23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 E K İ M 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA J\_ LJ Ld M. U İ V kuKur(g cumhuriyet.com.tr 15 KLAYA ÖZSEZGİN tnsan davranışının ılginç yönle- rirı<den bınni oluşturan koleksıyon- culuğun bilınmeyen tarihı, sanınm bil inen tarihınden daha gerilere uza- nıvor olmalı. Kişisel merak ve tut- kulann. bilınen insan doğasından farklı olarak, ınsan psıkolojisinin karanlıkta kalmış alanlanyla da ba- ğırıtılı olan bu yönü. aynı zamanda nesneler dünyasıyla ınsan beğenisı- nı örtüştüren ve onu ayncalıklı ya- pan bir eğilim seçkinliğine de ta- nıklık edıyor. Zamanın yıpratıcı ve yok edici etkisıne karşı, insanoğlu- nun geliştirdiği bu eğilım, her ınsa- na özgü olmak şöyle dursun. büyük yığınlan kavrayıcı bır disiplin olma özelliği taşımadığından, türü ya da içeriği ne olursa olsun, koleksiyon- culuk, belki de kültürel göstergeler içinde insan varlığının en anlamlı eylemi, en ayıncı niteliğidır. Ayn- ca, obje biriktırmekte göz önüne alı- nan değerler, ortalama bır ınsanın bakışını epeyce aştığından, aynı tü- re gıren koleksıyonlan da kendi ara- lannda farklılaştınyor. Örneğin ay- nntılar ya da herkesin dıkkatinı çek- meyecek özelliklerdir daha çok, ko- leksıyonlara ayıncı damgasını vu- ran. Demek oluyor ki, koleksiyoncu- luk ince bir zenaattırve koleksiyon- culuğun zaman ıçındeki oluşum ev- resi, koleksiyoncunun dikkati ve se- çeneği doğrultusunda biçimlenir. 'Tutku' bazında bir serüven Sanat koleksıyonculuğu ya da yerleşik deyımiyle resim koleksi- yonculuğu, sahiplerinin yaşamöy- küsüyle bütünleşen. kendine özgü süreçler ıçeren, ama "tutku" ba- zında birleşen birer serüven olarak yazılıyor kitaplara. Kayda geçiril- melen ıse sergılenmelerinı gerekti- riyor kuşkusuz. Yanı "günyüzü"ne çıkmalannı. Işte, başlangıcı 1970'liyıllaraka- dar geriye giden ve o yıllardan bu liyor. Sanatçılann dönemsel etkin- Hİclenni, seçkin sergilerinı, zaman içindeki sanatsal oluşum periyod- lannı izlemekle elde edilebilecek böyle bir aynm, koleksiyonculuğa sıradan bir yapıt "terakünT'ü gö- züyle bakılmadığı izlenimıni güç- lendıriyor Blrlklmln önemi... B aşlangıcı 1970'li yıllara kadar geriye giden ve o yıllardan bu yana kesintisiz biçimde biriktirilen, sanat ortamının titizce gözden geçirilmesi sonucunda bir araya getirilen bir özel koleksiyon, Sema-Barbaros Çağa çiftinin koleksiyonu, bugüne kadar kapalı kaldığı mekânlardan, aynı ad altında "Günyüzü"ne çıkıyor. yana kesintisiz biçimde biriktirilen, sanat ortamının titizce gözden geçi- nlmesi sonucunda bir araya getiri- len bir özel koleksiyon. Sema-Bar- baros Çağa çiftinin koleksiyonu, bugüne kadar kapalı kaldığı mekân- lardan, aynı ad altında "Günyü- zü"ne çıkıyor. Banka koleksiyonla- nnın sergilendiğine birkaç kez tanık olmuştuk. Ama bu çapta özel bir koleksiyon, özenli bir sergileme di- siplini içinde ve kapsamlı bir kitap eşliğinde ilk kez sergileniyor, Hal- dun Dostoğlu'nun küratörlüğünde. Aşağı yukan 300 dolayında yapı- tı içeren koleksiyonun bir bölümü yer alıyor sergide Cumhunyet dö- neminin sanat birikimıni Türk izle- nımcilerinden Müstakiller'e ve "D" Grubu'na, oradan yeni kuşak- lara ve günümüze taşıyan yapıtla- nn, bellı bir görüş ve tercih doğrul- tusunda, belli ölçütlere dayalı ola- rak seçilmiş olmalan, koleksiyonun oluşum mantığında, sahiplerinin deyimiyle "disiplinli bir hastalık" yaklaşımını egemen kılan gözlem ve araştırma bilincinin payını üst düzeylere çıkanyor. Galencilik de- neyımı yaşamış olan Sema Çağa ka- dar, sanatsal oluşumlara yakından bakan ve ızleyen Barbaros Çağa'nın da bu düzey kalıtesının yapılanma- sında üstlendikleri işlev kuşkusuz önemli. Koleksiyonun parçalanna ayn ayn bakıldığında. "yapıt" se- çiminin, genel yelpazedeki açıklan kapatmaya yönelik bütünleştirme kaygısına baskın çıktığı saptanabi- Çağa Koleksiyonu ve bu düzeyde oluşumunu umutla bekledığimız başka koleksiyonlar, çağdaş sanat müzelerinden yoksun bulunan ül- kemizde, özel sahiplenmenin ve bi- rikimin önemini, gerekliliğıni açığa | vurmaktadır. Aynca bu yönde bir çaba, aydınlanma kültürünün bır yansıması olan ve sanata yatırım yapmayı, ekonomik bir çıkar güdü- süyle değil, çağdaş kültür ve sana- ta katkı, ilgi ve merak duygusunun tatmini olarak gören bakış açısını sürekli ve yerleşik bir aşamaya ge- tırecek oluşumlan özendınci ola- cak, sanatsal gelişmelerin akışını hızlandıracak. çagdaş kültüre ivme kazandıracaktır. Ulkemizde sık dı- le getirilen bır kavram olsa da, top- lumsal yapı içinde kendıne kalıcı bir yer açmadıkça, çağdaşlığın bek- lenen standartlar düzeyinde gerçek- leşmesi beklenmemelidir. Sanat ve kültür alanında kat edilen yol, aşı- lan engeller ve ulaşılan değerler, çağdaşlığın, yerini bulup bulmadı- ğı konusunda, elimızde bulundura- cağımız temel ölçütlerdir. Biriktiri- lıp yanna aktanlmadıkça, bir başka deyışle kayda geçınlmedikçe, de- ğerler kökleşip toplum yaşamına kanşamaz. Çağa Koleksiyonu'nu gün ışığına çıkaran "Günyüzü" sergisi, gün ışığına çıkmak ıçin sırastnı bekle- yen, bekleyecek olan başka kolek- siyonlar için de, dileriz bir başlan- gıç olur. (Çağa Resim Koleksiyonu, 9 Ka- sım 'a kadarProje 4L tstanbul Gün- cel Sanat Müzesi 'nde görülebilir. Tel: 0 212 281 51 50) Henri Codard Cecenin Sonuna Yolculuk'u tanıttı Celine ve skandallarıKfiltür Servisi - Yiğit Bener'in çevirisiyle Yapı Kredi Yayıncı- lık'tan çıkan Louis - Ferdinand Celine'in 'Gecenin Sonuna Yol- culuk' adlı kitabının tanıtımı için îstanbul'a gelen Paris IV Sorbon- ne Üniversitesi profesörlerinden ve Celine konusunda uzman olan Henri Godard, 3 Ekim Perşembe günü Fransız Kültür Merkezı'nde 'Celine, skan- dal' konulu bir konferans ver- di. Konferansın açıhşkonuşma- sını yapan Yiğit Bener, çeviri sürecinde Henri Godard'ın çok büyük yardım- larının olduğu- nubelirtti. Louis - Ferdi- nand Celine'in Fransız Akade- mısi'nın dilini kullanan edebi- yat çevresine halk dilini ve ar- goyu katarak bir tabuyu yıktığmı söyleyen Henri Godard, yazann yazılı metne sö- zellik getirdiğini vurguladı. Celi- ne'in eserlerinin her zaman bü- yük tartışmalara ve skandallara neden olduğunu belırten Godard, "Celine'in romanlarının hep- sinde şiddet teması işleniyor: Dövüşmeler, binalann çökmesi \b... Yapıtlarında şiddet güldü- rn kaynağı da olabiliyor. Oku- yncu başkasının feiaketine gül- me olanağı buluyor" diye açıkla- dı. Her zaman toplumun ezilen kıs- mının yanında bulunduğuna dik- odard, Celine'in romanlannın hepsinde şiddet temasının işlendiğini, ancak bunun güldürü kaynağı da olabildiğini söyledi. kat çeken Godard, bütün romanla- nnda bombardıman sahnelerine ağırlık verdiğini sözlerine ekledi. Romanlannda ölümün varlığı- nın da görüldüğünü ifade eden Godard "Hepimizin karşı karşı- ya olduğu ölümün şiddetini göz- İer önüne seriyor. Yazar insamn kendi içinde öldürme arzusu ol- duğunu, bunun da günlük ha- yattaki kaba- İıklar -kendi deyişiyle hırt- lıklar- olarak ortaya çıktığı- nı düşünüyor. Şiddet okuyu- cu tarafından fark edilsin di- ye romanla- nnda tahrik öğesi yer alı- yor" dıye ko- nuştu. Okurunu tah- rik ederken bir taraftan da oku- ru kendine bağ- lamak istediği- ne değinen Go- dard, Celine'in 1945'ten sonraki romanlannda Ya- hudi kavramma karşı yergiler bu- lunduğunun alrı- nı çiziyor: "Her zaman mağdur olandan yana olan Celine, Ya- hudi katliamını savunmadığı halde acı veren- lerin tarafına geçiyor. Bu şok edici bir durum. Celine, Yahudi düşmanlığının sembolü haline geliyor. Celine ne faşist, ne de Alman işbirlikçisidir. Celine'in katliamdan yana olduğunu dü- şünmüyorum. Fransa'nın Ya- hudiler tarafından işgal edildi- ğini ve onların sınır dışı edilnıe- si gerektiğini düşünüyordu." Sergide, 131 yıl içinde yapılan 31 kazıda çıkan eserler yer alıyor rof. Dr. Manfred Korfmann'a göre 'Troya: Efsane Ile Gerçek Arasmda Bir Kente Yolculuk' başlıklı sergi, Avrupa kültürünün köklerinin Anadolu'da, özellikle de Troya'da olduğunu anlatıyor. Troya'nın derinliklerindeKültür Servisi - TC Kültür Ba- kanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Yapı Kredi Kültür Sa- nat Yayıncılık'ın bırlıkte hazırladığı 'Troya: Efsane İle Gerçek Arasın- da Bir Kente Yölculuk' başlıklı ser- gi perşembe günü açıldı. Istanbul Ar- keolojı Müzesi, Çanakkale Müzesi ve Topkapı Sarayı'ndan seçilen eser- lerden oluşturulan sergı 5 Ocak 2003 tarihine kadar Yapı Kredi Vedat Ne- dim Tör Müzesı'nde görülebilecek. Sergı ile birlıkte, Troya kazılannı ele alan geniş kapsamlı bır katalog ve Her\e Duchene'nin yazdığı, Ali Berktay'ın çevirdiği Troya'nın Ha- zineleri başlıklı kitaplar da Yapı Kredi Yayınlan tara- fından satışa sunuldu. 1988 yıluıdan bu yana Troya ka- zılannın başkanlığını ya- pan Prof. Dr. Manfred Korfmann serginın açı- lışında Troya ile ilgili bir konferans verdi. Korfmanın serginin olu- şumunu ve amaçlannı şu sözlerle anlattı: "Bilindiği gibi bu serginin doğuş fik- ri Almanya'daki Troya ser- gisine kadar uzanmaktadır. O sergi tüm Avrupayı kapsa- yan boyutuyla 2001-2002 \ılının en önemli kültür etkinliği olmuş- tu. Sergiyi Almanların dışında farklı uluslardan binlerce kişi gez- mişti. Bu çalışmanın boyutları ar- keolojinin de ötesini geçmektedir. Sergi, Avrupa kültürünün kökleri- nin Anadolu'da, özellikle de Tro- ya'da olduğunu anlatmaktadır. Çok derin bir geçmişe sahip olan Troya Homeros'tan günümüze dek uzanmaktadır, işte bu nedenle de Homeros, Troya ve Troya bulun- tularının kültür anlamı sadece Insan bıçiminde seramik kap. Anadolu ve Türkiye'yi değil, aynı zamanda Avrupa'nın kültürel mi- rasını kapsamaktadır. Fatih'in İlyada elyazması Serginin sırasıyla Homeros ve Ü- yada'yı içerdiğini belirten Korf- mann Anadolu'nun son yedi yıldır bilimsel alandaki pek çok sansasyo- nal yeniliğe sahne olduğunu söyledi: "Aynı durum eski Anadolu için de geçerlidir. Bizim gerçekleştirdiği- miz kazılarsa bu bilim dalındaki çalışmalara uyarıcı etkilerde bu- lundu. Sergilenen eserler arasın- da Topkapı Sarayı'ndan ge- len Fatıh Sultan Mehmet'e ait 1451 tarihli İlyada elyaz- ması da bulunmaktadır. Serginin ikinci bölümü destan, destanın antik dö- nemi ve Romadaki etkisini kapsıyor. Uçüncü bölümü ise Tro- ya'nın o çağda nasıl algı- landığını ve bu konunun ye- niçağ sanatını nasıl etkiledi- ğini göstermektedir. Mekân- dan dolayı Troya buluntulan- nın yalnızca üçte biri sergileni- yor. Bunlar, 131 yıl içinde yapı- lan 31 kazıda çıkan ve sadece Türkiye'de olan eserlerdir. Doğal olarak böyle bir sergi kapsamında Troya efsanesinin 20. yüzyüın re- sim ve edebiyatına etkileri de sor- gulanmaktadır." Barok'tan Bartok'a... • Kültür Servisi - Borusan Kültür ve Sanat Merkezi etkinlikleri çerçevesinde 8 Ekim Sah günü saat 19.00'da 'Schneıdertempel Galata'da klavsen sanatçısı Leyla Pınar'ın açıklamah konseri izlenebilecek. 19. yüzyılda Galata'da Aşkenaz Yahudilennin kurduğu sinagoglardan bıri olan ve şu anda sanat merkezi olarak ışlev gören Scheneidertempel de gerçekleştireceği konserde Pınar, 'Barok'tan Bartok'a' bir program sunarken Alper Maral, llhan Usmanbaş ve llhan Baran'ın yapıtlannı da seslendırecek. (212 249 01 50) 10. Devlet Fotoğraf Yarışması • Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen '10. Ekvlet Fotoğraf Yanşması'nın sonuçlan belli oldu. Ozan Sağdıç, Gültekın Çizgen ve Osman Aziz Yeşil ile Foto Muhabirleri Derneğı Başkanı Abdurrahman Antakyah ve Kültür Bakanlığı temsilcisi A. Seda Meral'den oluşan Seçici Kurul, yaptığı toplantı sonucunda yanşmaya katılan 424 eserden 80 adet eseri sergilemeye, 5 adet eseri de ödüle değer buldu. Sabriye Çelik 'Mutluluk', Uğur Ertürk 'Gölgeler ve Boncuklar'. Ismail Sadık Oğuz 'Bisiklet', Muzaffer Sütlüoğlu 'Sandallar' ve thsan Yıldızlı 'Rafting' adlı fotoğrafianyla ödül kazandılar. Amerika'dan Iran'a ödül • Kültür Servisi - ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenen uluslararası film festivalinde, Iranlı kadın yönetmen Tahmine Milani'nin 'Gızli Yan' adlı filmine üç ödül verildi. 'En 1yi Fılm', 'En lyi Yönetmen' ve "En lyi Senaryo' dallannda ödül alan fılmde. başrolleri lran'ın tanınmış oyunculanndan Muhammed Nikbin ve Nıkı Kerimi paylaşıyor. Iranlı yönetmen, yeni filmi 'Vakoneş'in (Tepki) çekımlerinı Zencan ve Buşehr kentlerinde sürdürüyor. Taxim Shaffta Arap müziklepi • Kültür Servisi- Yann akşam Taxim Shaft'ta DJ The Berro'nun müzikleri eşliğinde 'Arabın Yalelhsi Partisı' düzenlenecek. Arap müziklennin bın bir renginın dınleneceği partide Raı perküsyonu ve Turn Table bir araya geliyor. Sokak dansçılannın yapacağı ateş dansıyla başlayacak gecede. katılımcılara caz'dan punk'a hıp hop'tan pop'a kadar uzanan geniş bir müzıkal seçki sunulacak. BLGUN • BAŞKA KÜLTÜREVİ nde 15.30'da Bernardo Bertoluccinin 'Paris'te Son Tango' fıüninin göstenmi. (0 212 249 12 84) • TARTK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 14.00, 16.30 ve 19.30'da Roland Joffe'un 'Vatel' filminin göstenmi. (0 212 317 77 48) KtTRP DÜNYftSl RJARTNOA BU6ÖN • 12.00 -13.00 İslamcla Reçel Yapmanın Önemi'. Konuşmacı: tbrahim Paşab. Düzenleyen: Birun Yayınları. • 13.15 - 14.15 'Vıctor Hugo Niçin Çağdaşımızdır?'. Konuşmacı: Turgay Fişekçi. Düzenleyen Adam Yayınları • 14.30 - 15.30 'Kırmızı Yeşil Söyleşiler'. Yönetmen: Seyfi Öngide. Konuşmacılar: Şanar Yurdatapan, Abdurrahman Ak. Düzenleyen: Kuraldışı-Aykın-Ötesi Yayınları. • 15.45 -16.45 'Öykü Romana mı Gidiyor?'. Konuşmacılar: Feridun Andaç, Nalan Barbarosoğlu, Müge tplikçi, Yekta Kopan, Murat Gülsoy. Düzenleyen: Can Yayınlan. • 17.00 - 18.00 'Emperyalizmin Gizli Örgfltleri'. Yönetmen: Sırn Öztürk. Konuşmacı: M. Talat Turhan. Düzenleyen: Sorun Yayınlan. • 18.15 -19.15 'Çağdaş Bir Model Hz. Peygamber ve Kuran'. Konuşmacı: M. Engin Noyan. Düzenleyen: Birun Yayınlan. (0 212 327 57 57) AKBANK CAZ FESTtVAÜ'NDE BUGÜN • BABYLON'da 18.30'da Ernst Reijseger konseri. (0 212 292 73 68)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear