25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2002 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada ğuna oturtmayı deniyorlar. Yargıyı siyasete kanştır- mayalım rutuklarını unutarak. Yargıyı siyasete karıştırmak, yapmaya çalıştıkla- rının yanında solda sıfır. Başlarında RTE, AKP'nin RP'den bu yana değiş- rneyen, gelişmeyen kadroları yargı kararlarını ve so- nuçlarını yok saymanın eşiğinde. Bir ıki gündür RTE'nin AKP hukümetinde başba- kan yardımcısı olabileceğine degindik. Siyaset dün- yasında olup bitenleri aynntılarıyla bilen Deniz Bay- kal, RTE'nin başbakan yardımcılığına yeşil ışık yak- tı. Bu eğilimlerin ses getirdiği gün, RTE başka yöne dümen kırdı. Başbakan yardımcılığıyla yetinmeye niyeti yok. Anayasa 312'den hüküm giyenlerin yaşam boyu milletvekilı olamayacağını emrediyor mu? Siyasi Partiler Yasası 312'lilerin partiye üye olamayacağı- nı, dolayısıyla genel başkan seçilemeyeceğini mi söyluyor? 109. madde başbakanlığını mı engelli- yor? RTE'ye göre bütün bunlar bir avuç palavra. Pa- lavra olmayan 363 mılletvekili ile anayasayı da Si- yasal Partiler Yasası'nı da, 109. maddeyi de RTE he- sabına biçimlemek! Anayasaya, yasalara uymak mı? Anayasalar, ya- salar çoğunluğa kurban, AKP'ye, RTE'ye uymalı! Ulusun tek başına iktidar yaptığı AKP için var mı başka türlü olanak? • • • Yaşam boyu sıyasetten men edilmek çağdışıhk ise; peki ama, sevimli yalakalar, çağdışılıktan kurtu- layım derken parlamenter rejimin temel kurallarını yerle bir etmek, RTE Bey'in ıhtirasını tatmin etmeye yönelmek, ne ola? AKP'nin olası hareketlerinin ilk ıpuçlarını vermıyor mu? Başbakan yardımcılığı ile yetınmeyen RTE için; anayasanın 76'dan sonra 109. maddesinı "Saşoa- kan TBMM dışından da atanabilir" veya "Cumhur- başkanı, başbakanı milletvekılleri veparti genel baş- kanlan aras/ndan afar" biçimine getirmek... "Birkişiuğruna" anayasayı, yasalan, rejimin teme- lini dınamitlemek anlamına gelmiyor mu? Gelmediği RTE'nin ev hallerinden de anlaşılıyor. Emine Hanım göstermelik numaralardan oruç aç- mak için gıttıği gecekonduda "Çok yakında yasak kalkacak. Eşım başbakan olacak" diyerek karı koca arasındaki gerçekleri yansıtan söyleşileri aktarırken, asıl niyetıni de açıklamıyor mu? Ama RTE'ye kışıye özel anayasa değışikliği soru- lunca; yiğit, kabadayı, sözü özü bir Kasımpaşalım, "şahsıyla ılgıli olduğu için sonjyu yanıtlamayı doğru bulmuyor". Velakin "artık siyasi iradenin sorunudur" diyor. Siyasi irade dedıği de 363'lük AKP grubu! Kafa, hiç değişmiyor. Kafa, on yıl Meclis'te çoğun- luğu eiinde tutan Adnan Menderes'in, DP grubu- na "istersenız hilafetı getırebilirsiniz" diyen Adnan Menderes kafasının tıpkı kopyası. Seçımden büyük çoğunlukla çıkmak, "o kafaya" göre dilediğı gibı hareket etmek, demokratik parla- menter rejimin temellerini fütursuzca kendi hesabı- na dınamitlemek demek! • • • AKP'nin imanlı, keskın inançlı yöneticilerinden Bü- lent Annç; kurnaz mı kurnaz. Sağı solu ürkütmeme- ye özen gösteren demecınde 109. maddeyle ılgıli planlan gizlerken, aslında gerçek hedeflerini göster- dı. "İlk başbakan Erdoğan değil, ikinci isim olacak" dedi. Oysa demek ıstediği şu: Önce emanetçi, son- ra RTE! CHP liderı BaykaPın, RTE'nin gönderdiği özel kur- yeye "ıcra yetkisinın devredilemeyeceğini" söyle- mesi parlamenter rejim hesabına rahatlatıcı bir öğe. RTE yeterli çoğunluğa karşın acaba neden CHP'den destek arıyor? Kuşku yok; bugün darzamanda RTE'yi başbakan yapabilecek yollarda rejımi temelinden sarsacak gi- nşimin doğuracağı sorumluluğa ortak anyor. Gıdışata göre bir yenı Menderes, RTE. Dıledığini yapacağını sanan DP grubu yerıne, AKP grubu! Ha dün, ha bugun. Kafa değişmiyor! Tayyip Erdoğan'ın rotası RomaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP Genel Başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanhğrnın uyanlan sonunda ilk yurtdışı gezısi olarak yapaca- ğını açıkladığı KKTC zıyaretini Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın sağlık sorunlan nedeniyle ABD'den dönememesi nedeniy- le gerçekleştiremiyor. Erdoğan'ın. Avrupa Birliği (AB) başkentlerine dönük ziya- retlerine ise 13 Kasım'da Ro- ma "dan başlayacağı. 18-19 Ka- sım günlerinde de Atina ve Mad- rid'e gideceği bildirildi. Diplo- matik pasaport çıkanlabılmesi için kararnameye gereksinim du- yulduğu. Erdoğan için ise böyle bir sürecin başlatılmadığı kayde- dildı. AKP lideri Erdoğan "ın AB başkentlerine yapacagı progra- mın a>Tintılan belli oldu. Buna göre Erdoğan başkanlığındaki AKP heyetı, ilk yurtdışı gezisini 13 Kasım'da Roma"ya yapacak. Erdoğan'ın Roma"da Italya Baş- bakanı Sihio Berlusconi ile bir araya geleceği belirtiliyor. AKP liderinin ikıncı durağı ise Atina. Atina'daYunanıstan Başbaka- nı Kostas Simitis ve Dışişlen Bakanı Yorgo Papandreu ile gö- rüşecek olan Erdoğan, 18 Ka- sım"daki bu görüşmesinin ardın- dan Madrid'e geçecek. Ispanya Başbakanı Jose MariaAznar ile 19 Kasım'da bir araya gelecek olan Erdoğan, ikinci tur görüş- melerim de kasım sonu, aralık başmda gerçekleştirmeyi öngö- rüyor. AKP liderinin bu kapsamda Almanya, İngiltere ve dönem başkanı Danimarka'ya gıtmek istedığı biliniyor. Ancak Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'ın de 27 Kasım'da Alman- ya" ya gidecek olması nedeniyle Erdoğan'ın Berlin ziyaretinın gerçekleşme olasılığının az ol- duğu belirtiliyor. Erdoğan, Dışişleri Bakanlı- ğı'nın uyanlan sonrasında ilk yurtdışı gezisini yapacağını açık- ladığı KKTC'ye gıdemiyor. KK- TC Cumhurbaşkanı Denktaş'm geçirdiği kalp ameliyatının ar- dından sağlığının henüz adaya dönecek düzeye gelmemesı ne- deniyle gerçekleşemeyen ziyare- tin en kısa sürede yapılacağı kay- dediliyor. Erdoğan, KKTC'ye 13 Kasım'da gitmeyı öngörüyordu. Erdoğan'ın Avrupa başkentle- rine kalabalık bir heyetle gitme- si beklenıyor. Partinın üst düzey yetkililerinin yanı sıra seçılmesi durumunda yeni hükümetın baş- bakanının da heyette yer alacağı kaydedilıyor. Dışişleri Bakanlığı yetkılilennin de kahlacağı heyet- te bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de bulunabilece- ğı belirtiliyor. TBMM 14 Kasım'da toplanıyor AÎVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yük- sek Seçim Kurulu'nun (YSK) millerv ekili ge- nel seçimi kesin sonuçlannı açıklamasıyla TBMM 14 Kasım Perşembe günü saat 15.00'te toplanacak. YSK, 3 Kasım Pazar gü- nü yapılan milletvekıli genel seçimi kesin so- nuçlannı dün açıkladı. YSK bundan sonra milletvekillerine ilişkın yasal süre ıçınde ya- pılacak itirazlan görüşerek karara bağlaya- cak. Kurul, baş\-unılan haklı bulması duru- munda milletvekıllerinin mazbatasını iptal edebilecek. YSK'nin kesin sonuçlan açıklamasıyla TB- MM 14 Kasım Perşembe günü saat 15.00'te toplanacak. Bu birleşimde 22. dönem millet- vekilleri ant içerek görevlerine başlayacak- lar. En yaşlı milletvekili olan CHP'li Şükrü Elekdağ'ın başkanlığında toplanacak olan genel kurul, başkanlık divanının oluşumu için çalışmalanna ara verecek. Anayasada yapılan son değişıklikle TBMM başkan adaylan, Meclis'in toplandığı günden itibaren 5 gün içinde başkanlık dıvanına bıldirilecek ve baş- kan seçimi. aday gösterme süresinin bitimin- den itibaren 5 gün içinde tamamlanacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ant ıçme törenının ardından başbakanlık için görevlendırme yapması bekJeniyor. Kesin sonuçlan açıklayan YSK Başkanı Tufan Algan, yüzde 34.29 oy olan AKP'nin 363, yüzde 19.38 oy alan CHP'nin 178 mil- letveİcılliğı elde ettiğini. yüzde 1 oy alan ba- ğımsızlardan 9'unun da TBMM'ye girmeye hak kazandığını söyledı. Seçimlerin kesin so- nuçlannın 85 seçım çe\Tesi itibanyla alındı- ğını kaydeden Algan, Türkıye genelınde ba- rajı geçen AKP'nin 10 milyon 770 bin 704, CHP'nin 6 milyon 87 bın 120. bağımsızlann ise 314 bin 251 oy aldığını bildirdi. ABD 'ye Irakprotestosu İnsan Haklan Derneği üyesi bir grup dün Sultanahmet'te ABD'nin olası Irak operasyonunu protesto etti.Ankara'da da üniversite öğrencileri, Yüksek Öğretim Kurulu iie ABD'nin olası Irak operasyonunu protesto ettiler. "Özgür Eğitim Plat- formu" adıyla Toros Sokak'ta toplanan öğrenciler. Sıhhıye Köprüsü üzerinden Abdi tpekçi Parkı'na kadar yürüdüler. Yürüynş sırasında, "EmperyaBst savaşa hayır"\ "ABD elini bölgemizden çek", "Film değil seyretme, savaşa izin verme" yazılı dövizler taşıyan öğrenciler, "YÖK'e hayır", "ABD as- keri olmayacağız" sloganlannı attılar. (Fotoğraf: AA) AL GÖZÜM SEYREYLE/IŞIL ÖZGENTÜRK Bir On Kasım y da genel durum • Baştarafı Arka Sayfada Devam edelim, yani şimdi Türk halkı gerçekten dığer partıleri cezalandırdı mı? Yanı bu ülkede sosyologlar ne yapı- yor bilmıyorum ama.. benim çok net gördüğüm bir şey var. Türk halkı her za- manki kurnazlığıyla şöyle düşündü: Kardeşim bu dınıbütün olmayan partiler bize çok az şey koklatıyorlar, galiba şu dinıbütün olduğunu söyleyen AKP bıze hem daha çok şey koklatacak hem de öbür dünyadaki yerimız bir güzel hazır olacak. yani AK Partı'ye oy verenin hem kesesi dolacak hem cenneti garantılene- cek. Bu arada biz solcularda acayip bir üzüntü. Sol oylar öylesine az ki, hani in- sanın dilı varmıyor ama.. bu sol partile- ri hep birlikte kapatmak ve bir on yıl hiç açmamak gerek, diye düşünüyorum. Ne- denıni açıklayacağım, şimdı şu muhte- rem halkımızı, ezilen kahramanlanmızı bıraz rahat bırakalım ve bekleyeüm. Na- sıl olsa AK Parti hepsınin karnını doyu- ramayacak ve çikolatanın tadını bir ke- re tadan çocuklar cennetin bu dünyada olduğunu düşünecekler. Ve işte o zaman Türkiye'deki sola sıra gelecek. On yılda saklanıp hiç göriilmemiş olduğundan bütün sol söylem yeniden hiç söylenme- miş gibi gündeme gelecek ve emın olun oylar çığ gibi sola akacak. Gülmeyin, bu böyle olacak, yaşarsak hep birlikte gö- receğiz. Başından beri biliniyor ki, Türk halkı hayal etmeyi sevmez. Bızzat yaşayarak görür ve anlar. Tıpkı küçük çocuklar gi- bi. Gelın biz de şu muhterem halkımızı bıraz kendi halıne bırakalım ve bekleye- lım. Irak'a karşı savaşacak mıyız? Hiç kar- şı çıkmayalım, bırakalım, savaş olsun. Türk askeri savaşa girsin.. ne zaman ki, bırer ikişer başka birileri için dövüşen gencecık çocuklann cenazelen kapılann önüne gelir, belki o zaman bir şeyler olur. Tıpkı Amerika'da Vıetnam Savaşı'nda olduğu gibi. Bir kural sanki, ınsanlar acı- yı hıssetmezlerse değışmiyorlar. Kendı- lerrnı ve yaşadıklan dünyayı sorgulamı- yorlar. Sadece insanlan değil, toplumla- n da acı değiştiriyor. Açlık mı var. bırakalım dayanışma, gönüllü kuruluşlar bu aç kannlan nere- ye kadar doyurabilecekler? Bekleyelim, gerçek bir açlık sınınna gelındığinde, boş tarlalan, ekilmemış ovalan görenler elbette birbirlerine soracaklar. "Yahu biz ne yapıyoruz, neden böyle olduk?" dıye. Şimdiden başladı. Geçenlerde bir aşevindeyim, yoksullar için mercımek çorbası çıkacak, ama çıkmıyor, çünkü artıkTürkiye mercımek üretemiyor, Hin- distan'dan satın alıyor ve çok pahalı. Şaka bır yana bütün bunlan yaşama- mız gerekiyor. Pek muhterem, çıçeği burnunda milletvekili ve işçilerin baba- sı olduğunu iddia eden Bayram Meral diyor ki, "Biz işçimizi disipline ettik. Krizin önlenmesi için onlardan feda- kârlık istedik. yaptılar, hiçbir taşkın- lık olmadı, yani biz Arjantin olmadık." Yapmayın, Arjantin tabıi olamayız, çünküArjantınliler ne biralanndan ne de her yıl yaptıklan tatılden vazgeçmiyor- lar, biz ise bir tas tarhana çorbası ve bir dılim ekmeğe kavuşmayı bir nimet sayı- yoruz. Bekleyelim bakalım zaman neler gös- terecek? Çok özel bir teşekkür: Hastalığım sırasuıda benden ilgilerini esırgemeyen bütün yazı dostlanma ve tüm kadim dostlanma teşekkür ederim. Aynca iki can dostumdan iki güzel arma- ğanaldım. Birincisi"BüyükAdam Kü- çükAşk" adlı fılmini sonuna dek savun- duğum ve yasaklanmasma şiddetle kar- şı çıktığım yönetmen dostum Handan tpekçi, bana geçmiş olsun dıleklenyle birlikte filminin yasaklanma karannın Danıştay tarafindan kaldınldığını ve ye- niden vizyona gireceğım müjdeleyen çok güzel bir faks gönderdi, can dostum Can ise bana inanılmaz güzellikle büyü- lü bır nazarboncuğu getirdi. Göz şeklin- de, bundan böyle nazarlar o göze gide- cekmiş. Dilerim öyle olur ve daha uzun yıllar başınızı ağntınm. seyreyleisil(a yahoo.com AB DÖNEM BAŞKANI DANİMARKA'NIN DIŞtŞLERt BAKANI MÖLLER: Tarih siyasi kriterlere bağlıHaber Merkezi - AB Dönem Başkanı Dani- marka'nın Dışişleri Baka- nı Per Stig MöUer. Türki- ye'nin, gerekJi siyasi kri- terleri yerine getirdiğinde aday diğer ülkelerle aynı koşullarda ,AB ye tam üye olabileceğıni bildirdi. Av- rupa Parlamentosu Baş- kanı Pat Cox, Kopenhag zirvesinde Türkiye'ye ta- rihten daha çok kapılan açık tutacak söylemlerın verileceğini iddia etti. Möller, A\Tupa Kon- vansiyonu Başkanı Va- ler\ T Giscard d'Esta- ing'inTürkiye'nin üyeliği aleyhine sarf ettiği sözle- rin ardından, konuya iliş- kin dün yaptığı yazılı açıklamada, 1999Helsin- ki zirvesinde Türkive'nin Avusturya Dışişleri Bakanı'mn iddiası Kopenhag'da tarihyok VfYANA (AA) - A\-usturya Dışiş- leri Bakanı Betina Ferrero-VValdner, "Kopenhag zirvesinde Türkiye'ye müzakere tarihi verilmeyeceğini" öne sürdü. Mensubu olduğu Hıristiyan De- mokrat eğilimli Halk Partisi'nin Türk kökenli ada>a Şin'an Eldci'nin bası- na tamtıhnası amacıyla düzenlenen if- tar yemeğine katılan Dışişleri Bakanı Ferrero-Waldner, "Kopenhag zine- sinde Türkiye'ye AB'ye tam üyelik için müzakere tarihi verilnıesinin uygun olmayacağını" ve "birçok AB üyesi ülkenin de Türkiye'ye mü- zakere tarihi verilmemesinden yana olduğunu" iddia etti. Türkıye'nin "adavlık statüsünün devam etmesi- nin önemli olduğunu" anlatan Ferre- ro-Waldner, TBMM'nin temmuz aymda kabul ettiği reform pakerinin uygulanmasını dikkatle izleyecekle- rini bildirdi. Ferrero-Waldner, Kıbns konusunda da Türkive'nin "daha açık politikalar izlemesi gerektiği- ni" söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı "Türkiye'nin iste- diklerini yapmakla" suçlayan Ferre- ro-VValdner. "Türkiye'nin Kıbns ko- nusunda taviz vermesi gerekiyor. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriye- ti'nin bu konuda bağımsız hareket etmesi çözümü kolaylaşrırır. Yuna- nistan ve Kıbns Rum kesimi, Kıb- ns konusunda daha açık politikalar izliyor" dıye konuştu. adavlık karannın alındığı- m ammsattı. Türkiye'nin Kopenhag kriterlerinin tü- münü yenne getirdiğinde bırlığe üye olabileceğini kaydeden Möller, Türki- ye'nin adaylığımn bir son- raki evresi için aralık ayındaki Kopenhag zirve- sine katılan devlet \ r e hü- kümet başkanlannın karar alacağmı belirtti. Möller, AB'nin bu karar için ha- zırlandığını da bildirdi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Cox, 12 Aralık'ta yapılacak Kopenhag zir- vesinde, "yeni Ankara hükümerine ışık verecek söylemlerde bulunulabi- leceğini" söyledi. "Tür- kiye'\i AB'de görmek için daha gidecek çok y- ol var" dıyen Cox. şunla- n sa\ıındu: "Türkiye ile ilgili bir tahmin yapıla- maz. Çok açık kriterler var. Elbette ki Türki- ye'nin insan haklan, me- ileni hukuk, azınbk kül- türü gibi çok hassas bir- kaç konuda önemli iler- lemeler kaydettiğini ta- nımak gerekir." d'Estaing'in sözlerine tepkiler sürüyor Haber Merkezi - Avrupa Kon- vansıyonu Başkanı ve eskı Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'in. "Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğu" \e "Tür- kiye'nin AB'ye girmesinin birli- ğin sonu olacağı" şeklindekı açık- lamalanna tepkiler sürüyor. Fransa Başbakanı Jean- Pierre Raffarin, d'Estaing'in, sözlennin "kişisel gö- riişü olduğunu" belirtti. RafFann yaptığı açıklamada, " Bu konuda, prosedüre göre karar alınacak olan yer Kopenhag'daki dorukta üye ülkelerin liderlerinden oluşan Konsey'dir" dedi. Yerel Alman ga- zetesi Neue Presse de, d'Estaing'in sözlerini eleştirdi. Gazetenin yoru- munda, "AvTupa'nın bütünleşme- si için bu kadar çaba harcayan bir insan neden böyle şeyler söylü- yor? Acaba Avrupa kendisi için ne anlama geliyor? Dini bir top- luluk mu?" ifadeleri kullanıldı. AB Komisyonu'nun. "Türkiye'de de- mokratik bir sistem yapısımn mevcut olduğuna" ilişkın bir yıl önce rapor hazırladığına ışaret edi- len yorumda, "Denetçilerin vardı- ğı sonuç, Türkiye'nin Avrupa'ya doğru ilerlediği yolunda. Şimdi Türkiye'ye kapıyı yeniden mi ka- patacağız?" denıldi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada Mustafa Kemal. benim dünya gezilenmde de Tür- kiye'den çok uzak coğrafyalarda, hiç tahmin etme- diğin anlarda karşıma çıktı. Öylesine doğal ve oyle- sine ka2inmaz bir etkiyle çıktı ki... Bu anları, anıları çoksıkanımsanm... 1996 sonbaharı... Aynı boylamı paylaştığımız Gü- ney Afrıka'dayım. Irk ayrımının resmi devlet politi- kası olduğu dönemler yenı bitmiş. Nelson Rolihlah- la Mandela devlet başkanlığına seçilmiş. Yenı, da- ha eşitlikçı anayasanın yaşama nasıl geçeceğı tar- tışılıyor. Artık, ırk ayrımının ayyuka çıktığı G. Afrika yok, gökkuşağı ülkesı var... Donemin Türkiye Büyü- kelçisı Kutlu Ozgüvenç, gazetecilerden üniversite öğretim üyelerine kadar genış bir kesimle görüşme- mısağladı...Güney Afrika Üniversitesı öğretim üye- lerinden Dirk Kotze ile odasında sohbet ediyoruz. Konu. yenı bır devlet yapısı kurma, uluslaşma olun- ca Ataturk'e geldi. Türkiye'nin kuruluşunu incelemiş. Atatürk'le Mandela'nın farklı kişilikler olduğunu söy- leyınce, "Sızcefarklarneler"diye sordum. "Ço/c"de- yip devam etti: "Mandela sembol. Popüler bir lıder. Tüm dünya- da tanınıyor. Ancak Mandela'nın yepyeni bir ülke yaratma hedefı olduğu söylenemez. Atatürk sade- ce ulusal kurtuluş savaşı kazanmış bir asker değil. Ülke kuran birlider. Benim önem verdiğim biraynm da şu: Atatürkentelektüel, Mandela değil..." O an aklıma Dr. Gürbiiz Tüfekçi'nin hazırladığı "Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar" kitabı geldı! 1994 yazı... Guatemala'nın sömürge donemı baş- kenti Antik Guatemala'dan yeni başkent Guatema- la City'ye gidiyorum. Üşenmeyip 50 kışılik otobus- te kaç kışıyız diye saydım, 108 çıktı... Kent merke- zine geldim. Başkanlık sarayının karşısında yerlıler çadır kurmuş, eylem yapıyorlar. Ben soru sorduk- ça, toprağa vurup, "ferrero... terrero..." dıye bağı- rıyorlar. Toprak demekmış... Çat pat anlaştık. Kimi yeni ınsanlar geldı. Guatemala'da en büyük toprak sahibi, American United Fruit Co. Konu konuyu aç- tı... 196O'lı yıllarda, Guatemalatopraklarının ulusal- laştırılması için aralarında subaylann da bulunduğu bir kurtuluş savaşı baştatılmış. Bu harekete şu ad takılmış: "Genç Türkler..." Vatanı sevme duygusu 1995 Ağustos'u... Çin'de, Sincan Uygur Özerk Cumhuriyetı'nın başkentı Urumçi'deyım... Urumçi, şirin otlak anlamına geliyor. Sincan Uygur Dışişleri Kültür Bölumü Şefi Liu Yu-Sheng, Dışişleri Genel Direktörü Abeydulah Tiyip ve Ekonomi Bölgelerı Koordinatörü Tang Yi Gai ile sohbet ediyoruz. Sü- rekli çay, karpuz, üzüm ikram ediyorlar. Saat 10.00'da başlayan sohbetimiz 15.00'e kadar sürdü. Ortaya her nasılsa kım kimden ne öğrendi diye bir konu atıldı. Gai, "Kemal" dedi. devam etti: "Ben Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü okudum. Çok şey öğrendim. Büyük ıslahatçı. Atatürk'ün sı- yasetiyle Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak çıktı..." 1998 sohbaharı... Özbekistan'da guzel bır Se- merkant, Buhara turundan sonra başkent Taş- kent'teTürkıye'den gelenlerle. Türkiye-Ozbekistan üzerine her durakta sohbet ettik. llişkilerin bahar aylarında Ozbekistan yönetimi eski dönemdeki Dı- şişleri Bakanlığı binasını Türkiye'ye büyükelçilik ola- rak vermiş... Burada bır Özbek teğmenle röportajı anlattılar. Teğmen, Türkiye'de asken eğıtım gormüş. Şöyle diyor: - Özbekistan'ı seviyorum... Türkiye'yi çok seviyo- rum... Bu ne demek diye sorulunca yanıt veriyor: - Vatanı sevme duygusunu Türkiye'de, Mustafa Kemal'ın ordusunda öğrendim! Konu gezi defterı olunca bizde son sayfa yoktur. Burada noktayı koyalım... Kimı büyük insanlar var- dır; onları tanımaya başladıkça gözünuzde küçul- meye başlarlar. Ama Atatürk tam tersı. tanıdıkça daha çok seviyor, daha çok saygı duyuyorsunuz. Ta- nıdıkça büyuyen, yıllar geçtikçe güncelleşen Mus- tafa Kemal'e 10 Kasım 2002'de bir kez daha, bın kezdahaselam... ankcum@ttnet.net.tr Kıbns'ta sıkıntılı süreç ANKAR.\ (Cumhu- riyet Bürosu) - Avrupa Birliğı'nın (AB) geniş- lemesi sürecı açısından büyük önem taşıyan Kıbns sorununun çözü- mü konusunda henüz somut bır gelışme sağ- lanmaması Ankara'da sı- kmtı yaratıyor. BM'run doğrudan devTeye gire- rek çözüm için plan ha- zırladığı bu süreçte, doğrudan görüşmelerin en önemli aktörlerinden KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın geçir- diği kalp ameliyatının ardından henüz tam ola- rak iyileşememesi kay- gılan arttınyor. Türki- ye'de iktidara gelen AKP'nin de Kıbns so- rununun çözümü konu- sunda Türk dış politika- sıyla çelişkili açıklama- Iar yapması, sıkıntıyı da- ha da arttıran bir unsur olarak görülüyor. 40 yıllık Kıbns soru- nunun AB'nin tarihi ge- nişleme karannı alma- dan çözümlenmesine ilişkin uluslararası bas- kılar artarken yaşanan gelişmeler, sürecı Türki- ye açısından sıkıntılı bir duruma sokuyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbns Özel Temsikisi Alvaro De Soto'nun hazırladığı çö- züm planının birkaç gün içinde taraflara sunul- ması beklenıyor. Bupla- nın. ne konfederasyon ne de federasyona ben- zediği, ancak yenı bır or- taklık de\letinın kurul- masını amaçladığı kay- dediliyor. ,Ancak bu süreçte Denktaş, kalp ameliya- tmın ardından henüz tam olarak iyileşemedi. New York'ta hasta yata- ğından gelişmeleri takip etmeye çalışan Denk- taş'ın gelecek hafta ada- ya dönmesınin olanaklı olmadığı açıldandı. Denktaş'ın doktorlan. Cumhurbaşkam'nın 2003 başına kadar göze- tim altında dinlenmesi gerektiğini kaydediyor- lar. Ancak Kıbns soru- nunun, Türkiye-AB iliş- kileri ve Kıbns'ta buna- lım yaratmaması için Kopenhag Doruğu'na kadar çözümlenmesi ge- rekiyor. Türkiye'de seçimın ardından iktidara gelen AKP'nin de Kıbns ko- nusunda yaptığı çelişki- li açıklamalar sürece olumlu katkı yapmıyor. .AKP'nin, BM'nin üze- rinde çalıştığı çözüm planının Türk tarafı le- hine güçlendirilmesi için etki yapmak yerine üzennde uzun zamandır çahşılan resmı polıtika- lann tersine çrkışlar yap- mayı tercih etmesi sorun yaratıyor. AKP hderi Recep Ta\">ip Erdo- ğan 'ın Belçika modelini bir çözüm planı gibi sür- mesinin yanı sıra tarafla- nn "fedakârlık" yapa- cağından bahsetmesi de dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear