22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 9 RİSAM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kente göçenlerin yaşam standardı yükselmediği gibi sorunlar daha da büyüdü Köy evindengecekonduyaÖ2ZLEM GÜVEMLİ ESüyük umutlarla Jcöylerini btra- kıp kentleregöç edenler, yaşam stan- dantlannı da, kaderlerini de beraber- leruıde getıriyorlar. K-öylerinde tek kattı evlerde oturanlar, kentlere göç ettikJerinde de gecekondularda yaşı- yorlar. Göç. kentli nüfusun da ya- şam rtandardını olurnsuz etkiliyor: yerJeşik nüflıs. göç nedeniyle yer de- ğiştiriyor, kentte işleraen suçlar artı- yor, işsızlik oranı yülcseliyor. Çözümü giderek agnrlaşan sosyal, ekonomik, kültürel vepsikolojik so- runlara yol açan zorunlu göç, Türki- ye 'nin çözûJemeyen sorunJannın ba- şında geliyor Göç, yalnızca göç eden- • Göç, yalnızca göç edenlerin değil kentlilerin de ekonomik, sosyal ve kültürel dengelerini altüst ediyor. Sosyolog Mehmet Barut "Göç edenlerin başan hırsı daha yüksek oluyor ve kentin belli bölgelerinde kısa sürede egemenlik kuruyoriar. Bu durumda kentliler de yer değiştirmeyi tercih ediyor" diyor. lerin değil kentlilerin de ekonomik, sosyal ve kültürel dengelerini altüst ediyor. Mersin Üniversitesi Sosyolo- ji Bölümü Öğretim Görevlisi Meh- met Barut, göç alan kentlerde suç oranlannın yükseldiğini, işsizliğin arttığını ve buna bağlı olarak kont- rol edilemeyen kayıt dışı bir ekono- mi oluştuğunu anlattı. Kentteki yerleşik yaşam ile göç alan yerlerin birbirinden aynldığına dikkat çeken Barut. "Yerleşik grup- lar,göçnedeniyteyer değiştirmek zo- runda kafayor. Göç edenlerin başan hıradahayiiksekcrfuyor ve kentin bd- li bölgelerinde kısa sürede egemenlik kuruyoriar. Bu durumda kentiüerde yer değistirroeyi tercih edntniar" di- ye konuştu. Barut. göç sonrasında beklenen kültürel. sosyal ve ekono- mik gelişmenin gerçekleşmediğine dikkat çekerek, bunun nedenini yo- ğun göç alan kentlerdeki yönetimle- rin göçe karşı hazırlıksız olmasına bağladı. Barut, göç edenlerin yeni yaşam koşullanna uyum sağlaması için imkân yaratılmadığını belirtti. Barut, "Ekonomik voksullaşına, kül- türelvoksuHasmayla birleşiyor ve bek- lenen modern yaşam olanaklaruıa ulaşılamn or. Devanı eden aidiyet iüş- kileri, toptumsal bütünleşmenin önü- negecryor"dedi. Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nın (GÖÇ- DER) hazırladığı "Zorunlu Göç Rapo- nı"nda da köylerdeki, su-elektrik gi- bi altyapı eksikliklerinin, kaçak ya- pılaşma nedeniyle göç edenlerin pe- şini büyük kentlerde de bırakmadı- ğını ortaya koydu. Göç-Der'in, ara- lannda Mehmet Barut un da bulun- duğu uzmanlara hazırlattığı rapor, 2 bin 139 haneye tek tek gidilerek ve 17 bin 845 kişiyle yüz yüze görüşü- lerek üd yılda tamamlandı. Göç sonrası aile üyelerinin ancak yüzde 18.1 'i düzenli gelir getiren bir işte çahşırken yüzde 82.9'u işsiz. Bu durum. kentsel yaşamla bütünleşme olanaklannın yok denecek kadar az olduğunu gösteriyor. Düzensiz, mev- simlik ve belirsiz işlerde çalışma sos- yal güvenlikten mahrumiyeti geti- rirken, aile üyelerinin yalnızca yüz- de 4.9'unun sosyal güvenceye sahip olduğu ortaya çıkıyor. Tuda'ya 1000 fidan • Istanbul Haber Ser-visi - SOS Çevre Gönüllüleri Platformu"nun düzenlediği ağaç dıkme kampanyası çerçevesinde Cumhuriyet Kadınlan Derneğı Üsküdar Şubesi tarafindan dün Tuzla'da lOOOadet çam fıdanı dikildı. SOS Çevre Gönüllülen Platformu Başkanı Türksen Baser Kafaoğlu, daha önce dikilen ağaçlann çevTe sakinleri ve belediyelerce yakıldığuıı belırterek '"Onlar yakacak bız dikecegiz. Gecekondulaşma içın bu topraklan feda edemeyiz" dedı. Diiğün donuşu kaza • BURHANİYE (AA) - Balıkesir'in Burhaniye ilçesine bağlı Pelıtköy beldesinde katıldıklan düğun töreninin ardından Alibey Adası "na doğru yola çıkan davetlileri taşıyan, Kemal Kocaoğlan'ın kullandıgı otobüs. anayola hatalı çıkış yapınca. Nazmi Yılmaz yönetimındekı kamyonla çarpıştı. Her iki aracın da yandığı kazada, otobüste bulunan Cem Yalov ve kamyon sürücüsü Yılmaz öldü. 5'i ağır 50 kişi yaralandı Dostluk ve dayanışma • ktanbul Haber Servisi - Karacaahmet Sulun Derneği. önceki akşam Çağayan'daki Salon Figaro'da dostluk ve daymşma yemeği düzenledi. Deyiş ve nefölerin söylendiği ve semahlann dönildüğü gecede vakıf başkanı Mırarrem Ercan. konuklarla tek tek ilgibndı. Eskı îstanbul Büyükşehir Belfdiye Başkanı Nurettin Sözen ve Şişli Belcdiye Başkanı Mustafa Sangül'ûn de katıdığı gecede Sabahat Akkiraz. Gülıhan Koç ve Âşık Dertli Dıvani türkü ve ojyişleriyle büyük alkış aldılar. Ddandrıcı yakalandı • kanbul Haber Servisi - Kendisini banıa görevlısı olarak tanıtıp "Brezilya- Tünıye maçına bedava bilet kazandınız" diyeek kandırdığı müşterılerin internette barua işlemleri için kullandıgı şifreleri öğreıerek paralannı çektiği belirtilen Mınt Hüseyin Barçın adiı kişi yakalandı. Rüzgâr Efes'te esecek İZMİR(AA) - UNESCO tarafindan 2002'nin 'Nâzun Hikmet' yılı olarak ilan edilmesi kapsamında Efes Antik Tiyatro'da, Kültür Bakanlığf run hazırladığı senfonik 'Nâzını' eseri, Egeli sanatseverlerle buluşacak. Türkiye Tanıtım, Araştırma, Demokrasi ve Laık Oluşum Vakfi, 29 Hazıran 2002 tarihinde Efes Antik Tiyatro'da bir gösteri ile Nâzım'ı anmaya hazırlandıklannı açıkladı. Açıklamada "Gösteride, 'Nâzun' isimti senfonik vapıt, piyanist Fazıl Say'uı müziğnİe yaşam bulacak" denildi. Elde edilecek gelirin bir bölümü, 'Sorunlu Çocuklaruı Rehabiütasyonu Projesi' içın kullanılacak. Sanatçı Esin Afşar ile Yunanistanh şariacı Sula Kiracoğlu, Nâzun Hikmet'in şnrkrinden oluşan şarkılan seslendirdi (ALPERİZBLT) Türk-Yunan Dostluk Derneği'nin düzenlediği gecede banş ve dostluk çağnsı Ege'de 'Nâzım' köprüsütstanbul Haber Servisi - Nâzun Hikmet doğumunun 100. yılı etkin- likleri çerçevesinde Türk- Yunan Dostluk Derneği'nın girişimi ve Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla düzenlenen "Nâzun Hikmet Şiirve Şarkılaria" adlı gecede anıldı. Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen gecede konu- şan Türk-Yunan Dostluk Derneği Başkanı Halis Ayduıtaşbaş, Nâzun Hikmet admın Türk-Yunan dostlu- ğuna köprii olduğunu belirterek "Nâzun Hikmet yaşamı boyunca hep banştan yana, dostluktan ya- na onnuştur" diye konuştu. Aydın- taşbaş politikacılara seslendıği ko- nuşmasında, "EgeDenizTninsınır- lanm değil, çevresini ve doğasuu koruyahm" dedi. Gecede daha sonra mart ayında Gümülcine'de düzenlenen Nâzım Hikmet'i Anma Gecesı'nde sahne alan Yunan şarkıcı Sula Kiracoğlu ile Yunan gitarist Zaharias TîKos, Nâzım Hikmet'in şiırlerinden olu- şan şarkılan, Yunan aktör FOopimm Andriadis de Nâzım şiirlerini Yu- nanca seslendirdi. Nâzım Hikmet'in kızkardeşinın oğlu MuratGermen de yurtdışında eğıtim gördüğü sü- rece Türk olduğunu söylediğinde kendisine Atatürk ile Nâzım Hik- met'in sorulduğunu dile getirerek "Nâzun Hikmet'in resmi olarak Türk vatandaşı olupoünadığı beni ugâendirnuyor. Onun Türk olduğu kesin. O dünya vatandaşhğmı ispat etmiş bir ûısan"* dedi. Nâzım HikmefinmezannınTür- kiye'ye getinlmesi girişimlerini de doğru bulmadığını belirten Ger- men. "Nâznn HikmetgüzeJ bir me- zarda yanyor. Dün\ a sanatçılam- la aynı mezarhkta yan yana. Bizim- le fiziken bir ara>a gehnesi gerek- mi\or" dıye konuştu. Etkinlikte ti- yatro sanatçısı Zekai Müftüoğfu, Nâzım Hikmet şiirleri, sanatçı Esin Afşar da Nâzım Hikmet'in şiirle- rinden oluşan şarkılan seslendirdi. Geceye, Fener Rum Patriği Bart- holomeos. Yunanistan'ın Îstanbul Başkonsolosu Panos Kalogeropo- ulos, Silifke Metropoliti Krillos ve çok sayıda davetli katıldı. ORD. PROF. VELİDEDEOĞLUADINA DOZENLENDİ Kurgusal duruşmada birinci İÜ'lü öğrenciler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "2. Ord. Prof. Dr. Hıfa V'eldet Velidedeoğlu Kurgusal Duruşma Yanşması''nı îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri kazandı. Elsa Avrupa Genç Hukukçular Derneği"nin 'Ankara Barosu'nun destegiyle düzenlediği yanşmaya bu yıl Ankara Üniversitesi, Îstanbul Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Çankaya Üniversitesi hukuk fakültelerinden toplam 4 ekip katıldı. Hukuk eğitimine katkı amacıyla düzenlenen yanşmada, her taknn, yanşmaya konu olan kurgusal bir olaya ilişkin hazırladıklan dosyalan vine kurgusal bir mahkemede davalı ve davacı olarak savundu. Final bölümünün dün gerçekleşrinldiği yanşmayı, Îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Refik Güner. Ali Cengiz. Bükre Tolona\'. Melike Taş ve Mine Güüz Baykal kazandı. Ord. Prof. Hıfa Veldet Velidedeoğlunun eşi jVleriç Vetidedeoğlu, yanşmanın ödül törenınde yaptığı konuşmasında. Velidedeoğlu'nun 1923 de\Tİnin ilk kuşak bilim adamlanndan olduğunu belirterek "Bu bilim adamlan a>nca, Mustafa Kemal ve arkadaşlannın toprağa attığı tohumlan yeşertme görevini üstiendiler. Dünü binneyen, bugünü biçünlendiremez. Bu yanşma sadece bir kadirşinashk değildir, bir tarih bilincidu-" diye konuştu. Eski mezunlarbuluştu Avusturya Usesi me- zunlan. geleneksel el- mah pasta gününde bir araya geldi Geleneksel olarak her >ıl nisan ayuun son gününde düzenlenen efanah pasta gününde >ıllar öncesinin öğrencileri esld günlerini aıumsadL Ehnah pasta gününde 25 yü önce mezun olanlara da şeref diploması wriktL (Fotoğraf: HtLAL KÖSE) AYDINLANMA EMRE KONGAR İki Turlu Seçim Türkiye'de Demoknasiye Darbe Vurur İki turiu seçim tartışması yenıden gündemimizin başına oturdu. önce bu tartışmanın nereden çıktı- ğına bakalım: Fransa'daki son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, iki turlu seçim sisteminın, demokrasiyi tehdit eden azınlığa karşı, çoğunluğu oluşturan demokrat seç- menlere dayalı bir güvenlık supabı oluşturduğu anımsandı. Acaba aynı yöntem, Türkiye'de de demokrasiyi tehdit eden azınlık görüşlerine karşı kullanılamaz mıydı? Benim yanıtım kısa ve net: Hayır kullanılamaz. Çünkü Fransa'da demokrasi, endüstri devrimi sonucunda ortaya çıkan Fransız Ihtilali ve onu izle- yen uzun bir kanlı mücadefeler tarihi ile kuruldu. Seçmen çoğunluğu, demokratik ve laik bir siste- me, çok kan ve gözyaşı dökerek ulaştı. Oysa Türkiye Cumhuriyet;. toplumun endüstri- leşmesi sonucunda değil, tam tersine Osmanlı Im- paratoriuğu'nun endüstrileşememesi sonunda çök- mesi ve işgal edilmesi üzenne verilen bir Bağımsız- lık Savaşı ile kuruldu. Demokrasi ve ona bağlı olan laiklik, geniş halk kit- lelerinin baskısıyla ve onların talebi olarak değil, Ba- ğımsızlık Savaşı'nı kazanan Mustafa Kemal Ata- türk'ün ideolojik ve sıyasal tercihleri ile yeni kuru- lan devletin özellikleri oldu. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti kav- ramı, tek parti döneminde, bir din-tanm imparator- luğu olan Osmanlı'nın kulluğuna alışmış olan halka rağmen topluma benimsetilmeye çalışıldı. Çok partili döneme geçıldığınde, halkın oylarıyla iktidara gelen Demokrat Parti, hem yöneticileri de- mokrasiye ınanmadıklan, hem de toplum gerek en- düstrileşme, gerekse eğıtim açısından henüz demok- rasiyi hazmetmediği içın, rejimi geliştirmek yerine, onu "çoğunluk diktatörlüğü" yönünde yozlaştır- dı. "Demokratik, laik bir sosyal hukuk devleti" kavramına ilişkin ikınci atılım da, ne yazık ki, yine te- peden gelen bir darbe ile, 21 Mayıs 1960 müdaha- lesi ile kabul edilen 1961 Anayasası ile Türkiye'nin gündemine girdi. Ama 1961 Anayasası ile seçimleri kazanıp iktida- ra gelen partinin genel başkanı ve dönemin Başba- kanı, "Bu anayasa Türkiye'ye lükstür; bu anaya- sa ile Türkiye yönetilemez" anlayışı içinde sürek- li bir propagandaya başladı. Sonunda bu kez, 1961 Anayasası'na karşı, 12 Mart 1971'de "Sosyal uyanış ekonomik kalkın- mayı aştı" anlayışı ile o politikacıyı da iktidardan uzaklaştıran bir darbe daha yapıldı. "Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti" anla- yışına dayalı olarak yapılmış olan 1961 Anayasası budandı. Böylece seçimle iktidara gelen Demokrat Par- ti'nin yanlış uygulamalarından sonra birde 12 Mart darbesinin toplumu demokrasiden uzaklaştıran et- kilen yaşandı. Bu da yetmedi, 12 Eylül 1980 darbesi ile kabul ettirilen 1982 Anayasası, devletin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerini giriş maddele- rinde korumakla birlikte, felsefe olarak bu anlayış- tan iyice uzaklaştı. Onun ardından gelen Özal dönemi ise, Türki- ye'deki demokrasi anlayışına bir de yağma düzeni-, ni ektemledi. Bu arada halk, yani seçmen, demokrasi adına bir styasal ve ekonomik mücadele vermedıği için, din- cilık ve milliyetçilik gibi geleneksel kimlik değerleri- ne dayalı, dolayısıyla şeriata ve faşizme açık, yani "çoğunluğun diktatörlüğü" anlayışına uygun felse- tesı ite demokrasiye tehdit oluşturan siyasaJ tutu- Hiu sürdürdü. Fransa'da çoğunluk demokrasiyi özümlemiş ve benimsemiştir. Türkiye'de çoğunluk, demokrasiye tehdit oluştu- ran dinci ve ırkçı-milliyetçi göruşlerden yani "çoğun- luğun diktatörlüğü" anlayışından henüz kurtulama- mıştır. Halkımız ve devlet, yeni yeni, farklı düşüncelerin Meclis'te temsil edildiği ve rejimin yağma düzeni an- lamına gelmediğı gerçek bir demokrasiyi tartışmak- ta, böyle bir rejimin temellerini oluşturmaya çaltş- maktadır. Bu nedenle iki turlu seçim uygulaması, Türkiye'yi yeniden yarım yüzyıl geriye, 1950'li yıllara ve o yıf- larda yapılan hatalara geri götürür. • • www.kongar.org Hdyecüer sorgulamyop • îstanbul Haber Servis - "Karasin Tekstil" fırmasınm sahibi Cavit Kargılı ve kardeşi Serdar Hasan Kargılı ile Ömer Tutkuş ve Yücel Akbulut'u kaçırarak fidye istediği iddiasıyla Bursa'da gözalhna alınan Ersin Sayan ile Zeki Işıklı, Servet Algül, Ahmet Aksu ve Harun Ünal, îstanbul pobsüıe teslim edıldi. ^Bitek-0 2002' ödülleri • Îstanbul Haber Servisi - Sabancı Üniversitesi, Batı Koleji. Microsoft ve Milliyet gazetesi işbirliğıyle düzenlenen "Bilişim Teknolojileri Organizasyonu (Bitek-O) 2002" ödülleri, sahiplerini buldu. Yanşmaya katılan üköğretim okulu öğrencilerinden "Hayalimdeki Bilişim Projesi" kategorisınde, Duygu Uysal, "^eb Tasanmı" kategorisınde Engin Okay. Alper Özçetin ve Ege Aslan, "Bihşim Teknolojileri Araştırması" kategorisinde Yaman Umuroğlu birincüik ödülüne layık görüldüler. Zorunlu Deprem Sigortamzı" yaptırın, süresi dolan poliçenizi yenileyin. AFET I SİGORTALARI KURUMU Zorunlu Deprem Sigortası için, tapu ve kimlik fotokopînizle, yetkili sigorta şirketlerine veya acentelerine başvurunuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear