Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2002 PAZARTESİ CUMHURİVET SAYFA
HABERLER
AtHM Başkanı Luzius Wildhaber, Türkiye ile ilgili dava sayısında azalma olduğunu söyledi
İnsanhaklaniyileşiyorvWK.\RVtSTAVBÜ ( ) - Avrupa
înstn HakJan MahfcEme<i'ne (AİHM),
AvTupa Insan Haklan SözSeşmesi'nin ih-
lal edildığı gerekçes-iyle Türkiye aleyhi-
ne vaRJaşık 5 bin bas^ııru >apıldı. Güney
Kıtns Rum kesimi i k Güneydoğu Ana-
dolu'da yaşayan yu*^taşlann vaptıkJan
baş^ıu~ular ilk ıkı sıra/ı alcı. AIHM Baş-
kan Luzius Wddhai»«\ AIHMdekı Tür-
kiye ı\e ılgilı dava sayısında azalma oldu-
ğunj t>elırterek "Türkiye zrvaretimde in-
san tıaivJan bakımından ohım/u gelişme-
ler dduğunu gördürr»"1
dıye konuştu.
A Ja J e t Bakanı Hiknıtt Sami Türk, AKP
Karaman Mılletvekılı Zek Ünal'ın soru
önergesinı yamtlarken AfHM'ye Türki-
• AÎHM'ye bugüne kadar Türkiye aleyhine 5 bin kişisel
başvuru yapıldı. En çok şikâyet, adil yargılanma hakkı ve
mülkiyet hakkı ihlahnden. Türkiye bugüne kadar yaklaşık 590
milyar lira tazminat ödedi.
ye aleyhine yapılan başvurular hakkında
bilgi verdı. Türk, resmi olmamakla birlik-
te Türkiye aleyhine AÎHM"ye yaklaşık 5
bin bireysel başvuruda buiunulduğunu
bildirdi. Türk'ün \ erdiği bilgiye göre
AİHM, bugüne kadar Türkiye aleyhine
145,lehineise9kararverdi. DelegelerKo-
rrutesi. Türkiye aleyhine 12 karar venrken
400 dava dostane çözümle sonuclandı.
AlHM, 57 davayı "kabul edflemez" bu-
lurken 13 dava ise çeşitli nedenlerle ka-
yıtlardan silındi.
Sonuçlananlar dahil olmak üzere
AİHM"ye Güney Kıbns Rum kesimin-
den 2 bin 250, Güneydoğu Anadolu'dan
1500. Yüksek Askeri Şûra kararlanyla
TSK'den uzaklaştınlanlar 60, devlet 2,
parti kapatma ile ilgili 8, mülteciler23, ka-
mulaştırma ile ilgıli 701, sıkıyönetime
devrolunan davalara ilişkin 26 başvuru
yapıldı. Yaklaşık 5 bin başvurunun yapıl-
dığı Türkiye, en çok adıl yargılanma hak-
kı ve mülkiyet ihlalinden dolayı şikâyet
ediliyor. Başvurulann, A\nıpa însan Hak-
lan Sözleşmesi'nınmaddelerinegöreda-
ğılımı ise şöyle oldu:
Yaşam hakkı 149, işkence ve kötü mu-
amele yasagı 328, hürriyet ve güvenlik hak-
kı 391, adıl yargılama hakkı 671, suç ve
cezalann kanunilığı 70, düşünce, v icdan
ve dın özgürlüğü 110, ıfade özgürlüğü
171, dernek kurma ve toplantı özgürlüğü
32. hak arama özgürlüğü 212, aynmcıhk
yasağı 124, mülkiyet hakkı 701, özel ha-
yat, aile hayatı ve konut dokunulmazlığı
361.
Balıkesir
tmamlar
devleti
dolancbrdı
• Müftülük personelınin
emekli olurken fa_zla harcırah
alabilmek için en uzak ili
ıkametgâh gösterdiği, ancak
buralara gitmediği belırlendi.
COŞKLİAYAV1AN
RAUKEStR - Balılcesir'de bazı imam-
lann emekli olduktan sonra devletten
yüksek harcırah alabilmek ıçin ikamet-
gâhlanru yurdun en ımzak noktalannda
gösterdikleri ortaya çıktı. Eski Balıke-
sir Milletvekılı Behrasn Eker, olayla il-
gili olarak müftülük ve defterdarlığa
başvurarak şıkâyetçi oldu.
Eker şikâyet dilekç esinde, Balıkesir
tl Müftülüğü personel inden bazılannın
emekli olurken. fazla 3,01luk alabilmek
için ikametlerini Elazı ğ, Edırne, Adana
gibi uzak yerlere taşıyacaklannı beyan
ettiğini. ancak bu kentlere gitmedikle-
rini söyledi. Başlatılan soruşturma sıra-
suıda Paşacami'nin esikî imamı Osman
Ovah. Hacı Sefer Camii'nin eski ima-
mı İsa Korkmaz ve İbrahimbey Camii-
si'nin eski imamı Raşit Işık' m yanlış be-
yanda bulunarak. fazladan p>ara aldığı be-
lirlendı. Bu paralar faiziyle geri alındı.
Balıkesir ll Müftüsü Mustafa KutJu.
olayı cbğTulayarak "İmamlaremeldiol-
duklannda verdikleri foevana inanmak
duruiBundavTz" diye konuştu.
Bursa ve Balıkesir'de 2 günlük ge/isine başlayan BavkaL Bursa'da şehir turu attıktan sonra Mu-
danya ilçesinegeçti,çocuklan sevdi vesahUdeİd birçav babçesinde vatandaşlaria sohbetetti. (AA)
Baykal, Bostancıoğlu'na soruşturmayı değerlendirdi:
Meclis hükümeti reddetti
BURSA (Cumhuriyet) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğhı hakkında soruşturma
açılmasırun degerlendınimesi gerektiğini
belirterek "Hükümetio, bir bakanmın
parlamentoda çoğunluğunu
kaybetmesinden kaygüanmasj gereidr.
Çünkü 0 bakan, hükümet progranunı
uygulamışür. Söz konusu olan. kendi şahsi
yolsuzJuklan değildir. Hükünıetin ortak
programıdır" dedi.
Bursa ve Balıkesir'in bazı ilçelerini
kapsayan 2 günlük gezısine başlayan
Baykal, Bursa'da şehir turu attıktan sonra
Mudanya ilçesine geçerek sahildeki bir çay
bahçesinde vatandaşlarla sohbet etti.
Baykal, Türkiye'nin ufkunu açmak için
çahştıklannı ifade ederek "Çoğu gitti azı
kaldı. Bir an önce secim olmasj gerekrvor.
Bu hükümet, artık millerin sırtına yük
olmaya başladı. CHP, en kısa zamanda
Türkive've sahip çıkarak somnlaruu
çözecek. HaksızlıkJan. yanlışfaklan,
yolsuzluklan önleyecek" diye konuştu.
Köy Enstitülerinin 62. yaşı kudamyor
YunHaberieri Servisi - Cumhuriyetın ay-
dınlarma temellerini atan Köy Enstitüleri-
nin kuuluşunun 62. y^ldöniimü yiirt gene-
linde csşitli etkinliklerle kutlanacak.
Atarirkçü Düşünce Derneği (ADD) Es-
kişehi' Şubesi ile Odunpazarı Belediye-
si 'nce iüzenlenen etkınlikJer 3 gün sürecek.
Yurduı dört bir yanmdaki Köy Enstitüsü me-
aınlarnın davet edildiği etkinlikler 17 Ki-
sanginü saat09.00'da Atarürk Anıtı'na çe-
enk ^nulmasıyla başlayacak. Aynı gün
3üyüljehir Belediyesi KültürMerkezi'nde
Dr. Avhnet Dereli Köy Enstitüsü mezunla-
n drana ve dia gösterisi yapacak, saat
19.0Oia da Yunus Emre Kültür Merke-
rindeCanan Yücel ve Mustafa Gazalcı
tonfenns verecek.
îkinci gün ise Köy Enstitüsü bınasının zi-
yaret edileceği Çifteler ilçesinde öğrenciler-
le söyleşiler düzenlenecek. Saat I9.00'da
ise Yunus Emre Kültür Merkezi'nde gaze-
temiz yazan Server Tanilü konferans vere-
cek.
Etkinliklenn son günü ise tnönü ilçesin-
de Şehitlik, Atatürk Müzesı ve Türk Hava
Kurumu Planör Kampı ziyaret edilecek ve
ardından piknik düzenlenecek.
Osmaniye Düziçinde ise 17 Nisan'da Köy
Enstıtüleri Vakfı Başkanı Mustafa Aydo-
ğan. Gazi Üniversitesi Öğretım Üyesi Prof.
Dr. Tahir Hatipoğlu ve emekli öğretmen
Mustafa Onar'ın da katılacağı anma toplan-
tılan serisi Kilis. Antakya ve Adana'da de-
vam edecek.
Mersin ADD Şubesi ile Çağdaş Egitim
Vakfı ise çarşamba günü Ilen llköğretim
Okulu'nda çeşitli paneller ve söyleşiler dü-
zenleyecek.
Enstitü mezunlannın yakınlannın kurdu-
ğu Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Baş-
kanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş. kutlamalar
için Izmır'de geniş katılımlı etkinlikler dü-
zenleyeceklerini ifade etti. Kültürpark tzmir
Sanafta gerçekleştirilecek etkinliklenn 17
Nisan'da başlayacağmı ve 4 gün süreceği-
ni belirten Kocabaş, "Etkinlikler kapsamın-
da atöhe çahşmalan yapüacak ve yeni pro-
jeler üretilecek. Ardından oluşturulacak so-
nuç bildirgesi kanıuoyuna sunularak laik ve
bih'msel eğitimden yana olan tünı çevreler-
den destek istenecek" dedi.
Karayalçın:
SHP26
Nîsan'da
kuruluyor
AMCARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Murat Ka-
ravalçm ile FîkriSağların
önderlık ettığı Sosyalde-
mokrat Halk Partisi'nin
(SHP) kuruluş takvimi
netleşti. SHR 26 Nisan
günü siyasal yaşama ka-
tılacak
Nisan ayı içinde siya-
sal yaşama yeni bir parti
daha katılıyor. Murat Ka-
rayalçın ve arkadaşları
SHPyi yenıden kuruyor.
Sosyaldemokrat Halkçı
Parti ismindeki "halkçı"
sözcüğünün yerıne
"halk" sözcüğü getirili-
yor. Partinin genel mer-
kez binası tutulurken, ku-
rucular listesı de önümüz-
dekı günlerde kesinleşti-
rilecek SHP'nin kuruluş
dilekçesinin 26 Nisan'da
Içişleri Bakanlığı'na ve-
rilmesı, 27 Nisan günü
de kuruculann Anıtka-
bir'e çıkması ve görev
bölümü yaparak partinin
çalışmalanna resmen baş-
laması planlanıyor.
Bu arada, solda yeni
parti arayışını sürdüren
diğer gruplar da bir ara-
ya gelme arayışlannı yo-
ğunlaştırdı. ZckeriyaTe-
mizel, Mümtaz So>sal,
Aydm Gü\«n Gürkaa, Er-
can Karakaş. Altan Öv-
men, Yiğit Gülöksüz, II-
han Tekeli \ e Birgül Ay-
man Güler'ın katıldığı
toplantıda uzlaşarak tek
bir parti kurma çabalan-
nı sürdürme karan alan
gruplar ortak noktalannı
netleştirmeye çalışıyor.
Zekeriya Temizel. Müm-
taz Soysal, îlhan Tekeli,
Yiğit Gülöksüz ve Bir-
gül Ayman Güler"den olu-
şan komısyon, çalışma-
lannı sürdürüyor. Çalış-
malann "olumlu" gitti-
ği, "geniş,dengeleyen un-
surlardan oluşan bir ya-
pı ohışturulma>a çahşıklı-
ğı" bıldınldi. '
IRMIKIAYDIN ENGİN aengincg doruk.net.tr
Öncsıradan bir "po/ıs-adli-
/e" rtaeri:
"... £,-anüriealtın çıkaran Eu-
-ogo/c.eniadıyla: Normandy)
sırketK karşı yıllardır çok ya-
-atıcı yotemlerfe direnen Ber-
jamatylülerinin önderi avu-
<at Otay Konyar. öncekigün
3oma:a basın açıklaması ya-
oacaçf haber vermek üzere
izin al
r
ak üzere değil: bilgi ver-
-nek vsre. Kapalı yerlerde ya-
jılaca sasın açıklamaları için
zınfile îhnmaz) kendi karan ile
gittiğj >:<na Polis Karakolu'nda
görev<• omısere direndıği iddı-
asıyla zzaihna alınıp çıkanldı-
ğı ma"?mede ikı karakol po-
jsinın nıklığı ile (başka tanık
/ok) Vjklanarak cezaevine
<on&L:
/nı akşam birüstmah-
<emev >apılan itiraz da redde-
dilina Okîay Konyar'ın savcı-
ık idch'amesı yazılıp. görevli
•vahKe? saptanıp, yargıç kar-
şısına -acağı güne kadar So-
Tia'cfssnirparmaklıklar ardın-
da karzsı kesinleşti..."
Ha.b?3U kadar.
Şır~n de birkaç günlük bir
"Anlcs haberi:
"... fgama'da altın çıkaran
Voırrrcy şirketinin yetkilileri
3aştxii Ecevit'/e görüştüler
/e oj-ılergama'da çıkarılan
j; ;embolik bir miktarar-
r. Ecevit'e, onyıl-
Ecevit'e Altm, Konyar'a
Demir(parmaklık)
da 100 ton altın üretileceğinı
anlatan Normandy şirketi yö-
neticileri, böylece Türklye'ye
10 milyar dolahık bir gelir sağ-
lanacağı müjdesinı de verdiler.
Miktan duyunca çok heyecan-
lanan Başbakan, 'Dahaöneala-
maz mısınız' diye sordu..."
Haber bu kadar.
Başbakan'ın "Öne alamaz mı-
sınız" sorusuyla, 100 ton altının
çıkanlışını mı, bu altınlardan sağ-
lanacak paranın Türkiye'ye gi-
rişini mi kastettiği tam anlaşıla-
madı. Daha once defalarca 8
yılda 24 ton altın çıkanlacağını
ilan eden Normandy şirketinin
elebaşılannın bu miktan ne ve
nasıl olup da 100 tona çıkanver-
dikleri ise galiba hıç soaılmadı.
Son olarak da birkaç hafta
öncesınden bir haber:
Normandy şirketinin sıyanür-
le altın çıkarmasına direnen köy-
lulerın, önderlen Oktay Kon-
yar'la birlikte açtıkları çok sayı-
da davadan ikisı sonuclandı.
Orman Bakanlıgı ve Sağlık Ba-
kanlığı'nın yetkı alanına gıren
konulardakı itirazlar mahkeme-
lerce haklı bulundu. Böylece
Normandy şirketinin altın üreî-
mesi yargı kararıyla durdurul-
du.
Haberler bu kadar.
Artık gözlenmızın önünde olup
biten ve fakat Filistin'deki kan-
lı olayların tozu dumanı arasına
sıkıştınlıverdiğı ıçin gözümüz-
den kaçırılabilen bir hukuk ci-
nayetini sergıleyebilirız.
Bergama'da siyanür kullana-
rak yapılan attın üretımi yargı ka-
ranyla durdurulunca Normandy
şirketinin elebaşıları Ankara'ya
koştular.
Koştuklan adresin "doğruad-
res" olduğu kısa sürede anla-
şıldı. Bakanlar Kurulu, Nor-
mandy şirketinin altın üretımine
devam etmesine ızın verdı.
Bakanlar Kurulu kararlarına
"kararname" deniyor. Bir hu-
kuk devletınde ve anayasasın-
da bir hukuk devleti olduğu ya-
zan Türkiye'de kararnamelerın
yasal geçerlik kazanması için
Cumhurbaşkanı tarafından
onaylanması ve Resmi Gaze-
te'de yayımlanması gerekir. Bu
yapılmazsa hukuk açısından o
kararnameler "yok hükmün-
de"dır. Yani yasal hiçbirgeçer-
liği olamaz.
Şimdı sıkı durun:
Normandy şirketine "altın çı-
karmaya devam" ızni veren hu-
kümet kararnamesi ne Cum-
hurbaşkanı'nca onayfandı, ne
Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ama hemen uygulamaya so-
kuldu.
•••
Hayır, yanlış okumadınız; ben
de yanlış yazmadım. Buyrun
ben yıneleyeyim, sız de bir da-
ha okuyun:
Normandy şirketine altın çı-
karmaya devam iznı veren hü-
kümet kararnamesi ne Cum-
hurbaşkanı'nca onaylandı, ne
Resmi Gazete'de yayımlandı
ama hemen uygulamaya so-
kuldu.
Şımdı şöyle bir senaryo yaz-
sam ben "fesat ruhlu" bir ga-
zeteci mı olurum: yoksa "Bura-
st Türkiye. Olmazolmazdeme-
yın. Olmaz olmaz" mı demeye
getiririm.
Senaryo pek kısa:
Acaba Bakanlar Kurulu, Ber-
gama köylülerinın önderi avu-
kat Oktay Konyar'ın goze ba-
tan, çarka çomak sokan, altın
tutan parmaklann yalanmasına
engel olan, hiçbir şıddet yön-
temine yönelmeksızin özgün
direniş yöntemleri üreterek ka-
muoyunun ılgısini dirı tutan bir
"zararlı kişi" olduğuna karar
vermış; herhangı bir yerde her-
hangi bir bahane ile gözaltına
alınıp ardından tutuklanmasını
vedemırparmaklıklarardına ko-
narak etkisizleştirılmesını ön-
gören bir kararname çıkarmış
olabilir mi?
Ve...
Ve bu kararname Cumhur-
başkanı'nın imzasını taşımadan
ve Resmi Gazete'de filan ya-
yımlanmadan uygulamaya so-
kulmuş da olabilir mi?
Yoksa Ankara'da Başbakan'a
altın sunulduğu günlerde Ok-
tay Konyar'a da "demir(par-
maklık)" sunulması sadece ve
sadece rastlantı mıdır?
Gözaltına alındığı karakoldan
apar topar çıkarıldığı mahke-
mede iki karakol polisınin ta-
nıklığı ile tutuklanması acaba
Başbakan'ın "Daha öne alabı-
lırmısınız" sorusununbıryanı-
tı mıdır?
• • •
Son bir soru:
Türkiye sahiden bir hukuk
devleti mıdır?
Derviş Ne Yapacakmış?
Siyaset ısınıyor, kulısler
hareketlenıyor. Yeni
partıler, "ABD'den ithal"
yeni lideradayları.
transfer söylentilerı,
seçım senaryoları
dıllerden düşmüyor. Bu
söylentilerin
merkezındeki ısımlerden
bırı, Devlet Bakanı
Kemal Derviş. Derv/ş,
siyasete ılgisini ortaya
koyduktan ve şu andakı
konumunu daha fazla
sürduremeyeceğinı
ıfade ettikten sonra söylentıler
daha da yoğunlaştı. Kulıslerde
neler söyleniyor, neler...
Seçimden once DSP'nın başına
Kemal Derviş geçecekmiş...
Derviş, milletvekılı olmadığı ıçin
başbakan olamayacağından,
seçime kadar başbakanlığı -bir
sure once yenıden aday
olmayacağını açıklayarak
"tarafsızlığını" ilan eden- TBMM
Başkanı Ömer Izgi yapacakmış...
Kemal Derviş
Sonra; 'DSPile
ANAP'ın ne farkı var"
diye soran Derviş, bu iki
partıyı
bırleştirecekmiş... Bu
plana Mesut Yılmaz da
sıcak bakıyormuş...
Zaten. onun gözü
Çankaya'daymış...
Senaryolar bununla
bitmıyor: Haziranda
önemlı gelışmeler
olacakmış... Derviş,
bakanlıgı
bırakacakmış...
Hukümette yeniden yapılanma
gerçekleşecekmiş... Dışışlerı
Bakanlıgı ANAP'a, Mesut Yılmaz'a
verilecekmiş... Böylece. DSP'nin
geleceğine yönelik senaryolarda
önemli bir ağırlığı olan Dışişleri
Bakanı Ismail Cem kabıne dışı
kalacakmış!..
Başkentte sıyasetçiler de.
gazetecıler de senaryoyu sever...
Senaryolar da en çok bulanık, sislı
ortamlarda üretilir...
TBMM'de şoför saltanatı
Meclis kadrosundaki şoförlerin
TBMM Başkanlık Divanı ve grup
yönetimlerinde hiçbir görevi
olmayan milletvekillerine tahsis
edilmesi tepkilere yol açıyor.
Eski başkanlık divanı
üyelerinden DYP'Iİ Enis Sülün,
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
olunca TBMM Çevre
Komisyonu Başkanlığı'ndan
aynlan Ediz Hun, "belinden
rahatsız" o)an ANAP'lı Ali
Doğan, Meclis'in şoför tahsis
ettiği mılletvekilleri arasında yer
alıyor. Bazı milletvekillerinin
kendilerine tahsis edilen
şoförleri özel araçlarında
çalıştırdığı da belirtiliyor.
Milletvekilleri, "Grubumuza
tahsis edilen araçlan ve
şoförleri kullanıyoruz" diye
kendilerini savunuyor.
Oysa, sadece grup
yöneticilerine araç ve şoför
tahsisi yapılabilıyor...
Kamuda tasarruf genelgeleri
çıkarıladursun, TBMM bundan
pek haberdar görünmüyor.
Milletvekilleri "Daha fazla maaş,
daha fazla sekreter, daha fazla
telefon parası, daha
fazla şoför" ıstiyor!..
Süha Tanık'ın torunu...
DYP Izmır Milletvekili Süha Tanık,
ikinci kez dede oldu. Torun sahibi
olmanın heyecanını yaşayan Tanık,
yakın çevresiyle sevincini
paylaşırken ıçine dert olan bir
konuyu da açtı. Tanık'ın damadı,
eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı
Ali Şen'in oğlu Adnan Şen. Kızı
Begüm'un ilk oğluna Ali adın/n
konulduğunu anımsatan
Tanık, şöyle devam etti:
"Kızımm ikinci bir oğlu oldu, ben
de haklı olarak sordum: 'Kızım, ilk
oğluna Ali Şen'in adını verdiniz, ee
benim adım ne olacak?' Isteğimi
kırmadılar ve bebeğe
Süha ismini verdiler."
Ancak, torununa kendi adının
verilmesı, Tanık'ın kızına
takılmasına engel olmamış:
"Tamam kızım, torunuma benim
adımı verdiniz de bebek aynı Ali
Şen 'e benzıyor. Bu benzertığı ne
yapacağız?"
Ecevit'in hüneri...
Türkiye Zekâ Vakfı Başkanı, DSP
Ankara Milletvekili Emrehan
Halıcı, Milli Eğıtım Bakanlıgı ile
birlikte 2000-2001 yıllannda
düzenlediklen "Yaratıcı Zekâ ve
Eğitim Sempozyumu" ile "Zekâ
ve Yaratıcı Düsünme Çalıştayı"r»n
kitap halıne getırilmiş konuşma ve
bildirilerini tüm milletvekillerine
dağıttı. Kitapta, Başbakan Bülent
Ecevit'in açılış konuşmasına da
yer veriliyor. Ecevit, "Insanı tüm
başka yaratıklardan üstün kılan
yeteneklerin başında zekâ gelir.
Insanlık bu yeteneği kullana
kullana. doğaya sürekli katkılarda
bulunmuş, hem kendi dışında
hem de doğal dünya dışında,
Kari Popper'/n deyimiyle bir
üçüncü dünya
oluşturmuştur. Uygartık bunun
sonucudur" diyor. Ecevit,
konuşmasının sonunda da "zekâ
ile aklın uzaktan akrabası
kumazlık" üzerinde duruyor
"Tabii kurnazlıkta zekânın da,
aklın da saygınlığı yoktur. Ancak
kumazlık bazen bir savunma
yöntemi de olabilir. Taoizmin
kurucusu, büyük Çin bilgesi Lao
Tsu bu tür kumazlık olgusunu şu
özdeyişle anlatmıştır: 'Yumuşak
yönetilen ülkenin halkı yalındır.
Sert yönetim ise halkı
kurnazlaştınr.' Ben buna şunu
eklemek isterim; yöneticilikte
hüner, insanlan kurnazlığa
zorlamamaktır. Bunun yolu ise
zekâ ile aklı bağdaştırarak
bulunur."
Vekilin 'geçim derdi'!
Milletvekillerinin maaşları. "kıyak
emeklilik" ıçin çıkarılan yasalar
gündemden inmıyor. Yeni bir
tartışmalı düzenleme de TBMM Mıllı
Eğitim Komisyonu'nda kabul edilen
YÖK Yasa Tasarısı ile
gerçekleştirildi. Alışıldığı üzere
sürpriz bir son dakika önergesıyle
öğretim üyesi olup emeklilığe hak
kazanan milletvekillerine "küçük!"
bir ayncalık getirildi.
Yardımcı doçent, doçent ve
profesor olan milletvekilleri, artık
emekli aylıkları kesilmeden
üniversitelere gerı donebilecekler.
Böylece, yeniden seçılemeyecek
olan milletvekillerinin "geçim derdi"
de gıderılmiş oldu. Komisyon
Başkanı Abdurrahman Küçük'ün
basına açık toplantıda kabul edilen
önergeyi gazetecılerden saklama
çabası manidardı.
Komisyonda tasarının göruşmeleri
sırasında ilginç diyaloglar da
yaşandı. DYP'Iİ Ayvaz Gökdemir.
öğretım üyelennin başka
üniversitelerdegörevlendirilmesine
ilişkin maddeye takıldı:
"Keşke daha özendırici
uygulamalar olsa da, seyyar
profesörler, uçaklı profesöıier gidip
ihtiyaç olan başka üniversitelerde
ders verebilseler."
Oğrencılerin, kredı borçlarını okulu
bitirdikten 2 yıl sonra ödemeye
başlamalannı da sakıncalı bulan
Gökdemir, "Ekonomik kriz
nedeniyle üniversite okumuş
milyonlarca işsiz genç var. Bunlar
ödeyemezlerse o zaman kefillerden
alınacak" dedi. Komisyon Başkanı
Abdurrahman Küçük de hemen bir
örnek verdı: "Kefil olarak 2 kişınin
kredi borcunu ben ödedim."
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç £ş
tbmmcuniiUttneLnet.tr