Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET + 18 MAYIS 2002 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] AÇI MUMTAZ SOYSAL Atatürkçü Ideolojinin Ortaya Çıkması... Prof.Dr.SinaAKŞİN 98O'lı yıllar onemlı bır donum noktdM oldu 24 Ocak 1980 kararlan dunyaddkı kureselleşmeLilık (neolıberalızm) akımıyld bırhkte sosyal ve ulusal devlete karşı bır saldın oldu Insanlar can havlıyle Erbakan'ın Refah Partısı'ne sanldılar, çunku sosyalızm sona ermış gorunuyordu 12 Eylul 1980'de darbeyapancunta, solculara ve Ataturkçulere karşı gorulmemış sertlıkte bır saldın yaptı CuntaABD'den"Komunizmin ilacı İslaıncüıktır" formulunu oğrenmı^, bunun ıçın zorunlu din dcrskri, Turktslam senteri gıbı uygulamalara gınşmıştı Işın urkutucu yonu, bunlar Ataturkçuluk adına yapılıyordu Kureselleşen kımı aydınlar (ıkıncı cumhunyetçıler) ışte, dedıler, Ataturkçuluk budur ve Evren'le Atatürk aynı %eydır Bu gelışmeier karşısında şerıatçılar yureklendıler ve onlar da Ataturk'e saldınlanru şıddetlendırdıler Ikıncı cumhunyetçılerle ıttıfakJar kurdular Butun bu gelışmeier ınsanlan Ataturkuzenne duşunmeye, devnmı anlamaya zorladı 1980'de SuatSinanoğlu'nun TürkHümaniznıi kıtabı çıktı 1983'te Macit Gokberk'ın "Aydınlanma Felsefesi, Devrimkr ve Ataturk" yazısı çıktı BediaAkarsu'nun daha once ortaya koyduğu anlayışı surdurup dennleştırdıler 80'lerın ıkıncı yansında ben de bır katkıda bulundum Aydınlanma çozumlemesınden esınlenerek Ataturk'un kalkınma anlayışını buldum Butunsel Kalkınma. Butunsel kalkınma sanat, kultur, eğıtım, hu Çatlayan Kabuk SİMİTİS'ın son çıkışındakı "şıddet ve celal" çok kışıyı şaşırtmışa benzer Yunan Başbakanı, bır kabıne toplantısı sonrasında Kıbrıs'ın Avrupa Bırlığı uyelığı ıle Avrupa Guvenlık ve Savunma Polıtıkası konularında sert sozler soyledı, ada dakı Rum "cumhurıyet"ının tam uyelığı engellenırse AB'nın tum genışleme gırışımlerıne engel olacaklarını ve ABNATO ılışkılerı konusunda varılan Ankara uzlaşmasına asla boyun eğmeyeceklerını açıkladı Sankı bır savaş oncesındeymış gıbı, Yunanlılara bırlık çağrısı yaparak Gorunurde, hıç Ege sozu etmeden Son uçdört yıldır PapandreuCem "muhabbef'ıne alışanlara şaşırtıcı geldı bu tutum Ne olmuştu da Atına'da boyle bır hava esmıştı bırdenbıre? ysa, şaşırtıcı olması gereken, bu hava değıl, Öcalan'ın Naırobı'de yakalanışından sonra estırılen yapay yumuşama ve sarmaş dolaşlık havasıydı Duşunun kı, bır devlet, komşu ulkede otuz bın kışıyı olduren bır tedhış hareketının elebaşısına kucak açıyor, cebıne kendı uzantısı sayılabılecek bır ada yonetımının resmı pasaportunu koyuyor ve yanıltıcı beyanla soktuğu Afrıka devletlerınden bırındekı buyukelçılığınde o kışıyı saklıyor Sonra da, aynı komşusuyla muthış bır dostluk ve yakınlaşma Turkıye yerıne başka bır ulke olsaydı, zaten onemlı uzlaşmazlıkları bulunan boyle bırdevletı uluslararası arenada rezıl ederek yerden yere vurur ve onun ezıklığınden yararlanıp uzlaşmazlık konularında onemlı ödunler koparırdı Hayır, oyle olmadı, Atına ustaca bır manevraylaTurkıye'yedostlukelınıuzattı,hatta"^ö'ye gırışte sıze yardımcı olurum ' dedı AB sözunu duyan ve sankı tam uyelığın tek engelı Yunanıstan'mış gıbı davranan Ankara da yelkenlerı suya ındırdı Bılınçlı ve hesaplı deprem dayanışmaları ıse halk yığınlarının gozunde bu yakınlaşmalann bahanesı oldu Böylece, bır buçuk yuzyıldır suren sınsı husumetın ustu yanıltıcı bır kabukla ortuldu Er geç çatlayacağı bılınen O ımdı başlayan, bu çatlayıştır w Çunku, hem Ankara uzlaşması Ege ve Kıbrıs sorunlarının enınde sonunda yaratacağı cepheleşmelerde AB'yle NATO'yu arkasına almak ısteyen Atına'nın umudunu yıkmış, hem de Kıbrıs'ta çözum arayışının uzaması Rum Yonetımı'nın AB uyelığını bır an once kesınleştırme beklentısıne golge duşurmuştur Hırçınlaşma bundan Boyle olması doğal da Duygusallığa dayalı tutumlar koklu ulusal polıtıkaların gereklerıne daha fazla dayanabılır mıydı? [email protected] 1 O kuk vb, yanı her alanda topyekun kalkınma demektı Ataturk bumodelı uygulamıştı 1950'den sonra kısmı karşıdevnm surecı ıçınde aydınlanmadan ve dolayısıyla butunsel kdlkınmadan vazgeçılmış, Halkevlen ve Koy Enstıtulen kapatılmıştı Sekız yıllık eğıtım ancak 1997 'de, o da ordunun zoruyla gelmıştı Bu donemde kalkınma daha çok maddı kalkınma olarak, yanı yol, baraj, fabnka, bılgısayar olarak anlaşılmış, eğıtım ve kultur arka du/leme ıtılmıştır Bununla ılışkılı olarak, muhendıslık, doktorluk gıbı meslekJer en gozde meslekJer olmuş, oğretmenlık ıkıncı, belkı uçuncu sınıf bır meslek durumuna duşurulmuştur Boylece Ataturk devnmının, Ataturkçuluk ıdeolojısının, 1) Felsefesel bakımdan aydınlanma devrımı, 2) Kalkınmada butunsel (topyekun) kalkınma, 3) Sıyasal program olarak altı ok olduğu ortaya çıktı 1989'daMuammerAk.sovve arkadaşlarının Ataturkçu Du^unce Deraeği'nı kurmalan Ataturkçuluğun ılk kez bır duygu, bır duşunce olmaktan çıkarak bır ıdeolojı olmaya başladığını gostenyordu Gerıcı guçler haklı olarak bu gelışmeyı kendılen ıçın buyuk bır tehlıke olarak algılayıp telaşa kapıldılar 199O'da Aksoy'un oldurulmesıyle Ataturkçulenn faılı meçhul cınayetlere kurban edılmeye başlandıklarını goruyoruz Aksoy'la bırlıkte BahriycÜçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlah'nın adları ozellıkle one çıkıyor Iakat Çetin Emec, 1\ıran Dursun vb 'nın de bu kumeye soku labıleceklen soylenebılır Yıllar sonra bu cınayetlen ışledığı soylenen kımı tetıkçılerın yakalanıp hukum gıymelerının cınayetlenn "faiHmeçhtır nıtelığını tumuyle kaldırdığını soylemek zordur !>ımdı, acılı sayılabılecek olan bır konuya değınmek ıstıyorum Ataturkçu ıdeolojının bıllurlaşması surecmde C HP'nın oynadığı rol Ataturk'un sağlığında devnm onun gınşımlenyle yuruyordu Partının olsa olsa yardımcı bır rolu vardı Inönu'nun tek partı donemınde de CHP'nın belırgın bır rolundensozedılemez Ancakçok partılı dızge (sıstem) gelınce partının ağırlığı artmıştır Bu, herhalde çok partılı dızgenın doğal bır sonucuydu CHP'nın 1947 Kurultayı devruncıhktenvazgeçtı Busırada zaten Koy Enstıtulennın ıçı boşaltılmaktaydı 1950'den sonra da Halkevlennın (1951), Koy Enstıtulennın (1954) kapatılmasını sorun yaptığı soyleneme/ Bu ıkı kurum 14 Kurultayın Ilk Hedefler Beyannamesi'nde (1959) arulmıyorlardı bıle O zaman 1961 Anayasası'nda yerlen yoktu, çunku o anayasa, Beyanname'nın ışığında yapılmıştı Boylece Ismet Inonu ve 27 Mayıs yonetımı HasanÂli Yuccl'e, yeru aydınlanmaya bır fırsat daha vermemış oldular FakatCHP'yı Ataturkkurdu, başında "tkinci Adam* var dıye Ataturkçuler fazla bır rahatsızlık duymuyor, guvenıyorlardı DP ıktıdardayken kımılen de Bayar Ataturk donemınde bakanlık, başbakanlık yaptı dıye guvenmışlerdı 1965 seçımlen oncesınde Inönü, partisinin ortanın solunda ol duğunu duyurdu. Turkiye Işçi Partisi'nın ve genel olarak sosyalızmın aydın çevrelerde, unıversıte gençhğı arasında tutulmaya başlaması, anlaşılan CHP'ye bunu dedırtmıştı Yoksa, ozellıkle 1945 'ten sonra CHP'nın her çeşıt sola karşı keskın bır alerjısı vardı Boylelıkle 1950'den başlayan kısmı karşıdevnmın ozune seyırcı kalan CHP, 1965 'ten baş layarak gozunu sosyahzme dıkıp ondan çok uzak kalmamak derdıne duştu 197O'teEcevifAtatun\devriınlerinin" çoğunu "ustyapı devrimi" dıye kuçumsuyordu Artık CHP'nın ortanın solu demokratık sol sosyal demokrası seruvenıbaşlamışoluyordu Fakat bunun Ataturkçulukle fazla bır ılgısı olduğu soylenemezdı 1980'den sonra SHPCHP'hlenn ıçınden Ataturk'u, altı oku reddedenler bıle çıktı Bugun de CHP Ataturk'un kurduğu partıdır, behrtkesı altı oktur, fakat kolay kolay Ataturkçuluğe yakındır denılemez DSP'nın de durumu aynıdır 1995 seçımlennde Refah Partısı'nın bınncı partı olup hukumetı kurması, şenatçıhğın ne denlı guçlu, Ataturk devnmının hedefıne ulaşmaktan ne denlı uzak olduğunu herkesın gozune soktu Buna karşı Ataturkçu tepkı, 28 Şubat (1997) bıçımınde gerçekleştı Erbakan hukumetten çekılmek zorunda kaldı, zorunlu eğıtım sekız yıla çıkanldı, dolayısıyla da ımamhatıp ortaokullan kapandı Bugun, bır yandan surmekte olan şenatçı tehdıt, bır yandan Turkıye'nın somurgeleşme surecıne gırmış olması, Ataturkçu ıdeolojının onemını gunden gune arttırmaktadır PENCERE "Araıe Kafamda Bit Var...' Yeşılçam nedır? Turk sınemasının sımgesıdır Ancak ış Yeşılçam ıle başlayıp bıtmıyor, kara çam, sarı çam, kızıl çam da var, Tank Akan bır omur boyu bu çam ormanında dolaşanlardan 12 Eylul'de tutuklandı Akan O gunlerın tutanağını yazdı, yarınlara havale ettı, kıtabın adı "Anne Kafamda Bıt Var" (Can Yayınları) "Yeş//çam"deyınceaklaolumlubırçağrışımgelmıyor, ama, baskıcı ve sansurcu devlet ıle çoğunlukla kasabalı ve koyluden oluşan toplum arasında kalan bır sınema nasıl olabılırdı? Bu ortamda tohumlanan kendıne ozgu sol fıkrın ınanılmaz guçlukler ıçınde yarattığı sanat yapıtları, bır avuç kahramanın olağanustu çabalannın urunudur Tarık Akan'ın o bır avuç kahraman arasında ozel bıryerı, kımlığı, bılıncı var Yeşılçam'ın devrımcı jönu Hababam Sınıfı'nda öğrencı Karakter oyuncusu • Kıtaptan bır alıntı Tarık sorgulanıyor "Mudur Neden Yılmaz Güney'/e birhktesın? Neden ona yardım edıyorsun? Tarık Nasıl yardım edıyorum yanı ? Ben ona yardım etmıyorum kı' O benım arkadaşım, meslektaşım, bırlıkte guzel şeyler yapmaya çalışıyoruz1 Mudur Bak Tarık, bıze yalan söyleme, senı ezerız1 " Işte bu kadar Senı ezerızi 12 Eylul'dekı faşıst karanlığın ozetı "senı ezerız" tumcesınde vurgulanıyor Kıtap, Tarık Akan'ın 12 Eylul'de ıçerde ve dışarda yaşadığı hayatın bır butunu oluşturan ayrıntılarında yapısallaşıyor, acımasız cunta yönetımınde sınema sanatını amaç edınen bır avuç kahramanın cezaevı, polıs, sıkıyönetım, sansur, yasak, korku, dırenç, tehdıt, umut, umutsuzluk sozcuklerı arasında salıncak kurarak unlu "Yol" fılmını nasıl çevırdıklerını de anlatıyor Yol fılmı Cannes Fılm Festıvalı'nde "Altın Palmıye ödulu"r\u kazandı, Turkıye sınema tarıhınde böyle bır başarı ılk kez gerçekleşıyordu 12 Eylul'un canavarlaştığı dönemdır 198081 llgınçtır, 17 Aralık 1980'de Yol fılmının senaryosu Sansur Kurulu'ndan geçıyor Olay en karanlık donemlerde bıle neler yapılabıleceğıne örnektır Yol fılmının senaryosunu Yılmaz Guney yazıyor, yonetmenı Şerıf Goren, başoyuncusu Tarık Akan Fılm ödul kazanınca Tarık ıle Şerıf, Yeşılçam Sokağı'nda buluşuyorlar Tarık Akan yazıyor "Bırbmmızı kutladık, sanldık, yıne de aklımız karışıktı, bır kere fılm nedenıyle hakkımızda bır soruşturma açılıp açılmayacagını merak edıyordu Gazetecıler akın akın gelmeye başladılar, < şunduk taşındık, tum sorulara yalnızca 'mutluy demeyı kararlaştırdık " Nâzım Hikmet, Abidın Dino'ya "Mutluluğı resmını çızebılır mısın" dıye sormuştu, değıl mı' • • însan Haklan ve Gerçekleştirme Çabalarımız... M. T\iran BAYAZTT tmeklı Vah Mılletvekıh Sakm hakkım var deme Hakyok, vazıfe vardır" (') değıl, ana varhk ve amaç olarak kabul edılmesını gerektırır Insan haklan "aydınlanma çağı"nın eserıdır Ne var kı ınsanlık, bu noktaya kolay gelememışür Bugun bıle bu ulkuyu (ıdealı) tumuyle yakalamış toplum çok azdır İnsan haklan evrenseldir. Va/geçilemeven, devredılemeyen ve /amana^ımına uğramayan haklardır. Insanlar hukuksal açıdan eşıt ve ozgur olarak doğar ve oyle yaşar Yaşama hakla, insan haklannm başında gelir. Can guvenlığının olmadığı bır yerde "hak" değıl, ınsanın varhğı da olamaz Namus, ırz ve mal guvenlıklen, ışkencenın ve kotu muamelenın onlenmesı, duşunce, duşunceyı açıklama ve yayma, dın ve duyunç (vıtdan) ozgurluğu, ıyelık (mulkıyet) hakkı, maddı ve ekonomık anlamda kolclığın kaldırılması, ozel ya^amın, aılenın ve konutun dokunulmazlığı, toplanma, dernek kurma, çalîşma hak ve ozgurluklen, oğrenım hakkı, yargıç kararı olmaksızın tutuklanamamak, ınsan haklan olarak nıtelenen hak ve ozgurluklenn başlıca landır Kanunsuz suç ve ceza olmaması ılkesı, doğal yargıç ve açık yargılama ılkelen, yargıç guvencesı, suçsuzluk kannesı bır kımsenın suçluluğu yargıç tarafından saptanıncaya kadar suçsuz sayılması ınsan haklannı guvenceye alan ınsancıl araçlardır lnsdn haklan uygulamada, genelhkle "bUdlrge" denılen belgelerle açıklanmıştır Bumennlerdekıyaklaşımlarda "maddl" oğeleregemendır Sonzamanlarda demokrasının bazı oğelennın ve sosyal haklann aynı turden nesnelere (lcategonye) sokulması ona zengın bır kapsam ve ıçenk kazandırnııştır 1776 tarıhlı ABD BağunsiznkBildirgesi bır başlangıç ıse de ınsan haklannı duzenleyen ılk onemlı bıldırge "1789 Fransız Insan ve Yurtta^ Haklan BUdirgeâ"dır Dernek kurmak, oğretım ozgurluğu, ekonomık eşıtsızlıkler ve bunlardan kaynaklanan baskılar dışında yukanda saydığımız butun haklan kapsar En onemlı hukumlerınden bın de "baskıya karşı direnmeyi" bır hak, hatta kışısel bır odev olarak vurgulamasıdır Sosyal yardım hakkını kabul etmesı bakımından da dıkkat çekıcıdır Uluslararası nıtelıktekı ıkıncı belge, taraf olmamız nedenıyle bızı de bağlayan, U 1948 Birleşmiş MilleÜer İnsan I laklan Evrensd Bttdirgesl"dır Klasık ınsan hak ve ozgurluklennı kapsayan bu belgenın onemlı ozellıkleruıden bın yukarıdaJa belgede olduğu gıbı 'İnsanın baskıya ve hav kı v onetimine karşı y >n çu/ge (çare) olarak ayaklannıak zorunda kalacağuu" belırtmesıdır Hak ve ozgurluklenn yasalarla kısıtlanabıleceğınden ve kışının bunlara uymak zorunluluğundan da soz edılmektedır kı, bu doğal ve gerek I Pişman Değllim Şen Sahır Sılan'ın anılan lletışım Yayınları'nda çıktı. İMZA GÜNÜ Şinasi ÖZDENOĞLU 18 Mayıs 2002 (Bugün) saat 11.00 18 00 arası Ümraniye CEM Kıtabevı 'nde kıtaplarmı ımzalayacaktır nsan haklan, ıç polıtıkada demokratıkleşme ısteğı, dış polıtıkada da demokratıldeştırme dayatması ıle Turkıye'nın en onemlı sorunlanndan bınnı oluşturuyor ve gundemden duşnıuyor Insan haklan, ınsanın doğasının ozunden kaynaklanan, ınsanla bırlıkte var olan, ınsanı sankı ebesıyle bırlıkte karşılayan, onunla yaşayan ve ıktıdarlann uymaya ve ışlerlık kazandırmaya zorunlu oldukları hak ve ozgurluklenn butunudur Bırey ve sıyasal ıktıdar ılışkılerınde ınsanın bır "mal", bır "kul", bır "araç" «»Garanti lıdır Uygulamada butun sorun, kısıtlamalann ozunden ve kapsamının belırlenmesındekı olçuden kaynaklanmaktadır Uluslararası onemlı obur belgeler şunlardır 1950 Avrupa İnsan Haklan Sozfeşmesi, Avrupa Guvenlik ve İşbirliği Konferansı'nın bazı orunımlaruıda kabul edilen şartlar, AB'nin bazı karar ve bfldirgeleri ve sonuncusu guncel olan Kopenhag olçutleri (kriterleri). Ulusal hukukumuzdakı ınsan haklan belgelen ıse 1839 Tanzımat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı, 1876 Anayasası ve değışıklıklen, 1924 (Turkçeleştırılmış durumuyla 1945) Anayasası, 1961 Anayasası ve sonunda 1982 Anayasası'dır 1921 Anayasası kışı hak ve ozgurluklen ıle ılgılı kurallan taşımaktan uzak koşullarda doğmuştur Bunlann yalnızca bırkaçının onemlı ozellıklenne değınmekle yetıneceğım Islahat Fermanı'nın gunumuzdekı sorunlar açısından da dıkkat çekıcı bır hukmuvar "Cezaevlyöntem ve kurallannın insanhk onunına yaraşır temeller uzerine oturtulması" ongoruluyor 126 yıllık bır zaman surecınde hâlâ çozumlenemeyen bır sorun 1876 Anayasası temel hak ve ozgurlukler açısındanyetersızdır Kışı ozgurluğu bıçımsel olarak vardır Padışaha yuzeysel bır polıs soruşturmasına dayanarak kışılerı surgun etme yetkısı tanınmış ve bılındığı gıbı ılk uygulama bu anayasayı hazırlayanlardan MimatPaşa'ya yapümıştır 1924 Anayasası klasık bıreysel haklan tanımış, fakat bunlan guvenceye bağlamamıştır Dıkkat çeken bır ozellığı "yurttaş (vatandaş)" deyunlen yenne "Türk" sozcuğunun kulldnılmdsıdır 88 madde "Turkiye'dedinveırkayırt edilmeksi/jn vatandaşlık bakuıuııdan herkese 'Turk' denir" bıçımındedır Bu yaklaşım Ataturk mıllıyetçılığının yansımasıdır 1961 Anayasası ınsan haklan ve ozgurluklen açısından evrensel tum bıldırgelenn de ustunde ornek ve ulkusel bır yapıttır Butun klasık hak ve ozgurluklen ve aynca sosyal haklan kapsamaktadır Ne yazık kı donemın tutucu ıktıdarlan bu anayasayı uygulamamak ıçın yırtınmışlardır Kamuoyunda "Ancak Anajusası" olarak nıtelenen 1982 Anayasası hak ve ozgurluklenn alanıru daraltmış, kabul ettığı hak ve ozgurluğu tanımladıktan sonra, maddenın "Ancak" dıye başlayan ıkıncı fıkrası ıle bunun ıçını boşaltmış ve uygulanamaz duruma getırmıştır İnsan haklan ve uygulaması konusunda yaptığımız bu açıklamalardan sonra sıra ozeleştınye geldı Devlet ve toplum olarak ınsan haklan ve ozgurlukler açısından bugun hangı noktadayız' Nereden başladığımız, yazının başındakı ıkı dızede açıklanıyor "Saknı hakkım var deme, Hak yok, vazife vardır." Bu satırlann koşullandırdığı bır toplum o konuda hangı mucadelelen verdı ve nereye geldı9 Tabutluklar, özalp'ler, Dal ve Sansaryan Han seruvenlennden geçtık, vatandaşa dışkı yedırmeyı, ışkence aygıtını Istanbul'un gobeğındekı bırkarakolun aksesuvan durumuna getırmeyı, dayaktan gazetecı oldurmeyı, Manısalı gençler seruvennu ve benzerlennı gende bıraktık İnsan haklarına saygı, ozunde bır eğıtım ve bır ozekın (kultur) sorunu 11koğretımden başlayarak ınsanımıza ve kamu gucunu elınde bulunduranlara bu eğıtımın verılmesı ve bu ozekın ortamının yaratılması şart Toplum olarak bunu ıstıyor ve gerçekleştırmekıçınçalışıyoruz Yasal altyapının gereklılığıne ınandığımız kadar, tek başına bunun yetmeyeceğını de kabul edıyoruz Bugun kan>ımıza çıkanldn Kopenhag olçutlennın uygulanması bızım ınsanımızın da hakkı ve bızım de amacımız Batı turu demokrasının uygulanmasını, ınsan haklanna saygıyı, bıreyselhğın one geçınlmesını, azınlıklara saygı ve a?ınlık haklanna guvenceyı (Lozan Antlaşması'nda belırtılenler dışında hıçbır etnık ve dınsel grubu, doğal olarak Kurt asıllı ınsanlanmızı azınlık olarak kabul etmedığımı açıklayarak) hangımız ıstemeyuP Yeter kı ınsan hak ve ozgurluklerının, ulusun ve yurdumuzun bolunmezlığının ve çokkulturlu bır toplumda unıter devletın guvencesı olabıleteğının bılıncuıe varalım • TEŞEKKUR Safrakesemın onarılmaz durumda olduğunu saptayarak alınması gerektığı teşhısını koyan Acıbadem Carosel Hastanesı Gastroentrolojı uzmanlarından Sayin Prof Dr NADİR KAYA'ya, bu operasyon oncesınde kalp anjıyomu yapan Memonal Hastanesı'nın değerlı hekımlen Prof Dr BİNGÜR SÖNMEZ, Prof Dr SERVET ÖZTÜRK, Uzm Dr DENİZ ŞENER'e, safrakese amelıyatımı buyuk bır hazakatk yaparak benı 24 saatte i!>ıme gonderen Prof Dr ERGUN GÖNAY, Dr FtKRET KUTLU, Uzm Dr MEFKURE PLATİN ıle Florance Nıghtıngale Hastanesı'nın operasyon ekıbıne ve 2 kat hemşırelerıne, her uç sağlık kurumunu da ust duzeyde yoneten ılgılılere, Anadolu Hayat Sağlık Sıgortası mensuplarına teşekkurlerımı sunarım ORHAN BİRGİT BAĞIMSIZ CUMHURİYET HAREKETİ'nden Uçuncu scçım bolgesı orgutlenme çalışmalannı yurutmek ıçın kullandığımız ofısın adresı ve telefonu aşağıdadır ilgılenen Kemalıstlerın bılgısıne sunulur TelFaks 0 212 561 11 16 Adres tstanbul Cdd Akın 1 Ap No 22 Kat3 D 12 (Çavu!,oğlu Pasajı) / BAKJRKOY DUYURU DosyaNo 1998/197 Vası I Mahkememızce 31 Oî 1998 tarıh ve 1998/197273 E K. sayılı kararı ıle Mehmet ve Matıcc oğlu 1962 d lu Omer Taruk Karatay 4721 s I MK 405 maddesı gereğıriLe vesayet altına alınarak kendısıne ablası Nezaket Ceylan vası tayın edılmiijtır Keyfıyel ılan olunuı 14 OS 2002 Basın 29681 KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN