Catalog

31 OCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr ABD Başkanı, Irak'ın yanı sıra Kuzey Kore ve İran'ı da açıkça hedef gösterdi ush'unşeytan üçgeniDışHaberler Servisi - Irak, lran jT ve Kuzey Kore'yı "şerodaklan" olarak nitelendiren ABD Başka- nı GeorgeBush, bu ülkelerin Was- hington yönetımınin terörle sava- şımının yenı hedefleri olabilece- ği uyarısında bulundu. Bush, ABD'nin terörle mücadelesinın daha yeni başladığını söyledi. Bush, önceki gün ABD baş- kanlannın, kongre binasında ger- çekleştirdiği "BiriıgınDununu'' adlı ve televizyonlardan da can- h yayunlanan yıllık konuşmasın- da 11 Eylül sonrasını değerlen- dirdi.Washington'da bulunan Af- ganistan Başbakanı Hamid Kar- zai de Bush'un konuşmasını, La- ura Bush'un yanında dinledi. Bush uzun konuşmasında "Te- rörle savaşınıız iyi başladı, ama daha yeni başladı. Kısa keseme- yiz. Yoksa güvenlik hissimiz bizi yanıltabilir'' dedi. "Dünyanın en tehlketirejimlerininABD'yi dün- yanın en tehliketi silahlanyla teh- dit etmesine asla izin venneyece- gini" vurgulayan Bush "İrak, ıran, Kuzey Kore ve terörist müt- tefıkkrinin şer odagı oluşturdu- ğunu" söyledi. Bush, "Böyledev- leder, körüJere kolaylık sağbyor. Bu rejimkr, büyüyen birer tehh'- ke ve onlara karşı önlem atanma- h" dedi. şantaja kalkışabilirler 1 Bush şunlan söyledi: "Kitle inıha silahlanpeşindeki bu rejim- ler büyükbir tehJikeoluşturuyor. Bu silahlan teröristlere verebüir- ler. Mütteflklerimize saldırabüir- ler ya da ABD'ye şantaj yapma- ya kaOoşabuırier. Bütün uhısfar şu- nu bilsin ki ABD kendi ulusunun güvenüğini saglamak için her şe- yi yapacaktır. Böylesi durumlara kayıtsız kalmanm bedefi feiaket olur. Dikkatf olacağız, ama zaman aley- himize çahşıyor. Tehdit büyürken olaylann gerçekleşmesini bekleme- yeceğim. Tehlikenin gjderek yaklaş- masına seyirci kalma\acagım." Bush, Irak'ın, ABD'ye düşmanlı- ğını sürdürdüğünü, kitle imha silah- lan ürerme amacının devam ettiğini söyledi. Bush, silah denetçilerini top- raİdanna almayan Irak'ın, "saklava- cak şeyleri" olduğunu kaydetti. Başkan Bush, bazı rejimJerin, 11 Eylül'den bu yana sessız durdukla- nnı, ancak amaçlannın iyi bilindı- ğini belirtti. Bush, uluslararası ko- alisyon ile birlikte çalışarak, kitle im- ha silahlanna karşı Amenkantop- raklannı ve müttefiklerini savun- mak için ne gerekiyorsa yapılaca- ğını vurguladı. Bush, teröre karşı savaşta ABD'nin ayda 1 milyar dolardan fazla para harcadığıru anımsattı, an- cak "Savaşı kazanıyoruz" diyerek te- rör kayıplannın unutulmayacağını söyledi. Bush, yeni saldınlara kar- şı halka uyanık ohna çağnsı yapar- ken teröristlerin elinde nükleer sant- rallar ve su kaynaklanna saldın plan- lan bulunduğunu duyurdu. Onblnlerce terörlst... Başkan, "Afganistan'daABD'nin nükleersantrallannın ve su kaynak- lannın planlarmı. kimyasal silah ya- pımına iüşkin talimatlar. kentleri- mizin avnnüh haritaJarını ve ABD ıllık "Birliğin Dunımu" konuşmasında, terörle savaşımın yeni başladığını söyleyen Bush, Irak, îran, Kuzey Kore ve "terörist müttefiklerini" "şer odağı" olarak tanımladı. Bush, "Afganistan'ı işgal eden teröristler, şimdi Guantanamo'daki hücreleri işgal ediyorlar" dedi. 11 Eylül'den sonra güvenlik nedeniyle Bush'la aynı yerde bulunmayan Başkan Yardımcısı Dick Cheney de konuşmayı dinlemek için Kongre'deydi. (Fotoğraf: AP) ve dünyanın diğer kentlerindeki önemü merkederie Ugili aynnüh bü"- giler bulduk" diye konuştu. Karzaı'yi şerefkonuğu olarak se- lamlayan Bush, "Afganistan'ı işgal eden teröristler şimdi Guantana- mo'daki hücreleri işgaledjyorlar" de- di. 11 Eylül saldınlarını gerçekleş- tiren teröristlerin Afganistan'daki kamplarda eğiüldiğini behrten Bush, bu kamplann dağıtılmasına karşın, on binlerce teröristın, "saatli bir bomba gjbi" dünyaya yayıldığını söyledi. El Kaide'den başka, Ha- mas ve Islami Cihat gıbi örgütle- , rin de peşinde olduklannı belir- 1 ten Bush, ABD'nin. Filipirüer'de ordunun terör mücadelesine des- tek verdiğini, Bosna hükümetiyle birlikte çalışarak terörün önlendi- ğini. Somali'deki terör kamplan- nın kapatılması üzerine yoğunla- şıldığını vurguladı. Bazı hükümetlerin, teröre karşı harekete geçmekte isteksiz oldu- ğunu söyleyen Bush, "Onlar ey- lemegeçmezseAmerikagereğaıiya- pacakür" dedi. Müslümanlara seslendl I Bush, Müslümanlara da seslene- rek ABD'nin görevinin dünyayı "kahcı banşı getirecek değerlere ıüaşünnak" olduğunu söyledi. Is- lamın hoşgörü dini olduğunu vur- gulayan Bush, ABD'nin, kendi kültürünü dayatmak gibi bir ama- cı olmadığını, ancak hukuk kural- lan, kadın hakJan, ifade özgürlü- ğü. adalet önünde eşitlik, dıni hoş- görünün daimi savunucusu ola- caklannı söyledi. Bush konuşmasında Rusya, Çin ve Hındistan'ın ABD ile işbirliğin- den dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek "Ortaktehlike reka- beti unutturmuştur. ABD banş ve refah için Rusya. Çin ve Hindistan ile birtikte çahşmaktadır" dedi. 11 Eylül'den sonra ABD'de çok güç- lenen yurtseverlik duygusuna vur- gu yapan Bush. bütün Amerikah- lara gönüllü hizmet çağnsı yaptı. i Bush. "BütünAmerikahlaraçag- • n yapryonıın: 2 vduuzı vurdunu- zun ve komşulannızın hizmetine j aymn" diye konuştu. Yeni bir "yur- ' tiçi güvenfikgönüDülerr oluşturul- masını öneren Bush, Banş Gönül- lüleri ve Amerikan Gönüllüleri prog- ramlannın da genişletilmesini iste- dı. Banş Gönüllerinin Islam dünya- sındaki eğitim ve kalkınmaya katkı- da bulunabileceğini söyleyen Bush, böyielikle Müslümanlar arasında Amerikan karşıtı duygular gelişme- sinin önlenebileceğini bildirdi. Bush konuşmasında, Usame bin Ladin'in adını hiç anmadı. Kong- re 'ye bir saldın olasılığına karşı ba- zı Kongre üyeleri Bush'un konuş- masını dınJemeye katılmadı. UEMOKRATLAR KUŞKUL U Durgunlukla mücadele zor VVASHINGTON (Ajans- lar) - ABD Başkanı Geor- geBush, ılk "Birtiğin Dunı- mu" konuşmasında ABD'deki ekonomik dur- gunlukla "teröre karşı ol- duğu gibi"" kararlılıkla mü- cadele edileceği sözü verdi. Durgunluktan çıkmak için yeni iş olanaklanmn arttı- nlması, yatırımın teşvik edilmesi ve vergi oranlan- nuı düşürülmesi gerektiği- ni kaydeden Bush, "Dur- gunluğu yeneceğiz'' dedi. KARZAİ, LAURABUSHLA- Hamid Karzai, Bush'un konuşmasını, Laura Bush'un yanında dinledi. (Fotoğraf: AP) Terörle mücadele konu- sunda Cumhuriyetçilerle birlikte Bush'a destek ve- ren Demokratların, ABD Başkanı'nın ekonomi ko- nusundaki açıklamalanna kuşkuyla yaklaştığı gözlen- dı. Bush, vergi ındirimi ko- nusunda haklı olduğunu söyleyince, salonun yansı- nı oluşturan Demokrat Par- tililerin, Cumhunyetçı Par- tililerin aksine ayağa kal- kıp alkışlamadığı görüldü. Temsılciler Meclısi Bütçe Komitesi'nin Demokrat üyesi, "Bizteröristleriyen- dikten çok sonra da bu büt- çeyleyaşamakzorunda ka- Lacağiz'" sözleriyle kuşkula- nnı dile getirdi. Teröre karşı savaşta ABD'nin ayda 1 milyar do- lardan fazla para harcadı- ğını hatırlatan Bush, bu büt- çenin arttınlması gerektiği- ni belirtti ve yaş- lanan savaş uçak- lanrun yenilenme- si, daha iyi ekip- man ve ordu per- sonelinin maaşla- nnın arttınlması için Kongre'den destek istedi. Bush, 2003 savun- ma bütçesi için ek 48 milyar dolarlık isteğini de hatır- lattı. ABD Başkanı, "Savaşıkazanaca- ğızvçeliononıikge- rilemeyi de yene- ceğiz" diye konu- şurken, Kongre'de- ki iki parti olan, Demokrat Parti ve Cumhu- nyetçı Parti'yi, birlikte ça- lışmaya çağırdı. Bush, büt- çenin açık vereceğini, ancak Kongre'nin sorumlu dav- ranması durumunda soru- nun kısa süreceğini savun- du. Kongre bu yıl için 21 milyar dolarhk, 2003 için de 14 milyar dolarlık açık ön- görüyor. BtR CEPHE DE FÜJtPtNLER - Terörle mücadelede ikinci cepheyi açan ABD, Filipinler'de Islamcı Ebu Seyyaf örgütüne karşı operasyonu bugün başlaoyor. 600 ,\BD askerinin kaûlacağj ve Fihpin askerieri> le ortak olarak jürütülecek operasyonun, örgütün etkinlik gösterdigi Basilan Adası'nda ve 6 a> sürmesi öngörûlüyor. Harekâta kaülacak ABD askerierinin son bölümü de dün Zamboanga Adası'ndaki Edwin Andrews Hava Üssü'ne ulaşü. (Fotoğraf: A?) Yumuşama eğilimine giren ilişkiler Afganistan yüzünden yine bozuldu ABD'yle Iran'm yıkhzı banşımyor SAYDAM Dış Haberler Senisi - ABD Başkanı George Bush'un konuşmasında Irak ve Kuzey Kore'yle birlikte İran'ı da VVashıngton'uı yeni olası hedefleri olarak sayması, 11 Eylül saldınlannın ardından düzekne yoluna giren iki ülke ilişkilerinin yeniden bozulduğunun bir göstergesi oldu. 1979 Islam devriminden bu yana ABD ile dıplomatık ihşkileri kesik olan Iran, Afganistan operasyonu sırasında, kendi topraklanna düşen ABD askerleri için yardun operasyonlan yapacağını bildirmişti. Tahran'ın bu tutumu VVashington tarafından memnunlukla karşılanmış, ılunh Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin iktidara gehnesinden beri yumuşama eğilimine giren iki ülke ilişkilerinin rayına girmeye başladığı yorumlan yapılmışh. Ancak geçen haftalarda Vv'ashington, iran'ı yakın ilişkilen bulunan Afganistan '\n Türkiye gibi laik bir ülke olacağı korkusuyia'' bu ülkede istıkrarsızlık yararmaya çalışmakla ve kaçan El Kaide mihtanlannı banndınnakla suçlamıştı. Afganistan'da Tacik kökenlilerin yaşadığı Herat bölgesi de bir zamanlar Iran suurlan içindeydi. İran'uı Afganistan'da kurulan geçici hükümette ıstikrarsızlık yaratmak için Tacik kökenli tsmail Han denetimindeki Herat bölgesine silah ve para gönderdiğıni iJen sürühnüştü. ABD, Filistin'e silah götürdüğü öne sürülen geminin de îran'dan geldiğini düşünüyor. ABD-Iran ilişkileri Amerikan Time dergisine de konu oldu. "Tahran'ın Oyunu" başhğıyla yayımlanan yazıda, ABD-tran ilişkilerindekı yakınlaşma eğiliminin azaldığına dikkat çekildi. tran, 5 yülık süre için 560 rrulyon dolarla Afganistan için oluşturulan uluslararası pakete en fazla katkıda bulunan ülke oldu. (ABD gelecek yıl için 297 milyon dolar \erecek.) Batılı diplomatlar Iran'ın Bonn anlaşmasuıa katkısını kabul ediyor. Ancak bu bile, ABD'nin ekonomik yapnnmlan kaldırması için yeterli olmadı. Iran'da hem reformcu hükümetin hem de daha dinci kurumlann, Kâbil'de Tahran'a yakın bir rejim istedikleri su: değil. YALÇIN DOGAN Ne Uzlaşma, Ne Atılım Ama!.. Galiba son günlerinde, belki de en son sohbe- tinde, Ismet Paşa'ya TV'de bir soru yöneltiliyor: "Paşam, politikaya atılacak olanlara ne tav- srye edersiniz?.." Paşa bir öksürüyor, başını bir sallıyor ve: "Sözüne güvenilir insanlar olsunlar!.." Çok sıradan, çok basit gıbi gelen bu ılke, politi- kanın anahtarı. Ama, bu anahtarı kullanmasını bil- meyenlenn sayısı hâlâ az değil. Konumları itibany- la da, halka bu güveni vermek gerektiği halde!.. Derviş'in zikzaklan Kamuoyunda. "Hangi banka ya da bankalar kurtanlıyor" sorusuna yol açan Bankalar Yasası 10 Ocak gunü Meclis'te görüşülüyor. Kursüde Kemal Derviş bilgi veriyor, Meclis tu- tanaklanndan aynen: "Bu yasa tamamen Türkiye'deki BOOK, Ha- zine, Merkez Bankası ve ekonomiyle ilgili di- ğer birimlerin çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Hatta, IMF'yezoranlatılabildi. Oışardan önem- 11 kaynak sağladığımız için onlara anlatmak durumundayız. Ama, IMF bu düzenlemeyi güç kabul erti. Biz bunu geliştirdik, o aşamadan sonra IMF'ye anlatıldı ve bir ölçüde ikna edil- di." Bu sözlerin sahibi Derviş. yasanın onaylanması için Cumhurbaşkanı Sezer'i ziyaretinden sonra, TV'lere aynen: "Bu yasa IMF'nin mutlaka çıkanlmasın/ iste- d|ği biryasadır. Sayın Cumhurbaşkanı'na bu bil- gryi verdim. Yasanın onaylanmasını IMF de bek- liyor." Hani, IMF zor ikna edilmiştı?.. Hani, hatta IMF'nin önceden haberi yoktu?.. Derviş IMF'yi biliyor, ama Ismet Paşa'yı bılmiyor anlaşılan!.. Adıyla çelişiyor Adını Devlet Bahçeli veriyor: "Uzlaşma ve Atı- lım Hükümeti." Başlangıçta, bu adı koruma çabalan eksik de- ğil. Ancak, zamanla atılımın yerini, beceriksizlikle kanşık kördöğüşü, uzlaşmanın yerini de anlaşmaz- lıklar alıyor. Hem yaz-boz tahtasından hem de uyuşmazlık- lardan bir demet: - Son 312 ve 159 tartışmaları. Ecevit seyredi- yor. Bahçeli direniyor, Yılmaz değiştırmeye çalışı- yor. - AB'ye uyum yasalannda, genel olarak ortaklar hiçbir zaman aynı noktada buluşmuyor. Çünkü, MHP zaten AB'ye karşı. - Bankacılık Yasası'nda baştan itibaren uzlaşma yok. Her parti yasayı bıryanından çekıyor, 9 mad- deye 9 önerge veriliyor. - Telekom Yasası'ndaki macera daha farklı de- ğil. Üç parti de, ayn telden çalıyor. - Emlak vergisi toplumda büyük kıyamet kopa- rıyor. Yeni çıkan yasanın yeniden değiştirilmesi için tekrar bir faaliyet başlıyor. - Doğalgazda KDV'nın düşeceği sözü veriliyor. Uygulamada henüz bir gelişme yok. Bu örnekler uzlaşma ve atılım hali!.. Ya bir de uz- laşma ve atılım olmasaydı!.. E-mail: ydogan(â cumhuriyet.com.tr Faks:0212 513 90 98 Havaalanında bomba kuşkusu • Dış Haberler Senisi - ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Uluslararası San Francisco Havaalanı'nm termınali, ayakkabısuıda bomba bulunduğu sanılan yolcu yüzünden boşaltıldı. Havaalanı yetkilisi, United Airlines şirketine ait terminalin, bir yolcunun ayakkabısmda patlayıcı izlerinin saptanması üzerine boşalhldığını ve şüpheli yolcunun kalabalığa kanşarak ortadan kaybolduğunu söyledi. Olayuı ardından uçuşlar da askıya alındı. Ekoseli Taleban serbest • İSLAJVL4BAD (AA) - Pakistan, El Kaide örgütüne üye olduğu şüphesiyle yakaladığı Iskoçyalı James McLintock'u serbest bıraktı. Islamabad'daki bir Ingiliz diplomat, Reuters'e yaptığı açıklamada, Ingiliz medyasında "ekoseli Taleban" olarak adlandınlan ve sonradan Müslüman olan 37 yaşındaki McLintock'un serbest bırakıldığını kaydetti. Çeçenistan için referandum • MOSKOVA (AA) - Rusya'da, Çeçenistan'ın statüsü konusunda yakında referandum yapılacak. Haftalık Yitogi dergisirun haberine göre, referandumda Rusya Federasyonu yurttaşlanna, Çeçenistan"daki operasyonlann devam ermesinden yana mı olduklan, yoksa Çeçenistan'ın federasyon topraklanndan çıkanbnasını mı istedikleri sorulacak. Ruslar, Çeçenistan'ın federasyon bünyesinde rutulmasından yana iseler. Çeçen topraJdanrun kuzey ve güney diye ıkiye aynlmasını isteyip istemediklerini de belirtecekler. Miloşeviç: Bınakın, kaçmam • LAHEY (AFP) - Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç, BM tarafından oluşturulan mahkemede bütün duruşmalara gelme sözü vererek serbest bırakılmasını istedi. Temyiz mahkemesinde konuşan Miloşeviç, "Beni bu-akmak çok akıllıca bir karar olurdu. Kaçmayacağım. Çünkü bu savaşı kaçırmak istemiyorum" dedi. Temyiz mahkemesi, başsavcısı Carla Del Ponte'nin, Kosova, Bosna ve Hırvatistan'da savaş suçu işlediği iddia edilen sanık hakkındaki 3 davanın tek davaya dönüştürülmesi talebini değerlendiriyor. Mütteciler açlık grevini brtjrdî • WOOMERA (AA) - Avustralya'dakı Woomera mülteci kampında, çoğunluğunu Afganlann oluşturduğu mülteciler, iki hafladır sürdürdülderi açlık grevini, hükümet yetkilileriyle vanlan anlaşmanın ardmdan sona erdirdiler.