Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S2 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
tNTERNET
GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK
ETMElıVlM;
KARAKTERI
KARAKTERSIZLİK
OLAN MÜJ-ETÎ 5î -
GOZLUKLU
SAMİNTN
HARİKULÂDE
KIVIRTMALARI
ÎEKHILI
BİRMN
Başbakan Ecevit'ten ANAP lideri Yılmaz'a, birçok siyasinin adı 'e-tacirleri' tarafmdan kullanılıyor
Sanalâlemde siyasiticaretGÜLŞAH KARADAĞ
Türkiye'de hukuksal
altyapısı hâlâ oturtulamayan
internette, siyasetçilerin isimleri
ticari amaçlı "sanal işler"
için kullanılıyor.
Gerçek kimlik bilgilerinin
verilmesine gerek kalmadan
yalnızca 28 dolar karşılığında,
bir kredı kartı numarasıyla
satın alınabilen alan adlan,
"e-tacirlerin" ya da
"şakacı kjşilerin" eline
geçince "sanal âlemde" ortalık
kanşıyor.
Örneğin Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer' in
ya da Başbakan
Bülent Ecevit'in adlan,
internette "Alaattin ÇakıcT
adına satın alınmış görünüyor.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın ismi "23 bin dolara"
satıhğa çıkartılmış. DYP adına
alınan "dyp.org" adresi ise
ANAP'ın resmi web sitesine
çıkıyor. Geçen hafta
"hacker"lann saldınsına
uğradığı ıçin yayınına bır süre
ara veren Habercinin Sitesi'nin
(www.habercininsitesi.net)
araştırmasına göre,
ismi satın ahnanlann listesi
hemen tüm siyasetçileri
kapsıyor.
Alan adı satan temel kuruluş
networksolutions.com sitesinin
"whois" (kime ait) bölümünden
öğrenilebilen bilgilere göre.
"www.ahmetnecdetsezer.net,
www.ahmernecdetsezer.org,
bulentecevitorg ve
bulentecevitnet" adresleri
"Alaartin Çalacı" adına
"Mafia" ön adıyla satın alınmış.
www.bulentecevit.org adresi
porno ve erotik görüntülerin de
yer aldığı bir web sitesine
çıkıyor.
Yılmaz'a 23 bin dolar
ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz'ın adı ise satılık.
"raesurvilmaz.org" alan adını
• Hukuki yetersizlikler, intemet üzerinden ticaret yapmak
isteyenlenlerin işine yanyor. Siyasilerin adını kullanarak
para kazanmak isteyen e-tacirleri,
Bülent Ecevit ismiyle porno site açtı.
Mesut Yılmaz ismi ise satılık.
satın alan kişi ya da kişiler,
adlannı "esnaf" olarak
kaydettirmışler. Sitede
"cumhurbaskanLmesutyilmaz.
org" da dahil olmak üzere
onlarca satılık Mesut Yılmaz
alan adı ile Yılmaz'ın
fotoğraflanyla süslenmiş
şu yazı çıkıyor:
"Bİı YVeb Sayfasi Satilikdr.
23.000 dolar>
DYP'ye ANAP çalımı
DYP lideri Tansu Çiller'in org
ve net'le biten adresleri de
satılmak üzere alınmış.
Ancak DYP'ye asıl oyun "adres
yönlendirme" ile oynanmış.
dyp.org yazdığınız zaman
karşınıza ANAP'ın resmi web
sitesi çıkıyor. dyp.org adresini
satın alan kişinin ismi ve adresi
ise kayıth değil.
MHP lideri Devlet Bahçeli adına
da com, org ve net adresleri
satın alınmış. 3 adreste de
sitelerin "tamiratta" olduğu
belirtiliyor. Aynca,
suleymandemirel.com alan adı
ABD'de yaşayan turizmci
Recep Alrunok tarafından,
necmettinerbakan.com adı ise
Ekrem Dibaboğlu tarafından
satın alınmış.
CHP lideri Deniz Baykal
adına com, org ve net
adresleri de, adlan doğru olan
kişiler ya da şirketler tarafından
satın alınmış.
Hediyelik alanlar da var
isimleri satın alanlann tümü bu
işi ticaret amacıyla yapmıyor.
Örneğin ahmernecdetsezer.com
adresini satın alan Selçuk
Osman Sifahi. ismi, Sezer
henüz cumhurbaşkanı adayı
iken aldığını söylüyor. Siteyi
Cumhurbaşkanı'na hedıye
ermek üzere aldığını belırten
Sifahi, isimlerin hem Türkler
hem de yabancılar tarafından
pazarlandığını belirtiyor. Sifahi
daha önce Ismail Cem, Turgut
Ozal ve Kemal Derviş isimlerini
de satın almış. Ismail Cem'e
ismini hediye eden Sifahi,
Kemal Derviş'in ismi ıçin
Superon-line şirketinin 2 bin
dolar öneri getirdiğini, ancak
ismi satmadığını belirtiyor.
ahmetnecdetsezer.com
lentecevit.com
w^.mesutyilmaz;
c
www.devletbahceli.com
www.kemaidervis.com
W
ww.ismailcem.com
www.tansucillcr.com
www.denizbaykal.com
Birçok siyasinin adına internet sitesi >ar. Ancak, e-tacirlerinin elinde olan bu sitelerden onlann haberi bilc yok.
İnternette anket
Zorunlu eğitim
Hyûolsun
ANKARA (AA) - Bir internetsite^
sinde düzenlenen ankete göre ögren-
ci, öğretmen ve veliler, zorunlu eği-
tim süresinin 12 yıla çıkanlmasını is-
tiyor.
"www.ehna.nettr" adresindeki si-
tede düzenlenea eğitim sisteminde ya-
pılan ve yapılması düşünülen değışık-
hklere ilişkin ankette. zorunlu eğiti-
min 12 yıla çıkanlmasına ilişkin so-
ruyu yanıtlayan 6 bin 241 kişiden 3
bin 989'u "uygun buluyonım" yaru-
tını verirken, 2 bin 252 kişi soruya
olumsuz yanıt verdi. Sayılar yüzde-
ye vurulduğunda 12 yıllık zorunlu
egitimi savunanlann yüzdesinın 64,
karşı olanlann ise 36 olduğu görülü-
yor.
Lise eğitiminin 4 yıla çıkanlması
konusuna da kahlımcılann yüzde 6 l'i
olumlu, yüzde 39'u olumsuz yaklaş-
tı. 8 yıllık zorunlu eğitim programı-
nın başansına ilişkin yapılan anket ise
uygulamayla ilgili bazı kaygılan yan-
sıtıyor. Ankete katılan bin 529 kişi-
nin yüzde 66'sı, "program başanta
obnadı" görüşünü savunurken yüzde
34'ü, uygulamayı başanlı bulduğunu
belirtiyor.
Eğitim sisteminde, yılda 188 tatil
gününe ilişkin soru üzerine kurulan
anket ise bin 604 kişinin (yüzde 47)
"çokfazia tatilvar", 849 kişinin (yüz-
de 25) "yeterli", 836 kişinin (yüzde
24.5) "yeteraz", 114 kişinin (yüzde
3.5) ise "hiç tatil obnasm" görüşünü
savunduğunu ortaya koyuyor.
"Okulunuzun ÖSS ortalamasmm,
üniversiteye giriş puammzı etkfleme-
sini nasıl değeriendiriyorsunuz?" so-
rusunu yanıtlayan öğrencılerin yüz-
de 62
!
si uygulamayı "yanhşbuktuğu-
nu" belirtirken yüzde 32 si olumlu
karşıladığını kaydediyor.
Katılımcılann yüzde 6'sı ise konu
hakkında bilgi sahibı olmadığını ıfa-
de ediyor. "
ENTERNET /MEHMETSUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr
Bır büyük günlükga-
zetemiz geçen hafta
genç bir kızın intihannı
şöyle duyurdu: Bu oyun
değil.
FRP'yinatııiadınızmı?
Hani Liseli C'nin intiharıyla gündeme gelen
oyun. Şimdi L... intihar etti ve yine FRP konu-
şuluyor.
Haberde sozü edilen FRP aslında bır oyun de-
ğil. Bir bilgisayar oyunu türünün tümüne verilen
isim (Fantasy Role Playing). Bu oyun-
da siz bir sanal karakter oluyorsunuz.
Daha sonra oyunun çeşitli aşamalann-
da bu karaktere yön veriyorsunuz. Bu
haberi okuyunca kafamda ıki değişık
fikıruyandı.
1- Şimdi derin korkular içindeyim:
- Acaba ben ne zaman intihar ede-
cegim.
- Ya da intihar etmeyip etrafımda-
kieri mi öldürsem?
2- Veya bu haberi şöyle yorumlaya-
bHır miyiz acaba?
Bu oyun değil... Televizyonlan yasak-
la.ın...
Köprüden atlayan 16 yaşındaki L...
gczyaşlan arasında toprağa verildi. L...
he" akşam düzenlı olarak televızyon iz-
liyordu... Son 10 sene ıçinde meyda-
na gelen intihar olayları üzerinde ya-
pıan araştırmalar, kurbanlann tümünün
teevizyon izlediğini ortaya çıkardı. Uz-
manlarergenlık çağındaki gençlerin, te-
le.ızyon izlemelerinın yasaklanması
Bu Oyun Değil
gerektığini söylüyor.
Gazeteciliğin
önemli kuralların-
dan bıri de haberi
nasıl sunduğunuzdur. Milyonlarca insanın oy-
nadığı bir bilgisayar oyununu suçlayarak, bir ölüm
olayına yaklaşmak işin kolayına kaçmak olmu-
yor mu?
Liseli L'nin intihannı bilgisayar oyununabağ-
layan gazetenin genel yayın müdürünün yazı-
sı ise haberin içine kutu olarak konmuş. Genel
yayın müdürü bu olayı
köşesınde bakın nasıl
değerlendiriyor:
"öykülerin neredey-
se tümünde çocukların hiçbir sorunu olmadı-
ğını düşünüyor insan. lyı okullarda okuycriar,
maddi sıkıntılan yok, arkadaşlanndan oluşan
geniş bir çevreleri var. Büyük çoğunluğunun
neden intiharı seçtiği hiçbir şekilde anlaşılamı-
yor... En kolayı bu türolaylan 'satanizm' gibi
fantezilerle biıieştirip içimizi rahatlatmak. Oy-
sa o yaşta bir çocuğun intihar kararı vermesi-
nin hiç düşünemeyeceğimiz yüzlerce neaeni
olabilir. Bunlar arasındaki ilişkiyi çözmek, ço-
cuklaha nasıl bir iletişim kurulabileceğine ka-
rar vermek sadece konunun uzmanlannın ba-
şarabileceği güç bir iş."
Ancak bu üzücü olayı aynı gazete birinci say-
fasında duyururken işin kolayına kaçmış ve bir
bilgisayar oyununa bağlamış. Sayın genel ya-
yın müdürünün yazdıkları ile gazetesinin yayı-
nı arasında ciddi bir çelişkı var gıbi görünüyor.
Internetteki porno ve çocuk por-
nosu sitelerinin yasaklanması, ga-
zeteleri çokça meşgul eden konu-
lann başındaydı. Bursa'daki biröğ-
retmenin internet üzerinden çocuk
pornosu pazarlaması üzerine bir
anda Türkiye'nin gündemine yeni-
den gelen konu, her zamanki gibi
polisiye önlemlerin yetersizliği gibi
nedenlere bağlandı.
Halbuki Türkiye'nin en etkin inter-
net polisi bu ildeydi. İnternet cafe-
lere baskınlar düzenleyen polisler, çc-
cukları buralardan çıkartıp önce ka-
rakola götürüyor, sonra da okulla-
nna yolluyordu. Polisler internet ca-
felerdeki bilgisayarlann belleklerine
bakıp "zarâriı" sitelere girildiği tes-
pit edilen cafeleri mühürlüyordu.
Ancak görüldü ki bu polisiye önlem
Çocuk pornosunun çözümü çok kolay
yeterli olmuyor.
Olayin ortaya çıkmasının ardından
bu zararlı sitelerin nasıl yasaklana-
cağı tartışıldı uzun süre. Hatta yer
yer internetin çocuklar üzerinde za-
rarlı etkiler yarattığından bile söz
edildi. Çocuklanmızın dünyaya açı-
lan penceresinin kapatılmasından
bile söz edildi.
İnternet Kurulu üyesi Mustafa
Akgül, konunun çok fazJa abartıl-
dığını söylüyor. Çocuk pornografi-
sinin işin marjinal boyutu olduğunu
söyleyen Akgül, tüm dünyanın bu
konuda hassas olduğunu belirterek
°Bu heryerde suçtur. Türkiye'de ço-
cuk pornografisi, diğer pomogra-
fiden ayn değehendirilmiyor. Bunun
en iyi önlemi toplumun bilinçlenme-
si ve ana babanın duyarlı olmasın-
dan geçer" görüşünü dile getiriyor.
Internetteki pornografiden rahat-
sızlık duyuyorsak bunun çözümü
aslında çok basit. Sonuçta pornog-
rafık siteler internet üzerinde yayın
yaparken kendilerini diğer sitelerden
ayırmak ve izleyici toplamak için
belirleyici birişaret kullanıyor XXX.
Bu üç tane x harfinin yan yana bu-
lunduğu sitelere girmezsiniz olur
biter.
Aslında tabii iş bu kadar basit de-
ğil. Getecek soruyu biliyorum. Ya ço-
cuklar. Onlar ne olacak? Bunun çö-
zümü ise daha da basrt. İnternet
üzerinde parasız olarak dağıtılan
yüzlerce programdan bırisini bilgi-
sayannıza yükieyeceksinız. Bu prog-
ramlar isteseniz de bu sitelere gir-
menizi engelliyor. Ve bilgisayar di-
linde büyük programlar değil. Yani
çok kısa bir süre içinde bılgisaya-
nnıza çekip kurabileceğiniz program-
lar.
Bunlardan bir tanesi Net Nanny
isimli program.
Evet iş aslında bu kadar basit.
İnternet Üst Kurulu üyesi Fikret
llkiz, internet polislerinin baskınla-
n ve çocuk pornosu ile mücadele
konusundaki uygulamalara kuşku
ile yaklaşıyor. llkiz'in sözleri şöyle:
"Çocuk pornosu ile mücadele et-
mek herkesin görevi. Görevyerine
getırilirken de hukuk sınırları için-
de kalınmatı. Çözüm internette. In-
terneti kullanmayı öğrenmekte ve
bilmekte. Ama çözüm yerine, inter-
nette nasıl yasaklama yapabiliriz
zihniyeti ağır basıyor."
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Afganistan'da Yeniden
Yapılanmada Suudi Gölgesi
Afganistan'ın yeniden yapılandınlmasını düzen-
leyecek uluslararası konferansa katılmak için Tok-
yo'ya hareket etmeden önce. Başbakan Karzai.
ilginç bir çıkış yapıyor ve ülkesindeki Banş Gücü
Komutanlığı'nı bırakacak olan Ingiltere'den nöbe-
ti Almanya'nın almasını istiyor.
Karzai. isteğine gerekçe olarak da, "Ostenpo-
litik" doktrinin vazgeçilmez sahibi Almanya'nın öte-
den beri Afganistan'a yardımcı olduğunu söylü-
yor.
Ne diye saklayayım. Afgan Başbakanı'nın bu
açıklamasının, Türkiye için bir soğuk duş etkisi yap-
tığını sanıyorum. Ikisi de Müslüman olan bu iki dev-
letin, daha Türkiye Cumhuriyeti bağımsızlık sa-
vaşımını zaferle noktalamadan önce, hep uzağı
görme başansını göstermiş Mustafa Kemal'in is-
temi ile daha 0 tarihlerde Afganistan'ın yeniden
yapılanması için yürüttükleri işbirliğinin bugün da-
ha da pekışmesinın tek engeîi, Türkiye'nin ne ya-
zık kı ekonomik kriz içinde olması mı?
Bence hayır. Çünkü, zaten yıkılıp yerle bir ol-
muş bır büyük coğrafya parçasını ayağa kaldır-
mak için, tek bir ülkenin bütün gücünü koymuş
olsa bile, bir küçük kaya parçasını bile yerinden
oynatamayacağı gerçeği karşısında, Afganistan
için Japonya'da toplanan konferansta, ev sahibi
Japonya'nın yanı sıra Avrupalı katılımcılar var, ay-
nca AB ülkelerinın konsorsiyumu var. Elbette ABD
var. Hindistan, Avustralya ve dahası Suudi Ara-
bistan var.
El Kaide'yi ve onunla bırtikte Usame bin La-
din'i, Taleban destekçiliği için Afganistan'ın ba-
şına çöreklendiren Suudi Arabıstan'ın, yeni Afgan
rejimi ile de iyi ilişkiler içine gırmesini ne kadar do-
ğal karşılasak da, bu rejimin başbakanı Karzai'nin
ılk resmi ziyaretini Kral Fahd'a yapmış olmasımn
nedenlerini merak etmeliyiz.
Demek kı yeni Afgan rejimi, bizim anladığımız
ölçülerde laik bir Müslüman ülke politikası izleme-
yı düşünmüyor. Ve Usame bin Ladin'in, El Kaide
örgütünün ötekı ileri gelenlerinin ve Molla Ömer'in
hâlâ ele geçmeyişi karşısında da fazla tedirgin gö-
rünmüyor. Hem Usame'nin hem Molla Ömer'in bu
dört ayı aşkın kovalamaca sırasında sanki yer ya-
rılıp da kaybolmasını, ABD de yavaş yavaş içine
sındirmeye başlamış olmalı ki, Savunma Bakanı
Ramsfeld dün NBC televizyonuna verdiği de-
meçte, "Bin Ladin kaçmış olabilir; kaçtıysa sığı-
nabileceği birçok ülke var" diyor ve bu ülkeleri
Sudan, Somali, Keşmir, Çeçenistan olarak sıralı-
yordu.
Niye bilmem, ABD Savunma Bakanı'nın Usa-
me'nin arandığı ülkeler listesinde Suudi Arabis-
tan yer almıyor?
Karzai, Türkleri Seviyor mu?
Bence bu sorunun yanıtı "hayır" olmalı. Isma-
il Cem, Kâbil'e giden ilk dışişleri bakanı oldu.
Uçağının tekerlekleri Kâbil Havaalanı'nın pistine
değmeden biraz önce Karzai'nin özel uçağı da Ro-
ma'daki sürgün kralı ziyarete giden başbakanı
götürmek için havalanmıştı. Protokol görevlileri,
Türk Dışişleri Bakanı'na bu mazereti hoş karşıla-
ması için bir dızi özür beyanında bulundular. Oy-
sa Karzai isteseydi, özel uçağını bir iki saatlik bir
gecikme ile havalandırtabilirdi.
Sadece bu da değil. Afgan liderlerinin, savaş
sürerken ılk toplantı ıçin Tstanbul'u seçtıklerini
öne çıkartan haberin tüm katılımcılann görüşünü
içermediği kısa surede anlaşıldı. Güvenlık ya da
parasal kaynak gibi nedenlerle Karzai'nin başını
çektiğibirgrup, ağırlığınıAlmanya'danyanakoy-
du ve konferans Alman Dışişleri Bakanlığı'nın gö-
zetiminde gerçekleşti.
Taleban'ın devrilmesinde ağırlığı tartışılmayacak
Kuzey Ittifakı'nın asıl vurucu gücü Özbek ve Türk-
menlerin hatta Taciklerin, yeni hükümette varia yok
arasında temsil edilmesi için yapılan el çabuklu-
ğu da, bu zincirin öteki halkalan olarak öne çıkı-
yor.
Bu yuzden, Türkiye'nin özellikle bundan son-
raki Afganistan rejiminde, Müslüman ama laik ve
demokratik bir görüşün ağırlığını koyup kollaya-
cak bir silahlı kuvvetlerin yapılanması için oyna-
yacağı etkin rolün. bu ülkedeki birçok politikacı
ıçin adeta kâbus olduğu anlaşılıyor.
Ertuğrul Özkök dünkü Hürriyet'te, Rusya Fe-
derasyonu Genelkurmay Başkanı Anatoliy Kvaş-
nin'in Ankara'daki temaslan sırasında, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin mutlaka Afganistan BarışGü-
cü'nde yer almasını istediklerini anlatıyordu.
Bu önerisini de, Afganların Rusları sevmemesi
gibi pek de haksız sayılmayacak bir gerekçeye da-
yandırmış Rus komutan.
Peki ya biz? Bizi niçin ülkesindeki (Banş Gü-
cü'ndeki) Alman miğferlerinin gölgesinde görmek
istiyor Afgan Başbakanı? Kâbil'de Taleban döne-
minde bile okulu ile, hastaneleri ile, küçük ölçü-
deki köyleri ile elınden geleni ardına koymayan Tür-
kiye'ye, "Paran kadar konuş" mu demek istiyor
Karzai?
Bu gerçekler, birkaç günden beri Türk hüküme-
ti yetkilileri ile göruşmeler yapmak amacı ile An-
kara'da bulunan General Dostum'un ziyaretini da-
ha da öne çıkarmış olmuyor mu?
Generalin görevleri arasına iğne ile tutturulmuş
türden bir savunma bakan yardımcısı etiketinin zo-
raki eklenmiş olması değil; temsil ettiği toplumun
sağladığı güç bu önemi veriyor.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net
VEFAT
Gazetemiz emektarlarından
ZİYA
ŞENTÜRK
vefat etmiştir. Cenazesi 22.01.2002 (bugün)
Kırklareli Koyunbaba köyünde toprağa
verilecektir.
Yolu aydınlık, toprağı bol olsun.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI