23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2001 PAZA SOYLEŞI Teoman... Görüntüsünden daha hoş ve karizmatik. Güven verici ve doğal... enimhep canımsıkılırDUYGUASENA Teoman~ Görüntüsünden daha hoş ve karizmatik. Güven verici, çünkü oynamı- yor. Doğal, çünkü söyledikleriyle davra- nışlan çelişmiyor. Sürekli kendini didik- liyor, sorguluyor, değişiyor... Onca asık suratına, sıkılma huyuna rağmen, aynaya baktığında mutlu olan tiplerden. Çürıkü ne para ne şöhret için istemediği hiçbir şeyi yapmıyor... Onu mutlu etmek için bir ya- nına Tommiks'i, öteki yanına James Bond'u oturtabilirsiniz. Ben onu sevdim, çünkü, insanlar beni sevsin diye uğraşmı- yor. Teoman'la Sinan Çetin'in romantik filminin setinde buluştuk. - Çekimleri izlerken, iki cümleyi bile ezberieyemediğini fark ertim... "Ben zannetmiştim ki, daha önce bir ön hazırlığı yapılır bu işin, yapa- mazsam hiç uğraşmayahm demiş- tim ama, Sinan öyle bir punduna getiriyor ki insanlan, elimde bir metin bileolmadan, bak şunu söy- leyeceksin şimdi diye başlattılar. Sinan öyle emprovize bir kişilik, yapacak fazla bir şey yok." - Rol yeteneğin var mı? "Zannetmiyorum ama Sinan ben kütüğü bile oynatınm diyor." - Senin için üstiine yoktur gü- zeli çirkin yapmakta diyorlar, mutsuz ve umutsuz bir kişiliğin var da ondan mı? "Çok ödlek bir henf olduğumdan. bir şeyler güzel giderken, hep sonrasını düşü- nüp bu kesin kötü olacak diye düşündü- ğümden hazzını aJamıyorum ve yokuş aşa- ğı gidecekse o yokuşun eğimini arrhnp bi- tiriyorum. Hırslı biriyimdir, iyi yapmaya çalışınm ama, kötü gideceğini baştan be- lirlersem kesip atanm." -Zor bir kişiliğin var, aşk ilişkilerini de kolay yaşamıyorsundur herhalde... "Zor, çok zor. Sonunda başka bir for- mata bürünüyor... Aşk belki azalıyor, işte orda hadi biz aynlahm diyemiyorum, sür- dürüyorum ama ilişkiyi de çirkinleştiriyo- rum bu arada tabii. Çok kötü bir huyum var, eğer keyfim yerinde değilse acısını et- rafimdaki insanlardan çıkartıyorum. Ne onlara acı verecekse onu yapıyorum." Başfcalarınagüvenmem ^ t o ^ 1 - Sadakat konusunda ne düşünüyor- sun? "Ben başkalanna güvenmem, pek de sadık biri değilimdir ama bana sadık biri değilmişim gibi de gelmiyor. Ne ilgisi var bunun demek istiyorum, belki öyle değil ama..." - Erkekler kadına aşıkken bile, baş- ka birisiyle geçici ilişkileryaşıyor ve bu- nu nonnal sanıyor "Belki erkeklerde daha fazla vardır a- ma benim kadın arkadaşlanmda da he- men hemen aynı şey var. Aynısını yapıyor- lar ama erkekler yaparsa gözlerini oyar- lar. Öyle hissediyorsamz doğrudurama bu- nu kadın-erkek temeline oturtuyorsanız yanlıştır, ben erkeğim kardeşim demek başka, ben öyle hissediyorum demek baş- ka." - Tek eşliliğe inanıyor musun? "Warren Beatty yaşına gelince belki... Aslında benim de zaman zaman niye ol- masın dediğim bir şey, aşk olduğu zaman tek eşliliğe meylim daha fazla olabiliyor." - Seninle olmak isteyen bir sürii ka- duun var oluşu cazip mi? "Gazip gibi görünüyor ama zor. Yok artık sıkıldım kadmlarla olmak istemiyo- rum da diyemiyorsun." - Sıkılınca eşcinsel olunuyor belki de... " Veya aseksüel olunuyor. O biraz palav- ra bence, o eşcinsellik kendilerini bir arzu nesnesi ve çok seyredilesi bir figür haline getirenlerde oluyor, daha çok modellerde. süslü üısanlarda falan, arzu nesnesine dö- nüşünce biraz daha kadınlığa doğru iti- yor." - Kendini ruhen sağlıklı buluyor mu- sun? Hangi ruh hastalığına yatkınsın? "Bulmuyorum. Bana o rip tahliller ya- pıldı daha evvel. Onlann isimleri var, be- nim söylemem gerekmiyor. - Depresif bir kişilik mi? "Manik depresife yaklaşıyor ama ge- nelde isimlerini tam anlamıyla söyleme- yi tercih etmiyorlar, onun karikatürü ol- manızı istemedikleri için sizi size tanım- lamıyorlar. - Ne hissedip de doktora gittin? "Çok gittim, ara ara düştüğüm zaman- lar olur ama genelde bende bir can sıkın- tısı vardır, yaptığım her şeyin bu can sı- kıntısıyla ilişkisi var, kitap okumayı iste- diğim için okumam, canım sıkıldığı için okurum." - Mutlu bir çocukluk geçirdin mi? "Yok çok canım sıkılıyordu... Babam ben iki yaşındayken ölmüş..." - Annen evlenmemiş mi bir daha? "Annem ben 33 yaşındayken evlendi, kendisi de 68 yaşındaydı." • Mutsuz çocuk oluşunda babasız bü- yfimenin rolü var mı? "Vardır tabii de benim hep canım sıkı- lıyordu, annem sen bir yaşındayken de boyleydin diyor. Beni sirke götürürlerdi bak palyaço çok komik derlerdi hiç gül- mezdim, çok sıkılırdım, eve gelırdim, bi- siklete binerdim. sonra bıkardım. oyunla- n sevmezdim, iskambil oyununda tur bi- tiremezdim." Müzisyenler kültürsüz - Yok mu müzik piyasasında arkada- şın? "Sanatçılar arasında en kültürsüzleri müzisyenler. Ben birileriyle konuşacak- sam eğer şairleri, edebıyatçılan, dansçıla- n, seramik sanatçılannı müzisyenlere ter- cih ederim. Müziğini beğendiklerim daha çok eskijenerasyondan, Özdemir Erdo- ğan. MFO, Fikret Kızılok gibi insanlar. in- san birine hayran olurken, fikirlenne de hayran olmalı, ben röportajını beğenmedi- • Isterdim ki Türkiye değişik olsun ama ben Türkçe müzik yapayım. Türklerin bana hiç uymadığı taraflan var ama mesela Ingilizlerin de nefret ettiğim huylan var, üç beş derecelik bir ısı farkı bile insanlann karakterlerini etkileyebiliyor. Be- nim karakterimdeki insanlara uymayan bir ülke burası. O insanlan çok iikesiz bu- luyorum, misafirperver oluşlan beni ilgilendirmiyor, çünkü ben kimseye misafirli- ğe gitmiyorum. • Türklerin daha çalışkan, daha düzenli, daha prensipli, daha gururlu olrhalannı tercih ederdim. Batılılar düello ediyor, Türkler pusu kuruyor denir ya, bu medyaya da müzik piyasasına da yansıyor. illede Ibrahım Tatlıses, Derya Tuna. Hül- ya Avşar. Kaya örneği gelmemeli. Basın- İa o kadar içli dışlı olmasalardı ılişkileri başka türlü olabilirdi. Aslında belki onla- nn da keyfi yerindedir. Çıkıyorlar televiz- yona... Mesela Seren Serengil çıktı şimdi. Ben o tip insanlara kızan biri değilim. Hat- ta nıinik minık acınası şeylergözlüyorum, Seren Serengil'e de o çocuğa da acıyo- rum, ama niye acıdığınızı anlatsanız da anlamazlar." . . Kadın vurursa ben de vururum - Sen dayağa nasıl bakıyorsun? "Aslında sizden daha değişık bakıyo- rum, gelip bana y umruk atmışsa. ben o er- keğe vurursam. yaşlı bir erkeğe de on beş yaşındaki çocuğa da bir kadına da vuru- ı insanın müziğini dinleyemem. Abuk sabuk laf eden bir herifm müziğini de fark- lı algılıyorum... Leonard Cohen gibi şarkı yazan kimlikli tek adamlan seviyorum." rum, yanlışlıkla size çarpsam siz de bana bir tane v ursanız ben de size çakanm, ka- dın diye farklı davranmam. Biri bana yumruk atarsa ben de ona atanm. Daha evvel kadınlar bana vurdu ben de onlara vurdum. Aldatıhnca birkadını dövmez- siniz, ama platformu biri belirler siz de ona uygun davranırsınız. Bin- si fiziksel şiddete dönüştürecek- se benim de elim armut topla- mıyor. bu kadın için de ge- çerli. Biri sizi kızdınrsa ona vurmazsınız. o sözle kızdı- nyorsa siz de sözle kızdı- nrsınız." - Ama beden gücün farkJı olduğu için sana vurulsa da o mekândan çekip gitmek daha doğru değil mi? "Kadına vurulmaz bunu hissediyorum. aynı sıklette değilsiniz evet, ama ben ada- lete inanıyorum birisi cezası- nı çekmeli. Adalet duygusu gelişmiş biriyim. kadın erkek eşıtliğine inanıyorum. Bazen pişman oluyorsunuz ama anlık şeylerde doğru tepkiyi verdiğimi sanıv orum, çünkü suçlu ilk hareke- ti yapandır." - Bu ciddi görünümünde daha polirik tavrın olnıasını bekliyor in- san, mesela insan hakları konusunda sivil "Kendimi hep haklı hissederim, bfitün suçu başkalanna atanm, şarkımdaki gibi, başkalarının benim sinirimi bozduğuna, duyarsızlığına falan inanırım, ama aradan iki yıl geçiyor, bir bakıyorum ki kızJar haklıymış, ben bir sürû dalfamahk ^apmışım, kötûJük fapryorunı, ama o anda bilincinde olmuyorum, sonradan özür diliyorum, gecikmiş bir özür;' - Bizdeki sanatçı erkekler evli bile ol- sa dışarıda arsızca bir hayat yaşıyor, bu adamlar niye ille de bir asıl kadın isti- yorlar, yaptıklarının bir üslubu olmalı en azından. "Aslında biraz set koyarsanız medya si- zinle o kadar da ilgilenmiyor. her yere ça- ğınyorlar sonra da bizi niye çekiyorsunuz diyorlar. Asıl kadın ben de istenm canım. Birisini çok seviyorsunuz ama diğerlerini de ıstiyorsanız da ıstiyorsunuzdur. Yoru- lunca asıl kadını ıstiyorsunuz herhalde. Birkadını sürekli kandırarak küçük dü- şürerek olacak bir şey değil bu. Aklımıza topium örgütleriyle işbirliği falan gibi.. "Kendimi çok yakın hissettiğim bir sü- rü şey var ama her şey birden değişiyor. mesela memurlar yürüyorlar ve polisler- den dayak yiyorlar ama o öğretmenler okulda çocuklan evde kadınlan dövüvor. bir saf seçmek o kadar zor kı, hakkını sa- vunduğun ışçi, uzun saçlı küpelı çocukla- n dövüyor. her şey o kadar karmaşık ki"' - Ama bazen yüzde yüz yanlış şeyler var, mesela işkence... Bunun için bir şeyler yapiyor musun? "Işkenceye karşıyım. Ama ben utangaç biriyım, diyelim kı yürüyüş yapacaklar. ben oraya gidemem utanınm. Sahne baş- ka şey, onu atlattım ama fotoğraf çekilir- ken bile utanınm. Tasvip edilmeyecek bir şey ama sorunlardan kaçmak gibi bir tav- nm var, bu doktor tavsıyesi aynı zamanda. O zaman ne yapıyorsunuz. sizi üzeceğıne inandığınız şeylere takılmıyorsunuz. Ilgi- lenenlerin sınırleri çok sağlam, hayatta ka- labılme tavnm bu benim ya da Prozac, Lustral alıp onlann yanında mı yer ala- yım, hangisı doğru?" - Mutluluğu nasıl tarif ediyorsun? "En mutlu olduğum anlar. arkadaşla- nmla olduğum anlar. Ben bir yere girince ortamı cıvıl cıv ıl yapan msanlardan deği- lim. Imza isteyenler var, bunlar çok sıkı- cı oluyor. Israrcıhktan nefret ediyorum. Ben şöhretin istediğim taraflannı alayım istemediklerimi yaşamayayım istiyorum. Benzin alırken o adam beni kan- dırmasın, o benim dinleyıcım fa- lan değil, o bir maymun gördü iz- liyorgibi. Mesela benden kaset is- tiyorlar, benim size borcum mu var beni izliyorsunuz diye. Sanki kurye şirketim var, onlar beni din- lesin diye yalvarmıyorum ki. Di- ğer şarkıcıların insanlan yanhş yönlendirmesiyle ilgili bunlar, hiç inanmadıklan halde bizi siz yarat- tmrz diyorlar, bunu ben yapmıyo- rum . ben kendi başıma yaratıyo- rum, dinleyen dinler. dinlemeyen de din- lemez. Bu bana onursuzluk gibi geliyor, ben gururlu binyim. inansam bile bunu söyleyemem ki, inanmıyorum." - Yeni albümün hiç ilgi görmese neya- parsın? "Bir şey yapmadım. Bu pantolonla ol- maz. diyorlardı. playback yapmadan ol- maz. Sanki bir pantolon giyeceksın albü- mün satacak. Hala bana gelip sahnede ko- nuş öğüdü veriyorlar. Ibrahim Tatlıses, 1b- rahim Erkal yanm saat falan konuşuyor- larmış. o zaman onlara gidin diyorum. Kendimle ilgili gururum insanlar konse- nme geliyor diye değil, gururum o insan- lar konserime gelsin diye özel bir şey yap- mamamla ilgili. Hiçbir şey yapmadım, mutluluk tarifim budur. hiç istemediğim şeyi yapmadım. Minik minik şeyler yap- mışımdır. mesela Hülya Av şar şova gidi- yorum, sınınm budur." para için istemediğim bir ;ey yapmam - Küpe hıznıa takıvorsun bunları i- maj için mi yapıyorsun? "Benim modacım yok. Herkes ne kadar doğalsa ben de o kadar doğalım. fstesem ben size oynanm, sizi tanıyorum çünkü a- ma ben size başka türlü konuşursam ve onu gazetede görürsem. herkes okuyacak ve yalan söylediğim için rezil olacağım diye hissediyorum. Geçen gün düşündüm de para için ne yapanm diye on milyon do- lanm olsa ne fark eder. hiçbir şey yapmam dedim ve bu düşünce beni çok rahatlaftı. şan şöhret için de yapmam, arada kendi- mi test ediyorum, acaba değişiyor muyum diye. arkadaşlanma da soruyorum şöhret- ten dolayı dallama oldum mu diye, ol- madığımı söylüyorlar. eskiden beri böylesin diyorlar." - Şu anda âşık mısın? Âşık olduğunu nasıl anlıvor- J$& sun? "Değilim galiba. % Eğer onunla ayniır- sak gibi bir düşün- ceye bile kapalı olursan âşıksın demektir. Şöyle bir şey olursa aynlı- nz diyorsan âşık değil- sin demek- tir . Bir de yıllar geç- tıkçe aşka güveni sarsılıyor insanm, hemen he- men aynı şeyleri ya- şıyorsun hepsiyle, ben bu fil- mi daha ev- vel gördüm gibi. Şu an- daki kişiyi kaybeder- •. • ' sem ona benzemeyen bambaşka birisiyle aynı şey- leri yaşayabılirim diyorsun ve aşka inan- cın azalıyor. Bir insanı sevmek de o ka- dar kolay değil. Onun sizi çok sevdiğine ınanmanız da kolay değil. Çok ciddi iliş- kilenm beş tane filandır." t - Bir de o âşık olduğun kişiyi sonra görûnce kalbin hop bile etmiyor. "Ne kadar acı bir şey. Bir kere bitme- mesi lazım. Biterse aşk değildir. Sağla- ması bittikten sonra oluyor. Aşk olduğu- nu hıssetmenız ıçın üç sene sonra görün- ce de mahvolup ağlarsanız, o aşk demek- tir. Hem aslında aşk da yok değil mi?" BÎR YOL HİKAYESİ TAYFUN TALİPOĞLU 'Bir Sevdadır Karadeniz' ÇAMLIHEMŞİN - Karadeniz sahil şeridinde ilerlerken, kilometrelere ve saate bakılmaz. Her viraj ayrı bir güzelliğe gebedir. Ve yıllardır değişmeyen tek şey el birliğiyle güzelliği kirletişimizdir. Son üç gündür bizim Bam Teli'nin yayla turizmine dikkat çekmek için organize ettiği şenliğe varmak üze- re . . yollardayız. Bu yazı size ulaştığında horon oynuyor olacağız. Karadeniz'i yaşamak için Karadenizli olmak gerekmiyor. Yeşilini, mavisini görüp tulum ve kemençesini duyuyorsa- nız ve içiniz titriyorsa artık Karadeniz sevdasının ortağı- sınız ve gelecege bırakacağımız en büyük doğal mirası da korumak zorundasınız. Yol elbette masına sessiz kalacaksın. Bilirsiniz çevreci teröristlerden de- ğiliz. Kehanette de bulunmayız. Valiliğin camından limana bakıyoruz. 1999'da nedeni anlaşılmayan dal- galann limanı nasıl yerle bir ettiğine bakıyoruz. Çöpler de dağılmıştı o zaman. Ama bu inat niye çözemiyoruz. Herhalde bir başka felaketi bekli- yoruz. Güzel şeyler de yok değil. Yıllardır her fırsatta Karadenizliler'ı Karadenizliler'e şi- kâyet ederim ya, "Evlerinizin dışına sıva yapmıyor- sunuz ve yaylaları betonlaşttnyorsunuz" diye. Giresun Valisi Ali Haydar Öner Bu konuda yüreğimize su serpti. Kümbet Yaylası'nda gerekliydi. Ama o güzelim yalıları yutmasaydı olmaz mıydı? Olsun.. birkaç yerde kurtulmuş yine de. Oralara iliştiriyoruz gözümüzü. Medreseöniı'nde Uzun Saçlı doyumsuz çayıyla yerli yerinde. Biraz keyifsiz gördük ..,.. . ekonomiden zannettik, "Çaya kadar gelmedi daha kriz, benim ki sağlık problemi" dedi. Giresun'da aynı dehşet *J" "^ karşıladı bizi. '•" Karadeniz'in tek adasının karşısı çöple doldurulmaya devam ediyor. Güya set çekilmiş. Kokusu bir yana, > sivri sinekler evlerde elektrik süpürgesiyle top- lanmakta. Nedenini sormadtğım tek haber yıllardır bu çöp işi Giresun'un. Denize çöp dökmenin mazereti olmayacağını düşünüyorum. Ve bu doğa çinayetine görgü tanığı olarak suskun kalmak istemiyorurn. Denizlere atığını bırakan yatlara ceza keseceksin ama amacı halka hizmet etmek olan Belediye'nin, denizi çöple doldür- kütük evlerden oluşan bir köy yaptınyor. Tamamlanınca Özel Idare, işletmesini bu konuda tecrübesi olan bir şirkete verecekmiş. Vali Öner, "Mevcut haliyle yayiaları turizme açarsak var olanı da yok ederiz. Altyapıda bir örnek oluştursun diye tüm ça- bamız" diyor. Fındık toplama zamanı sona eriyor. Ürerici yine şikâyetçi. Çaycılartn durumu daha vahim gö- rünüyor. Çay Kur'un alamadığı üretim fazla- sını özel sektöre veren üretici "Nakit para yok" diyor. "Karşılığında battaniye gibi ev eşyası öneriyoriar. Neyapalım biz?" Kivi üretimi ' '" . çaya alternatif olmasa da, "' '" biraz yüz güldürüyor ve yaygınlaşmış. Noktayı mikrofon uzattığımız bir teyze koyuyor. "Çay bittu!" e-mail:ttalipoglu ixir.com ' Fax: 0312 467 09 05 Ünlü Âşık İhsani'nin yolunda gidiyor Mohsun Kumı&gül'den yolsurfuğaisyanbestesi İstanbul Haber Servisi - Türk halk müziği yorumcusu Mahsun Kırmıagül. 1970'li yıllann ünlü âşığı İhsani'nin yolunda gidiyor. Son albümünü Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkmtılan müziğin gü- cüyle hafıfletmeye çalışarak hazır- ladığını belirten Kırmızıgül, "Ül- kem Ağlar" adlı türküsünde son yıllarda yaşanılan deprem felaket- lerini. ekonomik bunahmı ve yol- suzluklan dile getirdi. Mahsun Kırmızıgül yaptığı yazı- lı açıklamada. Türkiye'nin son yıl- larda düştüğü bunalım nedeniyle iş- çi. köylü. esnaf. öğrenci, memur gi- bi birçok kesımin zor günlergeçir- diğini ifade ederek "Zor günlerde g& \ aşlanmıan çareolmadığuu ba- şımızj dik tutabilirsek,>annımızdan umudumuzu kesmezsek bo>' verip yeşereceğimizi de biliyorum" dedi. 'TürküJere sığındım' Türkiye'de yapılan yolsuzluklar- la çocuklann geleceğinin çalındı- ğını belirten Kırmızıgül, "Gülmek, bir halk gülebijHyorsa gülmek" diye düşünerek "Ülkem Ağlar" adlı türküyü bestelediğini ifade etti. Kırmızıgül, "Müziğin vesanatmev- renselliğini, türkülerin gücünü dü- şündüm. Sığındım fürkülere. Bu sıkıntüan biriikte aşacağımıza olan inancım tamdır. Hangi si\ asi düşün- cede olursak olalım. bu ülke hep- iınizin ülkesi. Biriikte daha güzeli, daha iyiyi yakaJamak adına bu tür- küyü ve bu albümü sizJere armağan ediyorum'* dedi. ULKEM AGLAR Güzel ülkem olmuş rüşvetyatağt Devletimisarmış tuzakyumağı Adam olan çalmazyemez haramı Bu nasıl adalet vay hâkitn baba Ağlarağlar ülkem ağlar Ne hale düştük anamn ağlar İşçi, memur, esnafunuttu gülmeyi Köylü, emekli, dul çeker çileyi Hırmzlara gitmiş verdiğimiz. vergi Hesabmt sorun sorun vay hâkim baba Ağlar ağlar ülkem ağlar Ne hale düştük anamn ağlar Korku telaş almış bu güzel ülkeyi Yölsuzluklar sarmış dörtbiryerini * Hırstz adam olmuş ezergaribi | | Şikâyetint sana ey benim Atam ~i Ağlarağlarülkem ağlar ' % Ne hale düştük anamn ağlar | Koltuk sevdusında hep aynı cambazlar % Ekmekkavgasmdayoksulinsanlar % HeyAUah 'tan korkmaz vurdumduymazIaFi Şikâyetim sanayüce AUahım J Ağlarağlar ülkem ağlar f Ne hale düştük anamn ağlar -| Devlet malı denizyemeyen keriz <> Diye diye beyleryiyip bitirdiniz 1 Bu cennet ülkeyi cehennem ettinh f Bu nastl adalet ey hâkim baba Ağlar ağlar ülkem ağlar ' , Ne hale düştük anamız ağlar Ey benim insantm ey benim halkım Dahageç olmadan artık uyanalım Yalana dolanayeter kanmayalım Yarınlur bizimdir ey benim halkım Ağlar ağlar ülkem ağlar Ne hale düştük anamtz ağtar Ağlar ağlar ülkem ağlar Ne hale düştük anamız ağlar Söz/Mfcik:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear