Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13AFVLK2002CUMA CUMHURİYET SAYFA
AVRUPA BİRLİGİ
İNSANIN SERÜVENİ .m TURHANSELÇUK Mift
f3fFfc.NAHUMv
A ÎMft,. . HAvtyDA flılUDAMyApPl
fcuHU
Dİ<$û
ONU BlRAKTi VE KADiN f l t M E N
İ ETTÛ,
ABDJİCAN2AZ1
IN
IİAPJKCUD3
KACZEALA3I
Türkiye'nin tarih için AB üzerinde dört koldan sürdürdüğü 'pres'in üslubu ve biçimi tepki topladı
Bushbizeemirveremez• Baştarafi I. Sayfada
Türkiye'nin "tarih" için AB üze-
rinde dört koldan sürdürdüğü
"pres"in üslubu ve biçimi bu arada
AB çe\Teleri ve Iiderleri arasında
"tepîd" topluyor. Bunlardan ilk ve
en önemlisi, Erdoğan'ın Kopenhag
öncesinde yaphğı "Washington" ko-
naklaması. AB yetkililen bunu *Was-
hington kapısından Biıüğe girme ça-
basının grafik örneği" olarak görü-
yor ve bu baskıya "tepki'' gösteriyor-
lar. ABD *pres"inden bunalan lider-
lerin başını Danimarkah dönem baş-
kanı Rasmussen çekiyor. Önceki ge-
ce ABD Başkanf ndan "Hadi! EBni-
n çabuk tutun" şeklinde bir telefon
alan Danimarka Başbakanı Rasmus-
sen, bu telefonun ardından Danimar-
ka Parlamentosu'nda yaptığı konuş-
ERDOĞAN'INİSTEMl
NAFTA
Batı'yı
güldürdü
Dış Haberler Servisi - AKP li-
den Recep Tayyip Erdoğan'm
NAFTA'ya (Kuzey Amerika Ser-
best Ticaret Bölgesi) girme ta-
lebi AB çevrelerini güldürdü.
"Bir kulübe üye olmaya. üyele-
re hakaret ederek, üye olnıayan
birine, kulübebaskı yapması için
başvıırarak ya da seni davet et-
meyen başka bir kulübe kaol-
mayı önererek mi başlarsın?"
sorusunu soran AB dıplomatla-
n, "İşte, Törkiye'ııin müzakere
tarihi almak için yapüğı tam ola-
rak bu" diyorlar.
Ingiliz haber ajansı Reuters,
AB diplomatlanna dayanarak
derlediği haberde, ülke içindeki
baskılann veya AKP hükümeti-
nin deneyimsizliğinin Türk dip-
lomasisinin keskin tavnna yön
verdiğini kaydetti. Reuters'e gö-
re bu tavır, Avrupa içinde yeni
mada Bush'a dolaylı yanıtını "Bu du-
rumdabizdeABD VeMeksika'yage-
nişleme teklifedetim" diyerek vermiş
oluyor. Fransa Sanayı Bakanı Nicole
Fontaine ıse "Gerçekte Avrupahlan
flgilendiren bir konuya kanşmak. ke-
süıUldeABD Başkani'nm işi değüdir"
sözleriyle tepkisini ortaya koydu.
Kopenhag koridorlannda bu arada
bir "Meksika muhabbeti"dir gidiyor.
AB'nin dış ılişkilerinden sorumlu ko-
miseri ChrisPattendanitekimCNN'e
verdiği söyleşide "Washingtonpresi-
neMeksikanın ABD'yekabbnaanıta-
lep ederek cevap vereceğK" şeklinde
konuşarak aynı espriyi tekrarlıyor.
Esprinin patenti gerçekte Prodi'ye
ait. Bu parlak fikir Prodi'nin başm-
dan çıkmış meğer. Helsinki öncesin-
de bu kez de "adaybk" için bastıran
Ctinton'a Prodi, "Sevgfli Bfll" diyerek
yanıt vermiş vaktiyle: "ABDSenato-
su'nda Meksika senatörlerinin otur-
duğu gün, biz de Türk mflletvekflleri-
niAvrupa pariamenterieri arasma da-
hil etmeye hazır ohıruz!"
Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye-AB
restleşmesinin yanında bir de AB-
ABD restleşmesi açılmış oluyor böy-
lece. AB yetkilileri ve siyasi liderler,
"Birliğin ABD'den emir abnayacağı-
nı" ispatlamak için şımdi "ABD'ye
kafa tutma yanşT içine giriyor.
Türklye Inandırıcı deflll'
Kopenhag"daki "rahatsıdık" ABD
baskısından ibaret degil. AB'ye uyum
paketinin son diliminin TBMM'den
geçmemesi ve Brüksel'e yapılan "mi-
siDeme" havasında son anda ertelen-
mesine ihşkin haberier de zirve kori-
dorlanna "bomba" gibi düşen geliş-
meler arasında Sözkonusugelışme-
yi "Istediğimiztarihiveremezseniz biz
de düediğûniz gibi zevlde insan hak-
lan ihlaOeri ve işkenceye devam ede-
riz!" şeklinde yorumlayan AB'li ba-
sın mensuplan, Ankara'dan geçen
ajans haberlerini "Türkiye'nin inan-
dıncdığııu baltalayan son örnek" ola-
rak damgahyorlar.
Türkiye'nin istediği tarihin önünde
engel oluşturan ülkeleri "askeri ve si-
vil ihalelerden muaf tutmak şantajı"
da gene aynı şekilde tepki alıyor. AB
Komisyon Başkanı Prodi: "Bunlar
kızgınlıkla söylenen şeyler. Siyasi akıl
emininı bu pozisyonun üstüne çıkar"
şeklındekı demecıyle "Türkiye'yi si-
yasi akıl kuilanmaya" davet ediyor.
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet
Sezer. KKTC
Cumhurbaşkanı
RaufDenktaşı
lbniSina
Hastanesi'nde
ziyaret etti. Sezer,
gazetecUerin AB
ile Ugjli sorulan
üzerine, "Sanki
Kıbns konusunda
bir getişme ohırsa
tarihi öne
çekebfleceklerini
söylüyorlar" dedi.
' (Fotoğraf: AA)
Kopenhag'da Türkiye için olumsuz bir karar çıkabileceğini söyledi
Sezer: Samimi değiller—ANKARA (Cumhtlrîyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer, AB ülkelerinin "samimi" ol-
madıklannı yineleyerek "Sanki
Kıbns konusunda bir gefişmeohır-
sa tarihi öne çekebileceklerini söy-
lüyoriar. Samimi değiller" dedi.
TBMM Başkam Bülent Annç da
Kopenhag'da iyi bir sonucun Tür-
kiye'nin hakkı olduğunu, ancak
tarih verilmemesinin de dünyanın
sonu olmadığım söyledi.
Sezer, dün KK1 L Lumhurbaş-
kanı RaufDenktaş'ı ziyaret ettiği Ib-
ni Sina Hastanesi'nde bir gazeteci-
nin, "Kopenhag'da olumsuz bir ka-
rar çıkarsa sizin için hayal kuıkhğı
oturmu"'sorusuna, "Onutahminedi-
JTOTIZ, Samimidepkr" yanıtını ver-
di. Sezer, "Tarih için tarih verifirse
kabul edüebilir mi" sorusu üzerine
de "O tarihe bakmak laam" dedi.
Annç, dün TÜŞIAD Başkanı Tun-
cav Özflhan ve TÜSÎAD Yüksek Is-
tişare Konseyı başkanı Munarrem
Kayiıan üe işadamı Sakıp Sabana'yı
kabul etti. Sabancı."Netice neolur-
sa olsun izbıraktık. bu^kacağız. İn-
şallah güzel neticeler olsun, gelmez-
se yola devam edeceğiz" dedi.
f ISK'in 40. kuruluş yıldönümü-
ne katılan Başbakan Yardımcısı Meh-
met AU Şahin, Türkiye'nin diğer
adaylardan ileride bulunduğunu be-
lırterek "Sonuç öyle de olsa, bövie de
olsabaşmuzdikolacaknr" dedi.
Son dakikada gazetelere verilen ve
Türkiye'yi bir "diş macunu" gibi
AB'ye "pazarlamayaçahşanilanlar"
da, Kopenhag kulislerinde anlanlan de-
dikodularagörehoşagitmemiş. Özel-
likle Schröder'in bunu "se\imsiz bir
emrhaki" olarak gördüğurivayetedi-
liyor. Diplomatik bir soruna yol aça-
cak düze>
r
de olmasa da ilanlann "sem-
pati" yenne "antipati" topladığı an-
îaşıhyor. AB kamuoyu tarafindan gör-
mezden gelinen "Bize AB yolunu
açm!" ilanlan kısaca "fiyasko" olarak
nitelendiriliyor. Erdoğan'ın Bush'a
yaptığı "Bizi NAFTA'ya ahn!" tekli-
fi de dış basın mensuplan arasında
"alayh gülümsemelere" yol açıyor.
AB çevreleri bunu da gene "inandı-
ncı ohnayan bir başka misiDeme ça-
bası" olarak nitelendiriyorlar.
YUNANİSTAN BASINI
Baskı geri
tepebilir
MLTlATtLEiM
ATİNA - Kopenhag'da Türkiye'ye
verilecek olan tarih konusunda en il-
ginç yaklaşım Yunan basm organlann-
dan geldi. Danimarka'mn başkentin-
de gerçekleştirilen zirveye damgasını
vııran Türkiye-AB ilişkileri konusuna
değinen gazeteler, ABD'nin AB üze-
rinde yaptığı baskının geri tepebilece-
ğine dikkat çekiyorlar.
ABD Başkanı George Bush'un Fran-
sa, Almanya ve AB dönem başkanı Da-
nimarka dahil birçok AB ülkesi lide-
ri ile gerçekleştirdiği telefon diploma-
sisinin, söz konusu ülkeler ile AB or-
ganlan nezdinde tepki aldığım vurgu-
layan yunan basın organlan, bu durum-
dazinedençıkacak sonucun "ABD'ye
tepkf olarak kabul edilmesi gerekti-
ğiııi ifade ediyorlar. istediği tarihin
verilmemesi durumunda, bundan Tür-
kiye'nin sorumlu olmayacağını belir-
ten gazeteler, "Ankara göre\ini yapa-
rak A B kriterieri olan demokratikîeş-
me pakederini kabul ernıiş. \ürürlüğe
DUZYAZI
kunulması yününde önemli adımlar
atnuşnr. Buna rağmen istenen kısa dö-
nemdeki tarihin verilmemesi duru-
munda, ABD'nin olaya kanşarak ra-
hatsız edici şekilde baskı yolunu seçme-
si Türkiye'nin beklentilerine önemli
darbe vurmuş olacaknr" yorumunu
yapıyorlar. Başta Almanya ve Fransa
ile bazı AB ülkelerine baskı yapan
ABD yönetiminin tutumunun Türki-
ye'nin umutlannı yıkabileceğini gaze-
teler, "Bu durumda tek suçhı ABD
olacaktır" yorumunu yapıyorlar.
ORHAN BtRGİT
SiiPt Sınavı...
Siirt seçiminin yenilenme kararı alınırken, Yük-
sek Seçim Kuruiu'nun deneyimli üyelerinin baya-
ğı zorlandıklan anlaştlıyor.
Hikmet Çetinkaya, üç gün önce Pervari ilçesi-
ne bağlı Doğanköylü seçmenlerin sandığa gitme-
me nedeninin altında, DEHAP'a oy verme yönün-
deki kararlılığın bulunduğunu anlatıyordu. Köy
halkının oy verdiği parti, o akşam sandıklaraçıldı-
ğında elbette resmi tutanaklara yazılacağı için,
Doğanlılılar, kendi akıllarınca boykot yöntemini
seçmişler.
Bence doğru yapmamışlar.
Seçmenin, bir partiye oy verdiği için cezalandı-
rılma garabeti, Türkiye'de çok şükür 1957'den bu
yana geçmişin o demokrasiyi tüm kurallan ile uy-
gulamayı hazmedememe yıllanyla birlikte, tarihin
acemilik ömekleri arasında kaldı. 1957'de Kırşe-
hiıiiler, Osman Bölükbaşı'nın partisine oy verdik-
leri için "//" olma haklarını yitirmişlerdi.
2002 Türkiyesi, seçim sandığının milli iradenin
rahmi olduğunun tartışılmaz kanıtını 3 Kasım gü-
nü bir kez daha sergiledi.
Ona rağmen Doğanköy'de yaşayan 706 seçme-
nin tam bir "çarıklı erkânıharp" mantığı ile uygu-
ladıkları boykot stratejisinde, yüzde yüz haksız ol-
duklan da ileri sürülemez.
"Çarıklı erkânıharp" mantığı, köy muhtarının
hem sandığa gitmeyenler arasında bulunması,
hem de seçim kurulu üyelerine ifade verirken hem-
şerilerini seçmenlik görevlerini yapmaları konu-
sunda bir türlü ikna edemediğinden söz etmesiy-
le kendisini gösteriyor.
Seçimi boykot, yurttaşın demokratik bir hakkı ol-
duğu için, zaten yasa koyucu, mazeretsiz olarak
oy verme görevini yerine getirmeyen seçmene ha-
fif bir para cezası yaptırımı uygulanmasını düşün-
müş.
Ne var ki, o demokratik hakkı kullanması isteni-
len seçmenin ülkesinde, 12 Eylül döneminin arma-
ğanı olarak, seçimlere katılmaya kalkışan partile-
re tuhaf bir baraj engeli uyguluyorsunuz. Ve işin ga-
ribi, bu uygulamanın en hararetlı savunucusu olan
bir siyaset adamını, Turgut Özal'ı Türk demokra-
sisinin altın çerçeveli şeref listesinde en baş sıra-
lara koymak isteğinı de her fırsatta dile getiriyor-
sunuz.
3 Kasım seçimleri, baraj sistemini başından be-
ri savunanlann hal-i pürmelalini göstermekle kal-
madı; bu sistem nedeniyle bugünün iktidannın na-
sıl bir milli irade çarpıklığı ile parlamento koltukla-
rını doldurduğunu da ortaya koydu.
Bari ders alabildik mi?
Siirt seçimlennin yenilenme karan alınırken, uza-
yan görüşmeler sırasında AKP ve CHP'ye yağ
çekmek isteyen onlarca aklı evvel, yenilenecek
seçimde de baraj uygulamasının süreceği yönün-
de kuruldan bir sonuç çıkacağını ileri sürdü. Hat-
ta bazılanna göre, yenilenecek seçimde yine 3 Ka-
sım'daki yanşmaya katılan partiler yer alabilirdi, ama
akşam saat 17.00'de sandıklar açıldığı zaman,
AKP ve CHP ile Akgündüz'e verilenlerin dışında-
ki oyları saymaya bile gerek yoktu!
Türkiye'nin Kopenhag doruğu kapısında sınav
için bekletildiği bir günde, üstelik kendilerine se-
çim uzmanı kimliği verilmesine de "estağfurullah"
diyemeyen şu kişilerin mantığına bakınız. On bin-
lerce seçmen, 3 Kasım'daki antidemokratik baraj
uygulamasında bogulmuş olan partilerine yine oy
verebilecekler, ama akşam sandıklar açıldığı za-
man o oylar çöplüğe dökülecek.
Ve mesel! O gece Siirt Seçim Kurulu, bu yön-
tem sonunda milli iradenin, Tayyip Erdoğan'ın ilk
sırasını onurlandırdığı AKP lıstesinin seçimin gali-
bi olduğunu ılan edecek! Hatta aynı parkurdan yü-
rüyerek Erdoğan, başbakanlık koltuğuna oturtu-
lacak!
öyle bir mantığın 9 Şubat akşamı Türkiye'yi ne-
reye götüreceğini elbette hesap ettiği için Yüksek
Seçim Kurulu, Siirt seçimlerinin yenilenmesi ile il-
gili kararında, resmen bazı hususları kaytanyor.
Topu parlamentonun çıkarması beklenilen Uyum
Paketleri içinde yer alacağı söylenilen seçim ve par-
tiler kanunlarına bırakmayı yeğliyor.
Belki de en doğruyu değilse bile, en akılcı yolu
uyguluyor.
Zira YSK, 3 Kasım genel seçımlerine katılmış olan
partilerden barajı geçemeyenler 9 Şubat listesin-
de yer alamaz demeye kalksa, "kazanılmış hak-
lar"\ yok saymış olacak! Yok yer alsınlar, ama ken-
dilerine verilecek oylar sayım döküm listesine gir-
, çiinkii 3 Kasım'ria harajda hnğı ılrjı ılar man-
dostlar edinmeyi veya Ankara'nın
Avrupa'daki davasında kazanım-
lar elde etmesini sağlamıyor.
Bu volla AB'ye glrllmez
Erdoğan'ın, AB"nin Türkiye'ye
çifte standart uyguladığını ve bir
Hıristiyan kulübü gibi davrandı-
ğını söylemesine çok sinirlenen
bir diplomat, ajansa yaptığı açık-
lamada, bu yolla birliğe girile-
meyeceğini sa\'undu. Habere gö-
re, AB hükümetleri, AKP'nin si-
yasi reform paketinden ve Kıb-
ns sorunundaki daha uzlaşmacı
tavnndanetkilendi. Haberde, Er-
doğan'ın Fransa ve Almanya Ii-
derleri tarafindan geçen hafta or-
taya atılan öneriyi kabul edile-
mez bulduğu da hatırlatıldı. Ger-
hard Schöreder ve Jacques Chi-
rac geçen hafta yaptıklan top-
lanüda, "Türkiye'nin, beklentile-
ri 20O4'te yerine getirmesi duru-
munda, 2005 için müzakere tari-
hi verflebileceğr konusunda an-
laştı.Türkiye'ye tarih verilmesi-
ni destekleyen Ingiltere'den bir
diplomat, "Türkiye'nin açıkla-
malan, dostiannın işini her za-
man kola>1aşürmıyorr
dedi. Bir
başka AB diplomatıysa, "Anka-
ra, beklentilene yeterince karşıbk
vermedi Bu yüzden, Türkijeiçin
'geri' gibi gözükenolasıbirsonuç,
ashnda 'ileri' birsonuçtur" şek-
linde konuştu.
tığı zorlansa, gerek birincisı ve gerekse ikincisi
şimdiden belli tam bir komedi seçim oyunu sah-
neye konulacak!
O zaman, en kestirme yöntem demokratikleş-
me yolundaki iddiaları adeta böbürlenme aracı
haline getiren AKP ile onun sadık uydusu CHP'ye
bu kördüğümü çözme fırsatını vermek.
Alın size hem de kritik Kopenhag toplantısı gü-
nüne rast gelen çok bilinmeyenli bir denklem.
Bu sınav, biraz da Sayın Tayyip Erdoğan'ın lider-
lik sınavı olacak!
Baykal, Erdoğan'ın Irak'la ilgili açıklamalannı eleştirdi. Yalçınbayır ise yine 'düzeltmeye' çalıştı
Savaş için referandnm olıııaz
Faks: 0212- 677 07 62 [email protected]
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
AKP lideri Recep Ta\r
yip Erdoğan'ın,
Irak'a müdahale konusunda bir refe-
randumdan söz etmesinin. sorumlu-
luğu halka bırakmak anlamına geldi-
ğini söyledi. Baykal, "Erdoğan'danne-
yinistendiğini,neyekendisinin"hayır
diyemeyip milletin 'hayır' demesini
bekledigini bflmemiz gerekü-" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Ba-
kanı Ertuğrul Yalçmbayır da AKP li-
derının açıklamalannı düzeltmeye ça-
lışarak "Sa%^şm y^apıhp yapıhnayaca-
ğı konusunda referandum olmaz" de-
di. Yalçmbayır, Erdoğan'm Türk hal-
kının savaşı istemediği mesajını ver-
• CHP lideri Baykal, referandum olasılığının gündeme getirilmesinin,
parlamentonun taşıyamayacağı kadar ağır taleplerle karşılaşıldığı
izlenimini verdiğini söyledi. Yalçınbayır ise Erdoğan'ın Türk halkının
savaşı istemediği mesajını vermeye çalıştığım savundu.
meye çahştığım sa\ımdu.
Baykal dün Türkiye Inşaat Sanayi-
cileri tşveren Sendikası ile görüşme-
sinde, gazetecilerin AKP Genel Baş-
kam Erdoğan'ın Irak'a müdahale ko-
nusunda referanduma gidilebileceği
yönündeki açıklamasını ammsatma-
lan üzerine, konuyu iyi anlamadan, bu
aşamada kesın bir şey söylemek iste-
mediğini belirtti. Referandum olası-
lığınm gündeme getirilmesinin, çok
ciddi, parlamentonun taşıyamayaca-
ğı kadar ağır taleplerle karşılaşıldığı
izlenimini verdiğini savunan Baykal,
şöyle konuştu: "Öyle mi değO mi bi-
lemem. Ancak normal olarak Türld-
ye'nm uhıslararası iUşküeri TBMM
kanafaytagötürülür. Referandum öne-
risi, olaym düşünülenden daha ağır
oldugu üdenimi veriy or. İşj referandu-
ma havale etmek, sonımluhığu halka
bırakmakanlamına geiir. Erdoğan'dan
neyin istendiğini. neye kendisinin'ha-
yır' diyemeyip milletin hayır' deme-
_
sini beklediğmi bflmemiz gerekir.'"
Yalçmbayır da dün Türkıye Insan
Haklan Vakfi (TÎHV) Başkanı Yavuz
Önen'i ziyareti su^smda gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. AKP lideri
Erdoğan'ın sözleri anımsatılan Yalçın-
bayır, savaş konusunda referanduma
gidilemeyeceğıni söyledi. Erdoğan'ın
sözlerinin sadece bir mesaj olduğunu
savunan Yalçmbayır, "Temel hak ve
özgihiülder konusunda referandum ol-
maz. Bunlarreferandum dtşı hadisekr-
dir; o sadece bir mesajdır. Halknnızın
savaş istemediğine dair önemli bir
mesajdır. Biz, kamuoyu yoklamalan
ile halkımızın savaş istemediğini
bfliyonız'' dedi.
ÖLÜM ve TEŞEKKÜR
Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine
adanmış onurlu yaşamı bize örnek
olacak aile büyüğümüz
HAKKI ERTURAN
(1909-2002)
23 Kasım 2002 tarihinde aramızdan
ayrılmıştır. Acımızı paylaşan tüm
dostlarımıza teşekkür ederiz.
Eşi: Ayşe Erturan
Çocuklan: Beyhan Savran, Gönül Erturan,
Osman Nuri Erturan
Damadı: Hüseyin Savran
Getını: Mürvet Erturan
Torunlan: Kerim Onur - Hakkı Savran,
Hakkı Çağdaş - Güleç Erturan