25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ARALIK 2002 CUMARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hasan Aydın'la paylaştı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk Turan Dursun adına verilen ödülSavaş'a • Turan Dursun tnceleme ve Araştırma Ödülü, eskl Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ile Hasan Aydın arasında paylaştınldı. Ödüller bugün anma toplantısıyla verilecek. tstanbul Haber Servisi - "Turan Dursun tnceleme ve Araştirma" ödülünü kazananlar belli oldu. Ödül Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl ödül için 6 araştırmacı 6 eseriyle başvuruda bulundu. Prof. Dr tlhan Arsel,Prof. Dr. Nejat Kaymaz, Dciğu Perinçek. ZekiSanhan ve Prof. Dr. Vural Savaş adlı eseriyle eskı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ile "Hz. Muhammed'in Bireysel ve Toplumsal Deneyimleri Işığmda Kur'an" adlı eseriyle Hasan Aydın arasında paylaştınlmasına karar verdi. Ödüller bugün Istiklal Caddesi'ndeki Italyan Opera Salonu'nda Cahit Tanyol'dan oluşan seçici kurul, bu yılki ödülün "Irtica ve Bölücülüğe Karşı Mibtan Demokrasi" düzenlenecek "Aydınlanma Savaşçısı Turan Dursun'u Anma ToplantBTnda sahiplerine verilecek. "MİNARELER SÜNGÜMÜZ, KUBBELER KALKANIMIZ. Ölüm orucu eyleminde bir kızını kaybetti, oğlu sakat kaldı. Eşi de çocuklannın fotoğraflanna bakarken öldü Evlat acısı her şeydenbeterGUL SULUN Geçimini kâğit toplayarak sağla- yan Ibrahim Ertürk'ün yaşamı hep yoksullukla geçmişti. Ama 'katia- mlamaz aciyla' çocuklannın F tipi cezaevlerindeki tecride karşı giriş- tikleri mücadele sırasında tanıştı... Ölüm orucu eyleminde kızı ZeH- ha Ertürk'ü kaybetti, oğlu Ferhat Ertürk aynı eylemde Wernicke- Korsakoffhastahğına yakalanarak sakat kaldı. Eşi cezaevlerindeki ço- cuklanna son bir kez dokunama- dan öldü. Ibrahim Ertürk'ün 16 ya- şındaki gencecik kızının omuzlan- na, sakat ağabeyine. küçük karde- şine bakma sorumluluğu yüklen- di... F tlplne cözüm bulun Tek odah bir gecekonduda yaşa- yan Ertürk ailesi, başka ailelerin de aynı acılarlatanışmaması için AKP hükümetinden "F tipi cezaevierine çözüm bulmasuu ve tecridi kaJdır- masını" istiyor. F tipi cezaevlerine karşı başlatı- lan ölüm orucu eyleminin 3. yılına girdiğı günlerde, AKP hükümetinin de 57. hükümet gibi sorunu yok sayması tutuklu yakınlannı zor du- rumda bırakıyor. Ertürk ailesi bu kayıtsızhğın en ağır sonuçlanm yok- sulluklanyla birlikte yaşıyor. fbra- him Ertürk, çocuklannın üzüntü- sünün yanı sıra yoksulluğa karşı di- renmekten de bitkin düşmüş. Sey- rantepe'de tek odalı bir gecekondu- da yaşam mücadelesi veren Ertürk, "eviatiarmm aasmadayanamayan" eşini de 2 yıl önce kaybetmiş. Çöpçülükyaptıml Anne Fatma Ertürk 47 yaşında çocuklannın cezaevlerinde çektir- diği fotoğraflara bakarken kalp kri- zi geçırerek öimüş. Istanbul'a 25 yıl önce geldiğini ve ailesine bakmak için birçok işte ça- hştığını anlatan Ertürk, şunlan di- le getiriyor: "Çocuklanma bakabilmek için çöpçülük yapüm, inşaatlarda çahş- nm, karton topladım. Belediye eldp- leri e\imi yıkmaya geldiğinde biri- ni bıçakladım ve 12 yıl ceza aldun. 2 yıl sonra çıküğundaysa kimse ba- na iş vennedi İnşaatiarda amelenk yaparken gözüme Idreç kaçti ve bir gözümü kaybettim. Yaşadığım tüm zoriuklara evlaüanm için katian- dnn." Geçimini kâğrt toplayarak sağjayan tbrahim Ertürk Ftipine çözüm bulunmasmı veinsan haklanna sayg» gösterümesini istiyor. Bu ülkede duyarlı olan her gen- cin "FtiplerryteödüUendirildiginr söyleyerek düzene sitem eden Er- türk şöyle devam ediyor: İnsan haklanna saygı "Bu ülkenintertemizgençüğiF tip- lerinde, hücrelerde yok edikmez. Benim gencecik kızun hayatuu kay- betti, oghım da sakat kakh. Başka aileler de aynı acılan yaşamasın. tn- san haklanna saygı gösterecekleri- ni söyleyen hükümet bu konuya bir an önce çözüm bulsun." Oğlu Ferhat Ertürk ise 1981 Is- tanbul doğumlu. F tipi cezaevleri- ne karşı başlattığı ölüm orucu ey- leminde zorla ve yanlış müdahale sonucu çocukluğunu ve ilk gençlik yıllannı anunsayamıyor. Hatırladı- ğı tek şey ise hayatırunın maddi zor- luklarla geçmiş olması. Ailesinin durumu iyi ohnadığından ilkokul- dan sonra öğrenimine devam ede- meyen ve 17 yaşında cezaevine gi- ren Ferhat 4 yıl sonra haziran 2001 'de tahliye oldu. Cezaevlerinin hücrelerinde san- dalyeye dahi otursalar gardiyanlar- ca dövüldüklerini söyleyen Ferhat, "F tipi cezaevlerinin tecritortarrun- da nelerie karşüaşılabileceğini siz tahmin edin" diyor. Küçük anne... Evin küçük kızı S.E. ise 16 yıllık yaşamına karşın 7 yaşındaki erkek kardeşine annelik yapmaya çalışı- yor. Okumayı çok sevse de ailesi- nin maddi irnkânsızlıklanndan do- layı okula gidemeyen S., önce an- nesini sonra da ablasını kaybedin- ce hayata küsmüş. Ailesinin F tipi cezaevleri nedeniyle dağıldığını an- latan S., şu sözlerle konuşmasını bitiriyor: "Bizi bu hale getiren hü- kümet utanç duymah." M©. \ * 28 Aralık, Cumaıtesi Saat 10.30 BAYRAMPAŞA OTOGAR KARŞISI ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hayali Senaryolar Irak sorunu konusunda konuşmaktan ağzımda tükürük kalmadı, yazmaktan kalemimde mürek- kep kalmadı. Bambaşka bir konuda konferans vermeye gidiyorsunuz; laf dönüp dolaşıp ya Kıb- rıs'a gelıyor, ya Irak'a. "Ben bu konulardaki gö- rûşlerimi ve tahminlerimi defalarca yazdım..." da deseniz, aynı şeyi sizden bir kez daha bekliyorlar. Türkıye açısından Irak savaşı, "haksız" bir sa- vaştır ve "çirkin" birsavaştır. Hiçbirçatışmamız ol- mayan bir devlete ve Türkiye'ye karşı dostluk duy- guları beslediğinı tahmin ettığim bir halka karşı, salt ABD'nin baskısı nedeniyle savaş açmamızın, hiç- bir mantıklı açıklaması olamaz. Elbette, "hayali" ba- zı açıklamalar yapılıyor ama biraz aşağıda da de- ğineceğim üzere, bu açıklamalar hayali olmaktan ileri gitmiyor. • • • Türkiye'nin bu savaşa girmesi gerektiğini ileri sürenlerin en çok dile getirdikleri husus; Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulmasının, Türkiye'nin güneydoğusunda çok ciddi sorunlara yol açaca- ğı ve Türkiye'nin buna katlanmasının mümkün ola- mayacağı. Ve "Türkiye bu bölgedeki gelişmelerin uzağında kalmamak için, savaşa bilfiil girmekzo- rundadır" gibisinden düşünceler geliştıriyorlar. "Savaş sonrasında masaya oturmak için savaşa katılmak zorundayız" diye düşünüyorlar. Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulup kurul- mamasını belirleyecek olan şey, Türkiye'nin sava- şa girmesi ya da girmemesi değil; bu konuda ABD'nin vereceği karardır. Kaldı ki, şu anda Ku- zey Irak'ta bir Kürt devletı kurulmuş bulunmakta- dır. Sadece ve sadece ABD'nin yardımlarıyla ayak- ta duran bu "fıılidurumu", mecburen görmezden geliyoruz. Zira orada bir Kürt devleti olduğunu dü- şünürsek, bunu bir "casus belli" (savaş nedeni) say- dığımızı çoktan ilan etmiştik. Bugün tartışılan şey, Kuzey Irak'ta bir Kürt dev- letinin kurulup kurulmaması değil, Musul ve Ker- kük'ün denetiminin kime bırakılacağıdır. Ve bızden bazı arkadaşlar, bölgenin denetiminin bize bırakı- lacağını zannediyorlar. Çok yanılıyorlar... • • • Savaşa girmemizi savunan arkadaşlanmız, sü- rekli olarak bir "masa "dan ve bu masaya "davet edilmekten" söz ediyor. Nerede bu masa? Bizi davet edeceklerıni kım söylemiş? Bu davetin herhangi bir garantisi var mı? "Dost bildiklerimize" güvenmekten ötürü, şimdi- ye dek uğradığımız zararlar ne çabuk unutuldu? "Türkiye girse de, girmese de ABD Irak'a gire- cek" diyenler de (bence) çok yanılıyorlar. ABD, uçaklarıyla ve füzeleriyle, dünyayı Saddam'ın ba- şına yıksa bile, kara kuvvetlen olmaksızın savaşı kazanamaz. Körfez Savaşı'na yarım milyondan fazla asker soktu, şimdi bundan da fazlasını cep- heye sünmek zorunda. Bu kadar askeri nereden bulacak? ABD'den getirecek olsa bile, bu kadar askeri nereye yerieştirecek? Saddam'dan (haklı ola- rak) nefret eden Arap ülkeleri bile ABD'ye tepki do- lu. i ••• Savaşa girmekten yana olan arkadaşlanmız, sa- vaşı ABD'nin kazanacağını, hem de kısa sürede kazanacağını tahmin ediyorlar. Acaba bunun bir garantisi var mı? ABD'nin Vietnam batağında, SSCB'nin Afganistan batağında nasıl çırpındığını, ne çabuk unutuyorlar? Saddam'a karşı, en ufak bir sempati beslemi- yorum. Kendi halkının üzerine zehırli gaz bomba- sı atan bir devlet adamına sempati beslenir mı? Ama Saddam 'ı cezalandırmak yetkısi, asla ABD'nin değildir. Zaten ABD'nin derdi Saddam falan değil. bölge haritalarını yenıden çizmek ve petrolü de- netlemektir. Bu amaç, bizim ulusal politikalarımıza uyma- maktadır. Ama korkanm tüm bunlan boşuna ya- zıyoruz. Yılbaşı için açık görüş Cemevinde inadına gülümseyenyüzler tstanbul Haber Servi- si - Yılbaşı dolayısıyla Bayrampaşa Kapah Ce- zaevi, Adana, Ankara, Antalya, Bakırköy Ka- dın ve Çocuk, Bayram- paşa Özel, Bursa E Tipi, Izmir, Kartal, Konya, Mersin, Metris ve Paşa- kapısı Kapalı cezaevle- rinde açık görüşler baş- ladı. Adli, siyasi ve terör suçlanndan hükümlüve tutuklular için ayn grup- lar oluşturulup her gru- bun görüş günleri ve sa- atleri, cumhu- riyet başsav- cdıklanilece- zaevi idarele- ri tarafından tespit edile- cek. Tutuklu ya da hükümlü yakınlannı zi- yaret etmek isteyenler, cezaevi kar- şısındaki kahvehaneye geceden gelerek sabahı beklediler. Eşini, babası- nı ya da çocuğunu gör- mek, kısa süre de olsa dokunmak için yollara düşmüşlerdi. Birbirleri- ni hiç tanımasalar da ya- şadıklan ortak sıkıntılar- la aynı masada buluştu- lar. Çocuk sesleriyle tav- la şıkırtılannın birbirine kanştığı sigara dumanı kaph kahvede söylenen- ler birbirine benziyordu: • Kınama cezası dışında disiplin cezası alan ve cezalan kaldınlmayan hükümlüler, açık görüşten yararlanamıyor. ^O. kaderkurbanı oldu. ITkenin yaşadığı ekono- mik kriz, iyi şartlar al- tmda yaşay^nlan görüp onlar gibi yaşama arzu- su onu mahpus damına düşürdü.*' Yeğeni uyuşturucu su- çundan cezaevinde olan Ha>dar Veşüyurt, içeri para dahı bırakacak du- rumda olamadıklanndan yakınıyor. Içerdekinin de dışardakinin de aynı acı- lan çektiğini dile geti- ren Yeşilyurt, "Bizi bu halegetirenkr acaba dö- nüp deeserle- rine bakryor- hrmı?" diyor. Gecenin geç saatlerin- den itibaren babasını göre- bilmek için sandalye üze- rinde sabahla- yan 16 yaşın- daki lise öğrencisi B.I. ise ülkede işsizük soru- nu çözülmedikçe hiçbir suçun önüne geçilemeye- ceğini belirterek babası- nın cezaevinde ohoşunun tek sorumlusu olarak hü- kümetleri görüyor. 20 yaşındaki oğlunu ziyaret ettikten sonra gözleri dolu dolu dışan çıkan Nermin Başaran, zıyaretçilerin kollanna basılan damganın, yaşa- dığı acılan bir kat daha arttırdığını aktanyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear