01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10KASIM2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA J\_%JLdM.\j MX kultur(Scumhuriyet.com.tr 15 KULE CAMBAZI SUNAY AKIN Ege vapurunun salıncağı...• • ^ eniz yolculuklannda. vapurların m 1 güverteleri oyun alanlanna dönü- M 9 Şür. Güneşli havalarda güvertede .^L-^ halka atılır, satranç ya da seksek o>Tianır Dalgalar arasında salınan bir gemide salıncağa binmenin tadı ise apayndır. Günlerdir Haliç "te bekletilen Ege vapuru bir hurdacı tarafından satın alındığında, söküm işinde çalışan bir işçi güvertedeki salıncak kar- şı sında duraksar bir süre... Akşam eve döndü- ğîlnde, bahçeye çağırdığı çocuklan birağacın dalına asılı Ege vapurunun sahncağını görün- ce sevinç çığlıklan atarlar ve ilk binen olmak amacıyla koşuşurlar! Ege vapurunun seferde olduğu 1930 yılının 28 Kasım günü. içindeki çocuğun sesini din- leyen bir yolcu salıncağa oturur ve yerden ke- ser ayaklannı... Salıncağın salınımlan, çocuk- luğunun bir döneminin geçtiği köye götürür onu... On altı yoksul çocukla birlikte sünnet edil- diği günü yeniden yaşamaktadır. Karagöz'ün karşısında gülerken, eve süslenerek getirilen koçlann kavrulan etlerinin taşındığı tepsilere takılırgözü. Kıyafetine bakar; kendisi de süs- ler içindedir. - Ah babacığım! Sünnetçinin karşısındaki acı dolu bu haykı- nşı üzerine annesi, kısa bir süre önce kaybet- tiği eşini anımsar ve gözyaşlannı gizlemek için davetlilerarasından kuytu birköşeye doğ- ru uzaklaşır. Sünnet töreninin ardından hok- kabazın gösterilerine başlamasıyla neşelerine kavuşur çocuklar yeniden. Ağaç dallarından kulübeler- Ege vapurunun yolcusu salıncakta değil, bir duvar saatinin sarkacında oturmaktadır sanki. Zaman denilen o kıyısız denizdeki yolculu- ğunda, toprağı kazıyarak yaptığı oyuncak ev- dedir bu sefer. Burası bir sığınaktır onun için. Taşlardan yaptığı ocakta pişirdıği yemekleri kız kardeşi ve Çingene çocuklarla paylaşmak- tadır. Birgün, "Aziz" adlı arkadaşı ocağı yak- mak isterken otlar aniden tutuşur ve oyuncak ev yanmaya başlar. Alevler arasından zorluk- la dışan çıkanr kız kardeşini... Oyunlannda bir prenses gibi sakınır karde- şi Makbule'yi. Dallardan bir kulübe yapmak için yeniden kollan sıvar. Üç basamaklı bir merdivenı olan kulübe tamamlandığında kız kardeşini içine oturtur ve koşarak uzaklaşır.. Geri döndüğünde bir karpuz vardır ellerinde. Karpuzu dilimler ve kardeşine uzatır. Sonra, kulübenin duvanna yaslanır ve gülümseyerek ir Atatürk heykeli düşünüyorum: Bir ağaç dalına asılı salıncakta oturmuş, gülümsüyor... Tıpkı, 28 Kasım 193O'da,Ege vapurunun güvertesinde çekilen fotoğrafındaki Salıncaktaki Atatürk'ü sallamak için ağacın ve dolayısıyla heykelin bulunduğu alana yalnızca çocuklar girebilir. Çocukların salladığı bir Atatürk heykeli... Makbule'nin karpuzu iştahla yemesini seyre- der. Daniel Defoe'nun ölümsüz kahramanı Ro- binson Crusoe gibi davranmaktadır oyunla- nnda; O da hıç sevmediği, canının alabildiği- ne sıkıldığı köy günlennde, ıssız bir adaya düşmüş gibi kulübeler yapmaktadır ağaç dal- larından. Jean Jacques Rousseau, Robin- son'daki bireyciliği mutlak yalnızlık olarak değil, doğanın yeniden alt edilmesi ve uygar- lığın yeniden üretilmesinin bir başansı olarak görür. Fransız düşünürün bu değerlendirmesi, Ege vapurunun salıncağmda çocukluk günle- rine dönen yolcu için tüm yaşammın bir öze- tidir sanki! Salıncaktaki adam, martı çığhklanyla ken- dine gelir... Yolcularuı birkısmı ekmekatmak- tadır deniz kuşlanna. Onun da güvercinleri vardı çocukluğunda. Kümes bile yapmıştı on- lara. Dallardan tahtalardan oyuncaklar üret- mekte ustaydı. Hatta. bir tanbura bile yapmış, üzerine teller takıp çalarak tüm arkadaşlannı eğlendirmişti. Mustafa Kemal'dır salıncakta oruran yolcu- nun adı. Kulübeler yaptığı yer de. babasının ölümünün ardından annesi Zübeyde Ha- nım'ın isteği üzerine girmek zorunda kaldığı, dayısı Hüseyin Efendi'nin Langaza'daki çift- liğidir. Mustafa Kemal'in, büyük bir göl ke- nannda olan Langaza'daki günleri, onun ha- yat ve okuldan uzaklaştığı bir dönem olarak görülse de, burada oynadığı oyunlar gelecek- teki başansınınbirhabercisidiraslında. Oyun- lanyla benzeştiği roman kahramanı olan Ro- binson Crusoe'da şöyle bir bölüm vardır: "Ekini biçmek için bir orak ya da tırpan yokluğu çekiyordum. Tek yapabildiğim şey gemiden kurtardığım silahlardan büyük bir kılıcı tırpan yerine kullanmak oldu." İnsan öldürmeye yarayan kılıcın bir emek aracına dönüştüğü bu bölüm, milattan önce yaşamış olan Tibulhısun şu dizelerini anım- satır bana: "Banş çağında ışıldar çapayla saban Karanlık bir köşede askerin Korkunç silahları pas tutar." Tibullus, iki savaş arasına tutsak olmayan bir banş düşünüyor. Düşünürken de, Banş Ça- ğı'nın nasıl gerçekleşeceğini açıkhyor: Çapa ve sabanın. yani emeğin ışıldadığı bir dünya- da yaşanılabilir böylesi bir çağ. Bu da "kul" ve "köTe'* mantığının yıkıldığı, kılıcın pas- landığı bir dünyada olasıdır ancak. Sömürüye karşı emeğin yanında Kılıç ve saban... Mustafa Kemal Atatürk'ün de söyleyeceği vardır bu konuda: "Kılıçla toprak ele geçirenler, sabanla toprak ele ge- çirenlere yenilmekten, sonunda bulunduk- ları yerleri bırakmaktan kurtulanıazlar." Bağımsızlığın, özgürlüğün emeğe dayalı po- litikalarla korunabileceğini çok iyi bilen Ata- türk, zorbalığa. sömürüye karşı emeğin yanın- dadır. Sonunda kazananın emekçilerin olaca- ğını şu sözleriyle açıklar: "Kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve bel- ki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkûm olur. Lakin saban kullanan kol gün geçtikçe daha ziyade kuvvetlenir ve da- ha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa sa- hip olur." Atatürk'ün bu sözleri, Tibullus'un dizeleri- nin de felsefesini oluşturmaktadır. 68 kuşağı bu düşüncenin takipçisiydiler. Peki ya dev- rimcilik, sosyalizm adına günümüzde yapılan hatalar, kendi köklerimizden uzaklaşmalar, daha doğrusu, devrimci geleneğimizin kökü- ne kibrit suyu dökme çabalan!.. Tüm bunlara ne demeli? Bir Atatürk heykeli düşünüyorum: Bir ağaç dalına asılı salıncakta oturmuş. gülümsüyor... Tıpkı, 28 Kasım 1930'da, Ege vapurunun gü- vertesinde çekilen fotoğrafındaki gibi... Salıncaktaki Atatürk'ü sallamak için ağa- cın ve dolayısıyla heykelin bulunduğu alana yalnızca çocuklar girebilir. Çocukların salladığı bir Atatürk heykeli... Çocuklar dedim, çünkü bir onlann elleri kal- dı kirlenmemiş! İISVICREHASTANESI 2002-2003 SANAT EDEBİYAT ÖDÜLLERİ Özel Yenı İSVİÇRE HASTANESİ. aşağıda yazıh amaç doğnıltusunda. her yıl yinelenecek olan SANAT EDEBİYAT ÖDÜLLERİ YARIŞMASI düzenlemiştir. AMAÇ Kurum bu yanşmayı. Turk sanat ve edebıyatına yeni yapıtlann katümasını özendirmek. yenı ve genç eğilimleri temsıl edecek olanlan yureklendirmek. bunlan ödullendirerek topluma tanıtmak, yayınlayarak okurla yapıtlann karşılaşmasına clanak sağlamak v e sanat- edebiyatınuza yeni adlar kazandirmak amacıyla, bu yıl için tiyatro dalındâ oyun, sinema dalında f\lm senaryosu. edebıyat dalında şiir olarak üç dalda düzenlemiştir. GENEL KOŞULLAR: I Yanşmaya 35 ve daha kuçuk yaştaki Turk yazarlan katılabilir. (1966 ve daha öncekı doğumlular katılamaz) 2. Yapıtlar altışar nüsha olarak, 15 Şubat 2003 gıinüne kadar aşağıdaki adrese teshm edilecek veya postayla gönderilecektir. Adres: Özel Yeni İsvıçre Hastanesi, Ali Nihat Tarlan Cad. Ertaş Sok. NO. 19 İçerenköy. KADIKÖY- Istanbul. II Tel. 0216. 575 26 66/2500; Faks 0216. 575 79 37)" _\ Ödüller. 12 Mayıs 2003 günü, daha sonra açıklanaeak bir yerde, sahiplerine törenle verilecektir. 4 Yanşmaya katılanlar bu şartnamedeki bütün koşullan kabul etmiş sayılırlar. A- Oyun Yaztna Yanşması '[. Konu sınırlaması yokrur Oyunlar, ozgün yeni çalışmalar olacaktır. roman, öykü, şür, aru, oyun vb. gibi yapıtlardan )apılmış uyarlamalar yanşmaya kaülamazlar." 2. Oyunlar, son başvuru tarihine kadar hiçbir yerde yayımlanmamış, oynanmarruş, herhangi bir yanşmada ödül almamış dmalıdır. "3. Dereceye gırecek oyunlar, ""Yanşma Oyunlan"" adıyla, Mitos-Boyut Tiyatro Yayınlan arasında yayınmanacaktır. Kıtabın ılk baskısı için yazarlarına telif ücreti ödenmeyecektır." 4 Yazarlar. rumuz kullanarak başvuruda bulunacaklardır. Başvuruda bulunanlar. adlan. adrcsleri, kısa özgeçmişleri, telefon nımaralan ile bir adet fotoğraflannı kapalı bir zarfa koyup üzerine rumuzlannı yazdıklan bu zarfı, 6 nüsha oyun metni etinde gondermelidirler. f Oduller: Eirincilik Ödülü : 1 500 000 000 (Bir milyar beşyüz milyon) TL. Jjri Özel Ödülü : 500 000 000 (Beşyüz milyon) Tl. dir. 6 Jüri tîyeleri: Ahmet Levendoğlu (Tiyatro Yönetmeni, Sanatçısı, Öğretim Görevlisi) Kayati Asılyazıcı (Tiyatro Eleştirmeni, Öğretim Görevlisi) >esnn Kazankaya (Tiyatro Yönetmeni, Öğretim Görevlisi) Zuhal Ergen (İstanbul Şehir Tiyatrolan Dramaturgu) Melise Gürpınar (Oyun Yazan. Eleştırmen) B- Film Senaryosu Yanşması 1 Konu sınırlaması yoktur. 2 Senaryolar klasik senaryo tekniğine asgari düzeyde uygun olarak düzenleruniş olmalıdır. : Gönderilecek senaryolann. daha önce yayımlanmamış. frlme çekilmemiş. herhangi bir yanşmada ödüllendirilmemiş cmalan gerekmektedir. Kısa film senaryolan yanşmaya dahil değildir. } Yanşmaya yalnızca bir yapıtla katılabilir. 4 Yanşmaya ortak çalışmalar da katılabilir. 5 Yazarlar. adlan için rumuz kullanarak başvuruda bulunacaklardır. Başvuruda bulunanlar, adlan, adresleri, kısa özgeçmişleri ie telefon numaralannı kapalı bir zarfa koyup üzerine rumuzlannı yazdıklan bu zarfı, 6 nüsha oyun metni ekinde smdermelidirler. t Oduller: îırincilik Ödülü Jıri Ozel Ödülü T Jüri Üyeleri: Futkay .'Vziz (Tiyatro, Sinema Sanatçısı. Çağdaş Sinemacılar Demeği Başkaru) 2-ki Okten (Sinema Yönetmeni) \;cdi Sayar (Sinema Eleştirmeni) Kacit Koper (Senarist) Foşit Çelıkezer (Sinema ve TV Yönetmeni) C- Şiir Yanşması 1 Konu sınırlaması yoktur. ".. Yanşmaya başvuracak dosyalardaki şiırlerin bütününun bir "Şur Kitabı"" niteliği taşunası gerekmektedir. Yazarlar jınşmaya dosyalann üzenne yazdı açık adlanyla katılacaklardır." 3 Yanşmaya yalnızca bir dosya ile katılabilır. 4 Yanşmaya katüacak olanlar a>nca adreslerim, telefon numaralannı, kısa özgeçmişlerini ve bir fotoğraflannı dosyaya eJemelidirler. f Yanşmaya katılacaklar 6 adet dosya düzenleyip göndereceklerdir. t Odül kazanan yapıtlar. Mıtos-Boyut Yayınlan Şiir Dizısi içüıde yayımlanacaknr. Kitabın ilk baskısı için yazarlara tehf ûTeti odenmeyecektir. Ödüller: 1 500 000 000 (Bir milyar beşyüz milyon) TL. 500 000 000 (Beşyüz milyon) Tl. dir. 1 500 000 000 (Bir milyar beşyüz milyon) TL. 500 000 000 (Beşyüz milyon) Tl. dir. SMETKÜNTAY TİYATRO ÖDÜLLERİ 'En lyi Erkek Oyuncu' ödülü, Savaş Dinçel'in yazıp yönettiği 'Uçurtmanın KuyruğıT oyunundaki rolüyle Naşit Özcan'ın oldu. En iyi oyun Uçurtmanın Kuyruğu Enncılık Ödülü : Jjı Özel Ödulu : tjüri Üyeleri: Aimet Oktay Eaver Ercan Iırgay Kanturk [iv r . Bakı Asilrürk Netin Cengiz (Şair, Yazar, Araştırmacı) (Şair. Editör. Varlık Dergisi Yayın Yönetmeni) (Şair. Editör) (Şair, Incelemeci. Üni. Öğr. Üyesi) (Şair) Kültür Servisi - Geçen dönemin İs- met Küntay Tiyatro Odülleri, 13 Ka- sım Çarşamba günü, tstanbul Devlet Ti- yatrosu Taksim Sahnesi'nde, Sevgi Sanlı'nm yazdığı 'Kaygusuz AbdaF ad- lı oyunun galasında sahiplerine verile- cek. Üstün Akmen. Hayati Asıljazıcı, Do- ğan Koloğlu, Nadide Küntay ve Sevgi Sanh'dan oluşan seçici kurul. 2001 -2002 tiyatro döneminin 'En İyi Oyun Ödülü 1 . İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nda sahneye konulan. Savaş Dinçel'in yazıp yönettiği 'Uçurtmanın Kuyruğu' adlı oyuna verildi. 'En t\i Kadın Oyuncu Ödülü', Düşün Sahnesi'nde sergilenen. Yılmaz Onay'ın yazıp yönettiği 'Sanat- çının Ölümü' ovTinundaki rolüyle Rozet Hubeş'in, 'En lyi Erkek Oyuncu Ödü- lü', 'Uçurtmanın Kuyruğu' oyununda- ki rolüyle Naşit Özcan'ın, 'En İyi Yö- netmen Ödülü', Eskişehir Belediye Ti- yatrosu'nda Bilgesu Erenus'un yazdığı 'Misafir' adlı oyundaki yorumuyla Ah- met Mümtaz Tavlan'ın oldu. 'Özendirme Odülü'nü, 'Her Okul Bir Tiyatro' başlığı altında, Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenli- ği'ni (23 Nisan-25 Mayıs 2002) gerçek- leştiren Van Devlet Tiyatrosu aldı. 'Seçici Kurul Özel Ödülü', 'Tiyat- roya Adanan Bir Ömür', Yeditepe Oyuncular Topluluğu'nun kurucusu ve yönetmeni Hadi Çaman'a verildi. Genç Türk virtüözlerin dinletisi bugün saat 19.30'da CRR'de Atatürk'ü anma konseri Kültür Servisi - Mus- tafa Kemal Atatürk, ölü- münün 64. yıldönümün- de, bugün saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. genç Türk virtüözlerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir kon- serle anılıyor. Atatürk'ü Anma Özel Konseri ne Cihat Aşkın yönetiminde tstanbul O- da Orkestrası, Hakan Şensoy, Arco Turco Qu- artet, Kybele Quartet, Gülden Ğökşen, Zeynep Yamantürk. Kevork Ta- vityan, Ari Edirne, Tü- lay Uyar, Osman Ziya- gil, Ercan Irmak, Erol Parlak Bağlama Beşlisi. Göksel Baktagir'in yanı sıra Yurdal Tokcan, Göktuğ Çelik, Nejat Öz- gün, Serhat Turunç, Murat Toraman, İmer Demirer, Kent Mete ve Engin Gürkey Ritim Orkestrası katılıyor. (0212 231 54 97) 'Aşk İksiri nden içmek... • Kültür Servisi - Antalya Devlet Opera ve Balesi (ANTDOB), 14 Kasım günü saat 20.30'da Antalya Kültür Merkezi'nde Donizetti'nin 'Aşk îksiri' operasıyla sezonunun ilk göstenmıni yapacak. Gürçil Çeliktaş'ın sahneye koyduğu, orkestra şefliğini Alexandru Samoila'nın üstlendığı eserin librettosu ise Felıce Romani'ye ait. 2 perdelik "komik opera', Dulcamara adında bir şarlatanın, Adina ile ona âşık olan Nemorina'nın yaşadığı köye gelıp. Bordeaux şarabının 'aşk iksiri' olduğunu söyleyerek, başta Nemorina olmak üzere köylüleri kandırmasını konu ahyor. lü 242 243 8H 49) Corinne Ryman Türkiye'de • Kültür Servisi - Goldtree Entertainment tarafından geçen günlerde hizmete açılan BOBOs. bugün ve yann ünlü Ingiliz yiyecek fotoğraf sanatçısı Corinne Ryman'ı ağırlıyor. Bordeaux Üni\ersitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun olan Ryman, 1983 - I984'te Pierre Cabannes'dan ders aldı ve Paris Grand Palais'deki sergisinde ana renkler üzerine çalışmalannı sergiledi. Daha sonra yiyecek fotoğrafçısı olmaya karar veren Ryman, Paris'te ünlü magazin dergileriyle çalıştı. Paris'te 1995'te Les Festius'de ortak bir sergide gösterişli yiyecek fotoğraflarını sanatseverlerin beğenisıne sunan sanatçı, halen Pans'tekı stüdyosunda çalışmalanna devam ediyor. (0 212 258 03 22, Özkaya'nın proleterleri • Kültür Servisi - Danimarka'nın başkentı Kopenhag'da dünyanın dört bir yerinden gelen sanat eserleri "Yeni Dünya Düzenınde Kökten Eğilimler" isimli bir sergide toplandı. Küratörlüğünü Lars Bang Larssen, Christina Recupero ve Charlotte Brandt'ın yaptığı sergi, farklı ve radikal olmalanyla dikkat çeken yapıtlan bir araya getiriyor. Üzerinde yaklaşık bir yıldır çahşılan sergide yaklaşık 30 sanatçının yapıtlan yer alıyor. Serkan Özkaya'nın geçen yıl Proje4L'de 'Tüm Dünya Işçileri' adıyla sergilediği küçük, kırmızı proleterleri bu kez Kopenhag Müzesi'nde sergileniyor. Yaklaşık 5 cm. büyüklüğünde ve süngerden yapılmış, elastik 40 bin proleter, müzenin üç katını da kaplıyor. Sergi kasım ayı bo>unca sürecek. Boğaziçi'nde Rus besteciler • Kültür Servisi - Boğazıçı Üniversitesi'nin geleneksel hale getirdiği 'Klasik Müzik Etkinlikleri", 13 Kasım günü saat 19.30'da Albert Long Hall Kültür Merkezi'nde Gülden Gökşen'in vereceği piyano resitali ile devam ediyor. Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Makedonya'da da çok sayıda resital ve oda müziği konseri veren Gökşen, konserde Skryabin'in "Etüd", "Prelüd' ve 'Poem' parçalannı, Prokofiyef in '7. Sonat'ı ve Moussorgsky'nin "Bir Sergiden Tablolar'ını seslendirecek. 'Taş Lahrt'te hasar • Kültür Servisi - Kudüs'te bulunan ve Isa peygambenn yaşamış olduğuna gönderme yapan ilk tarihsel belge sayılabilecek taş lahit, Israil'den Kanada'ya götürülürken hasar gördü. Toronto'daki Ontario Kralıyet Müzesi Başdanışmanı Marilynne Friedman, kenannda Aramice "Yusuf"un oğlu, Isa'nın kardeşi Yakup' ibaresi bulunan taş lahitin ne kadar ve tam olarak nerede hasar gördüğüne ilişkin soruşturmanuı sürdüğünü söyledi. BUGÜN • AVCILAR BELEDİYTSİ BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ nde 15.00'te 'Mavi Kuş' adlı çocuk oyunu, 20.30'da 'Gelincik' adlı çocuk oyunu. (0 212 509 90 55) • BİLGİ'DE SİNEMA da 'Vîzyon Köpüğü' kapsamında 14.00'te Michael Haneke'nin 'Piyanist' filminin göstenmi. (0 212 293 50 10) • REMZİ KİTABEVİ ARMADA ŞUBESİ'nde 15.00-19.00 arasında Hıfzı Topuz 'Çamlıca'nın Üç Gülü' adlı kitabını ımzalayacak. (0 216 357 57 21) 7. ANKARA TİYATRO ESTtVAÜIVDE BUGÜN • D.T. KÜÇÜK TİYATRO da 20 OO'de Mersin Üniversitesi Tiyatro Topluluğu'nun 'Oyunun Sonu ya da Son Oyun' adlı oyunu. • D.T. YENİ SAHNE'de 20.00'de Tiyatro Libra'nın 'Türk Olmak Kolay Değil!' adlı oyunu. • DÖSİM 75. YIL KÜLTÜR MERKEZİ'nde 20.00'de Tiyatro Manganın 'İskele' adlı oyunu. • MEB ŞÜRA SALONU'nda 18.00'de Zuhal Olcay'ın 'Siyah / Beyaz' adlı dinletisi. (0 312 419 83 98)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear