Catalog

1CŞUBAT 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER MFden yeıistifalar • laber Merkezi - Özjürlük \e Dayanışma Paıtsi'nin (ÖDP) kunculan. parti meclisi ve mercez yürütme kurulu üyebri. il ve ılçe başkanlan. beleiıve başkan ve milhtvekilh adaylannın da aralairıda yer aldığı 1000 kişi Jün partiden aynldı. Maç<a Inisıyatifi olarak bıliren platform aynlJdannı "Hayat bizı sosyılizme çağınyor!" başlığıyla yayımladıklan dekltrasyonda açıkladı. MaçLa Inisıyatifi gerelçelerini, "ÖDP'nin. kendsıni ÖDP yapan nitelikJerden aynlmış ve böylece kendisini bizlerden aytrmış olması" olarak özetledi. Ctnmsky davasna • tSTANBUL (ANKA) - A\Tupa Parlamentosu (AP) sosyalist grup milletvekillerinden Myrsini Zorba, Aram Yayınlan tarafindan yayımlanan ve tstanbul DGM tarafından dava açılan Noam Chomsky'nin ••Amerikan Müdahaleciliği" adlı kitabıyla davaya gözlemci gönderme önerisinde buiundu. Zorba. mektubunda Türkıye'nin AB tarafından konulan kriterleri yerine getırmek için 19 Mari 2002"ye kadar hukukı reform yasalannı çıkarmak durumunda olduğuna dikkat çekti. Yugoslavya le vize muafiyeti • ANKARA (AA)- Türkiye Cumhuriyeti ve Yugoslavya Federal Cumhuriyeti hükümetleri arasındaki. diplomatık, hizmet ve özel pasaport hamillerine yönehk vıze uygulamasının karşılıklı olarak kaldınlmasına ılişkin anlaşma Resmi Gazete'de yayımlandı. Anlaşmaya göre, taraflann geçerli diplomatik, hizmet. özel veya resmi pasaport hamili vatandaşlan. vize almadan, diğer tarafın toprağına girebılecek ve en fazla 90 gün ıkamet edebılecek. Akbuhıra istila çagnsı • ANKARA (ANKA) - ANAP Ankara ll Başkanı ErolAkgün. ANAP'tan istifa eden Yıldınm Akbulut'u ağır bir dille eleştirerek Akbulut'a milletvekilliğinden de istifa etme çağnsı yaptı. Akgün. ılçe başkanlanyla birlikte düzenlediği basın toplantısında. Akbulut'u siyasi olarak kendilerinin "devşirdiklerini' söyledi. Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, yasada yer alan kısıtlamaların değiştirileceğini söyledi Basın özgürieşecek•Karakoyunlu, basm mensuplannın görüş ve önerilerini yalnızca yazılı olarak değil bir tartışma içinde de iletmeleri için Ankara'da 14 Şubat Perşembe günü TRT Genel Müdürlüğü Adnan Öztrak Konferans Salonu'nda çok özel bir toplantı düzenleneceğini bildirdi. EBRUTOKTAR ANKARA- Devlet Bakanı Yıl- maz Karakoyunlu. Basın Yasası taslağında yer alan düzenlemeler- le özgürlük alanının genişletildi- ğini savundu. 1950 tarihli mev- cut Basın Yasası'nın basına bü- yük kısıtlamalar getirdığini söy- leyen Karakoyunlu. AB normla- nnın yakalandığırn söylediği ye- ni düzenlemeyle ilgili sorulanmı- zı yanıtladı. - Yasayı değiştinne fıkri nasıl or- taya çıkn? - AB Genel SekreterlığTnden so- rumlu Başbakan Yardımcısı Me- sutYıbnaz, Ulusal Programıntak- dim konuşmasında. Basın Yasa- sı "nın Avrupa İnsan Haklan Söz- leşmesi'ne ve AB yasalanna uy- gun bir şekilde değiştirileceğini ifade etmişti. Sayın Yılmaz bu ko- nunun peşini ısrarla kovaladı ve ya- sannı bir an önce hazırlanmasını istedı. ABye uyum esasında ısrar ettı. Bız de bu direktif doğrultu- sunda AB Genel Sekreterliği ile sürekli temas içinde olarak hazır- lıklanmızı sürdürdük. Türk bası- nına layık özgür bir yasa hazırlan- ması için tüm kaynaklan değerlen- dirdik. - Mevcut yasaya yöneük eleşti- Basın Yasası taslağı YayuıHJaim 3 suufaaynhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun Prof. Dr. Yahya Zabunoğlu, Prof. Dr. Nevzat Toroslu, gazetemiz sorumlu yazıişleri müdürü avukat Fikret İlkiz ve avukat Gülten Günay'm çalışma ve katkılanyla hazırladığı yasa taslağnıa göre, ilk kez ajans haberleri "süreli yaym'' kapsamına ahnırken yayın türleri de 3 sınıfa aynlıyor. Para cezası 1.5-5 mllyar arası Yerel ve bölgesel basının tt Biz de ulusal nitelik taşımıyor muyuz" eleştirileri nedenıyle ulusal basın yerine "yaygm süreli yayın" tanımına gidildi. Hapis cezalan azaltılırken tiraja göre farklı para cezalan öngörülen taslakta, bunun oranı da 1.5-5 milyar lira arasında belirlendi. Yasada her madde de farklı başlıklar adı altında düzenledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART m.kart@superonline.com.tr Şeriatçı yayın yapan radyoya bir ay, banş çağnsı yapan radyoya bir yıl ceza RTLJK'ten çîfte standart BAHAR TANRISEVER ANKARA - Radyo ve Tele- vizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) geçen haftakı toplantılannda al- dığı kararlar tartışma yarattı. Üst Kurul, "Zincire boyun eğme- dik/direndik işkencelerde/kimi- mizfaşizme. zevke sunukhık/ku- caklara konulduk işkencelerde" sözlerini içeren bir şarkıyı yayım- ladığı ve valiliğin izin vermedi- ği Dünya Banş Günü mitingine kahlma çağnsı yaptığı gerekçe- siyle Radyo Arkadaş'a l yıl sü- reyle kapatma cezası verdi. An- cak Üst Kurul, "Bir kadın evle- nince biitün aile fertierinin ma- h olurmuş. Bir Selanikli, bir Se- lanikliye misafır gidince, o gece kadınları değişririrler. Mumlar söndükten sonra arûk zina baş- lar" ifadelerine yer veren; başör- tüsü yasağına karşı direnme çağ- nsı yapan ve laik sistemi eleşti- ren Özel FM" e yalnızca l ay ya- yın durdurma cezası uygulan- masını kararlaştırdı. RTÜK, 6 Şubat'ta yaptığı top- lanhda yayın izleme ve değer- lendirme raporlannı görüştü. Üst Kurul, Radyo Arkadaş'ın 30 Ağustos ve 15 Eylül 2001 tarihlerindeki iki ayn progra- mında "tophunu şiddet, terör ve etnika>nmcıhğa sevk edecek ve toplumda nefret duygulan oluş- turacakvaymlaraimkânverilme- mesi" ilkesini çiğnediğini savu- narak, söz konusu radyoya 365 gün süreyle geçici kapatma ce- zası verdi. Radyo Arkadaş, 30 Ağustos'taki yayınında 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle düzenlenmesi planlanan, ancak valilik tarafindan izin verilme- yen mitinge kahlma çağnsı yap- mıştı. Radyoda yayımlanan bir şarkının şu sözleri de cezaya ne- den gösterildi: "Cereyana, zin- cire boyun eğmedik/direndik. di- rendik işkeneelerde." rikriniz ne üzerinde odaklanryor? - 5860 sayılı Basın Yasası 1950'de çıkanlmış. Ancak bu ya- sa bugüne kadar 11 kere değişrı- rildi. Ve bilhassa kanuna konulan ek maddelerle adeta sansüre ya- kuı kısıtlamalar getirildi. Bunla- nn çoğu da çağdaş bir Basın Ya- sası'nda bulunması mümkün da- hi olmayacak, hayal dahi edile- meyecek ağır hükümlerdi. Bunla- nn hepsinin değiştirilmesi öngö- rüldü. Bu anlamda çok önemli bir adrm attık. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 10. maddesini ay- nen 1. maddeye aldım. Daha ön- ce anayasada yer alan a basm ser- besttir" hükmünü yasa- ya taşırken kamu müda- halesini de sınırlandırdım: "Basın özgürdür. Basın özgüriüğü, kamu makaro- brmm müdahaksiotanak- sızm haber etfinme ve yay- nıa hakkıru içerir. Bu öz- gürfciğün kuOanılması, an- cak insan onuruna saygı- nın, milti güvenliğin. kamu düzeninin, genel ahlakın. devlet sırlannın veya yar- güama görevinin gerek- tirdiği ölçüde suutianabi- Kr.'' - Kişilik haklannı ko- ruyan haber ilkesi diyor- sunuz... - Basının üzerine yasak görmek beni rahatsız edi- yordu. Şimdi yasağı kal- dınyorum, ama teşhiri ve kişilik haklanna saldınyı örüüyorum! Mahkeme so- nuçlanmadan tebligat yap- mak yasaktı, şimdi yine haber sınırlannı aşmama sının çerçevesinde bu ya- sak kaldınldı. Örneğin be- nim bir duruşmada mah- kemeye ibraz ettiğim bel- geyı haber yapabilirsin, ama bunun içeriğini mah- keme sonuçlanmadan ha- ber yapamazsın! - Cevap ve düzeltme hakkmaflîşkinmadde tar- tışmab görünüyor. Bu maddede," Ce\ ap ve dü- zeltme yazısının yayım- lanmaması halınde, mah- keme masraflan yayın sa- hibi tarafindan karşılan- mak üzere bu yazının ül- kenin en yüksek tırajh ga- zetesinde yayunlanması" koşulu getiriliyor. Bunun örneğiAB ülketerinde var mı? - Hayır, AB'de böyle bir ömek yok. Bu haber mağ- duriyetini önlemeye dö- nük bir düzenleme. Çün- kü ilan yoluyla dolayh pa- ra cezası getiriliyor ve dü- zeltme yazısı yayımlan- mayan kişinin bunu en yüksek tirajlı gazetelerde duyurması sağlanıyor. NewsweekTHE INTERNATIONAL NEVVSMAGAZINE IRMKIAYDIN ENGİN aengin Ş doruk.net.tr Indınra! Sevısv/eek baslalı çanta. en az bır yıl abone olan herkese ucretsız gönderilecektır • 26 Hafta 17.500.000 TL • 52 Hafta 34.000.000 TL • 36 Hafta 24.000.000 TL • 72 Hafta 46.000.000 TL • 104 Hafta 65.000.000 TL Adı Soyadı.. Adresi Posta Kodu.. Tel e-mail.. D Kredi Kartı: Kredi Kart No'su Bitiş Tarihi / İmza • Banka Havalesi: Medyaland Yaymalık Yapı Kredi Bankası, Kızıltoprak Şubesi- İstanbuJ Hesap No: 1006538-3 Lütfen abone formunu doldurduktan sonra banka dekontu ıle bırlikte Newsweek InL PK.20 Göztepe 81060 tstanbul adresine gönderin veya 0216 348 90 87 no'lu telefona fakslayın. MEDYALAND YAYINCILIK VE KÜLTÜR HİZMETLERİ LTD. ŞTt. Bagdat Caddesi 33/10 Kızıltoprak/İstanbul medyaland@superonline.com ledı tl h Bir Reklam Yazdım. Okuyun!.. Si i rt LÇ |k , ar , ma y a yorsanız, atlayın bır •' pan medyatoner den başka yazrya... birini tamamlayan iki seçkin yayın. Bi- bır grup, Sıirt üsesı öğ- Evlenmizin başköşesine kurulmuş z im Orhan Bursalı'ya sormadım rencısi bir Kürt kızına laf ola berı ge-TV aygrtlanndan brtip tükenmeksizin bize saldıran reklamlar üstüne bir yazı bekliyorsanız yine atlayıp bir başka sayfaya geçin. TÜBİTAK'ın tam 35 (Yazıyla: Otuz beş) yıldır yayımladığı Bilim ve Tek- nik dergisinin reklamını yapacağım. llginizi çekiyor mu? ("Tabıi, elbet" diyenlere: Aferin size!.. "Yooo, hiç de ilgimi çekmiyor" diyenlere: Hele şu yazıyı bir okuyun!..) Bilgisayarımın belleğinedepolan- mış notlara baktım. Tam üç yıl önce bu "reklamı" yapmaya karar vermi- şim. 0 gün bugundür de nedense ve ne ayıp, ertelemişim. Hanı şu "köşe yazan" denen medya yaratıklan ola- rak ancak önemli konularadeğınen. ağırahkâm kesen, dunyayaveülke- ye "nizamat" veren (diplomasız) top- lum mühendıslerıyız ya, köşelerimiz ciddi konulara, özellıkle sıyasete ay- nlmalı; "Bilim ve Teknik"gtb\ katıksız bilımden soz eden, bılimin zorlu ve alabıldiğıne zengın dünyasında at koşturan yayınlara ilişkin bır şeyler yazma isteği ıse ertelenmelıdir... Nitekım ertelemişim. Tam uç yıl, bal gıbi ayıp etmişım. ••• TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik'ı, ala- nındatek değil. Orneğin bizimS///m- Teknik'\vniz var. Övündüğümüz, ma- aşların ödenemedıği, Cumhuriyet'in parasal boğuntular içinde debelen- diği günlerde bıle (yani her zaman) yayınına ara vermediğı için kıvandı- ğımız Cumhuriyet Bilım-Teknik. Ama TÜBİTAK'ın Bilim veTeknık'i bizim için bır "rakip"yayın değil. Bir- y ama, ben TÜBİTAK'ın Bilim ve Tek- nik'ini, bizimkinin "ağabeyi" olarak go- rüyorum. Övünülecek bir ağabey!.. Ağabeyliği yaşından da belli. Tam otuz beş yıldır Bilim ve Teknik yayın yaşamında. Bunu birsohbettedevurguladığım- da yaşça ve kıdemce büyük bır mes- lektaşım TaMocJ'um"demişti, "Ar- kanı devlete yaslarsan, parayı pulu, masrafı, maaşı hesaplamazsan ba- bam da çıkanr öyle bir dergiyi..." Yaşma saygımdan "Baban nah çı- kanröyle bir dergiyi" diyememiştım ama.. içime de dert olmuştu. Sorup soruşturdum. Bılım ve Teknik dergi olarak da, yan ürünü sayılacak zen- gin kitap paletiyle de devlete sırtını dayayıp "zaranna ve sevabma" çıkan birdergı değil, deyım uygunsa "kâr" eden bir dergi. Yani Bilim ve Teknik, kamu etkinliklerinın mali açıdan za- rar etmeye mahkûm olduğuna ıliş- kin o yaygın kanıyı otuz beş yıldır ya- lanhyor ve bunu kaliteden ödun ver- meden başanyor. Aranızda okuru var mı bılemem. Ama meslek dolayısıyla orada bura- da surtmeyi huy bellediğimden, Ana- dolu'da Bilim ve Teknik'in okurlannı tanıdım ve her defasında içim ısın- dı. Örneğin Kutahya'da bır lise oğ- rencisınin söylediklerini notlanmdan aynen aktarayım: - Okuldaki fizik dersinde fotonla- nn ne olduğunu bir türiü kaptırama- mıştım ağabey. Ama Bilim ve Tek- nik sayesinde öğretmenime ben an- lattım ve o benı "Yok yav, sahı mi? Vaycanına" diyeseslerçıkararakdin- le cinsinden, "Devletten ne istersin" diye sorduklannda aldıklan yanıttan afallamışlardı: - TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik der- gisine bizi abone yapsın!.. ••• "AnladıkAydın Engin efendi. Ama şimdi durup dururken bu Bilim Tek- nikövgüsü, reklamı nereden çıkh" di- yenlere yanrtımdın Liselerin niteliksız, hünersiz, bilgi- sızöğrenci sılolanna donuşrüğü, üni- versrtelerin bilim evrenıne açılan ka- pılarolmaktançıkıp yüksekmeslek okullan"r\a idirgendiğı bu ülkede, 2001 yılının ekim ayında Istanbul Tıp Fakültesı bırıncı ve dordüncü sınıf öğrencilen arasında bir anket dü- zenlendı. Önce anket sorulanndan bir demet okuyun: "Meleklehn ve cinlehn varlığına inanıyor musunuz? İnsan soyunun Âdem ve Havva'dan geldiğıne ina- nıyormusunuz? Nazara inanıyormu- sunuz ? Kadere inanıyor musunuz? Insanlann geleceğini yıldızlara ba- karak haber verdiğinı söyleyen ast- rolojiye (yıldız falı vb.) inanıyor mu- sunuz?.." Bunlara ve benzerı safsatalan içe- ren daha bırkaç soruya "evet" yanı- tı veren tıp fakültesı oğrencilerınin oranını bilmek ıster misinız? Binnci sınıflarda yüzde 54. Dördun- cü sınıflarda yüzde 52... • •• Ne dersiniz, Bilim ve Teknik der- gısınin reklamını yapmakla anlam- sız bır iş mi yapmışım? POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİK31ET ÇETtNKAYA Apo'dan Mesaj... Terör örgütü PKK, Turkiye ve Avrupa sınırları içinde politik, örgütsel, pratik çalışmalannı don- durduğunu açıkladı... Acaba terör orgütü PKK ne yapmak istiyor? PKK'nin yaptığı açıklamada bu sorunun yanrtı şoy- le veriliyor: "Avrupa ve Türkiye'de bulunan PKK sempati- zanı ve taraftarlarımızın yasal ve demokratik çer- çevede kurulan kurum ve kuruluşlarda kendileri- ni örgütleyıp faaliyet yürütmelerini istiyoruz. Ben- zerikarartarla yeni sürece uygun örgütsel yeniden yapılanma çalışmalanmız devann edecektir..." Terör örgütü PKK. 2 Ağustos 1999 yılında par- ti meclisinin aldığı kararla sılahlı güçlerını Türkiye sınırtarının dışına çıkarmıştı... Şımdı ise şöyle deniliyor: "PKK, parti meclisinin 5. genel toplantısında al- dığı kararla, yeniden yapılanma ve değişım-dönü- şüm stratejisi çerçevesinde Avrupa Birliği ve Tür- kiye sınırları içinde PKK adına çalışma yapmama karan almıştır..." Peki, terör örgütü PKK'nin Türkiye sınırları için- deki militanları silah bırakacak mıdır? Bildiride nedense bu konuya hiç değinilmiyor!.. • • • Abdullah Öcalan, haftalık 'Yedincı Gündem' gazetesine ılginç açıklamalar yaptı... öcalan, 15 Şubat 1999'da yakalanıp Türkıye'ye getirilmesini 'UluslararasıKomplo'olaraknıtelen- diriyor... Abdullah öcalan'ın açıklamasından bazı önem- li bölümleri aynen aktarıyorum: "- Bu vesileyle 15 Şubat'a ilişkin mesajımı ve- riyorum. Aslında bu mesajla bütün üç yıla yakın çızgimı de tekrarana hatlanyla belirtmiş oluyorum. Kardeş kanı dökülmesine izin vermeyeceğiz, ancak bu anadilden vazgeçeceğimız manasına dagelmez. Beni kimse yanlış anlamasın. Türkhal- kına düşmanlık yapmam, yaptırrnam. Türk halkı- nın kutsal davası için halk sevgisi dolu binlerce gençleri ölmüş. Türk-Kürt halkı arasında düş- manlıkyaptırmayız. Demokrası ile yaşamak istiyo- ruz, biz kardeş kavgasına engel olmaya çalışıyo- nız. Bizim de hatalanmız oldu ama durdurmaya çalışıyorum, elimden gelenı yapacağım. - Ordu için şunu söyleyeceğim. Karadayı 96'da yeni bir konseptle geldi. Sonuçta 28 Şubat süre- ciyle ilgili bazı doğru çözümlemeler yaptım. Ordu içerisinde ağıhıklı olarak Kemalist diyebileceğimiz anti-emperyalist, yolsuzluklara ve ranta bulaş- mamış kesim olabilir. Sol Kemalizm değil de Kuv- vayi Milliyeci Kemalist kesim diye tanımlayabiliriz. Bunu, hukukta Cumhurbaşkanı Sezer biraz tem- silediyor. CHP'debu çizgiyegelmearayışlan De- niz Baykal'/a olabilir mı, belli değil. Ecevit'/n de bu çizgiye gelme arayışlan olur mu? Bilemem. Çözüm olabilecek ya da çözüme yakın çizgi 1920'lerde olduğu gibi Türklerin ve Kürtlerin öz- güriüğünü birlikte sağlayacak çizgidir. Bu çiz- gi, o zaman Ulusal Kurtuluş olarak ortaya konul- muştu, günümüzde ise olıgarşi ve yolsuzluklara karşı demokratik kurtuluş çizgisi olarak tanımla- nabilir, dıyorum. - Demokrasi sorunlan düğümlenmiş. Resmi çö- züm yok. Doğru çözüm, 1920'lerin ittifakını gü- nümüz şartlanna uygulamaktır. Türk-Kürtbütün hal- kın demokratik birliği, demokratik bırpartisı, de- mokratik halk birlikte Kürtlerin dil, kültür istemle- rinin de bu genel demokratik ıstemleri içinde ele almak gerekir. Doğru partileşme, doğru ittifak gerekirse Türkiye de 10 bin kişilikyürüyüşlerya- pılır. Demokrasi ve barış yürüyüşlehdır bunlar. Bir ısyan havasıyla devlete yüklenme değil. Millıyet- çıliğe kaymamak lazım. Milliyetçiliği esas almamak lazım. Dil, kültür Kürtlerde imece usulü yaratı- lır. Devlet destek sunmuyorsa engel de çıkarma- malı. Kolaylık sağlamalı. Çözüme doğru giderken milliyetçiliğe kaymadan, Arafat-Şaron çizgisinegit- meden demokratik uzlaşı ve banş çizgisinde so- nuca gıtmek gerekir." • • • öcalan, Ingıltereve ABD'nin oyununagelmemek gerektiğini de vurguluyor açıklamasında... Diyor ki: "ABD ile Yunanıstan bizi sattı. Kürtler adına si- yaset yapanlar şunu sormalılar: 'Siz Barzani'ye, Talabani'ye federasyon verdiniz. Peki Türkiye'de- kı Kürtlere ne verdiniz? Ladin sana böyle yaptı, sen- den milyon dolariar aldı. Peki Apo sana ne yaptı?' . ABD bunun karşıhğında ne taviz alacak Yunanis- tan'dan. Buna izin vermem. Kürt haklan için Tür- kiye'den birbedelistenecekseben Türkiye'denya- nayım!.." Apo, aslında hem ABD'nin hem de Avrupa ül- kelerinın kendisini kullandığını, sonra da kazık at- tığını soylemek istiyor. ama bır türiü söyleyemiyor!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Prof. Bahri Öztürk: Savohk kunımu krizden kurtcınlnudı İstanbul Haber Ser- via-Türkiye'nin iyi do- naulmış savcılara ihtiya- cı olduğu belirtilerek savcılann kolluk kuv- vetleri karşısındaki ko- numunun güçlendiril- mesi gerektiği vurgu- landı. Adalet Bakanlığı tara- fından düzenelenen "Savcıhk Soruşturma- suıda L ygulanacak Te- mel İlkelerr konulu se- rniner, Istanbul Kültür Üniversitesı'nde (tKÜ) gerçekleştirildi. Semı- nerde konuşan İKÜ Hu- kuk Fakültesi Dekanı Tayfun Akgüner, hazır- lık soruşturmasında ege- menlığin savcılardan kolluk kuvvetlenne geç- tiğini ifade ederek sav- cılarla kolluk kuvvetle- ri arasuıdaki ilişkilenn güçlendirümesi gerekti- ğini kaydetti. Prof. Dr. Bahri Öz- türk de dünyada oldu- ğu gibi Türkiye'de de savcıhk kurumunun kriz içinde olduğunu belir- terek bu kurumun yeni- den yapılandınlmasının zorunlu olduğunu söy- ledi. Organize ve terör suçlanyla mücadelede başanlı olmak için sav- cılann ıhtisaslaşması ge- rektiğini ifade eden Öz- türk, "Son vıllarda >apn lan yobuzluk operasyoo- lan yalnızca polisin de- ğü, savcılann da uzman- laşnıalangerektiğini gös- terdL Savcılann. ihtisas- laşnıalan bu kunımda- ki krizi giderir" diye ko- nuştu.