Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10ŞUBAT2002PAZAR
HABERLER
DTJNYADA BUGUN
AÜSİRMEN
Karae
Sevgili,
16 milyon çocuğun karne aldığı bu cuma,
TV'den haberteri izliyordum.
Şimdi hangisi olduğunu anımsayamayacağım
birokulda, karne alanlar gerçekten çocuklargi-
bi şenditer. Içlerinden tombulca biri, ikinci ya da
üçüncü sınıfta olmalı, elinde kamesini sallayarak
dans ediyordu.
Birden okulun ve çocukluk yıllanmın, karne he-
yecanının ne kadar uzakta kaldığını hissettim ve
farkına varmadan, yanm yüzyıldan öteye, Boğaz
kıyısında, sobayla ısıtılmış sınıftaki aralık ayının
bir cuma akşamına gideverdim.
Saat 8 sulan olmalıydı, yemek sonrası etüdün-
deydik. Dışarda lapa lapa kar yağıyordu.
Ben içimde tarifsiz umutlar ve sevinçle, ünlü coğ-
rafyacımız Faik Sabri Duran'ın yazdığı, "Bir Türk
Kızının Şileple Amerika Seyahati"n\ okumaktay-
dım. Roman keyfinde yazılmış, öğretici gezi ki-
tabı sayesinde, Istanbul'dan New York'a biryol-
culuğa çıkmıştım.
Dışarda kar yağıyordu. Içerde ben kâh Napo-
li'nin güneşi altında ısınıyor, kâh Okyanus'un dev
dalgalanyla boğuşarak yola devam ediyordum.
New York'a ayak basıp, ilk kez, şimdi adını
unuttuğum Türk kızı ile düş gücümün yardımıy-
la tırmandığım Empire State'in tepesine gerçek-
ten tırmanmak için otuz yıl bekiemem gerekecek-
ti.
•••
Ertesi gün cumartesiydi. Karneyi alıp yılbaşı
tatiline çıkacaktım.
Aslında, düşsel Amerika seyahatini, Eskişehir
yolculuğu ızleyecekti. Demiryolcu büyükbabam
beni alacak, Haydarpaşa'dan trene binip, kadi-
fe kaplı acem vagonlanndan birinde, Eskişehir'e
doğru yola çıkacak, gara indiğimizde çok geç ol-
masına ve Orta Anadolu'nun dondurucu kış so-
ğuğuna karşın peronda, Ankara Ekspresi'nin gel-
mesini bekleyen salepçilerden uyku mahmurlu-
ğuyla salep içip, birkaç yüz metre ötedeki DDY
Yeni Lojmanlan'na yürüyecektik.
Aklım uzun şileple Amerika seyahati ile sekiz
saatlik trenle Eskişehir seyahati arasında gidip ge-
liyor, Eskişehir'in bildikgöfüntüleriyleNevv York'un
düş görüntüleri birbirlerinin üstüne düşüyordu.
Yıllarsonra, yaptğım bir Eskişehir gezisinde dos-
tum Mine Gözen ile Yeni Lojmanlar'a bir kez da-
ha gidecek, hemen yandaki binada yanm yüzyıl
öncenin kokusunu hissederek, Proust'un iki za-
manı aynı anda yaşama veya zaman dışılık kav-
ramını tadacaktım.
Ama aynı duyguyu, ilk karneyi aldığım Boğaz
kıyısındaki okulda yaşamıyorum artık.
Ders yılı içinde haftada en az bir kez gittiğim
ve artık Galatasaray Üniversitesi olan binaya o
kadarçok girip çıktım ki, boyle birolayı yaşamam
imkânsızlaştı. Yazann da belirttiği gibi, çok tek-
rarlanan olay böyle bir duyguya el vermiyor.
• • •
Bütün bu düşünceler o kadar hızla akıp gitti ki
kafamda, tekrar günümüze döndüğümde, şişman
çocuk hâlâ gülerek dans ediyordu ekranda.
Çocuğun neşesi ve güler yüzlülüğü çekmişti il-
gimi.
Ama belki de görüntüdeki ilginç öykü o değil,
karnesi kötü olduğu için köşede durup somur-
tan, içindeki karabasanlaryüzüne vuran ama be-
nim farkına bile varamadığım bir çocuktu.
OktayAkbal "Sair Dostlanm"ûa, Sait Faik ile
ilgili bir anısını anlatır.
özel yaşamında ters bir adam olan münzevi Sa-
it Faik, Boğaz'da yaptıklan bir vapur gezisi sıra-
sında, Anadoluhisan Iskelesi'ndedurduklannda,
vapurdan içi görünen kahveyi göstererek Oktay
Akbal'a sorar:
- Hikâyeci olacaksın, söyle bakalım bana bu kah-
vede hikâye nerede?...
OktayAkbal kâğıt oynayanlann, konuşanlann,
tavlada birbirlerini kızdıranlann öykülerini kurgu-
lar.
Sait Faik suratını buruşturur,
- Yok yok olmadı, der. Bak işte hikâye orada.
Gösterdiği, sobanın önüne tek başına otur-
muş, dalgın dalgın düşünen bir adamdır.
Sevgili, sana neleri anlattım da hiç karnem-
den, karnelerimden söz açmadım.
Doğaldır, ben okuldayken karneyi değil, tatili se-
verdim.
İP Cenel Baskanı Perincek:
Fogg, ulusol devletin
tasfiyesini hedefliyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - ÎP Genel
Başkanı DoğuPerinçek,
AB Türkiye Temsücisi
KarenFogg'un internet-
ten gönderdiği ve "tep-
Id örgütieme" talimatı
içerdiğıni savladığı ya-
zışmalannı açıkladı. Pe-
rinçek, "Bu yazışmalar
Fogg'un bir mini paket
operasyonu yürüttüğü-
nö bdgethor. Operasyo-
nuntaktikhedeflyenisi-
yasi parti kurutaıası ve
başbakan değişikliği.
Stratejik hedefi ise uhı-
sal devletin ve laikHğm
tasfiyesi" dedi.
Perincek düzenlediği
basın toplantısında,
Fogg'un TBMM'de
uyum yasalannın kabul
edildiği 7 Şubat 2002
gecesi Adriaan Van Der
Meer'e gönderdiği ya-
zısmda,"HOR'ninsert
çıkışlan daha önce bfl-
dflderimin hepsinden da-
ha güçJü. TBMM tarüs-
malan veerken saatier-
deki TV tarüşma prog-
ramlannda haddi bildi-
rfldL Kamuoyunu ku-
tuplaşürmave adadald-
ler dahil bfitûo şebeke-
mizin çöpe anlması giri-
şinıinin ilginç işareti. Bi-
zim için mahrera ve tek-
nik kalmak iyidir. GV
ikna edüebiKr mL" gö-
rûşlerini dile getirdiği-
ni anlattı. Perincek,
Fogg'un yazasında
«HOR"harfleriylekod-
lananın Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer
olduğunu belirterek
u
HOR,HeadofRepub-
lic sözcüklerinin baş
barflerinden oluşturui-
muştur. Dahası haddini
bfldSrme eykmi mffletve-
kflkrivegazetecikrar»-
cıhğıyla gerçekleştiril-
mektedir" dedi.
Perincek, AB Türki-
ye temsücisi Karen
Fogg'un derhal sınırdı-
şı edilmesini de istedi.
Personel fazlası diye 391 kişi başka kurumlara gönderildi, ardından boşalan kadrolara yenileri alındı
Et Balık atamaköprüsüSERTAÇEŞ
ANKARA - Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu (YDK) raporu,
özelleştirme kapsamında yer alan Et
Balık Kurumu'nun (EBK), yeni kad-
ro açmak ve başka kurumlara geçiş
için "köprü" olarak kullanıldığını or-
taya koydu. Kurum, 2000 yılında "ge-
reksinim fazlası" olduğu gerekçesiy-
le 391 kişiyi başka kurumlara gönde-
rirken, boşalan kadrolara da yeni alım-
lar yapıldığı belirlendi. Alnıan yeni
personel ise daha fazla maaş alabile-
cekleri TBMM ve Devlet Bakanlı-
ğı'nda görevlendirildi. Ök önce kurum-
da ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle ve-
teriner ve normal büro memurları
•Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlan, özelleştirme kapsamındaki EBK'deki
personel kayırmasını ortaya çıkardı. EBK, başka kurumlara atama için
"köprii" olarak kullanılmış.
gönderildi, sonra aynı meslekten ça-
lışanlar kuruma açıktan atandı
Başbakanlık YDK özelleştirme kap-
samındaki KTT'lerden EBK'deki per-
sonel kayırmasını ortaya çıkardı.
YDK'nin raporunda, 2000 yılında
fazla istihdam gerekçesiyle aralann-
da veteriner, sağlık teknisyeni, mühen-
dis ve memurun yeraldığı 391 kişi baş-
ka kurumlarda görevlendirilmesi için
Devlet Personel BaşkanlığVna (DPB)
başvuruldu. DPB bu çalışanlann ata-
malannı diğer kurumlara yaptı. Bu ata-
malann ardından kurumda ihtiyaç ol-
duğu ve nitelikli personel alınacağı ge-
rekçesiyle 29 kişinin sözleşmeli ola-
rak çalıştınlması için DPB'ye baş-
vuruda bulunuldu. Başvuruda daha
önce ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle
başka kurumlaragönderilen vetermer-
lerin yerine atama yapılacağunn bil-
dirilmesi kurumda gerçekleştirilen
"personel dokturboşaltmı" ortaya çı-
kardı. Iznin çıkmasunn ardından da-
ha önce başka kurumlara gönderilen
veterinerlere karşın 10 veterinerin ve
büro memurunun ataması yapıldı.
Rapora göre, kurumda gereksinim
olmasma karşın çalışanlann başka
kurumlara gönderilmesi, ardından
yerlerine yenilerinin ahranasıyla da ye-
tiniünedi. Gereksinim olduğu gerek-
çesiyle kuruma sonradan atananlann
bir kısmınm Devlet Bakanlığı ve
TBMM'de görevlendirildiğine dik-
kat çekilen raporda, "Nitelikli perso-
nel atamıyapdacağı betirtümesine rağ-
men memur olarak ahnanlann bir
kısmının branş niteliklerinde obna-
(bğı anbyılmışfır. Açıktan atananlar-
dan şirket dışındaistihdamedOen 1 zi-
raat mühendisi, 1 veterioer ve 6 me-
murun acilen ihthacı olan birimler-
degörevündirilıneazonınhıdur'* den-
di.
Raporda, özelleştirme kapsamın-
da olan kurumdaki aşın istihdam bas-
kısı nedeniyle dönem ve bilanço za-
rarlannın da sürekli arttığına dikkat
çekildi. Raporda, "Şirketin yeni per-
sonel istihdamı yerine, önceükle üre-
time katkjsı olmayan, büro hizmeti
>apan. başka kurum ve kuruluşlarda
çahşan gerekli bilgL, beceri ve niteüği
buhınmayanpersooeüntasfiyesEm saf-
laması zorunludur" değerlendirme-
si yapıldı.
Haber-Sen secimi
Emek
Platformu
MHP'yi
kmadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emek Platformu, Haber-Sen'in ge-
nel başkanhk seçinüne MHP'rün mü-
dahalesine tepki gösterdi. Platform,
MHP'yi ima ederek siyasi partilerin
iktidar gücünü kullanarak tehdit ve
baskılarla çalışanlann örgütlenmele-
rine müdahalesini knıadı.
Emek Platformu Başkanlar Kuru-
lu bildirisinde, sorunlann her geçen
gün daha da derinieştiği, sorunlann
azaldığı konusunda yapılan bildiri-
lerin gerçeklikle temelden çeliştiğı
vurgulandı.
Uygulanan IMF programlanyla,
bağunsızlığuı ve ulusal egemenliğin
zedelendiği ve Türkiye'nin gelece-
ğinin ipotek altına alındığı kaydedi-
len bildiride, "Tûrkije'nin sorunla-
n IMF programlanyla degiL Emek
Platformu AJternatif ProgramTnda
yer alan politikalarla çözülebilir'' de-
nildi.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin pa-
ralı hale getirilmesine karşı çıkıhna-
sı gerektiği belirtilen bildiride, "Sağ-
hkta giderek artan sorunlann çözfi-
mu kjin gereki admüaratdmahdır. tş-
verenlerin baskılarrvia 9 a\dır sürün-
cemede bırakılan iş gmencesi >asa ta-
sansı derhalMeclis'e se>1<edüerekya-
salastmlmahdır. Başta beledheier ve
PTT olmak üzere kazanılnuş hakla-
n geri ahna\a yönetik adımlardan
vazgeçümetklir" denildi.
Madencikrin yüriiyüş ve mitingüıe eşleri ve çocuklan da katldL (Fotoğraf: AA)
400 sendikalı işçinin atılması protesto edildi
Madenci iş için yürüdü
BOLU (Cumhuriyet) - Bolu'nun Mengen
ilçesine bağlı Gökçesu beldesindeki maden
ocaklannda çahşan 400 sendikalı işçinin iş-
ten çıkanhnası üzerine dün miting ve yürü-
yüş düzenlendi. Yürüyüşe çocuklan ve eş-
leriyle katılan işçiler, "Yetti gari, bir günde
ürettiguniz 180 milyon,bir ayda aküğmuz 140
mOyon" pankartı taşıdılar.
Gökçesu beldesindeki Nuruflah Ercan'a
ait maden ocaklannda çalışan sendikalı 400
işçinin işten çıkanlmasını protesto etmek
amacıyla madenciler dün "Sendikasrdaşür-
maya, işsüüğe ve yoksuBuğa karşı" yürüyüş
ve mıtıng gerçekleştirdiler. Köprübaşı'nda
toplanan madenciler, pazar yerine kadar yü-
rüdüler. Yürüyüşe maden işçilerinin yam
su-a eşleri ve çocuklan da katıldı. Işçilerin
bazılannın eşleri ise kundaktaki bebeğini
de destek için alana getirdi. Eylem dolayı-
sıyla beldeye Mengen, Gerede. Pazarköy ve
Yeniçağ ilçelerindenjandarma bırliklen tak-
viye edildi.
Belediye başkanları Ankara'da
HADEPHkapatmak
yeni sorunyaratır
• Diyarbakır Belediye Başkanı Çelik, 1.5
milyon oy almış bir partiyi kapatmanın
demokrasinin gelişmesini isteyenleri hayal
kınklığına uğratacağını söyledi.
ANK4RA(AA)-
Diyarbakn" Belediye
Başkanı Feridun ÇeBk
HADEP'i kapatmanın
Türkiye için yeni
sorunlar yaratacağmı
savundu.
Çelik, parti genel
merkezınde HADEP'Ii
belediye başkanlan ile
birlikte düzenlediği
ortak basın
toplantısında,
HADEP'in
parlamentoya
girmesinden kaygı
duyulduğunu öne sürdü.
HADEP'li yerel
yöneticilerin sorumlu
politikacı yaklaşunını
ortaya koymaya özen
gösterdiğini belirten
Çehk, şöyle konuştu:
"1.5 mihon oy almış
HADEP'i kapatmak,
Türkne'de demokrasi,
insan haklaru temel hak
ve özgürtüklerin
gelişmesini arzula>an
milvonJarda hayal
lankhğı yaratacakür.
Arük sorumlu
davranma zamanıdu".
Ulkevi zorlayacak,
demokratikleşme
sûrecini gerüetecek,
banş ve hoşgörü
havasını bozabilecek.
söz, uygulama ve
karaıîardan kacınmak
gerekir. Sorunlann tüm
yönleriyle \« her
kesimce tartşılabfleceği
özgür bir ortamı
geliştirmek gerekiyor.
HADEP'i kapatmak,
bütün bu sürece set
çekmek ve TürkKe'ıun
geleceğuıi akamakar."
Çelik, bir gazetecinin,
"Seçimlerde ANAP De
ittifaka gkme>i
düşünüyor musunuz"
sorusu üzerine de "Şu
anda ö\1e bir şey yok
gündemde. Bü,
Türkiye'de
demokratikleşmeden,
ö^üıiükten yanayız ve
toplumsal banşı
sağlayacak tüm güçleıie
ittifak, güçbirüği yapma
konusunda kararbyız.
Bizim temel hedefhniz,
solda geniş bir birtiğûı
oluşması ve bu birligin
Türki>*'nin
demokratikleşme
çabalannahız
vermesidh-" dedi.
Sosyal
Demokrasi
Okulu
basladı
tstanbul Haber Servisi - Sosyal De-
mokrasi Okulu'nun 6. dönemi, Bilgi
Üniversitesi'nin Sıraselviler'deld yer-
leşkesinde başladı.
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV)
ile Türkiye Sosyal Ekonomik ve Si-
yasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜ-
SES) birlikte açtıklan okul, 12 hafta
sürecek.
Sosyal Demokrasi Okulu'nun 5. dö-
nem mezunlanna sertifikalannın ve-
rilmesi ve 6. döneminin başlaması ne-
deniyle düzenlenen toplantıda konu-
şan TÜSES Vakfı Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar, okulun gördüğü
ilgiden çok memnun olduklannı ve
bu çalışmayı Anadolu'da da yaygın-
laştırmak istediklerini söyledi.
Cumhuriyel
dev bir OrkeStra ve VOkal eşliginde
bir caödas ozan
orafcafeiar@yartoo.com
Gazetedeki haberin baş-
lığı şöyle: "Kangal Kome-
disi." Alt başlıkta ise şun-
larsöyleniyor: "Bölücüte-
rörörgütü PKK, Stvas 'la özdeşleşmiş
dünyaca ünlü Kangal köpeklerini,
'Kürtterin milli köpeği' diye sahiplen-
meye kalkıştı." Gazete, haberin baş-
lığını "komedi" diyerek belirlemiş.
Amabu komedi, "Buköpekkimin'tar-
tışmasını başlatanlann mı, yoksa ga-
zeteden anlaşıfdığı kadanyfa bir in-
ternet sitesine Kangal köpeği için
"Kurdish National Dog" yazanlann
mı?
Neyse bu soruyu bir yana bıraka-
lım ve Kangal köpeğiyle ilgili tartışma-
yı izleyelim: "PKK'ninbugirişimikar-
şısında Kangal Belediye Başkanı Ah-
met Polat, "Kangal bu yöreye özgû
özellikler taşır. Kimse sahiplenme-
sin" dedi. Kaymakamlık da Kangal
köpeginin patentini almak için hare-
kete geçti. Kaymakam Mehmet Sa-
ncan, işlemlerin tamamlanmak üze-
re olduğunu, önümüzdeki hafta Res-
mi Gazete'de yayımlanacağını söyte-
di. Böylece Kangal köpeğini (ogo ola-
rak kullanıp şapka, tişört, vb'de ku-
lanmak ısteyenler, izin almak zorun-
da."
•••
Gazetedeki haberi okuduktan son-
ra, sözü edilen internet sitesine gir-
dim. Bu sitenin PKK ile ilişkisini gös-
terecek bir ipucuna rastlayamadım.
Türkiye'deki Kürtlerden çok Iran Kürt-
lerinin hazırladığı bir siteyi andırıyor-
du. Siteyi kimin hazırladığı önemli mi
Tanrı Kangal'ı Korusun
derseniz, habercilik açısından önem-
lidir derim.
Kangal köpeginin "Türklerin mi,
Kürtlerin mi" olduğunu tartışan bir
anlayışı ise anlamsız görürüm. Kan-
gal köpeginin tarihini incelemedim,
ama sanıyorum ki, bu köpek bu böl-
genin çok eski sakinlerinden birisi.
Belki Kürtlerden de Türklerden deön-
ce Anadolu'da yaşıyordu. Kaldı ki,
köpeğin milleti mi olur. Bir hayvan ol-
sa olsa yaşadığı topraklam, doğup bü-
yüdüğü topraklann parçasıdır.
Bu gidişle insan kafatası ölçüsü al-
manın sahasını genişletip köpek, at
kafatası almaya da başlayabiliriz. Bu
tartışmayı Ingilizce yapar ve internet
sitelerine taşırsak, daha anlamlı bir iş
yapmış oluruz. Böylece dünyaya ye-
ni tür bir milliyetçilik bilincini aşılamış
oluruz.
• • •
Diyelim ki Kangal'ı bir kısım Kürt mil-
li köpek ilan etti. Bu saçmalıktan yo-
laçıkarak işi patent almaya kadar gö-
türmeye ne demeli! Ister misiniz, di-
aspora Ermenilerinden bir grup da
çıksın, hayır Kangal Ermeni köpeği-
dir, desin. Bunu tartışmak amacıyla
uluslararası hayvan kuruluşlan birara-
ya gelsinler. Böylece bir sorun daha
çıksın.
Aslında, Hürriyet'in bu konudaki
haber başlığı bir eleştiri içeriyor ve
böyle bir tartışmayı "komedi" olarak
görüyor. Ancak haberin içeriğini oku-
yunca hiç de öyle olmadı-
ğı izlenimi çıkıyor. Haber
Sıvas'tan yapıldığına göre,
bu konu Kangal Belediye-
si tarafından ciddiye alınmış. Üstelik
öyle ciddiye alınmış ki, bu patent so-
runu Resmi Gazete'de yayımlanarak
devlet çapında bir soruna dönüştü-
rülmüş.
"Birdeli, kuyuya birtaşatar, kııkakA-
lı o taşı çıkaramaz" derler ya, tam o
türden birsaçmalıtda karşı karşıyayız.
Üstelik bu haber bu ülkenin en çok
satan gazetesine arka sayfa manşe-
ti oluyor. Hem de arka sayfa güzeli-
nin yanında.
Bu haber, gerçekten ülkemizde bir
anlamrfadeediyor mu? Soruna bu ka-
dar saçma sapan bakan bir anlaytş
içimize yerieşti mi? Yoksa kendi ken-
dimizle eğleniyor muyuz?
• • •
Gazetedeki Kangal köpeginin ma-
sum fotoğrafına bakıyorum. Ne ala-
ka diyorum. Köpekler üzerinden bir
milliyetçilik yanşına girmek olsa olsa
dünya mizah tarihine yakışacak bir
saçmalık sayılabilir. Aynca bu toprak-
larda Türkler ve Kürtler yüzlerce yıl-
dır bir arada yaşıyor. Sıvas'ın Kangal
ilçesinde de bu birliktelik sürüyor. Ba-
zı Türklerin de Kürtlerin de evinde
Kangal köpekteri bulunuyor. Ne yapa-
cağız şimdi?
Gülüp geçilecek bir iddiayı bu ka-
dar büyütmeyi ve resmiyete dökme-
yi anlamak ve anlatmak mümkün de-
ğil. Ne diyelim ki!.. Tann Kangal'ı ko-
rusun...
ŞİİRLERİYLE
mümtaz sevinç
Şubat
2002
Pazartesi
20:30
Ak/\4
r\l\l V1 (Bü\ük Saton)
Taksim Cumhuriyet
Kitap Kulübü
AKMGişe
O216
575 26 66
0212
252 38 81
0212
251 56 00
ISVICRE HASTANESI