Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2002 PAZAR • • • •
8 HABERLERtN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
Öyleyse bir ufuk turu yapalım. Senatörlerle Başba-
kan'arasındaTürk-Amerikan ilişkilerinde önemii sapta-
rnaler yapıldığının ertesi günü; Başbakanlık'ta düzen-
lenen değerlendiıme toplantısında Ecevit'le Dışişleri
Bakanı Ismail Cem, şöyle bir yargıya vardılar:
Senatörler, ABD gezisi arifesinde özellikle Irak soru-
nuna VVashington'un nasıl baktığına ilişkin "ön mesaj-
lan Ankara'ya ilettiler".
Gcrvşmeier elbette dostane bir hava içinde geçti a-
ma...
... Ama, ABD'nin önde gelen senatörleri, "Sad-
dam 'dan (nasıl olursa olsun) kurtulmadıkça terörle sa-
vaşın asla sona ermeyeceğinin" altını çizmeye neden
özen gösterdiler?
Türkiye'den basit bir istekleri daha var: "Saddam'ın
'bertarafedilmesinde' Türkiye'ninyapıcıroloynaması!"
Nasıl biryapıcı rol? Rolün adı; herhalde silahlı müda-
haleden önceki günlerde ABD ile Türkiye arasında var
olacağı söylenen "dayanışma" olacak.
Nasıl bir dayanışma, sınırfarı belli degil.
16 Ocak'taki ikili görüşmede Başbakan'a Başkan
Bush'un Irak konusunda "müttefikliğeyaraşır" (koşul-
lar demeyelim) kimi yeni istekler öne sürmeyeceği ola-
sılığına güvenilebilir mi?
Üstelik Dışişleri Bakanı Cem, ABD'nin Türkiye'ye da-
nışmadan da Irak'a askeri harekâtyapacağına inanıyor.
Bugünlere kadar Başbakanlık'la Dışişleri, VVashing-
ton ziyaretinde Irak sorununun gündeme girmeyeceği
umudunda olduklannı söylediler.
Oysa, konunun gündeme girme olasılığını bal gibi
görüyoriardı.
ABD medyası, Baba Bush döneminden kalma ba-
yatlamış bir planı ısıttı, önümüze koydu.
Irak'ın kuzeyinden giren Türk ordusu zayıf Irak bırlik-
lerinı yok edecek ve.. Kerkük'teki petrol yataklanndan
Türkiye. günde 2 milyon varil akaryakıta sahıp olacak!
Türkiye'yi Irak bataklığına sürükleyecek olan "yapıcı
ro/"ün bedeli bu mu?
Asıl sorun Başbakan'ın 32. Gün'de söylediklerinde
yatıyor.
Ecevit, ABD'nin Irak'a açtığı savaşa doğrudan katıl-
masak bile bölge ve komşu bir ülke olarak mutlaka et-
kileneceğimizı söylerken dudaklan acıyla kıvrıldı:
"O zaman (Irak-ABD savaşı başlayınca) borsa (söyle-
medı ama dolar ve tabii ekonomi) ne olur, bilemem" de-
di.
Senatörlerin söyledikleri, Başkan Bush'un olası Irak
ırdelemeleri ile Başbakan'ın sözleri bir araya getirildi-
ğinde; ekonomide ve güncel yaşamımızda yeni dep-
remlerın işaretleri ortaya çıkmıyor mu?
Türkiye'nin Kıbns-lrak gibi ulusal konularda sık sık
açıkladığı "temelpolitikalannda" -son değerlendirme-
lere göre- hiçbir değişiklik yok!
Ekonomide ise; diyorlar ki, IMF'nin dayattığı yasala-
rın çıkması, Ecevit'in elini sağlamlaştırdı!
16 Ocak ve sonrası, iç ve dış siyaset açısından bir
dönüm noktası.
• • •
Gerçi 2002 ekonomik açıdan en iyi yıllardan biri ol-
mayacak, bunu biliyoruz.
Fakat, umudumuz; okyanus ötesinden gelmesi bek-
lediğimız dolarlarla 2002'nin (üçlü ortaklıkta birdüşüp
bir kalkan) siyasal istikrann süreceği, dış desteğin ('ya-
p/c,ro/ümüz/e'orantılıolmamasıternennisiyle)kesilme-
yeceği, yapısal reformlann gerçekleştirileceği, para ve
maliye politikalarının (arkası kesilmeyen zamlaria birlik-
te) hedeflenen büyüklüklerde uygulanacağı biryıl olma-
sı...
2002: Çözüm mü, kördüğüm yılı mı? Göreceğiz.
Kıbms Ortadoğu olmasın Türkiye,
tarihinesahip
çıkyor(!)
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
M Baştarafi 1. Sayfada
konuda Türkiye'den daha yapıcı rol oynaması-
nı istemesi bekleniyor.
Ecevit'in ise bu konuda Türkiye'nin uzun süre-
dir söylediği görüşlerini yinelemesi, Irak'a yöne-
lik bir müdahalenin bölgeye istikrarsızlık ve kaos
getirebileceğini, bunun da Irak'm bölünmesine ka-
dar gidebileceği uyansında bulunacağı kaydedili-
yor. Diplomatik kaynaklar, Irak konusunda
ABD'nin henüz almış bir karan olmadığını, ancak
ziyaret sırasında yeni birgelişme olabileceğini \ıır-
guluyorlar. "Açık gündemle" yapılacak Ecevit-
Bush görüsmesinde ele alınması beklenen konular
arasında Kİbns ve Türk-Yunan ilişkileri de bulu-
nuyor. Diplomatik kaynaklar, Kıbns konusu üze-
rinde çok fazla durulmayacağıru, ancak Türki-
ye'nin vereceği bazı mesajlar olduğunu belirtiyor-
lar. Ecevit-Bush görüşmesi başladığında Kıbns'ta
Rauf Denktaş ve Glafkos Klerides arasındaki gö-
rüşrae sona ermiş olacak. Ecevit 'in 1997'den bu ya-
na yüz yüze görüşmeyen liderlerin aralık ayından
bu yana geliştirdikleri diyalog sürecinin önemine
dıkkat çekerek şu mesajı vermesi bekleniyor:
"Kıbns'ta bir süreç başladı. îki lider birkaç ke-
re bir araja geldi. Kayıplar konusunda belli
adımlar atılmaya başladı bile. tki lider de önem-
li bir adım attılar ve çözüm için yola çıktılar.
Bundan yola çıkarak Kıbns'ta görüşme masa-
sına oturan taraflara dışarıdan müdahale edil-
meden. çözüm planlan davatmadan, onları ra-
hat bırakarak kendi sorunlarını kendilerinin
çözmeleri yolunu açarak katkıda bulunmalıyız.
Bu şansı onlara tanıyalım."
Ecevit'in ziyareti Türkiye-ABD ticaret ilişkile-
rinin geleceği açısmdan da önem taşıyor. Türki-
ye'nin ABD'den beklentileri arasında, tekstil ala-
nında kotanın arttınlması ve serbest ticaret bölge-
lerinin oluşturulması yer alıyor.
Başbakaırnı ABD programı
ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Başbakan
Bülent Ecevit'in 14-18 Ocak günlerindeki ziyaret
programı şöyle:
14 Ocak -206 kişılik Türk heyetı, saat 11.00'de
Esenboğa Havalimanı'ndan hareket edecek. Heyet.
ABD saatiyle 17.00'de Washington'a inecek.
15 Ocak Ecevit'in ilk görüşmesi Dünya Banka-
sı Başkanı John VV'olfenson ile olacak. Ecevit. ka-
bullerini Blair House'ta gerçekJeştirecek. Türk-
ABD tş Konseyi yöneticilerini kabul edecek. ABD
ticaret odalan tarafindan verilecek yemeğe katıüm.
Hörst Kohler'i kabul edecek.
16 Ocak ABD Savunma Bakanı Donald Rums-
feld ile görüşecek. Dışişleri Bakan Vekili Richard
Armitage'ı kabul edecek. George Bush ile Beyaz
Saray'da görüşme. ABD'nin Dış Ticaret Temsilci-
si Robert Zoellick'i kabul. 16 Ocak'taki son
görüşme, Hazine Bakanı O'Neill ile olacak.
17 Ocak Türk basını ile toplantı. Jewish Congress
adlıYahudi örgütünün temsücileriyle görüşme. Türk-
Kafkas demeklerinin temsilcilerini kabul. Ulusal
Basın Kulübü'nde gazetecilerle bir araya gelecek.
18 Ocak New York'a geçiş. Dünya Ticaret Ör-
gütü'nün enkazını ziyaret edecek.
19 Ocak: Heyetın 11.30 civannda Ankara'da ol-
ması bekleniyor.
Aynı yazar devam
ediyor, "Unurmayın ki,
şu andaki şiddetli ya-
sak bu eğilimi azaltmı-
yor, aksine kamçılıyor. Hepimiz bi-
İiyonız ki. cinsellik alanındaki en
yaygın tutkular, en koyu yasakJa-
rın yaşandığı alanlarda ortaya çı-
kıyor." Hayret, demek ki, bilmiyor
dünyanın en gelişmiş ülkeleri ve her
alanda en az yasakçı ülkeleri Belçi-
ka'da. Almanya'da ve daha pek çok
ülkede bu konuyla ilgili mücadele e-
den pek çok örgüt var. Bunlar çok
önemii eylemler yapıp sex uçaklan-
nınTayland'a gitmesini engellediler.
Aynca dünyanın hemen her ülkesin-
de çocuk tacizlerini ihbar edeceği-
miz telefon numaralan vardır.
Yani cinsel serbestlik, insanın bu
en zavallı egilimlerinden birini en-
gellemiyor. Öyleyse müdahale edil-
mesi gereken bir alan bu. Gülay Gök-
türk'e (sanınm onun da benimkiyle
yaşıt bir kızı var) ve sizlere gördü-
ğüm ve çok etkilendiğim iki filmden
söz etmek istiyorum. Biri Mona Li-
za... Cannes'da ödül alan bir Ingiliz
SETREYLE/IŞHÖZGEISTOK ^ i ş s ı z b ı r b a l e t t i
.
Açtyı biraz değiştirelim
fılmi. Bu. Ingiltere'deki uyuşturucu
ve çocuk pornosu alanında dönen do-
lapları çok dramatik bir biçimde an-
latan bir filmdi; hiç unutmuyorum,"
fılmden çıktıktan sonra öyle bir deh-
şete kapılmıştım ki, Beyoğlu'ndan
Cağaloğlu'na kadar yürüdüm ve fil-
min bende bıraktığı korkunç etki an-
cak yatıştı. Neydi beni etkileyen, 13
yaşında bir kız çocuğunun önce ero-
in bağımlısı haline getirilmesi ve
sonra doksanlık ihtiyarlara peşkeş
çekilmesiydi. Hiç unutmuyorum bir
sahne vardı. Adam doksan yaşınday-
dı ve kokain çektikten sonra küçük
kızın boyun damarlannı ısınp emi-
yordu. Dayanılmaz bir şeydi ama
gerçekti. Insanoğlu bu.
Ikinci fılmi bu köşenin müdavim-
leri bilir, daha önce yazdım. "Alaca-
karanlık" adlı bir Alman filmiydi.
Filmin kahramanlan Almanya so-
kaklannda kaybolan dört yaşuıdaki
kızını arayan Filistinli bir babayla
Küçük kız porno tacirle-
ri tarafından kaçınlmıştı.
Porno tacirleri bir garajda
kızı satısa çıkardılar. Alıcılar otuzla
altmış yaşlan arasında dört adamdı.
iyi aile babalanna benziyorlardı. Sa-
tıcılar. kız kimi seçerse onu o satın
alacak, diye bir kural koymuşlardı.
Ve küçük kızı tavlamak için otuz yaş-
larında iri göbekli bir adam sürekli
kıza bakıp yanında getirdiği bir Bar-
bi bebeği sallayıp duruyordu. Sonra
baba ve balet kızın ölüsünü bir lağım
çukurunda buldular. Olay Alman-
ya'da geçiyordu.
Yani sözün kısası sübyancılık sa-
dece cinselliğin bastınldığı toplum-
larda değil, çok geliştiği. her türlü
özgürlüğün yaşandığı toplumlarda
da vardır ve açıkça bir cinsel suç ola-
rak kabul edilir. Ne kadar zarar ver-
diği ise hiç tartışılmaz.
Efendim bu iki ağır konuyla paza-
nnızı biraz kararttım. Ama hayat bu
ne yapalım, her zaman kar yağmıyor
ve her zaman gözümüze takılan mut-
lu deliler yok.
• Baştarafi 1. Sayfada
Açıklamada, tarihi ve kültürel mi-
raslann korunmasına ilişkin Türki-
ye gerçeği başlığı altında şu görüş-
lere yer verildi:
• 1980'lerden bu yana iktıdara ge-
len tüm partiler. örneğin Kültür Ba-
kanlığı bütçesinin oranını daha da
azaltmışlar ve LTNESCO'nun en az
yüzde 1 olan karanna rağmen bugün
binde 2'lere kadar düşürmüşlerdir.
Buna karşın ülkemizde din kurumla-
nnın bütçeden aldıklan paylar. akıl
almaz düzeyde fazla tutulmaktadır.
• Kentlerimizın çoğu yıne hemen
her görüşten yönetim dönemlerinde,
Suudilerin Mekke'ye sıraladıklan tür-
den ve kentın tarihsel dokusu ile öz-
gün peyzajını paramparça eden kim-
liksiz rant yapılanyla ezilmektedir.
Suudileri protesto
Ulusal Demokrat Sendikalar Kon-
federasyonu (USEK) ve Ankara Ül-
kü Ocaklan üyeleri Ecyad Kalesi'nin
yıkıfması karannı Suudi.\rabistan'ın
Ankara Büyükelçiligi önünde protes-
to ettiler. USEK Başkanı Kamil Ay-
doğan. Ecyad Kalesi'nin yıkılması-
nın Türk kamuoyu vicdanında derin
yaralar açtığını söyledi.
Sayısal
devretti
Haber Merkezi -
Sayısal Loto'nun bu
haftaki çekilişinde de
6 bilen çıkmadı. Şans-
Iı numaralar 2-5-8-
15- 29 ve 45 olarak
belirlenirken. gelecek
haftaki çekilişe, 1 tril-
yon 327 milyar 945
milyon 815 bin lira
devretti. Çekilişte 5
bilen 490 kişi 1 milyar
482 milyon 745 'er bin
lira, 4 bilen 31 bin 491
kişi 11 milyon
620'şer bin lira, 3 bi-
len 595 bin 751 kişi
ise 1 milyon 215'er
bin lira kazandı. Sayı-
sal Loto'nun geçen
haftaki çekilişinde de
6 bilen çıkmamış, 549
milyar 525 milyon 90
bin lira bu haftaya
devretmişti.
• Baştarafi 1. Sayfada
evindeki anımı hiç unutamam. Evi dolaşırken Neru-
da'nın kıtaplarının bulunduğu odalara gelince görevli
rafların arasından Ahmet Arpad'ın Türkçeye çevirdiği
bir Neruda kitabını bana uzatmış, sormuştu:
"Nâzım Hikmet'in dili nasıldır, okur musunuz?"
Birkaç paragraf okudum... Görevli "güzel dil, şiirgibi"
dedikten sonra öteki raflardan Nâzım Hikmet'in Ispanyol-
caya, Ingilizceye çevrilmiş şiir kitaplarını göstermişti...
Gürcistan'da Tiflis Üniversitesi'nin Türkoloji bölümü
öğrencileri, nasıl Türkçe konuştuklarını göstermek için
yine şairin şiirlerinden bir bölümü yeğlemişlerdı...
Selanik'te kenti tanıtan kocaman kitaplardan birini eli-
nize alıp burada doğan ünlüler bölümüne baktığınızda i-
ki tanıdık ad görürsünüz:
Mustafa Kemal ve Nâzım Hikmet...
Bu yıl Nâzım'ın doğumunun 100. yılı ve UNESCO'nun
ilanıyla Nâzım Yılı...
Onu en çok kim özlüyordur? Belki sözcükler... Belki y-
ollar... Insanca yaşam özlemcileri...
Dağları, çiçeklerı, ovalan, ormanlan da unutmamalı...
Gurbet, kendisini hiç bu kadar güzel anlatan bir şair ol-
madığını düşünüp Nâzım'ı aramaya çıkmamış mıdır?
Ya destaniar?
Nâzım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı'nı çizgilere ta-
şıyan Nuri Kurtcebe'nin kitabını okurken, ızlerken, ba-
karken, yaşarken bütün bu özlemlerin buluşup sayfalar-
da dans edişine tanık oldum...
Kurtcebe'nin çizgilerinde Nâzım Hikmet'in şiirlerinde
müzik olduğunu, resim olduğunu, akla gelebilecek tüm
güzel sanatların iç ıçe girdiğıni görüyorsunuz...
Kurtcebe çizgilerine bir de oksijen mi katmış ne; 26
Ağustos gecesı saat 02.30'dan sabahın beşine kadar yıl-
dızlann altında beklerken üşüyorsunuz, nefesiniz daralı-
yor, bir an önce sabah olsa diyorsunuz.
Nâzım, Afyon Ovası'nın haşhaş tarialannı anlatırken
Nuri de onları öyle çizmiş ki, uzanıp haşhaş kozalaklan-
nın içıne bakası geliyor insanın...
Ve Mustafa Kemal... Uçurumun kıyısına doğru yürür-
ken yetişip dikkat et mi demeli, dur ben de geliyorum mu
demeli...
Hedef Mustafa Kemal...
Nuri Kurtcebe'nin Leman Yayınları'ndan çıkan kitabını
yaşadıktan sonra kendisine sormadan edemedim:
- Arkadaş bu nasıl iş. nereden aklına geldi?
Meğer Nuri bunun düşünü daha lise yıllarında kunmuş.
Fransız devrimini anlatan bir film izledikten sonra kendi
kendıne sormuş:
- Bizim böylesi bir övüncümüz var mı?
Aklına ilk Nâzım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı gel-
miş. Kendi kendine söz vermiş:
- Ben bu destanı çizeceğim...
Lise sonda, 17'sinde başlayan hayal, 52'sinde mürek-
kebe, kâğıda bürünmüş... Günde bir sayfa, bir sayfa der-
ken 2 yılda tamamlamış.
Nâzım'ın destanında sözünü ettıği Yunan askerinden
cephane taşıyan kamyonete, coğrafya tanımından insan
manzaralarına kadar her şeyin gerçek görüntüsüne ulaş-
mak için çaba harcamış.
Ortaya Nuri Kurtcebe'nin destanı çıkmış...
Nuri'ye sordum:
- Hedef ne?
Hafif üşüyormuş gibi fısıldadı:
- Mustafa Kemal... Onu çizmek istiyorum. Bütün haya-
tını...
Yaparmı yapar...
Çizgisini hiç kırmadan çizmeyi sürdüren Nuri Kurtce-
be'nin Kuvayı Milliye Destanı, Nâzım Hikmet Yılı'na ne gü-
zel armağan...
ankcum@ttnet.net.tr
www.perareklam.com.tr • wvvw.sinemafilm.com • (0212) 293 89 78
<• ^ > 1
NUR A
14 Ocak-2 Şûhat#002 1 *lwW£?\
İstiklal CaMesi Elbamra Pasajı 258/203 Beyoglu 0212 24515 M iıft»kMSİ.craı KARŞİ
— TEKSIN SANAT GALERISI ~
M.ZAHİT BÜYÜKİŞLİYEN
Resim Sergisi
Hava muhalefetinden dolayı 21 Şubat'a kadar uzatılmıştır
Göztepe, Tûtuncu Mefımet Efendı Sk- No 2y13 D.2 -Tei.0216.385 32 66-
UHANA SARMA
GölgeKukltıOtyvmj.SirBölûm
Oynayanlar/Oynatanlar
Ayşe Selen-Şehsuvar Aktaş
Her Pazar 13 00te OrtaKûy.
TOBAV AFIFE JALE SAHNESI nde
(Orlaköy Pnncess Otelı Yani)
Tel 0212 260 09 35
İSEMIHA BERKSOY
İOPERA VAKFI2000 ^ ^ 1
MARLENE
Zeiihcı Bcrhsoy
Va:an: Pam C.EMS
DEVLET TİYATROSU TAKSİM SAHNESİ
14-21-28 Ocak SAAT: 20.30
•tlet Satış Yerlcri:
AKM Gişesi, D.T. Taksim Sohnesi
Gise Tel: 0.21 2 249 69 44
d^stlar tivatrasu
MUAMMER KARACA TİYATROSUNDA
Tel: (0212) 252 59 35
Kultttr BgkgnUgmın Kmkılgnyla
Sahne Tasanmı:
DUYGO SAĞMOĞUJ
Giysi:
SADIK KIZIIAĞAÇ
Oynayanlar
GENCO ERKA1,5BNEM ÖZİNA1,
ZIYA KÜRKÜT, ZEYNEP IRGAT,
ESDEMAKAKCE
Cuma: 20.30
İ 18.00
POOT: 15.00
OYONCÜLARI
Şûkran Güngör /
Yeşim Roçak Engin Hepileri Esra Kıiıldoğan
Yazan. David AUBURN Türkçeleştıren: Zeynep AVCI
Yöneten: Yıldız KENTER
27 Ocak Saat: 15.OO
18-19-31 Ocak Saat: 2O.3O
T.C Kültür Bakanlıgının Ka(kıl»rıyla
Yazan-Yöneten:
Oğuz ARAL
Müzik:
Buğra UĞUR
HUYSUZ
İHTİYAR
BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ
ORKESTRASI KONSERLERİ
Şef : IGOR OiSTRAKH
Solistler : IGOR OİSTRAKH (keman)
NATALIA ZERTSALOVA (piyano)
Program
MOZART Re majör Keman Konçertosu No. 4, K 218
MENDELSSOHN Keman ve Piyano için Konçerto, Re minör
BRAHMS Senfoni No. 4, Mi minör, Op. 98
15 Ocak 2002 - Saat: 20:00 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
16 Ocak 2002 - Saat: 20:00 Lütfi Kırdar Konser Salonu
BİLET SATIŞ NOKTAtARl:
• Borusan Küitûr Sanaî Merkezs
• Kadıkoy Halk Eğrtım Merkezi
• Biletıx Satş Gşeten |f*in îfflf
Bileti» Çağrı Merkezi: (0216) 454 15 55
Biletix internet: wwwbiiefix.com
ABONMAN BİLET SATIŞLARI DEVAM ETMEKTEDİR.
Borusan Küttûr ve Sanat Meritea:
Istık al Cad. No 421 Tunef, Beyoğiu 80060
Te(: (0212) 292 06 55 Faks- (0212) 252 45 91 •
www borusansanatcom
e-posta infoöboaısansanatcom
Borusan Küttûr ve Sanat bı'r Boruon HoMMg kurulusudur.
Komedi
13 Ocak Saat: 15.00
17-25-26 Ocak Saat: 20.30
EFES Pilsen 'in kültür ve sanata katkılan artarak sürecek.
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi
[etkinlikleri]
SANATÇININ ÖLUMU
Imaz
Oynayanlar: Rozet Hubeş - Levent Öktem - Ercan Demırel
24-31 OCAK Perşembe saat: 20.30
25 OCAK Cuma saat 20.30
26 OCAK Cumartesı saat 18 30
SESSIZLIK
ANBUL 0212 249 53 97 12 00-14 30-16 30-18 45-21
0216 349 9156 12 00-14 00-19 00-2100
Franca Rame - Dario Fo
Türtcçcsi: Füsun Oemirel
Y S m t e n : Mahmut Gökgöz
Oynayanlar: Yeşım Bozoğlu - Süreyya Güzel
18 OCAK Cuma saat: 20.30 / 19 OCAK Cumartesı saat 18 30
20 OCAK Pazar saat: 15.30
15 OCAK SALI
20:00 Konser
Borusan stanbuı Ftlarmonı Orkestras
Soit^er \gor Os^^kh (kemar)
- fva'arfıa Zertsalû'ja pfyafro1
Mczart Ke "najöf Keman Kooçertosu
Vo 4 K 128
Meodetssohn Re mj/ıörKemar rf
Pryaoc Konçertosu
Brat-rHS Senforv Vo4 Mı ivnör Op 98
Yer KadıkAy Halk Eğrtim M-tt*zi
17 OCAK PERŞEMBE
10:30-12:00 AtöJyç;
" MLJDğır Penç
Sonya Tannseve' Nıyazı Selçuk
16 OCAK ÇARSAMBA
2CW)0Koııser
Bofusan btanbul Rıarmonı Ortestras
Şef Igor Osrakh
Soisder Igor Ostrakh teman)
- Mataiıâ ^eftsalova 'ftfyano)
Mozart «e ma«5r <eman Konçertosu No 4 K !!S
Mendetesohn He mmöf Keman «
Pryano Konçertosu
Brahms Sentom No 4 Mt "mör Op 98
Ytr. Litfi Kmbr Konscr Salonu
onserSöylesfc
"tetanbu dar Ye^ı Müzık"
Sanat 'ronetırerh
^roi Df Anrr^t Yunjr
Yer Borusan Kültür v* Sanat
Mcrtezi
19OCAKCUMARTESİ
Atölyeter
Çocuk Atötyeteri:
Çxuklana Mua^" Pınar Bajötjğ
10 30-11 30(5-«y2} I Gnjp)
12 0013 0 0 7 9 İ Gruc)
"Müzı^n Rergı" 3an Selçı*. Nıy32i Setoifc
10 30-11 45l6-7yâ5 I Grup)
14 00-J5 45 IS-JO yaî 1
Gfup)
DiğerAtölyeler
16 0O17 45 Mûzık Koroeptlı Baskı AtSty«ı-
^ BORUSAN
Bonısan koıbul Hlarmoni Otnstran Konsatoi
ruri( tûm «trnr*)ef üottsizdfr.
Gırj <ârtian etnn«lefden en geç 30 at ör«atnrr*ıdr
Bofusan htanbul Fılarman OHtestrası'nın sezonhık kombine
btecfen » t e a sunulmusiur.
'İSVİÇRE HASTANESİ "GerçekSmîmYümıda"]
KÜÇÜK SAHNE
SADRİ ALIŞIK TİYATROSU
rezervasyonlarınızı kredi kartı ile yapabilirsiniz
1S\ RENT OYUNCULARI
20 Ocak Pazar 15.00/23-30 Ocak Çarşamba 20.30
24 Ocak Perşembe 20.30
O£« Cynthio. Ayşe İMız. Hılnuı Uykt— MI1OZKEXTER
hep aşk *
Yıizaıi: YıldızKeııter
Yöıivteıi: Yıldız Kcnter.
Mvbnıet Birkiye
SEŞ-I885 ORTAO^OJNCULAR
Ferfian Şensoy'un
KÖKU BİTTİ
ZIKKIM ZULADA
JORUSANKültür
ve
Sanat
T«t- (0212) 292 06 55 faH İ0212) 252 45 '-,
İlanlannız İçin
(0212)293 89 78
perareklom@perareklam.com.fr
perareklam@superonline.com.tr
www.perareklam.com.tr
DOLUNAV ffATILIA' o m e d i
Yazan: ROLF OLSEN / Çeviren: HALE KUNTAY
Yöneten: MERAY ÜLGEN
Dekor: SEMA OLGAÇ / Kostüm: ÇOLPAN İLHAN
ÇOLPAN İLHAN ISELÇUK YÖNTEM
SERA Y SEVER / MEHMET ESEN
CUMA 20:30 / C.TESİ 15:30 - 20:30 / PAZAR 15:30
GIŞE TEL: (0212) 292 39 19 • 20 sadrialislktiyatrosu@isbank.net.tr
EKONOMİK GULDURU
bir buçuk perde
Perwnb*.Cuııu2t:0« Paur15:00- 18.00
ISVfCRE HASTANESİ "Gerçek Smm%
Anton Çehov / Fertvan Şertsoy
FİŞNE PAHÇESU
Cüldürü
Çarşamba / 20:00
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GÜN SALAKKEN
Pazarttci 2O.OO
eri: Ortaoyunculitr Gt**si O 212 251 1> 65
VAKKOHAJMAUMt Takıîm, Suadiye. Ak
ISVrÇRE HASTANESİ "GerçâSmmYamla"
oa