22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
329 MSAN 20O2 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Af Yasası'nın veto edilmesinin ardmdan hukuki tartışmalar sürüyor Hükümette 'af' kavgasıZ^KÜSE KAPLAN -AJVKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet IVecdet Sezer'in. faşist kariller HaJuk Kır- a A. e MehmetAM Ağca'yı kapsayan af ya- sasııu -eto etmesı. hükümetortaklan ara- sında lartışma yarattı. ^IHP Grup Baş- karrvekili MennrıetŞanckr, Başbakan Bü- Jent Ecevifin "•Içime sjıdjremiyorum" açüdaınasını yadırgadıllannı belirterek "Bundan sonra bu yasayiailgüi bizdenkat- kı bekJemesînJer. Nehalkri \arsa görsün- ler" dedi. DSP Grup Baskanvekili Aydm Tümen, vetoyla bırlikte boşluk doğdu- ğunu, yasanın yeniden 2İe alınması ge- rektiğini belirterek Kırcı'yla ılgıli soru ışaretlerini giderici bir cüzenleme yapı- tebileceğinı bıJdirdi. Cumhurbaşkanı Sezer'in veto erriği • MHP'li Şandır, yasa tasansı hazırlatan Ecevit'in sonra da 'fçime sindiremiyorum' demesini yadırgadıkJannı belirterek "Ne halleri varsa görsünler. Bizden bir katkı beklemesinler" dedi. DSP: Kırcı tartışmasını giderecek bir düzenleme yapılabilir. ikincı af yasasıyla ilgili tartışmaJar sûrii- yor. Yasanın Meclıs'ten aynen mı, yok- sa veto gerekçelen doğrultusunda yeni- den düzenlenerek mi geçiriJeceği konu- sunda hükümet ortaklan arasuıda henüz bir karar alınmazken bazı savcılar Ana- yasa Mahkemesi'nın iptai gerekçeleri doğrultusunda mahkûmlan serbest bı- rakmaya başladı. DSP Grup Baskanve- kili Aydın Tümen, yasanın veto edilme- siyle bir boşluk doğduğunu. bu durumun da kargaşaya neden olacağını belirterek yeni birdüzenlemenin gerekli olduğunu söyledı. Tartışmalann Haluk Kırcı ve Mehmet Ah Ağca boyutuna odaklandı- ğını anlatan Tümen, Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk'ün kendilenne yasanın söz konusu kişilerin durumunu etkıle- mediğini söyledığıni bildirdi. Tümen, u Eğer o konuda kafalarda baa soru işa- rederi varsa, onlan giderici bir düzenJe- me yapılabilir" dedi. Hükümetın MHP kanadı ise veto ne- deniyle ortaklanna sert tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şan- dır, ^Saym HikmetSami Türk. hukukpro- fesörü. Anayasa Mahkemesi, yüksekyar- gı organı, Cumhurbaşkanı, hukuk ada- mu eski Anayasa Mahkemesi başkaıu. Bukadarhukukadarnjbirarayagetipdog- nıyu birdefada yapanuyoriar" dedi. Baş- bakan Ecevit'in yasayla ılgilı olarak "tçi- me sindiremiyorum" açıklamasını anla- manın mümkün olmadığıru belirten Şan- dır. sözlerini şöyle sürdürdü: "•Parlamentoyu bu şekilde uyumlu ça- hşürmak çokzorolmaktatfar. Böyle içini- ze sinmeye sinmeye ne mecburiyetiniz vanh? Yasa tasansı hazırlayıp hüküme- tin diğer üveJerinidesizeduyduklan say- gıdan dolayı istisnıar ederek böyle toplu- mu meşgul etmenin ne anlamı vardı? So- rumlu siyaset bomu? MHP'yi, üd Lsim üzerinden suçlama niyetlerini şiddetk lo- nıyoruz." Bolu Başsavcısı Karabeyoğlu: Tahliye Anayasa Mahkemesikararma göre yapıldı BOLU / ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - Anayasa Mahkemes:'nin 4616 sayılı yasada yeni düzenlerne yapılması için verdiği 6 aylık sürenin sona ermesiyle, Cumhurbaşkanı Ahmet JVecdet Sezer in yeni Af Yasası'nı veto etmesinin aynı güne denk gelmesi karmaşalara yol açtı. Bolu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Karabeyoğlu, tahliye edilen 23 kişinin Anayasa Mahkemesi karan doğrultusunda yapılcıgmı belirtirken, Çanakkale Cumhurijet Başsavcısı Abdülkadir İlfıan da, ay içinde 100 kişinin tahliye edildigini ifade etti. tlhan. M Bu konuda bir sorun çıkarsa, şartlı tahliye oiduğu için çıkanlan tekrar içeri atanak o kadar zor değydir" dedi. Bolu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Karabeyoğlu, 9 u açık, 14'ü kapalı cezaevinden olmak üzere 23 mahkûmun tahliyesinde anormal bir durum olmadığını vurguladı. Karabeyoğlu şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi, 4616 sayılı '23 Nisan 1999 Tarihine Kadar Işlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezalann Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapıünasına tiışkin Kanun'da yer alan 'toplam hükümJûlük süresi' yerine •çekilecek cezadan' 10 yü indirilmesi yönünde karar verdL Yeni düzenleme yapılması için verdiği 6 ayuk siire de cumartesi günü doldu. Tahüyeler de buua göre yapıldı. Bu kişilerin mağduriyetini önlemek için tahüyeJer yapıkh." 6 ay içinde dığer kentlerde de çok sayıda kişinin tahliye edildigini, ancak kendilerinin TBMM ve Anayasa Mahkemesi iradesinin dışına çıkmamak için bu sürenin dolmasını beklediklerini anlatan Karabeyoğlu, "Yapdan işlemüı Cumhurbaşkanı Sezer tarafindan veto edilen yasayla ilgisi bulunmuvor" dedi. 6aydal00kişi Çanakkale Cezaevi Savcısı Faruk Gülercan da geçen 6 aylık süre içinde Anayasa Mahkemesi'nin kararına dayanılarak, Çınakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nden 70, A;ık Cezaevi'nden 30 hükümlüyü tahliye etiklerini belirtti. Bu uygulamayı bîşlatmalannın arduıdan, Türkiye'nin çeşitli cezaevlerinden Çanakkale'ye yaklaşık 40 rmhkûm nakledildiğinı ifade eden Savcı Gdlercan, bu dosyalann da incelenerek taöliyelerin yapıldığını, nakillerle birlikte taİJİiye sayısının 100'ü bulduğunu söyledi. Bakan Türk, vetoyu eleştirdi Adaler Bakanı Hikmet Sami Türk, Bolu F Tipi Cezaevi"nde incelemeler yaptL (Fotoğraf: AA) Sezer'in karan yanlış RUJHATAVŞAR BOLU - Adalet Bakanı Hikmet SamiTürk, Cumhurbaşkanı Ahmef NecdetSezer'in, Af Yasası'nı iade- siyle ilgılı olarak "Sayın Cumhur- başkanı daha önce .Anayasa Mah- kemesi Başkanhğı yapüğı için Ana- yasa Mahkemesi Başkanı gibi da% - randı" dedi. Türk. Sezer'ın basın- da çıkan haberlerden etki- lenerek yanlış bir karar verdifini ileri sürdü. • Abanftakı "TürkTıca- ret Kanunu Komisyonu" toplantılanna katılan Ba- kan Türk burada gazeteci- lerin sorulannı yanıtladı. Cumhurbaşkanı Sezer'in "Şartia Sah\«rmeye, Dava v« Cezalann Er- tefcnmesine DairKanun'da değişik- Kk Yapılmasma İlişkin Jvanun'un iadesiyle ilgili soru üzerine Bakan Türk. "Sa>in Cumhurbaşkanı Ana- yasaMahkemesi'negidebiliniL An- cak Cumhurbaşkanı herhalde da- ha önce Anayasa Mahkemesi Baş- kanhğı yapögı için Anayasa Mah- kemesi Başkanı gibi davrandT de- di. Cumhurbaşkanı Sezer'in "bir- kaç gazetenin tepkisivie hareket et- tiğuu" iddia eden Türk şöyle ko- nuştu: "Eski Cumhurbaşkanımız Sa- ym Demirel de daha önceki .\f Ka- nunu'nu, Cumhurbaşkanı Sezer gibi davranarak basuıdan çıkan haberierdenetkfleıuı>TCK 1 nin313. • Bakan Türk "Sayın Cumhurbaşkanı daha önce Anayasa Mahkemesi Başkanhğı yaptığı için Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi davrandı" dedi. maddesini gerekçe gösterip iadeet- miş, gerekçeli karannda kanunun 'eşitlik ilkesine aykın olduğunu' id- dia etmişri. Bana göre, af modeli başka, şartlı sahverme baskadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın yapüğı doğru degjldir. Hukuki ka\ranı)a- n ayırmak laanı. Aksi takdirde. yetldler anayasaya aykın şekilde kuilanılır. \etkiler anavasaya uy- gun kuUamlnıahdır." Sezer'in vetosu nedeniyle *ya- sal boşluk" oluştuğunu ifade eden Türk, yasanın yeniden Meclis'te ele alınması gerektigini söyiedi. Türk, bir gazetecinın, "330 ve- ya 5'te 3 çoğunluk sağlanması için bir çabşma olacak mı" sorusu üze- rine de "Bu çoğunluğun sağlan- masına gerek yok. Bu Af Kanunu değfl,Şartia Sahverihne Ka- nunu'dur. Şartla Sabveril- me Kanunu'nun özelliği, karar verdikten sonra suç işlendiğinde kalan cezalann da çekihnesini gerektirir. Anayasa 5'te 3 çoğunluğu genel ve özel af da öngö- rür" dedi. Bazı basın yayın organ- lannın. "birkaç şahıstan bahsede- rek kamuoyunu yanhş bilgilendir- diğini" savunan Bakan Türk. "Hiç Idmse dosyalan incelemeden, bu konuda hüküm veremez. Bazı ga- zeteler kendilerini infaz savcısı ye- rine koyuyoıiar. Bu yanhş. Basın, infaz savcısı veya hâkimi değil" dı- ye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin y doruk.net.tr BıfâBaykuş'u kiminiztanır. iki yıl ksdar önce Açık Radyo'da her cjmartesi saat 13'te mikro- fonajeçer, akşam karanlığında tüneriği bir yıkıntının üstünden baktgı dünyadaki olup bitenler üstü'e inciler saçardı. Sesinin banasenzediğine, aykın düşün- celenin benimki ile çakıştığına ilişkirşiddetlı söylentiler vardı. Kesinkle yalandır. Bunu büyük olasiKİa Açık Radyo'nun kalın seslı «avuklu "su Ömer Madra ileor.n ayrılmazparçasına dö- nüşrjş "Pişekâr"\ Şerif Erol ya/rrşlardır. Dir bütün günü o"Baykuş "\a geçicım. Durmadan konuştu. Daidn dala atladı. O aylediklerine "aforizma- lar" fan gibi "entelektüel" ni- teterîler yakıştırıyor. Bana so- rarsa-z daldan dala uçuşan saç- ma soan düşünceler. Ayıp ol- ması'diye "inciler" diyelim. SL'un. Söz BilgeBaykuş'un... • • • - Gıba Bertolt Brecht söy- lemiş "Bu halk, bu partamen- toya?rs düşüyor. Halk derhal fesheılmelidir" demişti, anım- Bilge Baykuş'la Sohbet Eet. - Peki Türkıye'de parlamen- to halkın önemlibirçoğunluğu- nun birebir, tıpa tıp aynısı. Sen- ce ne yapmalı? - ikisini bırden mi feshetmeli? - Saçmalama. Demokrasıler- de çoğunluğun dediğı olur. O yüzden partamentoya uyumsuz kalan azınlık feshedilmeli... - Türkiye'ye iftira ediyorsun. Fransa'da da her beş seçmen- den biri Le Pen'e oy vermedi mi? - Doğnj. Fransız seçmenlerı- nin neredeyse yüzde 20'sı Vol- taire'e, Rousseau'ya, Sartre'a ters düşüyor. Öyleyse... - Öyleyse o Fransızlar feshe- dilmelidir!., - Ona cankınm, kitlesel cına- yet derier, Doğru îutum Volta- ıre'i, Rousseau'yu, Sartre'ı fesh ve iptal etmek olmalı. - Fesh ve ıptal?.. - Yanı yapıtlan okul kitapla- nndan, onlar da Fransız yurt- taşlığından çıkarılır ve bir daha asla Fransız yurttaşlığına alın- mazlar... - Ama... Ama onlar yaşamıyor ki artık. Ölü onlar... - Nâzım Hikmet diri mi? - Türkiye'ye dönelim en iyisi. Şu Af Yasası son örnek. Cum- hurbaşkanı ile hükümet de ters düşüyor birbirine. - Doğru. Ama çözüm de ko- lay. - Cumhurbaşkanlığı kurumu mu feshedilecek? - Saçmalama. O zaman dev- let çöker. - Öyleyse hükümet gittı gider? - Yine devlet çöker. - O zaman tek çare hukuku feshetmek mı oluyor? - Devletı çökertmekten vaz- ğeç... Demokrasi uzlaşma kül- türü demektir. - Uzlaşmıyor ve uzlaşamıyor- lar ki? - Daha denn düşün, daha kök- lü çözümler ara... Hapıshane- terdekı bütün îutuklu ve hüküm- lüleri eksiksiz, ıstisnasız ve ko- şulsuz olarak serbest bırakma- ya ne dersin? Onlannyerine suç işlememış ve hortumculann, hır- sızlann, katillerin, siyasal katılle- rin, ırzdüşmanlannın, vurguncu- lann, rüşvetçılerin affedilmesine itiraz edenlerı hapishaneye ko- yarsın; sorun çözülür. - O kadar kişiyi koyacak ha- pishane var mı bizde? - Zavallı sen... Sen bu ülkede çalmayan, cinayetişlemeyenya da cinayet ışlemeyı duşünme- yen, hortumlamayan ya da fır- sat bulsa hortumlamayacak. ır- za geçmeyen ya da geçmeyı düşünmeyen, vurgunculukyap- mamış ya da yapmayacak, rüş- vet almayan ya da vermeyenle- nn sayısının çok olduğunu mu düşünüyorsun? Hepsine yeter hapishanelerinız. Hatta kapasi- te açığı bile kalır. - Vazgeçtim Türkiye'ye dön- mekten. Çıkalım burdan... Filıs- tin? - Tek çözüm var. - Yani bir çözüm var? - Elbette. Fılistin 'le Israil de- diğin küçücükbir toprakparça- sı. Fılistin 'de bağımsızlık ve öz- gürtük isteyen Araplarla Israil'de bitıp tükenmekbılmeyen savaş- lardan tıksinen, teröre başvur- maksızın ve teröre uğramaksı- zın yaşamak isteyen Yahudileri bırarayatopla. Savaş kendiliğin- den bitmez mi? - Şaron ve Israil'in akbabala- n, çözümü tankların paletlenn- de ve sılahların namlularında arayanlar ne olacak? - Sözüm bitmemişti ki... Şa- ron ve izinde yürüyenlerie Fılis- tin 'de gencecikçocuklan intihar bombacısı yapıp Israil kentleri- ne süren Hamas ve Hizbullah'ın elebaşılannı ve onlara soru sor- maksızın bağlanmışlan da bir başka yerde toplarsın... - Bırbirlerini öldürürler... - Biliyorum. Ama öldüre öldü- re birbi/ierinı de tüketirler. Böy- lece ortada savaş isteyen, terö- re başvuran kimse kalmaz... • • • Baykuş keskin gözlerini bana dikip alayla gülümsedı. Sordum; - 6u dediklerinin gerçekleşe- meyeceğini sen de biliyorsun. Saçma busözler... Yine gülumsedi: - Bütün bilgelerin kaderıdır bu. Bilgeliğe karşı herzaman iş- te böyle, senın şımdi dediğin gibi aptalca biryanıt gelir. Bana söz bırakmadan uçtu gittı... Demirel: Çankaya'nın damı aksın, diyemezdim... 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, Çankaya Köşku'ne alınan perdeler ve jakuzıyle ılgıli eieştiriler konusunda fıkrıni sorduk. Demirel, tadilatlann bir bölümünün kendi döneminde başlatıldığına yönelık açıklamaları ammsattığımızda, şu görüşlerı dile getirdı: "Ben oraya birgarnizon yaptırdım. Türkıye'nin engüzel garnizonu. Ben oraya bir misafirhane yaptırdım, devletın kullanacağı binalar yaptırdım. Hizmet binasını tamamladım. Cumhurbaşkanının oturduğu eski köşk dedigimîz binada hiçbir şey yaptırmadım. Ama, bana birgün gelıp dediler ki bu binanın üstü akıyor. Bırak aksın, diyemem. 'Ben gidiyorum, gelen yaptırsın' da diyemem. Devlette devamlılık esastır. Akan binayı tamir ettirin, dedim. Bundan dolayı bana diğer eleştirılen şeylerın sorumluğu düşüyorsa ben o sorumluluğu alayım. İçinde oturduğu binayı tamir ettirmekten acizyönetici olur mu? Bir binanın çatısını tamir ettiremiyorsa o insanlar devletin işlerinı nasıl görür? Yoksa, aman kardeşım içinde yaşadığı binaya şunu yaptırıyor, bunu yaptırıyor dıye bir korkum hiç olmadı. Oraya eşyalar alınmış, lazımsa alınmıştır, diyebilmeli alanlar. Ben niye bulaşıyorum bu işe anlamıyorum." Demirel, Çankaya Köşku'ne alınan perdeler konusunda da şunları söytüyor: "Eğer, Perde alalım mı' diye gelselerdi bana, perde de alın, derdim..." MHP'yi Cem Karaca anladı, DSP anlamadı! TBMM Adalet Komisyonu'nda af tasansı görüşülürken MHP'li üyeler Haluk Kırcı ve Mehmet Aii Ağca için cansiperane bir mesai yürüttü. MHP'li Orhan Bıçakçıoğlu, Kırcı'nın durumunu anlatarak Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten net bir açıklama koparmaya çalışırken sonuçtan memnundu. SP'li Fahrettin Kukaracı, görüşmelerden sonra Bıçakçıoğlu'na "Tahliyeyi aldınız" diye seslendi... MHP'liler görüşmeler sırasında gerilimi yükselttiler ve ortaklan DSP'den şikâyetlerini dile getirdiler. Orhan Bıçakçıoğlu, Türk'e şu soruyu yöneltti: "Ankara 3 No'lu Ağır Ceza Mahkemesi'nın vermiş oiduğu kararın gerekçesinde şöyle yazıyor: Işte, bu örgütlerden biri de sağda yer alan legal görünümü altında siyasi amaçlan için örgütlü, sistemli, sürekli terör kullanmayı yöntem olarak benimseyen strateji anlayışına sahip ve MHP Genel Merkezi'ne bağlı Ülkücü Gençlik Demekleri adlı silahlı teşekküldür. Şimdi size soruyorum, ben terörist miyim? Ben bu demeklerin üyesi olan bir kardeşinizim. Siz bu partiyle koalisyon ortağı olan birpartinin bakanısınız. Siz teröristlede mi hükümet kurdunuz?" MHP'li Mehmet Gül de "MHP'yi terörist sınıfına sokan Mehmet Koçak isimli hâkimin hâlâ Adalet Bakanlığı'nda taltif edilerek görevde bulunduğunu" söyiedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "iddianamede yer alan ifadeleri düzenleyenler hakkında inceleme, gerektiğinde soruşturmanın baş/atıldığını" söyledi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in "Bu, benim affım değil" sözlehne de tepki gösteren Bıçakçıoğlu, şöyte yakındı: "Bizi Cem Karaca anladı ama bazı bakanlarımız, bazı genel başkan yardımcılanmız hâlâ bizi anlayamadı..." Şemsiyenin sapı kısa... Mehmet Ali Bayar'ın DTP'ye genel başkan olacağmın açıkfanmasının ardmdan partınin adının ve amblemınin değiştirileceğı yönündekı haberler de kulislerde tartışılmaya başlandı. Partınin genel merkezıni ziyaret eden bir partıli, Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Hastürk'ün odasındaki tartışmaya katıldı. Hastürk, amblem ve ad değişikliğinın malıyetinin yüksek olması nedeniyle gereksız olduğunu söylerken; partili söze karıştı: "Başkanım, şemsiye iyi de sapında eğilen kısmı sola mı dönüyor, sağa mı?" Hastürk, karşısında asılı olan takvimı göstererek "Buradaki amblemı Istanbul'dan bir arkadaş bastırarak göndermiş, o bızım amblem değil. Bak bizimkinde tutacak yer yok, sapı kısa" yanıtını verdi. Bu arada, Bayar'ın Türkiye'ye gelerek aktıf siyasete başlaması, en çok DYP'lilerı rahatsız etti. DYP Genel Başkanı Çiller, gençlere partısinde toplanmaları çağnsında bulundu. DYP'liler, resmi açıklamalarında Bayar'ı pek önemsemediklerini söylerken "Ondan bir şey çıkmaz. Tansu Hanım onu 23 Nisan'da genel başkanlık koltuğuna oturtacak, o kadar..." dıye espri yapıyor. DTP'lıler ise Bayar'a da çağn yapan Tansu Çiller'e şu yanıtı veriyor: "Tansu Hanım partiyi gençleştireceğim, diyor ama o sadece partiyi Kamer Genç 'leştiriyor." By-pass olan vekil... Esprili kişiliğiyle tanınan ANAP Istanbul Milletvekilı Şadan Tuzcu, geçen günlerde by-pass ameliyatı oldu. Tuzcu by-pass olunca, kulislerde de by-pass sonrası değişim öyküleri dolaşmaya başladı. Anlatılanlara göre Tuzcu, kendine geldiği zaman başucunda eşi Armağan Tuzcu'yu Armağan Tuzcu bulmuş. Ama kendisini kontrole gelen güzel hemşireyi görünce eşini bırakıp hemşireyle sohbete başlamış. Uzun bir sohbete dalan Tuzcu, hemşirenin nereli olduğuna kadar her şeyi sormuş, hayatı hakkında ayrıntılı bilgi almış... Eşinin bu tavnna içerleyen Armağan Hanım, Ağn gezisi dönüşünde uçakta ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a espriyle kanşık yakınmış: "Sayın genel başkan, by-pass geçiren insanlann değiştiğini söylerierdi, ama bu kadar süratli bir değişikJik beklemiyordum." Yılmaz'ın yanıtı, uçaktakileri kahkahalara boğmuş: "Hiç değişmemiş ki..." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcum(âttnetnettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear