23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2002 PERŞEMBE 6 DİZİ Karanlık savaşçısı kalemler suikastlarla bir bir yok edilmeye çalışıldı Düşündüklerini söylediler katledilerek susturuldular 1 uran Dursun'dan Muammer Aksoy'a, Uğur Mumcu'dan Ahmet Taner Kışlalı'ya kadar karanlık savaşçısı kalemler, Atatürkçü, laik demokratik cumhuriyetin savunuculan olarak ortak noktada birleşirken terörün hedefinde de hep cumhuriyet vardı. Suikastların ardından gözler hep şeriatçı terör örgütlerine çevrildi ama faili meçhul cinayetlerdeki kontrgerilla tartışmalan da hiç bitmedi. rürkiye 21. yüzyıhn son lOyılını özellikle kök- tendinci terör savaşımıy- la geçirdi. Aynı süreçte çok sayıda faili meçhul cinayete de tanıkJÜc etti. TBMM'de oluşturulan Faili Meçhul Cinayetleri Araşttrma Komisyonu'nun raporuna göre, 1975-1994 yıllan arasında işle- nen faili meçhul cinayet sayısı 908. 1976, 1982 ve 1985 yıllannda faüi meçhul cinayet işlenmediği belirti- len raporda, 1979'da 81,1980'de 98, 1991 'de de 24 faili meçhul cinayet belirlendi. Sıralamada, 316 ile 1992, 314 ile de 1993 yıllan başı çekti. Faili meçhul cinayetlerin izlediği seyirle Türkiye'nin iç ve dış politik gelışmeleri arasında önemli birpara- lellik bulunuyor. İç gelişmelerin ba- şında 12 Eylül 1980 darbesiyle rafa kaldınlan demokratik haklann kaza- nımı mücadelesi verenler ve ona di- renen kesımler arasındaki çekişme geliyordu. Demokratik haklara karşı direnen kesimlerin -aşın sağcı ve din- ci kesımler- güçlendirilmesi bu döne- me rastladı. Darbe sonrası süreçte sol düşüncenin "panzehiri" olarak gö- rülen dinci siyasi ve sosyal yapılan- malann cesaretlendirilmesinin yara- tabilecegj tehükeleri dile getirmeye ça- lışan laik-demokratik kesımler üze- rindeki baskı da artmaya başladı. Otorlte boşluğu Tûrkiye bu gelişmelere yoğunlaş- mışken şeriata dayalı yeni bir düze- ne geçen Iran'ın komşusu Irak'la yap- tığı 8 yıllık savaş sona erdi. tran'ın, laik Atatürkçü yapısıyla "ohımsuz" örnek olarak gördüğü Türkiye'ye re- jim ihracı çabalan, bölgedeki en teh- Iikeh gelişme oldu. Aslında îran, ken- di rejimini ıhraç etmenin de ötesin- de, demokratik ve laik bir cumhuri- yet olması nedeniyle Türkiye'de *is- tikrarszbk" yaratarak modeli başa- nsız kılma hedefini öne çıkanyordu. Aynı süreçte Irak'ın Körfez Sava- şı'ndan sonra Kuzey Irak'ta denetimi yitirmesi ve bölgede otorite boşluğu- nun gelişmesi yaşandı. Bu bölge, 1980'lerin başından itibaren Doğu ve Güneydoğu'da silahJı eylem başlatan PKK açısmdan da yeni bir olanak olarak değerlendirildi. Aydınlar hedefte Ülke içindeki huzursuzluğun gide- rek arttığı bir dönemde, "Kürt,terör, PKK, laiktik djn" konusunda yazılar yazan, düşüncelergeliştiren aydınlar birerbirerhedef olmaya başladüar. Su- ikastlarla "Tiuidye'deyapılnıakiste- nen neydL asıl güç kimdi ve cinayet- Jer künin işine yanyordn" sorulan- nın yanıtlan çok çeşitlendirilebiliyor- du. Turan Dursun'dan Prof. Dr. Mu- ammer Aksoy'a, Uğur Mumcu'dan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlahya ka- dar karanlık savaşçısı kalemler, Ata- türkçü. laik demokratik Cumhuriye- tin savunuculan olarak ortak nokta- da birleşirken terörün hedefinde de hep Cumhuriyet vardı. Suikastların ardın- dan gözler hep şeriatçı terör örgütle- rine çevrildi, ama faili meçhul cina- yetlerdeki kontrgerilla tartışmalan da hiç bitmedi. Uğur Mumcu, tam da devletin, îs- lami hareket adına cinayet işleyenle- re karşı çaresizliğini tartışıp "Yoksa de\let dediğimiz şu büyük aygıta ta- kdanbaşkasusturucularvar da bizmi susturucıuan bilemiyoruz" sorusuna yanıt ararken 24 Ocak 1993 'te aracı- na konulan bombanın patlaması so- nucu yaşamını yitirdi. Süleyman De- mirerin 49. hükümete başbakanlık ettiği dönemde gerçekleşen suikastın üzerinden 8 hükümet, 5 başbakan, 10 içişleri, 9 adalet bakanı, 5 savcı de- HEDEF LAİK CUMHURİYET llhan TASCI L/ğur Mumcu, devletin, Islami hareket adına cinayet işleyenlere karşı çaresizliğini tartışırken 24 Ocak 1993 'te aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Süleyman Demirel'in 49. hükümete başbakanlık ettiği dönemde gerçekleşen suikastın üzerinden 8 hükümet, 5 başbakan, 10 içişleri, 9 adalet bakanı, 5 savcı değişti, "namus borçlan" hep havada kaldı. UĞUR MUMCU 9 YIL ÖNCE ARABASBVDA ÖLDÜRÜLDÜ - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde, sabah işine gftmek üzere evinden çıkıp otomobüine bindiği sırada, terörisderin önceden yerieştirdiği bombanın patiaması sonucu öldüriilmüştü. ğişti, "namusborçbn" hep havadakal- dı. 57. hükümet dönemine gelindi- ğinde, 17 Ocak 2000'deki Hizbullah operasyonunun ardından elde edilen disket ve belgelerle "UMUT'tailk so- mut adım atıldı. Suikastı planlayıp gerçekleştirenin, adı pek de duyul- mamış, Iran güdümlü, şeriatçı terör örgütü Tevhid-Selam ve Kudüs Ordu- su olduğu bildirildi. Karakuş ve Çellk'ln Itlrafı flk gözaltılann ardından dönemin İçişleri Bakaıu SadeJtin TanUn. ya- zıh açıklamayla, yakalananlar ara- sında Mumcu'nun katillerinin de bu- lunduğunu duyurdu. YusufKarakuş ile AbdülhamitÇetik, emniyet sorgu- sunda Mumcu suikastının faili olduk- lannı "itiraf' ettiler. Daha sonra ya- kalanan Ferhan Ozmen ve Necdet YükseTin asıl fail olduklan yıne res- mi kaynaklarca duyuruldu. Soruştur- manın ilk günlerinde gündeme gelen bu çelişki, Mumcu suikastıru asıl ger- çekJeştirenin kim olduğu ve böyle bi- rilerinin neden suçu kabul ettikleri sorusunun yanıtı, soruşturma ve yar- gılama süresince arandı. 7 Mart 1990'da, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yöneöneni ÇetinEmeç, tstanbul Suadiye'deki evinden işinegıt- mek ıçin çıktığı sırada bindiği araba- smın içinde şoförü Sinan Ercan'la birlikte öldürüldü. Islami Hareket ör- gütünden îrfan Çağncı ile birlikte te- tiğı çekenin Muzaffer Dalmaz oldu- ğu belirlendi. Çagncı, Istanbul'da bir banka şubesinde, Iran kaynaklı yük- lü miktarda parayı çekerken yakalan- dı. Çağncı, yargılandığı davada, 75 yıluı ardından anayasal düzeni silah zoruyla değıştjrmeye kalkışmak su- çundan ölüm cezasma çarptınldı. Turan Pursun... Eski müftü, laik Cumhuriyet savu- nucusu, İslamın gerçek yüzünü orta- ya koyan Turan Dursun, 4 Eylül 1990'da Istanbul'daki evinden çıkar- ken kurşun yağmuruna tutuldu. Su- ikastı Islami Hareket örgütünün işle- diği belirlendi. Dursun, Islam dinini eleştiren çahşmalan ve açıklamalany- la ön plana çıkmışü. Anter ve Aksoy... Özgür Gündem gazetesinin yazar- lanndan MusaAnter, 1992 'de Diyar- bakır'da öldürüldü. Başbakanlık Tef- tiş KuruJu Başkam KuthıAktaş tara- fından hazırlanan Susurluk raporun- da, "NitekhnMusaAnter'inöidürtil- mesinden -tüm olayian tasvip edenk- rin dahi-ptşman olduğu tespitedümiş- tir. Musa Anter'in silahlı bir eylem jçinde olmadığı, daha çok işin fîlozo- fisi ilemeşgui olduğu,öldürülmesinin yaratuğıetkinin. kendisinin gerçeket- kisini geçtiği ve öldürüune karannın hatah olduğu sövienmektedir" denil- di. Rapordaki belirlemelere bakıldı- ğında, açıkça ohnasa da cinayeti ger- çekleştirenJer işaret ediliyor. Ulusal petrol davasının önde gelen BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'IN KARARI Soruşturmada bilgi gizlenemez Birleşmiş Milletler aldığı kararla, "Yasadışı, Keyfi ve Seri tnfazlann Etküi Biçimde ÖnJenmesi ve Soroştundmasi Ükeleri'ni belirledi. Soruştumıa ilkelerinin başında, oluşturulan "bağunaz" komisyonun, "genekü her tfirlü büghı" elde etme yetkisine sahip olduğuna işaret ediliyor. Çalışmanın etkili yürütülebilmesi için tüm maü ve teknik olanaklann sağlanması gerektiği beürtldi. Birleşmiş Milletler'in karara bağladığı, yasadı^ı, keyfî ve seri infazlann soruşturulmasmda dikkat edilmesi gereken ilkelerden bazılan şöyle: - Hükümetler soruşturma yapacak organlan ve usulleri oluştururlar. Soruşturmanın amacı, ölüm nedenini, tarzmı ve zamanını, bundan sorumlu olan kişiyi ve bu ölûme yol açmış olabilecek davranış veya uygulamayı belirlemektır. - Soruşturma makamı, soruşturma için gerekli her türlü bilgiyi elde etme yetkisine sahiptir. Etkili bir soruşturma yapabılmeleri için soruşturmayı yürüten kimselere gerekli maJi imkânlar ve teknik donamm sağlanır. Soruşturmayı yapan kimseler, bir infaz olayına kanşhğı iddia edilen görevlileri getirtmeye ve ifade vermeye zorlama yetkisine sahiptir. Aynı yetki tanıklar için de kullanılabilir. - Gerektiğinde hükümetler, bagımsız bir soruşturma komisyonu ve uygun usulJer ile yürütümünü yaptınr. Bu komisyonun üyeleri, tarafsızlıklan, yeddnlikleri ve bağımsızlıklan ile tanınmış kişiler arasından seçüir. Özellikle de bu üyeler, soruşturmaya konu olacak kişi, birim ya da kurumlardan bağunsız ohnalıdır. - Şikâyetçiler, tanıkJar ile soruşturmayı yapanlar ve onlann aileleri, şiddete, tehdide veya her türlü baskıya karşı korunur. Yasadışı, keyfi ya da seri infazlarda yer alma potansiyeli bulunanlar, şikâyetçiler, tanıklar ve onlann aileleri ile soruşturmayı yürütenler üzerinde doğrudan ya da dolaylı olsun etki doğurabilecek erkten ya da bu süreci kontrol edebilecekleri konumlardan anndınlmabdır. - Bu soruşturmalarda uygulanan yöntem ve vanlan sonuçlar hakkında makul bir süre içinde yazılı bir rapor hazırlanır. Rapor hemen kamuya açıklamr, raporda yapılan araştırmanın kapsamı, usulleri ve delilleri değerlendirmede kullanılan metotlar ile tespit edilen olaylara ve uygulanabilir olan hukuka dayamlarak ulaşılan sonuçlar ve tavsiyeler yer alır. Kendilerini korumak amacıyla kimlikleri saklanan tanıkJar hariç, ifade vermiş olan tanıklann adlannın yer aldığı bir liste bulunur. Hükümet uygun süre içinde bu soruşturma raporuna ya bir karşılık verir ya da bu rapor karşısında bundan sonra yapılacak işlemleri belirtir. isimlerinden Prof. Dr. Muammer Ak- soy, 31 Ocak 1990'da, Bahçeliev- ler'deki evinin güişınde öldürüldü. Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fa- kültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bah- riye Üçok, 6 Ekim 1990 günü Anka- ra Çankaya Caddesi 15 numarada bu- lunan daıresine kargoyla gönderilen paketi açtığında meydana gelen pat- İama sonucu ağır yaralandı, kaldınl- dığı hastanede yaşamıru yitirdi. îs- lamda örtünmenin zorunlu olmadığı yönündeki açıklamalannın ardından Üçok, gericiler tarafından tehdit edil- meye başlanmıştı. Onat Kutlar.... Gazetemiz yazarlanndan Onat Kut- lar da 30 Aralık 1994 günü gittiği The Marmara Oteli'nin girişindeki kafede otururken terör örgütü üyele- rince önceden yerleştirilen bomba- nın patlaması sonucu öldü. Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı. 21 Ekim 1999'da An- kara Üniversitesi Iletişim Fakülte- si'nde vereceği derse gitmek üzere evinden çıkarak yöneldiği otomobi- line yerleştirilen bombalı paketi aldı- ğında patlama gerçekleşti. Patlama- nın arduıdan Kışlalı olay yerinde ya- şamını yitirdi. Cumhuriyet gehftleri Bugüne kadar Cumhuriyet gazete- sinin birçok aydm yazan katledildi. 7 Aralık 1979'da Levent Sülün Sokak tETT Durağı'nda 4 kişinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Prof. Cavit Orfaan Tütengfl'i, 11 Nisan 1980'de durakta beklerken öldürülen Ümit Kaftaocıoğhı izledi. Prof. Dr. Muam- mer Aksoy, Doç. Dr. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Onat Kutlar ve son olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışla- lı öldürüldü. Mumcu suikastıyla ilgili soruştur- mayı yürüten sava Ülkü Coşkun, "Bu olayıdevlet>apmısör,srvasi iktidaris- terse iş çözülûr" dedı. 1990'lıyıllar- da başlayan faili meçhul cinayetler- den bin aydınlatıknadan bir diğeri gerçekleşti. Suikastlann faillerinın ardı ardına ele geçirilmesi ve Ülkü Coşkun'un sözlerinden hareketle: u De\1et, faili meçhul cinayetleri çöz- mekistediği için mi aydınlaüJdı?" Ci- nayetler görünürde çözüldü, ama ar- kasındaki asıl güçlere ulaşılamadı. SÜRECEK PERŞEMBE ORHAN BURSALI Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından yazılanna bir süre ara veriyor. obursali@cumhuriyetcom.tr Demokratik kitle örgütleri Dava bitti cinayethâlâ aydınlanmadı Haber Merkea - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun katledılmesinin yıldönümünde demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerce yapılan açıklamalarda Mumcu davasının sonuçlandığı, ancak cinayerin aydınlanmadığuıa dikkat çekildi. Açıklamalarda, Mumcu'nun yaşamı boyunca demokrasiyi, hukuku, hak ve özgürlükleri, emeği, alınterini savunduğu, Cumhuriyete sahip çıktığı, suç şebekelerinin karanlık yüzünü gözler önüne serdiği belirtildı. DİSK Genel Başkanı Süleyman ÇelebL Uğur Mumcu'nun inançlan ve mücadelesi ile hep hedef olduğunu, bu uğurda yaşamını yitirdiğini behrterek demokrasi ve özgürlükJeri geriye götürme çabalanna karşı mücadelenm yükseltilmesi gerektiğini ifade ettı. Çelebi, karanlık, kırli, kanlı ılişkılerin üzerine oturmuş. demokrasiye, hukuka, özgürlüklere düşman olanlara karşı mücadelenin önemini vurgulayarak "tşte o zaman Türkler, Mumcu. Üçok, Aksoy, Kışlalı ve valnızca vatandaşlanna demokratik kurailar ve hukukun içinde, insanca davrandığı için halkuı sevgktai kazanan Okkan lann v-aşamı bir anlam, değer kazanır" diye konuştu. Clnayetln arkasında klm var?' SODEV Başkanı Ercan Karakaş, Mumcu'nun ölümünden 7 yıl sonra katil zanlılannın bulunduğunun açıklandığını, henüz mahkûmlardan hangisının Mumcu'yu ya da diğer aydınlan öldürdüğünün bulunamadığım, bu hususlar aydınlatılmadan ve cinayerin arkasında kimin ya da kimlerin olduğu ortaya konulmadan gerçeğe ulaşılamayacağını kaydetti. CHP Gençlik Kollan Genel Başkanı Ayhan Yalçınkaya, dün partisinin Ankara il başkanlığı önünde yaptığı açıklamada, bugün yaşanan sılantılan Mumcu'nun yıllar öncesinden gördüğünü belirtn. Yalçınkaya şunlan söyledi: "Eğer Mumcu bugün yaşamış oisaydL acı bir tebessümle, haknhğuun gururunu taşıyacakn. Eğer bugün aramızda oisaydu bankalardan trihonlar hortumiayaıılaru] dayüaruun kaun enselerine sırtlannı nasıl dayndıklannı, Susurluk çetderinin 3-5 yılhk cezalaria nasıl salrverildiklerini, kendisine millervekili diyen bazUannın, bu çetelerie nasıl işbirliği kurduklannı, LMF vönetimlerini, açhğL sefaleti ve ihaneti kaç \ıi önce yazdığuu, haorlayıp 'Ben görevimi yapmıştım' dryeceku." Yalçınkaya, "Mumcu'lan, Üçok'Ian, Aksoj'lan, Kışlalı'lanteröre.Nâzım Hıkmet'leri ise faşizan. dar kafalı. anlayişlara kurban verdik. Arok yeni kurbanlar istemiyoruz" diye konuştu. Karanfll daflıttılar Açıklamanın ardnıdan gençlik kollan üyeleri, yurttaşlara karanfil dağıtarak bugün Mumcu'nun evinin önünde yapılacak törene çağırdı. Avukatlar Derneği Başkanı Ferda Kardeien, Mumcu cinayetinde tetikçilerin bulunduğunu, ancak tetikçilerin arkasında bulunan asıl güçlerin yakalanamadığı vurguladı. ADD Milas Şubesi Başkam Celal Durgun, "Devrimlerimizin savuDucusu, a>duılanma savaşunızuı öncüsü Uğur Mumcu ve öldürülen diğer avdmlanmızı, düşüncelerimizde, eviemlerunizde jaşannayı namus borcu biüjoruz" dedi. Aydın ADD Başkam AMikat Erol Ertuğrul da açıklamasında. u Eğer Sev gili Uğur bugün aramızda oteaydu bir talana dönûşmüş olan özeUeştirmni EV1F politikalaruıın ülkemize getirdiği çıkmazlan yazardı, konuşurdu" görüşüne yer verdi. Abdi Ipekçi Banş Ödülü sahibi Yöneliş Koleji öğrencileride dün gazetemizin îzmir Bürosu'nu ziyaret ederek Uğur Mumcu'yu andılar. Uğur Mumcu'yu anıyoruz 24 Ocak 19931e öldUrûten gazetea Uğur Mumcu 1 nun ökim yıidûnumu ile 310cak 1990'da öldürülen Muammer Aksoyun ölöm yı!dönûmte(7nı öe*rteywı 24-31 Ocak günlen arasındaki "9 Adalet ve Demokrasi Hat1asi*nda, teröre tedef olmuş tum aydınlanmacılan anıyor, çocuktenmızın demokrasmın ve adatedn kurumiaşacaflı bir ülkede yetışmeten ıçin güç bırfijı yaptyoruz. Bu bilHiçle 24 Ocak 2002 Perşembe gunu sesımızı, topiumun bütun kesımlenne yansıtacajırnıza ınanıyoruz. Hepirrrizin özlediğı, ülkemızde ve dunyada Terörsüz Özgüriuk" tür. UJur Mumcu m-n kenoı sçaroen v«ao g Pro» Tûrttar SAVLAN Oe™z KAVUKÇLK36UJ w Pro» Tûrtwi MINİBAŞ in öMdığp Tsroraıa Oıgürtûd- panet Ekretr ATAER deo saz a 34 OcaK 2002 Pec^mbe Beyktaş EvlendırTTM Daırssı Ait Saloru (Rilamur P»lu) 19.30 anlj seröesftr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear