Catalog

22 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kurtur@ cumhuriyet.com.tr 15 Gazetemiz yazan Uğur Mumcu aramızdan aynlışının 9. yıldönümünde yazılanyla tiyatro sahnesinde "! a ! nı ' l ' a ştölyelep Erdem,onurve inanççağnsıBAHARTANRISEYER ANKARA - Bombalı bır suikast so- nucu 9 yıl önce yaşamını yıtiren gaze- temiz yazan Uğur Mumcu, tıyatro saanesınde "erdem, onur, inanç ve öz- gürlük" ıletıleriyle anılacak. Mum- cu'nun bugün hâlâ güncelliğini koru- yan vazıJanyla topluma ışık tuttuğunu gösteren tek perdelık "Bugün Ne Yaz- sam" adJı müzikal güldürü, 24 Ocak'ta seıgılenecek. Oyunda Mumcuyu ses- lecdırecek olan sanatçı Kerim Afşar, Uğur Mumcu'yu unutamadıklannı ve unutturmak da ıstemedıklenru belir- terek "Umut giderek zorlaşryor ülke- mizde, ama buna rağmen bizim için öl- nıüş bir insan var önümüzde. Onlann bize örnek olması lazınT dedi. Gazetemiz yazan Işık Kansu'nun kaleme aldığı "Bugün Ne Yazsam" ad- lı tek perdelik müzikal güldürüyü Le- vent Ulgen ve tlham Yazar yönettı. Müziklerinı Nedim Yıldız, Erkoç To- run ve AJi Seçkiner Alıcı'dan oluşan "Üç Anadolu" grubunun hazırladığı etkjnlıgın koreografisini İhsan Bengi- er gerçekleştırdi. Uğur Mumcu'yu Kerim Afşar'ın canlandıracağı yapıt- ta, Alı Seçkiner Alıcı. JaleAylanç,Tü- lay Bursa, Levent Yıidız, Ekin Oner. Erkoç Torun ve Levent Ülgen rol alı- yor. Dekorunu Feti Köse, ışık tasanmını Zeynellşık'ın hazırladığı oyunda Dgın Gökler \e Altuğ Bayrak da dans ede- cek. Oyunun yapımını Mehmet Açık- tan üstlendi. Oyun, Uğur Mumcu'nun yazılan- nın ışığında, yolsuzluklardan, batık bankalara. özelleştirmelere. ekonomik krize ve "tarikat-siyaset-ticaret" üçge- nine değin varan pek çok toplumsal sorunu "güldürerek" eleştiriyor. Aşe- vi kuyruğunda mutluluğun resmini "bulgurpilavı" ıle çizen çocuk ve Af- ganıstan'da taş ocağında çalışan 7 ya- şındakı Azize'nin yaşam savaşımı sah- neye taşınarak "güneşfi ve aydınhk bir sevgj" isteniyor. Balıkesır Gönen'de donarak ölen yine de öğrencilerıne gö- BUGÜN NE YAZSAM- Işık Kansu'nun, Mumcu'nun güncel yazılan ışığuıda yazdığı oyunu tek perdelik müzikal bir güldürü. 24 Ocak'ta Ankara'da sahnelendikten sonra turneye çıkacak oyun. yolsuzluklardan batık bankalara, özeDeştirm- eye, ekonomik krize ve tarikat-siyaset-ticaret üçgenine kadar pek çok toplumsal sorunu eleştiriyor. türdügü kitaplan yakmayan Şener öğ- retmen ile "bozukdüzen" de donuyor. Erdem. onur. inanç ve özgürlük çağn- sı yapılan oyunda, "masallann bitme- si, oya gibi yerkürenin tersyüz edilme- sine" karşın "umut" mesajı verilıyor. 'Mumcu yolunda devam' Oyunda başrolü üstlenen Kerim Af- şar, Uğur Mumcu'yu unutamadıklan- ru ve unutturmak da istemedıklerini söyledi. Oyunun da bu doğrultuda ve u Acıyı bal eyleyerek", yanı bir yandan gülerken öte yandan insanlan düşün- meye yöneltmeyı amaçlayarak hazır- landığını belirten Afşar, "Umut gide- rek zorlaşıyor ülkemizde, ama buna rağmen bizün için öhnüş bir insan var önümüzde. Onlann bize örnek olması lazını. Seyirciden de Mumcu"nun yo- lundadevam etmeleriniistiyonım" de- dı. Oyunun yönetmeni Levent Ülgen, kabare türündeki yapıtla bu yıl bıraz daha "güler yüzra" bir tiyatro yapma- yı hedeflediklenni belirtti. Uğur Mumcu'nun düşüncelerinden yola çı- kan oyunun metninde ülkenin siyasi, ekonomik. aksayan her yanına bir taş- lama olduğunu anlatan Ülgen şöyle konuştu: "9 yıl oldu hâlâ hiçbir haber yok, ses yok, unutuldu nerdeyse. Evinin önü ne kadar kalabahk olacak bu yıl bilmiyo- rum. Ama oraya her >il daha az insan geli>or ohnası unutulmuşluğu gösteri- yor bence. İnsanlar günden güne du- yarsızlaşıyor. İlkgünlerde' Katıller bu- lunsun hesap sorulsun' diyen mihon- larcaydık. Şimdi girtikçe azahyoruz, çunkü devkt de ügtsâz." 'Gülümseme acı olarak kalacak' Kabarenın toplumsal yaraya güldü- rerek parmak bastığına ışaret eden Ül- gen, *O gülümseme seyircinin yüzün- de acı olarak kalacak" dedi. Sanatçı Tülay Bursa, Uğur Mumcu içın ilk yıllarda sergıledıkleri oyunlar- da izleyiciye "Niçin kolruklannızda rahat rahat oturuyorsunuz, hadi silke- lenin kendinize getin" diyen metinler okurken şimdi daha çok iyimser bak- maya çalıştıklannı söyledi. Geçen yıl- kı oyunun "Ben iyimserim dostlar akarsu gfibi" dizeleriyle sona erdığıni anımsatan Bursa, "Turnelerimizdein- sanlar o şarkıyı söyleyerek çıktılar sa- lonlardan. Bu sene de Uğur Mum- cu'nun Anabesi'ne çok güzel bir beste >apü arkadaşlar. '(V), Vanz, (Y), Yı- ğınlarla. (Z),ZorbahğaKarşı' diyebi- tiriyoruz. Seyircinin de bize kaöJacağı- nı umuyoruz orada" diye konuştu. Mumcu'nun bugün yaşanan pek çok olayı yıllar önce yazdığına işaret eden Bursa, izleyiciden yanJannda olmala- nnı istedi. 'Müzikler hemen tamamiandı' Oyunun müziklerini besteleyen Ne- dim Yıidız. kendisine bu çalışma için öneri geldiğüıde çok heyecanlandığı- nı söyledi. Oyunun ilk tamamlanan bölümlerinden birinin müzikler oldu- ğunu anlatan Yıidız, "Çoklasasürede bunlann yapdması gerek, geri kahrsa bozulur gibi geldi, kaçmarrmı gerek bu fırsatın drye.." dedi. Turkülerın yer aldığı geçen yılki oyundan farklı olarak bu yıl yenı bes- telerin ağırlık kazandığını belirten Yıi- dız, "Seyircide düşündürerek güldü- rerek hatta bazen ağlatarak bir etki uyandırabüirsek çok iyi ohır. Herkes inanarak,canla başla çahşıyor. Öy1e ol- ması da gerekiyor zaten. Ama hiçbir karşihk düşünmeden her şey \erli ye- rinde olsun diye yapıküğı için bu çalış- ma iyi gidiyor. Sonuç da iyi olacak diye umuyonım" dedi. "Bugün Ne Yazsam" 24 Ocak'ta Büyük Tiyatro da ücretsiz olarak sah- nelenecek. Daha sonra turneye çıka- cak olan oyun 25 Ocak Cuma günü Devrek 'te, 26 Ocak Cumartesi günü Polatlı 'da, 27 Ocak Pazar günü Eski- şehir'de, 28 Ocak Pazartesi günü Bur- sa 'da ve 30 Ocak Çarşamba günü fs- tanbul da sergılenecek. Küratörlüğünü Vasıf Kortun'un yaptığı Proje4L'deki 'Yeniden Bak' sergisi, anın her zaman sorgulanabilirliği üzerine Sabitlenmiş bakışıyenileyebilmek Kurulun ilk etkinliği TYSve PEN'in Nâzınt Hikmet paneliyann Kültür Senisi - Türkiye Yazar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği ve Nâzım Hikmet 100. Yd Etkinlikkri Kurulu, 'Nâzım Hikmet Yıh'ndaki ilk etkinliğini 23 Ocak Çarşamba günü saat 14.00'te Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde düzenleyecek. Bu etkinliklerin amacı Nâzım Hikmet'in 100. yaşında yapıtlannın, onunla ilgili belge ve dokümanlann, hakkında yazılanlann, halkın yararlanmasına açık belgeliklerde yaşatılması için 'Nâzım Bclgenkkri' kurulması, Nâzım'uı vatandaşlık hakkırun iadesi, Anadolu'da bir köy mezarlığuıda Nâzım'a bir yer bulunması. Nâzım Hikmet'in doğumunun 100. yılı etkinlikleri kapsamında, Cengiz Bektaş'ın yöneteceği, Şükran Kurdakul, Server TaniflL Aydın Aydemir, Ühan Selçuk'un konuşmacı olarak katılacağı 'Dönemi İçinde Nâzun Hikmet' konulu seminer, Cem Ertekin'in koreografisini üstlendiğı Çağdaş Bale Topluluğu'nun 'Nâzun'm Dizeleriyle Dans' adlı bale göstensı, konseptini tbrahim Çiftçioğlu'nun, grafik tasanmını ise Savaş Çekiç'in üstlendiğı 'Sevdalı Bulut* adlı sergi ve tsaÇelik'in bazırlayıp sunacağı 'Nâzım Hikmet' başlıklı dia gösterisi yer alıyor. Kadıköv Halk Eğitim Merkezi:(0216330 ergidelö işlere tekrar tekmr bakabiliriz, onlar şimdi, omda, o mekânda, o düzenlemeyle variar, ama bir başkayer vezamanda bizim bahşımız veyeni konumlanışlarıyla yeni anlamlaryükleneceJder. ÖZLEMALTUNOK Yeni; hep bır öncekinin ardından ge- len, bir sonrasını belırlemekte rolü olan, sürekliliği, dönüşümü sağlayan ve belir- leyen... Ama yeniden bakarken ne kadar yenileyebiliyoruz kendımızi9 Yerleşik düşünceler. yargılar, aynı işlerlikte süre- giden mekanizmalar, kemikleşmiş rutin- ler, tanıdık yargılar ne kadar engelliyor, ne kadar yardımcı oluyor geçmişe, şu ana, sonraya bakışımızı. 'Yeni' ve alternatif bir mekân olan Pro- je4L Istanbul Güncel Sanat Müzesi'nin ikinci sergisi 'Yeniden Bak', bizi, sundu- ğu yapıtlarla tüm bu sorular eşliğinde karşı karşıya getiriyor. Çünkü arük sade- ce geleceğe değıl, yaşadığımız güne de kuşkuyla bakıyoruz. "Görme konuşma- dan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanıma\ıöğrenir. Ne var ki başka bir anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevTele- yen dünyada kendi yerimia görerek bu- hıruz. der John Berger. Yeniden bakmak, yeni diller, okuma- lar keşfermek, görünenin ardındakuü görmek istemek, pek çok ihtimalin var- lığını değerlendırmek, geçen zamanın içinde bir sonraki için, bir öncekıne ve şu ana tekrar tekrar bakmak demek. Ser- girun küratörü Vasıf Kortun, yöneticisı olduğu mekânda yine serginin ruhuna uygun olarak bundan sonrası için farklı isimlenn, farklı bakış açılannın sergiyi düzenlemesi gerektiğini düşünüyor. Kor- tun'un 'Yeniden Bak' düzenlemesi, işle- rin hem bırbırınden bağımsız hem de bır- birleriyle ılişkilendinlerek yeniden oku- nabilmesini sağlıyor. Yeniden okumak, bir taraftan kıyaslamayı, karşılaştırmayı da beraberinde getiriyor. "Zaten bizim isimiz bu. sergi yaparken siirekli yeniden bakma>a davet etmek, klasik bir sergi ya- parkenyenidenbakanuyorsun,hiçbir şey değişme>ecekmiş gibi hep orada duru- yor. Ama her şe> bir dönem işi, burada- îd ışıklar 2001 >îh ışıldarı, o ışık bile her şeyideğiştirebflir.Gunümüzsanatmdaet- rafi kahn çerçevelerle çevrilnnş bir şe>e balarmoruz,sürekBUişki]endiriliv'orişkr birbirleriyle." Örneğin, girişte Cengiz Çetil'in 16 ve 19 Mart 1976 gününe ait gazete kupür- lerinden oluşan çalışmasında yer alan Bülent Ecevit, Ajda Pekkan ve o zama- nın Türkıyesi'nden kesitler sunan fotoğ- raflar aslında bugünün de çok farklı ol- madığını gösteriyor. "Neye ve nereye ye- niden bakryoruz bu durumda, sorusu ta- kıhyor akhmıza. Bakış değişir, ama yaşa- nan kahadu*, yapılan iş de™" dıyor Kor- tun. Borga Kantürk'ün fotoğraflan 8O'lerdeki Sovyet toplumunu çağnştı- ran, resmi olmasa da konumlanmış, bir yere oturtabileceğıniz ama yüzleri olma- yan kimlikler sunarken Çetil 'in işleriyle paslaşıyor Kortun'a göre. Nancy Atakanın yıllar önce yaptığı kent suluboyalanndaki mekânlann 2001 'de çektiği fotoğraflan. Neriman Pt>- lat'ın dalgalarla sürekli değişen bir kum- salın hallerini yansıtan fotoğraflan. Ergin Ça\Tişoğlu'nun patlamış olsa da zamana direnen v e yanılsama yaratan balonlu res- mı, Hakan Onur'un şemsiyenın varlığı- nı. neyi açıp neyi kapattığını sorgulayan işi... îşlere tekrar tekrar bakabiliriz, onlar şimdi, orada, o mekânda. o düzenlemey- le varlar. ama bir başka yer ve zamanda bizim bakışımız ve yeni konumlanışlarıy- la yeni anlamlar yüklenecekler. Bu aks- tan yola çıkan Kortun da sergiye matema- tik sergi çerçevesinden bakmayarak, ge- niş bir konsept sunmak, işin çerçevesini de genişletip Diyarbakır, Londra, Izmir, Hollanda'dan sanatçılan bir araya getire- rek kapalı devre sergiler yenne yeni, bil- medığimız, unutulmuş isimleri de hatır- latmak gerektiğini düşünüyor. îkilemler, soru işaretleri, 'ona' bakar- ken bir başka şeyi görmek, 'Yeniden Bak' temasını perçinleyen çağnşımlar. Servet Koçyiğit'in 'Sıcak Havlu'su ocağın pis- liği, markasıyla buralara ait olmadığını göstenrken, çaydanlığın üzerindekı hav- luyla buralan getiriyor akla. Gükin Ak- soy'un \ideosu ise bir kent görüntüsüne bir beşikten sallanarak bakanla, deprem- le sallanan bir kente bakmak arasındaki ikılemi sunuyorbelki de. Koç>iğit'in 'AJ- ternarif Anrt'ı ise bır anıtın kenanna bı- rakılmış lastık tekerlek. hangısinin anıt olduğu sorusunu getiriyor akla. Sergi, SerkanÖzkayayapımcıhğında, üst katta 'Kırmızı' başlıklı ikinci bir ser- giyi de ağırhyor. Özkaya'nın daha önce farklı bir şekilde sergilemiş olduğu kü- çük proleterler, Proje4L'nin üst karında, kırmızı halrmsı bir doku oluşturuyor. Üs- tüne bastığınızda kısa bır süre sonra tek- rar eski biçimlenne dönüşen dirençli iş- çiler... Duvarlarda ise müze kurucusu Can El- giz'ın koleksiyonuna ait ve Türk resim tarihinin önemli isimlen Ferruh Başağa, Burhan Doğançay, Nejad De\Tİm, Ko- metgibi sanatçıların resımleri yer alıyor. Duvarda düzensız, hafif eğn asdan resim tanhinin yakın geçmişıne ait tablolarla, günümüz sanatını yansıtan yerdeki pro- leterler bir arada sergilenirken koleksi- yon ve müze kavramlan üzerine yeniden düşünmemizi sağlıyor. Sergi 'Yeniden Bak' temasıyla da yine hazır bir işi baş- ka bir yorumla sunarak ışleri de yeniden düşünmek noktasında birleşiyor. Kortun, Batı'nın 1990'larda yaşadığı müze sor- gulama dönemıne paralel bir iş olarak yorumluyor Özkaya'nın düzenlemesini. Düzenleme, aynı zamanda çıçeğı bur- nunda Proje4L'nin de işlevinin sorgulan- dıgı bir özeleştiriye dönüşüyor (Sergi 23 Şubat'a dek Proje4L'de görülebılir. Tel: 281 51 50) Kültür Servisi - Maya Sanat'ta atölye çalışmalan devam ediyor. Perşembe günleri saat 19.00-21.00 arasında Levent Dönmez'uı 'Ses- Konuşma ve Diksiyon' atölye çalışması yer alıyor. Bir oyuncu için kaçımlmaz bir gereklilık olan nefesi doğru kullanma, ses ve diksiyon çalışmalan ıle insanuı kendisini ifade edebilmesınin gereği olan konuşma becerilerini geliştirmeye yönelik atölye çahşmalan, aynı zamanda spikerlik ve sunuculuk gibi uğraşlan seçmek isteyenler için de başlangıç oluşturuyor. Pazartesi saat 19.00- 21.00 arasında Metin Deniz'in 'Mekân-tnsan-Yaraocıhk' konulu atölye çalışması yer alıyor. Gösteri sanatlannda mekân-insan, izleyici- oyuncu ılışkilerinı ırdelerken tiyatro ıle sinema arasuıda benzerlik ve farklılıklan, film-dia vb. araçlar yardunı ıle inceler. Yine aynı sanat kollannda yaratıcılığm sanatçı ile ızleyicı arasındaki paylaşımını araştınr ve örnekler. (0 212 252 74 52) Bilkent kış konserleri ANKARA (ANKA) - Bilkent Senfonı Orkestrası, bugün Bilkent Konser Salonu'nda bır konser verecek. Bernhard Steiner'in yöneteceği konserde Atilla Aldemir, Slav klasik okulunun en önemli temsilcısi olan Sbelius'un keman konçertosunu yorumlayacak. 1991 yılı Viyana Oda Orkestrasrnın Forum Junger Künstler Orkestra Şefliğı Yanşması birincilik ödülü sahibi Steiner, 1989-1991 yıllan arasuıda Avusturya, Fransa, îsvıçre, ttalya, tngiltere, Irlanda. Ispanya. Yunanistan, ABD ve Kanada da 200'den fazla konser yönetti. Konserde, Bilkent Senfoni Orkestrası, Sbelius'un 'Finlandiya' adlı esermın yanı sıra Beethoven'in 2. senfonisini de seslendirecek. İrank yönetmentere ödül Kültür Senisi - Amerıkan Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği'nin bu yıl verdiği 3 'Ifade Özgürlüğü' ödülünden ikisini Iranlı yönetmenler aldı. Iranlı yönetmen Mecid Mecidi 'Baran' (Yağmur), Muhsin Makhmalbaf ise 'Seferi Gandahar' (Kandahar'a Yolculuk) fırmiyle derneğın Ifade Özgürlüğü ödüllenni aldılar. Mecidi, ödül töreninde ünlü Amerikan yönetmenlerinın de aralannda bulunduğu suıema endüstnsinden 400 davetliye hıtaben yaptığı konuşmada, dünyanın Afganistan'a yardım ermesini istedi. I. JtfM FtM FBîftflttJTK BUGÜN • AFM l'de saat 12.00'de Paul Harather'ın 'Kara Dul', saat 15.00'te CescGay'in 'Nicove Danni'. saat 19.00'da Andrew Dominik'in 'Katil' ve 21 30 da François Ozon'un 'Yazhk Elbise', 'X2000'. 'KüçükÖlüm', 'Şişe Çevirme' ve 'Yatak Manzaralan' adlı filmlerinın gösterimi. • AFM 2'de saat 12.00'de Lola Zipper'ın 'Cinsiyederin Kanşıkhğı', saat 15.00'te Todd Solondz'un 'Öykü Anlaömı'. saat 19.00'da Kristian LevTİng'in 'Kral Yaşıyor', saat 21.30'da Jan Svankmajer'in 'KüçükOtik' adh filmlerinin gösterimi. (216 454 15 55) BUGUIV • BORUSAN KULTUR VE SANAT MERKEZt'nde saat 19.00 'da Umut Kosman gitar resitali. (0[212 292 06 55) • ATATÜRKKtTAPUĞInda saat 18.00'de Gönül Paçaa'nın müzik atölyesi. (0 212 317 77 00) M BEKSAV'da saat 15.00'te Samira Makhmalbaf ın 'Kara Tahtalar', saat 17.00'de Abbas Kiarostami'nin 'Rüzgâr Bizi Sürükleyecek', saat 19.00'da Majid Majidi'nin 'Cennetin Rengi' filmlennin gösterimi. (0 216 349 91 56) • ÎŞ SAK'ST'ta saat 19.30'da Özcan Uhıcan (keman) & Birsen Ulucan (piyano) konseri. (0 216 454 15 55) • BABYLON'da saat 21.30'da Yansımaiar'uı performansı. (0 212 292 7 3 68) • İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESt'nde saat 20.00'de G. Verdi'nın 'Maskeli Balo' adlı operasının galası. (0 212 251 56 00) • BURSA DEVLET TtYATROSU'nda saat 20.30'da 'Bir Efes Masah' adlı oyunu. (0 224 222 89 10) • HALİS KURTÇA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 20.30'da 'Banş'a Şans Verin' adlı rock müzikah. (0 532 297 00 35)