Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAVFA CUMHURİYET 26 OCAK 2002 CUMARTES
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
.4LİSİRMEN
Uğur Mumcu ve
Tunceli'deBicKtnm Var'
24 Ocak Perşernbe günü, ölümünün doku-
zuncu yıldönümünde Uğur Mumcu bir kez da-
ha minnetle anıldı Türkiye'nin dört bir köşesin-
de.
Cavit Orhan Tiitengil, Muammer Aksoy,
Bahriye Üçok, Turan Dursun'u da andık hep
birlikte.
Minnetle anıldı, diyorum. Çünkü biz Uğur'a da,
adını yukarıda verdiğim ve de vermediğim öte-
kilerine de borçluyuz.
Hâlâ bir nebze demokrasi içinde yaşıyorsak,
laikliğin nimetini soluyorsak eğer, bunu büyük öl-
çüde o insanlara borçluyuz.
Bence, bundan böyle Uğur'u anarken, kendi-
mize şu soruyu hep sormay/lız:
- Ona olan borcumuzun hiç değilse bir bolü-
münü ödeyebilmek için ne yaptık?
Kendi açımdan, bu konuda verecek fazla olum-
lu bir yanıt bulamıyorum.
Belki de bu konuda tek olumlu yanıt, Uğur'un
eşi Güldal'ın kurduğu um.ag'dan gelebilir. Ger-
çekten, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik
Vakfı, gerçek araştırmacı gazetecileryetiştirme-
nin, topluma genç yazarlar kazandırmanın yanı
sıra, her yaşta insanın eğitimine katkıda bulun-
ma açısından çok olumlu girişimler içinde.
Perşembe günü Flash TV'deki programım
22.30'da bittiğinde bunlan düşünüyordum ve
oradan çıkıp, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği Beşiktaş Şubesi'ndeki etkinliğe katılan ar-
kadaşlarımla buluştum.
• • •
Hoş beş arasında, birinin elindeki broşürü gör-
düm. Lacivertzemin üstünde, elinde poşet, aya-
ğında lastik ayyakabı, yoksulluktan üzgün, ama
bakışında umut dolu bir kız çocuk resmi vardı.
Üstünde de biryazı; "Tunceli'nde birkızım var
öğretmen olacak."
Laikliğin ve Cumhuriyet ile devrimlerinin yalnız-
ca kuru nutuklarla korunmayacağını anlamış olan
ve bunun gereğini her zaman yerine getirmek-
ten hiç geri kalmayan "Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Demeği Vakfı" yeni bir kampanya başlat-
mıştı.
Broşürü açtım ve okumaya başladım.
"Siz hiç, makineli tüfek sesiyle uyandınız mı,
ya da yaralanmış insan çığlığıyla?" diye başla-
yan açıklama metin şöyle sürüyordu:
"Peki bütün bu olan biten arasında, hâlâ ya-
şam savaşı veren, köylerini terk ederek hayatta
kalmaya çalışan ailelerin çocuklannı hiç düşün-
dünüz mü ? Bu çocuklaryaşam koşullannın zor-
luğunu, imkânsızlıklar arasında eğitimlerini ta-
mamlayabilmek için o küçücük ayaklanyla kilo-
metrelerce yürüyerek, yokluklar içinde yannla-
nnın hayallerini kurarak öğreniyohar. Bu onlann
şanssızlığı; ama bu şanssızlığı şansa çeyirmek
bizim elimizde. Bütün bunlara rağmen hâlâ göz-
lerinde ışıltı, yüreklennde sevgi olan bu çocuk-
lann eğitimlerine devam etmelerine, gelin bir-
likte yardımcı olalım. Onlan kendi çocuklanmı-
zın yerine koyalım, yaşad/k/anna birde o gözle
bakalım. Ve artık başkalanndan beklemeyelim,
el ele verip, çözüme birlikte ulaşalım.
Terörden en çok etkilenen ilimiz Tunceli'de
valilik, kaymakamlar ve okul müdürierince sap-
tanan 200 kız öğrenciye burs verilecektir. Bu
Tunceli'de Bir Kızım Var öğretmen Olacak'pro-
jesi, kızçocuklanmızıyokluk/ardan kurtanp, Ata-
türkDevrimlerinebağlı vegeleceğekaramsarde-
ğil, umutla bakan insanlar yapmak içindir..."
•••
Bunları okuyunca içim ısındı. Çünkü yalnız
um:ag değil, başkaları da Uğur'a olan borcumu-
zun, hiç değilse küçük bir bölümünü ödemek için
harekete geçmişlerdi.
Eğer bütün bunlar sizi de ilgilendiriyorsa, bil-
gisayarınızdan www.um.ag.org.tr'yi bularak
um:ag'ayada(0212)25244 30veya(0212)252
03 03ten Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'ne
ulaşabilirsiniz.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, kadın-
ların öncülüğünde bir kuruluş, tıpkı Güldal Mum-
cu'nun kurduğu um.ag gibi.
Bu benzerliği düşünürken birden şaşırdım.
Hep geleceğin Uğur Mumcuları'nı düşünüyo-
ruz.
Sizi bilmem ama erkek egemen toplumun ben-
rnerkezci bireylerinden biri olarak, geleceğin Uğur
Mumcu'sunu, hep erkek olarak düşünmüştüm.
Oysa belki de o bir kadın olacak...
Dev-Yoldovası
rekoragidiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 6. Ağır
Oza Mahkemesi'nde, 23 sanığın idam istemiyîe
yargılandığı De\ -Yol davasında savcı değişti.
SEVCI Zekeriya Sevimh'nin yerine gelen savcı
Httice Çetin, esas hakkındaki görüşü yeniden
hazırlayacağını belirterek dosyanın incelemek
iç3i kendisine verilmesini istedi. Mahkeme,
savcının istemi doğruJtusunda süre verirken
otirumu 26 Mart 2002 tarihine erteledi. Sanık
avjkatlarından Şenal Sanhan, daha önceki savcı
taafindan hazırlanan mütalaanın değişmesi
oüsılığı bulunduğundan, esas hakkında savunma
yapmayacaklannı söyledi.Mütalaada, 23 sanık
hakkında idam istenmişti.
Silahta Koçkarhn
parmak iziyok
Yirt Haberleri Servisi - Ağn'nın Doğubeyazıt
ilç;sinde 30 Ekim'de güvenlik güçlerince evine
yajılan baskında öldürülen HADEP'li Burhan
Kıçkar'ın elinde iddıa edildiği gibi silah olmadığı
vekarşılık vermediği belirlendi. PKK üyesi
olcuğu ileri sürülen Koçkar'ın güvenlik güçlerine
ateşle karşıhk verdiği iddia edilmesine karşın
krmınal laboratuvar sonuçlan bunu yalanladı.
îndemede, ele geçirilen Baretta marka tabancada
ı parmak izine rastlanmadı.
TÜSİAD Başkanı Özilhan, kamu yönetiminin dibi delik bir torbaya döndüğünü söyledi:
ZihniyetdevrimiyapılmalıEkonomi Servisi - Türkiye Sa-
nayici ve Işadamlan Demeği (TÜ-
SÎAD) Başkanı Tuncay Özilhan.
"minidemokrasi paketine'* eleş-
tirileryöneltti. Özilhan, paketle ıl-
gili olarak "Öz olarak düşiince
özgüriüğünün sınırlannı daha da
daraltıyor" değerlendirmesıni
yaptı.
Özilhan, TUSİAD'm Genel Ku-
rulu'nda yaptığı konuşmada, kriz-
den çıkışın en önemli koşullann-
dan birinin de kamu yönetiminin
yeniden yapılanması olduğunu
vurguladı. Özilhan, Türkıye'nin
kamu yönetiminia yalnızca savur-
ganlık. kadro şişkinliği ve irras-
yonel örgütlenme açısından değil.
yetersız denetim. başını alıp giden
yolsuzluklar ve siyasete kaynak
yaratma operasyonlan yüzûnden
de "dibi delik bir torbadan fark-
SE hak gektiğinr öne sürdü.
'Mini paket'e eteştiri
TBMM'de görüşülen uyum ya-
• TÜSlAD GeneJ Kurulu'nda konuşan Özilhan,
hükümetten AB müzakerelerinin başlamasını ve
Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesini istedi.
Özilhan, başını alıp giden yolsuzluklar ve siyasete
kaynak yaratma operasyonlan yüzûnden kamu
yönetiminin iflas noktasma geldiğini vurguladı.
salanna da değinen Özilhan, "Si-
yasi reformJann önemli bir par-
çası da ana>asa değişikliklerini
uygulama alanına sokacak yasa-
larmhaznianmaadır.Hükümetge-
çen hafta, düşünce özgüriüğünü
yakından Ugüendiren bir yasa ta-
sansmıMecBs'egönderdLBu (mi-
ni paktt), ne yazık ki bazı teknik
düzenlemeler bir \-ana bırakılır-
sa, öz olarak düşünce özgüriüğü-
nün smııiannı daha da daraltan,
adetaanayasa değişüdüderinin et-
kisini sınrlamaya çalışan bir yapı
taşıyor" değerîendirmesini yap-
tı.
Türkiye'nin bir zihniyet dev-
rimine ihtiyacı bulunduğunu söy-
leyen TÜSlAD Başkanı Özil-
han. "Siyasetçi de, memur, işçi,
kö> lü. esnaf ve özd sektör de, si-
>11 örgütlervevatandaşda değiş-
mek zorunda. Sadece talep et-
me, her şeyi de\letten isteme, otu-
rup eknıeğinin eöne \erilmesini
beklenıe devri bitti. Şimdi katkı-
da bumnma zamanı" dedi.
Mehter takımı gibiyiz
Sıyasi reformlann bırinci aya-
ğının "dokunulmazbklann sınır-
landmlnıasL SivuvaJ Partiler Va-
sasıileseçün sistcnıinin değiştiril-
mesklir" dıyen Özilhan, şunlan
söyledi:
" Yılardr bmiivensorunlarmu-
n çözmek için her adını aüşınıız-
da, dışdünya ile her temasmıızda.
bizlerin mesetelere çok farkh bi-
çimde. çağın ve günün ihtnaçia-
nnın gerisinde kalmış bir bakış
açısrvla >aklaş&ğmuzı görihoruz.
Bu farklı bakış açısı bi/1 koşar
adını ilerlememizgerekirken, za-
man zaman, mehter takınıı gibi
(öd fleri bir geri) tenıposuvla yü-
rümeye $e\k ediyor. Türkiye'de
vülardır gerekü olan ekonomik.
siyasal ve sosyal reformlar ancak
yumurta kapıya geldiğinde alela-
cele, topluma nıal edemedeo, is-
teksizcea\ak sürüyerek de\meso-
kulnıa\a çafaşıbyor. Bu konularda
inisryatif zamanında eleaJmnıadn
ğı için "IMF sıkıştınyor" ya da
"Avrupa dayatıyor" diye şikâyet
edfiHyor. Türk halkının vülardır
karşuanmayan ihtrvaçlan ve ta-
lepleri ise nedense yok $a>ibyor.
Birtarafta gelişme kaydedflirken.
diğer tarafta eskhe dönüşün ze-
mini hazuiamvor."
kJ iirt'te de Tanış ve
Deniz'in jandarma
karakohmda
kayboimaJannı protesto
ednekiçüıHADEPil
binası önünde >aklaşık 3
bin kişi toplandı. Basm
açıklaması >apılmasına
izin venneyen poHs.
gruba müdahale etti. 20
kişinin yaralandığı
olaylar sırasuıda
R4DEP fl ve ilçe örgütü
yöneticüerinin de
aralannda buhınduğu
60 kişi gözamna aflndt
(Fotograf: ALİ
BİLGILİ)
HADEP eylemine coplu müdahale
DİYARR\Km/SÜRT(Cumhurhet)- Şır-
nak'ın Silopı ilçesınde 25 Ocak 2001 'de Jan-
darma Karakolu'na girdikten sonrabirdaha ken-
dilennden haber ahnamayan HADEP Silopı İl-
çe Başkanı SerdarTanış ve yönetici Ebubekir
Deniz'in kayboknalannın üzerinden bir yıl
geçti. Tanış ve Deniz'in bulunamamasını pro-
testo etmek amacıyla HADEP'in yurt genelın-
de yapmak ıstediği kitlesel basın açıklamala-
nna ızin verilmedi. Sürt'te 20 kişi yaralanır-
ken Batman'da HADEPGenel Başkan Yardım-
cısı Nurhavat,41tun'un da aralannda bulundu-
gu çok sayıda kişi gözalöna alındı. Silopi'de
sabah erken saatlerden itibaren polis HADEP
binası önünde güvenlik önlemleri alarak bina-
ya girişe izin vermedi. Diyarbakır'da RA.-
DEP'li kayıplan anmak için dün öglen saatle-
rinde kitlesel bir basın açıklaması yapılacağı
duyumunu alan polis, Ekinciler Caddesi'nde-
ki parti binası önünde geniş güvenlik önlem-
leri aldı. Sokak aralannda bir araya gelerek slo-
ganjar atangruplara da polis müdahale etti. Olay-
larda 4 kişi yaralanırken 16 kişi gözaltına alın-
dı. Batman"da da basın açıklaması yapmak is-
teyen HADEP'liler polis engeliyle karşılaştı.
Parti yöneticilerinin de aralannda bulunduğu
çok savada kişi gözaltına aJındı.
PKK'den altı yeni kampanya
Kimliğe Kürtyazılması, Kürtçe isim, Kürt lisesi, Kürtçe dersler, Kürt'le başlayan oda
isimleri vebölgeselsporkarşdaşmalan isteminiiçeren kampanyalarbaşlatdacağı belirtttdi
Haber Merkezi - Terör örgütü nize edildiği ve desteklendıgi be- başvurular yapılacak. Aynı çer- Kürt kelimesiyle başlayan
PKK'nın desteğiyle gündeme lirtılen Kürtçe eğıtim kampan- çevede, "Ismimi Kürtçe isimle meslek kuruluşlannın (Kürtba-
geldigi ileri sürülen Kürtçe eği- yası mart ayı ortalannda bitirile- değışnrmekistiyorum" kampan- rosu, Kürt gazeteciler birliği,
tim kampanyasının mart ayı or- cek. Ancak örgütün sözde başkan- yası da başlatılacak ve mahkeme- Kürt öğretmenler sendikası) ku-
talannda sona erdirileceği ve ye- lık konseyi, bu kampanyamn ar- lere toplu baş\oırular yapılacak. rulmasına izin verecek yasal de-
ni kampanyalann gündeme geti- dmdanyenikampanyalannneler Raporda aynca, "Kürt fisesi" gişiklıkJer yapılmasına dönük
rileceği bildirildi. olacağını da belirledi. Buna gö- şeklinde öğretim kurumlan açıl- toplu imza kampanyalan yapı-
NTV'nin haberine göre, istih- re, mart ayının ortalanndan itiba- masıiçinbaş\'urularyapılarakil- lacağımn belirtildiği raporda,
barat birimleri hazırladıklan bir ren 6 yeni kampanya gündeme ge- köğretimden itibaren tüm eği- Kürtlerinyasadığıillerdekispor
raporla PKK desteğiyle oluşturu- tirilecek. Rapora göre. "KimB- tim-öğretim kurumlannda Kürt karşılaşmalarınm ülke genelin-
lan6yenikampanyaileilgiliha- ğuneKürtolduğumuyazdırmak tarihı, Kürt edebiyatı, Kürdistan de değil sadece bölgeyi kapsa-
zırhklannsürdüğünübildirdi. Ra- istiyorum"kampanyasıilenüfus coğrafyası gibi derslerin okutul- yacakşekildeyapılıııasıiçinpro-
pora göre PKK tarafindan orga- müdürlüklerine dilekçeli toplu masının isteneceği bildirildi. paganda yapılacağı bildirildi.
Cenel kurul sonuc bildırisi
Siyasal sistem
değişnıelî
TÜSİAD, genel kurulda yayımladığı
sonuç bildirisinde, siyasal sistemin
daha demokratik, daha saygın, kendini
yenileyebilen ve istikrarh bir yapıya
kavuşturulmasını istedi. Büdirinin 3
ana maddesi şöyle:
• Ekonomide orta vadeli bir gelişme
stratejisi de\Teye sokularak
sürdürülebilir büyümeye geçiş için
gerekli adımlar hızla atılmalıdır.
• Siyasal sistemimiz daha demokratik,
daha saygın, kendini yenileyebilen ve
istikrarh bir yapıya kavuşturulmalıdır.
• Avrupa Birliği ile yû sonunda
müzakerelere başlayacak şekilde,
Kopenhag kriterleri ve AB müktesebatı
konusunda mesafe kaydedihnehdir.
HedefAB
Bu arada, Özilhan, gazetecilerin
sorulannı yamtlarken özel sektör de
üzerine düşeni yaptığı takdirde haziran
ayuıdan sonra ekonominin turizm ve
diğer etkenleriyle çalışmaya
başlayacağına inandığuıı söyledi.
Özilhan, bir numarah hedeflerinin
Avrupa Birliği olduğunu belirterek bu
^erçevede de müzakerekruı
başlamasuıı ve Kopenhag kriterlerinin
yerine getiriünesini istediklerini
vurguladı.
TÜSİAD'ın tahminleri
Enflasyon
yüzde 47 olıır
TLSİAD ekonomide bu yıl kademeli
bir iyileşme bekliyor. Toplantıya
sunulan Türkiye ekonomisi 2001
konulu çalışmada, 2002 yılına ilişkin
TÜSİAD'ın tahminlerine yer verildi.
TÜSİAD'ın global ekonomide en erken
2002 yılı sonuna doğru bir canlanma
beklediği kaydedilen çalışmarun, "2002
Yılmda Türkiye Ekonomisi: Hedefler ve
Beklentiler'' bölümünde, 2001 yılında
yaşanan krizin, devletin ekonomideki
rolünün sorgulanmasına noktayı
koydugu vurgulandı. Çalışmada yer
verilen TÜSİAD'ın Makroekonomik
Senaryosu'nda, 2002 yılmda
GSMH'nin yüzde 2.4 artacağı,
enflasyonun yıl sonu itibanyla TEFE
ve TÜFE'de sırasıyla yüzde 47.1 ve
yüzde 45.9 olacağı tahmin ediliyor.
2002 yılında dolar kurunun yüzde 10.9
oranuıda reel olarak değerleneceği
öngörülürken ortalama bileşik faizlerin
de yıllık ortalama olarak yüzde 71.6
olması bekleniyor. Yüzde 4.5 ohnası
öngörülen faiz dışı fazlanın hükümetin
yüzde 5.7 olan hedefinin altında
kalacağı ve faiz harcamalarınm
beklenenin üstüne çıkarak bütçe açığım
yüzde 11.2'ye taşıması bekleniyor.
TÜSlAD, kurdaki gelişnıelere paralel
olarak turizm ve ihracat
performansının program hedeflerine
yakın ya da altmda gerçekJeşeceğüîi
tahmin ederken ihracatın ba\Til ticareti
dahil olarak 35.3 milyar dolar, ithalatm
ise 45 milyar dolar olması beklentiler
arasında yer aldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
ÜsküdarAmerikan Lisesi öğrenci-
si Lara'nın intihanyla kamuoyunda ye-
ni bir tartışma başladı. Medya her
zaman yaptığı gibi bu tartışmayı da
yüzeysel bir şekilde ele alıyor. Bazı
okullar ve henüz 15 yaşındaki genç-
ler, medyadaki sorumsuz yayıncılar
tarafindan bu intiharların sorumlusu
gibi sunuluyor.
Elinde mikrofonla okul önünde bek-
leyen muhabirler liseli öğrencilere akıl
almaz sorular yöneltiyorlar.
Kimse, günümüzün eğitiminin, okul
vedisıplinsisteminin, ilkokuldan baş-
layan sınav yanşının bu gençler üze-
rinde yaptığı tahribatı görmek ıstemi-
yor. Kılık kıyafetten tutun da okul ki-
taplarındaki dinci ve ırkçı fikırlere ka-
dar, her alanda gençler baskı altına
alınıyorlar.
Bu kriz ve baskı ortamında genç-
ler bunalıma düşmeyecek de kim dü-
şecek? Bir arkadaşımızın oğlu özel
okulda eğitim görüyor. Çocuk daha
11 yaşında. Okuia spor ayakkabı ile
gittiği için defalarca uyarılmış, so-
nunda annesi okula çağnlmış.
Gelişmiş bir eğitim sisteminde bir
öğrencinin ne saçına. ne ayakkabı-
sının şekline, ne de kıyafetine kimse
kanşmaz. Onun yaratıcı, eleştirici, iti-
raz edici ve sorgulayıcı b/r şekilde
întiharlar ve Alman Lisesi
yetişmesi için ortam hazırlanır. Bizde-
ki sistem ise baskıcı ve otoriter, bu ne-
denle emirlere uyan bir gençlik iste-
niyor.
Günümüz gençliği, iletişim alanın-
daki büyük olanaklar nedeniyle dün-
yada ne olup bittiğini anlıyor, farklı
vedeğişik bir dünya görüşüne ulaşı-
yor. Bunu 50-60 yaşındaki Talim Ter-
biye Kurulu üyeleri anlayamaz. On-
lar, kurumun adından da anlaşıldığı
gibi gençleri talim ettirmeyi ve terbı-
ye etmeyi düşünen bir anlayışı tem-
sil ediyorlar.
Intiharlann artmasjyla, şimdi bazı ön-
lemlerden söz ediliyor. Ezberci ve ita-
ati esas alan eğitim sistemi ve kör ya-
rışçılık orada durdukça bu gençler
bunalımdan kurtulamaz. Çünkü on-
lar, intemetîen, uydu antenlerden,
bildikleri yabancı dillerden, Türki-
ye'nin ne kadar kötü yönetildiğini,
eğitim sisteminin ne kadar ilkel oldu-
ğunu dışarısıyla karşılaştırma yapa-
rak öğreniyorlar.
• • •
Bu konuda en ılkel tutum ise nerza-
manki gibi bu konuyu da bir pazar-
lama unsuru olarak gören medya-
dan geliyor. Gencecik insanlar so-
rumsuzca cadı kazanına atılıyorlar.
Bazı okullar topun ağzına konuluyor.
Bu okullardan birisi de Alman Lise-
si. Alman Lisesi mezunu arkadaşım,
genç bir doktor olan Ogün Sazova,
bu okulun öğrencilerinin ve öğret-
menlerinin büyük bir baskı altında ol-
duğunu anlattı.
Bizim merakla TV'terden izlediğimiz
görüntüler, gazetelerden okuduğu-
muz haberler, gençlerin yaşamını ka-
rartacak olumsuz etkilere neden ola-
biliyor. Şöyle diyor Ogün: "Pazarte-
si gecesiyayımlanan Teke Tek' prog-
ramıyla ve çarşamba günkü Star ga-
zetesinin manşetiyleberaber, hem in-
tihar olaylannın sebeplerinin akılcı
bir yaklaşımla ele alınması, hem de
Türkbasınının olayayaklaşımının sor-
gulanması gereği ortaya çıktı.
Henüz 15 yaşında ve ailesi tarafin-
dan haklı olarak olaylann dışında tu-
tulmaya çalışılan bir çocuk, aleni şe-
kilde arkadaşlarının intiharına sebep
olmakla suçlanıyor. Bunun yanında
son ıntiharolayı ile hiç ilgisiolmayan,
sadece Türkiye'de değil, dünyanın
çeşitlıyerlerinde en değerlimevkiler-
de bulunan sayısız değerliinsanı ye-
tiştirmişAlman LJsesıcamiası, Fatih
Altaylı tarafindan karalanıyordu.
Bundanyaklaşıkbirbuçuksene ön-
ce intihar eden Ceylan Konuk'un
babası, programın önemli bir bölü-
münde telefonla naklen yayımdaydı
ve çoknet olarak 15 yaşındakibir ço-
cuÇju, kendi kızım ve başka çocuk-
lan intihara sürüklemiş olmakla suç-
ladı. Kendisinin duyduğu evlat acı-
sının tarifınin imkânsız olduğu şüp-
hesizdir. Ancak bu acıyı ifade eder-
ken ve bu durumdaki bir insan için
belki de doğal kabul edilebilecek bir
şekilde suçlu ararken başka bir ço-
cuğu böylesine açık şekilde yargısız
infazla karşı karşıya bırakmasını an-
lamak ve kabul etmek mümkün de-
ğil. Adı geçen E. T. küçücük yaşın-
da, birsözüyle kaç çocuğu intihar et-
tirmiş. Stargazetesi ise manşetinde
çocuğun kimliğini teşhir edici yayın
yaptı. Yarın E.T. de kendini bir yer-
den aşağıya atarsa bunun sorumlu-
su kim olacak?
Fatih Altaylı, bütün istatistikkural-
lannı bir kenara bırakarak Türkiye'de-
kı son intiharolaylannınyüzde 75'inin
Alman Lisesi'nde olduğunu söyledi.
Sebep, kendi konu ettiği dört intiha-
rın üçünün Alman Lisesi'nden olma-
sı. Türkiye'de son yıllarda gerçekle-
şen yüzlerce genç intihar vakasından
da sadece dördünüalıp buradan ge-
nellemeye ulaşmanın yanlış olduğu-
nu programdaki bilim adamlanzaten
ifade ettiler.
Olayı bu derece sığ ve çarpıtarak
ele alıp Alman Lisesi'nde okuyan
gençlen tehdit altındaymış gibi lan-
se etmek yerine, gençleri bu yaşta
intihara götüren nedenlere eğilmek
gerekiyor. Sorun Alman Lisesi soru-
nu değil, toplumsal bir sorundur ve
analitik şekilde ele alınması gereki-
yor. Yayınlann gençlerüzerindeki et-
kisini anlatmak amacıyla bir Alman
Lisesi öğrencisinin mailde yazdıkla-
n şöyleydi: 'Insanların -kendilerine
mikrofon uzatan basın mensuplannı
kast ediyor- bugün okul çıkışındaki
bize bakışlan inanın şaşırtıcıydı. Bi-
ze intihar edecek insan, yani potan-
siyel ölü gözüyle bakıyorlardı. Bun-
lar beni çok üzüyor. Üzülüyoruz. Bu-
gün okulda otururken kendimi etra-
fı çevrilmiş birkuyuda gibi hissettim.
Tüm dışarısı tepki almış gibîydi, çün-
kü biz sorunluyduk, iyi değildik, Al-
man Liseliydik'."