Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2002 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Ajavere Dalavere
Türk Mehmet Nöbete
Kutsal kitap, "önce söz vardı" diyor, Tann
peygamberine "Oku!" buyuruyor. Ama artık bil-
diğimiz sözcükler anlamlarını yitiriyor.
Anlamak ve anlatmak için sözcükler yetersiz
kalıyor, kavramlar birbirlerinin içine giriyor, ka-
os düzene dönüştükten epeyce bir süre sonra,
Türkiye'de düzen kaosa dönüşüyor.
Tanık olduklarımızı anlatacak söz kalmıyor.
- Türkiye savaşa girmez ise daha çok Ame-
rikan askeri şehit olur, diyor biri.
Kim?
Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı kottuğunda otu-
ran Yaşar Yakış.
Yakıştı mı, Sayın Yakış?
Türkiye'nin Dışişleri Bakanı bunu söylerse,
ABD'nin Dışişleri Bakanı, Milli Savunma ya da
Milli Saldırı Bakanı veya kovboy Başkanı nele-
ri söylemez, neler için bastırmaz ki?
Coni'nin hayatını kurtarmak için Mehmet'in-
kini feda etmeyi Türkiye Dışişleri Bakanı'nın ak-
lı keserse, Sam Amca'nın aklı nasıl çalışır der-
siniz?
58. Hükümet'te Dışişleri Bakanlığı Dış Gaflar
Bakanlığı'na mı dönüşecek?
Şimdiye kadar hangi Dışişleri Bakanı,
- Alavere Dalavere, Coni'nin hayatını kurtar-
mak için Türk Mehmet nöbete, dedi?
• • •
Cumhuriyet'in 79. yılında, Türkiye yeniden
Osmanlı'nın son günlerine dönüyor.
Anımsayalım! Enver Paşa maceracılığı, bizim
Ahmetlerimiz ve Mehmetlerimizi, Hansların Wil-
hemlerin daha az kayıp vermeleri için cepheye
sürmüştü 1914'te, kimi Mehmetler ahmak Ka-
nal Savaşı'nda çölün kumlanna, kimileri Sü-
veyş'in sulannadüştü, kimileri Sankamıştadon-
du, kimileri Çanakkale'de toprak oldu.
Falih Rrfkı Atay, "Zeytindağı"nda bozgun
sonrası Istanbul'a dönüş yolunda, bir istasyon-
da, cepheden yorgun, yılgın, yaralı dönen as-
kerler içinde oğlunu arayan kadını anlatır.
OkJuğundan çok yaşlı gösteren kadın, oradan
oraya koşuşturmakta ve herkese sormaktadır:
- Ahmedimi gördünüz mü, Ahmedimi?..
Cemal Paşa'nın yaveri olan yazar, kendi ken-
dine sorar:
- Neredeydi Ahmet'i, kanalın sularında mı bo-
ğuldu, Sarıkamış'ın soğunda mı dondu?
Sonra kendi kendine utanç içinde mırıldanır:
- Biz Ahmet'i kumarda kaybettik.
•••
Türkiye bir daha böyle bir kumarı oynamadı.
Ismet Inönü Ikinci Dünya Savaşı'nda direndi,
bir daha Ahmetler, Mehmetler kumarda kay-
bolmasınlar diye.
Bize San Fransisco Konferansı'nın yolunu
açacak olan, 2. Dünya Savaşı'na girdiğimiz za-
man Avrupa cephesinde çatışmalarfiilen bitmiş-
ti. Koskoca 2. Dünya Savaşı'ndan Türkiye'yi
kimsenin burnunu kanatmadan çekip çıkardı
Ismet Paşa.
Ama 1991 yılında ilk Kanal Savaşı sırasında,
A la Enver kumarbazlığını daha da yüzsüzce oy-
namaya kalkıştı, Turgut Özal.
- Bir koyup üç alacağım, diyordu pişkince.
On koydu, yanm aldı.
Şimdi kumann boyu büyümüştür, masayasü-
rülen pey, artık yalnızca para ile değil, can ile
ölçülecektir.
Biz bu Cumhuriyet'i, Ahmetleri, Mehmetieri ku-
mar masasına sünmek için mi kurduk?
Biz "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesini, Sam
Amca'nın petrol hesabını tutturmak, Coni'nin ha-
yatını kurtarmak için, Ahmedimizi, Mehmedimi-
zi komşulanmıza karşı cepheye sürüp, ölüme
göndermek için mi benimsedik?
Yazık.. yazık.. çokyazık!
Anayasa Mahkemesi
MHP'nin uyum
yososı iûnmna ret
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi,
MHP'nin AB Uyum
Yasası'nın bazı mad-
delerinin iptali istemiy-
le açtığı davayı reddet-
ti. Anayasa Mahkeme-
si, cemaat vakıflannın
taşınmaz mal edinme-
sine ilişkin düzenleme-
nin iptali istemini 5'e
karşı 6 üyenin oyuyla
reddetti.
Anayasa Mahkeme-
si, önceki gün esastan
görüşmeye başladığı
davayı dün sonuçlan-
dırdı. Toplantmın ar-
dından açıklama yapan
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Haşim
Kıbç,MHP'lıl21mil-
letvekilinin kamuoyun-
da AB Uyum Yasası
olarakbilinen4771 Sa-
yılı Çeşitli Yasalarda
Değişiklik Yapılması-
na tlişkin Yasa'nın ba-
zı maddelerinin iptali
ıstemiyle açtığı davanın
incelenmesinin tamam-
landığını bildirdi. Kı-
lıç'uı verdiği bilgiye
ölüm cezasına ilişkin
maddenin iptali istemi
oybirliğiyle reddedil-
di. Gayrimüslim cema-
at vakıflannın taşın-
maz mal edinimine iliş-
kin düzenlemenin iptal
istemi ise oyçokluğuy-
la reddedildi. Üyeler,
AB Hüner, Ertuğrul Er-
soy, Tülay Tuğcu, Ah-
met Akyalçın ve Enis
Tunga, istemin reddine
ilişkin karara katılma-
dılar. Yüksek Mahke-
me, AÎHM'nin verdi-
ği kararlann bazı koşul-
lar altında yeniden yar-
gılama yapılmasını ön-
gören ve bu amaçla
Hukuk Muhakemeleri
Usulü ve Ceza Muha-
kemeleri Usulü Yasa-
sı'nda değişiklik yapan
düzenlemenin iptali is-
temini ise oybirliğiyle
reddetti. Anadilde eği-
tim ve yayınlara iliş-
kin düzenlemelerin ip-
tali istemini oyçoklu-
ğuyla reddeden mah-
keme, Idamın Kaldı-
rüması Sonucunda Uy-
gulamanın Nasıl Ola-
cağını Gösteren Dü-
zenleme'nin iptali is-
temi ise oybirliğiyle
reddedildi.
Yasada yapılacak değişikliklerin Türkiye'nin inandmcılığını olumsuz etkileyeceği vurgulanıyor
AKP, ihaledeAB'yi unuttuANKARA (Cumhnriyet Börosu) -
AKP'nin Ihale Yasası'nda son daki-
ka değişikliğine giderek AB standar-
dına uymayan yeni bir düzenleme ge-
tirmek istemesi, AB Genel Sekreter-
liği'nde rahatsızlık yarattı. AKP Ge-
nel Başkanı RecepTayyipErdoğan,ya-
sanın içini boşaltan değişiklik tasan-
sının TBMM'de görüşülmesinin "eıri-
ne boyuna tarbşumasT için ertelen-
diğinı belirterek "EHmde olsa bir yıl
ertelenmesinden yanayım" dedi.
AB'den müzakere tanhi almak id-
diasıyla Avrupa'da lobi kampanyası dü-
zenleyen AKP, kamu ihalelerine şef-
faflık ve AB standardı getiren yasa-
da son dakika değişikligine giderek sa-
mimiyetine gölge düşürdü.
AB Genel Sekreteri Büyükelçi Vol-
kan \foral, geçen hafta AKP millet-
• AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yasanın içini boşaltan değişiklik
tasansının TBMM'de görüşülmesinin "enine boyuna tartışılması" için ertelendiğini
belirterek "Elimde olsa bir yıl ertelenmesinden yanayım" dedi.
vekillerine verdiği brifıngde Kamu
îhale Yasası'nadegindi. 1 Ocak2003'te
yürürlüğe girecek yasanın AB standar-
dını tam olarak karşıladığını anlatan
Vural, bu yasanın "örüne zarar vere-
cek" değişikliklerin, Türkiye'nin AB
uyum süreci açısından geriletici etki-
leri olacağı uyansında bulundu.
Diptomatiar uyardı
Diplomatlar, Bayındırlık Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı ve AB Genel Sek-
reterliği uzmanlannın çalışmalan so-
nunda hazırlanan, Dünya Bankası ve
AB Komisyonu'nun da onayı olan ya-
sada, ilgili kurumlann görüşü alın-
madan yapılmak istenen değişiklikle-
re tepki gösterdi. Diplomatlar, Türki-
ye'nin AB'ye sunduğu Ulusal Prog-
ram'da (UP) da taahhüt ettiği yasada
yapılacak son dakika değişikliklerinin,
Türkiye'nin AB nezdinde inandıncı-
lığı açısından da olumsuz sonuçlan ola-
cağı uyansında bulundu.
Erdoğan, tasannın komisyonda gö-
rüşülmesinin ertelenmesiyle ilgili ola-
rak şunlan söyledi:
"Ihale Yasası sağbkh değfl. Doğru ve
doğru ohnayanyanlanvar.Bu,Ogffiba-
kanlarcaenineboyuna masaya yaünl-
mah.Yasanm oldubittiyegetirflerek yü-
rürlüğe sokubnası gerek devtet, gerek-
se yerel \ önetimkr açısından ciddi sa-
kmcaJan olur."
'Ertelenmesinden yanayım'
Kendi elinde olsa yasanın biryıl er-
telenmesinden yana olduğunu vurğu-
layan AKP lideri sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Ertelensin, bu iyice otursun,
uygulamada otursun, ondan sonraya-
saDaşsın. Bazı uygulamalarda çokcid-
di sıkmülar çekiyonız. Bdediyeler ya-
sası, büyükşehuier belediye yasası var.
Bunlan bir bürün haiine getirmek la-
zun. Açuğmız zaman her şeyi bir ara-
da görmenizlazon. Şurada nedeniyor,
burada ne deniyor gibi yanhşlar ve M-
lem içinde bırakılmamalı uygulayıcı.
BuradabusıkmnlaryaşanacaknrBun-
dan dolayı çekttmesinin uygun oldu-
ğunu,yapıhnası gerekenlerin enine bo-
yuna taraşuarak bunu yaşayanlann
bizzat yapması gerekir. Öndan sonra
sağtakh bir yasaya kavuşahm.'"
Erdoğan bakanlan topladı
Kamu îhale Yasast'nda öngörülen
değişiklikler, AKP liden Erdoğan baş-
kanlığında bakanlaruı kanlımıyla dün
partinin genel merkezinde değerlen-
dirildi. Toplantıya Devlet Bakanı AB
Babacan, Maliye Bakanı Kemal
Unalatan ile Bayındırlık ve tskân
Bakanı Zeki Ergaen katıldı.
Büyükelçi
Vural
vedaetti
ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Avrupa Birliğı
(AB) Genel Sekreteri
Büyükelçi Volkan Vural
Türkiye'nin Madrid
Büyükelçiliği görevine
atanmasının ardından,
dün Genel Sekreterliğe
veda etti. Büyükelçi
Vural görevinden
ayılırken, "AB sürecinde
3 yü içinde geldiğimiz
nokta bence bir
mucizedir. Türtorye
önümüzdeki yıh da
başam la tamamlaması
durumunda,
inamyorum ki en geç
Arahk 2004te, belld
daha önce üyelik
müzakerelerine
başlayacakür" diye
konuştu. Volkan
Vural'ın aynlmasının
ardından AB Genel
Sekreterliği görevine
Türkiye'nin Birleşmiş
Milletler Cenevre Ofısi
nezdinde Büyükelçisi
MuratSungar'ın
atanması bekleniyor.
AB Genel Sekreter
Yardımcısı Büyükelçi
Volkan Bozkırın da
AB'den sorumlu
Dışişleri Bakanlığı
Müsteşar Yardımcılığı
görevine getirileceği
kaydediliyor.
Büyükelçi Volkan
Vural, AB Genel
SekTeterliğı'ne(ABGS)
veda ederken,
gazetecilerle de bir
araya geldi. Türkiye'nin
AB süreci temellerinin
Helsinki'de atıldığını
anımsatan Vural, "3 yıl
içinde geldiğimiz nokta,
kimikri yadırgasa da
bence bir mucizedir.
Çünkü bu 3 yü içinde
Türkiye, bugün tarihte
ilk kez AB'ye üyeük
yolunda kesin, açık bir
perspektif, tarih alarak
yohınadevam
etmektedir" diye
konuştu.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
AKP usulü seffafhk!
Dıale Yasası9
ıu
ilıale samkları
görüşecek
HACER BOYACIOĞLU
Gözleryeniden Çcmkoya'da
Erdoğan'ın Siirt'ten aday olup olmayacağı, Sezer'in anayasa
değişikliğini halkoyuna götürüp götürmeyeceğine bağlı.
ANKARA(Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM'de ikinci kez aynen
kabul edilip Cumhurbaşkanı Ab-
met Necdet Sezer'in onaynıa su-
nulan anayasa değişikliği konu-
sunda gözler yeniden Çankaya
Köşkü'ne döndü. AKP Genel Baş-
kanı RecepTayyip Erdoğan'ın Si-
irt'ten aday olup olmayacağı, ana-
yasa değişikliği konusunda Cum-
hurbaşkanı 'nın halk oylaması ka-
ran verip vermeyeceğine bağh.
Sezer'in "kişij'eözKİvesomut''
olarak niteleyip yeniden görüşül-
mek üzere TBMM'ye gönderdi-
ği anayasa değişikliği, ikinci kez
aynen yasalaştırümasının ardın-
dan dün Çankaya Köşkü'ne gön-
derildi. Anayasa gereği Cumhur-
başkanı kendisine ikinci kez gön-
derilen yasayı 10 Ocak'a kadar
onaylamak zorunda. Ancak Cum-
hurbaşkanı'run anayasayı halko-
yuna sunma yetkisi bulunuyor.
AKP iktidan, anayasa değişik-
liğini Siirt seçimine yetiştirebil-
mek amacıyla yılbaşından önce
Meclis'ten ikinci kez geçirdi. Yük-
sek Seçim Kurulu, Siirt seçimin-
de adayhktan çekilen kişilerin ye-
rine partilerin en son aday bildir-
me târihini 23 Ocak olarak karar-
laştırmıştı.
AKP yönetimi tedirgin
Bu durumda Cumhurbaşkanı
halkoyuna gitme karan almadan
anayasayı onaylarsa Erdoğan de-
ğişÜcliklerden yararlanabilecek
ve Siirt seçiminde aday olabile-
cek. Cumhurbaşkanı halkoyu ka-
ran verirse 4 ay içinde anayasa de-
ğişiklikleri için halk oylaması ya-
pılacağından düzenlemeler yü-
rürlüğe giremeyecek.
AKP yönetimi, iM nedenden
dolayı Sezer'in olası halkoyuka-
ranndan tedirginlik duyuyor. Bi-
rinci neden olarak Erdoğan'ı ya-
saklanndan kurtaracak düzenle-
menin Siirt seçimine yetişmeme-
si, ikinci olarak da halk oylama-
sı sürecinde toplumda "Erdoğan
yandaşhğ) ve karşrtBğma" dayaiı
bir kampanya yürütülecek okna-
sı gösteriliyor. Kayıtlı seçmenin
dörtte birinin oyunu alarak tek
başına iktidar olanağı yakalayan
AKP, böyle bir kampanyada
AKP'ye oy venneyenlerin blok
hareket etme olasılığından ve
"tophunsal uzkşma" havasının j
zedelenmesinden kaygılanıyor.
ANKARA - AKP'nin, Kamu thale Yasasf ndaki
değişiklikleri görüşecek TBMM Bayındırlık
Komisyonu'na, ihaleye fesat kanştırma suçlamasıyla
yargılanan millervekillerini üye yaptığı ortaya çıktı.
Kamu ihale yasasının kapsamını daraltan yasa
tasansını görüşecek olan komisyonun AKP'li başkanı
Adem Bastürkün. ihaleye fesat kanştırmak ve çıkar
amaçlı suç örgütü oluşturma suçlanndan yargılandığı
belirlendi. Başta başkan Adem Öztürk olmak üzere,
komisyon AKP'li üyeleri hakkında yürütülen
soruşnırma ve açılan davalar şöyle:
Komisyon Başkanı Adem Baştürk: AKP Lideri
Erdoğan'ın genel başkanlığı döneminde, Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreter
Yardımcısı olan Baştürk'ün
adı belediyeye ait bir çok
yolsuzluk dosyasında geçiyor.
Öıalelere fesat kanştırmak ve
çıkar sağlamak amaçlı suç
örgütü oluşturmakla suçlanan
Baştürk, geçen yıl Mülkiye
Başmüfettışi Candan Eren'in
yürüttüğu soruşturma
kapsamında belediyedeki
görevinden alınmıştı. Eski
tçişleri Bakanı Rüştü Kazım
Yücden tarafindan görevine
iade edilen Baştürk, Albayrak
ve ÎGDAŞ davalannda da
sanık. Zülfii Demirbağ:
tstanbul Büyükşehir
Belediyesi Yol Bakım
Müdürlüğü de yapan
Demirbağ, belediyeden
Albayrak Turizm A.Ş'ye verüen ihalelerle ilgili olarak
açılan davada sanık olarak yargılanıyor. Demirbağ'a
yönelık suçlamalar arasında yalan beyan, 8 defa
ihaleye fesat kanştırmak ve cürüm işlemek amacıyla
teşekkül oluşturmak yer alıyor.
Recep Koral: Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı da
yapan Koral, başkanlığı döneminde gerçekleştirilen
ihaleler nedeniyle soruşturmaya tabi tutuldu. Koral'a
getirilen suçlamalann başında, belediye başkanlığı
döneminde gerçekleştirilen ihalelerde şartnameye özel
hükümler koyarak katılım ve rekabeti önlemek yer
alıyor, Koral, başkanlığı döneminde belediye ait 4
taşınmazı usulsüz satmaktan yargılanıyor.
Mustafa Dıca: Erdoğan'ın belediye başkanlığı
döneminde APK Ulaşım AŞ'de daire başkanlığı
yapan Ilıca, Albayrak davasında da sanık olarak
yargılanıyor. Ilıca'yayöneltilen suçlamalar arasında
belediyenin bünyesinde kurulan çetenin üyesi ohnak,
ihaleye fesat kanştırmak, zimmet ve kamu
kurumunu dolandmnak yer alıyor.
Îhale yasasındaki
değişikliHeri
görüşecek
Bayındırlık
Komisyonu Başkanı
Baştürii'ün ihaleye
fesat kanştırmaktan
yargılandığı ortaya
çıktı. Komisyonda
yer alan AKP'li 3
üye de ihaleyefesat
kanştırmak ve çıkar
amaçlı çete
oluşturma
suçlamalaruıdan
yargılamyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected]
Üniversiteler 12 Eylül'cü YÖK an-
layışı ile yönetiliyor. Bu yönetimden
öğretim üyeleri acı çekiyorlar, birçok
değerli bilim insanı sırf bu sistem yü-
zünden üniversiteleri terk etti. Ama asıl
acıyı öğrenciler çekiyor. Demokrasi-
yi ve özgürlükleri savunan öğrenci-
ler polisin ve yönetimin hedefi haiine
geliyor. Son dönemde anadilinde öğ-
retim için dilekçe veren öğrencilerin
başlarına neler geldiğini biliyoruz.
Mahkeme kararlarına rağmen bazı
üniversite yönetimleri bu öğrencileri
okullarına geri almadılar, haklarını
yakmaktan çekinmediler. Bu konuda
en fazla "laiklik" vurgusunu yapan-
ların en katı tutumu almaları da dik-
kat çekici. Laikliği kim savunacak? Öz-
gür ve bilimsel ortamda yetişen genç-
ler savunacaklar? Onları susturarak,
onların özgürlük isteğini bastırarak
hangi laiklik savunulabilir?
Gençler okullarda polisin, ülkücü-
lerin saldırılarına uğruyor. Bu da yet-
miyor okuldan atılma tehdidiyle yüz
yüze geliyorlar. Trakya Üniversitesi'n-
de geçen günlerde bazı gençler sal-
dırılara uğradı. Aralarından yarala-
Trakya Üniversitesi'nde Olaylar
nanlar oldu. Bir grup Trakya Üniver-
srtesi öğrencisi ziyaretime geldi ve
başlarına gelenleri anlattılar. Bu ara-
da saldınya uğramanın karşılığı ola-
rak haklarında soruşturma açıldığını
da belirttiler. Trakya Universitesi Rek-
törü Osman Inci'nin bu tür yazı ve
açıklamalara duyarlığını biliyorum.
Onun da söyleyecekleri olursa bu
köşenin kendisine de açık olduğunu
belirtmek isterim.
Bugüne kadar çeşitli olaylarda bil-
diri yayımlayan rektörlerin, üniversi-
te yönetimlerinin gençlerin örgütlen-
me ve haklarını koruma konusunda-
ki çabalarına ise duyarsız kaldıklan-
nı biliyoruz. Işte gençlerin anlattıkla-
rı:
"Bizler Trakya Üniversitesi öğren-
cileriyiz. 27 Kasım 2002 tarihinde
Üniversitemizin Güllapoğlu yerleş-
kesinde, kendisine 'ülkücü' diyen
bir grup, beş arkadaşımıza saldında
bulunmuş veardından 'ülkücü hare-
ket engellenemez' sloganları ve 'tek-
bir...' sesleriyle Selimiye Yurdu ve
Tıp Fakültesi civannda dolaştıktan
sonra dağılmışlardır. Bu saldırılar
sonrasında bir kişi ağır olmak üzere
beş arkadaşımız yaralandı.
Ertesigün ise Ayşekadm yerleşke-
sine gelen saldırganlar, sözlü ve fi-
ziksel sataşmalarla birtakım olayla-
nn yaşanmasına sebebiyet verdiler.
Aynı günün akşamı, okulun dışında
toplanarak silah ve kesici aletlerle
okula girmek istemişler ve okulun
dışından taşlarla saldında bulunmuş-
lardır. Üniversite içerisinde, ellerin-
den kamerayı düşürmeyen özel Gü-
venlik Birimleri, olaylann yaşandığı sı-
rada saldırganlann görüntülerini al-
mayarak taraflı tutumlarını sergile-
mişlerdir.
Yaşananlarm ardından Üniversite
Rektörlüğü, 'suçluların cezalandınl-
ması' adına 50 arkadaşımıza (ne ile
suçlandığı bile belirtilmeden) 'olay-
lara katılmaktan' ötürü soruşturma
başlatmış, (olaylaria hiç birşekjldeala-
kası olmayan) sosyal- kültürel toplu-'
lukiann bazılannın faaliyetlehni dur-
durmuştur.
Yaşananlan, 15arkadaşımızın(hak-
lannda yapılan birsuç duyurusu üze-
rine) Edirne Emniyeti Terörle Müca-
dele Şubesi'ne 'ifade vermek' için
çağnlmalan takip etmiştir. Üniversi-
te yönetimi vepolis, yaşananlan, üni-
versite disiplinini bozan bir sağ-sol
çatışması şeklinde lanse ederek sap-
tırmaya çalışmış ve bilinçli bir ter-
cihle bizi sindirmeye yönelmiştir.
Saldınya maruz kalan herkes gibi
bizim de silahlı, satıriı, taşiı, sopalı gü-
ruhun karşısında kendimizi savun-
duğumuz doğrudur. Ama bu asla bi-
zim saldınya maruz kalan tarafoldu-
ğumuz gerçeğini değiştirmez. Trak-
ya Üniversitesi Rektörü Osman In-
ci'nin 'Üniversitede eğitim ve öğre-
timi bozacak iç ve dış müdahalelere
asla izin verilmeyecek' söyleminin
anlamını, olaylann ardından yaşa-
nanlar, herhangi bir söze gerek kal-
maksızın açıklıyor."
•••
Gençler üniversitelerdeki genel du-
ruma tepkilerini ise şöyle dile getir-
diler: "Üniversitelerde eşittik ve öz-
gürlük mücadelesi veren insanlara
karşı, herdefasında aynı şekilde bir-
birini takip eden saldınlann yaşanma-
sı tesadüfi değildir. Bu durum sade-
ce Trakya Üniversitesi'nde değil, tüm
Türkiye üniversitelerinde uzun yıllar-
dıryaşanıyor. Bilimsel, demokratikbir
üniversite, anadilde eğitim taleple-
rinde bulunan üniversitelilere karşı ge-
rek sivil-faşist unsuhar, gerek üni-
versite yönetimleri gerekse de polis
tarafindan (birbirinden farklı bir sü-
rü bahane ile) uygulananlar, baskı ve
şiddet politikasından başka bir şey
değildir. Beyazıt'ta, Maraş'ta ve 12
Eylül'deki zihniyet, bugün farklı şe-
killerde üniversitelerde de hüküm
sürmeye devam etmektedir."
Evet.. üniversitelerde ve Türki-
ye'de laik demokratik sistemi asıl ko-
ruyacak ve geliştirecek olanlar.. genç-
ler... YÖK sistemine itiraz da buradan
geliyor.