01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6EKİM2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tantan: Zor olan yolu seçtim • tstanbul Haber Servisi-Seçım çalışmalanru dün İstanbuTda sürdüren Yurt Partısi (YP) Genel Başkanı Sadettin Tantan, Atatürk Havalimanı Taksıciler Kooperatıfi'ni zıyaret etti, Taksim esnafinın sorunlannı dinledi. Tantan, taksıcılen ziyareti sırasuıda yaptığı konuşmada, siyasi partılerden kendısine çok teklif geldiğıni de anlatarak "Kolay yoldan mılletvekili olabilirdik. Ama biz zoru seçtik. Halk ıstediğı namuslu insanlan iktidara taşısın. Bugün televizyonlarda namus abidesi gibi gösterilmeye çalışılan insanlann arşivleri çok karanlık" dedi. TKP'den baskıya tepki • ANKARA (ANKA)- Türkiye Komünıst Partisi(TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, partisinin seçim faaliyetlerinin sûrekli engellendiğini belirterek sadece TKP'ye özgü bir hukukun kabul edilemez olduğunu söyledi. Yüzlerce partilinin de "sudan sebeplerle" gözaltına alındığını ilen süren Okuyan, "TKP faaliyetleri için harcadığı eneji kadar polislerle mücadelesinde de bir o kadannı harcıyor" dedi. Bölge sorunlannın çözümüne yönelik ayrı bir seçim kampanyası düzenlenecek CHP'den Doğu'ya özel ilgiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Tek başına iktidara gel- me hesaplan yapan CHP, Doğu ve Güneydoğu bolgelerindeki 19 il için farklı bır seçim kampan- yası düzenleyecek. Doğu ve Gü- neydoğu'daki yurttaşlar için ha- zırlanan broşürde "her türlü şid- det, baskı ve işkencenin sona ereceğT belirtilirken anadılde öğretim ve yayın konulannda- ki fıili engellemelerin de kaldı- nlacağı kaydedıldı. CHP. terör- le mücadele ıçın kurulan koru- culuk kurumunun da aşamah olarak kaldınlacağını açıkladı. tlk aşamada 500 bin adet bas- tınlan, "Çözüm Sosyal Demok- rasi, Çare CHP™ Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu'yu Huzur ve Refah Bölgesine Dönüştürece- ğjz_" başlıklı broşür, CHP'nin bölge insanına sunacağı hiz- metleri de sıralıyor. CHP, "Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu'yu • CHP, Doğu ve Güneydoğu'daki yurttaşlar için ayn bir broşür hazırladı. Bölgede her türlü şiddet, baskı ve işkencenin sona ereceği belirtilen broşürde, aynca Kürtçenin Önündeki engeller ile koruculuk sisteminin de kaldınlacağı vaat ediliyor. kalkındıracağız. 14 yıldır sıkm- üh, üzücü dönemin mağduri- yetierini gidereceğiz" derken bölgeye yönelik ekonomik he- deflenni de açıkladı: -Doğuve Güneydoğu Anado- lu'da işsizük, eşftsizlik ve yok- sulhık dönemine son vereceğiz. - Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu'da, 3 yılhk bir dönem için, "Kırsal Kesim Geçki İstihdam Projea" başlatacağız. Bu proje ile her yıl 100 bin kişiye gelir olanağı sağlayacağız. -GüvenKği,iç gûveniik birim- lerifleeksiksiz olarak sağjaya- cağız. Koruculuk kurumunu, ülkeninvçyöreiHnkoşuBannıgöz önüne ahp aşamalı olarak kal- dıracağız. Koruculann ve afle- lerinin belli bir istihdam proje- sinden yararianmalannı, nor- mal vaşama geçiş yapmalannı bedefalacağız. - Geçicı istihdam projesini, "Köye Gönüllü Dönüş Proje- sTyle bütünlük içinde yürüte- ceğız. Geri dönülecek köylerde hayvancılığuı ve tanmsal üreti- min arttınlmasını, ancılık, ıpek böcekçüiği, ev dokumacüığı fa- aliyetlerinin devlet desteğiyle yeniden canlandınlmasını hedef alacağız. Bu çerçevede, çiftçi- mize 2 mılyar dolarlık destek sağlayacak ve köylûmüzün yü- zünü güldürecegız. Broşürde, demokratik hedefler de şöyle özetlendi: -Türkiye bir sryasiböinçcum- huriyetidir. Tüm yurttaşiar eşit- tir. Devlet, ırla, kökeni, anadili ne olursa oisun tüm yurttaşla- raeşitdavranmaİKÜr.Bu,içba- nşı korumanın ve hukuk devle- ti olmanın temd koşuludur. - Aynı ulusun birey len ve ay- nı devletuı yurttaşlan olarak herkesın kımliğine, etnik köke- nine, dini inancuıa ve anadili- ne saygı siyasetimizin temel ta- şıdır. - tsteyenlerin, anadiüerini öğ- renebilmderi, kültürd çoğulcu- luğun ve demokrasinin temel koşuludur. Bu amaçja, özel öğ- retim kurumiannın açümasL, özel radyo ve televizyonlarda Kürtçe ve diğer farklı anadil- terde yayın yapdmasuıın önün- deki fiüi engeOerin, kamu düze- ni kurallaruıı konıyarak aşıl- masını sağiayacağız. - însan haklanm ve hukukun üstünlüğünü, ülkemizin tüm coğrafyasında, özelhkle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ek- siksiz hayata geçirmek temel hedefunizdir. - Yaşam hakkı, devletin var oluş nedenklir. Her türlü şiddet, baskı ve işkenceyi önleyeceğiz. -Tüm özgürlüklenn, özellık- le düşünceyı açıklama ve yay- ma, toplantı ve gösteri yürüyüş- leri önündeki yasal ve idari en- gellen kaldıracağız. - Yurttaşlann, hak arama öz- gürlüğünü eksiksiz sağlayaca- ğız. Savumna ve adü yargılama haklarmı, tam olarak vaşama geçireceğiz. GÖNÜL ALMA MEKTUBUNA TEPKİ Günay: Baykal sammıi değil AiNKARA(Cumhu- riyetBürosu)-CHPli- deri Deniz Baykal'ın, listelere giremeyenle- re gönderdiği "gönül ahna" mektubu tepki- lere yol açtı. Ertuğrul Günay, mektubu "ld- şüiğinevapilmışyenibir sakürT olarak nıtelen- dirdi. Baykal, aday listele- rine almadığı partılile- re bir mektup göndere- rek "Bizi anİayışla kar- şılayacağınızı umuyo- rum. Bundan sonra bir- Hkte çahşmaya devam edeceğiz" mesajı verdi. Ertuğrul Günay ise mektupla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Ben geçen ku- rukayda genel başkan- hğa aday okluğum için Bsteye ahnmadığımı bi- Byorum. Tarihinin hiçbir dö- neminde CHP'de genel merkez yetkileri böyle bir kişisel ve keyfı aıüa- yısla I Durum böyleyken bu tür mektuplar yazdma- sı ve sözde özürkr fleri sürülmesi içtenlikü ve inandma değOdir. Hak- larmdayoisuzluksoruş- nırmalan, hatta davala- n sürüp gklenlere, \aşa- mında bir gün bile CHPüolmayanlarabaş sıralarda >er veriKrken birçok değerli partili- mize karşı üeri sürülen bu özür bütün yapılan- lann üzerinebir anlam- da tüy dikmektir." Adaykrın dayanışması CHP'nin Istanbul 1. bölge adayı Kemal Derviş, ülkemizdeki beiirsiztiğin 3 Kasım seçhnlermde ortadao kaOanasaraı diie- yerek Türkiye''nin A\Tupa'da hak ettiğiyeri afanasmın zama- m geküğini söyledi Kendisiyk aynı bölgeden 13. sıradan CHP milknekiü adayı olan gazeteci Z^eynep Gö- ğüş'ün Kadıköy Alkun Kitabevi'nde düzenknen ünza gününe kaülan Derviş, kkap okumayı çok sevdiğira, kitaplan televizyona ve internete tercih ettiğiııi, zamanı gelin« de kitap yazmak istediğini tfade etti. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] önce "yepyenı" bır gelişmeymiş gi- bi bütün dikkatter önceki güne, 4 Ekim'e çevrildi. Kuzey Irakta "düşman kardeş- ter" bir araya geliyor, Barzani aşıreti- ne bağlı Kürtlerle, Talabani aşıretıne bağlı Kürtlerin ortak parlamentosu toplanıyordu. Toplandı. Türkiye'nin endişeterinı gö- rece gıderen karaıiar çıktı. Türkmen- lerin de bölgede bir "vaıiık" olduğuna değinildi; hedefın bağımsız devlet de- ğil, bir "federasyon" olduğu vurgulan- dı; Ankara ile iplerin kopma noktasına gelebileceği bir gerginlik daha ileri bır tarihe ertelendi. Ama sadece ertelendi. Kürtler, Irak'ta olası (artık olası'dan da öteye geçti ya...) bir altüstlükten yararlanıp çok ytllık düşlerini gerçek- leştirmek, bağımsc bır Kürt devteti kur- mak ıstiyoriar. 4 Nisan 1946'da, 2. Dün- ya Savaşı sonrasının kargaşasından yararlanıp Iran Kürdistanı'nda, Urmiye Gölü'nün güneyinde kurulan kısaömür- Irak Kazanı (Artık) Fokurdarken... lü Mahabad Cumhunyeti''nden bu ya- na Kürtler bağımsız bır devlet kurabil- me oJanağına ve umuduna bugunkü ka- dar yakın olmamışlardı. Dört ülkeye (Irak, Suriye, Iran, Tür- kiye) dağılmış Kürtlerin en yoğun ve güç- lü olduğu boige kuzey Irak. ABD'nin ola- sı (artık olası'dan da öteye geçtı ya...) bir askeri operasyonuyla Saddam ve rejimi devrildığı takdirde Barzani - Ta- labani ikilisinin federal pariamentola- nnı bağımsız bir devletın partamento- suna dönüştürmek için tek ve kısa bir adım atmalan yetecek. Ankara bunu biliyor. Ankara bunu 1998'den beri biliyor. Yani dört yıldan beri... 1998'de Talabani'nin Kürdistan Yurt- severler Birlıği (KYB) ile Barzanı'nın Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) arasında VVashington'da ABD'nin pat- ronajinda bir anlaşma imzalandı. An- laşma, Kuzey Irak'ta sadece bu iki Kürt örgütünün temsil yeteneği taşıyan birer siyasal güç olduğunu vurguluyor ve bir Kürt devletıne giden süreci (adı- nı koymadan) başlatıyordu. Yanı önceki gün, 4 Ekım'detoplanan Kürt Parlamentosu ne yeni, ne şaşır- tıcı. Ama dün bır gelişme dafıa oldu: ABD, dün Türkiye'deki üslerin kul- lanımına açılmasını resmen istedi. Diplomatlar kılı kırk yarar, sözcükler- le oynar, kullanılan ya da kullanılma- yan sözcüklere denn anlamlar yükler. Onlara özenelım ve ABD'nin Türki- ye'den "üs"ün, yani Incirtik'in değil, "üs/er'in kullanıma açılmasını istedi- ğine dikkat çekelim. Bir de Irak'ın ikin- cı adamı Tank Aziz'in daha birkaç gün önce "Üsler kullanıma açılırsa Türkı- ye ıle dost kaJamayız" dediğıni anım- satalım. ••• Ve şimdi bütün bu olup bitenleri alt alta koyup toplayalım. Çıkan ne? Türkiye adım adım savaşa sürükle- niyor. ABD Irak'a saldıracak. Başbakan Ecevit istedığı kadar "ABD'nin Irak'a saidırması içn birneden görenvyorum" diyedursun. Teksaslı kovboy atını şa- ha kaldırdı, altıpatlan çekti; Amerikan Senatosu ve Temsilciler Meclisi'nden de istediğı yetkileri (Saddam'a saldır- ma yetkisini) aldı ya da almak üzere... Şimdi: Türkiye biryandan Irak'ın toprak bü- tünlüğüne önem verdiğinı yınelerken... Türkiye, Kuzey Irakta kurulacak bir Kürt devletine seyırci kalmayacağını da daha da vurgulu yinelerken... ABD Türkıye'dekı üslen isterken... Ankara'nin tepeterinde, devletın de- rinliklerınde toplantı üstüne toplantı yapılırken... Acaba... Acaba toplanması hiç de sürpnz ol- mayan Kürt Parlamentosu, Türkiye'nin savaşa sokulması için gerekli mazere- ti mi oluşruracak? Daha kestirmeden soralım: Gırtlağa kadar borçlu Türkiye, açık- tan "Ben patronun yanında savaşa gi- receğim. Elım mahkûm. Hem bakar- sın o kargaşada Kerkük ve Musul'u da kapıveririm. Olmazsa Kerkük - Musul petrollerinden pay alıverırim" diye- meyecegıne göre ıç ve dış kamuoyun- da kendıni haklı kılacak bir gerekçe mi aramakta? Bu gerekçe, 1998'den beri kurul- makta olan Kürt Partamentosunun son toplantısı mı? Türkiye, savaşı durdurmak yerine, savaşa katılmayı mı seçiyor? HlEczacıbaşı f f l # # Topluluğumuzun kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nı dünyamızdan ayrılışınm 9. yılında saygıyla anıyoruz. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı 1913-1993 Eczacıbaşı Topluluğu Kurucusu POIİTİKA GÜMİİĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kör Şovenizm... Sözveren verene... En çok sözü Tansu Çilter'le Cem Uzan veriyoıi. Peki ikisi arasında en fazla ilgiyi hangisi görüyor? Cem Uzan!.. Cem Bey'in arkasında 'medya gücü' ile 'halk- lailişkiler' var!.. Cem Bey, meydanlan dolduranlara yemin etti- riyor, açlığı, sefaleti parmağını dokununca kaldı- racağını söylüyor!.. Televizyon ekranlannda ağlayan kadınlar, "açız" dıye haykıran gençler görüyorum... Koca koca adamlar Cem Uzan'ın ellerine sarılı- yor, ensesınden tutup ikı yanağını şapur şupur öpüyor... Cem Bey, kükrüyor kürsüden: "Bu devletiadam gibi devlet yapacağız, varmı- sınız?" Topluluk yanıt veriyor "VanzL" Cem Uzan devam ediyor: "Aç açık kimse kalmayacak, herkesin ışi olacak işi, var mısınız?" Topluluk heyecanlanıyor: "VanzL." Aydın Engin gibi ben de Genç Parti'nin inter- net sitesine gırdim... Bir de ne göreyim!.. Gerçekten neoliberal bir parti programı... Türkiye'nin ekonomik, sosyal, pdrbk sorunlan dağ gibi.. ama Genç Parti bunları nasıl çözecek ora- sı bellı değil!.. Deniyor kı: "Her şeyi çözeceğiz, hiçbir sorvn kalmayacak Türkiye'de..." Nasıl çözeceksıniz? Devlet, gücünü tarihimizden, kültürümüzden, şehrtlerimizden, atalanmızdan alırsa çözülmedik so- run kalmazmış(l) Öyle söylüyor Cem Bey!.. Bırden Mussolini'yı, Hrüer'i anımsadım!.. Türkiye'de seçmene söz vermek en kolay ve geçerli yoldur!.. Tansu Hanım da 1995'te seçmene bir ev ve bir otomobil anahtan sözü vermemiş mıydi? ••• Cem Uzan seçmenden büyük ilgi görürken, Tan- su Hanım pek umursanmıyori. Çünkü Tansu Hanım da 1995'te tıpkı Cem Bey gibi, basit cümlelerle halka seslendi, halk da bu cümlelerı çok önemsedi!.. Serdar Turgut'un da daha önce değindiği gibi, Genç Parti'nin arkasındaki halkla ilişkiler şirketi top- lumun cehaletini, unutkanlığını, algılama eksikli- ğini halka çarpıcı cümlelerle anlatmalı' yöntemiy- leyolaçıkmış!.. Bu nedenle Cem Bey, basıt cümlelerle her şe- ye hakaret ederek lumpen ve yoksul kesımlenn kendi aralanndaki konuşmalannı yüzlenne söy- lüyor... Eh, bir hayli de alıcı topluyor!.. Aynı yöntemi Tansu Hanım da uyguluyor mey- danlarda!.. Ama alıcısı fazla yok!.. Tansu Hanım, Izmir'in kırsalında yine sözler ver- di!.. Ikigün boyunca Urla, Seferihisar, Tire, Bayın- dır, Ödemiş, Kiraz, Beydağı'nda dolaştı... Serdar Kızık'a sordum: "Nasıldı Izmirgezisi?.." Serdar, "DYP, Izmir'in kırsalında böyleyse, yüz- de 10 barajım aşması çok zor" deyip ekledi: "Tansu Çiller'ın verdiği sözlere inanmıyor kırsal kesim. Çünkü hep söz verdi, ama yerine getire- medi..." Sordum: "Yine söz veriyor mu Tansu Hanım?" Yanıt: "Vermezmi... Şöyle dedi gittiği her yerde: 'Ba- cınız size 1.5 milyar dolar vermişti, şimdi ise 6 mil- yar dolar verecek. Siz bacınıza inanın'..." Dedim ki: "Izmir'de kırsal kesim Tansu Çiller'e mi inanır, Cem Uzan'a mı?" Serdar bir kahkaha attı: "Bana kalırsa Cem Uzan 'a inanırlar. Henüz o de- nenmedi..." • • • Cehaletin egemen olduğu toplumlarda hesap so- rulmaz!.. Incirçekırdeğinı doldurmayan sözlerie, algılama güçlüğü çekenler kandınlır!.. Sabah akşam üç - beş mankenle 'televole' ya- pıp reyting alınan bir ülkede hem Tansu Hanım'ı hem de Cem Uzan'ı fazla yadırgamamak gerekir belki!.. Kör şovenizm, cehaletin bayrağı olarak dal- galanıyor 2002 yılının Türkiyesi'nde... hikmetcetinkayacö cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETÎNKAYA 68den 78e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar e u n iz i ı A Y ı n c ıL ı K Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear