Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2002 PAZARTESİ
HABERLER
TürkMetal-
Senr
deseçimi
• ANKARA
(Cumhuriyct Bürosu) -
TürkMetâl
Sendikası'nın (Türk
Metal-Sen) dünkû 11.
Olağan Genel
Kurulu'nda Mustafa
Özbek yeniden genel
başkanlığa seçildi.
Seçimlere tek aday
olarak giren Mustafa
Özbek, kullanılan 256
oyun 253 'ûnü alırken 3
oy da geçersiz sayıldı.
Seçimlerde, Mahmut
Taşdemir ve Sabri
Özdemir genel başkan
yardtmcılıklanna
getirilirken Pevrül
Kavlak genel
sekreterliğe seçildi.
MP'de EtieöaH
yeniden başkan
• ANKARA
(Cumlıuriyet Bürosu) -
MilletPartısı(MP)
Genel Başkanlığı'na,
Aykut Edebali yeniden
seçildi. MP"nin diin
yapılan 6. Olağan
Büyük Kongresi'nde
yapılan seçimlerde
kayıth 709 delegeden
463'ü oy kullandı.
Kongrede tek aday olan
Aykut Edebali oylann
tamanunı alarak millet
Partisi Genel Başkanı
seçildi.
Ağar: Bjceni her
hafta görüyonın
• KAYSERİ
(Cumhuriyet) - Elazığ
Bağımsız Milletvekili
Mehmet Ağar,
Kayseri'de yayın yapan
bir yerel televizyona
yaptığı açıklamada,
Susurluk davasında
hüküm giyen Korkut
Eken'i her hafta ziyaret
ettiğini belirterek
"Korkut Eken gibi
değerli bir vatan
evladıyla dost olmaktan
şeref duyanm. Eğer bir
adama çete diyorsanız
bununla ilgili suçlamayı
karara yazmak lazım.
kımın parasını almıştır,
kimin malına el
koymuştur, kimi
soymuştur? Bir satır bir
şey yoktur" dedi.
Mehmet Ağar, devlet
hizmetinde ve siyasette
yaşadıklannı kitap
haline getirdiğini
söyledi.
ANAPMKYK
toplamyor
• ANKARA (AA)-
ANAP'ın, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu'nun
parti tüzüğünde
değişiklik yapıhnası
istemiyle gönderdiği
uyan yazısına ilişkin
cevabı, bugün
gerçekleştirilecek
merkez karar ve
yönetim kurulu
(MKYK) toplantısında
görüşûlecek.
Açridan
• Gazeterr
ıa
zetemizde 14
Nisan 2002 tarihinde
'Çay Bahçesi TDl'yi
Kanştırdı' başhğıyla
yayımlanan habere
yazılı bir açıklama
gönderen Kıyı Emniyeti
ve Gemi Kurtarma
Işletmeleri Genel
Müdür Yardımcısı Arif
Köroğlu, 'Çay
bahçesinin Türkiye
Denizcilik Işletmeleri
(TDÎ) tarafindan
kiralama ihalesi ile en
yûksek meblağı veren
şahsa kiralandığını'
belirterek kendisinin o
tarihlerde TDl'de
müdür muavini
olduğunu ve ihale ile
adı geçen çay
bahçesiyle ilgisinin
olmadığuıı savundu.
Arif Köroğlu,
açıklamasında, "lhaleyi
kazanan Sedat Keleş'in
bana ve adı geçen
şahıslara noter kanab
ile vekâlet verdiği ve
vekâletten azlettiği
hususunda da gazeteniz
vasıtasıyla bilgım
olmaktadır" dedi.
îktidarlann, İşçi Bayramı kutlamalannı etkisiz kılmaya çalıştığı belirtildi
Sağ partilerde 1Mayıs'taHaber Merkezi -1 Mayıs kutlama-
lanyla ilgili hazırlıklar son aşamaya gel-
di. Ankara'da, Tandoğan Meydanı'nda
kutlanacak olan 1 Mayıs İşçi Bayra-
mı'na, hükümet ortağı Anavatan Par-
tisi'nin (ANAP) yanı sıra aralarında
Doğru Yol Partisi (DYP), Saadet Par-
tisi (SP) ve Adalet ve Kalkınma Par-
tisi'nin (AKP) bulunduğu sağ partiler
de katılacak.
Yurt genelüıde emekçilerin mey-
danlarda kutlayacağı 1 Mayıs îşçi Bay-
ramı, OHAL Valiliği'nce Diyarbakır,
Tunceli, Hakkâri ve Şırnak'ta yasak-
landı. TKP Diyarbakır II Örgütü ise 1
Mayıs coşkusunu yaşatmaya kararlı.
Dün TKP, il binasuıda "1 MayısEmek
Bayramı" konulu bir program düzen-
ledı. Programın açılış konuşmasını ya-
pan Diyarbakır Şubesi Başkanı Ke-
Ankara'da, düzenlenecek 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalanna hü-
kümet ortağı Anavatan Partisi'nin yanı sıra aralarında Doğru Yol
Partisi, Saadet Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bulunduğu
sağ partilerin de katılacağı bildirildi.
nan Aktan, iktidarlann 1 Mayıs kut-
lamalann etkisiz kılmaya çalıştığını
belirterek " 1 Ma>TS*lann içeriğüıin bo-
şalbhnak istendiği günümüzde, Emek
Bayramı'nın anlanu daha iyi algılan-
maktadır" dedi.
Emek Platformu'ndan yapılan açık-
lamada, Ankara'da düzenlenecek olan
1 Mayıs mitinginin Tandoğan Mey-
danında yapıhnası için Ankara Vali-
liği ne yapılan başvurunun kabul edil-
diği bildirildi. Mitinge katılacak olan
gruplar, Toros Sokak, Demirtepe Nok-
ta Durağı ve Hipodrom'da saat 10.00'da
buluşacak ve üç koldan Tandoğan Mey-
danı'nagirecekler. Toros Sokak'ta top-
lanacak örgütler arasında Türk-lş, Me-
mur-Sen, Türkiye İşçi Emeklileri Ce-
mryeti, Türk Diş Hekimleri Birliği,
TÜRMOB, Anavatan Partisi, İşçi Par-
tisi ve Saadet Partisi bulunuyor. Hipod-
rom'da demokratik kitle örgütleri,
HAK-PAR, HADEP, Emeğin Partisi
(EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi,
Türk Eczacılar Birliği ve DlSK; De-
mirtepe Nokta Durağuıda ise Hak-lş,
KESK, TMMOB, Türk İşçi Emekli-
leri Derneği, Türkiye Barolar Birliği,
Türk Tabipler Birliği, ÖDP, AKP, DYP
ve Halk Evleri bulunuyor.
İstanbul'da da 1 Mayıs 2002 Düzen-
leme Kurulu, işçi sınıfinın birlik, mü-
cadele ve dayanışma günü nedeniyle
başlatılan hazırlıklann son aşamaya
geldiğini belirtti. Düzenleme Kuru-
lu'nun başkanı DİSK Genel Sekrete-
ri Musa Çam, Abide-i Hürnyet "te dü-
zenlenen mitinge "Eşiüik, Ozgürlük,
Kalkınma ve Sosyal Adalet İçin! Baş-
ka Bir Türkiye Mümkün" başhğının
kararlaştınldığını ifade etti.
Düzenleme Kurulu üyeleri, Emek
Platformu İstanbul temsilcileri, siya-
si parti ve demokratik kitle örgütü tem-
siicileri bugün saat 11 OO'de 1 Mayıs
1977'deki katliamda yaşamını yitiren-
ler anısına Kazancı Yokuşu'na karan-
fil bırakacak.
Canever yarın toprağa veriliyor
Insan haklan
savaşçısını
kaybettik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana'da beyin
kanaması sonucu yaşamını yitiren eski
milletvekili, gazeteci Cüneyt Canver için yann
Meclis'te tören düzenlenecek. Canver'in cenazesi,
Karşıyaka Mezarhğı'ndaki camide kıhnacak
namazın ardından toprağa verilecek.
Canver'e, kaldınldığı Üniversal Hastanesı"nde ilk
müdahaleyi yapan Prof. Dr. Mustafa Demirtaş,
"Hasta bize getirildiğinde beyin kanamasına bağb
olarak kalbi durmuştu" dedi. Canver'in, yakınlan
tarafindan hastaneye getirildiğinde şuurunun
kapalı olduğunu, yaptıklan müdahalede beyin
kanaması geçirdiğini tespit ettiklerini belirten
Demirtaş. şunlan söyledi: "Yapoğunız
müdahalede canlandırma yöntemleri ile birtikte
kalbine pil taküdı. Ancak canlandırma işlemi
gerçekleşurilemedi. Tıbbi konsey olarak hastanın
yaşamını yitirdiğine kanaat getirerek müdahaleyi
— — — - ^ — ^ — durdurduk." Sıkıyönetim
dönemindeki insan haklan
mücadelesıyle tanınan
Cüneyt Canver, 12 Eylül
askeri darbesinin ardından
1983 yılındaki ilk seçimde
Halkçı Parti listesinden
Adana milletvekili
seçihnişti. 1991 yılına
kadar ıki dönem
milletvekilliği yapan
Canver ile aynı partilerde
mücadele eden yakın
arkadaşı Fikri Sağlar,
Turan Emeksiz anıldı
• Canver için yann
Meclis'te bir tören
düzenlenecek.
Canver'in cenazesi,
Karşıyaka
Mezarhğı'ndaki
camide kıhnacak
namazın ardından
toprağa verilecek.
27 Mayts 1960 ihtiM öncesinde çıkan
olaylar sırasuıda polis kurşunuyla yaşammı
yitiren üniversite öğrencisi Turan Emeksiz,
68'Uler Birtiği \ akfi tarafindan anıldı.
tstanbul Ünrversitesi'nin bahçesinde
toplanan 68'Her, Emeksiz'in anıtına Nâzım
HUanet'in Turan Emeksiz için yazcuğı şiirin
de yer aküğı bir çelenk bırakülar. Vakıf
başkanı Gökalp Eren. 60 yıhnın devrimd
başkaldmsmnı 68 ruhuyla buluştuğunu
beürtirken Haşmet Afahan, "Tam bağımsız
demokratik Türkiye" hedefuıin haien
sürdüğünü vurguJadı. Tam 42 yd önce
hayatuu kaybeden Turan Emeksiz'in
kuşağmdan oMuğtınu ifade eden eski
tstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr. Nuretân Sözen ise
"Emeksiz'in mücadelesi özgüıiükler
ve insan haklan içindi"
1
dedi
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
"tnsan haklannm geuşimi ve işkenceye karşı o
dönem eylem yaparken, şimdiki gibi rahat bir
ortam yoktu" dedi. Canver ve Sağların,
İşkencede öldürülen öğretoen Sıddık BUğin'in
cesedini ararken yürüttükleri çalışmalar, insan
haklan mücadelesinde sembol bir olaydı. Canver
ve Sağlar, Bingöl'de bir karakol bahçesini
kazarak Bilgin'in cesedini bulmuşlardı. Canver
öncülüğündeki milletvekillerinin simgeleşen bir
diğer muhalif hareketi, YÖK Yasası'na karşı
eylemleriydi. Bazı üniversitelerde "YÖK
Yasası'na hayır" kampanyalannda öğrencileri
destekleyen eylemler üzerine dönemın YÖK
Başkanı İhsan Doğramacı "Siyasetçüer eflerini
üniversitelerden çeksin" derken, dönemin YÖK
genel sekreteri de Meclis komisyonunda
"Buraya çizmeyle mi gebnemiz gereldyor"
sözleriyle tehditte bulunmuştu. Canver ve Sağlar,
12 Eylül darbesinin bütün ağırhğıyla hissedildiği
bir dönem olmasına karşın, dönemin Milli
Güvenlik Konseyi üyeleri Orgeneral Tahsin
Şahinkaya ile Nejat Tümer'in adının kanşnğı
yolsuzluk olayını ilk kez bir önergeyle TBMM
gündemine taşunalanyla büiniyor.
MESUT YILMAZ'DAN YORUM:
Bazı kurumlar
türbana aşın hassas
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Yardımcısı Mesut
Yılmaz, AÎHM'nin
"başörtüsünü savun-
manın parti kapatma
gerekçesi obmayacağı''
yönündeki karannı
"türbansorunununço-
zümü için bir ümit ka-
pHi" olarak yorumla-
dı. AKP'li Mahmut
Göksu'nunİstanbul'da-
ki imam hatip eylemle-
ri konusundaMilli Eği-
tim Bakanı'na yönelt-
tiği türban sorulannı,
kendisiyle ilgili bölüm-
ler nedeniyle Yılmaz
yanıtladı. Yılmaz,
-AİHMAnavasaMah-
kemesi \e Danıştay'm
başörtüsü yasağı ile il-
giliiçtihatian değişme-
dikçe ve bu konudaki
kimi kurumlann aşın
hassasiyeri ve bunun
karşısmdaki tepkisel
hassash eder devamet-
tiği müddetçe. sondere-
cenazikbir boyutta sey-
reden başörtüsü soru-
nunun ülkemizdeyasal
ve idari önlemlerle çö-
zümü mümküD gözük-
memektedir" dedi.
AKPLlDERlPtŞMAN
Erdoğan: Bugün aynı
üslupla konuşmam
tstanbul Haber Ser-
visi - Adalet ve Kal-
kınma Partisi (AKP)
Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, "Bu-
gün bö>ie bir şey oba
ayıu üslup içinde bu
konuşmayi yapmam"
dedi.
Malatya'dan İstan-
bul 'a dün gelen Erdo-
ğan, Atatürk Havali-
manı VIP Salonu'nda
gazetecilerin sorulan-
nı yanıtladı. Erdoğan,
10 yı! önce yapuğı ko-
nuşmamn kasetlerinin
ortaya çıkmasını de-
ğerlendirirken, "Ogû-
nün şarHan içinde bu
konuşmayapdnuşnr"
diye konuştu.
Erdoğan. "Aynı ko-
nuşmalara imza atar
nusnuz" şeklindeki s o
ru üzerine, "Bugün
böylebirşeyolsaaynı
üslupiçinde bu konuş-
ntayı yapmam. Ama
şunu da söylemek zo-
rundayım, ahlak de-
ğerJerimden hiçbir za-
man geridunnam. Ko-
nuşmamın muhatabı
o zamanki siyasi hü-
kümettir" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Bu sözler genç bir meslek-
taşıma, Kayhan Karaca'ya
ait. Kayhan uzunca bir süredir
Strasbourg'da muhabirlik ya-
pıyor. Onunla zaman zaman
uluslararası toplantılarda kar-
şılaşınz. Bir 68'linin oğludur.
Türkiye'nin sorunlarını çok ya-
kından izlediği gibi Batı'yı da
iyi tanır. Sol örgütlerin duru-
munu iyi bilir. Geçen gün birin-
temet sitesinde bir yazısını oku-
dum. Sonratelefonla konuştuk.
AB tartışmaJannın yapıldığı bir
dönemde Türkiye üzerine dü-
şünen bir gazetecinin bilgiye
dayalı değerlendirmelerini siz-
lerfe paylaşmak istedim.
Kayhan Karaca solun Türki-
ye'deki durumuyla ilgili şunla-
n söylüyor: "Sol partilerin ve
sosyal aktörterin zayıflığı, Av-
rupa Birliği (AB) üyeliği yolun-
da Türkiye'ye zaman kaybet-
tiriyor. Uzun süredir şahsen
düşündüğüm bu fıkrin, Avru-
pa kulislerinde de paylaşıldı-
ğına geçen günlerde tanık ol-
dum. Her şeyden önce, son
Barcelona zirvesinde de gö-
rvldüğügibi, ekonomikenteg-
rasyonunu tamamlayan AB,
'Sol Kolırn Nerede Türkiye?'
'Sosyal Avrupa'nın temelleri-
ni atıyor.
AB evinin sadece liberal tuğ-
lalaria örülmesine karşı çıkan
çok çevre var. Bu çevrelerin
başını işçisendikalan çekiyor.
AB'ye üye ve aday ülkelerin
sendikalan 'Avrupa Sendika-
lar KonfederasyonıT (ASK) adı
altında örgütlenmiş durumda-
lar. Son birkaç yıldır, her AB zir-
vesinde ortak gösteriler dü-
zenliyorlar. Başta sosyal ve
ekonomikkonularolmaküze-
re, hemen hemen heralanda
AB'nin karar mekanizmaları
bünyesinde etkin role sahip-
ler. örneğin, AB organı Eko-
nomik ve Sosyal Komite'de
üye ülkelerin işçi sendikaları-
nın gönderdiği asil üyeler de
görev yapıyor.
ASK, Türkiye'nin AB üyeli-
ğini açıkça savunuyor. Heris-
çi sendikası gibi insan hakla-
n, demokrasi ve sosyal konu-
lamduyariı. Türkiye'debualan-
daki gelişmeleri yakından ta-
kip ediyor. DlSK, Hak-lş, KESK
ve Türk-lş, ASK'nin asil üye-
si. Ancak, ASK'den kiminle
konuşsanız Türk-lş'ten şikâ-
yetçi. Türk-lş'in anti-AB tutu-
munu anlamakta zoriuk çeki-
yoriar. DlSK, Hak-lş ve KESK'in
ise Türkiye'deki AB tartışma-
sına yeterince katılmadıklan
görüşü hâkim. Aynca ASK'de-
ki konumlanndan da yeterin-
ce faydalanabildiklerini söyle-
mek güç."
Karaca, bu genel değerlen-
dirmenin ardından Türkiye'de-
ki siyasi partileri degeriendiri-
yor: "Siyasi partiler konusun-
da da Tün\iye açısından olum-
suz bir tabloyla karşı karşıya-
yız. Geçen aylarda Avrupa ku-
nımlanndan birinin Türkiye ra-
portörü, Avrupa'da siyasi par-
tilerin de birieşmekte olduğu-
nu, çok sayıda siyasi arasın-
da, değişikgörüşlerden de ol-
salar, yakın dostluklar kunjl-
duğunu söyledi ve ekledi: 'Kaç
Türkpolitikacısının, istediği za-
man telefon açıp da 'Yahu
n 'aber?' diyecek derecede ya-
kın Avrupalı politikacı dostu
var?'
AB içinde Hıristiyan Demok-
ratlar, Sosyalistler (Sosyal De-
mokratlar), LJberaller, Yeşiller
ve Komünistler olmak üzere
5 temel siyasihareket var. Tür-
kiye'nin, Müslüman nüfusun
çoğunlukta olduğu bir ülke
olarak Hıristiyan Demokrat-
lar'la çok yakın diyalog kur-
ması beklenmeyebilir. Komü-
nist, çevreci ve liberal hareket-
ler ise Türk siyasi yaşamında
çeşitli nedenlerie variıkgöste-
remiyoriar. Geriye bugün AB
ülkelerinin birçoğunda yöne-
timde olan Sosyal Demokrat-
lar kalıyor. Oysa Türkiye'de
sosyal demokrasi de yok. A v-
rupa kulislerinde hiç kimse
DSP'yi sosyal demokrat say-
mıyor.
Sosyal'ıstEntemasyonal üye-
si olan CHP'nin durumu da
ortada. Avrupa standartlann-
da demokrasi ve insan hakla-
nnı savunmadıkça, popülizm-
den vazgeçip modem sosyal
demokrasiye dayalı yenipoli-
tikalar geliştirmedikçe de to-
parlanması güç görünüyor.
Avrupa'da demokrasi, birey-
sel özgüriükler ve sosyal alan-
larda ileriemenin başını hep
merkez sol çekti, çekmeye de
devam ediyor."
Kayhan Karaca daha sonra
TÜSİAD üzerineAvrupa'da ya-
pılan bir değertendirmeyi ak-
tanyor ve şu sonuçlara van-
yor: "Geriye bir de sivil toplum
kalıyor. Geçenlerde Paris'te
katıldığım birseminerde, Tür-
kiye üzerine uzman bir Fran-
sızprofesör, Türkiye'nin ger-
çek anlamda tek sivil toplum
hareketi TÜSİAD'dır' şeklinde
bir ifade kullandı. Türkiye'de
'sol olmadığından', demokra-
si ve insan haklan konuların-
daki reformlann başını liberal
işverenlerin çektiğini söyledi.
Türkiye sol kolundan mah-
rum. Sol kolu olmadan ringe
çıkıp dövüşen birboksörü an-
dırıyor. Acı ama gerçek: Sol
kol olmadan AB mücadelesi-
ni kazanmak bir hayal."
"Sol kolun nerede Tür-
kiye?.."
2000'LI YILLARDA
ERDAL ATABEK
Kırık Pencereler TezL.
Yeşil biberlerimiz satılmak üzere gittikleri Al-
manya'dan geri çevrilmiş.
Taze fasulyelerimiz de.
Nedeni, orada yapılan analizlerde izin verilen
sınırların çok üstünde tanm ilacı kalıntısı bulunma-
sı imış. Almanlar kendi laboratuvarlannda yaptır-
dıklan analizlerde bu durumu saptayarak sebze-
lerimizi geri çevirmişler.
Peki, biz bu ürünlerimızi neden göndermişiz?
Çünkü, bu anaJizi yapacak laboratuvarlanmız yok-
muş.
Çünkü, biz ürünlerimizde bu kontrolleri yapmı-
yormuşuz.
. Çünkü, biz iç piyasada "Aman sebzeler biraz
ucuzladı" diye yiyip duruyormuşuz.
Zehirii biberterte fasulyeleri yediğimiz gerçektir.
Domatesler hormonlu.
Domateslerde meme olup olmadığına bakma-
mız gerekirmiş. Memeli, içi boş, içi sünger gibi do-
matesler hormonlu demekmiş.
Patateslerde, patlıcanlarda, yeşil salatada, da-
ha hangi sebzede hangi zehirier, ne tür hormon-
lar var, bilmiyoruz.
Çilekleri görüyor musunuz? Hepsi de çilek az-
manı. Hormonlu imiş.
Olsun, biz yeriz, yiyoruz da. Ne protesto, ne
boykot, ne şikâyet.
Üretici zarar mı etsin? Zaten ekonomik kriz var.
• • •
Geçen gün TV haberlerinde bir görüntü: Bir
BMW birevin balkonuna çıkmış, yatıyor. Sürücü-
sü 16 yaşında bir genç, alkollü. Kendisine bir şey
olmamış, gelen polislerle karakola gitmiş, olay ye-
rine çağrılan baba, "Arabama dokunmayın, zarar
verirsiniz, sizi dava ederim" diyor. Balkonuna
BMW çıkan vatandaş da babaya "Veriyorsunuz
çocuklann eline anahtarian, bizim evin hali ne
olacak?" diye yakınıyor Babanın dönüp bakbğı yok,
o, arabasının zarar görmemesinin peşinde. Olay
aynen bu.
Olsun, bizde olur. Gençtirier, böyle şeyler ola-
bilir, baba gelir, zaran öder, sırt sıvazlanır, el sıkı-
şılır, geçer.
Kaçıncı kaza, kaçıncı alkollü genç sürücü ka-
zası, kaçıncı ölüm, kaçıncı yaralı?
Gençler işte. Deü kan yaptınr. Iki üç günde bir
olunca tek tek görülüyor.
"Bizim oğlan gene birişe bulaşmış"Ia geçer. "Bi-
zim kızın işleri" denir, geçiştirilir.
Geçer bu dönemleri, şimdi kanlan kaynıyor, bak-
sana, hepsi böyle.
• • •
Ziraat Odalan yedi kişi almak için sınav açacak-
mış. Asgari ücretle çalışacak 7 kişi. Yedi bin beş
yüz kişi başvurmuş, artık gelenleri "tarihi geçirdi-
niz" diye almıyorlarmış. Işsizlik bu boyutlarda.
Yüksekeğitim yapmış gençler iş bulamıyor. Doğ-
ru.
Peki, "Kimler iş buluyor?" diye düşünüp araş-
tıran var mı? Yok.
"Ben burada okuyacağım ama sonrası ne olur?"
diye düşünen yok.
Matematik zor diye kaçan yok. Türkçeyi doğru
dürüst bilen neredeyse yok. Bir sayfa kâğıt üze-
rinde meramını yazabilen yok. Ikinci dil için çaba
yok. Üçüncü dili anan çok. Sonra da asgari ücret
ödenecek kadronun peşine koşan binlerce ınsan.
• • •
Toplumbilimde "Kınk Pencereler Tezi" diye göz-
leme dayalı analiz var. Siyasetbilimci James Wil-
son ile knminolog George Kelling, 1982'de bu
tezi şöyle açıkladılar: Bir işyerinin "kınk bir pen-
ceresi" vardır. Çocuklar taş atarak birkaç pence-
reyı daha kırarlar. Gelen geçenlerde buralarla kim-
senin ilgilenmediğini düşünürler. Sokağa serseri-
lerle fahişeler dadanır. Gene kimse aldırmayınca
sokaktan gece geçilmemeye başlar. Sonunda ora-
da bir cinayet işlenir ve herkes sorar "Neden bu-
rada bu cinayet işlendi?"
En başta, o tek "kınk pencere" onanlsaydı iş-
ler buraya varmazdı. Daha baştan, ilk belirtilere ba-
kacaksınız, ilk kınk pencereyi "görecek" \ıe "ona-
racaksınız".
Zehirli biberierle fasulyeleri bu yüzden yiyoruz.
Gençlerin başı belalara bu yüzden giriyor.
Neden iş bulamadığını anlayamayanlann sayı-
sı bu nedenle artıyor.
İlk "kınkpencereyi" görecek ve onaracaksınız.
Yoksa, çok geç.
e-mail: erdalatak* superonline.com
faks:0212-513 90 98
KADINLARA DAİR
ORAL ÇALIŞLAR
Oral Çalışlar "bir erkek olarak. kadın konusunun
en çok erkekleri ilgtlendirdrğjni" düşünerek kaleme
aldı^ı kadın üzerine yazıları için "6u yazılar benim
kadınlara dair düşüncelerimi ve gündelik olaylar
karjısındaki tepkilerımi ifade ediyor."
o: 19 Cifttloglu/ht M: (0 212) 5R 94 67 F«: (0 212) 520 S212