22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS2002CUMA 14 J V U J - i i U.Tİ. kulturfgcumhuriyet.com.tr 55. Cannes Film Festivali sinemamız açısından olumlu bir yıl olarak tarihe geçeceğe benziyor HoUywood'dan Bollywood'a CANNES - Bu yılın festival fılm- leri arasında, toplumsal-sıyasal tema- lan işleyenler önemlı bir yer tutuyor. Ken Loach ve Mike Leigh'in filrnle- ri günümüz tngıltere'sının sorunlan- na değinirken, Aki Kaurismaki Fin- landiya toplumunu mercek altına alı- yor. Marco Beüochio ise, din kuru- muna çeviriyor bakışını. Yanşmadaki Filistin ve Israil film- lerinin yanı sıra. "BeDiBirBakış" bö- lümünde de politik içenkli filmler var. Lübnanlı Ghassam Salhab,ülke- sindeki banş umudundan söz açacak, Iranlı Ghobadi, "'Sarhoş AtfarZama- nı"nın genç yönetmeni, Kürtleri bir kez daha beyazperdeye taşıyacak. Atom Egoyan'ın merakla beklediği- miz "Ararat"ı kuşkusuz Türkiyeli eleştirmenler ıçin çetin bir ceviz ola- cak. Yanşmada ilk kez bir belgesele yer verilmesi, kuşkusuz önemli bır adım. Amerikalı usta belgeselci -"Rogerve Ben" fılmı ile bır Oscar kazanan- Mk- hael Moore'un "Columbine tçin Bow - Bng"i merakla bekledığimız filmler arasında. Littleton'daki Columbine Lisesi'ndeki silahlı saldınyı konu alan yönetmen, olayın politik boyutlarını tartışmaya açarak, uluslararası silah ta- cirlenne yöneltecek kamerasını. Rosanna Arquekke'in yanşma dı- şı sunulacak belgeseli "Debra VVln- ger'ıArarken", gene yanşma dışı su- nulacak Chantal Ackerman, Frances- ca Comencini ve Kiyu Yoshida film- leri ıle,Jean-LucGodardın''TheOki Place"i ilgi uyandırması beklenen ya- pıtlar arasında. Vlartin Scorsese'nın yeni fılmi "New \brkGangsterleri"nin 20 dakikahk bör bülümiinün gösterileceği festivalde Andy Warhol'un yapımcılığını üst- lendiği ve Paul Morrissey'in yönetti- ğı üç film ("FleslT, "Trash", "He- at") ve u BoDvwood" denilen popüler Hint müzikallerinden üç örnek gös- ınt sinemasının ünlü yıldızı Raj Kapoor, Cannes'a geliyor. Gösterilecek filmler arasında 1951 yapımı ünlü 'Avare' de var. Zeki Demirkubuz'un iki filmiyle 'Belli Bir Bakış' bölümüne katılması, Cannes tarihinde bir ilk olarak değerlendiriliyor. Festivale gelecek genç oyunculanmız arasında ise Taner Birsel ve Pelin Batu da bulunuyor. terilecek. Cannes'a farklı bır renk ka- tacak olan bu küçük toplu gösten içın. Hınt sinemasının ünlü yıldızı (70 fil- min oyuncusu, 10 filmin yönetmeni) Raj Kapoor, Cannes'a geliyor. Gös- tenlecek filmler arasında 1951 yapı- mı ünlü "Avare" de yer alıyor 1939AltinPalmiye'si 55. fesrivalin en ilgınç bölümlerin- den bın. "1939 Cannes Festivali Yanş- masT. Bilindiğı gibi, ilk festıvalın - MussoB'mn propaganda makınesı ola- rak çalışan Venedik Festivairne bır tep- ki olarak-1939 yılında yapılması plan- lanmış, yanşacak yapıtlar seçilmiştı. Ne var ki, festivalin başladığı gün- lerde savaş patlayıvermiş, yanşma ya- pılamamıştı. Işte, bu yıl Cannes, o gün değerlendirilemeyen 7 filmi ya- nştınyor. Bu iş için, ünlü yazar Jean D'Ormesson'un başkanlığında özel birjüri oluşturulmuş. Berlin Festiva- li yönetmeni Dieter Kosslkk. tarihçi Raymond Chirat, Israil festival yö- netmeni Lia Van Leer ve Tunuslu si- nema yazan-yönetmen Ferid Boughe- dir'ın yer aldığı jüri festıvalın ilk üç günü yedı filmı izleyerek, karannı pa- zar günü açıklayacak. 1939 Altın Palmiyesı için yanşan filmler şunlar: JacquesFeyder'in "Ku- zeyKanunu",\TctorFlemingın "Oz Büyücüsü", SamVVood'un "Goodb- ye Mr. Chips", Cecil B. DeMUle'ın "Union Pacific", Zoltan Korda'nın "The FourFeathers", Douglas Sirk'in (Deöef Siercktakma adıyla yönettiği) "Boefje'* ve E. Aron-Mikhail Romm'un "Lenin 1918'de" fılmle- ri... Festivalin bu yıl başlattığı ve önü- müzdeki yıllarda sürdürmeyi tasarla- dığı bir yenilik de, sinema tarihinin ori- jinal kopyalan hasar görmüş önemli fılmlerinin onanlarak gösterime su- nulması. Dünyanm çeşıtli arşivlen ve stüdyolan tarafından seçilen filmler arasında, Antonioni'nın "Kameryasız KadnTı, Olmi'nın "İş"i, Kurosa- wa'nın "Kagemusha"sı, Donen- Kellynın "Singing in the Rain"ı, \Vyter' ın "Hayatınuzın En Güzel Yıl- laıi", Charles Laughton, Blake Ed- wards, Jean-Pierre Melville, Sidney Lumet, Juhen Duvivier, Oaude Sa- utet gibi usta yönetmenlerin filmleri yer alıyor. Bu önemli *retrospektif"in yanı sıra, her yıl olduğu gibi çeşitli ser- gilerle sinema sanatının altın yıllan- na şapka çıkanyor Cannes Festivali. Bu zengin "resmi program r> dan fır- sat bulursak festivalin yan bölümle- rine, "Yönetmenlerin On Beş Günü" ve "Eleştirmenlerin Haftasrnda gös- terilen fılmlere de bır başka yazımız- da değiniriz. Festivalde Türk sineması da var 15 Mayıs'ta başlayan 55. Cannes Film Festivali, sinemamız açısından olumlu bir yıl olarak tarihe geçeceğe benziyor. Zeki Demirkubuz'un "tti- raT ve ~YazgT filmleri ile "Beüi Bir Bakış" bölümünde yer alması, Can- nes tanhinde bir ilk olarak değerlen- diriliyor. Önceki yıllarda, JaneCam- pion'uı bir kısa ve bir uzun metrajlı yapımla yer aldığı festivalin resmi programı, ilk kez bir yönetmeni ıki uzun metrajlı filmiyle konuk ediyor. Umanz, Türkiyeli eleştirmenlerin göz- desi Demirkubuz, aynı desteği dün- ya eleştirmenlerinden de alır. Cannes'a Demirkubuz'la birlikte "itiraPın ödüllü oyuncusu TanerBir- sei de gelecek. Festivale katılacak bir başka genç oyuncumuz daha var. Pe- lin Batu,hafta başında başlayacak olan "•Cannes Junior" yanşması jürisinde görev alacak üç genç kızımızla birlik- te pazar günü Cannes'a geliyor. "Can- nes Junior" yanşmasının bir kuralı gereği, yanşmajürisine katılan çeşit- li ülkelerin gençlerine her ülkenin bir genç oyuncusu refakat ediyor. Istan- bul 'da nisan başında Iş Bankası spon- sorluğunda düzenlenen "Uluslarara- sı Gençlik ve Sinema Şenliği'' kapsa- mında seçilen liseli gençlerden Cey- da Alnndiş Galatasaray Lisesi'nden, GünceDemirhisar St. Pulcheric Lise- si'nden, Zeynep Yeşirv-urt, Kabataş Anadolu Erkek Lisesi'nden. Üçü de on yedi yaşında ve lıse ikide okuyor. Bir genç yönetmenimiz tsviçre Gü- zel SanatlarOkulu'nun öğrencisi Ay- ten Mutlu Saray da dünya sinema okullan öğrencilerinin yanştığı "Ci- nefondation" bölümüne "Sürgünde Ölüm" adlı kısa metrajlı filmi ile ka- tılıyor. Ressam Cemal Akyıldız: Çalışmalarımın ışığıAtatürk tstanbul Haber Servisi - Kamu- oyunda "Atatürk ressamı" olarak bi- linen CemalAkyıl- dız, "Ülkegenelin- deki çahşmalanm- da, söyleşi ve kon- feransJanmda göz- lediğim bir şey var. O da halkımızın, cumhuriyetin ku- ruhış sürecini, ku- rucularmı ve Ata- türk'üyeterinceta- nımadığı" dedi. Ressam Akyıldız, yaşamının sonuna dek. Atatürk ay- dınlığını resmet- meyi sürdüreceği- ni söyledi. Trabzon'un Of ilçesinde 1933 yı- hnda doğan ve 15 yaşında Babıâli'ye gelen Akyıldız, 1949'dan bu yana serbest olarak çalıştığı- nı. matbaalara ve kitabevleri- ne bmden fazla kitap kapağı çizdiğinı. eğitim kataplanna re- simler yaptığını anlattı. 'Tanıdıkça daha çok sevdim' Atatürk portreleri, Atatürk'le özdeşleşen tarihi yapılar, Ata- türk evleri ve Karadeniz ko- naklan resımleriyle bilinen Ak- yıldız. "Yaradıîışımdan kay- naklanan bir Atatürk sevgisi- ne sahibim. Babarru dedelerim cephelerde savaşmış Kuvayı Millh ecikr. Onlarm anılam la. öyküleriyle büyüdüm. Ata- türk'ü tanıdıkça, daha çok sev- dim" diye konuştu. 53 yıldır Babıâli'de çalışan bir ressam olarak tarihe büyük il- gı duyduğunu ve bu merakı nedeniyle Türklüğün özünü araştırmaya yöneldiğini söy- leyen Akyıldız, "Atatürk'e hay- \ ranhğnn arttıkça, en çok Ata- türk resmi çizmeyi kendüne he- def olarak seçtim. Bu süreçte. Atatürk'leözdeşleşen tarihiya- püan da çizdim. Bu yoDa, Idşi- sd çabalannüanıimari çahşma- lara başladım" dedi. Yıllardır Türkiye'yi il il do- laşarak hem resimlerini sergi- lediğini hem de konferanslar yoluyla halkı aydınlatmaya ça- lıştığıru belirten Akyıldız, ağır- lıklı olarak gravür tarzında ça- lıştığım söyledi. Sanatçı, Almanya ve KKTC'de de sergiler açtığını vurgulayarak şöyle devam et- ti: "Cumhuriyetin ve Ata- rürk'ün tanıtılmasinda kişisel olarakçaba gösternıekten onur ve haz duyuyorum. Vaşamı- mın sonuna dek sanateahşma- lanmın odağında Atatürk ve cumhuriyet olacak. Atatürk ressamı olarak ambnaktan gu- rur duvuvorum.'' Dans Platformu 2, bir hafta boyunca Ankara Opera Binası'nda kuruluyor Dünya dans kültürünün son yıllarda geldiği noktayı duyurmak, dans alanında var olan çeşitli ekoller ve teknikler konusunda katılımcılan bilgilendirmek amacını taşıyan platformun, her yeni yılda çoğalan izleyici ve dans dünyasına katılan genç sanatçılarla önemi artıyor. Başkentte dansa davet ÖZLEMALTUNOK Dans Platformu 2, 2000 vılında dü- zenlenen ilk etkınliğinin ardından bu \ıl yeniden .Ankara'da izleyıcıyle buluşu- yor. Yann başlayacak olan platformun tüm etkinlikleri bir hafta boyunca An- kara Opera Binası'nda gerçekleşecek. Kültür Bakanlığı ve Milli Piyango Ge- nel Müdürlüğü'nün sponsorluğunda, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür- lüğü tarafindan Beyhan Murphy'nin öncülüğünde düzenlenen etkinlik, ye- ni koreograflann yetişmesine zemin hazırlamayı ve dans sanatçılanrun üret- tilderini paylaşma ortamı yaratan bir at- mosfer oluştunnayı amaçlıyor. Yine modern koreografilerin ağır- lıklı olacağı etkinlikte Murphy. klasik çalışmalann ve Istanbul'dan katılımın arttığını söylüyor. Bu yılki platforma Londra'dan Royal Ballet'in dansçılann- dan Michael Nunn ve \Vflfiam Trevitt Montreal'den Kanada'nın önemli top- luluklanndan biri olan O'Vertigo'dan Marie - Claude Rodrigue ve Patrick Lanıothe. Royal Ballet of Flanders'tan Ayşem Sunal ve Pritt Kripson. Ber- lin 'den Jan Pusch ve Berlin Deutsche Oper'den Christine Camillo katılıyor. Istanbul. tzmir, Antalya. Mersin ope- ra \ e bale müdürlüklerinden dans sa- natçılan, konservatuvaröğrencilen, ba- ğımsız sanatçılar ve dans araştırmacı- lannı da bir araya getırecek platform- da, farklı ülkelerden dans toplulukla- nnın yanı sıra, sahne ve stüdyo platform- lan, atölye çalışmalan, söyleşiler ve vıdeo göstenmlenne de yer verilecek. Dünya dans kültürünün son yıllarda geldiği noktayı duyurmak, dans ala- nında var olan çeşitli ekoller ve tek- nikler konusunda katılımcılan bilgi- lendirmek amacını taşıyan platformun. her yeni yılda çoğalan izleyici ve dans dünyasına katılan genç sanatçılarla öne- mi artıyor. 2000'deki ilk etkinlikten bu yana, dans adına yeni açılımlar yaratan orga- nızasyon için Murphy, bu yıl başvuru- lann artık yönlendirmeye gerek kal- madan kendiliğınden gerçekleştiğıni söylüyor. Murphy. platformu akade- mik bir sistem üzerine kurulu olduğu için uzun vadede kalıcı etkilen olacak bır etkinlik olarak tanımlıyor. Genış bir yelpazeye yayılan programın önümüz- deki yıllarda biraz daha tema üzerine, süzme bır oluşuma \arabileceğıni dü- şünüyor. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin açılışta ya da kapanışta, gelenekselle- şen temsili, bu yıl 'Romeo ve Juh'et'le olacak. Aynca MDT'nin, koreografi- sini Jan Puschun yaptığı 'Kısmi Varo- luş' adlı küçük bir parçası da platform kapsamında prömiyer yapacak. Sade- ce kadınlann yer aldığı koreografi, hem burada hem başka yerde olmanın hem bir hayatı yaşayıp hem de başka bır ha- yata öykünmenin sıkışıkbğını anlatıyor. Platformun önemli konuklanndan bir dığeri ise Nicolas Rowe. Dance Aust- ralia, Dance Europe, The Dancıng Ti- mes. The Jerusalem Times gazete ve der- gilerinde v'azan Ro\ve, 'DansEleştirrnen- Kği' ve 'Avrupa'da Dans' adı altında ıkı söyleşi yapacak. 'Seyahatname 2002'ile 13. Uluslara- rası Tiyatro Festivali'ne de katılacak olan MDT, yapısal olarak aynı olsa da içerik ve koreografi üzerine birtakım değişıklıklenn olduğu yeni "yolculuk- lannı' Istanbul'da 26 Mayıs'ta festival ızleyicisiyle de paylaşacak. (BilgiiçinO 512 311 27 51) YAZT ODASI SELİM İLERİ Edirne Dönüşü Edirne'den büyülenmiş olarak döndüm. Tadı dama- ğımda kalan bu kısa gezinin hâlâ etkisi altındayım. Edimeli dostlar Çetin Altan'ın Milliyet'teki Edırne yazısını söylediler; çok sevınmişler. Şimdı okuyacağı- nız yazı kentı o kadar incelıkle dile getıremeyecek; Çe- tin Bey'in ınanılmaz sozcükleri bende yok... Edime'ye Kitap Fuan içın gittim. Doğan Kitaptan Va- hit Uysal'la birlikteydik. Trakya'ya doğru yol birden ye- şerdı. Iki yanımızda ekili alanlar, yeşillikler, öbek öbek katırtırnakları, mayıs ayının en güzel armağanı gelin- cikler başladı. Istanbul'un kırlı çehresini unuttum. Iki buçuk saat sonra kente vardık. Irmaklar, sular bel- desinde olduğunuzu hemen hissediyorsunuz. Niyazi Akıncıoğlu'nun memleket şımndeki gibi: "Bir yerde görûrsen kı I Ağır ve edalı akar I Daldal söğütleri öperek I Samur üç belik gibi I Üç koldan su- lar I Müjdeler olsun efendim I Edirne 'desin." Ama her şeyden once ve adeta tek başına Selimi- ye! Sinan'ın esen kente onur verdiği kadar kentten bağımsız, apayn. Edime'ye otuz beş yıl önce gitmiştik. Günübirlik bir gezıydi. Selimıye Camiinı ziyaret ettığımizi hatırtryorum. Ama her şey öylesıne apar topar olmuş, anıtın derin- liğine varamamışım. Bu kez daha dtş gorünume vurulup kaldım. Yalınlı- ğın görkeme dönüşmesini soluk soluğa özumsedim. Rüyalanma gireceğini biliyordum artık. Bir yakınıma şöyle yazdım zaten: "Yeniden orada, Selimiye'nin kapısında duruyorum. Başım dönüyor. Başka bir hayatı, başka bir dünyayı bir insanın nasıl böylesine hissettığinı sanki sezebıli- yonım. IçimdekJ aitüst oluşa sessizliği nasıl getirece- ğimi kestiremiyorum." Çocukluğumun Istanbul'unu, Istanbul'da veAdapa- zan'nda bazı semtleri çağrıştıran sokaklardan, ahşap mimarimizin rüya evleri önünden geçtik. Kalacağımız Karam Oteli'ne geldik. Burada bızı Hürnyet'ten sevgı- li Lütfü Karakaş karşıladı. Lutfu kılavuzumuz oldu. Günbatımında Edirne'yi gezdik. Eskı eserlerin birer ikişer korunmasına, onanl- masına tanıklık ettik. Edirne'de herkes valı Fahri Yü- cel'ın büyük çabasından söz açıyor. Sayın Fahri Yü- cel tarihi korumayı bir mısyon bellemış. Gözle görülür elle tutulur bir çaba bu. Gün battıktan sonra Meriç kıyısında, Villa lokantasın- daydık. Birkaç kadeh derken... soz sozu açtı, saatler geçti. Eski ve çok güzel bir Edirne evi olan otelimize döndüğümüzde gece yansını çoktan gende bırakmış- tık. Karam'ın sahipleri Nergis ve Murat Polat, yapıyı as- la bozmadan, özgün mimarisine göre restore ettirerek otele dönüştürmüşler. Işte çocukluğumun harikulade ahşap evlennden birinde uyuyordum o gece, merdi- ven gıcırtılanyla esriyip gitmiş... Sabah Vahıt Bey'le birlikte Edirne'yi dolaştık. Çocuk- luğumun, Istanbul'u düşündükçe artık hep çocukluğu- mun diyebileceğim, havuzlu kahvelennden birinde oturduk. Burada bır Sait Faik hikâyesi koşuşup duru- yordu. Korunmuş, bayındır tanhi eserter gibi kent de terte- miz. Dört bir yanda uygarlık havası esıyor... Imza gününe ülkülerle donanmış bır öğretmen oldu- ğu hemen ayırt edılebilen Sedat Sayın öğrencıleriyle birlikte geldı. Öğrencılerinın yazılanyla donanmış Izle- nmız dergılerinı armağan etti. Izlerimiz'dekı, edebiya- tımızı kucaklamış yazılar içimi açtı. Akşama doğru Duygu Asena'yla Doğan Kitap'tan Gül Turner geldıler. Onlar kalacak, ben donecektim. Dönüş yolculuklan hep hüzündür. Arkadaşlanmla ve- dalaştım. Lütfü Karakaş'a Edime'ye ilk fırsatta tekrar geleceğimi soyledim. Edirne Valilıği'nin yayımladığı dört dörtlük ikı eserin sayfalanna dalıp gittim yolda. Takvimde tz Bırakan: "Bana gelince, anlıyorum ki, Selimiye bır ufuktur. Etrafımızda fınl fınl dönüyor, kâinat Selimiye kesilmiş", Safıye Erol, Makaleler, Kubbealtı Yayınlan, 2002. Atatürk fotoğraflan sergileniyor • tstanbul Haber Servisi - Şehir Tiyatrolan sanatçısı Emir Ah Timurek'in, koleksiyonunu yaptığı Atatürk fotoğraflanndan oluşan sergi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde açıldı. 24 Mayıs tarihine kadar açık kalaçcak sergide, Atatürk'ün 95 fotoğrafı yer alıyor. Ortaokula gittiği dönemden bu yana Atatürk ve eski fstanbul fotoğraflan biriktirdiğini söyleyen Timurek, "'Topladığım Atatürk fotoğraflanndan sergiye değer bulduklanmı, 1 istiklal madalyası, 1 istiklal madalyası beratı ve Amerika'da 1950'lerde basılmış çağdaş Türkiye'yi anlatan bir afişi paylaşmak istedim" diye konuştu. K Ü L T Ü R + Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear