdakı bızım yenmızde oturacaklar, eğer bır başka türlü bakacaklarsa bu olaylara, onlann elınden nıçın bu hakkı ahyoruz da birtakım ınsanlan ölüm cezasına göndenyoruz? Bırakalım, onlar dabir baksuılar (AP sıralanndan gürültüler ve müdahaleler). Nihat Erim (Baş.bakany Hükümet şu anda Türkıye'deki ölüm cezalan ıle ilgili Ceza Kanunu maddelerinde herhangı bir değışıkhk öngörmemektedır ve böyle bır tasan ıle huzurunuza gelmek nıyetınde değıldır (AP sıralanndan 'Bravo' seslen, alkışlar). Muammer Erten. Bu kanunun müzakeresıne başladığımız saat 15.00'ten ben bu çatı altında gelecek nesıllenn ibretle okuyacağı pek çok konuşma dınledik. (.) Memleket bir anarşınin kucağına atılmıştır Asıl o zamanki ıktidar bundan mesuldür. O iktıdann mesuhyetını bır tarafa atacaksuuz, iktıdann başındakı başbakan çıkacak. "Demokraside biraz anarşi var" dıyecek ve memleket 12 Mart'ın eşığıne gelecek, anarşi başlayacak, karşılıklı çatışmalar, öldürme olaylan başlayacak, devlet kuruluşlan hükümete karşı yürüyecek... Îsmet Sezgin: Çıkaran sızsınız Muammer Bey.. Muammer Erten: Yürüyen Yargıtay üyeleri, Danıştay üyelen, ünıversıte profesörlen kendıliklennden mi çıkü sokağa? Ama onlan sokağa dökecek kadar olaylan o hale getırdınız kı, nıçinkendınızde aramıyorsunuz? (..) Ama ölum cezası vermekle bunlan kahraman yapacaksuıız ve bunlar hakkında toplumumuzda gelecekte yenı huzursuzluklara sebep olacağına ben inanıyorum. Ama toplumumuzun gücü bırçok şeylen önlemeye muktedırdır, \icdanlannıza tekrar müracaat ederek, bır baba olduğumuzu da düşünerek karar vennız. Mustafa Kubilay İmer Bu üç komünist soysuzun ıdamlan hakkındab karara gelinceye kadar, daha önce çıkan ve sayısı hayh kabank idam ınfazlanna ses çıkarmayan CHP ve onun genel başkanı, kamuoyu tarafından çok iyi bılınen sebeplerle adeta af havansı kesılmıştır. tsmet tnönü: Bunlar. suçlannın karşılığı olan cezalan görmehduler, goreceklerdır. Bu cezalar hususunda özel bır kanaatımız var. O da "Siyasi suçlardan dolayı idam cezası yapılmasın" da^sındayız. (.) Suçlulann cezalan müebbet hapse çevnlmehdır, nıhayet bunlar genç, tecrübesiz, taşkın Lnsanlardır. taşkınlıklanrun hıçbır netice veremeyeceğı kendılenne ve emsallenne ögretılmıştır. Şımdı tedavileri, cezalannın sosyal ve mılletin terbiyesıne, ıstıkbalıne faydalı olacak tedbirlenn temın edılmesı kalır. Bız bu fikırlerle idam cezalannın yapılmamasını ıstedık. llhan Egemen Darendetioğlu. Bugün burada 1 karara bağlayacağımız konu, elını kana bulamış, hıyaneri ve — • I mutasaN'V'er cınayetı tespit edilmiş 3 komünist anarşıst hakkındakı idam cezasının uygulanmasıdır, daha doğrusu bır formalıtenın yenne getınlmesıdır. (.) Devletın ve hukümeün gücü var mıdır, yok mudur. bu devlet, bu hükümet, bu mıllet, bu Mechs, komünist, rejım düşmanlannıı başını ezecek mıdır, ezrneyecek mıdır 0 Celal Kargılı: Demokrasıler tolerans rejımıdır. Nihat Kürşat' Sana tahammül edıyoruz ya, Mehmet Ali Aybar. Eğer, Türkiye demokratÜ! bır ülke yolunda çaba harcamakta ıse venlecek idam cezalan hedefımıze ulaşmamızda bızı köstekleyecektır (DP sıralanndan u vah vah" seslen).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear