29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 ŞIBAT2OO2SALI CUMHURİYET SAYFA jjjJV\_fll\_I1VJ_İ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 ŞİIKETLERDEN • GEYLANINTER- COTnNENTAL. Sevgililer Günü için hazüladığı programla, degi;ik mekânlarda 28 ve 21 dolarlık mönüler sunıyor. • SMSSOTEL, 14 Şuba Sevgililer Giini'nde sevgililer için îunduğu pakette konadama fiyatını 155 dolaıile 135 dolar arasnda belirledi. • THE MARMARA, Boğaz manzaralı restoranında sevgililer günü özel mönü fıyatı 49 mlyon 500 bin lira. Konaklama ücreti ise iki kişi için 175 dolar. • POLAT RENAISSANCE hazırladığı programla sevgililere 3 ayn restoranda. 5 ayn seçenek sunacak. • SIEMENS, 11-14 Şubat tarihlen arasında web sitesini ziyaret edip yanşma sorusuna doğru yanıt verenlere küçük ev aletleri ve süpriz hediyeler kazanma şansı veriyor. • ADIDAS, Sevgililer Günü'nde sevgililere 35 dolar ile 200 dolar arasında değişen fiyatlarla hediyelik saat seçenekleri sunuyor. • DKNY, sevgililer için kaşmir ve el örgüsü kazaklar, süveterler, elbiseler gibi ürünleriyle farklı hediye imkânlan sunuyor. • ÇARŞI, dekoratıf ürünleriyle sevgililere değişik hediye seçenekleri sunuyor. • BONUSCARD. 7- 14 Şubat tarihleri arasında 200 milyon lira ve üzerinde alışveriş yapan herkese "Bonus Love Songs" cd'si hediye edecek. • DOCKERS'ın 15 değişik kumaşla ürettiği 24 renkte pantolon, kazak ve t-shirtler sevgililer için alternatif oluşturuyor. • YKM'nin Sevgililer Günü için hazırladığı kampanyada 'kalp' etiketli ürün alan müşteriler, hediye çeklen kazanacaklar. DEF zirvesi yoksulluğun göz ardı edilmesinin herkesi tehlikeye atacağı uyansıyla noktalandı Kapitalizme dikkat mesajıDış Haberier Serröi - ABD'nin New York kentinde yapılan Dünya Ekonomı Foru- mu (DEF), askeri operasyonun tek başına köktenci şiddetle mücadeleye yetmeyeceği me- sajıyla son buldu. Iş ve siyaset dünyasının seçkinlerinin katıl- dığı toplantılar, Birleşmiş Mil- letler Genel Sekreteri Kofi An- nan'ın yoksulluğun göz ardı edilmesinın herkesi tehlikeye atacağı uyansıyla noktalandı. Şimdi soru şu: ABD, ış dün- yasının önde gelen isımleri ta- rafindan da dile getirilen, tero- rizmin ekonomik ve kültürel • Iş ve siyaset dünyasının seçkinlerine seslenen BM tnsan Haklan Yüksek Komiseri Mary Robinson, "Daha etik bir küreselleşmeye doğru ilerlememiz gerekiyor. Demokrasiyi uluslararası düzeye taşımanın bir yolunu bulmalıyız" çağnsında bulundu. kökenleriyle de savaşüması ge- rektiği uyansına kulak verecek mi? 31 yıl îsviçre'nin kayak beldesi Davos'ta yapılan Dün- ya Ekonomi Forumu, bu yıl 11 Eylül saldınlanna hedef olan New York'a destek için bu ken- te taşınmıştı. Dünyanın çeşitli ülkelerin- den 2 bin 700 katüımcı, 5 gün süren toplanhlarda zenginle yoksul arasında gittikçe açılan uçurumun kökenlerini taruştı- lar. Toplantılann yapıldığı Wal- dorfAstoria otelinin dışında ise küreselleşme karşıtlan şirketle- rin açgözlülüğünün ve emek sö- mürüsünün son buhnası için gösterilerdüzenlediler. Benzer- lerinin aksine şiddet içermeyen gösterilerde önceki gün 150'den fazla kişi gözaltına alındı. Küreselleşme karşıtlan- nın jçerideki sesi, ünlü îrlanda- lı rockçı Bono oldu. Dünyanın en zengin işadamı olan Ameri- kan Microsoft bilgisayar yazı- hm fırmasının patronu Bfll Ga- tes de küreselleşme karşıtlan- nın gösterilerini haklı buldu. "Uluslararasıticaret,zengmler lehine aşın biçimde geüşiyor" diyen Gates, ABD'nın başuıı çektiği küreselleşmenin karşıt- lannın haklı, aleyhte gösterile- rin "sağtaklT olduğunu belirtti. AKANDERVİŞ: Türkiye krizi atlattı NEW YORK (AA) - Ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş, "Türk ekonomisinin ekinı aymdan sonra en kötü dönemi geride bırakuğıru ve bunda yapılan refonnlarm büyük rol oynadığınr savunarak "Arûk krizi aşüğmuzı söyleyebüiriz'' dedi. Dışişleri Bakanı tsmail Cem ise "Türkiye'de seçinı havası buJunnıadıgını" belırftikten sonra, "Yabancı yaünmcılann Türidye'ye çok daha fazla ilgi duyacaklannı. bunun da halen iş başında buhınan koaüsyonıın yeni bir seçimden başan>1a çıkma şansını artüracağınr ifade etti. Türkiye, New York'ta devam etmekte olan Dünya Ekonomik Forumu'nda ekonomik ve siyasal genel görünümü açısmdan masaya yahnldı. Bu amaçla pazar gecesi Waldorf Astoria Oteli'nde düzenlenen "Türkrye'nin Görünümü" konulu yemekli toplantıya 40 dolayında Türk işadamı ile 30'dan fazla yabancı yatınmcı katıldı. Toplantıda Dışişleri Bakanı Ismail Cem Türk dış politikası. Kemal Derviş ise ekonomiyle ilgili konularda bilgi verdiler. Konuşmasında "Türkiye'nin sık sık Arjantin'le kryaslandığıru* hatırlatan ve "yapılan yardımlann Türidye'nin stratejik konumundan kaynaklandığmın söytendiğine'' dikkat çeken Bakan Kemal Der\ ış, "Türkiye'nin stratejik önemi olduğu doğrudur ama bunun kadar önemH bir diğer husus da Türidye'nin içerde uyguladığı progranun inandıncı ve ciddi bir program olmasıdır" dedi. "Önümüzdeki yıl yüzde 3-4'lük bir ekonomik büyümenin mümkün görüldüğünü" kaydeden Derviş, "Bunun Türkiye gibi bir ülke için yeteıü sayüamayacağinj ve arttırümasına çahşacaklannı" belirtti. "Kamu sektörünün gerekli reformlan yapöğmT hatırlatan Bakan. "Ozel sektörün de kendisini reforme etmesi zanıanının geküğine inanıyorunT dedi. Dışişleri Bakanı Ismaıl Cem de "Türkrye'nin çok önemli gefişmeierin merkezinde yer akhğma'" değindi. T h e H o r r o r s ScientiFic Curiosıty. Pbrto Alegre'de ülkelerin kaybolan refahlannın bedeli istendi Zenginlere dış borç mahkemesi EkonomiServisi- Küre- sel sisteme muhalif grup- larca Brezilya'nın Porto Alegre kentinde düzenle- nen Dünya Sosyal Foru- mu'nda, kalkmmakta olan ülkelerin temsilcileri dış borç mahkemesi kurdu. Mahkemede, gelişmek- te olan ülkelerde özellikle sonlOyıliçeri- sindeekonomi- nin borç ve borç faizi öde- melerine odak- lanması ele alındı. Toplan- tıda, faiz öde- melerine dayah bütçe planlaması nedeniyle tüm ülkelerde sosyal, sağhk ve eğitim alanında kısıtlama- lara gidildiği, kişi başına milli gelirin düştüğü ve yannmlann yabancı ser- mayenin eline bırakıldığı kaydedildi. Toplantı so- nunda vanlan kararlan açıklayan sözcü Alejand- ro Bendana, kurulan dış borç mahkemesinin, 3. dünyanın 1.8 trilyon do- larlık dış borçlannın yasa- dışı olduğunu ve affedil- mesi gerektiğini ilan etti- ğini açıkladı. Dünya Bankası ve IMF Sadece Latin Amerika'da 750 milyar dolara yaklaşan kalkınmakta olan ülkelerin borçlannın hukuk dışı ve topluma danışılmadan verildiği iddia edildi. gibi uluslararası kurum- larla tüm borç veren ku- rum ve ülkeleri soykınm- la ve borçlu ülkeleri yağ- malamakla suçlayan mah- keme, sadece Latin Ame- rika'da 750 milyar dolara ulaşan kalkınmakta olan ülkelerin borçlanmn ulu- sal ve uluslararası hukuk dışında ve topluma danı- şılmadan verildığıru iddia etti. Mahkeme, bu borçla- nn kanun dışı, hakkaniye- te uygun olmayan, etik, yasal ve siyasi bakımdan sürdürülemez olduğunu kaydetti. Mahkeme, sana- yileşmiş ülkeler ile bazı uluslararası ku- ruluşlar hak- kında insanhk suçu, tefecilik ve diktatörlük rejimlerinides- teklemek gibi 13 suç isnat ederek hükmünü, suçla- nan bazı kuruluşlara faks- ladı. Mahkemeninyargıç- lan, borçlann reddı, borç rakamlannın tam teftişi, denetimi, borçluluğun kontrolü prosedürlerinin yaratılması dahil 14 tav- siyede bulundu. İHRACATÇILAR BİRLÎĞ1 Dışpolitika kurbanı olduk GÜRKANATA ERZURUM-Erme- nistan, îran, Suriye ve Irak'ta siyasi ilişkilerin yetersiz oluşu yüzün- den çok önemli bir ti- cari payı başka ülkele- re kaptırdıklannı söy- leyen Doğu Anadolu Ihracatçılar Birliği Baş- kanı Cemil Özdemir. dış politika kur- bam oldukla- nnı belirterek "Sadece Er- menistan'da- ki pazar payı \Tİhk600mÜ- yondolardır" dedi. Doğu Anadolu Böl- gesi'nin her geçen gün daha da batağa gittiği- ni hatırlatarak "Do- ğu'nun en önemli kur- tuluş reçetesi, Türki- ye'nin komşulan ile olan siyasi ilişkikrine bağh. Bu iUşkiler Do- ğu'nun kaderini etküı- yor" diyen Doğu Ana- dolu thracatçılar Birli- ği Başkanı Cemil Öz- demir, özellikle Erme- nistan"a olan ticaret ya- sağının kaldınhnası gerektiğini vurguladı. Türk mallannın Îran ve Gürcistan tacirleri tara- fmdan Ermenistan'a pazarlandı- ğına dikka- ti çeken Özdemir, asıl kazancı buülketüc- carlannm elde ettiğini ve Türk malı ile bü- yük paralar kazandıkla- rmıhatırlat- tı. Ekonomik krizin yarattığı olumsuz ko- şullara rağmen ihraca- tı arrtııdıklannı ifade eden Özdemir, 2000 yılında 189 milyon dolar olan ihracatın 2001 yılında 253 mil- yon dolara yükseldiği- ni belirtti. • Iranve Gürcistanlı tacirler T/ürk mallannı pazarlayarak büyük kazanç elde ediyor. Gates, zengin ülkelerin yoksul- lara gerekli yardımı yapama- dıklannı söyledi. Hillar> 'den özeleştiri ABD'nin önceki Başkanı Bfll Ginton'ın eşi, New York De- mokrat Parti Senatörü Hillar) (rünton da forumda Gates'in özeleştirisıne katıldı. Hillary Clinton, dünyada yapılan ka- muoyu taramalannın, Ameri- kalılan "bencü" olarak belirle- diğini, ABD'nin kendi çıkarla- n için küresel ekonomiyi yön- lendirdiğini söyledi. Chnton, kalkınmaya çahşan birçok ülkede hastalıklar, yok- sulluk, kadınlann ezilmişliği için ABD'nin pek bir şey yap- madığını söyledi. Etik küreselleşme Dünyanın dev şirketlerinin ve kuruluşlarının daha sorumlu davranmalan gerektiğine dair bir uyan da toplantılann dör- düncü gününde BM tnsan Hak- lan Yüksek Komiseri Mary Ro- binson'dan geldi. Seçkinlere seslenen Robinson, "Daha etik bir küreselleşmeye doğru ilerie- memiz gerekiyor. Demokrasiyi uluslararası düzeye taşunanın bir yolunu bulmavız" dıye ko- nuştu. Canterbury Başpiskoposu George Caney de Enron'un ifla- sına ahfta bulunarak enerji de- vinin düşüşünün kapitalizmde dürüstlük ve sorumlulukla ilgi- lî temel sorulan gûndeme getir- diğini söyledi. "KapitaKzmleil- gili bugün bü>ük bir soru işare- ti \ar. O da Enron'dur. Kapitai- izmbetirlisınıriariçindedavran- mak zorundadır" dedi. NEWSWEEK: ABD'nin liderliği şart ANKARA (ANKA) - Globa- lizasyonun iyi yürümesi için ABD'nin liderliğine ihtiyaç ol- duğu öne sürüldü. Newsweek gazetesi, 11 Eylül öncesi Bre- zilya, Türkiye ve Arjantin gibi serbest piyasasını benimseyen kalkınmakta olan üUceleri yara- layıcı krizleri yaşadıklannı be- lirtirken "Globalizasyonun iyi işlemesini sağlamak Ameri- ka'nmyeni uhısal güveniikstra- tejisinin hayati bir parçasıdır'' dedi. Dergi yazan Fareed Za- karia imzalı "Teflon Global Ekooomisi' 1 başlıklı yorumda, globalizasyonun çok iyi gittiği, ancak ABD'nin liderliğinin katkısıyla daha iyi bir sonuç alı- nabileceği görüşünü savundu. Zakaria, globalizasyonun geri- leme döneminin başlangıcmı oluşturmasından korkulduğunu belirtti. Usulleri belirleyen çerçeve anlaşması tamamlanmak üzere Kredüerde yeniden yapılandırma OLCAY BÎ"YÜKTA§ Bankacılık yasasının onaylanmasının ardından şirketlerin bankalara olan sorunlu kredilerini yeni- den yapılandırmak üzere başlayan çalışmalar da hızlandı. Ancak. bir yan- dan sorunlu kredilerin ne şekilde yeniden yapılan- dınlacağının usullerini belirleyen çerçeve anlaş- ması hazırlanadursun, sa- nayicinin gerçek anlam- da içinde bulunduğu du- rumdan çıkması için ban- kalann mevduat yapıla- nndaki bozukluklan gi- dermesi gerekecek. Yasa onaylandıktan sonra Bankacüık Düzen- leme ve Denetleme Ku- rulu'nun vakit yitirmek- sizin yayımladığı "Yeni- den Yapılandırma \önet- metiği''nden sonra Ban- kalar Birliği de usulleri belirleyen çerçeve anlaş- masını tamamlamak üze- re. Birden çok bankaya borcu olan şirketin, bor- cunun yüzde 75'ine sa- hip banka ya da bankalar onaylarsa, kredi yeniden yapılandınlabilecek. TOBB yetkilileri sorunlu kredilerin birbölümünün bu şekilde temizlenece- Ali Müfit Cürtüna'yla görüştü Chhibber: Vergiler indirilmeli tstanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AM Müfit Gürtuna'yı ziyaret eden Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'a, belediyenin yatı- nmlanyla ilgili brifing verildi. Chhibber, "VergöerinvelaizlerBi daha aşağıya indirilmesi gerekü-" dedi. Yenikapı'daki îstanbul Deniz Otobüsleri A Ş Genel Müdürlü- ğü'nde Gürtuna'yı ziyaret eden Chhibber'a, îstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardım- cısı Dursun AKÇodur, belediyenin yatınmlanyla ilgili bilgi verdi. Bri- fingin ardından konuşan Gürtuna, çıkanlan bir yasayla belediyelerin vergi gelirlerinden aldıkJan payın yüzde 5 'ten yüzde 4'e indirildığini, aynca bu paym yüzde 60' ının da tl- ler Bankası'na devredilerek nüfusa göre dağıtuna tabi tutulduğunu söy- ledi. Chhibber da, Istanbul'un sıkınh- lara rağmen bir hayli ilerlediğini be- lirterek, "Büyümeobnadan ekono- mik genşme otanaz" dedi. Chhibber, "Vergilerin\«faizterin daha aşağıya indirilmea gerekir. ts- tanbul ihtiyaçlan fazla olan bir şe- hir,desteklemekistiyoruz" diye ko- nuştu. ğini dile getirirken öden- mesi mümkün görülme- yen kredilerin ödenebil- mesi için kurulacak var- lık yönetim şirketi için henüz somut bir adım atılmadığını, kimin bu şirkete kaynak aktaraca- ğının belh olmadığını di- le getirdiler. tstanbul Yaklaşımı olarak adlan- dınlan programın da uy- gulamaya geçebileceğini dile getiren sanayiciler, düzenlemenin gerekli ol- masına karşın yeterh ol- madığım savundular. "Bankacüık sektörü düzelmeden reel sektö- rün düzeunesi mümkün değü. Bu yasa iyi uygula- nırsa reel sektör de bir çı- kış yoluna girer. Ancak, reel sektörün tam anla- nıı> la düzdebilmesi için, yahuz ödemekte zorlan- dığıkredüerigeri ödemek için değü yaünma a>ira- bilecek kredinin de alına- bilmesi gerekü"" diyen TOBB Yönetim Kurulu üyesı Mehmet Balduk, reel sektör temsilcileri olarak yasanın düriist, iyi niyetli ve şeffaf uygulan- masından yana olduk- lannı \iirguladi. İŞÇMNEVIÎENENDEN ŞÜKRAN SONER Sendikalı Sendikasızlar Haftalardırdosya bana, ben dosyaya bakıyorum. Içinı okuması, anlatması zor geldiğı için değil. Sız- lere nasıl okutabileceğimi bılemediğimden. Binler- ce işçiyi yaşamsal ilgilendiren bir sorun. Ama gü- nümüzde işçi sorunları, hele de sendikal haklar, üs- tüne üstlük yetki uyuşmazlığı gibi, yasa boşlukla- nndan kaynaklanan, yargıda çözümlenemeyen bir konuya kim ılgı duyar ki!.. Sız bir de Istanbul'un herhangi bir otobüsünde çalışan birşoförle konuşun, "Yetkidavanız, sözleş- meniz ne oldu?" deyin de bakın nasıl yana yakıla anlatmaya başlayacak... Bir işyerinde işçilerin üye oldukları sendikayı be- litiemek, yetki sorunu gibi basit bir konunun çözüm- süz kılınması, herhalde bir tek bizim becerebildiği- miz bir iş. Dünyada sendikalar işyeıierinde örgüt- lenebilmişlerse, neredeyse otomatık yetkilidirler. Bizdekı işkolu ve işyen barajları. bakanlığa bağlı yetkili sendikanın belirlenmesi kararları.. ile arap- saçına dönüştürülmüş bir yetki sıstemi yoktur. Za- ten ILO yıliardır Türkiye'yi eleştiren kararlarında, sözleşme yetkisinin barajlara ve bakanlık belirleme- sine bağlı kılınmasını sendikal hak ve özgürlüklerin önünde önemli bir engel olarak görmekte, kaldırıl- masını istemektedir. Yetki sorunlan dışandan sendikalararası çatış- ma, yetki uğruna sahtecilikler olarak görülür. Içyü- zünde mutlaka işverenin, siyasi iradenın işçilerin is- temediği sendikayı yetkili kılma çabası, bu sayede de uzun dönemler sözleşme yapılamaması ile bağ- lantılı kazançlı çıkılması boyutlan görülür. Elbette yetki uyuşmazlıklannınyıllarca yargıda süren dava- lan aşamasında, sendikalı işçilerin sözleşmesiz kal- ması ile ücretlerin, çalışma koşullannın aşağı çekil- mesi gibi kaçınılmaz bir sonuç vardır. İETT işçileri son zamanlarda söz konusu yetki so- rununa bağlı eylemleri ile kimı gazete ve televızyon- larda satır arası haber konusu oluyoriar. Bir şeyle- ri protesto ettikleri için haber konusu oluyoriar, ama neyi protesto ettıklen hemen hemen hiç anlaşıla- mıyor. 7 bin 960 İETT çalışanı hep sendikalı olduğu hal- de, 1.3.1998 tarihinden bu yana, sendikasızmış gi- bi sözleşme hakkını kullanamıyor. Sendikalı ıken işyerinde sözleşmesiz, örgütsüz kalmanın bedeli sadece ücretlerin ve sosyal hak- lann aşağı çekilmesi, dört yıl öncesinin düzeylerin- de kalması değil elbet. Sendikal tercihleri nedeniy- le ışten atılan, sürgün edilen, haksızlığa uğrayan yüzlerle işçiden söz ediliyor. Belediye-lş tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dönem içinde ekono- mik sıkntılar bağlantılı intihar eden işçi sayısı 8, ruh sağlığı tedavisi gören 270, evine icra, haciz gelen 960, bankalara milyarın üzerinde borcu olan 2 bin 800, eşinden geçimsizlik bağlantılı boşanan 73. Belediye-lş'in daha önce imzalamış olduğu 1996 yılına ait sözleşmenin süresi 28 Şubat 1998'de so- na ermiş. Sendikanın yeni sözleşme için yetki baş- vurusu, yasa ve gelenek olduğu üzere sözleşme so- na ermeden önce yapılmış ve 3.11.1997 tarihinde onaylanmış. Ancak Belediye-lş'in yetkisine aynı iş- yerinde örgütlenen Hizmet-lş itiraz etmiş. Yetki uyuşmazlığı, sahtecilik davalan böylece başlamış. lETTyönetiminin siyasal yapılanması, iki sendikanın örgütlenme, yetki savaşımında taraf ol- ma boyutunu Cumhuriyet okuruna özel olarak an- latmaya bilmem gerek var mı? Belediyelerde yö- netimlerin sosyal demokratlardan siyasal Islamcı- lara geçişine paralel, DlSK'e bağlı, Türk-lş'e bağlı sendikalardan Hak-lş'e bağlı sendikalara transfer- ler de işçilerin direnebilme güçlerine bağlı birtem- poda gerçekleşmekte. Geçmişte elbette aksi yön- de gelışmeler de aynen yaşanmıştı. Sendikalar üze- rinde siyasetin oyunu, en son, en çarpıcı MHP'nin müdahalesi ile Kamu-Sen Başkanı'nın kendi sen- dikasında düşürülmesinde yaşanmadı mı? Özel sektörde ise bu işlerin işverenlere daha çok ödün veren sendika seçimi boyutunda olduğunu anlat- maya elbette gerek yok. Biz yine İETT işçilerinin, yetki sorununa bağlı, 4 yıldır sendikalı iken sendikasız, sözleşmesiz kalma öykülerine dönelim. Önümdeki dosyalarda bir sü- rü yargı karan, kesinleşmiş sahtecilik belgesi var. Işçiler tek tek kimlik beliriemesi yapılmadan sendi- kadan sendikaya geçmiş, istifa ettirilmiş gösteril- mişler. Elbette suç ortaklığına kimi sendikacılar ya- nında noterler de katılmış. Dolaplar işyerierinde çevrilmiş. Bu işler zaten hep böyle oluyor. Önemli olan, boyutu yıllar süren davalar sonun- da, yetkili sendikayı belirleyen yargı kararlannın iti- razlar, bozmalarla yıllar daha uzatılabilmesi. So- nuçta üye çoğunluğu örgütlemiş mağdur sendika yanında asıl büyük mağdurun, sözleşmesiz kalan işçiler, kazançlının da hep işletme olması. Bu örnek davada Belediye-lş en son yetkisinin onaylandığı iş mahkemesi karanna Hak-lş'in uyma- sını, itiraz yolu ile işçiyi daha fazla mağdur etme- mesini ıstiyor. Yargı itirazlan yolu ile daha çok za- man kaybedeceklerini anlamış İETT işçileri, işte tam da bu nedenle sokaklara çıkıp protesto edıyor- lar. İETT işverenini mahkeme yetkilerine dayanarak sözleşme masasına oturmaya, kendilerini daha faz- la mağdur etmemeye çağmyorlar. soner@cumhuriyet.com.tr Enron'un eski başkanı suskun • VVASEttNGTON (AA) - ABD'nin 7 büyük şirketi arasında sayılu-ken iflas eden ve Beyaz Saray ile çıkar işbirliği iddialannnı yam sıra hesaplanm örtbas etmekle suçlanan enerji devi Enron'un, kısa süre önce istifa eden direktörü, Amerikan Kongresi'nde ifade vermeyı reddetti. ABD Başkanı George Walker Bush'un, seçim kampanyasına en büyük bağışta bulunanlardan biri olan, Enron'un eski başkanı Kenneth Lay'in avukatı, '"mahkemelik" bir ortamda Lay'in Kongre'de konuşmamayı uygun gördüğünü açıkladı. Benzine yüzde 2 zam • ANKARA (ANKA) - Akaryakıt ürünlerine yüzde 0.4 ile yüzde 2 oranlan arasında zam yapıldı. Dünden itibaren uygulanmaya başlanan zamlı fiyatlarla birlikte kurşunsuz benzinin litre fıyatı yüzde 1.9 arttınlarak 1 milyon 262 bin liradan 1 milyon 286 bin liraya yükseldi. Yüzde 2 arttınlan süper benzinin fıyatı 1 milyon 266 bin liradan 1 milyon 291 bin liraya, normal benzinin fıyatı ise 1 milyon 209 bin liradan 1 milyon 233 bin liraya çıktı. Zamla birlikte gazyağının fiyatı 935 bin liradan 939 bin lira oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear