Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SA/FA CUMHURİYET 2 EKİM 2002 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfcda
mento;frbanylaoyramak isteyenlere (ister lider
olsun ıster m illetvekii) yakaladıklarını sandıklan,
sureklı a^adıiclan fırsatı tanımadı.
Tum zorlarnalara Karşın tatile girmeyi 21 oy
farkla kaoul eden çcğunluk; halkın parlamento-
yazatensıfırnoktasnayakıngüvenduygusunun
tümüyleyitmesini örledi.
Şımdi oy fukarası Saadet Partisi, kurulduğu
günden bu /ana 19 yılda eriye eriye tükenen
ANAP, 2 aylık premaüre Yeni Türkiye Partisi; düş-
tükleri çukurdan çıkabilecekler mi acaba?
Kûskünler, küsküntere arka çıkan, kışkırtan par-
tilerin yeni olsun, kccamış olsun liderleri, 3 Ka-
sım'daönünij açaral< demokrasinin birgün olsun
rahat nefes almasınıengellemeye çalıştılar.
Başaramadılar.
3 Kasım'dan 32 gjn önce sandığa gömüldü-
ler!
• • •
Son aylarda milleth temsilcisi, ama milleti say-
mayanlar, siyasal yaşamlannın en hararetli çalış-
malarını yaptılar.
Çalışmalar ne bir yasa önerisi, ne bir önerge ne
de denetımle ilgili.
Eldekalem kâğıt, Meclis'in birodasındandiğe-
rine gidip geliyor, o partide bu partide kaç küs-
kün varya da seçime destek verenlerin sayısı ne
kadar, çetele tuttular
Ceylan derisi kolttKİar, sanki babalarından mi-
ras tapulu mallan. Lider sultasına yaşam boyu s-
es çıkarmamışlar, ne derse baş sallamış, el kal-
dırıp oy kullanmışlar. Aday olamadı, listede seçi-
lemeyecek sıraya konuldu mu, haydaa topla im-
zayı, başlat oy verdikleri seçimi iptal hareketini.
Şu yalancı dünyada şu yalancı liderlerin sergi-
lediğı manzaraya bakın hele:
Kimisi partisinı uçjruma yuvarlamış; Avrupa
Birliği bahane. Kimilerinin gerekçesi yıllardırakıl-
larından geçirmediğı Seçim ve Siyasal Partiler
yasaları. önce bir iki ay erteleme, maske düştü,
artık seçimi iptal çabasında.
Meclis'in başka odalarında da günlerdir "kan-
dırma operasyonları" işletildi.
Sayılan az da olsa kimileri; listeye giremedi, se-
çilemeyecek sırada yer aldı ama, erteleme çaba-
larına katılmayı milletvekili onuruna yakıştırama-
dılar, yozlaşmanın dışındadurdular. Kûskünler mi
yoksa mağdurlar mı, her neyseler işte onlar, se-
çime karşı olanların sayısını arttırmak; sağduyu,
vicdan sahibi milletvekıllerini de yanlanna çekmek
için üstün çaba harcadılar.
Merak ederim: "Bu dönem seçim iptalini iste-
yenlerin şansı, geçmişte aynı girişimde bulunan-
lardan dahayüksek" diye tanımlanan son günler-
de yaşadığımız süreç; tarihe nasıl geçecek?
Demokratik açılımlara son bir örnek mi, yoksa:
Demokrasi tarihimızde yüz karası günler diye
mi?
Ya datrafiğini çözememiş, eğitimde geri, yok-
sulluk sınırında, ekonomisi bozuk, doğru dürüst
bir seçim bile yapamayan bir ülkeyi AB'ye üye
alırlar mı?
• • •
Koca koca adamlar papatya falı hesabı seçim
isteyenlerle istemeyenleri rakama vurmaya uğ-
raştılar durdular.
Kâğıda dökülen hesaplar, önce TBMM'nin ta-
tile girmesini önlemek, sonra seçimin iptalini sağ-
lamaktı. Rakamsal bilgiyi Muharrem Sarıkaya
verdi. AKP'nın hesabı: Milletvekillerinin 275'i se-
çim olsun der, 233'ü olmasın yönünde oy kulla-
nır, seçim olur. Yani Meclis tatile girer. MHP, ka-
ramsardı:
Ayrıntılı hesap SP'den: MHP'den 25, DYP'den
25, ANAP'tan 60, DSP'den 15, YTP'den 52, SP'-
den 43, bağımsızlardan 10 olmak üzere toplam
230 milletvekili tatile hayır diyecek, sonra bu ço-
ğunluk seçimin iptalini isteyecek, diyordu. Bol
miktarda kına ithaliyle birlikte 3 Kasım iptal!
"Bu ahval ve şerait içinde" iç siyaset belirsiz,
Irak seferınden yiyeceğimiz ABD kazığı belirsiz,
topluma kimin sahip çıkacağı belirsiz, AB belir-
siz, savaş nedeni Kürt devleti, Kıbrıs'ın geleceği
belirsiz.
Erken seçimi iptal etmeye çalıştılar; kısacası,
temel konu ve sorunlardaki belirsizliğin yogunlaş-
masına tavır koydular.
Başaramadılar; iplerini elleriyleçektilerve...
32 gün önce sandığa gömüldüler!
Isadamları Papandreu ile görüştü
Atina'dan AB
için sıcak mesaj
ATlNA (AA) - Yu-
nanistan Dışişleri Ba-
kanı Yorgo Papand-
reu, "Arina'nın,
AB'nin Kopenhag
zirvesinde Türki-
ye'ye güçlü bir Avru-
pa sinyali verilmesin-
den yana olduğunu"
söyledi.
Papandreu, Yönetim
Kurulu Başkanı Tun-
cay Özilhan'ın baş-
kanhğındaki Türk Sa-
nayicileri ve Işadamla-
n Derneği (TÜSlAD)
heyetiyle dün yaptığı
yaklaşık 50 dakika sü-
ren görüşmeden sonra
gazetecilere açıklama-
larda bulundu. TÜSt-
AD heyetiyle özellikle
Türkiye'nin AB ile
ilişkileri konulu önem-
li bir göriişme yaptık-
lannı kaydeden Pa-
pandreu, "Kendileri-
ne, Türk-Yonan ya-
kınlaşmasını destek-
ledikleri, Türk-Yu-
nan ekonomik işbir-
liğini gelişrirmek için
çalıştıkları ve aynı za-
manda gelecekteki
ilişkimiz açısından
son derece önemli
olan Kıbrıs sorunu-
nun çözümüne ilişldn
fıkirler geliştirdikle-
ri için teşekkür ede-
rim" dedi. Papandreu,
Yunanistan'm Türki-
ye'ye bir AB ülkesi ol-
ması için "büyük des-
tek" vereceğini de
vurguladı.
Papandreu'yu Türk-
Yunan yakınlaşması-
ran miman olarak nite-
leyen Özilhan ise Tür-
kiye'nin ağustos ayın-
da Kopenhag kriterle-
rine ilişkin yasal dü-
zenlemeleri yaptığını
ve şimdi AB'den mü-
zakere tarihi bekledi-
ğini söyledi. Yunanis-
tan hükümetine Türki-
ye'nin AB üyeliğine
verdiği destek için de
teşekkür ettiklerini
kaydeden Özilhan, Pa-
pandreu'dan müzakere
tarihi konusunda des-
teğini sürdürmesini is-
tediklerini belirtti.
Türkiye'nin AB ile
üyelik müzakerelerine
başlaması için AB baş-
kentlerinde destek ru-
runa çıkan Özilhan
başkanlığındaki heyet,
bugün Brüksel'e geçe-
cek.
Irak'tan üstü kapalı tehdit• Baştarafi 1. Sayfada
BM denetçilerine açması
çok sevindirici. Bunun
için hükümetinizi kutla-
rım" dedi. Aziz ise şunlan
söyledi:
"Biz heyetimize Viya-
na'daki görüşmelerde
hiçbir zorluk çıkarnıama-
sı için gerekli talimatı ver-
dik. Çin, Rusya gibi ülke-
ler BM'den daha ılımlı
kararlar çıkması için ça-
ba harcıyorlar. Ancak AB-
D'den gelen açıklamalar-
dan bizim çıkardığımız
sonuç, Bush yönetiminin
tek başına da kalsa, I-
rak'a müdahale edeceği.
Türkiye 'den isteğimiz
ABD'ye, operasyon yap-
maması konusunda tel-
kinde bulunması"
ABD'nin Irak'a müdaha-
le amacının da iki nedene
dayandığını söyleyen Aziz,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin amaçların-
dan biri tsrail'i korumak,
diğeri de petrol... Ancak
bize yönelik müdahale,
bölgeyi ateşe verir. Bun-
dan en çok Türkiye, Suri-
ye ve tran gibi böİge ülke-
İeri etkilenir. Yapılacak
tek şey,ABD'nin müdaha-
lesini el birliği ile önle-
mek."
Başbakan Ece\
r
it, Aziz'in
sözleri üzerine "Benim I-
rak yönetiminden tek ri-
cam BM denetçilerine
herhangi bir zorluk çı-
karmadan kapılarını aç-
ması. Böylece ABD'nin
eline koz vermez" dedi.
Başbakan Yardımcısı Şükrü
Sına Gürel de ABD'deki te-
maslannda, Washington
yönetiminin Irak'a operas-
yon için BM'den karar çıka-
ramasa bile müdahalede
kararlı olduğunu vurgula-
yarak "Yani ABD, bir ne-
den bularak Irak'a mü-
dahale etmek isteyecek.
Buna hazırlıklı olun" uya-
nsında bulundu.
Gürel'in bu sözleri üzeri-
ne konuşan Irak Başbakan
Yardımcısı Tank Aziz,
"Bundan herkes zarar
görür. Irak'ın toprak bü-
tünlüğü çok önemli. Ama
ABD, bölgede bağımsız
bir Kürt devleti kurulma-
sı arayışında. l nutmayın
ki Irak bölünürse siz de
bölünürsünüz" dedi. Az-
iz, Amerikan ve Ingiliz
uçaklarının încirlik Üs-
sü'nü kullanarak Irak'taki
uçuşa yasak bölgeyi denet-
lemelerinden duyduğu ra-
hatsızlığı da bu kapsamda
dile getirdi. Uçuşa yasak
bölgenin BM kararlannda
yer almadığını anlatan Az-
iz, "Bu uçuşlann durdu-
rulması gerek" dedi.
Bu sözler, salonda derin
bir sessizliğe neden olurken
Başbakan Ecevit ve yar-
dımcısı Gürel de herhangi
bir yorumda bulunmadı.
Başbakan Ecevit, görüş-
menin sonunda Aziz'e yö-
nelerek, "Sayın Başkan'a
mektup yazmıştım. Dost-
ça tavsiyelerimi iletmiş-
tim. Sanınm bizi artık da-
ha iyi anlıyor" dedi. Ece-
vit. bu sözleriyle daha önce
yazdığı mektuba çok sert
bir yanıt veren Saddam Hü-
seyin'e dolaylı bir yanıt da
vermiş oldu.
Saddam'ın mesajı:
ABD'yi durdurun
Aziz, Sezer'le yaptığı gö-
rüşme sırasında da Saddam
Hüseyin'in sözlü mesajını
iletti. Türkiye ile tarihi ve
köklü ılişkilere sahıp oldu-
ğunu belirten Saddam Hü-
seyin, Irak'ın BM kararlan-
na uyduğunu, uluslararası
toplumun ABD"nin operas-
yon yapmasını engellemesi
gerektiğini, bu kapsamda
Türkiye'nin de ABD'ye bu
yönde telkinde bulunmasını
ıstedi. Sezerde Türkiye'nin
Irak'ta operasyon istemede-
ğini ancak uluslararası hu-
kuk kurallannın tam olarak
yerine getinlmesi gerektiği-
ni söyledi. Kuzey Irak'taki
gelişmelerin de gündeme
geldiği toplantıda Sezer.
Celal Talabani ve Mesud
Barzani nin tutumlanndan
Türkiye'nin duyduğu rahat-
sızhğı dile getirdi.
'Üslerinizi
kullandırmayın'
Aziz, "Irak'ın esld bir
dostu" olarak nitelediği
Ecevit ile görüşmesinin ar-
dından bir açıklama yaptı.
"Türkiye'nin BMGüven-
lik Konseyi kararlarına
koşulsuz uyun çağrısıyla
hem fikir misiniz" soru-
sunu Aziz şöyle yanıtladı:
"Sayrn Ecevit'e Irak'ın
Güvenlik Konseyi karar-
larına tamamen uyacağı-
nı söyledik. BM denetçi-
lerine Irak tamamen yar-
dımcı olacaktır. Böylece
bu denetçiler görevlerini
tam olarak yerine getire-
rek, Irak'ta Idtle imha si-
lahları bulunmadığı ger-
çeğini ortaya çıkaracak-
tır. V iyana'daki Irak heye-
tine de tüm BM denetçile-
rine de bu gerçeğin orta-
ya çıkarılması için kolay-
lık göstermeleri talimatı
verdik."
Aziz, bir gazetecinin
"Türkiye'yi üslerini kul-
landırtması halinde yine
dost bir ülke olarak göre-
cek misiniz" sorusuna,
"Hayır, kesinlikle. Çünkü
Türkiye'nin çıkarları,
ABD'ye, dost ve komşu
ülkeye tehditte bulunma-
ya izin vermeyecektir" ya-
nıtını verdi.
Başbakan Ecevit de, TB-
MM'de gazetecilerin soru-
lan üzerine, "Denetçilere
kapıları açma yolunda
karar aldıkları için ken-
dilerini tebrik ettik.
Önemli olan bunun uygu-
lamada nasıl olacağıdır.
Bağdat yönetiminin kim-
senin eline fırsat verme-
mesi gerekiyor. ABD'nin
yeni bazı koşullar öne sür-
mek istediği belli. O konu-
da düşüncelerini söyledi"
dedi.
ABD giderek yabıız kahyorI Baştarafi 1. Sayfada
saldınyı kolaylaştumak için Bir-
leşmiş Milletler Güvenlik Konse-
yinin, askeri müdahale tehdidiyle
desteklenen yeni bir silah denetçi-
leri karan geçirmek isterken, Rus-
ya yeni bir karara gerek olmadığı-
nı savunuyordu. Fransa otomatik
olarak askeri müdahaleye yol aça-
cak bir karara karşıydı. kendi ha-
zırladığı iki ayn karar taslağmı ile-
ri sürüyordu. Çin de halen yürür-
lükte olan karann yeterli olduğu-
na inanıyordu. ABD ve Ingiltere
bu muhalefeti yumuşatmaya çalı-
şırken. hem son günlerde yoğun-
laşan diplomatik trafik, hem I-
rak'ın değişmeye başlayan tutumu
hem de Rusya ve Fransa'nın mu-
halefetlerindeki sertleşme AB-
D'nin inisiyatifini kırmaya başla-
dı.
ABD, Irak'a yönelik bir savaş
için Arap ülkelerinin desteğini al-
mak istiyor. Arap ülkelerinin halk-
lanysa Irak'a yönelik bir saldınya
tümüyle karşı. Arap devletlerinin
bu iki basınç arasında sıkışan li-
derleri ise ABD "nin isteklerine tek
başlann direnemediklerini görün-
ce birlikte direnmenin yollarını
aramaya başladılar. Bu bağlamda
bölgedeki diplomatik trafik de 25
Eylül'de Mısır Devlet Başkanı
Hüsnü Mübarek'in Ürdün'ü zi-
yaretiyle birlikte yogunlaşmaya
başladı. Arkasından L'rdün Kralı
savaşın engellenmesine ilişkin bir
demeç verdikten sonra Kuveyt'e
Cumhurbaşkanı Sezer, seçim erteletme girişimlerinin artık bitmesi gerektiğini söyledi. (AA)
Sezer: Meclis yerinde bir karar aldı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Başkanı Ömer
tzgi'nin "yeni yasama yılı" ne-
deniyle dün akşam verdiği resep-
siyon sönük geçti. "Küskün-
ler"in katılımınm düşüklüğü
dikkati çekerken Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer, tatil ka-
rannı "yerinde ve zamanında
bir karar" diye niteledi. Seçimi
erteletmek isteyenlerin yeni bir
çaba içine girebileceğinin anım-
satılması üzenne Sezer, "Sayın
Başkan'ın dediğine göre öyle
bir çağrı yapılacakmış. Ger-
çekleşir mi gerçekleşmez mi bi-
lenıiyorum. Herhalde bitmesi
gerekir bu iş diye düşünüyo-
rum" açıklamasuıı yaptı. Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Hil-
mi Özkök de TBMM'nin hür
iradesiyle sağduyulu bir karar
\erdiğini söylemekle yetindi.
TBMM Başkanı Ömer İzgi
ise yeni bir olağanüstü toplantı
çağnsı olursa "toplantı günde-
mine bakacağını ve yaşananla-
n değerlendireceğini" söyledi.
Izgi'nin resepsıyonuna Başba-
kan Bülent Ecevit, Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz ve SP
lideri Recai Kutan katılmadı.
AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, daha çok siya-
silerle sehbet ederken salonun
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet
komutanlannın bulunduğu bölü-
müne geçmemeyi yeğledi.
Bumin'in yorumu
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Mustafa Bumin de gazetecile-
rin sorulannı yanıtlarken seçim-
ler için bastınlan oy pusulasmda
Erdoğanın AKP Genel Başkanı
gözüktüğünü hatırlatan bir gaze-
tecinin sorusuna, "O, bizim ih-
tar karanmız uyannca kuru-
cu üye olmaktan düşürülünce-
ye kadar ya da kendi genel ku-
rullarında genel başkanlıktan
alınıncaya kadar genel başkan-
dır" dedi. Bumin, Yüce Divan
görevinin Anayasa Mahkeme-
si'nde kalması gerektiğini söyle-
di. Dünyanın her yerinde bu gö-
revin Anayasa Mahkemesi'nce
yürütüldüğünü belirten Bumin,
"Yargıtay'ın bunu almak iste-
mesinin nedeni sadece itibar
kazanmaktır. Böylece avantaj-
b konuma gelmeyi düşündükle-
rinden isteniyor olabilir" dedi.
Halkevleri hedef gösterildi
• Baştarafi 1. Sayfada
Gençlik Platformu) sos-
yal ve kültürel faaliyet-
İer adı alfinda lise genç-
liğini örgütlerine çekme
ve yasadışı eylemlere
girmeye zorladıkları
konusu gündeme gel-
miş, Içişleri Bakanlığı
ve Milli Eğitim Bakan-
lığı'nca ortak bir çalış-
ma başlatılarak gerekli
önlemlerin alınması is-
tenmiştir" denildi.
Bolu'da Kültürevi diye
bir yapılanmanın bulun-
maması dikkat çekerken,
1932 yılında Atatürk ta-
rafindan kurulan ve halen
75 şubesi ile kamu yara-
nna dernek statüsünde
bulunan Halkevleri ile
devlet tarafından yurt ge-
nelinde kurulan Yerel
Gündem 21 bünyesınde-
ki Gençlik Platformu'na
bu tür suçlamaların yö-
neltihnesi tartışma yarat-
tı. Halkevlen Genel Mer-
kezi'nin, valiliğin yazısı-
nı avukatlarına inceletti-
ği ve Cumhurbaşkanı dü-
zeyinde girişimlerde bu-
lunacağı öğrenildi.
Tartışma çıkmıştı
Valiliğin Milli Eğitım'e
gönderdiği 05.09.2002
tarihli yazı üzerine 24 Ey-
lül - 4 Ekim tarihleri ara-
sında başlatılan terör eği-
timi kapsamında Bolu'da-
ki kimi okullarda öğren-
cilere öldürülen terörist-
lerin fotoğraflannrn gös-
terilmesi de tartışmaya y-
ol açmıştı. Eğitim sendi-
kalan. uygulamanın öğ-
rencileri psikolojik açı-
dan olumsuz etkileyece-
ğini belirterek tepki gös-
termişti.
gitti. Bu arada Kuveyt Sa\Tinma
Bakanı Tahrani ve Irak Dışişleri
Bakanı da Türkiye'yi ziyaret edi-
yordu. 30 Eylül'de Suriye Devlet
Başkanı Beşir Esat Kahire'ye git-
ti. Kahirede ABD'nin "şer ekse-
ni" listesine aldığı Iran'la,
1979'da kopan ilişkilerini normal-
leştirmek için görüşmelere başla-
yacağını açıkladı. Bu hızlanan tra-
fiğe ek olarak Suudi Arabistan'ın
ABD'ye askeri üs veren Katar'dan
elçisini çekmesi, Mısır'ın ABD ile
ilişkilerini, bu kez Mısır vatandaş-
lanna getirilen yeni vize koşulla-
nnı kullanarak soğutmaya devam
etmesi, bölgede ABD'nin siyasi
etkisinin azalmasına yol açabile-
cek siyasi bir oluşumun mayalan-
makta olduğunu düşündürüyor.
Ortadoğu ülkelerinin liderleri
arasında diplomatik trafik yoğun-
laşırken Rusya; ABD ve Ingiltere
ekseninin son günlerde sıklaşan I-
rak'a yönelik hava saldırılarını
eleştirdi. Fransa Dışişleri Bakanı
Dominic Villepin de salı günü Le
Monde'da yayımlanan bir yazısın-
da, Güvenlik Konseyi'ne geri dön-
meden, otomatik olarak askeri mü-
dahaleye izin veren bir silah de-
netçileri karanna kesin olarak kar-
şı olduklannı yazıyordu.
Tüm bu gelişmelere ek ve bun-
lan güçlendirecek bir başka adun
da Irak'ın silah denetimcilerini
tekrar ülkeye kabul etme konusun-
da uzlaşmacı bir tutumuyla atıldı.
Pazartesi günü Viyana'da başlayan
görüşmelerine BM silah denetçile-
ri Başkanı Hans Blis'le birlikte
katılan Uluslararası Atom Enerji-
si Ajansı Direktörü Muhammed
ElBardai'yegöre, "Iraklılarya-
pıcı ve ciddi bir tutum içindey-
diler, bir anlaşmaya varmak is-
tiyorlardı".
Geçmişte denetçilerin Irak'ta et-
kin bir biçimde çalışmasının önün-
deki en önemli engellerden biri de
geniş alanlann başkanlık sarayı
olarak saptanıp denetim dışında
tutulmasıydı. Bu konuda, gazete-
cilerin "Denetimcilere kapalı ru-
tulmak istenen yerler var mı"
sorusuna, Hans Blk'in, "Bana bu
konuda bir şey söylenmedi" di-
yerek cevap vermesi de görüşme-
lerin. denetçilerin Irak'a geri dön-
mesine olanak sağlayacak bir bi-
çimde sonuçlanacağına ilişkin
umutlan güçlendirdi.
ABD'nin en önemli ve kararlı
müttefiki Blair hükümeti de kendi
ülkesinde giderek artan bir savaş
karşıtı muhalefetle karşı karşıya.
Cumartesi günü 350 bin kişinin ka-
tıldığı bir protesto yürüyüşü ger-
çekleşirken en son kamuoyu yok-
lamalan savaş yanlılannın yüzde
37'den yüzde 33 'e gerilediğini gös-
teriyordu. Blair'in hafta sonunda
başlayan parti konferansında savaş
karşıtı muhalefeti denetim altına
almakta zorlandığı, basında eleşti-
rilere neden olan kongre taktikle-
rine başyurmak zorunda kaldığı
görüldü. Özetle, eylülün son hafta-
smda başlayan gelişmeler devam
ederse. savaş karşıtı cephenin gide-
rek güçleneceğini, ABD'nin yal-
nızlaşacağını ve Irak'a yönelik bir
savaşın engellenebileceğini düşün-
mek mümkün olabilecek.
Işgalfaturası
272milyar
dolar
WASHINGTON (AA) - ABD Se-
natosu, Başkan George Bush'a I-
rak'a olası saldınyı başlatma yetkisi
verilmesi konusunda bu hafta görüş-
melere başlamaya hazırlanırken,
Kongre bütçe bürosu da bunun mah-
yetini hesaplıyor. Kongre bütçe uz-
manlan, Irak'a geniş çaplı bir saldı-
nnın aylık maliyetinin 9 milyar dola-
n bulabileceğini kaydediyorlar.
Kongre Bütçe Bürosu, önceki gün
yayımladığı raporda, Irak ile olası bir
savaşın uzunluğu ve yoğunluğunun
belirsizliğinin, maliyet hesabını güç-
leştirdiğini belirtirken, Amerikan
güçlerinin Körfez bölgesinde konuş-
lanmasının 9 ila 13 miryar, çarpışma-
larda hava ve kara kuvvetlerinin ay-
lık maliyetinin de 6-9 milyar dolara
mal olacağının tahmin edildiğini kay-
detti.
Bütçe bürosuna göre savaştan son-
ra Amerikan birliklerinin ülkeye dö-
nüşü için de 5-7 milyar dolar gereki-
yor. Senato Bütçe Komisyonu Başka-
nı Demokrat Partili Kent Conrad,
tartışmalarda bütün bu rakamlann
vergi mükelleflerine ne kadaryük ge-
tireceği konusunun da atlanmaması
gerektiğini belirterek kara kuv\'etle-
rinin de katılacağı çatışmalann ve ge-
niş çaplı Amerikan gücüyle 5 yıl sü-
recek bir işgalin de 272 milyar dola-
n aşacağının akıldan çıkarümaması
gerektiğini kaydetti.
Camüerde
dükavgası
• Baştarafi 1. Sayfada
cinsellik ve kadın haklanna ilişkin
yaklaşımlannın öğrenilmesi amacıy-
la bir kurs açıldı. Yeni imamlar için
zorunlu olan kursa bazı Türk imam-
lan da kaydoldu.
The Guardian gazetesi, "Müslü-
manların. Camüerde Hollanda Di-
li Konuşmalan İstendi" başlıklı ha-
berinde, ülkedeki 450 camide Hol-
landa dili konuşulmasının istenmesi-
nin Islami gruplan öfkelendirdiği
belirtildi. Gazete, Hollanda'da bir sü-
re önce öldürülen popülist sağcı ve
eşcinsel politikacı Pim Fortuyn'un
lideri olduğu LPF'den Göç Bakanı
Hilbrand Nawijn'in bu açıklamayı
yaptığını kaydeti. Haberde Na-
wijn'in, imamlann Hollanda'nın eş-
cinsellik ve kadın haklanna ilişkin
tavırlannı öğrenmeyi amaçlayan 600
saatlik kursun açıhşında yaptığı ko-
nuşmada, "tmamların görevi,
Müslümanları Hollanda sivil top-
lumunun değer ve kurallarına sa-
dık olmaları konusunda ikna et-
mektir" demesinin tepki yarattığı
belirtildi.
Gazete, Fortuyn'un öldürülmeden
önce Islamın eşcinseller ve kadınlar
haknıdaki görüşlerini eleştirerek ül-
kedeki 800 bin Müslümanı öfkelen-
dirdiğini kaydetti. Haberde, For-
tuyn'un partisinin bu yıl yapılan se-
çimlerde ikinci parti konumuna gel-
diği anunsatılarak söz konusu kur-
sun, Fortuyn'un düşüncelerinden il-
ham aldığı kaydedildi.
The Guardian yeni imamlara, Ut-
recht ilininin Soestrerberg kentinde
bulunan okulda açılan kursa katılma
zorunluluğu getirildiğini belirtirken
Nawijn'ın açıhşta yaptığı konuşma-
da sarfettiği "tmamlar, tslam'ın
olumsuz imajının düzeltilmesinde
önemli bir rol oynayabilir" sözle-
rine de dikkat çekti.
imamlara yoğun biçimde Hollan-
da dili derslerinin verileceği kursta,
ifade ve din özgürlüğünün yani sıra
başörtüsünün kullanımı, kadın sün-
neti ve namus cinayetleri gibi konu-
lann da ele aünacağı belirtildi. Göç
Bakanlığı Sözcüsü'nün yeni ünam-
lann kursa katılma>ı reddetmesi ha-
linde Hollanda'da yaşamalannın
olumlu karşılanmayacağı ve oturma
izni \erilmeyeceği yolundaki uyan-
lanna da yer veren gazete, kurs so-
nunda yapılacak sınavlan vereme-
yen imamlann sınır dışı edilme teh-
likesiyle karşı karşıya kalacağını bil-
dirdi. Şu ana kadar aralannda bazı
Türk imamlannın da bulunduğu 33
imamın kursa kayıt olduğunu kay-
deden gazete, katılımcılann kurs pa-
rasını vermeleri gerekeceğini, başa-
nlı olmalan halinde bu paranın ya-
nsının iade edileceğini belirtti.
The Guardian. Hollanda'daki göç-
menlerin genel olarak kursu olumlu
karşıladıklannı, ancak Göç Bakanı
Nawijn'in kurs açıhşında yaptığı ko-
nuşmannı büyük tepki yarattığını be-
lirtti. Haberde, "Islam ve Vatandaş-
lık" adlı Müslüman kuruluşu sözcü-
süYasin Hartog'un "Camüerde sa-
dece Hollanda dilinin konuşulma-
sı fikri, din özgürlüğüne müdaha-
le demektir. Din kuruluşlan, iste-
diği gibi örgütlenebilmelidir"
açıklamasına da yer verildi.