01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17EKİM2002PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada dere devlete izin vermeyiz dediğini, ama bir yan- dan da 'o işyn' yürüdüğünü" söyledi. Ecevit ABD'nin "neyapacağı" sorusunaolumlu bir yanıt bulamıyor. "Belli değil" diyor, ancak Kürt dev- leti kurulamayacağını söyleyenlerin bu sonucu nasıl sağlayacaklannın da bilinemediğini ekliyor. Tartışmasız durum ortada: "Dost ülkeleıin dışandan gelen telkinleriyle Kuzey Irak artık bizim için tehlikeli konumda." Içımızden kimileri bu gerçeği görmezden geliyor. Kürt devletinin Türkiye'ye ne ölçüde "tehlikeli olaca- Ö'fl/"sorgulamaya, hatta doğrudan ifadelerle "tehli- keli olamayacağını" tartışmaya açtılar. Saddam'la Barzani ve Talabani ye komşu olma- mızın tehlike açısından fark etmeyeceği öne sürülü- yor. Bu mantık, ilerleyen günlerde Türkiye'nin Kürt dev- letine "müdahale etmemesine kadar" uzanabilir. Oysa "yakın tehlike" nedir? Ecevit yanıtlıyor "Ku- zey Irak'ta kunılacak fiili birdevlet, Türkiye'deki orta- mı olumsuz etkileyebilir. Hiçbir devlet 'kendi içinden bir devlet çıkmasını istemez'. Herülke için ulusal bü- tünlüğünü korvmak şarttır. Sınmmızda Kürt devleti kurulursa, Türkiye'ye dönük emelleriniherzaman gün- deme getirebilir." • • • Ecevit'in söylemlerindeki doğruyu görebilmek için Batı medyasındakı Kuzey Irak kaynaklı kimi haritala- ra göz atmak yeterli. Harita sadece Türkiye'den 19 ilimizi "Büyük Kürdistan"a bağlıyor. Bu da yetmiyorsa, bir Amerikan dergısine (The New York Revievv of Books) Kuzey Iraklı bir Kürt hükümet üyesinin yazılmamasını isteyerek verdiği demece şöyle bir göz atmak yeterli: Kuzey Iraklı Kürtlerin iştihası kabarmış; ağzı sula- narak "Irak'ta kurulacak federal Kürt biriminin ileride Türkiye, Iran ve Suriye'deki Kürtler için emsal teşkil etmesi ve sonuçta herkesin bulunduklan ülkelerden aynlıp kendileriyle bırleşmesi olduğunu" itiraf ediyor. Bu veriler Doğu Anadolu'yu kışkırtmaya şimdiden hazırlandıklarını gösteriyor. • • • Bağımsız Kürdistan ilan edilir, başkent Kerkük olur- sa... "neyapabileceğimizi bugûnlerde hükümetin dü- şünmekte olduğunu" söylüyor Başbakan. Kerkük'te binlerce Türk yaşıyor. Onları koruyaca- ğız. Kuzey Irak'taki -Başbakan'a göre az sayıdaki- Türk askeri ile mi yoksa?.. Ne gibi "tedbiherle?" Ya da -kimi kaynaklara göre- güvenli alan saydığı- mız Kuzey Irak'ta bulunan 2 tugay askeri gücümüzü "takviye ederek mi?" Kuzey Irak Kürtleri maşallah Debreli Hasan; Türk iç siyasetindeki kaynaşmalara bakarak doğru yolda olduklarına, Türkiye'nin müdahalesine ABD'nin izin vermeyecegine güvenerek yüksek perdeden atıyor- lar. ABD Büyükelçisi Pearson dün ASAM'da bağım- sız Kürt devleti kurulamayacağını açık bir dille yine- ledi. ABD'nin "sözlü garantileri" elbette yeterli değil. Ömeğin Başkan Bush, Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'e ABD'nin sözlü güvencelerini yazıy- la yineleyen bir mektup neden göndeımiyor? Başbakan, yeni bir savaşta ekonomik açıdan uğ- rayacağımız zararlara değinirken; "ABD 1991'deki Körfez Savaşı'nda zararianmızı gidereceği vaadinde bulundu ve... o vaatleriyerine getirmedi!" dedi. ABD'nin bugün Kuzey Irak için söylediklerini yarın değiştirmeyeceğini kim söyleyebilir? Kıbrıs'ı ver, Kürt devletini sindir! "Amerika ve ABI Love You" ha? niıaıı Selçuk'a fahri doktora • Baştarafı 1. Sayfada rir, kimi kişi de cüppe- sine onur verir. Bu kar- şılıkiı alışverişte kim kazanır, kim yitirir o ayn konu" diye başla- yan konuşmasında, sa- londa cüppeli ve cüppe- siz çok değerli insanlar bulunduğunu, onlara ay- dmlanma açıkJaması yapmanın bir cüret oldu- ğunu kaydetti. Selçuİc, "Bu cüppeyi bana veren bilim adamlanna çok teşek- kür ederim. Bu cüppe- yi bana layık görenler, irticayı İÜ kapısından içeri sokmamışlardır" dedi. Törenden sonra ÎÜ Rektörlüğü'nün gele- neksel olarak her yıl dü- zenlediği "Aydınlanma Söyleşileri" kapsamın- da "Aydınlanma ve La- iklik" konulu toplantı- da konuşan Selçuk, ay- dınlanma devrimlerinin Hıristiyan toplumlarda, Fransa'dan sonra Avru- pa'da da görüldüğûnü anlatarak Mûslüman ül- kelerde ise yalnızca Tür- kiye'nin bu devrimi ger- çekleştirdiğini, bunun için çok şansh olduğu- muzu ifade etti. Bilimin bir akıl ve mantık işi, di- nin ise kutsal bir inanış olduğuna dikkat çeken tlhan Selçuk, aydmlan- mayı, "Aklın inançtan, bilimin dinden bağım- sızlaşması" olarak ta- nırnladı. Bilimle inanç arasındaki âlışverişin bütün insanhk tarihinin özü olduğunu belirten Selçuk. aydınlanmarun, inancın eleştirilmeye başlanmasıyla ortaya çıktiğını söyledi. tÜ'nün en eski üniversite olma- sı nedeniyle tarihteki önemine de değinen II- han Selçuk, şöyle devam etti: "tU, eskiden yer- vüzünün en Önemli ku- rumlarından biriydi. Bunun nedeni ise ismi daha önce Darülfünan olan kurumun.Musta- fa Kemal'in emriyle üniversiteye dönüşmüş olmasıdır. Yine 1930'larda Atatürk'ün çağnsıyla Almanya'da Nazi hükümetinden kaçan çok değerli pro- fesörler, bizim hocala- nmız olmuştur. Biz ise burada okuyarak feyz aldık." Dinin ınanç, irticanın ise gericilik olduğunun altıru çizen Selçuk, "tÜ, Türkiye'de yaşadığı- mız çatışmalann, ay- dınlanmanın hâlâ sü- regelen çelişkisinden doğduğunun farkında- dır. İÜ Türkiye'nin hep bilinci olagelmiştir. Kurulduğu tarihten beri ÎÜ, aydmlanma devriminin üniversite- ye yansıması olmuştur. Bu cüppeyi bana ve- renlere de irticayı üni- versitenin kapısından içeri sokmadıklan için müteşekkirim" diye konuştu. ÎÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu konuşmasında, Selçuk'u fahri doktora payesiyle aralanna almış oldukla- nnıbelirterek"1950'de İÜ Hukuk Fakülte- si'nden mezun oldu- ğundan beri, kalemiy- le halkın aydınlanma- sında, demokrasinin gelişmesinde etkili ol- muş bir ismin aramız- da olmasından mutlu- luk duyuyoruz. Pek çok zoriuklardan geç- miş, yargılamalardan alnının akıyla çıkmış tlhan Selçuk, antidev- rimci bütün kesimlerin uğraşlarına karşın as- la ödün vermeyen, hal- kı aydınlatan bir isim olmuştur" dedi. Dışişleri Bakanı Gürel, Avrupa'yı bir kez daha uyanrken Mesut Yılmaz'ı eleştirdi AB'den tek beklenti tarihtZMtR (AA) - Dışışlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Si- na Gürel, TBMM'de kabul edilen uyum yasalannın AB üyesi ülke- lerde şaşkınlık yarattığını belirte- rek "AB, 2003 yüında Türkiye ile müzakerelere başlama karan al- malıdır. aksi görüşlere Türkiye razı değildir" dedi Gürel. dün Bornova UğurMum- cu Sanat Merkezi'nde üniversite öğrencilerinin de katıldıgı toplan- tıda, güncel gelişmeler ve Türki- ye'nin dışpolitikalan ile ilgili açık- lamalarda bulundu. Türkiye'nin razı olabileceği tek bir yol bulun- duğunu belirten Gürel, şiınlan kay- detti: "AB, son yaptığımız ham- leden şaşkına dönmüş vaziyette- dir. Uyum yasalannı çıkartaca- ğımızı beklemiyorlardı. Helsin- ki'de bize adaylık verirken Tür- kiye'nin AB ile bütünleşmesi için son kararlarını vermemişler gi- bi, Helsinki kararının oyalama kararı olduğunu açıkça söylü- yoriar." ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı daeleştiren Gürel, "Ben Sayın Yılmaz'ın kalkıp bir T\7 programında AB bize 3. yol öne- rebilir, biz de razı olabiliriz' şek- lindeki beyanını yadırgıyorum. Ulusal çıkarlanmıza aykın bu- luyorum" dedi. Çatışma olanağı yaratılır AB'nin Kıbns hakkında da bir karar alacağını hatırlatan Gürel, AB'nin tutumunu eleştirdi. Gürel. "AB, Kıbns konusunda hiç olumlu davranmadı. Ne çözüme götürdü, ne de kolaylık sağladı. Sakıncalı adımlar atarak Doğu Akdeniz'de çatışma odağının ze- mininin atılmasından kaçınma- dı. AB, Kıbns Rum kesimi'ni üye olarak alırsa, Türkiye ile KKTC'nin birlikte geleceğe baknıasını. özgürleştirmiş olur. Türkiye-Yunanistan dengesini yerinden oynatır. Yeni çatışma olanaklan sağlar.AB bir yandan Türkiye ile müzakereleri erteler, karar almazsa, Kıbns'ı bölmeyi seçerse, Türkiye-AB ilişkilerin- de öyle düş kırıkhğı yaratır ki Türkiye-AB ilişkilerinin her ba- kımdan yeniden gözden geçiril- nıesi kaçınılmaz hale gelir." Türkiye'nin Irak ile ilgili görüş- lerini de aktaran Gürel, Irak konu- sunda seçimlerden sonra gelecek hükümetin karar vermesi gerekti- ği şeklindeki düşüncenin de "yan- lış" olduğunu belirtti. Gürel, "Böyle düşünenler, 2 konuda ya- nılıyorlar. Birincisi seçim sonuç- larını tahmin etmek mümkün değil. Öte yandan meşruiyet te- melinde kurulmuş bir hükümet var" diye konuştu. Gürel. uyum yasalannın TBMM'de kabulünün AB'yi şaşkına çevirdiğini söyledi. Manisa'da işkence var • Baştarafı 1. Sayfada solosu Songeeta Ahuja ve Al- manya'nın İzmir Konsolosu Ralf Breth'in de izlediği duruş- ma kısa sürdü. Mahkeme heyeti. daha önceki karannda direnerek 26 Aralık 1995'te DHKP-C örgütüne yö- nelik operasyonlarda gözaltına alınan gençlere işkence yaptıkla- n savıyla yargıjanan polis me- murları Levent Özvez'i 12 mağ- dur için 120 ay, Türgut Demi- rel'i 6 mağdur için 60 ay. Engin Erdoğan ı 11 mağdur için 110 ay, Fevzi Aydoğa'yı 11 mağdur için 110 ay, Musa Geçer'i 11 mağdur için 110 ay. Mehmet Emin Dal'ı 11 mağdur için 110 ay, Turgut Özcan'ı 7 mağdur için 70 ay, Atilla Gürbüz'ü 10 mağdur için 100 ay, Ramazan Kolat'ı 11 mağdur için 1 lOay ve Başkomiser Halil Emir'i de 13 mağdur için 130 ay hapse mah- kûmetti. Gecikmiş adalet Polisler. karann açıklanmasın- dan sonra suçsuz olduklanm öne sürerken gençlerin avukatlan ka- ran "gecikmiş adelet" olarak nitelendirdi. Manisa Barosu Başkanı A\^ıkat Serhan Özbek, davanın henüz bitmediğini sa- \ıındu. Manisalı Gençler davası- nın AB'nin Ilerleme Raporu'na da yansıdığını anımsatan Özbek, temyiz sürecinde alışılagelen "zamanaşımı" girişimlerine izin verilmemesini isteyerek şun- lan söyledi: "tşlenen bir suçun yargılanarak ceza görmesi ge- rekliliği hakkındaki evrensel gerçeklik, yurttaşlarımızın ve toplumumuzun en temel gerek- sinmelerindendir. Bu gereksin- me, bugün oldukça tartışmalı ve gecikmeli de olsa adalet ta- rafindan yanıtlanmaya çalışıl- mıştır. Dava henüz birmemiştir. Karar tebliği aşaması ve temyiz sürecinin bu davada alışılage- len güvensiz uygulamalara mu- hatap edilmemesi gereklidir. Yargının etldn bir yol izlemesi gerektiğini >Tirguluyoruz." Davanın AB Komisyonu'nun Ilerleme Raporu'na da yansıdığı- nı anımsatan Özbek, "Bu yansı- mayla ilgili olarak idari ve yar- gısal olgular, gerek Türkiye Cumhuriyeti ve gerekseAB ta- Danimarka'dangazetemize yyaret Danimarkalı 18 eğifimci, Türkiye'ye 5 günlük eğitim ve kültür amaçlı bir gezi dü- zenledi. Grup Uk önce Danimarka'va göçün yoğun olduğu Konya'nın Yeniceoba Beledi- yesi'ni ziyaret etti. Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı'nı ziyaret eden grup, da- ha sonra CHP parti yöneticileriyle Türkiye'nin eğitim sorunları konusunda sohbet etti. Gazetemizi dün ziyaret eden Danimarkalı eğitimciler, genel yayın yönetmenimiz İbrahim Yıldız'dan gazetenin işlevi ve Türkiye'nin güncel sorunlan konusunda bilgi aldılar. Edvinsson: Teknoloji insan beyninin çok altındadır TEKİN SÖNMEZ STOCKHOLM - Bu yıl 5. kez düzenlenen "Stockholm Challenge" ödül törenine ve bir gün öncesi düzenlenen. bu konudaki konferanslara. ga- zetemiz adına katıldım. Bu konferanslarda konuşma- cı olarak karşıma çıkan 1998 dünya entelektüel be- yin kurumu (IC) ödülü sahibi Bay Leif Edvinssona sorular yonelttim. - tnsan,bilgisayar kullanmayı öğrenerek, "bey- nin" nasıl işlediğini de öğrenebilir mi? Edvinsson - İnsan beyni, bılgisayardan çok daha komplikedır Bununla birlikte gelişmeherhangitek- nik bir şevi kullanmakla başlar. Fakat her şeyden ön- ce bilgisa\ar kullanarak bilgiye ulaşılabilir. - Teknoloji ve insan zekâsı. gelecekte bunların hangisi bir ötekisini kullanabilir sanıyorsunuz? Ed\insson - tnsan beyni "varseblivning" duyu (beş duyu) öğrenme-tanıma bilgi ve bilgi giriş; ka- yıt-işlemleri sistemini "inşa" ediyor. Teknoloji bu- nun çok aitındadır bu konuda. Unutmayalım ki en son keşfedılecek ülke insan beynidir. - İnsanlar olarak ne yapalım? Edvinsson - Burada söz konusu olan. her insanın. kendi beynine "egzersiz" yaptırmasıdır. Stockholm Challenge "Challenge" sözcüğünden de anlaşılacağı gibi, bu etkinlik "meydan okumah" bir "yaratma" yanş- masıdır. Şöyle de söyleyebiliriz, yeni fikirlerin, bil- gisayar teknolojisiyle, uluslararası arenada boy ölçü- şecekleri bir yanşmadır. Son dönem varılan "digi- tal" olanaklar üzerine. özellikle üçüncü dünyayı da teşvik edecek olan bir "davet"" diyebiliriz bu etkin- liklere. Bu yıl yedi ana tema. "yönetim, kültür, sağlık, öğrenim, ticaret, çevre ve eğlence" konula- nnı içeren 600 proje ile, 78 ülkeden katılım olmuş. Katılan ülkeler sayılanyla şöyle; ilk sırada USA, 71 proje. tkinci sırada 49 proje ile Avusturya. Üçüncü sırada 41 proje ile Hindistan var, Daha sonra sırasıy- la: 40 proje ile Isveç, 30 proje ile Kanada. 25 proje ile Italya, 19 proje ile Ingiltere... Görüleceği gibi bu "meydan okumah" yeni yaratma projeleri. ülkele- rin katılım oranı açısından da bir fikir veriyor. İlk on sıranın içinde Fransa, Hollanda. Norveç, Belçika, Almanya. Portekiz. Yunanistan. Rusya. Finlandiya, Danimarka. Doğu Avrupa ülkeleri yok. Bulgaristan (11), Ispanya (11), A. Emirad (15) son üç basamağı almışlar. Katılım konulan oranı da şöy- le: "Öğrenim"e katılım. genel toplam katıhmın yüz- de 40'ını oluşturuyor. Aıdı sıra. >üzde 17 ile "yöne- tim". yüzde 14 ile kültür. yüzde 12 ile sağlık, yüz- de 11 ile ticaret ve en son "eğlence" konusu yer al- mış. Ödüle uygun görülenlerin içinde ABD. îsveç. Hindistan. Kore, Hong Hong, Italya gibi ülkeler var. Stockholm Challenge Ödülü'nün en büyük hedefi, bir araya gelen uzmanlar eşliğinde: "bilimin ve bu konudaki tecrübenin" delegeler-katılmacılar ara- sındaki projelerle değiş tokuşa özendirmek. Finalistleri.jüri üyelerini, uzmanlan Stockholm'e davet etmek; "Uetişim teknolojisi" üzerine tartışma, çalışma. buluşma, okul ziyaretleri, sergi gibi etkin- liklerden sonra en üstte bir ödül töreni-ziyafetinde değişik kültürlerden. değişik ülkelerden insanlan bir araya getirmek de "Stockholm Challenge"nin bir hedefi. Yanşmalarda gözden kaçmaması gereken nokta şudur: "basit" teknoloji fakat "gelişmiş" fı- kirlerie çözüm, projelerin teknik yanmı oluşturmak- tadır. Doğaldır ki böyle bir meydan okumah yanş- ta. "hayal girişimcüiği". harekete geçirilen "il- ham" -esin kaynaklan- dünyanın dört köşesinden gelen farklı hayallerin kapışması görülecektir. "Üe- tişim toplumu" ve "bilişim" yanna böyle hazırla- nıyor. E\ sahipliğini Isveç Belediye Başkanı Carl Cederschiöld ve bu yılki jüriye. Edinburg Üniver- sitesi'nden Prof. Alfonso Molina başkanlık yaptı. Girişimcüiği üstlenen İsveç. ilk "Beangeann Challenge*' konferansını I995'te Stockholm'de dü- zenler. Yirmi beş Avrupa kentinden 112 IT projesı- nin katıldıgı ilk ödüller 1996"da Stokcholm'de İsveç Kralı Carl XVT. Gustaf tarafından törenle verilir. 1999'da 700 IT projesiyle 217 kent ve 56 ülke adına katılımcı yer alır ve ikinci kez ödülleri yine fsveç Kralı törenle verir. rafından objekrif olarak ele alınmahdır. Hukukun üstünlü- ğünün yaşama aktanlmasın- da, yargının sorumluluğu açık- tır. Bu sorumluluk yasama ve yürütme erkleri tarafından iç- tenlikle desteklenmelidir" di- ye konuştu. Sanık avukatlanndan tepki Duruşmanın ardından açıkla- ma yapan sanık avukatlan ise her türlü hukuksal yola baş-vuracak- lannı belirttiler. tki kez beraat ka- ran verilen davada, ceza verilme- sinin mantığını anlamadıklannı kaydeden avukatlar, "Türkiye, AB'ye bu kararla girecektir. Bu insanlar, bu çocuklan amirleri- nin verdiği emirle yakalamış- lardır" dedi. Hollywood'un yüzaklan w u v • Baştarafı 1. Sayfada 1997'de vizyonagiren "Titanik".Top- lanan hasılat açısından Titanik'i takip eden ikinci film 431.1 milyon dolarla "Yıldız Savaşlan 1 - Gizli Tehlike", üçüncüsü 403.6 milyon dolarla "Örümcek Adam". dördüncüsü ise 357.1 milyon dolarla "Jurassic Park". Her yılın en çok izlenerek gişe rekort- meni olan ilk iki fılmi. vizyona girdik- leri yıl şöyle sıralanıyor: 1987-1988: "Rain Man" (Yağmur Adam) 172.8 milyon dolar. "Who Fra- med Roger Rabbit" (Roger Rabbit) 154.1 milyon dolar. 1989: "Batman" 251.2 milyon dolar, "Indiana Jones and The Last Crusa- de" (Indiana Jones Son Macera) 197.2 milyon dolar. 1990: "HomeAlone" (EvdeTek Ba- şına) 285.8 milyon dolar. "Ghost" (Hayalet) 217.6 milyon dolar. 1991: "Terminator- Judgment Day " (Terminator - Karar Günü) 204.8 mifyon dolar, "Robin Hood" 165.5 milyon dolar. 1992: "Aladdin" 217.4 milyon dolar, " Home Alone 2" (Evde Tek Başma 2) 173.6 milyon dolar. 1993: "Jurassic Park" 357. l milyon dolar, "Mrs Doubtfire" (Müthiş Da- dı) 219.2 milyon dolar. 1994: "For'rest Gump" 329.7 mil- yon dolar, "The Lion King" (Aslan Kral)3l2.9 milyon dolar. 1995: "Toy Story" (Oyuncak Hika- yesi) 191.8 milyon dolar, "Batman Fo- rever"(Batman Daima) 184 milyon dolar. 1996: "IndependenceDay"(Bağım- sızlık Günü) 306.2 milyon dolar, "Tmster" 241.7 milyon dolar. 1997: "Titanic" (Titanik) 600.8 mil- yon dolar, "Men in Black" (Siyah Gi- yen Adamlar) 250.7 milyon dolar. 1998: "Saving Private Ryan" (Er Ryan'ı Kurtarmak) 216.2 milyon dolar, "Armageddon" (Kıyamet Günü) 201.6milyon dolar. 1999: "Star Wars Episode 1 - The Phantom Menace" (Yıldız Savaşlan Bölüm 1 - Gizli Tehlike) 431.1 milyon dolar. "The Sixth Sense" (Altıncı His) 293.5 milyon dolar. 2000: "Dr.Seuss How The Grinch Stole Christmas" (Grinch) 260 mil- yon dolar, "Cast Away" (Yeni Hayat) 233.6 milyon dolar. 2001: "Harry Potter and The Sor- cerer's Stone" (Harry Potter Felsefe Taşı) 317.6 milyon dolar, "The Lord ofThe Rings -The Fellovvship ofThe Ring" (Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği) 313.3 milyon dolar. 2002: "Spider Man" (Örümcek Adam) 403.6 milyon dolar, "Star VVars Episode 2 - Attack of the Clo- nes" (Yıldız Savaşlan Bölüm 2 - Klon- lann Saldınsı) 298.8 milyon dolar. GUNDEM MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada 22 Ekım'deki MGKtoplantısı öncesinde "kararver- me ve oluşturma" noktasındakilerin kendi içlerinde yaptıkları değerlendirmeleri maddeleyelim: 1- Körfez Savaşı'ndan sonra K. Irak'ta oluşan fiili durum. adım adım örgütlü bir yapı haline geldi. Bir bölgeyi merkezden kopardığınız an, o bölge kendi içinde ayn bir yapılanmaya gidecektir. Günlük asayi- şin sağlanmasından altyapı çalışmalarına kadar bir di- zi işin organize edilmesini elbette birileri üstlenecek- ti. Kuzey Irak'taki gruplar bunu yaptılar. Bunun oluşumuna öyle ya da böyle Türkiye de kat- kı sağladı. Ancak son gelişmeleri bugüne kadar ya- şanan sürecin dışında değerlendirmek gerekiyor. Bu- radaki grupların ayn bir devlet havasına bürünmesi- ne ABD ve Ingiltere'nin de destek sağladığı bir ger- çek. 2- Gelişmeleri izlerken aynı zamanda belirleyici ol- mak durumundayız. Burada bizim rolümüz hangi öl- çüde ve hangi coğrafi sınıra kadar olabilir? Her şeyden önce K. Irak, Türkiye'nin güvenlik sa- hasıdır. Burada sadece Barzani, Talabani gibi grup- lar yaşamıyor. Terör örgülü PKK, 4 bine yakın silahlı adamını halen bu topraklarda banndırıyor. Eğer ABD ve onunla hareket eden güçler Saddam yönetimine karşı nereden olursa olsun herhangı bir operasyonda bulunursa, bizim K. Irak'ı her hal ve şartta kontrolümüz altında tutmamız gerekir. Bunu yaparken amacımızın kesinlikle işgal ya da sınır aş- mak değil. sadece bölgeyi kontrol etmek olduğunu herkese anlatmalıyız. Bu bağlamda bizim girişimimi- zin adı, "Kontrol Operasyonu" olabilir. 3- Böyle bir operasyonun ABD'ye ya da Saddam'a karşı hareket niteliği taşımaması gerekir. Bunu ABD'ye, "Sizin Saddam'la olan hesabınız, bizi doğ- rudan ilgilendirmiyor. Orada Irak halkının da katkısıy- la nasıl biryönetim istiyorsanız kurun. Biz sadece Ku- zey'in kontrolden çıkmamasını hedefliyoruz" diye an- latabiliriz. 'Hedefimiz ABD ile çelişmez' 4- K.lrak'ın içinde ayrım yapmamak, çok zorunlu ise yaparken özenh olmak gerekiyor. Bu bağlamda Türkmenlere yaklaşımımızda herhangi bir soru ışare- ti olmamalı. Konu Türkmenler olunca Türkiye içinde de heyecanlı hareket etmek isteyenler çıkacaktır. Hassasiyetin bir nedeni bu. Bunu dengelemek için K. Irak bağlamında 9O'lı yıl- larda kör topal yürümüş olan Ankara sürecini canlan- dırmak gündeme gelebilır. Sürecin adı ne olursa ol- sun, bölgedeki grupları olabildiğince Türkiye'nin kontrolü altında tutmak birinci derecede önem taşı- yor. 5- Saddam yönetimi düşer- iner, Türkiye'nin doğ- rudan ilgilendıği konu değil. Ancak bizim Saddam yönetimine de derdimizi iyi anlatmamız gerekiyor. K. Irak'ı kontrolümüz altında tutarken bu bölgeden ken- disine gelebilecek kontrol dışı tehiikeyi de denetim al- tına aldığımızı anlatabiliriz. 6- ABD bizim stratejik ortağımız. Bu ülkeyle sade- ce ikili ilişkılerimiz yok, aynı zamanda üçüncü ülkele- re-bölgelere karşı da ortak anlayışımız var. Türkiye'nin K. Irak'taki kontrol girişimi, ABD'nin hedeflerini engel- lemeyecektir. 7- ABD'nin Irak'a yönelik operasyonunu ülkesel değil bölgesel değerlendirmek gerekiyor. Bunun çev- re ülkelere etkisi ne olacak? Iran'ın da ABD günde- minde olduğuna ilişkin strateji değerlendirmeleri ne ölçüde gerçekçi? ABD yönetimi Suudi Arabistanın bugünkü yapısını gözden çıkardı mı? 8- Körfez Savaşı'ndan bu yana geçen süreçte K. Irak'ta ayn bir oluşum gündeme geldi ama, biz de böl- genin kontrolü için kritik noktalara güç yerieştirmek dahil her şeyi yaptık. Sonuç: Kuzey Irak, Türkiye'nin güvenlik sahasıdır! [email protected] AP Başkanı Cox'tan destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Pat Cox, Türkiye'nin attığı adımlann göz ardı edilemeyeceğini belirterek Türkiye'ye yanlış mesajlann verihnemesi gerektiğini kaydetti. www.abhaber.com internet sitesinin haberine göre Cox, Türkiye'nin A\Tupa Birliği içinde yeri olduğunu kaydederek "Türkiye'de 30 yılda yapıhnası gereken reformlar son aylarda gerçekleşti. Bunu görmezlikten gelemeyiz." dedi. Akçakoca: Sıra neel sektörde • AN'KARA (Cumhuriyet Bü rosu) - Merkez Bankası, TOBB, tMKB, BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği'nin işbirliğiyle düzenlenen 'Risk Yönetimi ve Vadeli tşlemler Konferansı' dün Ankara'da gerçekleştirildi. Konferansta konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca, "Bankacılık sektörü nasıl yapısal dönüşümden geçtiyse şimdi sıra reel sektörde. Bu iş ancak birlikte çözülebilir" dedi. Sabit telefonda yüzde 50 imfrim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Telekom, promosyon amacıyla şehiriçi ve şehirlerarası telefon tarifelerinde yüzde 50'den başlayan indirimler uygulayacak. 20 Ekim 2002 - 20 Ocak 2003 tarihleri arasuıda uygulanacak promosyonda, şehirlerarası görüşmede dakika başma atan 240 bin liralık kontör ücreti, 08.00 ile 20.00 saatleri arasında 120 bin liraya indirilirken hafta içi ve cumartesi günleri saat 20.00-08.00 arasmda ve pazar günleri tüm gün 60 bin liraya düşürülecek. Şehiriçi görüşmelerde 20.00-08.00 saatleri arasındaki kontör ücreti 30 bin liraya dürüşürülecek ve bu indirim pazar günleri 24 saat uygulanacak. 1600 yıl sonra açıldı • KAHtRE (AA) - Mısır'daki Iskenderiye Kütüphanesi, yaklaşık 1600 yıl aradan sonra dün yeniden açıldı. Açılış törenine katılanlar arasında tspanya Kralıçesi Sofya. Ürdün Kraliçesi Ranya, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac, Romanya lideri lon Iliescu ve Nobel ödülü sahibi 14 aydının yanı sıra dünyanın dört bir köşesinden gelen çok sayıda bakan. yazar ve şair bulunuyor. Şans Topu'nda 6 taliNi • Haber Merkezi - Şans Topu çekilişinde 2, 10, 11. 29, 31 + 10"u bilen 6 kişı 67 mılyar 756 milyon 250'şer bin lira ikramiye kazandı. 5 bilenler 1 milyar 303 milyon 250'şer biner lira, 4 artı 1 bilenler 115 milyon 550'şer biner, 4 bilenler 15 milyon 50'şer biner, 3 artı 1 bilenler 4 milyon 250'şer biner, 3 bilenler 1 milyon 150'şer biner, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 350'şer biner, ljrtı 1 bilenler 600 biner lira kazandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear