Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GNİSAN 20C2 CUMARTESİ
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ecevrt, Kriınç'ı
kabul etti
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent
Ecevit, Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) Genel
Sekreten Orgeneral
Tuncer Kılınç ile dün
bir görüşme yaptı.
Başbakanlık Merkez
Binasf nda akşam
saatlerinde gerçekleşen
görüşme yaklaşık 40
dakika sürdü.
AkflM Başkanı
Türkiye'de
• tSTANBUL(AA)-
Avrupa însan Haklan
Mahkemesi (AİHM)
Başkanı Luzius
VVildhaber, bır dizi
konferans vermek ve
temaslarda bulunmak
üzere Türkiye'ye geldi.
THY'ye ait uçakla
Frankfurt'tan
tstanbul'a gelen
Wildhaber, Atatürk
Havalimam'nda
yaptığı kısa
açıklamada,
tstanbul'da kaldıgı süre
içüıde çeşitli
üniversitelerde
konferanslar vereceğini
bildirdi.
ABD heyeti
Ankara'da
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ABD Dışi"şleri
Bakanhgı'nın
Ortadoğu işlerinden
sorumlu üst düzey
yetkilisi Ryan Crocker
başkanlığındaki bir
ABD heyeti, 4 günlük
Kuzey Irak
temaslannın ardından
Ankara'ya geldi.
Crocker, temaslanyla
ilgili bılgi vermek
üzere dün Dışişleri
Bakanlığı Ortadoğu
Dairesi Genel Müdürü
Büyükelçi Türkekul
Kurttekin ile 2 saatlik
bir görüşme yaptı.
Crocker. "Irak'ta
herkes değişim istıyor"
dedı.
Soysal'dan
konferans
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bağımsız Cumhuriyet
Hareketi Ankara
Oluşum Komitesi'nin
düzenlediği etkinlik
kapsamında, Prof. Dr.
Mümtaz Soysal'ın
'Türkiye'yi
Türkıye'den
Yönetelim' adlı
konferansı yann
gerçekleştirilecek.
Konferans, Milli
Kütüphane Konferans
Salonunda saat
13.00'te başlayacak.
CHP'den Türk-
İş'e ziyaret
• Istanbul Haber
Servisi-CHPlstanbul
II Başkanı Cernal
Özdemir, il yönetim
kurulu üyeleriyle Türk-
Iş 1. Bölge Temsilcisi
Faruk Büyükkucak'ı
makamında ziyaret
etti. CHP"nin zaman
içinde parti tabanı,
sendikalar ve sivil
toplum örgütleriyle
iletişım kopukluğu
yaşamış olabileceğini
ifade eden Özdemir,
ilişkıleri yeniden
geliştirmek için yeni
bir sûreç başlattıklannı
söyledi. Özdemir, bu
çerçevede Türk-lş'i
Istanburdaki tüm
şubeleriyle birlikte
CHP'ye üye olmaya
davet ettığini bildirdi.
Başsavcı Sabih Kanadoğlu, 26 parti genel başkanma 30 gün süre verdi
Liderleremal bikMmiANKAR\(CumhuriyetBürosu)-Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Ka-
nadoğlu,aralannda DenizBaykaL, Muh-
sin Yaaaoğhı ve Doğu Pierinçek'in de bu-
lunduğu 26 siyasi parti genel başkanın-
dan 30 gün içinde mal bildiriminde bu-
lıınmalannı istedi. Kanadoğlu'nun mal
bildirimine ilişkin yazısı, 26 siyasi par-
tiyedün iletildi. Yazıda, 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve
Yolsuzluklar ile Mücadele Kanunu' nun
2. maddesinin (f) bendı ile 6,7,8 ve 10.
maddelen uyannca 30 gün içinde mal
bildiriminde bulunulması istendi.
Kanadoğlu'nun mal bildiriminde bu-
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 26 siyasi
parti genel başkanından 30 gün içinde mal bildiriminde
bulunmalannı istedi. Kanadoğlu'nun mal bildirimine ilişkin
yazısı, partilere dün iletildi.
lunmasını istediği genel başkanlann si-
yasi partilen şunlar:
"MîDet Partisl İşçi Partisi, Cumhuri-
yet Halk Partisi, Yeniden Doğuş Partisi
DemokratParti, Türkiye Sosyaltst İşçi Par-
tisi, Büyük Biıük Partisi, \navol Partisi.
Halkın Demokrasi Partisi, Ozgürlük ve
Dayanışma Partisi, Büyük Adalet Parti-
si, Adalet Partisi, Türkrye Adalet Parti-
si, Türkiye Ozüriüsüyle Muthıdur Par-
tisi, Emeğin Partisi, Demokrat Türkiye
Partisi, Devrimci SosyaKst İşçi Partisi,
Demokratik Halk Partisi, Llusal Buük
Partisi, Aydmhk Türkiye Partisi, Sosya-
Bst Birtik Partisi. Varhğırnız Partisi, Ra-
dikal Değişim Projesi Partisi, Lider Tür-
krve Partisi, Sos\al Demokrat PartiveÇö-
züm PartisL"
Kanadoğlu'nun işaret ettiği 3628 sa-
yılı yasanın 2. maddesinin (f) bendi, si-
yasi parti genel başkanlarının mal be-
yanında bulunacaklannı öngörüyor. Ay-
nı yasanın 6. maddesi bu bildinmın se-
çimle gelınen görevlerde 2 ay içinde
yapılacağını, 7. maddesi görev devam
edıyorsa "0" ve "5" ile biten yıllarda mal
bildiriminde bulunacağını, 8. maddesi
siyasi parti genel başkanlarının Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu bil-
dırimi vereceklerini, 10. maddesi ise
mal bildiriminde bulunulması için ve-
rilen ihtardan sonra bunun 30 gün için-
de yaptlması gerektiğini, tersi durum-
da 3 ay hapis cezası öngörüldüğünü
hükme bağlıyor.
DYP'li Söylemez:
Şimdi de
ithal lider
geliyor
İstanbul Haber Servisi - DYP
Genel Başkan Yardımcısı Ufuk
Söylemez, TürkiyenınVVashing-
ton Büyükelçiliği Müsteşan Meh-
met Ali Bayar ın. Demokrat Tür-
kiye Partisi' nın (DTP) başına ge-
çeceğine ilişkin haberle ilgili ola-
rak "İthal bakandan sonra şimdi
de ithal parti Ederigeliyor ABDden.
Bu da moda oldu son zaman larda,
oldu olacak bir de ABÜden ithal
başbakan getirsinler" dedi.
Söylemez, partisinin İstanbul 11
Başkanlığı'nda dün yaptığı basın
toplantısında, milli gelir ve büyü-
me rakamlannın. Türkiye'nin son
56 yılın en kötü ekonomisini ya-
şadığını gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin son üç yıldır sürek-
li kriz ortamında yaşamak zorun-
da bırakıldığım belirten Söylemez,
krizın kurumsallaştığını savundu.
Söylemez, geçenyıl 1 milyon 100
bin senetin protesto olduğunu, 1
milyon 200 bin çekin karşılıksız
çıktığını, 824 bin kişinin tüketici
kredisı ve kredi kartlarını ödeye-
mediği için kara listeye alındığını
kavdetti.
Bakanlar Kurulu
Siyanürle
altın için
'gizlikarar'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Bergama Ovacık'ta siyanürle altın
aranmasını sağlamak isteyen hükü-
metin, Cumhurbaşkanının vetosu-
nu aşmak üzere prensip karan yön-
temine baş\iırduğu ortaya çıktı.
Yargı karanyla, siyanürle üretim
izni iptal edilen Normandy firması,
Bakanlar Kurulu'nun hukuk karan-
na uymamasıyla faaliyetlerine baş-
ladı. Bakanlar Kurulu'nun, siyanür-
le altın üretim izni veren karan ise
"prensip karan" adı altında yürür-
lüğe girdi. Resmi Gazete'de yayım-
lanması gerekmeyen ve Cumhur-
başkanlığı tarafindan onaylanma zo-
runluluğu olmayan prensip kararla-
nrun hükümetin "el altmdan gerçek-
leştirmek istediği'' gizlı işlemlerde
kullanıldığı öğrenildi.
ÇİZMEDEN YITKARI MUSAKART
/ ,X
' /
m.kart@superonline.com
Ercan:
Tanklan
yenüemede
son ihale
ANKARA (AA) - Sa-
vunma Sanayii Müsteşan
Dursun Ah Ercan, Türki-
ye'nin Israil'in IMI firma-
sına verilen tank moderni-
zasyonu projesinden elde
edeceğı teknolojik kaza-
nımlar nedenıyle bundan
böyle tank modernizasyo-
nunda çok büyük ıhtimal-
le yeni bır ihaleye gerek
kalmayacağını söyledi.
"Bu projeden, teknik, hu-
kuki ve Hsans hakkı kaza-
nımlan amaçhyoruz" di-
yen Ercan. projenın temel
amacını, Türkiye'nin bun-
dan sonraki üretimleri
"azami yerli katkryla ger-
çekkştirmesine imkân sağ-
lamak" olarak özetlerken,
asıl amaçlannın teknolo-
jı elde etmek olduğunu be-
lırttı. IMI firmasına ven-
len projenin Türkiye açı-
sından kazanımlannın çok
olduğuna işaret eden Er-
can, M-60 tanklannın mo-
dernizasyonu projesinin,
halen yürütmekte oldukla-
n 60-70 projeden sadece
bir tanesi olduğunu belirt-
tı. Ercan şunlan söyledi:
"Bu aslında gecikmiş
bir projeydi.tanklannuzın
modernize edilmesini
amaçhyordu. Tanklannu-
zın ateş gücünün yüksel-
tilmesi. hareket kabüiveti-
nin artünlmasuu amaçb-
vordu."
Dayak, Sümer'e terfi getirdi
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, SSK Başkanlığı'na, bir firma
yetkilisinden dayak yiyen danışmanı Ismail Şeref Sümer'i atadı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kurumu yeniden düzenleyen kanun
hükmündeki kararnamenin iptal
edilmesi nedeniyle zor günler
geçiren SSK'de, istifa krizi vekâleten
atamayla aşıldı. Kurum başkanı
Gürol Banger'in istifa etmesiyle
boşalan göreve SSK Yönetim
Kurulu üyesi İsmail Şeref Sümer
geririldi.
Çalışma Bakanı Okuyan'ın da
danışmanlığını yapan Sümer,
SSK'ye iş yapan bir kuruma ödeme
yapılmasmı engellediği iddiasıyla
dayak yemişti. Otomasyon ve
kalite belgesi çalışmalan nedeniyle,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan'la anlaşmazlığa düşen
ve istifa yolunu seçen Gürol
Banger'den boşalan SSK
Başkanlığı görevine atama yapıldı.
Kurum başkanlığına SSK
Yönetim Kurulu üyesi ve
Okuyan'uı damşmanı Ismail Şeref
Sümer getınldi. Bakan Okuyan'a
yakınlığı ile bilinen Sümer,
bir süre önce SSK'ye iş yapan bir
firma yetkilisinden yediği dayak
nedeniyle gündeme gelmişti.
SSK'den ihaleyle iş alan bir
firmanın yetkilisi olan Mirzeydin
İlahh. 365 milyar lira olarak
öngörülen ihale bedelinin, Sümer'in
engellemesi nedeniyle ödenmediğini
ileri sürerek Sümer'i odasında
tartaklamıştı.
Yönetim kurulu üyesi olmasına
karşm SSK'nin ödeme işlerine de
müdahale ettiğinı gızlemeyen Sümer
ise İlhanlf nın işleri tam olarak
bitirmediği için parasuım
ödenmediğim ileri sürmüştü.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@ doruk.net.tr
Başlığa sığsa cümleyi orada
sürdürurdüm, siz burdan oku-
yuverin:
- ... Italyanlar farfara, Yu-
nanlılar kahpe, Bulgarlardan-
galak, Ingılizlersoğuk, Fransız-
lar zampara, AJmanlar buda-
la, Ruslar zalim, Kürtler (Ha
sahi, onlaryok!)...
Bu değerlendirme ya da ya-
kıştırmaları herhalde ilk kez
benden duymuyor, ilk kez bu-
rada okumuyorsunuz.
Peki şimdi bırsoru:
Boyle bir değerlendirme zin-
cirini benimsemiş. yeri geldi-
ğinde hikmet saçarcasına kul-
lanan bir kafa sağlıklı olabilir mi?
Başhktan ve ardındaki pa-
ragraftakı sırayla gidersek, do-
ğal bır akıl yürtıtme ile varıla-
cak sonuç bellı:
- Necip Mahfuz kalleş, Al-
bert Einstein korkak, Dante
farfara, Kazancakis kahpe,
Dimitrov dangalak, Shakes-
peare soğuk, Albert Camus
zampara, Heinrich Böll bu-
dala, Şolohov zalim, Cigerhun
(Ha sahi, öyle bir şair yok)...
• • •
Durup dururken bu salaklı-
ğı vurgulamak nereden çıktı?..
Araplar Kalleş, Yahudiler Korkak...
Böyle sorduğunuza kalıbımı
basarım.
Durup dururken çıkmadı. Dün-
den beri TV programlannda, ga-
zete köşelerinde, radyo prog-
ramlarında, "Halkımıznediyor"
anketlerinde yukandaki salaklık-
larfarklı yoğunluk ve açıklıkta ser-
gilenmeye başlandı.
Araplann "kalleşliği" üstüne
önce Birinci Dünya Savaşı gün-
lerine gidiliyor; Ingilizlerle bir-
lik olup bizi arkamızdan han-
çerledikleri anımsatılıyor. Ar-
dından Kıbns düğümünde Tür-
kiye'yi desteklemediklerine ge-
çiliyor; PKK'yı destekledikleri-
nesıçranıyorve...
Ve "Filistinliler de Araptır"
denip, üstü örtük de olsa "Ge-
bersin kalleşler" denıyor.
Tabii bu, bu kadar ablavut-
ça söylenmiyor. Laf evrılip çev-
rilerek, sözcüklerle oynanarak
"Türkiye'nin, Filistin halkının
yanında yer almasına, onunla
dayanışma ıçıne girmesine,
Israil ile lyi ilişkileri tehlikeye
sokmasına gerek yok" yargı-
sına varılıyor.
Bu derin(!) çözümlemeler
(analizler) medyada yapılıyor-
sa okurlar, izleyıciler, dinleyıci-
ler de böyle düşünmeye çağ-
nlıyor.
Bana da "Hay sizın analizi-
nize de, kaleminize de, sesi-
nize, görüntünüze de, fıkrini-
ze, düşüncenize de..." dıye
başlayan cümleler kurmak dü-
şüyor ve ister istemez adım
"küfürbaz"a çıkıyor.
Çıksın.
•••
Bu uğursuz düşünce hep
vardı.
Irak'ın Kuveyt'e saldırısıyla
başlayan ve Amerika'nın da
Irak'a saldırmasıyla tırmanan
savaş ortamında Turkıye'nin
"ulusal çıkarlannın gerektırdi-
ği bir politika izlemesi" öğüt-
lendi. Örneğin "bir koyup bil-
mem kaç alma" hesapları res-
men dile getırıldı.
İlk bakışta irkiltici değil.
Ama ilk bakışta...
Bağdat göklerinden yağan
bombalar Saddam'ın ve öte-
ki elebaşıların tepesınde, evin-
de patlamadı.
Çölde kanlar içinde yatan
yavuklusunun başında ağıtlar
yakan Arap gelınin acı çığlığı-
na "ulusal çıkarlarımızın gere-
ğı" mantığıylayaklaşabilır mı-
siniz?
Kosova'da Sırp milliyetçiliği-
nin işe koştuğu acımasız kes-
kin nişancılar hareket eden her
hedefi vururken bir kurşunla
beyni patlayan küçücük Arna-
vut çocuğa da mı "ulusal çı-
karlar" gözüyle bakılacak?
Saraybosna'nın pazaryerin-
de patlayan bombayaşlı. genç,
erkek, kadın, çocuk. bebek
onlarca Saraybosnalıyı yok et-
tığınde de mi davranışımızı
"ulusal çıkarlar" pusulası be-
lirleyecekti?
Peki şimdi, Filistin'de bir halk
topluca yok edilme sınırında
ıken, Birleşmış Miüetler'ce "ba-
ğımsız devlet" statüsü tanın-
mış bir yönetim daracık bir
odaya hapsedilmışken; Israil-
lı barış savunuculan ağır hapis
cezalarının ya da MOSSAD
kaynaklı bır "faıli meçhul"ür\
tehdidi altında iken Türkiye'nin
ulusal çıkarlarının nerede ve
hangi tutumda olduğunu in-
ceden inceye hesaplayıp mı
davranacağız?
(Iran-lrak Savaşı'nın bittiği
günlerde röportaj yaptfğım bir
işadamının sözlerini anımsıyo-
rum. "Yazık savaş bitti" de-
mışti ve eklemişti: "Heriki or-
duya da salça, peksimet, mar-
ğarin, dondurulmuş balık sa-
tarakgıda sanayicilerimiz ve ih-
racatçılarımız; postal, parka,
fanila, çorap satarak tekstil ve
konfeksiyon sanayicilerimiz ve
ihracatçılarımız ülkeye lyi dö-
vizkazandırmışlar, ekonomimi-
zi canlandırmışlardı...")
Şimdi Filistin'de olup bitene
de aynı gözlükle bakan kafa-
lar var.
Filistin'de yaşanan tragedya-
ya karşı milliyetçi konumlar-
dan bakıp "kötü ilişkilerimiz
olan Araplar ve iyi ilişkilerimiz
olan Israil" yörüngesinde bir
dış politika önerenler var.
•*•
Bir de bencileyin, bu herif-
lere ve kanlara bakıp bakıp ana
avrat, soy sop sulale düz giden
ağzı bozuklar var.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Oyun İçinde Oyun...
Sayıları 30-40 arasında...
Onları Cağaloğlu'nda vılayetönünde, Gümüş-
suyu'nda Alman Konsolosluğu'nun kapısındagö-
rüyoruz zaman zaman...
Yaşlan 15-16 arasında olan imam-hatip liseli kız
öğrencileri acaba ne yapmak istiyorlar?
Başörtüsüyle okula gitmek!..
Oysa istanbul'da yirmidört imam-hatip lisesin-
detoplam 12 bin 119 öğrencı bulunuyor...
Öğrencılerin 8 bin 56'sı kız!..
Peki eylem yapanlar kaç kişi?
En fazla40 kişı!..
Bu kız öğrencilerin başlarında çember sakallı,
takkeli adamlar var!..
Yıllardır oynanan bir oyunun yeni bölümleri çı-
kıyor karşımıza!..
Tarikat şeyhleri, şıhları ve onlann vakıflan, gen-
cecik çocukları kendi ideolojileri için kullanıyor-
lar!..
Tüm bu olup brtenleri seyderken son on yılda
yaşadığımız olaylar geliyor aklımıza...
Türkiye'deki köktendinci örgütlenmenin arka-
sında yatan parasal ve siyasal suç saptanmadan
bu tür olayları önlemek olanaksız!..
Hele hele parti kapatmalarla da önlenmiyor
köktendinci tırmanış!..
Yargıda, eğitimde, poliste örgütlenen tarikat
şeyhleri ve şıhlarını 'demokrasi' adına koruyup,
kollayan düşünce bugün iktidarda!..
Son günlerde PKK'nin önde gelen adamlann-
dan Cemil Bayık'ın Iran'dayakalandığı haberle-
riyleyatıp kalktık...
Iran radyosu önceki gün şu haberi verdi:
"Türkiye, Israil'in Filıstin'e saldırısını, tankan-
laşmasını örtmek için böyle haberler uyduru-
yor..."
Haydi bakalım çıkın işin içindenL
Öteden beri Iran'ın, Sudan, Afganistan ve Lib-
ya'nın köktendinci terör örgütlerıne eğitim yeri ve
silah verdiği biliniyordu!..
Canım, PKK militanlarının sık sık Iran'a gittik-
leri, orada eğitim gördükleri yıllar önce yazılıp çi-
zılmemiş miydi?
•••
Beyazıt Meydanı'nda toplanıp israil'i protesto
eden topluluğa baktığımızda bunların amacının
ne olduğunu hemen anladık!..
Cuma namazından çıkan topluluk İBDA-C, Hiz-
bullah ve PKK işareti yaparak yürüyorlardı!..
Topluluk polisle çatıştı!..
Bu da oyunun bir başka bölümüydü!..
Yağmur altında yürürken kendi kendime sor-
dum:
"İBDA-C, Hizbullah ve PKK sempatizanlarını
bir araya getiren neydı?"
Temel neden şuydu:
Laık demokratik cumhuriyete olan duşmanlık!..
Bu tür gösterilere geçen yıl Almanya, Hollan-
da ve Belçika'da da tanık olmuştum!
Unutkan bir toplumuz!..
Daha üç-dört yıl önce İstanbul, Ankara, Izmir
gibi büyük kentlerimizin üniversitelerinde 'türban
eylemleri' yapılmıştı...
Eylemi yapanlardan çoğu tıp fakültelerinde,
hemşirelik yüksekokullarında okuyan kız öğren-
cilerdi...
Bu öğrenciler anatomi derslerinde 'erkek be-
deni'ne dokunmuyor, uygulamalı derslerde ise
erkek hastaların odalarına girmiyorlardı!..
Kim vardı bunların arkalarında?
Tarikat şeyhleri ve şıhları!..
Bol paraL
Çünkü, başörtülü kız öğrenciler her ay 300-
400 dolar arası burs alıyorlardı!..
Bir tarikat şeyhi Amerika'ya kaçmca büyü bo-
zuldu. Kız öğrenciler başörtülerini attı. Erkek has-
talan muayene etmeye başladı...
Neden?
Çünkü bursları kesilmişti!..
Sıvas'ta onlarca aydınımızı, yazanmızı, şairimizi,
ozanımızı diri diri yakanlan savunanlar ne diyor-
du:
"Olaylann nedeni Aziz Nesin'd/r/"
Bazı sözde demokratlar da aynı kanıdaydılar:
"Aziz Nesin, Sıvas halkın/ kışkırttı!"
Türkiye bir süreçten geçiyor!..
Oyun içinde oyun oynanıyor!..
İmam-hatip liseli genç kızlan bırileri kullanıyor!..
Irfan Çağrıcı ve Kutbettin Gök, Iran'ın Kum
kentinde eğitim gördüklerini açıklamıştı...
Apo da yıllarca Şam'ı mesken tutmuştu!..
Almanya yıllarca Kaplancılar'a kol kanat genmiş;
köktendincilerle, PKK'yı doyurmuştu!..
Oyun bitmedi, sürecek!..
hikmet.cetinkayaacumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ÇETİNKAYA
IRTICANIN KARA YÜZÜ
Tüm Dağrtımlarda ve Kitapçılarda
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212—512 42 19 Faks: 512 11 72