Catalog

SAYFA CUMHURtYET 22 KASIM 2002 CUI HABERLER ?arti kurmaylannın önce milletvekilliği formülünü uzun buldu: En kolayı 109. maddenin değişmesi ErdoğanfazlasabredemediSTRASBOITIG/AMCARA (Cum- tariyet) - AKP Genel Başkanı Recep ayyip Erdoğan. Abdufiah GûTün baş- lakanlığında kurulan \ e henüz güve- ıoyu bifealmayan 58. hükümete 1 ay- Jk ömiir biçti. Seçimlerden hemen anrakonıryugündemegetiren. ancak Cumhurbaşkanı ve muhalefetin tepki- s üzerinepartikurmaylartnıngeri adıra aarak "öncemifletvekiffiği'' yolunu aç- nayı planlad:ğı Erdoğan, bu yolu 'uzun'' buldu. Erdoğan, parti kurmaylannın tersi- ne dün, kendısıne başbakanJık yolunu a?mak için Başbakan'ın atanma ko- şâllannı içeren anayasanın 109. mad- oesini değiştinnekte kararlı olduklan- n söyledi. "Pariamenter rejimin kal- K" olaraknitelendırilen 109. madde de- gtşikliğiyle, miJletvekili olmadan baş- AGSP, AB ve Kıbrıs • TBMM Başkanhğı oylamasıyla rahatlayan Recep Tayyip Erdoğan, 'hemen başbakanJık' istedi. AKP kurmaylannın, Cumhurbaşkanı Sezer ve muhalefetten gelen tepkiler üzerine 'parlamenter rejimin kalbf olarak nitelendirilen 109. madde değişkiliğinin 'öncelikleri olmadığı' açıklamasına karşın Erdoğan, dün bu konuda v kararlılık' ifade etti. bakan olmayı hedefleyen Erdoğan, "En kofcçı 109.maddedegjşikiigidir.Bu iş taş çadasın 1 aylık iştir" dedı. Erdoğan. Dubhn'den Strasbourg'a geçerken uçakta gazetecilerin ıç polı- tikaya ılişkin sorulannı yanıtladı. Yap- tığı açıklamalarda, başbakanlık konu- sundaki "sabırsızMğınr da ortaya koy- du. TBMM Başkanı'nın bağımsızmil- letvekillerinin desteğiyle 369 oyla se- çilmesini "Anayasa değişikliğininpro- vasT olarak gören AKP liden, anaya- sanın. "başbakanlann, millervekilleri arasmdan atanacağı" vönundekı 109. maddestnin değıştırilmesi için düğme- ye bastı. Erdoğan, gazetecilerin "t bakanhk yolunun açılması" için nasıl bir yöntem İ2İeyeceklerine ilişkin so- rulan şöyle yarutladı: "Bu maddderin değişinu taşçatiasuı 1 ayiıkiştir. En ge- nişanlanıda süreler sonuna kadarkut- lanıhrsa 1 ayda geçer. 109'da değişikiik yapılmasryia ara seçime hiç gerek kat- mayabilir. Bağımsıdar. Mecfa's Başkan- hğı seçiminde neyin olabileeeğini gös- terdi olabiJir. Bu konunun en kolayı 109'dur.İkinciadım 76'dır(MtUetveki- ü seçflme yeterfüiğini düzenleyen mad- de). Üçüncü adım 78'dir (Ara seçim koşuHanm düzenleyen madde)." Erdoğan. Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer'üı 109. madde ile ilgi- lı değişikliğe "parlamenter sistemi tehdit etmesi'* nedeniyle karşı çıktı- ğının anımsafılması üzerine, "Parla- menter sistemi hiç değiştirmez, hiç alakası yok" diye konuştu. "Bu du- zenlemenin Idşrye özgü" algılanaca- ğının anımsatılması üzerine Erdoğan, "109. maddeye en fazla oyalan parti- nin genel başkanı veya parlamento içüıden'' ifadesi konularak bunun ku- rumsallaştınlacağını, dolayısıyla ki- şiye özgü olmayacağını savundu. Er- doğan, hükümete bukonudaki talima- tını datt Si}rairade,paıianıentodann1- leciradesinin gereğuıi yerinegetinne- HdSr " sözleriyie dile getirdı. Anayasanın "Başbakanın TBIVEVI içinden atanmasmr öngören 109. maddesi yargı çe\TeIerinde parlamen- ter rejimin "kaîbi" olarak değerlendi- riliyor. Sezer de maddenin önemine işaret ederek "Bugün öncetikli konu- lannuzdan biri de demokrasi ve hu- kukdevletiilkeleriy le bağdaşmayacak, kişhe özgü düzenİemderden kaçına- rakhukuku sryasaüasarmakverine, si- yaseti hukukkuraUannauygunbiçûn- de yapmaya özen göstermek olmau- dır" görüşünü dile getirmişti. Sezer, NATOzirvesi içingittiği Prag'da ga- zetecilerin Erdoğan'ın açıklamalany- la ilgili sorulan üzerine "Göriişlerim- de bir değişikiik yok" yanıtıru verdi. AKP Jiderinin paket önerisine tepki yağdı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP Genel Başkanı RecepTayjip Er- doğan'ın, geieneksel Tür- kiye polinkasının aksine AGSP, AB ve Kıbns ko- nusunda paket çözüm önermesi ve AB 'ye yöne- lik olarak "tarih için ta- rih verümesinin kabui ed>- lebfleceğmi" söylemesı bü- yük tepki çekti. CHP Genel Başkanı De- nizBaykaJ, -\oJculuklar- da her durakta a>n birdış politika oiuşturarak ulke sorunianniçözmevakiaşı- mı «ekcekte bizi ciddi so- runlar, sıiantılaria karşı karşnabırakır''dedı Bay- kal, bombalı birsaldın so- nucu yaşamını yitiren ga- zetemiz yazan Uğur Mumcu'nun "Bilgisahibi ofanadan,fikirsahibiohın- maz"sözüne arıfta buluna- rak Kıbrıs taslağının içe- riği i!e ilgili yeterli kamu- oyu bilgılen- dirmesi olma- dan herkesin kanaat sahibi olmaya başla- dığını söyle- di. Kıbns ile ilgili ortadabirçözüm öne- risi olduğuna işaret eden Baykal. "Bu taslağın duy- gusal bir vaklasım içinde, 'Haydi canım bu işde uza- dı. artık çözüverelim' be- \ecanınakaparmadan,so- ğukkanhhkîa değerlendi- rilmesi lazun" dedi. DSP GeneJ Başkanı Bü- lent Ece\ıt, Erdoğan'ın önerisini ^ehükelivejan- hş" olarakniteledi. Ecevit, "Dışişleri Bakanlıgı 2 yı) Tûrİdje'nin haklannı ko- rumakiçin çetin miicade- levermişfir. Başanlı sonu- ca ulaşmışlardır. Şimdi bunlarm birfikte eJe alın- masınıistemek sonderece vanhş ve tehlikelidir'' gö- rüşünüdilegetirdi. Evren'e tepki Ece\it. dün bazı gazete- cilerle yaptığı sohbet top- lantısında eski Cumhur- Deniz Baykal: Her durakta ayn politika sıkıntı yaratır. Bülent Ecevit: Öneri tehJikelı ve yanlış. İsmaü Cem: Başımızı kuma gömmüş oluruz. Şevket Bülent Vahnici: ABveKibns'ta kaybediyoruz. başkanı Kenan Evren'in Kıbns'la ilgili "1974'te hedeflediğimizden fazla toprak aldık. Daha sonra müzakerelerde verecegi- mizi düşünerek çekilme- dfli" şeklindekı açıklama- lanna tepki gösterdi. Ev- ren'in açıklamalannı "ta- Khsizük" olarak niteleyen Ecevit. "Harekâf sırasın- da karşıniKda hiçbirengeJ kalmamıştı. Biz istesek Kıbnsın tünıünüçgal ede- bilirdik. Ancak makul bir çizgide kaldık" dedı. Çözfimsfizlük getirir YTP Genel Başkanı fs- mail Cem. AB-Kıbns- AGSP konulannın birpa- ket halinde ele almması- nın çözümsüzlükgetirece- ğini \urgulayarak "Asıl o zamanbaşmuzıkumagöm- müşoluruz" dedi. Cem, "Tûrkiv«bu- günkü özel- BkJerhle müzakereta- rihi alabile- cek hukuki konumda- dır" dedı. MHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Vahnici, Türkiye'yi bir iyimserh- ğın sarmış gibi göründü- ğünü belirterek şunları söyledi: "ABveKıbnsko- nuJannda birtakım şey- lerika>"betmekte olduğu- muzuhjssedivorujn. Ama dilerim aksi olur." Yahni- ci, Kibns'ta önerilenpla- nın uygulanması duru- munda Kıbns'ta Türkkal- mayacağım, 200 bin Tür- kün göçmen olmasının sağlanacağını kaydetti. DYP'üAydmMenderes, ulusal dışpolitikanın, sıya- sı partıler ve devletin bü- tün ilgili birimlerinin ortak uzlaşması üzerine kurul- duğunu \Tirguladı. îktida- nn uygulamada değışikli- ğe gidebileceğini belirten Menderes, "\nıaöncehü- kûmetin bünyesinde,par- lamentoda \çMGK'degö- rüşülmesi gereldr'' dedı. Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet dûn Dubon'e geçerek trianda Başbakanı Bertie Ahern ile görüşfü. (Fotoğraf: AA) Tayyip Erdoğan, Dublin'de de 'tavizkâr' açıklamalannı sürdürdü Kıbrıs^ta şafain ohnayacağız BULEVTSARIOGLU BRÜKSEL/Dl'BLllVSTRAZ- BURG-AKP Lideri Recep Tay- yip Erdoğan, seçimler sonrası çıktığı AB turunun Dublin dura- ğuıda da Kıbns ve AB konusun- daki "tavJzkâr" açıklamalannı sürdürürken, diplomatik "gafla- nna" da yenilerini ekledı. AB ve Kıbns konulannda dün yaptığı açıklamalara Ankara'dan gelen eleştirilere sert tepki gösteren Er- doğan, Kıbns konusunda "şahin poutika izJemeveceklerini". bu konuda kimsenin kendilerini "Kıbns'ı kaybefmekle suçlaya- macağnu^ ileri sürdü, Erdoğan. "Önce40vılbkbu seruvende, ma- liyet nedir, bunun tahlihni yap- mak lazun" dedi. Erdoğan, BM Genel Sekreteri KofiAnnantn sunduğu Kıbns planında "ege- menlikn konusunun yer almadı- ğını söyleyince, Dışişlen Baka- nı Yaşar Vakış araya girerek "rTandayeranjıor'" diye düzelt- me yapmak zorunda kaldı. Erdoğan ve beraberindeki he- yet dün Dublin'e geçerek îrlan- da Başbakanı Bertie Ahern ile görüştü. Erdoğan görüşmenin ar- dından yaptığı açıklamada, Tür- kiye'nin "KıbrKveABtederini" alt üst etmesi nedeniyle Anka- ra'dan gelen tepkilere yanıt ver- di. Gazetecilerin, "Kıbns konu- sunda eski tezin tersini söyföyor- sunuz. Açıklamalannızın ardın- dan, 'Kıbns'ı kayıpmı ediyoruz" değerlendirmeleri var, bunu na- sıl karşıuyorsunuz" sorusuna, rüşmediğini vurguladı. Erdoğan, Dışişleri Bakanlıgı 'ndan bir yet- kilinin ABD'ye giderek Denk- taş ile görüşeceğini söyledi. Erdoğan toplantırun bir bölü- münde, Kibns'ta ^egemenlik sı- kıntisının 11 aşılamadığıru, Annan planında bunun yer almadığıru ileri sürünce, Yakış araya girerek, düzeltmeyapmak zorunda kaldı. • Kofi Annan'ın Kıbns planında, egemenlik konusunun olmadığını söyleyerek gaf yapan Erdoğan'ı, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış düzeltti. Erdoğan, Kibns'ta karşılıklı özveriyle çözûme ulaşıiacağını savundu. "Benbukaybıkonuşaniann man- oğmı anlamakta zorianryorunr yanıtuıı \erdi. Erdoğan. sözleri- ni şöyle sürdürdü: ^Bir defa 40 yıM bu serihende mah>eder ne- dir, bunun taJbJimu yapmak la- 2nn. 'Verkurtul' dryebirifadebiz- den hiç du>dunuzmu,jok.Bizim ifademiz, bunu sağiıku neticeye kavuşrunnak." Kibns'ta karşılıklı özveriyle çözüme ulaşıiacağını savunan Erdoğan. bir soru üzerine de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la son zamanda hiç gö- AKPliden, 32 Aralık'taki Ko- penhag zirvesinde tarih alma- mazsa AB ile ilişkiler konusun- da yeni bir değeriendirme yapı- lıpyapılmayacağı yönündeİa so- ru üzerine de şunlan söyledi: "Bardagınboştarafnlauğraş- maym. netice alamadığınız süre- ce istediğiniz kadar şahin ohın, işe yaramaz. 12 Arahk'ta olum- suzbirneticeçıkarsa münasebet- ferirniadegerk^dirmeyealacağE. Ekonomideaçramalar yapacagc Biz çağdaşlaşmamıa sadece AB'ye bağlamıyoruz." Erdoğan daha sonra Straz- burg'a geçerek AP Başkanı Patt Cox ile görüştü ve konferansa katıldı. Gazetecilerie torüşO Erdoğan, AP'deki temaslan- nın ardından düzenlediği basın toplantısında, bazı konularda ye- tersizkalması nedeniyle gerilim- li anlaryaşadı. Erdoğan, Türki- ye'ye AB'de özel statü öngören ve AP'de reddedilen önergeyle ilgili soru üzerine, Yaşar Yakış'a eğilince Yakış mikrofondan, "Özel starü verihnesiyie ilgilivdi. Biztam üyetikisöjoruz" diye bil- gi verdi. Bunun ardından Erdo- ğan, önergenin reddedilmesin- den mutlu olduklannı söyledi. Yakış birkaçkezdahaErdoğan'ın kulağına fisıldayınca bir yaban- cı gazetecı. ^Yanınızdakileri bi- ze tanıtır nusıruz? Bu şeküde si- ze cevaplan kimin flsıldadığını öğrenebüıriz'' sorusunu yöneltti. Erdoğan, bir gazetecinin "Felse- fîk bir soru sormak istiyonını. Türkiye AB'ye üye olursa A\TTI- pa krtasırundoğu sınırian neola- caknr" sorusunu, "Ben fîJozof değuun" diye yanıtladı. Erdoğan, Ankara 'nın gündemineyeni soru işaretleri ekledi New York Tîmes: Türkiye'yi . . AvrupaMara saüyor H e r geZl yeiîl D1T SOIH Dış Haberier Servrâ" - Erdoğan'ın Avrupa turu, ABD ve Avrupa basınlannda geniş yer bulurken, New York Times (NYT) gazetesi, Erdoğan'ın "taktik hatası" yaptığını yazdı. NYT'de *YeniKder,Töıidye'yiveKendisi- niAvrnpaüJara Saünaya Çaûşryor" başlığıy- la yayımJanan anaiizde, Erdoğan'ın olumlu birgelişme olarak dilegetirdiği, AB 'nin Tür- kiye'yiüyeliğealmakla Kaflcaslar'a veAsya'ya kadar genişleyeceği gerçeğinin, asluıda pek çok Avrupalı'nın korkulu rüyası olduğunun alt] çizildi. Analizi kaleme alan EtaineScioo*- no, Erdoğan'ın, üyelik için neredeyse her şe- yi yapmayı taahhüt ettiğine işaret ediyor. Er- doğan'm Anayasa'yı ve yasalan değıştirme ve Kıbns konulannda verdiği sözlere dikkat çekilenyazıda, AB turundakendisini "olabfl- d^incesatmayaçalışt^ı'' yorumu yapıldı. İn- giliz Guardian gazetesindeyse, Türkiye'ye bir üyelik tarihi verilmesi için önûne konu- lan koşullan yerine getirmesi durumunda, Avrupa 'nın ne yapacağırun giderek daha çok merak edildiği kaydedÜdi. 70milyon Müslü- man 'ın AB 'ye kahlması hahndeAvrupa kim- liğinin bozulacağı öne sürüldü. Financial Ti- mes ise, "Turfaye'nin İslamJa demokrasinin bagdaşOnlabileceğineveAB'ninbirHıristiyan kuhıbtiofmad^ı uyanJarmdahakhoiduğunu" belırtti. FrankfiırterAflgemeinegazetesinde yeralanhaberdeyse. ABD \-eIngiltere'nin,Irak poürikasından dolayı Türkiye'nin işbirligıne ıhtıyaç duyduklanna dikkat çekildi. DUBLEV(Cumhuriyet)-AKP ikfidan, Erdo- ğan'ın AB turunun ilk bölümünde Kopenhag Doruğu'nda müzakere için tarih yolunukapayan engellerle yüzleşü. Erdoğan'ın deyımıyle "kö- tü adam" rolünü oynayan taraflardan en Önem- lisi Almanya oldu. Kopenhag'a giden zorlu yo- lun doğrudan bir tarihe açılmayacağını sezdiren ilk lider Simitis ıdi. Simitis'in, "Tarih için tarih bekleyin" telkinini daha net vurgulayan Alman- ya Başbakanı Schröderve Dışişleri Bakanı Josc- ka Fischer oldu. îngiltere Başbakanı TonyBla- ir, müttefiki ABD ile koşut yaklaşımı nedeniy- le yine AB'yi şaşırtmayarak Türkiye'ye istedi- ği desteği \erdi. Ancak îngiltere'nin özellikle "Av- rupa ordusu* konusundaki kaygılanna karşın, Erdoğan"ın "paket çözüm" çüâşıyla ön alması Londra'nm koşul sıralamasına gerek bırakma- dı. Henüz yeni başlayan bir pazarlık sürecinde önce Tüccarhğı iyiyapan kazanır", sonra ''Ta- rih için tarihederaa oluruz" diyen Erdoğan, di- ğer sürprizini "Özahari" biryaklaşımia geienek- sel tezleri altüst eden "paket çözöm'' ile getirdi. u Bütün olay, bütün düğünı Kıbns ve arok neti- ceahnayamecburuz'' diyen Erdoğan'ın, "AB'ye şirin görünme" yaklaşımı gezimn genel havası- na yansıdı. O kadar ki, karşılaştığı her "tsiami, fundamentalist (köktendinci)"' kavramına "Çok anlamsE" diye hiddetlenen .AKPlideri, Le Mon- de muhabirinin, "AB'ye ginneden önceErmeni soykınmını tanıyacak nusuuz" sorusuna benzer yaklaşımı göstermedi. Erdoğan. "Ermenisoyto- nmı var mı yok mu, gerçek nıanada cevap bul- manın gerekti^" gibi bir soruyla tartışmaya do- laylı katkıda bulunmayı yeğledi. BffiBAKlMA SERVER TANlLLİ •••Gün flğardıkça Ortalık ışıdıkça gerçekler de belirginleşiyor. Gün ağardıkça öyle olmaz rnı? 3 Kasım'ın hemen arkasından, medyanın büyük bir bölümünün sevinci: ıçlerinden bazı kalemlerin zil takıp oynamaları, bu arada, kimi gerçeklerin üstünü örtmeleri, ağır ağır terkediliyor. Taşlar, gün geçtikçe daha da yerine oturacak. En başta Batılı kafa kül yutmaz. 11 Kasım günlü Die Welt gazetesinde yayımla- nan ve çevirisi de, gazetemizin 18 Kasım günlü nüs- hasında sunulan yazısında. Prof. Bassam Tibi'nin söyledikleri ilginç. Dedesı Osmanlı ordusunda ge- neral olan ve birsüre Bilkent Üniversitesi'nde ders veren, Islam konusunda ses getiren krtaplan da olan yazann verdiği hüküm şu: "AKP muhafazakâr bir parti değil, Hıristiyan Demokrat Birliği'nin Türk varyasyonu değil, Islamcı bir parti. Unutulmama- lıdır ki, Islamcılık da dinci köktendinciliğin bir var- yasyonudur". Şu sözler de onun: "Kemalist bir Türkiye Avru- pa ile bütünleşebilir, ancak AKP Islamcılığı bütün- leşemez. Islamcılar Avrupa'nın yardımıyla ilerle- mekistiyoriar". VeekJiyor: "IslamcılarAvrupasem- patizanı gibi görünseler de Batılı kültürel değer- lerin temsilcisi olamazlar." Ingiliz The Financial Tımes gazetesi, 58. hükü- metı değeriendirirken, "Türkiye'nin yeni Hderieri, Islamcı geçmişlerini silkeleme yolunda bir adım daha attı" diye yazsa da ışin içyüzü bu. işte ülkemizin dev sorunlannı çözmeye soyun- muş iktidann kimliği! Dahası var AKP'nin, nükumetin ilk 1 yılındakj ön- celiklerinı içeren Ivedi Eylem Plam'ndaki tasanla- n, mali milâdın kaldırılması ve yoksulluğa çözüm getirici hedefler bir yana bırakılırsa, baştan aşağı- ya IMF'yle yapılan programın aynısı. Tasanlar için gösterilmiş bir kaynak da yok. Belli ki, taşıma suyla döndürülecek değirmen! Gerçi, AKP yerine CHP ya da bir başka parti ik- tidara gelseydi buna benzer bir programı hayata geçirmeye çalışacaktı. Tek farklıiık, belki laik dü- zen adına duyduğumuz kaygılarımız olmayacak- tı. İşte "millıirade"y\ siz, bağımsızlıkla iç içe almaz da ondan soyutlarsanız, böyle ayaklarınız yerden kesilir ve havada kalırsınız. 1923 Devrimi'ni ya- panlar, önce bağımsız Türkiye'yi yaratmışlardı. Siz- ier de, çağınızı yakalamak; halkınızı içerden ve dı- şardan sömürülmekten kurtarmak istiyorsanız, is- ter ıstemez radıkal olacaksınız, yenileştirici ola- caksınız, ama bütün bunları, bağımsız bir Türki- ye'de yapabilirsiniz. Yoksa, kapitalızmin ağababa- lannın dümen suyunda ve onların ızniyle, ortalık- ta sürünür, ülkeyi de süründürürsünüz... • Birkaç söz de, Meclis'teki tek muhalefet partisi üstüne... Son seçimlere giderken, "Ne yapalım?" diye sorup edenlere, CHP'ye oy venlmesı gerektiğinı tel- kin etmişizdir. Şeriatın partisi iktidara yürürken, onun karşısında rnuhalefette kalındığında, göz dol- durucu olmak gerekiyordu. Soz konusu partinin doktrin ve temsiline karşı yığınla itirazı içimizde taşıyarak bu telkini yapıyorduk. Gün ağardıkça, o konuda da gerçekler belirgin- leşiyor. önce, CHP üstüne haklı ve çarpıcı bir eleştiri: Eski CHP Genel Sekreteri olup partiden saf dışı edilen Ertuğrul Günaya göre "Uzunca birsüre- dir CHP'de yönetim aşırı ölçüde kişiselleştirildi; partinin kurumsallığı zedelendi" (Cumhuriyet, 16.11.2002). Buna, halkçılık yolundan dönüşü de eklemelı! Yine Günay, 3 Kasım'da, CHP'nin 1970'li yıllar- dan bu yana yürüdüğü halkçılık, demokratlık, top- lumculuk yolunda ciddi bir duraksama, hatta ge- riye dönüş yaşadığını kaydederek kıtlelerin AKP'ye terk edildiğini söylüyor. Ve ekliyor: "Dar gelirlile- rin, yoksul kentliterin, emekçilerin, köylülerin ve gençlerin yetehnce oy vermedığı bir parti solu temsil etmekte zorluk çeker" (Cumhuriyet, 15.11. 2002). CHP Istanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, yoksullaşma sürecinin insanları daha kaderci yap- tığını vurguluyor. Eğıtim sürecinin de muhafazakâr yapılanmayı getirdiğini belirttikten sonra, şunlansoy- lüyor: "Bütün sağ oylar blok olarak AKP'ye kay- dı. Sandığa gitmeme eği/iminde olan veya o gün pıknikyapmayı sevenlerdaha çoksolkesim. San- dığa gitmeyen oylann önemli birkısmının CHP'ye gitmesi gerekiyordu " (Cumhuriyet, 15.11. 2002). liahi Türk solu, ilahi CHP'liler! Not: Geçen haftaki yazımda zikredilen Sayın ŞevkiAltıntaş ın soyadı Aslantaş olacaktı. Düzel- tir, özür dilerim. Cumhurlye( Necati CumaJı Türk edebiyatuun usta israi Necati Cumalı'nın kaleminden, çarpıcı bir aşk öyküsü. "Tütün Zamanı" üçiemesinin ilk kıtabı olan Zeliş, okunınu bu çarpıcı aşk öyküsiiyle birlücte, tütün üreticilerinin dramatik yaşamlanna da ortak ediyor. CumhUffygt Ça2 Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad No 39/41 I kitap kulübü (34334)Ca#aioğlu-lsranbulTel(021215l401 96J 3.10.2002 tanh ve87I32no"lu gümrük çıiüş be>annamem kaybolmu$tur Hukümsuzdür BEDlAVCl Dil Derneği'nin Türkçe Sozlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Türkçe'ye, hem derneğe katkıdır. Bilgi için: 0312-425 83 60