01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13OCAK2002PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt SİRMEN Öyle de Denebilir mi? Sevgili, Son günlerde, hâlâ kalkmamış karfa dolu so- kaklannda düşmemek için cambazlık yaptığım Ci- hangir'in sevdiğim yanlanndan biri de sakinleri- nin hayvanseveriikleri. Cihangir'i Güzelleştirme Derneği'nin çıkardığı "CihangirPostası "nda da yazıldığı gibi, burası bel- ki de dünyanın en çirkin, ama sevimli kedilerinin buluşhjğu köşe. Beslenme diye bir sorunlan yok, çöplerden na- siplerini yeterince alıyoriar. Kimileri bayağı tombul, hatta iri yan, kimileri ise afili; aralannda güzel olanlan da var. Geceteri, sabah gelecek kamyonun toplayaca- ğı (10 gündür kan bahane edip gelmiyor ya) çöp- lerie dolu olan sokaklarda, zaman zaman onlan besleyenlere de rastlıyorum. Dedim ya, buranın insanlan bir tuhaf, arada ıs- latlmış kuru ekmekte komşu damlannda marn bes- leyenler, karlı havalarda balkona dan serpip, - Nerede kaldı bu serçeleryahu, diyenlerde var. Geçenlerde iki kişi konuşurken duydum. - Yahu balığı ucuz görünce istavrit aiıp martı- laraattım, çıldırdılar.. çıldırdılar. diyordu. • • • Cihangir Caddesi'nden Başkurt Sokak'a inen merdivenlerin birinin kıyısını biri siyah üç köpek mekân tutmuş. Köpekler arasında, herhalde gücün verdiği bir hiyerarşi var. Ne zaman onlara kemik verilse, ön- ce kirii kahverengi olanı yiyor, sıra ondan sonra öbürlerine geliyor. Kar yağmaya başlayınca, baktım bunlann alt- lanna karton kutu, çul falan koymuşlar. önceki gün ne göreyim, bizim yanaşmalann her birine boya- lı birer kulübe yapmamışlar mı? Gergin bir dönemimde, içim ışıdı, puslu hava kayboldu,bulutlarsıynldı,gökyüzündegüneşaç- tısanki... Cihangir'i bu yüzen seviyorum. Bu duygulanmı anlattığım biri, suratıma tuhaf tuhaf baktı ve "Bu karda kaç insan öldü Istan- bul'da, biliyor musun sen" dedi. öyleydi, onlan izliyordum. Neyse ki, bu kez si- vil toplum kuruluşlannın da araya girmesiyle, ge- çen yıllara oranla daha tedbirli davranıldı, birçok evsiz barksız soğuk günlerde altına sığınacak dam buldular. Bunlan konuşurken aklım soruya takıldı. Sonra karşımdakine dönüp, "Hayır, böyle dü- şünce olmaz" dedim. Gerçekten de olmazdı. Hayvanlara sevgi gös- termek, onlan korumak için, son korumasız in- sanı da güvence altına almayı beklersek, hatta da- ha ileri gidip, bir köpeği okşayanın Sudan'ın aç- lannı hiç düşünüp düşünmediğini sorarsak, işin içinden çıkmamız olanaksızlaşır ve ömür süremiz içinde bu yoksulluklar brtmeyeceği için, birtek kö- peği bile okşayamadan göçer gideriz. ••• Dünkü gazetelerden birinde, Erol Aksoy'un Iktisat Bankası mameleki içinde olan çok değer- li resim koleksiyonunun satışından son anda Kiil- tür Bakanı Istemihan Talay'ın müdahalesiyle sa- tışının durdurulduğunu ve devletin bunlarla bir müze oluşturacağını veya benzeri biçimde deger- lendireceğini okudum. Çok sevindim. Ama şöyle de düşünülebilir miydi? Devlet, sigorta değerleri 20 milyon dolar olan bu tablolan satsaydı, bir açığı kapatır, bir hasta- ne, sağlık ocağı, okul yaptınr veya birkaç yıl bo- yunca binlerce kişiyi doyururdu. Evet, doğru, bütün bunlar olurdu. Ama yine de böyle bir düşünce olamaz. Eğer bu kafayla düşünseydik, şimdiye kadar Tür- kiye'de tek müze, tek tiyatro olmaması gerekir- di. Lafın kısası Sevgili, kültürzenginliği için illayok- sulluğun, sevinç ve sevgi için illa yoksunluğun bil- rnesini beklersek eğer, nafileyaşar ve bunlann hiç- binni tadamadan göçer gideriz. Doğaigazda REFAHYOL'a suçlama Rıısya'yla gizli protokol yaptılar ANKARA (Cumhu- rijet Bfirosu) - Doğal- gaz fîyatlannda yeni in- dinm istemleri sürerken yüisek fiyatın nedeni REFAHYOLdönernirı- de imzalanan anlaşma ve gizli protokole da- yasdınldı. ANAP Pro- paganda Başkan Yar- dıncısı EmreKocaoğlu. docalgaz havuzuna gi- rerıkalemlerden en pa- haLsının Turusgaz giz- li protokolündeki fiyat- lar ile tran'dan alınan gai olduğunu söyledi. Kaaoğlu, dönemin so- runlulan NecmetnnEr- balan, Tansu Çifler ile R&ai Kutan ın yüksek fiyıtın gerekçesini açık- lanasını istedi. Eoğalgazdaki fiyat yülsekliği nedeniyle basayan tartışnıa sürü- yoı ANAP'h Bûlent Akırcah ve Emre Ko- cacglu'nun yaptığı ya- zıl: açıklamada, fiyat yülsekliğinin Çiller'in ba^akan yardımcıhğı, Kuan'ın da Enerji ve Tah Kaynaklar Bakan- lığıdöneminde Turus- gaz'la imzalanan özel protokolden kaynaklan- dığı savunuldu. Turus- gaz ile ilk anlaşmanın 10Arahkl996tarihin- de imzalandığı, Mesut Yılmaz'ın imzaladığı anlaşmanın tarihinin 18 Şubat 1998 olduğu anımsatılan açıklama- da, "İJdnci anlaşma in> zalandığında, zaten bü- tün şardar birinci aniaş- ma DebetirlenıniştF' den- di. Doğalgaz fıyatlann- daki yüksekliğin Turus- gaz 'la imzalanan iki an- laşmadan da kaynaklan- madığı belirtilen açık- lamada, "Çünkü bu an- laşmalarda fiyat yoktur. FryaÜaranlaşmalardan ayn olarak özel ve gizli birprotokolSetespitedö- miştir. Bu gizli protoko- lun aJOnda ise REFAH- VOLhûkümednininıza- sı vardır" görüşü dile getirildi. Açıklamada, gizli pro- tokoldeki fiyatlann do- ğalgazı yüzde 8-10 civa- nndapahalılaştırdığı sa- vunuldu. Çalışma Bakanı Okuyan, AB ve ILO normlanna uyum için işçi ve işveren kesimiyle zirvede buluştu EmeklilikkomisyonaANKARA (CumhuriyetBürosu) - Emeklilikte kademeli geçişi düzen- leyen yasa taslağı, işçi, işveren ve hükümet yetkililerinden oluşan bir komisyonda değerlendirilecek. Ko- misyonda uzlaşma sağlanması duru- munda, değışiklikierin taslağa yan- sıtılacağını belirten Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, çalışma yasalannın AvTupa Birliği (AB) ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) normlanna uygun hale ge- tirilmesi için de düğmeye basıldığı- nı kaydetti. işçi, işveren ve hükümet temsilci- Ien, çalışma yaşamını ilgilendiren 12 EylÜI artlğl Çalışma yasalanndaki değişiklik için dün işçi, işveren ve hükümet temsilcileri bir araya geldi. Çalışma Bakanı Okuyan, emekliliğe kademeli geçişi düzenleyen yasa taslağma yönelik değişiklik önerileri için sosyal taraflardan oluşan bir komisyon kurulacağını açıkladı. Okuyan, çalışma yasalarmın 12 Eylül artığı olduğunu söyledi. düzenlemeleri değerlendirmek için "Konfederasyoniar, 1 hukukçu, 1 üzerinde anlaşması durumunda, bu dün bir araya geldı. Toplantı sonra- sosyalgüvenlik uzmanryla toplantila- düzenlemelerüı faslağa yansıtılaca- sında açıklamalarda bulunan Çalışma Bakanı Okuyan, emeklilikte kade- meli geçişi düzenleyen yasa taslağı- na yönelik değişiklik önerileri için sosyal taraflardan oluşan bir komis- yon oluşturulacağını söyledi. Komis- yonda işçi ve işveren konfederasyon- İanndan 2'şer kişi bulunacağını an- latan Okuyan şöyle devam etti: ra kaolacak. Bizimle ilgüi genel mü- düriük. EmekH SandbğL Hazineve ko- nuyla Ugili kuruluşlarm uzmanlan da çahşmalara kaülacak. Salı günii baş- layacak çahşmalann aynı gün sonuç- lanmasmıbeklfvonjz.hinuyfeflgifiola- rak memur sendikalaruıın görüşleri- nin abnması da toplanada benimsen- dL" Komisyonun ortak bir değişiklik ğuıı belirten Okuyan. "Mutabakat sağlanamazsa da. uzlaşma sağlanan ve sağJanmavan bölümleri Başbakan- hğa DetecegE" dedi. Okuyan, ış gü- vencesiyle ilgili olarak da, yasa tasa- nsında 4 bakanın imzasırun eksik ol- duğunu belirterek "Ancak, ocak ayı- nın 15'ine kadar tasarnun MecKs'e se>kedilmesini beklrvoruz" dedi. Okuyan \ e sosyal kesimlen bir ara- ya getiren toplantmın sabahki bölü- münde ise çalışma yasalannın AB ve ILO normlanna uyumlu hale getıril- mesi görüşüldü. Sosyal kesimler ve bakanlığın önerdiğı 9 kişılık bilim komisyonunun da hazır bulunduğu toplantıda. 1475 sayılı Iş, 2821 sayı- lı Sendıkalarve2822 sayılı Toplusöz- leşme yasalannda değişiklik yapıl- ması berumsendı. Çalışma yasalan- nın 12 Eylül artığı olduğunu belirten bakan Okuyan, bılim komisyonunun, yasalann AJB normlan ve ILO sözleş- melerine uygun hale getirilmesi için çalışacağını söyledi. 'Anodilde eğitim' isteyemediler "Anadilde Eğitim Hakkı" konulu basın açıklaması yapmak iste>en ve aralannda İHD Kadın Nİasası KomisTOnu. Yeni Demokrat Kadın, Emekçi Kadınlar Birliği gibi sivil toplum örgûrü ü> ekrinin bulunduğu kadınlara polis izin vennedi Sirkeci Postanesi önünde açıklama \apmak isteyen >aklaşık 30 kadznın elinden gazetecikr için ha/ırianmış bulunan metni de alan polis, grubu ite kaka dağrtmav'a çalışo. Bu sırada gazetecilere de sert daAranan güwnlik güçleri, toplu hakle postane önünden aynlan kadınlan CağaJoğlu Yokuşu'na dek takip etti. Cüvenlik güçleri ile ara sıra yaşanan tartışma ve itiş kakjşın ardından grup dağıldı. Poüs avnca kadmlann yakalanndaki Tûrkçe >e Kûrtçe olarak "Anadilde Eğitim Hakkı Tanınsın'" yaalı rozederi zorto çıkartn. (Fotoğraf: ALPERİZBUL) MHP lideri Bahçeli, istifa tehdidinde bulunan bakana eleştirilerini sürdürdü: Memleketle Dervîş çok BahçelL partisini eteşti- ren çevrelereyanrtvwdi: Bindikieri dalı keserier E.\flNE K4PLAN ANKARA - MHP Genel Başkam ve Başbakan Yardımcısı De\1etBah- çefi, Devlet Bakanı KemalDerviş ı sert bir dılle eleştirdi. Derviş'ın sık sık is- tifa tehdidinde bulunmasını "sh'aset ve devlet adamhgıvla bağdaşürama- dığmı" vurgulayan Bahçeli, "Mem- lekette Derviş'ler çok, bir Derviş gi- der bin Derv^ getir" dedi. Derviş'in hazırladığı mali sektör yasa tasansı- mn hortumlamaya zemin hazırladı- ğım, MHP'nin buna teslim olmadı- ğını bildirdi. Bahçeli, bazı olumsuz- luklan MHP'ye mal etmek isteyen- lerin parrisine bir zarar \eremeyece- ğıru, bunun "kendibindikieridalıkes- mek" anlamına geleceğini söyledi. Partisinin Merkez Yönetım Kuru- lu toplantısuıda, hükümet ortaklan arasında tartışmalara neden olan ma- li sektöre ilişkin yasayı değerlendir- en Bahçeli, Derviş 'in tasansuıın hor- tumlamaya zemin hazırlayan düzen- lemeler içerdiğini, ancak buna karşı çıktıklannı söyledi. MHP'nin verdi- gı önergelerle milletin ve devletin hakkının korunduğunukaydedenBah- çeli, bu yasayla partisinin hem tesli- miyetçi olmadığını hem de masaya yurnruklannı vurmalan gerektiği za- man bunu yapabileceklerini de gös- termiş olduklanm söyledi. Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisine de değınen Bahçeli, Afga- nistan'ın yeni yönetiminde Türki- ye'nin söz sahibi olacağını söyledi. Bahçeli, 2002 yılında Kıbns ve Irak konusunun dünya günderninde ola- cağını \oirguladi. AbduIhalukÇay'ın Devlet Bakanlığı'ndan azledilmesi- ni değerlendiren Bahçeli, Türk kurul- tayına karşı olmadıklanm, ancak Çay'ın kendisınden bunun için 914 bin dolar istediğini söyledi. Bahçeli, "Vakıf başkanhğı başka. bakankk başka şeydir. Sorumluluk kundevse yetki de ondadır" dedi. Toplantıda eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz söz alarak parti yönetimine eleştiri- lerde bulundu. Çay'ın basın toplan- tısma ıyi niyetli katıldıgım, ancak hakkında asılsız dedikoduların ya- pıldığını kaydeden Öksüz, "Partiye zarar verebüeceğj düşüncesryJe ağâ- mı açnuyorum. Ama arük yeter. Ge- nd Başkan'ınçevTesindeki bazjyöne- ticilerin bu şekflde yönkodirme yap- ügını düsünüyonım" diye konuştu. TüTÜNEKSPERLERJDERNEĞÎ Sezer yılın devlet adamı SERDARKIZIK İZMİR - Yeryüzünün en iyi tütününün yetişti- rildiği Gaziemir Yenı- köy'de, Tütün Yasası'm, sosyal devlet ilkesine ay- kırı bulduğu için veto eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer e yıluı devlet adamı ödülü verildi. Tütün Eksperlen Der- neği'nin, geçen yıl yaşa- mını yitiren onursal baş- kanı Orhan Özet anısı- na düzenlediği Orhan Özet Türk Tütüncülüğu- ne Katkı ve Hizmet Ödü- lü töreninde konuşan Menderes Ziraat Odası Başkanı Şemsettin Eren, üreticmın üstüne kâbus gibi çöken Tütün Yasa- sı'na sert eleştirilerde bulundu. Şemsettin Eren, "Bu siyasilerin elinde \ıllar- dır o\ııncak olduk LMF istiyor. bizim memurlar yerine getiriyor. Diğer ül- keler üreticisini korur- ken biz yabancılann eDe- rineterkediKyoruz. Sağ olsun Cumhurbaşkanj- mız yasavı A eto etti. Şim- di.devanunı getirmesini bekBvoruz" dedi. LJODEV'BAŞKAMERCAN KAR.4KAŞ: Siyaset yeniden yapılanmalı Sömürgeleşmeye karşı birleşme çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Kemalist çizgide yeni par- ti kurulması için çalışmalannı sürdüren Ulusal Bağımsızhk Ha- reketi (UBH) temsilcileri, solda yeni oluşum girişimlerini sürdü- ren herkese "sömürgeleşnıeye karşı birleşme" çağnsı yaptı. geçici UBH Genel Başkanı Tun- cay Çelen, bu kapsamda görüş- melerini sürdürdüklerini, kişisel çıkarlara göre değıl, programda birleşilmesinden yana oldukla- nm söyledi. Partileşme yönündeki çalış- malanm sürdüren UBH. daha geniş katıhmı sağlamak amacıy- la kuruluş tarihini erteledi. Bu aşamada diğer gruplarla da gö- rüşmelerini sürdüren geçici UBH Genel Başkanı Tuncay Çelen, "Durum, 19 Mayıs 1919'daki manzaradan dahakötü gözükü- yor. Mutlaka siyaset yapmanyız gibi birdüşüncemizvok. Mevcut dunım nedeniylesiyasetesoyun- duk" diye konuştu. Türkiye'nin sömürgeleştiril- mek istendiğini, bundan kurtul- mak için en geniş yurtsever bir- üktelikten yana olduklanm an- latan Çelen, programlarda birleş- me ilkesiyle temaslannı sürdür- düklerini söyledi. Çelen, "Kişi- seJtarnşmalaraşürnah.Program etrafinda birieşflmeh" dedi. İstanbul Haber Senisi - Sosyal Demokrası Vak- fı (SODEV) Başkam Er- can Karakaş, mevcut si- yaset anlayışıyla. siyasi partilerin bugünkü yapı- sı ve işleyişiyle, ekono- mik krizin ve sorunlann aşılamayacağmı vurgula- dı. Karakaş, siyasetin ye- niden yapılanmasını, sol- da halka güven verecek bir siyasi oluşum yaratıl- masını istedi. Karakaş, yaptığı yazı- lı açıklamada, siyesetin yeniden güvenilir ve çö- züm üretirhale getinlme- sı için "SiyasiPartfler Ya- sası" ile "Seçim Yasa- sı"mn değiştirilmesinı, "Siyasal Etik Vasası" gi- bi yeni yasalann çıkanl- masım istedi. Yasal dü- zenlemelerin yanı sıra ye- ni bir siyasi kültür yara- tılmasımn gerekliliğine de dikkat çeken Karakaş, "Bunlar yapümadan si- >asete>enidengü\eni sağ- lamak ve olası bir seçim- de olumlu sonuç bekle- mek son derece >anhşür" dedi. Karakaş, ekonomik knzlerin, yıllardır yaşanan siyasal. sosyal sorunla- nn temelinde; mevcut si- yaset anlayışının \e siya- si partilenn yetersizliği- nin yattığını ıfade etti. Siyasi partilerin halkrn ve ülkelerin sorunlarına çözüm üretme ve halkı temsil etme işlevlerini ye- nne getiremediğinin altı- nı çizen Karakaş, "Bu du- nım kendilerini solda gö- ren partiler için de geçer- hdir. Bugünkü partiJerin siyaset anlayışlanna. ya- pılanna. isjeyişlerine ya- kmdan bakıldığında, bir- birierine çok benzedikle- ri, aynı yarüışlan yaptık- langöriilmektedir* 1 dedi. Sendikalara önemli görev verilmeli Karakaş. siyasetin üret- ken, saydam. demokratik v e halka dayalı hale geti- nlmesini ısteyerek yeni- den yapıJanma sürecinde sendıka ve sıvıl toplum örgütlerine de önemli gö- revler düştüğünü anlattı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Trakya Üniversitesi Rektörü Os- man Inci, okuldaki olaylar konusu- nu anlatan yazıma bircevap yollamış- tı. Bu cevabı 15 Aralık'ta yayımladım. ögrencilerin şikâyetlerinin haklı ol- madığını söyleyen Inci, yazısında ba- zı somutörneklerdevermişti. Incrnin açıklamasıntn ardından Trakya Üni- versitesi öğrencilerinden çok sayıda mektup aldım. önceki gün 54 öğ- rencinin imzalayarakyolladığı bir açık- lama daha geldi. Bu açıklamalarında gençler, özel- likle rektörün dikkat çektiğı öğrenci Temsilciler Konseyi konusunun bir aldatmacaolduğunavurguluyorlar... 54 öğrencinin mektubu özetle şöy- le: "öğrenci TemsilcilerKonseyi, üni- versitelerde dikensiz gül bahçesiya- ratmakamacıyla YÖK'ün 1996 yılın- da ortaya attığı birkunımdur. Bu ku- nım YÖK'ün üniversitelerdeki dayat- ması vealdatmacasıdır. Bürokratik ve merkeziyetçi bir yapılanması vardır. ögrencilerin kendi öz örgütlülüğü değildir... Bu kurula seçilen öğren- ciler, üniversite senatosunda veyet- kıliorganlannda söz hakkına sahip de- ğildir. Oy haklan da yoktur." Rektörün sözünü ettiği Bahar Şen- Trakya'dan Mektuplar lıkleri konusunda ise gençler şunlan söylüyortar: "Geleneksel Bahar Şen- likleri'nin, soruşturmaya uğrayan 46 arkadaşımızın da yer aldığı bir gru- bun katkılanyla hazırfandığı doğrudur. Fakat bu rektörlüğün ısteğiyle değil, bizzat bızlerin çalışmalan ve etkinle- riilegerçekleşti. Sayın Osman Inci'nin belirttiği gibi demokrası kuralsızlık değildir. Fakat 12 Eylül düzeninin üniversitelerdeki ayağını oluşturan ve12 Eylül mantığının birürünü olan YÖK'ün baskıcı yönetıminin üniver- sitelerde antidemokratık uygulama- lara yol açtığı da unutulmamalıdır." Gençlerin mektubu şöyle sürüyor: "Sayın Osman Inci, mektubunun ba- şından sonuna kadar üniversiteler- dekiyasa veyönetmeliklere uyulrpa- sızonjnluluğundan bahsediyor. Üni- versite öğrencilerinin YÖK'ün bu ku- rumlardaki tek tip disiplın yönetme- liklerine, yasalarına, uygulamalanna demokrası gereğince demokratik haklannı kullanarak eleştirel birgöz- le bakabilecekleri ve kaldırılmasını isteyebilecekleh herhalde yadsına- maz. Eğer en demokratik hak ve is- temlerin öğrenciler tarafmdan dile getirilmesi cezalandırılıyorsa bu cte- mokrasinin değil, antidemokrasinin kurallannın üniversitelerde geçerli olduğunun göstergesi değil midir?" Daha önce de belirttiğimiz gibi 14 Kasım 2001 tarihinde YÖK'e ve Sa- vaşa Hayıreksenli bir etkinlik düzen- ledik. Etkinlik öncesi dilekçeli izin başvurusunda bulunduk. Etkinliği- mizi üniversite yönetiminden bir ki- şiye danışarak başlatıp bitirdik. Sa- yın Osman Inci'nin belirttiğigibi özel Güvenlik Birimi'ne yönelik hiçbir tah- rik edici harekette bulunmadık. Ka- mera çekimiyapan görevlileri hırpa- lamadık. Bu etkinlik sonucunda ise yönetim tarafmdan 46 arkadaşımıza soruşturma açıldı." • • • "Sayın Osman Inci, kimseye YÖK'e hayırdediği, savaş karşıtı olduğu için soruşturma açılmadığını belirtiyor. Eğer bize bu nedenle soruşturma açılmadıysa hangi nedenle soruştur- ma açıldı, onu bilmek istiyoruz." "...Bizlerbu soruşturmalann üniver- siteler özgülünde düşünmeyen, tar- tışmayan, üretmeyen, sorgulamayan birgençlikyaratma amacı taşıdığının bilincindeyiz. Buna dahil olarak 26 Kasım 2001 ve 7Aralık2001 tarihle- ri arasında soruşturmalann kaldınlma- sı yönünde etkinlikler düzenledik. 7 Aralık2001 tarihinde velilerimizle bir- likte soruşturma komisyonu ve bina- sı önünde eylem yapmakistediğimiz gerçek dışıdır. Bununla beraber bu- nu yapmamıza engel olan özel Gü- venlik Birimi'ne saldırmamız ise yine aynı şekilde gerçek dışıdır. 7Aralıkgü- nü ailelerimiz bize destek için üni- versiteye geldiler. Hakkında soruş- turma açılan arkadaşımız Fatma Er- dem'/n annesi, rektörlüğün emriyle savunmalann sağlıklı alınması gerek- çesiyle üniversiteye sokulmadı." "Erdem 'in annesi, ısrarlı davranın- ca güvenlik biriminin coplu sa/dırısı- na uğradı. Bu arada olaya müdaha- le eden arkadaşiarımız da benzer bir tepkiyle karşılandılar. Bu saldırıya uğ- rayan Fatma Erdem ve diğer arka- daşiarımız, Edirne Cumhuriyet Sav- cılığı'na suç duyurusunda bulundu- lar. Adli Tıp 'tan üçergünlük raporiar aldılar." "Sayın Rektör'ün mektubunda be- • lirttiği, eğitim ve öğretımi engelle- me, özgür irade ile oy kullanılması- na mani olma, öğrenci seçim sandık mahallerıni basma suçlamalanyla il- gimiz yoktur. Asıl olan şudur ki; açı- lan soruşturmalarla 46 arkadaşımı- zın eğitim ve öğretimi engellemek isteniyor. Ayrıca bu suçlamalann ne zaman yaşanmış olduğu da belirtıl- miyor." Gençlerin mektubunun sonunda soruşturma açılan oğrencı sayısının 54'e yükseldiğı de belirtıliyor. Trakya Üniversitesi Rektörü Osman Inci, gönderdiğı mektubunda, demokra- siye ve öğrencilerin haklarına duyar- lı olduğunu belirtiyordu. Gençler de danışarak yaptıklarını söyledikleri bir eylemden söz ediyorlar. Umarım, bu nedenle gençler ögretımlerinden ola- cak bir cezayla yüz yüze gelmezler. Bir öğrencinin bıryılının, öğrenimınin ne olduğunu hepımız bıliyoruz. Bu konuda üniversite yönetıminin esnek davranacağını umuyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear