01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2002 PAZARTESİ HABERLER TürkMetal- Senr deseçimi • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - TürkMetâl Sendikası'nın (Türk Metal-Sen) dünkû 11. Olağan Genel Kurulu'nda Mustafa Özbek yeniden genel başkanlığa seçildi. Seçimlere tek aday olarak giren Mustafa Özbek, kullanılan 256 oyun 253 'ûnü alırken 3 oy da geçersiz sayıldı. Seçimlerde, Mahmut Taşdemir ve Sabri Özdemir genel başkan yardtmcılıklanna getirilirken Pevrül Kavlak genel sekreterliğe seçildi. MP'de EtieöaH yeniden başkan • ANKARA (Cumlıuriyet Bürosu) - MilletPartısı(MP) Genel Başkanlığı'na, Aykut Edebali yeniden seçildi. MP"nin diin yapılan 6. Olağan Büyük Kongresi'nde yapılan seçimlerde kayıth 709 delegeden 463'ü oy kullandı. Kongrede tek aday olan Aykut Edebali oylann tamanunı alarak millet Partisi Genel Başkanı seçildi. Ağar: Bjceni her hafta görüyonın • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Elazığ Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar, Kayseri'de yayın yapan bir yerel televizyona yaptığı açıklamada, Susurluk davasında hüküm giyen Korkut Eken'i her hafta ziyaret ettiğini belirterek "Korkut Eken gibi değerli bir vatan evladıyla dost olmaktan şeref duyanm. Eğer bir adama çete diyorsanız bununla ilgili suçlamayı karara yazmak lazım. kımın parasını almıştır, kimin malına el koymuştur, kimi soymuştur? Bir satır bir şey yoktur" dedi. Mehmet Ağar, devlet hizmetinde ve siyasette yaşadıklannı kitap haline getirdiğini söyledi. ANAPMKYK toplamyor • ANKARA (AA)- ANAP'ın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun parti tüzüğünde değişiklik yapıhnası istemiyle gönderdiği uyan yazısına ilişkin cevabı, bugün gerçekleştirilecek merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) toplantısında görüşûlecek. Açridan • Gazeterr ıa zetemizde 14 Nisan 2002 tarihinde 'Çay Bahçesi TDl'yi Kanştırdı' başhğıyla yayımlanan habere yazılı bir açıklama gönderen Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Işletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Köroğlu, 'Çay bahçesinin Türkiye Denizcilik Işletmeleri (TDÎ) tarafindan kiralama ihalesi ile en yûksek meblağı veren şahsa kiralandığını' belirterek kendisinin o tarihlerde TDl'de müdür muavini olduğunu ve ihale ile adı geçen çay bahçesiyle ilgisinin olmadığuıı savundu. Arif Köroğlu, açıklamasında, "lhaleyi kazanan Sedat Keleş'in bana ve adı geçen şahıslara noter kanab ile vekâlet verdiği ve vekâletten azlettiği hususunda da gazeteniz vasıtasıyla bilgım olmaktadır" dedi. îktidarlann, İşçi Bayramı kutlamalannı etkisiz kılmaya çalıştığı belirtildi Sağ partilerde 1Mayıs'taHaber Merkezi -1 Mayıs kutlama- lanyla ilgili hazırlıklar son aşamaya gel- di. Ankara'da, Tandoğan Meydanı'nda kutlanacak olan 1 Mayıs İşçi Bayra- mı'na, hükümet ortağı Anavatan Par- tisi'nin (ANAP) yanı sıra aralarında Doğru Yol Partisi (DYP), Saadet Par- tisi (SP) ve Adalet ve Kalkınma Par- tisi'nin (AKP) bulunduğu sağ partiler de katılacak. Yurt genelüıde emekçilerin mey- danlarda kutlayacağı 1 Mayıs îşçi Bay- ramı, OHAL Valiliği'nce Diyarbakır, Tunceli, Hakkâri ve Şırnak'ta yasak- landı. TKP Diyarbakır II Örgütü ise 1 Mayıs coşkusunu yaşatmaya kararlı. Dün TKP, il binasuıda "1 MayısEmek Bayramı" konulu bir program düzen- ledı. Programın açılış konuşmasını ya- pan Diyarbakır Şubesi Başkanı Ke- Ankara'da, düzenlenecek 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalanna hü- kümet ortağı Anavatan Partisi'nin yanı sıra aralarında Doğru Yol Partisi, Saadet Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bulunduğu sağ partilerin de katılacağı bildirildi. nan Aktan, iktidarlann 1 Mayıs kut- lamalann etkisiz kılmaya çalıştığını belirterek " 1 Ma>TS*lann içeriğüıin bo- şalbhnak istendiği günümüzde, Emek Bayramı'nın anlanu daha iyi algılan- maktadır" dedi. Emek Platformu'ndan yapılan açık- lamada, Ankara'da düzenlenecek olan 1 Mayıs mitinginin Tandoğan Mey- danında yapıhnası için Ankara Vali- liği ne yapılan başvurunun kabul edil- diği bildirildi. Mitinge katılacak olan gruplar, Toros Sokak, Demirtepe Nok- ta Durağı ve Hipodrom'da saat 10.00'da buluşacak ve üç koldan Tandoğan Mey- danı'nagirecekler. Toros Sokak'ta top- lanacak örgütler arasında Türk-lş, Me- mur-Sen, Türkiye İşçi Emeklileri Ce- mryeti, Türk Diş Hekimleri Birliği, TÜRMOB, Anavatan Partisi, İşçi Par- tisi ve Saadet Partisi bulunuyor. Hipod- rom'da demokratik kitle örgütleri, HAK-PAR, HADEP, Emeğin Partisi (EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi, Türk Eczacılar Birliği ve DlSK; De- mirtepe Nokta Durağuıda ise Hak-lş, KESK, TMMOB, Türk İşçi Emekli- leri Derneği, Türkiye Barolar Birliği, Türk Tabipler Birliği, ÖDP, AKP, DYP ve Halk Evleri bulunuyor. İstanbul'da da 1 Mayıs 2002 Düzen- leme Kurulu, işçi sınıfinın birlik, mü- cadele ve dayanışma günü nedeniyle başlatılan hazırlıklann son aşamaya geldiğini belirtti. Düzenleme Kuru- lu'nun başkanı DİSK Genel Sekrete- ri Musa Çam, Abide-i Hürnyet "te dü- zenlenen mitinge "Eşiüik, Ozgürlük, Kalkınma ve Sosyal Adalet İçin! Baş- ka Bir Türkiye Mümkün" başhğının kararlaştınldığını ifade etti. Düzenleme Kurulu üyeleri, Emek Platformu İstanbul temsilcileri, siya- si parti ve demokratik kitle örgütü tem- siicileri bugün saat 11 OO'de 1 Mayıs 1977'deki katliamda yaşamını yitiren- ler anısına Kazancı Yokuşu'na karan- fil bırakacak. Canever yarın toprağa veriliyor Insan haklan savaşçısını kaybettik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana'da beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren eski milletvekili, gazeteci Cüneyt Canver için yann Meclis'te tören düzenlenecek. Canver'in cenazesi, Karşıyaka Mezarhğı'ndaki camide kıhnacak namazın ardından toprağa verilecek. Canver'e, kaldınldığı Üniversal Hastanesı"nde ilk müdahaleyi yapan Prof. Dr. Mustafa Demirtaş, "Hasta bize getirildiğinde beyin kanamasına bağb olarak kalbi durmuştu" dedi. Canver'in, yakınlan tarafindan hastaneye getirildiğinde şuurunun kapalı olduğunu, yaptıklan müdahalede beyin kanaması geçirdiğini tespit ettiklerini belirten Demirtaş. şunlan söyledi: "Yapoğunız müdahalede canlandırma yöntemleri ile birtikte kalbine pil taküdı. Ancak canlandırma işlemi gerçekleşurilemedi. Tıbbi konsey olarak hastanın yaşamını yitirdiğine kanaat getirerek müdahaleyi — — — - ^ — ^ — durdurduk." Sıkıyönetim dönemindeki insan haklan mücadelesıyle tanınan Cüneyt Canver, 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1983 yılındaki ilk seçimde Halkçı Parti listesinden Adana milletvekili seçihnişti. 1991 yılına kadar ıki dönem milletvekilliği yapan Canver ile aynı partilerde mücadele eden yakın arkadaşı Fikri Sağlar, Turan Emeksiz anıldı • Canver için yann Meclis'te bir tören düzenlenecek. Canver'in cenazesi, Karşıyaka Mezarhğı'ndaki camide kıhnacak namazın ardından toprağa verilecek. 27 Mayts 1960 ihtiM öncesinde çıkan olaylar sırasuıda polis kurşunuyla yaşammı yitiren üniversite öğrencisi Turan Emeksiz, 68'Uler Birtiği \ akfi tarafindan anıldı. tstanbul Ünrversitesi'nin bahçesinde toplanan 68'Her, Emeksiz'in anıtına Nâzım HUanet'in Turan Emeksiz için yazcuğı şiirin de yer aküğı bir çelenk bırakülar. Vakıf başkanı Gökalp Eren. 60 yıhnın devrimd başkaldmsmnı 68 ruhuyla buluştuğunu beürtirken Haşmet Afahan, "Tam bağımsız demokratik Türkiye" hedefuıin haien sürdüğünü vurguJadı. Tam 42 yd önce hayatuu kaybeden Turan Emeksiz'in kuşağmdan oMuğtınu ifade eden eski tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nuretân Sözen ise "Emeksiz'in mücadelesi özgüıiükler ve insan haklan içindi" 1 dedi (Fotoğraf: ALPER TURGUT) "tnsan haklannm geuşimi ve işkenceye karşı o dönem eylem yaparken, şimdiki gibi rahat bir ortam yoktu" dedi. Canver ve Sağların, İşkencede öldürülen öğretoen Sıddık BUğin'in cesedini ararken yürüttükleri çalışmalar, insan haklan mücadelesinde sembol bir olaydı. Canver ve Sağlar, Bingöl'de bir karakol bahçesini kazarak Bilgin'in cesedini bulmuşlardı. Canver öncülüğündeki milletvekillerinin simgeleşen bir diğer muhalif hareketi, YÖK Yasası'na karşı eylemleriydi. Bazı üniversitelerde "YÖK Yasası'na hayır" kampanyalannda öğrencileri destekleyen eylemler üzerine dönemın YÖK Başkanı İhsan Doğramacı "Siyasetçüer eflerini üniversitelerden çeksin" derken, dönemin YÖK genel sekreteri de Meclis komisyonunda "Buraya çizmeyle mi gebnemiz gereldyor" sözleriyle tehditte bulunmuştu. Canver ve Sağlar, 12 Eylül darbesinin bütün ağırhğıyla hissedildiği bir dönem olmasına karşın, dönemin Milli Güvenlik Konseyi üyeleri Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile Nejat Tümer'in adının kanşnğı yolsuzluk olayını ilk kez bir önergeyle TBMM gündemine taşunalanyla büiniyor. MESUT YILMAZ'DAN YORUM: Bazı kurumlar türbana aşın hassas ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz, AÎHM'nin "başörtüsünü savun- manın parti kapatma gerekçesi obmayacağı'' yönündeki karannı "türbansorunununço- zümü için bir ümit ka- pHi" olarak yorumla- dı. AKP'li Mahmut Göksu'nunİstanbul'da- ki imam hatip eylemle- ri konusundaMilli Eği- tim Bakanı'na yönelt- tiği türban sorulannı, kendisiyle ilgili bölüm- ler nedeniyle Yılmaz yanıtladı. Yılmaz, -AİHMAnavasaMah- kemesi \e Danıştay'm başörtüsü yasağı ile il- giliiçtihatian değişme- dikçe ve bu konudaki kimi kurumlann aşın hassasiyeri ve bunun karşısmdaki tepkisel hassash eder devamet- tiği müddetçe. sondere- cenazikbir boyutta sey- reden başörtüsü soru- nunun ülkemizdeyasal ve idari önlemlerle çö- zümü mümküD gözük- memektedir" dedi. AKPLlDERlPtŞMAN Erdoğan: Bugün aynı üslupla konuşmam tstanbul Haber Ser- visi - Adalet ve Kal- kınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu- gün bö>ie bir şey oba ayıu üslup içinde bu konuşmayi yapmam" dedi. Malatya'dan İstan- bul 'a dün gelen Erdo- ğan, Atatürk Havali- manı VIP Salonu'nda gazetecilerin sorulan- nı yanıtladı. Erdoğan, 10 yı! önce yapuğı ko- nuşmamn kasetlerinin ortaya çıkmasını de- ğerlendirirken, "Ogû- nün şarHan içinde bu konuşmayapdnuşnr" diye konuştu. Erdoğan. "Aynı ko- nuşmalara imza atar nusnuz" şeklindeki s o ru üzerine, "Bugün böylebirşeyolsaaynı üslupiçinde bu konuş- ntayı yapmam. Ama şunu da söylemek zo- rundayım, ahlak de- ğerJerimden hiçbir za- man geridunnam. Ko- nuşmamın muhatabı o zamanki siyasi hü- kümettir" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bu sözler genç bir meslek- taşıma, Kayhan Karaca'ya ait. Kayhan uzunca bir süredir Strasbourg'da muhabirlik ya- pıyor. Onunla zaman zaman uluslararası toplantılarda kar- şılaşınz. Bir 68'linin oğludur. Türkiye'nin sorunlarını çok ya- kından izlediği gibi Batı'yı da iyi tanır. Sol örgütlerin duru- munu iyi bilir. Geçen gün birin- temet sitesinde bir yazısını oku- dum. Sonratelefonla konuştuk. AB tartışmaJannın yapıldığı bir dönemde Türkiye üzerine dü- şünen bir gazetecinin bilgiye dayalı değerlendirmelerini siz- lerfe paylaşmak istedim. Kayhan Karaca solun Türki- ye'deki durumuyla ilgili şunla- n söylüyor: "Sol partilerin ve sosyal aktörterin zayıflığı, Av- rupa Birliği (AB) üyeliği yolun- da Türkiye'ye zaman kaybet- tiriyor. Uzun süredir şahsen düşündüğüm bu fıkrin, Avru- pa kulislerinde de paylaşıldı- ğına geçen günlerde tanık ol- dum. Her şeyden önce, son Barcelona zirvesinde de gö- rvldüğügibi, ekonomikenteg- rasyonunu tamamlayan AB, 'Sol Kolırn Nerede Türkiye?' 'Sosyal Avrupa'nın temelleri- ni atıyor. AB evinin sadece liberal tuğ- lalaria örülmesine karşı çıkan çok çevre var. Bu çevrelerin başını işçisendikalan çekiyor. AB'ye üye ve aday ülkelerin sendikalan 'Avrupa Sendika- lar KonfederasyonıT (ASK) adı altında örgütlenmiş durumda- lar. Son birkaç yıldır, her AB zir- vesinde ortak gösteriler dü- zenliyorlar. Başta sosyal ve ekonomikkonularolmaküze- re, hemen hemen heralanda AB'nin karar mekanizmaları bünyesinde etkin role sahip- ler. örneğin, AB organı Eko- nomik ve Sosyal Komite'de üye ülkelerin işçi sendikaları- nın gönderdiği asil üyeler de görev yapıyor. ASK, Türkiye'nin AB üyeli- ğini açıkça savunuyor. Heris- çi sendikası gibi insan hakla- n, demokrasi ve sosyal konu- lamduyariı. Türkiye'debualan- daki gelişmeleri yakından ta- kip ediyor. DlSK, Hak-lş, KESK ve Türk-lş, ASK'nin asil üye- si. Ancak, ASK'den kiminle konuşsanız Türk-lş'ten şikâ- yetçi. Türk-lş'in anti-AB tutu- munu anlamakta zoriuk çeki- yoriar. DlSK, Hak-lş ve KESK'in ise Türkiye'deki AB tartışma- sına yeterince katılmadıklan görüşü hâkim. Aynca ASK'de- ki konumlanndan da yeterin- ce faydalanabildiklerini söyle- mek güç." Karaca, bu genel değerlen- dirmenin ardından Türkiye'de- ki siyasi partileri degeriendiri- yor: "Siyasi partiler konusun- da da Tün\iye açısından olum- suz bir tabloyla karşı karşıya- yız. Geçen aylarda Avrupa ku- nımlanndan birinin Türkiye ra- portörü, Avrupa'da siyasi par- tilerin de birieşmekte olduğu- nu, çok sayıda siyasi arasın- da, değişikgörüşlerden de ol- salar, yakın dostluklar kunjl- duğunu söyledi ve ekledi: 'Kaç Türkpolitikacısının, istediği za- man telefon açıp da 'Yahu n 'aber?' diyecek derecede ya- kın Avrupalı politikacı dostu var?' AB içinde Hıristiyan Demok- ratlar, Sosyalistler (Sosyal De- mokratlar), LJberaller, Yeşiller ve Komünistler olmak üzere 5 temel siyasihareket var. Tür- kiye'nin, Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülke olarak Hıristiyan Demokrat- lar'la çok yakın diyalog kur- ması beklenmeyebilir. Komü- nist, çevreci ve liberal hareket- ler ise Türk siyasi yaşamında çeşitli nedenlerie variıkgöste- remiyoriar. Geriye bugün AB ülkelerinin birçoğunda yöne- timde olan Sosyal Demokrat- lar kalıyor. Oysa Türkiye'de sosyal demokrasi de yok. A v- rupa kulislerinde hiç kimse DSP'yi sosyal demokrat say- mıyor. Sosyal'ıstEntemasyonal üye- si olan CHP'nin durumu da ortada. Avrupa standartlann- da demokrasi ve insan hakla- nnı savunmadıkça, popülizm- den vazgeçip modem sosyal demokrasiye dayalı yenipoli- tikalar geliştirmedikçe de to- parlanması güç görünüyor. Avrupa'da demokrasi, birey- sel özgüriükler ve sosyal alan- larda ileriemenin başını hep merkez sol çekti, çekmeye de devam ediyor." Kayhan Karaca daha sonra TÜSİAD üzerineAvrupa'da ya- pılan bir değertendirmeyi ak- tanyor ve şu sonuçlara van- yor: "Geriye bir de sivil toplum kalıyor. Geçenlerde Paris'te katıldığım birseminerde, Tür- kiye üzerine uzman bir Fran- sızprofesör, Türkiye'nin ger- çek anlamda tek sivil toplum hareketi TÜSİAD'dır' şeklinde bir ifade kullandı. Türkiye'de 'sol olmadığından', demokra- si ve insan haklan konuların- daki reformlann başını liberal işverenlerin çektiğini söyledi. Türkiye sol kolundan mah- rum. Sol kolu olmadan ringe çıkıp dövüşen birboksörü an- dırıyor. Acı ama gerçek: Sol kol olmadan AB mücadelesi- ni kazanmak bir hayal." "Sol kolun nerede Tür- kiye?.." 2000'LI YILLARDA ERDAL ATABEK Kırık Pencereler TezL. Yeşil biberlerimiz satılmak üzere gittikleri Al- manya'dan geri çevrilmiş. Taze fasulyelerimiz de. Nedeni, orada yapılan analizlerde izin verilen sınırların çok üstünde tanm ilacı kalıntısı bulunma- sı imış. Almanlar kendi laboratuvarlannda yaptır- dıklan analizlerde bu durumu saptayarak sebze- lerimizi geri çevirmişler. Peki, biz bu ürünlerimızi neden göndermişiz? Çünkü, bu anaJizi yapacak laboratuvarlanmız yok- muş. Çünkü, biz ürünlerimizde bu kontrolleri yapmı- yormuşuz. . Çünkü, biz iç piyasada "Aman sebzeler biraz ucuzladı" diye yiyip duruyormuşuz. Zehirii biberterte fasulyeleri yediğimiz gerçektir. Domatesler hormonlu. Domateslerde meme olup olmadığına bakma- mız gerekirmiş. Memeli, içi boş, içi sünger gibi do- matesler hormonlu demekmiş. Patateslerde, patlıcanlarda, yeşil salatada, da- ha hangi sebzede hangi zehirier, ne tür hormon- lar var, bilmiyoruz. Çilekleri görüyor musunuz? Hepsi de çilek az- manı. Hormonlu imiş. Olsun, biz yeriz, yiyoruz da. Ne protesto, ne boykot, ne şikâyet. Üretici zarar mı etsin? Zaten ekonomik kriz var. • • • Geçen gün TV haberlerinde bir görüntü: Bir BMW birevin balkonuna çıkmış, yatıyor. Sürücü- sü 16 yaşında bir genç, alkollü. Kendisine bir şey olmamış, gelen polislerle karakola gitmiş, olay ye- rine çağrılan baba, "Arabama dokunmayın, zarar verirsiniz, sizi dava ederim" diyor. Balkonuna BMW çıkan vatandaş da babaya "Veriyorsunuz çocuklann eline anahtarian, bizim evin hali ne olacak?" diye yakınıyor Babanın dönüp bakbğı yok, o, arabasının zarar görmemesinin peşinde. Olay aynen bu. Olsun, bizde olur. Gençtirier, böyle şeyler ola- bilir, baba gelir, zaran öder, sırt sıvazlanır, el sıkı- şılır, geçer. Kaçıncı kaza, kaçıncı alkollü genç sürücü ka- zası, kaçıncı ölüm, kaçıncı yaralı? Gençler işte. Deü kan yaptınr. Iki üç günde bir olunca tek tek görülüyor. "Bizim oğlan gene birişe bulaşmış"Ia geçer. "Bi- zim kızın işleri" denir, geçiştirilir. Geçer bu dönemleri, şimdi kanlan kaynıyor, bak- sana, hepsi böyle. • • • Ziraat Odalan yedi kişi almak için sınav açacak- mış. Asgari ücretle çalışacak 7 kişi. Yedi bin beş yüz kişi başvurmuş, artık gelenleri "tarihi geçirdi- niz" diye almıyorlarmış. Işsizlik bu boyutlarda. Yüksekeğitim yapmış gençler iş bulamıyor. Doğ- ru. Peki, "Kimler iş buluyor?" diye düşünüp araş- tıran var mı? Yok. "Ben burada okuyacağım ama sonrası ne olur?" diye düşünen yok. Matematik zor diye kaçan yok. Türkçeyi doğru dürüst bilen neredeyse yok. Bir sayfa kâğıt üze- rinde meramını yazabilen yok. Ikinci dil için çaba yok. Üçüncü dili anan çok. Sonra da asgari ücret ödenecek kadronun peşine koşan binlerce ınsan. • • • Toplumbilimde "Kınk Pencereler Tezi" diye göz- leme dayalı analiz var. Siyasetbilimci James Wil- son ile knminolog George Kelling, 1982'de bu tezi şöyle açıkladılar: Bir işyerinin "kınk bir pen- ceresi" vardır. Çocuklar taş atarak birkaç pence- reyı daha kırarlar. Gelen geçenlerde buralarla kim- senin ilgilenmediğini düşünürler. Sokağa serseri- lerle fahişeler dadanır. Gene kimse aldırmayınca sokaktan gece geçilmemeye başlar. Sonunda ora- da bir cinayet işlenir ve herkes sorar "Neden bu- rada bu cinayet işlendi?" En başta, o tek "kınk pencere" onanlsaydı iş- ler buraya varmazdı. Daha baştan, ilk belirtilere ba- kacaksınız, ilk kınk pencereyi "görecek" \ıe "ona- racaksınız". Zehirli biberierle fasulyeleri bu yüzden yiyoruz. Gençlerin başı belalara bu yüzden giriyor. Neden iş bulamadığını anlayamayanlann sayı- sı bu nedenle artıyor. İlk "kınkpencereyi" görecek ve onaracaksınız. Yoksa, çok geç. e-mail: erdalatak* superonline.com faks:0212-513 90 98 KADINLARA DAİR ORAL ÇALIŞLAR Oral Çalışlar "bir erkek olarak. kadın konusunun en çok erkekleri ilgtlendirdrğjni" düşünerek kaleme aldı^ı kadın üzerine yazıları için "6u yazılar benim kadınlara dair düşüncelerimi ve gündelik olaylar karjısındaki tepkilerımi ifade ediyor." o: 19 Cifttloglu/ht M: (0 212) 5R 94 67 F«: (0 212) 520 S212
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear