23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28AĞUSTOS2001SALI 10 DUNYA VE TURKIYE KAVŞAK OZGEN ACAK Stratejik Güvenlik Anlayışı' ANAP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "ulu- salgüvenlik" kavramı konusunda dü- şüncelerini açıklayınca kıyamet kop- tu. Siyasal çevrelerde basına pek yan- şımayan bir yoaım yapılıyor. Turgırt Özal, ANAP'ı biri dinci kesim olan dört ayn siyasal güç üzerine kurmuş- tu. özal bu oylarla iktidar olmuş, an- cak daha sonra kurulup kapatılan dinci partiler, ANAP'ın din temeiine da- yalı oylannı çekip almışlardı. 28 Şubat kararian ile "Milli Güven- lik Kurulu" dinci kesimi törpüleyip Anayasa Mahkemesi de son dinci partiyi kapatınca bu kesimin oylan boşlukta kaldı. Bu oylan derleyip to- parlama yerine yeni bölünmeler ek- iendi. Bu dağınıklıktan yararianılma- sı gerekirdi. Milli Güvenlik Kurulu'na karşı olan bu kesimi ANAP'a kazan- dırmak için bir taktik kullanılmalıydı. Avrupa Biriiği'nden soaımlu Mesut Yılmaz'ın yardımına AB'nin "ulusal (milli) güvenlik" kavramına ilişkin bek- lentileri koştu. Yılmaz, birdenbire, eko- nomik bunalımının tartışıldığı bir or- tamda, "ulusal(milli) güvenlik" tartış- masırtt baş köşeye oturtarak ilginç rüzgârlarestırdi. Bu söylentilen bura- datartışacakdeğiliz. "Ulusal Güven- lik" konusundaki tarihsel bir konuş- maya dikkati çekmek amacıyla bu "uvertürü" yazmak gereğini duyduk. Ağustos ayı askerierin nöbet teslimi ayıdır. Bu de- ğişıklıklerden biri de "Mil- li (ulusal) Güvenlik Kuru- lu "nda yasandı. Kurul Ge- nel Sekreteri Orgeneral Cumhur Asparuk nöbe- ti teslim etti. Asparuk, ve- da konuşmasında "milli (ulusal) güvenlik" kavra- mını "iç" ve "dış" açılar- dan açık seçik bir biçim- de irdeledi. Orgeneralin "iç ulusal güvenlik" açıklamasındaki "Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk mil- li menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve mane- vi değeherinin, Atatürk milliyetçili- ği, ilke ve inkılaplan ile medeniyet- çiliğinin karşısında korunma göre- meyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygulannın, dev- let işlerine ve politikaya kesinlikle kanştınlmaması gerektiği prensibi- ne..." sözleri anayasaya dayalıydı. Bu sözler, siyasal arenada at koş- turanlar ile dinci kesimden pay kopar- maya ya da yeniden örgütleme ça- lışmayapanlara bir uyan nıteliğindey- di. Ancak, konuşmanın en önemli sözleri "dış" ilişkiler ile ilgili olup "ulu- sal (milli) güvenlik" kavramında şim- diye degin, hiçbir Türk yetkilinin ağ- zından duyulmayan TC için yaşam- sal yepyeni bir ilke karanydı. Genel sek- reterin bu tarihsel konuşmasının bir Orgeneral Asparuk bölümünü buraya aynen alıyoruz: "Soğuksavaş sonrası koşullariçin- de dünyanın en duyarlı bölgelerini oluşturan Balkanlar, Karadeniz ve Akdeniz havzaları, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasındaki gelişmeler, bu coğrafyanın merke- zindeyeralan Türi<iye'nin bölgede- ki konumuna ve etkinliklerine yeni boyutlar getinviştir. Bu bölgelerde banş ve istikrar sağlanmadıkça, Av- rupa ve Asya'nın birbirine entegre olması ve dünya banşının tam anla- mıyla sağlanamayacağı malumlan- dır. Aynca, bu bölgelerde söz sahi- bi olmakisteyen devletlerin, banş ve istikrar çalışmalarının yanında, bu bölgelere ilişkin, tarihi emel ve ulu- salmenfaatlerinigerçekleştirmegay- retlerini de daima ön planda tuttuk- lan bilinen bir hakikattir. Bu çerçevede günümüzde, GÜ- VENLİK KAVRAMI GEÇMİŞTEKİN- DEN FARKLIALGILANMAYA BAŞ- LANMIŞ, ülke topraklannın dış teh- ditlere karşı fiziksel savunulmasına yönelik askeri tedbirlerin yanında, ekonomik, teknolojik, siyasi ve sos- yal menfaatler ile devletin temel de- ğeherinin iç ve dış tehditlere karşı korunması vekollanması da önem ka- zanmıştır. SOĞUK SAVAŞ SON- RASI BATI'YA YÖNELİK TEHDİDİN KALKMASI ÜZERİNE 'SINIRLARIN KORUNMASINA DAYALJ SAVUNMA' ANLAYIŞI TERKEDİLMİŞ, BUNUN YERİNE; SINIRLARIN ÖTESİNDEKİMENFAAT- LARIN KORUNMASI VE OLUMŞUZGEÜŞMELE- RİN ÜLKEYE ZARAR VERMEDEN YERİNDE ÇÖZÜMLENMESİNEDA- YANAN 'STRATEJİKGÜ- VENLİK ANLAYIŞI'NA YÖNELİN- MİŞTİR. Buna karşılık, Türkiye'nin etnik, ideolojik ve tarihi emellerinden kay- naklanan sorunlar, çatışmalarveis- tikrarsızlıklar içeren bir coğrafyanın içinde yer alması, 21. yüzyılın Ba- tı'ya sağladığı banş ortamının nimet- lerinden yeterikadaryararianmama- sına neden olmaktadır." Atatürk'ün "Savunma çizgisiyok- tur, yüzey savunması vardır, o yüzey de vatandır" sözlerini 21. yüzyılın küreselleşme oJgusuna uyarlamayı hedefleyen bu "ulusal güvenlik" yo- rumu her nedense medyanın dikka- tinden kaçtı! Türk Genel Kurmayı bu konuda Balkanlar'a asker, Kafkas- lar'a Türk jetleri ve bizzat Başkanını Azerbaycan'a göndererek uygula- maya geçti. Türkiye'nin sınırian, ar- tık haritalarda değil, ön ve arka bah- çeterde yatan çıkariann korunmasın- dan geçiyor. Bu karar Atatürk sonra- sında TC'nin en önemli karandıri KIÖPIS göpüşme sürecinde yenilik! Kıbnsta sayısı çoktan unutul- muş görüşme süreçterinden bir ye- nisi daha başlıyor. BM Genei Sek- reteri Kofi Annan, görevi gereği, çeyrek yüzyılı aşan kemikleşmiş "Kıbns Sorunu'nu yeniden günde- me getiriyor. Rum kesiminden ge- len haberfere göre Annan'ın Kıbns görüşmeterini 15-17 Eylül günlerin- de başlatması olası. Bu habederde, BM'nin takvimi- ne göre Annan'ın, KKTC Başkanı Rauf Denktaş a 28 Ağustos'ta Avusturya'nm ünlû müzik kenti Salz- burg'da buluşmayj önerdiği de bil- dirHmekteydi. Nitekim, Denktaş bu- gün Salzburg'da Annan ile bufuşu- yor. Bu buluşmadan yararlanarak AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günther Verhe- ugen de bugünkü görtjşmeyi et- kitemek amaayia dün Denktaş ile Zürih'te bir araya geldi. Takvime göre Salzburg görüşmeterinin so- nucuna göre BM Kıbns Özei Tem- silcisi Alvaro De Soto yartn ada- ya giderek yeni süreç ile ifgiJi ha- ZHİıklar için taraflarfa 5 Eylül'e de- ğin bilgi afış verişinde bulunacak. Görüşme öncesinde "BM Ge- nel Sekreteri'nin çağnsı üzerine kendisini dinleyeceğim" diyen Denktaş yeni süreein, nerede, na- sıi, ne düzeyde ve ne zaman yap- lacagına ilişkin konular hakkında "daha gerçekçi ve daha yenilikçi olunması gerektiğini" söyledi. So- runun ufuslararast arenayı 27 yridtr işgal etmesinin temelinde tarafla- nn hukuksal dayanaklarmdaki şu iki önemli farklıiık yatıyon 1. KKTC ve Türkiye Kıbns soru- nunda hukuksal dayanak otarak 1958-60 Zürih ve Londra antfaşma- lan iie bunların Kıbns Cumhuriye- ti'nin varlığını sağlayan güvenceyi temel kabul ediyor. 2. Buna karşılık Kıbns Rum Yö- netimi ve Yunanistan ise BM Gü- venlik Konseyi karartannın bağla- yıcılığını hukuksal dayanak olarak öngörüyorlar. Kıbns Cumhurfyeti ve Anayasa- sı'ntn yıkılmasına neden olan 1974 olaylanndan sonra Gıivenlik Kon- seyi'nin, söz konusu anlaşmaJan göz önüne almadan verdiği karar- lann çözüm yojunu tıkadığı, tam drnasa bite, yeni yeni antesılıyor. Bu yolun yeniden ttkanması Denktaş'a, çeşitli ülkelerde KKTC'nin tanın- ması amacıyla yapacagı girişimter yolunu açması kaçınılmaz olacak. Daha şimdıden bu konuda bazı ül- kelerden işaretler getmeye başla- dı. Bu gerçegi Yunanistan'da itk at- gilayan Komunist Partisi (KKE) ol- du, KKE, Kıbns ile ilgili yeni süreç- te KKTC'nin tanınmasının gunde- me gelecegine dikkati çekiyor. Vandalîzme neden Kültür Bakanı "Efes ve Aspendos antik tiyatrola- nnda uygulanan 90 dB göz boyama" olgusu Sabah gazetesindeki iki ters yazıda yer aldı.Efes Tiyatrosu'nun "Dansın Sultanlan"na açılmasına ateş püskürenRuhatMengi'yi yaasından dolayı kutlanz. Yalnız, yazıda sözü edilen vincin arkeologlarcatiyatronun ayağa kaldınlması amacıyla kullanıl- dığını belirtmek isterim. Bu vinç, tiyat- ronun bir taraftan yapılırken, öte ta- raftan da Kültür Bakanı'nın bireysel ka- ran ile yıkıma açılması gerçeğinin ta- nığıdır. Değerli can yoldaşım Hıncal Uluç'un yazısına üzüldüm. Hıncal, "Dansın Sultanlan"n\ öve öve bitire- miyor. Yüzde yüz haklı. Ağustos ba- şında izlediğimde ellerim koparcası- naalkışladığımı belirtmek isterim. Gös- terilen destektemek başka, bunlann her an yıkılabilecek iki bin yıllık yapılarda gerekli sağlamlığı sağlamadan dü- zenlemek başka. Kültür Bakanı Istemihan Talay'ı anlamakta güçlük çekiyorum. Sayın Bakan, izinleri vermekle kalmıyor, bir de tribünlere çıkıp Efes'te Dansın Sul- tanlan'nı, Aspendos'ta Tarkan'ı izli- yor. Geçen hafta "Ses yoğunluğu öl- çülüyor mu?", diye sormuştuk. Ya- nıt gelmedi. Sayın Talay'ın konser- lerde 90dB olayının aşıldığını algıla- ması için hemalde sağır olması ge- rekmezdi. Bakan Talay'ı Türk kültür tarihine "devlet vandalizmine yolaçan Kültür Bakanı" olarak havale ettiğim için üzgünüm. Elmek: oacar@superonline.com Fax:0312.442 79 90 Bağdat, şubat ayındaki bombardımanın ardından hava savunma sistemini geliştiriyordu Irak, ABD uçağmı vurdu • Bağdat'ın "ABD'nin Yugosl^vya'ya dönük saldmlannda kullandığı" tipte bir uçağın, ülkenin güneyinde düşürüldüğünü açıklamasından sonra Pentagon da pilotsuz bir keşifuçağınınüsse dönmediğini duyurdu. Dış HaberierServisi-Irak, ülkenin gü- neyinde bir ABD keşif uçağını düşürdü- ğünü açıklarken ABD Savunma Bakan- lığı (Pentagon) da görevdeki bir pilotsuz keşif uçağının Irak'ın güneyinde kay- bolduğunu, üsse dönmediğini bildirdi. Pentagon sözcüsü Timothy Blair, Ku- veyt'ten havalandığı behrtılen keşıf uça- ğının dönmediğini söylemekle yetinir- ken ismi açıklanmayan bir Pentagon yet- kilisi, uçağın kayıp oldugunu belirtti. Pilotsuz keşif uçağının Irak'ın güne- yinde görev yapmakta olduğu ve üssü- Diişürülen pflotsoz uçağın çok griişkin bir teknolojik____ donanıma sahip olduğu betirtiKyor. (RELTERS) ne geri dönmediği kaydediliyor. Resmi Irak haber ajansı INA. adının açıklanmasını istemeyen bir askeri söz- cüye dayanarak "Irak hava savunma- smm, Kuve>t topraklanndangelen .ABD keşif uçağını düşürdüğünü" duyurdu. Haberde, uçağın türü hakkında aynn- tılı bilgi verilmezken yüksek teknolo- ji donanımlı istihbarat uçağının "ABD'nin Yugoslavya'ya dönük saldı- niannda kullandığı" uçaklardan oldu- ğu ve ülkenin güneyindeki Basra ken- ti yakınlannda Irak hava savunması ta- rafından düşürüldüğü kaydedildi. Askeri sözcü, "Uçak, Irak'uı güne- yinde stratejik bölgelerimiz ve uçaksa- var kuvvetlerimizle ilgili olarak bilgi topluyıordu*' diye konuştu. Saddam emir vermişti 1991 KörfezSavaşı'ndan sonra Irak'ın kuzey ve güneyindeki "uçuşa yasak bö^lerde", Bağdat'a uygulanan as- keri kısıtlamalann sonuçlannı denetle- mek üzere ABD ve lngilız uçaklan sık sık "devriye" uçuşlan yapıyorlardı. Irak, 17 Ağustos'ta bu devriye uçuşla- nnı durdurmak üzere uçaksavar siste- mini geliştireceğini açıklamıştı. "Uçu- şa yasak bölge" uygulamasını tanıma- yan Irak, ABD ve Ingiliz uçaklannm 1998'den beri düzenlediği saldmlarda 353 kişinin öldürüldüğünü ve binin üzerinde Iraklının dayaralandığmı ile- ri sürüyor. Kirak bombalandı Irak, ABD ve Ingiliz uçaklarının ül- kenin kuzeyini bombaladığını ve bom- bardımanda 1 Irakh'nın öldüğünü, 3 kişinin de yaralandığını ileri sürdü. Iraklı askeri sözcü, resmi INA ajansı- nayaptığıaçıklamada, "Düşman uçak- lan Irak'ın kuzeyindeki sivil yerle- şim bölgelerini bombaladı. Bombar- dımanda 1 kişi öldü ve 3 kişi yara- landı" dedi. VVashington yönetimi- nin açıklamasında ise, Irak hava savun- ma sisteminin ateş açması üzerine, ABD uçaklarının Irak'ın kuzeyini bom- baladığı belirtildi. Avustralya, yüzlerce kaçak yolcuyu kurtaran Norveç gemisine limana giriç izni vermedf Yine kaçak göç, yine düş kırıklığıSYDNEY/CANBERRA (Ajanslar) - Hint Okyanu- su'nda yolculuk yaptıklan En- donezya bandıralı teknenin batması sonucu, Norveç ban- dıralı kargo gemisi tarafından kurtanlan ve gemiyi Avust- ralya'ya kaçırmaya çalışan 434 kaçak, Avustralya tara- findan geri çevrildi. Avustralya hükümetinin sı- ğınmacılan taşıyan gemiye li- manlara giriş izni vermeme- si, hükümetin insan kaçakçı- lığına karşı çok önemli bir adı- mı olarak yorumlanıyor. italya'ya göç • 434 kaçak yolcu, kendilerini batan tekneden kurtaran Norveç bandıralı gemiyi kaçırdı. Avustralya, Christmas Adası yakınlannda bulunan gemiyi ülke sulanna sokmuyor. tnsan haklan örgütleri ise Avustralya hükümetinin "bir ilk" olarak nitelendinlen kara- rını eliştirdi. Avustralya'nın bahsındaki Fremantle'dan Sın- gapur'a giden "Tampa" adlı gemi, KM Palapa 1 teknenin Endonezya açıklannda batma- sı üzerine, teknedeki çoğu Af- gan 434 kaçak yolcuyu önce- ki gün kurtarmıştı. Tampa'nın kaptanı Arne Rin- nan, Avustralya'da yayın yapan Perth radyosuna, kaçaklardan 5'inin. kendisini tehdit ederek, rotasmı Endonezya'dan Avust- ralya'nın Christmas Adası'na çevirmesini ıstediğini söyledi. Afgan ve Sri Lankalı kaçak- lann, gemmin Endonezya'ya gitmesi halinde suya atlama tehditlen savurduklan, 27 ki- şilik gemi mürettebatına za- rar vermedikleri belirtilirken, bir kaçağın muhtemelen kalp krizi geçirdiği, birinin ise ba- cağının kınldığı kaydedildi. Yasadışı göçe karşı müca- delesini sertleştiren Avustral- ya hükümeti, kaçaklann ül- keye girişine izin vermedi. Başbakan John Hovvard, ka- çaklan taşıyan geminin, Avust- Türkiye'den yok çıktıkır ROMA (Ajanslar) - Italyan polisi, ülkenin güneyindeki Crotone kentinin açıklannda sürüklenen bir gemideki çoğu Afgan, Pakistanh ve Kürt 354 kişiyi gözaltına aldı. 277 erkek, 35 kadın ve 42 çocuktan oluşan yolculan taşıyan geminin Türkiye'den hareket ettigi öne sürülüyor. Geminin yakJaşık bir hafta önce Istanbul'dan yola çıktığı, 22 Ağustos'ta Izmir'den yolcu aldığı ve önceki gece geç saatlerde italya'ya vardığı bildirildi. "13 Tfirk gözalüna ahndı' Pakistan, Afganıstan ve Irak uyruklu olduklan belirtilen kaçaklann Italyan makamlannca 6 otobüsle Isola Capo Rizzuto adlı sosyal yardım merkezine götürüldükleri ve sağhk durumlannın iyi olduğu öğrenildi. Insan kaçakçılığını düzenlemek suçlamasıyla Italyan makamlanrun 13 Türkü gözaltına aldıklan ve soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. Söz konusu kişilerin italya'ya gelmek için kişi başına 2 bin 500 ile 5 bin dolar arasında para ödedikleri ileri sürüldü. ralya sulanna girmesine izin verihneyeceğini, bunun da ar- tan yasa dışı göç dalgasına karşı açık bir mesaj olduğu- nu söyledi. Howard karan savundu Düzenlediği basın toplantı- sında karann "uluslararası hu- kuka" uygun oldugunu savu- nan Howard konunun Endo- nezya ve Norveç hükümetle- ri arasmda çözülmesi gerekti- ğini belirtti. Başbakan Howard, Avust- ralya'nın 1500 kilometre ba- tısında, Endonezya'nın Ca- va Adası'nın 350 kilomet- re güneyindeki Christmas Adası yakınlannda bulunan gemiye insani yardım gön- derebileceklerini de sözle- rine ekledi. Insan haklan örgütleri ve sığınmacı dernekleri Ho- ward'ın karannı kınadılar. Geminin kaptanı Rinnan da, sığınmacılan Avustralya'da indirmeyi planladıklarını, bu yüzden karann kendile- rini hayal kjnklığına uğrat- tığını söyledi. Avustralya yasadışı göçe karşı dünya- daki en sert politikalardan bi- risini uyguluyor. Ülkeye ge- len bütün sığınmacılar oto- matik olarak belirli merkez- lere gönderiliyor ve baş\Ti- rulan incelenirken bu mer- kezlerde kalıyorlar. Orta Avrupa içîn F-16 işbirliğl ABD ve Türkiye, Avrupa yapımı uçaklara karşı ortak hareket ediyor VVASHİNGTON(AA)-ABD ve Tür- kiye'nin, savaş uçağı alım ihaleleri açan Orta Avrupa ülkelen Macaristan, Avus- tuıya ve Polonya'nın ihtiyaçlannın Av- rupa yapımı uçakJar yerine F-16'larca karşılanması için ortak girişim başlat- tıkleri bildirildi. ABD'li bir askeri yetkili, AA'ya yap- tığı açıklamada, ABD'nin temel ama- cının, Orta Avrupa ülkelerinin, Avrupa uçağı değil, F-16 almalannı sağlamak oldugunu, bu çerçevede geniş F-16 im- kânlan ve deneyimi bulunan Türkiye ile ışbirliği yaptıklannı söyledi. 'Rakip değil, ortağız' Yetkili, "Macaristan, A^Tisturya ve Polonya'nın, Türkiye veya ABD'nin F- 16 önerilerinden birini kabul etmesi bi- zim için yeterii olacak. Amacunız, F- 16'larm A\Tupa'da ya> gınlaşmasını sağ- lamak. Bu çerçevede, Türkije ile rakip değil, ortağjz" dedi. Türkiye'ye bir ortak eylem paketi öner- meye hazırlandıklannı kaydeden yetki- li, "Orta Avrupa ülkeJerinin F-16 alma- lan durumunda, yedek parça. saOş son- rası ve lojistik destek. bakun ve pilot eği- timi konulannda Türkiye ile birlikte ha- reket etmeyi önerij'oruz'' diye konuştu. Washington'dakı Türk kaynakları da ABD ile koordinasyon içinde hareket edildiğini doğrulayarak Türkiye'nin, Ma- canstan, Avusturya ve Polonya'ya. bu çer- çevede kullanılmış F-16 uçaklan kirala- mayı önerdiğini belirttiler. Okurlar bılir, O hep vardı... Yıllarca süregelen dinlence alışkanlığı... 'ARTEMİS ÖREN TATİLKÖYÜ' ArtemısTatıl Ko>u. 10 000 m2'hk bıraJanda dentzin hemen kı>tsındakunjlmu^lur Il2stan- dart cxla \e 6 suıt, toplam 245 yatak kapasıtesı. pçvzaj düzenlemesıv- le unlu. rengârenk çıçeklenn kokulannı yaydığı tatıi ko> ümûzde tüm odalarda ba/kon. dırekt telefon. 3 kanal müzık vayını ve mını bar. ıs- teğe bağlı TV mevcuttur Alışverış vapmak ısleyenler mını çarşımı/- dan yararlanabılırler Mını çım futbol. basketbol. plaj vole\bolu &aha- lan. masatenısı. tenıs ve bılardo. ıdeal bir olanak sunuyor Çocuklar. Artemıs 7a£ıl Köyü'nde oyuna ve eglenceye doyacaklar Çocuk ha- vuzu. çımle kaplı oyun pariı. \arı açık atan salonumuz onlara guven- lı ve neşelı ortam sunuyor Kahvaltı ve ak^am yemeklermde tatıl ko- yıimû^ün acık bûfesı. her zevke uygun. Turk ve dünva mutfağından zengın seçeneklerle kar>ımza çıktyor A la Carte Re^taurant. Kafeter- ya. Snack Bar ve Havuz Bar gunün her saatı hızmetınızdedır Ivı ve mutlu bir tatıl geçırmenız dıleğıyle ACISTOS2001 Kişi başı Y P 34.000 OOO - . 3 kışı 20 000 OOO " G û n b o y u Animasvon" ve "Canlı Müzik" * Yukandakı fıyatlara açık buli kahvaltı akşam yemeğı dahıldır * 0-6 yaş çocuklar ûcretsız * 7-12 yaş çocuklar %50 ındınm Artemıs Ören Holıday Resort, Ören - Hurhanıye Tel. 0 266 416 37 76 (pbx)Faks 0 266 416 12 26 Web Page. www.artemıs gen tr * - DÜŞLEDÎĞİNİZ TATÎL ^ GERÇEK OLUYOR! Ağahan Mımarlık Ödüllü Akyaka yöresmde . Tıirk mımansı ile Batı konforunun benzersız bırleşımı GOK.OVA. dünya guzelı bır belde. Bır yanda çam ağaçlan, bır yanda masmavı bir deniz Buz gibı kaynak sulan arasında doğa ile bas başa bır dinlence Bu dinlence yennın adı YUCELEN HOTEL • Denıze sıfır • Denız \ e orman manzaralı • Özel plajlı Yatak sayısı 220 Odalannda kjjma, merkezı ısıtma, mınıbar. dırekt çıkışlı telefon, Balkon, saç kurutma makınesı ve ozel banyo mevcut • Genış yüzme havuzu • Çocuk havuzu . , • Çocuk parkı Spor aktıv ıtelen • Wındsurf • Tenıs • Masatenisı • Mıni futbol • Bılardo • Joggıng • BısıkJet • Kano Genış mekân içinde havuz bar, sahıl bar, loby bar. ÖNEMLİ NOT Oksıjen ve ıyot zengını YÜCELEN OTEL astım ve guatr hastalan ıçın de onenlen bır sağlık merkezıdır Rezervasyon ve daha fazla bilgi için: Tel: 0252-243 5434 - 243 5108 Fax: 0252 - 243 5435 e-mail:gokova(« yucelen.com.tr - nrtp:/Awvw.vucelen.com.tr "St. Nicholas PARK OTEL" *** Doğanın Özünde Tatil (Çam ağaçlanyla çevnlı sahn, senn, güleryüzlü, dost bır ortamda keyıflı bır talıl ıçın...) » Açık büfe kahvaltı, akşam yemegı • 2 yüzme havuzu (l'ı kaydıraklı) » Mını market, bılardo. masa tenısı, atari -, » Odalarda telefon, sıcak su. balkon, müzık yayını. ' * keöJ,\antı)atör » Hamam. sauna > » Yûrûyûş, çevre gealen, paragliding, at turlan, dalış, tekne turlan » Ûcretsız günlük gazetenız Y.P kışı başı günlük 24.500.000 Rezerasyon \e bılgı ıçın 0 252 - 616 63 53 616 63 56 Bılgı ıçm ınternet "vvvvTv'fethıye nerten otelunızın sayfalarına ulaşabüırınız e-maıl. nıc.parkotell&superonlıne com SL Nicholas PARK OTEL - Hisarönü/ÖLCDENİZ-FETHTVT: "Cumhunvet ohırlanna %10 mdinm" San basın karturu kaybettim hükümsüzdür. BERAT ZELİHA SENAT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear